Etiket: sivas

  • “Ülke olarak daha çok çalışıp daha çok üreteceğiz”

    “Ülke olarak daha çok çalışıp daha çok üreteceğiz”

    Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu bir dizi programlara katılmak üzere Sivas’a geldi. Bakan Memişoğlu, kent merkezinde hayırsever iş adamı Hulusi Şahin tarafından yaptırılacak olan Bekir-Latife Şahin İlkokulu binasının temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Memişoğlu, birlikte olunduğu sürece üstesinden gelinmeyecek hiçbir sorunun olmadığını ifade etti.

    Bakan Memişoğlu, okul açılışında bulunmaktan onur duyduğunu söyleyerek, “Selçuklu’nun baş şehri Osmanlı’nın merkez vilayeti kadim şehrimiz Sivas’ta böyle güzel bir açılışta bulunmaktan onur ve gurur duyuyorum. Şu anda yaptığımız en önemli yatırım, geleceğe yatırım yapıyoruz. Buraya isimlerini verdikleri anne ve babalarından Allah razı olsun. Böyle evlat yetiştirdikleri için mekanları cennet olsun. Biz artık ülke olarak daha çok çalışacağız daha çok üreteceğiz daha güçlü olacağız ve birlikte hareket edeceğiz. Birlikte olduğumuz sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yok” dedi.

    “Geleceğe yatırım çok önemli”

    Geleceğe yatırımın çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Memişoğlu, “ Bugün baktığımız zaman maalesef dünyada birçok vahşeti ve kötülüğün olduğunu görüyoruz. Eğer bizler çalışıp üretirsek bu kötülüğe üstünlük sağlar ve iyiliği dünyaya hakim kılarız diye düşünüyorum. Bunun için geleceğe yatırım çok önemli. Ben bu okulda çocuklarımızın en değerlilerimizi emanet edeceğimiz ve 30 yıl ilkokul öğretmenliği yapmış bir annenin evladı olarak bütün öğretmenlerimizden Allah razı olsun. Onların emeklerine çok teşekkür ediyorum. Hakları ödenmez. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayan bütün öğretmenlere ve eğitim camiasına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    İş adamı Hulusi Şahin, okumanın cehaletten kurtulmak olduğuna değinerek, ” Böyle bir coşkuyu görünce hiç durmadan okul temeli atası geliyor insanın. Çocuklarımızla bir arada olmak çok güzel. Aslında okumak; cehaletten kurtulmak, gelişmek, büyümek, öğrenmek demektir. Biz burada bir okul temeli atmıyoruz. Biz burada devletimizi ileriye taşıyacak çocuklarımızın temelini atıyoruz” şeklinde konuştu.

    Sivas Valisi Yılmaz Şimşek ise okulun hayırlara vesile olmasını diledi.

    Konuşmaların ardından ilkokulun temeli atıldı.

  • Türk bilim adamları bir ilki başardı

    Türk bilim adamları bir ilki başardı

    Sivas’ta 2010 yılından bu yana sürdürülen tarımsal AR-GE çalışmalarında önemli bir başarıya imza atıldı. Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, bu çalışmalar kapsamında ekmeklik buğday çeşitlerinin geliştirildiğini açıkladı. 3 buğday çeşidinin tescil edildiğini söyleyen Karaköy, 2024-25 yetiştirme sezonunda buğday çeşitlerine ait tohumluk üretiminin yapılarak çiftçilerin hizmetine sunulacağını belirtti.

    “Burada birçok bitki türüne yönelik çalışmalar yürütüyoruz”

    Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Karaköy, birçok bitki türüne yönelik çalışmalarının olduğunu söyleyerek, “Bunların başında ülkemiz açısından son derece önemli olan tahıllar başta geliyor. Buğday, arpa ve yulaf başta olmak üzere soya, şeker pancarı ve yem bitkileri olmak üzere burada ıslah çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Baklagillerde de yine aynı şekilde nohut, mercimek ve fasulye gibi bitkilerde de yeni çeşitlerin geliştirilmesine yönelik olarak çalışmalarımız sürüyor” dedi.

    “Sivas’ta bir ilki yaşadık”

    Karaköy, Sivas’ta bir ilki yaşadıklarını ifade ederek, “2010 yılından beri yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında Sivas’ta bir ilki yaşadık. Sivas tarihinde tarımsal AR-GE çalışmaları kapsamında ilk defa ekmeklik buğday çeşitleri geliştirildi. 2024-25 yılı yetiştirme sezonunda tescil edilen çeşitlerin tohumluklarını üreterek 2025-26 yılı üretim sezonunda çiftçilerimizin hizmetine sunmuş olacağız” diye konuştu.

