Etiket: sivas

  • Üniversite öğrencileri bir hafta önce çağırıldı

    Üniversite öğrencileri bir hafta önce çağırıldı

    Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesine (SBTÜ) yeni kayıt yaptıran öğrenciler için üniversiteye, şehre, eğitim programlarına, hocalarına ve arkadaşlarına uyumunu kolaylaştırmak maksadıyla oryantasyon programı düzenlendi. Düzenlenen program çerçevesinde öğrenciler eğitim ve öğretimin başlamasından bir hafta önce Sivas’a davet edildi. Konaklamaları ve diğer ihtiyaçları karşılanan öğrencilere Sivas’ın tarihi ve kültürel değerleri de anlatıldı.

    SBTÜ Rektörü Mehmet Kul, öğrencilerle birlikte asırlar önce Sivas’ta fizik, kimya ve astronomi alanında eğitim veren Buruciye Medresesini, tıp alanında eğitim veren Şifahiye Medresesini ve dini ilimlerin tahsil edildiği Çifteminareli Medrese ile Gökmedrese’yi tek tek gezip öğrencilere bilgiler verdi. Öte yandan; Kale Camii, Atatürk ve Kongre Müzesi, Sivas Şehir Müzesi, Sanayi Mektebi Müzesi, Gök Medrese ve Paşabahçe Mesire alanı gezildi.

    Yüksek öğretimde zirve yapmış mekanlar tek tek gezildi

    SBTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul, 1200’lü yılların sonunda Sivas’ta yükseköğretimde zirve döneminin yaşandığı mekanları gezdiklerini belirterek, “Yükseköğretim hakkında bilgilendirme maksatlı bu oryantasyon programını düzenliyoruz. Üniversite hayatında onların neler beklediğini ve üniversitedeki idari yapıların onlara nasıl hizmet edeceği konusunda çeşitli bilgiler verilmekte. İlk defa Sivas’a gelen birçok öğrencimiz var. Onlara Sivas’ı da tanıtmak istiyoruz. Dün üniversiteyi tanıttık. Şu anda tarihi kent meydanında, medreselerin bulunduğu bölgedeyiz. Öğrencilerimize buraları gezdiriyoruz. Gençlere, 1200’lü yılların sonunda Sivas’ta yüksek öğretimin adeta zirve yapmış olduğu eserlerin bulunduğu ve yüksek öğretimin zirve dönemini yaşadığı mekanları tanıtıyoruz. Köklerimizin nereden geldiğini hatırlatıyoruz. Atalarımızın, ecdadımızın yükseköğretime verdiği önemi kısaca bahsediyoruz. Sivas bu anlamda hakikaten çok eski bir kültürel mirasa sahip. O zamanlarda; Fen Fakültesi, Tıp Fakültesi, İlahiyat fakültesi ve Hukuk Fakültesi bir üniversitede olması gereken dört temel fakülte kurulmuş. Burada halka iyi hizmetler yapabilecek hekimler, hukukçular, ilim insanları yetiştirmiş. O vakitlerde şu andaki gelişmiş ülke olarak adlandıran ülkelerde yükseköğretim namına hiçbir şey yokken Anadolu’da, Anadolu’nun ortasında Sivas’ta, Selçuklu döneminde yüksek eğitim anlamında çok güzel hizmetler yapılmış. Bunları da öğrencilere anlatıyoruz. Ecdadımızın yüksek öğretim anlamında da ne gibi çalışmalar yaptığından bahsederek bir farkındalık da oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

    Öğrenciler ise oryantasyon eğitiminin faydalı olduğunu belirterek Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesini tercih etmelerindeki en büyük nedenin üniversitenin kendilerine sundukları avantajlar olduğunu söyledi.

    SBTÜ Öğrenci Oryantasyon Programı, il içi ve il dışındaki çeşitli programlarla 29 Eylül 2023 tarihine kadar devam edecek.

  • İki barajın buluşmasına sayılı günler kaldı

    İki barajın buluşmasına sayılı günler kaldı

    Geçtiğimiz yıl kuraklık nedeniyle su sıkıntısı yaşanan Sivas’ta aynı sorun yeni yılda yaşanmayacak. Sivas Belediyesi tarafından hazırlanan proje ile Pusat-Özen Barajı ile 4 Eylül Barajı birleşecek. Toplamda 52 kilometrelik hattın bir hafta içerisinde açılması planlanıyor.
    Sona yaklaşılan projenin şantiyesini ziyaret eden Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, yüklenici firma yetkililerinden bilgiler aldı. 4 Eylül Barajı’ndaki son durum hakkında da bilgi alan Başkan Bilgin, projenin önümüzdeki günlerde açılacağının müjdesini verdi.