    “Üç çeşidimiz tescil edildi”

    Üç adet ekmeklik buğday çeşidinin tescil edildiğine değinen Karaköy, “Üç çeşidimiz tescil edildi. 2-3 yıl içerisinde yeni ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitlerimiz tescil edilerek çiftçilerimizin hizmetine sunulacak. Her şeyden önce, yeni çeşitlerimiz eskiden süregelen yetiştirilen çeşitlerden ekmeklik ve makarnalık bakımından daha üstün olmasına özen gösteriyoruz. Verim ve kalite kriterleri bakımından daha yüksek olmalılar ve un fabrikalarımızın istediği değerlere daha yakın kalite değerine sahip çeşitler üretmeyi ve çiftçilerimizin de özellikle bu bahsettiğimiz kalite kriterleri bakımından daha yüksek ürünler elde ederek daha yüksek kazançlar sağlamasını arzu ediyoruz. Yeni çeşitlerimizi eski çeşitlerimize nazaran daha yüksek kalite ve verim değerlerine sahip olması bizim için son derece kıymetli ve önemlidir” şeklinde konuştu.

  • Şehit Polis Şeyda Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

    Şehit Polis Şeyda Yılmaz son yolculuğuna uğurlandı

    İstanbul Ümraniye’de motosiklet hırsızlığı şüphelisini yakalayan ve çıkan arbedede silahlı saldırıya uğrayarak şehit olan Polis Memuru Şeyda Yılmaz’ın (27) cenazesi, İstanbul’da düzenlenen törenin ardından askeri uçakla memleketi Sivas’a getirildi.

    Baba evinde alınan helalliğin ardından Yılmaz için ikindi namazına mütakiben Ayyıldız Camisi’nde cenaze namazı düzenlendi. Namaza, şehidin annesi Nurgül Yağlı, babası Mehmet Yağlı, kendisi gibi polis memuru olan eşi Semih Yılmaz, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, İl Emniyet Müdür Burhan Akçay, Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş, bazı il protokol üyeleri, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Namaz öncesinde şehidin eşi ve babası el ele tutuşup birbirlerine destek oldu.

    Öte yandan şehidin eşi tabutu öperek eşini son yolculuğuna uğurladı.

    Yılmaz, kılınan cenaze namazının ardından Yukarı Tekke Mezarlığı Polis Şehitliği’ne defnedildi.

  • Canını zor kurtardı, pencereye çıkıp böyle yardım bekledi

    Canını zor kurtardı, pencereye çıkıp böyle yardım bekledi

    Edinilen bilgilere göre yangın sabah saatlerinde Kılavuz Mahallesi Tekke Caddesi üzerinde bulunan bir apartmanın 3’üncü katında meydana geldi. Bilinmeyen bir nedenle evde yangın çıktı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangının büyümesiyle dairede yaşayan yaşlı adam kendini pencereye attı. Pencereye çıkan yaşlı adam korkuluklara asılarak kurtarılmayı bekledi.

    İtfaiye ekiplerinin merdiven uzatmasıyla yaşlı adam bulunduğu yerden kurtarılarak aşağı indirildi. Yaşlı adamın sağlık durumun iyi olduğu öğrenilirken o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.

  • İşte Anadolu irfanı: Elini eşinin omzuna koymak için izin istedi

    İşte Anadolu irfanı: Elini eşinin omzuna koymak için izin istedi

    Çektiği Anadolu portreleriyle milyonlarca kişiye ulaşmayı başaran Sivaslı fotoğraf sanatçısı Eren Özdal’ın Sivas’ın Gazi köyünde çektiği video Anadolu’da yaşayan irfan ve edebi gözler önüne serdi.

    Özdal’ın köyde portre çekimleri yaptığını gören 80 yaşındaki Ahmet Özer, genç fotoğrafçıyı ikramda bulunmak üzere evine davet etti. Özdal bu sırada Özer ve eşine hatıra fotoğrafı çekip hediye etmek istedi. Fotoğrafın çekildiği sırada Özer’in elini hanımı Şahşenem Özer’in omzuna koymak için izin istemesi cep telefonu kamerasına yansıdı. Özer’in “Hanımımdır elimi omzuna koyabilir miyim” dediği anlar yaklaşık 5 milyon kişi tarafından izlenerek beğenildi. Özer çifti, çekilen fotoğraflarını ise evlerinin en güzel köşesine astı.


    Elini öptü duasını aldı

    İhlas Haber Ajansı ekibiyle birlikte Özer ailesini ziyaret eden Özdal, 80 yaşındaki çiftin ellerini öperek dualarını aldı. Ziyaret sırasında konuşan Ahmet Özer, misafir ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Ben misafir geldiğinde çok memnun oluyorum, başımın üstünde gezdirmeyi, memnun etmeyi düşünüyorum. Aç mı, susuz mu, hali hatırı iyi mi? Onları soruyorum. Eren buraya gelmişti, benden haberi yoktu. ‘Gardaş, orada ne duruyorsun? Yukarı gel çay ikram edeyim, yemek yedireyim’ dedim. Eren de geldi. Elimizden ne geldiyse soğan ekmek yedik beraber. Videodan sonra çok arayan oldu. Bizim burada hayâ oluyor, utanıyoruz. Biz böylesi şeylere alışkın değiliz. Ondan dolayı Eren’den müsaade aldım. Utandığımızdan dolayı öyle oldu” ifadelerine yer verdi.


    “Anadolu kültürü halen yaşıyor”

    Fotoğraf sanatçısı Eren Özdal, yaşayan Anadolu kültürünü fotoğraflayıp aktarmanın gayreti içerisinde olduğunu vurgulayarak, “Fotoğraf sevgisi bende küçüklükten gelen bir şeydi. Her fotoğrafçının da köylere gidip fotoğraf çekme isteği vardır. Ben de ailemin ve arkadaşlarımın desteği ile birlikte gerçekleştirdim. Aslında bu kadar büyüyeceğini, sevileceğini tahmin etmiyordum. Sonradan milyonlar izlenince bende de bir heyecan oluştu. Köyleri geziyorum, fotoğraf çekiyorum. Rastgele mesela Ahmet amca gibi kişilerin evlerinin önünden geçiyorum. Eve davet ediyorlar, fotoğraf çektiriyorlar, sohbet, muhabbet ediyoruz. İnsanlar Anadolu’yu, bu görüntüleri özlemişler. Ahmet amca ile denk geldik, videosunu çekip paylaştım. İnsanların da oldukça hoşuna gitti. Şehirde yaşayanlar gerçekten bu anlardan çok etkileniyorlar. Videoları çekip paylaşıyorum, insanlar da izliyor ve beğeniyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Ahmet amcanın videosunu 1 günde 5 milyon kişi izledi. 300 bin beğeni sayısını geçti, yorumlara zaten diyecek bir şey yok. Yorumların hepsini tek tek okudum, bir tane kötü yorum yok. Biz Anadolu’yu ne olarak biliyorsak aynı örf, adet, gelenek burada kesinlikle devam ediyor. Televizyon programlarında ve sosyal medyada etkileşim almak için Anadolu’yu kötüleyen insanlar tamamen çıkarları uğruna kötülüyorlar. Burada her şey tamamen doğal, örf, adet, gelenek, edep üzerine kurulu. Burada her şey hala çok güzel” şeklinde konuştu.

     

  • Dakikalarca kalp masajı yapıldı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı

    Dakikalarca kalp masajı yapıldı, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı

    Dakikalarca kalp masajı yapılan adam kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    Edinilen bilgilere göre olay geçtiğimiz gün Sularbaşı Mahallesi 12-4 sokaktaki bir apartmanın çatısında meydana geldi. Tamir için çatıya çıkan 54 yaşındaki Nurettin Yılmaz, kalp krizi geçirerek bir anda yere yığıldı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Çatıya çıkan sağlık ekipleri dakikalarca kalp masajı yaptı. İtfaiye merdiveninin uzatılmasıyla Yılmaz, aşağı indirildi. Yılmaz aşağı indirildiği sırada dahi itfaiye ekibince kalp masajı devam etti. Ambulansla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Yılmaz, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, Yılmaz’ın cenazesinin Ay Yıldız Camisi’nden kaldırılacağı öğrenildi.

     

  • 831 yıllık camide mevlit programı

    831 yıllık camide mevlit programı

    Selçuklu döneminde inşa edilen eğik minaresi ile bilinen 831 yıllık Sivas Ulu Cami’de Mevlit kandili programı düzenlendi. Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından öğlen namazı öncesi okutulan mevlide vatandaşlar ilgi gösterdi.