    “50 kilometrelik hat tamamlanmak üzere”

    Proje ve 4 Eylül Barajı ile ilgili bilgiler veren Başkan Hilmi Bilgin, “Şehrimizin en önemli içme suyu projelerinden bir tanesi olan Pusat-Özen Barajı’ndan 4 Eylül Barajına su iletilmesi ile ilgili çalışmalar artık son aşamada. Geçen yıl içme suyu anlamında sorun yaşamıştık. Projenin ilk etabı olan kısmı tamamlayıp suyu yola vermiştik. Projeyi bu yılda devam ettirdik ve yaklaşık 50 kilometrelik hat tamamlanmak üzere. Haftaya inşallah suyu baraja vererek sorunu çözmüş olacağız. Arkamızda görünen 4 Eylül Barajı’nda su miktarı geçen yıla göre fazla. Ama bu proje tamamlanmazsa aynı sorunla karşılaşacaktık. Projeyi hızlı bir şekilde takip ederek tamamlanma aşamasına getirdiler. İnşallah Ekim ayı sonu, Kasım ayı başı gibi projenin tamamı bitmiş olarak Pusat-Özen Barajı’ndan 4 Eylül Barajına suyu getirmiş olacağız. Biz hemşehrilerimizin su sorunu yaşamaması için üzerimize düşen görevi yapma gayreti içerisindeyiz” ifadelerine yer verdi.

    “Hemşehrilerimizin de suyu daha tasarruflu kullanmasını istirham ediyoruz”

    Su getirmenin önemli olduğuna değinen Başkan Bilgin, “Su temininden daha önemli olan suyu tasarruflu ve israf etmeden kullanmaktır. Tüm dünya iklim değişikliği sebebiyle kuraklıkla karşı karşıya. Bu bölgemizi de, ilimizi de etkiliyor. Biz yeni su kaynaklarını baraja getirerek bu sorunu asgariye indirmek için gayret ediyoruz ama bu noktada sadece bizim gayretimiz değil, hemşehrilerimizin de suyu daha tasarruflu kullanmasını istirham ediyoruz. İnşallah haftaya Çarşamba günü burada tekrar bir araya gelerek suyu baraja vereceğiz. Ekim sonu, Kasım başı gibi de projenin tamamı bitmiş ve açılışa hazır hale gelecek” diye konuştu.

  • Örtü yangını ikinci gününde sürüyor

    Örtü yangını ikinci gününde sürüyor

    Edinilen bilgiye göre, dün akşam Sivas merkeze 60 kilometre uzaklıkta bulunan Yusufoğlan köyünde örtü yangını çıktı. Yangını gören vatandaşlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Yıldız Dağı eteklerinde bulunan köyde çıkan yangın, rüzgarın etkisiyle büyüdü.

    Yangını söndürmek için Sivas Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra Yıldızeli ilçesinden itfaiye ekipleri bölgeye geldi. Henüz kontrol altına alınamayan yangını söndürme çalışmaları hummalı şekilde sürüyor.

  • Bu kez Sivas’ta ortaya çıktı

    Bu kez Sivas’ta ortaya çıktı

    Sivas kent merkezinde yaşayan Güney Nair, ailesi ile doğa yürüyüşüne çıktı. Bir süre yürüyüş yapan Nair, yerde büyük bir örümcekle karşılaştı. Ne tür bir örümcek olduğunu bilmeyen Nair, örümceğin fotoğraf ve videosunu kayda aldı. Bir süre gözlemlenen örümcek daha sonra gözden kayboldu. Nair eve geldiğinde örümcek hakkında araştırma yaptı. Yaptığı araştırmada bu örümceğin daha önce Balıkesir, Gümüşhane, Eskişehir ve Malatya gibi illerde ortaya çıkan ‘Argiope lobata’ isimli örümcek olduğunu öğrendi. Dünyanın en zehirli örümcek türlerinden biri olduğu bilinen bu örümceklerin güçlü zehri ile insan vücudundaki sinir hücrelerini öldürerek can kayıplarına neden olduğu söyleniyor.