    8 asrı aşkın bir tarihi olan ve aynı zamanda vakıf eseri olan Tarihi Ulu Camii’nin duvarlarında Kur’an’ı Kerim sesleri yankılandı. Ellerini semaya açarak dua eden vatandaşlar, mevlidin ardından öğle namazını kıldı.

    Mevlit programı ile ilgili bilgiler veren Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, “Şu anda Türkiye’de 81 ilde Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak daha öncesinde vakfiyelerimize kaydı olan kutsal gün ve gecelerde vakfın gereğini yerine getiriyoruz. Bu Mevlit kandilinde de bunu yapıyoruz. Ecdadımızdan Allah razı olsun. Mevlitlerin okutulması çeşitli algılara sebep verse de dinlenildiğinde dünyanın keşmekeşinden kurtarıp kendinizi dinliyorsunuz. Allah’ı ve Peygamberimizi hatırlatan güzel sözler ve dizeler, insanımızın maneviyatını güçlendiriyor. Vakfa vakıf yakışır. Eski camilerde manevi hazzı daha çok alıyorsunuz. Bundan dolayı da hem vakfedilmiş bir eser, hem vakfiyeyi yerine getirmek adına Tarihi Ulu Cami’de böyle bir program tertip ettik. Allah hayırlara vesile etsin” ifadelerine yer verdi.

     

  • Bu mahalleyi belediye bile unuttu

    Bu mahalleyi belediye bile unuttu

    Sivas’ın Danişmentgazi Mahallesi sakinleri, aylardır kamu hizmeti alamadıklarını iddia etti. Yüzölçümü bakımından Sivas’ın en büyük mahallesi olan Danişmentgazi Mahallesinin unutulduğunu söyleyen vatandaşlar, yetkililerden yardım beklediklerini ancak çözüm bulamadıklarını söylüyor.

    Kent merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunan Danişmentgazi Mahallesi, mahalle olduğu günden bugüne çeşitli sorunlarla karşı karşıya. Otobüs seferlerinin yetersizliği, çevre düzenlemesi ve bakımsızlığın yanı sıra mahallede çıkan yangınlarla başa çıkamaya çalışan mahalle sakinleri, yetkililerden hizmet beklediklerini belirtti.
    Mahalle sakileri yerleşim yerlerine 700 metre mesafede bulunan, hayvan gübrelerinin biriktirildiği alanda bir haftadır süren yangının halen söndürülemediğini ifade ettiler. Belediye temizlik personelinin uğramadığı mahalle sakinleri, cami ve çevresini gönüllü olarak kendi imkanlarıyla temizliyor.

    “Belediyemiz burası ile fazla ilgilenmiyor”
    Mahallenin en büyük sorunun otobüs seferleri olduğunu söyleyen mahalle sakini Mehmet Demirel, “Otobüsler saatinde gelmiyor ve yetmiyor. Burada 2 etap var. 1’inci etapta 762 daire, 2’nci etapta 427 dairemiz var. Şu anda nüfusumuz 6 bin civarında. Ulaşım yetersiz kalıyor. Bunu biz Belediye’ye defalarca ilettik. Bir de belediyemiz burası ile fazla ilgilenmiyor” dedi.

    “Gönüllü olarak günlük çöp topluyorum”
    4 yıldız aynı mahallede ikamet ettiğini ifade eden Erdal Gündüz ise, “Günlerdir aşağıda yangın var. Aynı zamanda anız yakıyorlar. Bu yangınların evlere sıçrama ihtimali çok yüksek. Geçenlerde sıçradı aşağı tarafa. Otobüs saatlerinde de çok ciddi aksamalar yaşanıyor. Mobil ortamdan bakıyoruz, yarım saat 40 dakika gecikmeli gelebiliyor. Bazı araçlar vardiya dışında geliyor. Defalarca şikâyette bulunduk, dilekçelerimiz de var. Ben burada gönüllü olarak günlük çöp topluyorum. Caminin dışındaki kovalara bakın, ağzına kadar çöp dolu. Şu haliyle cezalı durumdayız, atıl durumdayız. Burada bir kamu hizmeti yapılacaksa yapılsın artık. Tepki verince de suçlu pozisyonuna düşüyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Yaşlılarımız engellilerimiz yürümek zorunda kalıyor”
    Mahalle muhtarı Berkay Toprak ise “Çeşitli değil birçok sorunumuz var. Yollarımız, altyapımız, sağlık ocağımız, ulaşım sorunu Sivas’ın genel bir sorunu ama bizim daha da büyük bir sorunumuz. Aşağıda bir alan var ve bir haftadır yanıyor. İtfaiye geliyor söndürüyor, yeniden yanıyor. Etapların hepsinin yanında araziler var. Anızlar yandığı zaman otomatikman evlerimiz de tehlike ile karşılaşıyor. Mahallemize cezalandırılmış mı diyelim, ötelenmiş mi diyelim, ya da unutulmuş mu? Otobüs gelmediğinde vatandaş taksi çağırsa rahat 300-400 TL yazar. Buraya otobüsler 1 buçuk saatte bir geliyor. Ek yerleşkeye otobüs çıkmıyor. Yaşlılarımız engellilerimiz yürüyerek çıkıyor. Gereken yazıları yazdık, cevap bekliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Sivas’ta 921 taşınmaz kültür varlığı bulunuyor