    “Dikkat çekiciydi”

    Güney Nair, örümceğin dikkat çekici olduğunu belirterek, “Oğlum ve eşimle doğa yürüyüşü yaptığımız bir sırada yerde büyük bir örümcek fark ettik. Dikkat çekiciydi. Fotoğraf ve videosunu çektik. Eve geldiğimde küçük bir literatür çalışması yaptığımızda bu örümcek türünün argiope lobata olarak adlandırılan son derece zehirli bir tür olduğunu, ülkemizde nadiren görüldüğünü ve son zamanlarda Eskişehir ve Malatya’da da gözlemlendiğini öğrendim. Yurttaşlarımızın uyarıldığını öğrenince her ne kadar akademik anlamda uzmanlık alanımız olmasa da sorumlu yurttaşlar olarak çevremizde ya

  • Dünyanın en zehirli örümceği Sivas’ta görüldü

    Dünyanın en zehirli örümceği Sivas’ta görüldü

    Sivas kent merkezinde yaşayan Güney Nair, ailesi ile doğa yürüyüşüne çıktı. Bir süre yürüyüş yapan Nair, yerde büyük bir örümcekle karşılaştı. Ne tür bir örümcek olduğunu bilmeyen Nair, örümceğin fotoğraf ve videosunu kayda aldı. Bir süre gözlemlenen örümcek daha sonra gözden kayboldu. Nair eve geldiğinde örümcek hakkında araştırma yaptı. Yaptığı araştırmada bu örümceğin daha önce Balıkesir, Gümüşhane, Eskişehir ve Malatya gibi illerde ortaya çıkan ‘Argiope lobata’ isimli örümcek olduğunu öğrendi. Dünyanın en zehirli örümcek türlerinden biri olduğu bilinen bu örümceklerin güçlü zehri ile insan vücudundaki sinir hücrelerini öldürerek can kayıplarına neden olduğu söyleniyor.

    “Dikkat çekiciydi”

    Güney Nair, örümceğin dikkat çekici olduğunu belirterek, “Oğlum ve eşimle doğa yürüyüşü yaptığımız bir sırada yerde büyük bir örümcek fark ettik. Dikkat çekiciydi. Fotoğraf ve videosunu çektik. Eve geldiğimde küçük bir literatür çalışması yaptığımızda bu örümcek türünün argiope lobata olarak adlandırılan son derece zehirli bir tür olduğunu, ülkemizde nadiren görüldüğünü ve son zamanlarda Eskişehir ve Malatya’da da gözlemlendiğini öğrendim. Yurttaşlarımızın uyarıldığını öğrenince her ne kadar akademik anlamda uzmanlık alanımız olmasa da sorumlu yurttaşlar olarak çevremizde yaşayanların zarar görmemesi düşüncesiyle bu örümcek hakkında ilgilileri ve yetkilileri bilgilendirme gereği duyduk” dedi.

  • Sivasspor kafilesi Rize’ye gitti

    Sivasspor kafilesi Rize’ye gitti

    Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında 23 Eylül Cumartesi günü deplasmanda Rizespor ile karşılaşacak Sivasspor, bugün sabah kulüp tesislerinde yaptığı antrenmanın ardından 21 kişilik kafileyle Rize’ye hareket etti.

     

    Yiğidolar, yarın Rize’de yapacağı antrenmanla maçın hazırlıklarını tamamlayacak ve kampa girecek.

     

  • 10 yılın ardından hasada başladı

    10 yılın ardından hasada başladı

    Sivas’ın Gemerek ilçesinde yaşayan Eren Korkmaz, 10 yıl önce badem ağacı bahçesi oluşturmaya karar verdi. Çevresindeki birçok insandan ‘Sivas’ta yetişmez’ kelimesini duyan Korkmaz, 850 adet badem ağacı alarak 2013 yılında dikti. Ağaçların bakımına büyük önem veren Korkmaz, aradan geçen 10 yılın ardından ağaçlardan badem hasat etmeye başladı. Yaklaşık 42 bin metrekarelik alan üzerinde badem hasadına başlayan Korkmaz, ürünlerin satışını perakende olarak yapmaya karar verdi.

    “Ortalama verim 15-20 kilogram arasında”

    Badem bahçesi hakkından bilgiler veren Eren Korkmaz, “Gemerek ile Karaözü köyü arasında bir alandayız. 42 bin metrekare alanda yaklaşık 850 adet badem ağacı bulunmakta. Bunların dikimi 2013 yılında gerçekleşti. O zamandan bu zamana kadar bizler bakımını öğrenmeye çabaladık. İlaçlarıyla ilgili bilgiler edindik. Bunun sonucunda birkaç senedir çok az verimle başladık. Bu sene verim olarak gayet iyi. Ama biz bunu daha da geliştireceğiz. Daha da verim artacak. Çünkü 10 yaşındaki bir badem ağacının ortalama verimi 15-20 kilogram arasında. Ağaçlarda kabuklardan ayrılma oranı yüzde 80’i bulduğu zaman hasadına başlıyoruz. Ağacın altına çadır serip fazla örselemeden yavaş bir şekilde çırpma işlemini gerçekleştiriyoruz. Sonrasında da kurumaya alıyoruz. Yaklaşık 10 gün kadar gölgede kurutuyoruz. Güneşte kuruduğunda verim kaybına yol açıyor, lezzeti gidiyor” dedi.