    Sivas’ta 921 taşınmaz kültür varlığı bulunuyor

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 yılına ilişkin Kültürel Miras İstatistiklerinden elde edilen bilgilere göre Sivas’ta 921 taşınmaz kültür varlığı bulunuyor. 921 taşınmaz kültür varlığının 2’si anıt ve abide, 59’u idari, 144’ü kültürel, 2’si şehitlikler, 3’ü askeri, 10’u endüstriyel ve ticari, 167’si dini, 51’i mezarlık, 471’i sivil mimarlık örneği, 12’si de kalıntıdan oluştu.

  • Kötü söylemlere kulak asmadı, ilçenin tek kadın değirmencisi oldu

    Kötü söylemlere kulak asmadı, ilçenin tek kadın değirmencisi oldu

    Sivas’ın Altınyayla ilçesi Deliilyas Beldesi Yassıpınar Mahallesi’nde yaşayan Döndü Demiray, 25 yılı aşkındır değirmenin başında duruyor. Eşinin yoğun iş temposu nedeniyle değirmen işini üstlenen Demiray, başlarda çevreden tepkiler almasına rağmen azmi sayesinde köylünün takdirini kazandı. Değirmen işine ilk başladığında “Kadın ne bilir, bu iş kadın işi değil” gibi sözlerle karşılaşan Demiray, eşinin desteğiyle bu zorluklara göğüs gerdi. Öğütme işlemini özenle yaparak, diğer değirmenlerden ayrılan kaliteli bir ürün sunmaya özen gösterdi. Köylüler, Demiray’ın öğütmüş olduğu bulgur ve unun lezzetini takdir ederek, onun müşterisi oldu.
    “Eşe yardımcı olmak kötü bir şey değil”

    Demiray, kadınların da erkekler kadar çalışabileceğini ve eve katkıda bulunabileceğini göstererek, çevresine örnek oldu. Eskiden sabahlara kadar çalışarak bulgur öğüttüğünü söyleyen Demiray, günümüzde işlerin biraz daha yavaşladığını belirtti. Demiray, yılların verdiği tecrübeyle, değirmen işini oğluna devretmeyi planlıyor.
    “Eşim destek oldu”

    Döndü Demiray, eşinin desteğiyle bu işe başladığını ifade ederek, “Eşimin işlerinin yoğun olmasından dolayı, eşim bana ‘bu değirmeni sen çalıştır’ dedi. İlk başta bir olmaz diye düşündüm sonra oldu. Değirmenin başına geçtim önce bir yadırgadılar. ‘Kadın ne bilir, bu kadın işimi’ diyenler oldu. Eşim aldırmadı destek oldu. Mutfak işlerimi hallettim, değirmene geldi. Diğer değirmenlerde kabuğu üstünde kalıyor. Dört köşe yapmıyor. Özen gösteriyorum herkes memnun olsun. Eskisi kadar iş yoğunluğum yok. Sabahlara kadar uyumayıp bulgur öğütüyorduk. Şimdi kimse bulgur öğütmüyor. 40 liraya öğütüyorum. Herkes atılgan olsun. Eşe yardımcı olmak eve katkıda bulunmak kötü bir şey değil. Ben gelmeden önce kayın babam burayı yapmış. Önceleri amcalarım çalıştırmış sonra eşime geçti. Eşim çalıştırdı sonra ben aldım. Yaşlandım artık oğluma devredeceğim” dedi.