    “İklim şartları gayet uygun”

    Çevresinde badem ağaçlarına olumsuz bakan insanları dinlemeyerek bahçeyi oluşturduğunu ifade eden Korkmaz, şu ifadelere yer verdi:
    “Sivas’ta olmaz gözüyle bakılıyor ama iklim şartları gayet uygun. Bizler ağaçlarda bakıma önem verdik. Bakımla birlikte bu hasadı gerçekleştirebildik. Daha da geliştirmeyi düşünüyoruz. Yaklaşık 20 gün kadar hasat süresi tahmin ediyoruz.”

  • Kazı ekibini heyecanlandıran gelişme

    Kazı ekibini heyecanlandıran gelişme

    Sivas ili Yıldızeli İlçesi Kayalıpınar Köyü sınırları içinde bulunan Kayalıpınar (Samuha) Örenyeri Kazı çalışmalarının bu yıl planlanan kısmı tamamlandı. Sivas Müze Müdürlüğü Başkanlığında 2005 yılında başlanılan çalışmalarına, kazı başkanı Doç. Dr. Vuslat Müller-Karpe’nin vefatı nedeniyle bir süre ara verilmişti. Çalışmalara 2021 yılında Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında yeniden başlanıldı. Planlı kazı çalışmalarının bu yılki etabı geçtiğimiz gün sona erdi. Bugüne kadar bine yakın arkeolojik eserin bulunduğu kazıdaki buluntular, kazı ekibini bir hayli heyecanlandırdı. Bu yıl yapılan kazılarda bulunan eserler, kazı alanının bir bölümünün önemli bir Hitit arşivi olduğunu gösterirken bulunan çivi yazılı bir tabletteki dini içerik, antik kentin Hititlerin sözde tanrıçası Şausga’ya ait meşhur kayıp tapınak olma ihtimalini güçlendirdi.

    Dört medeniyetin izlerini taşıyor

    Kazı ekibinden Arkeolog Doktor Emre Kuruçayırlı, Samuha antik kentinin 4 farklı medeniyetin izlerini taşıdığını belirtip, “Kazı gerçekleştirdiğimiz antik Samuha, bugün ki adıyla Kayalıpınar yerleşimi çok değişik zamanlardan buluntular veriyor bize ve çok ilginç bir şekilde kazı alanı bu değişik dönemlerin araya geldiği bir nokta. Burada hem Hititlere ait yapı kalıntılarını bulduk. Hem Roma dönemine ait bir yol kalıntısı bulduk. Tahrip olmuş olsa da tipik Bizans mozaiği kalıntıları buluyoruz. Son olarak bir Selçuklu eseri bulduk” dedi.

    Kayıp meşhur tapınak olduğu düşünülüyor

    Kuruçayırlı, bu yıl gerçekleştirilen kazıda bulunan tabletin bölgenin Hititlerin tanrıçası Şausga’nın meşhur tapınağına işaret ettiğini ifade ederek, “Burada tipik Hitit giriş kapısı bulanan bir yapı vardı. Ona doğru uzanan tahrip olmuş iki duvarımız var. Kazının bitimine iki gün kala bu yapının Hitit dönemine ait olduğunu kanıtlayan iki buluntu geldi. O da bir çivi yazılı tablet parçası. Metin Hititçe ve çok önemli bir şeyden bahsediyor. Çok yüksek sayıda sığırdan bahsediyor. Dil bilimcilerimiz 120 veya 1200 sığırdan bahsediyor. Normal bir ticaret hacmi için oldukça yüksek bir sayı. Bu kentin adı Samuha ve bu isim Hitit kayıklarında sürekli bir tanrıçayla anılıyor. Burada bu tanrıçaya ait bir tapınak var. Bu tanrıca Sausga. Bu sığırların Sausga’nın tapınağına bir adak olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar yüksek sayıdaki sığırın tapınakla ilgili olduğunu düşünüyoruz. Bu kazıda bir kısmını ortaya çıkarttığımız önümüzdeki sezon yapacağımız kazıda da kalanını ortaya çıkartacağımız bu yapının Sausga’nın meşhur tapınağı olma ihtimalini düşünüyoruz” dedi.

    En eski yazılı kayıtlar da Samuha’dan bahsediliyor

    Kazı çalışmalarına önümüzdeki yıllarda devam edilecek olan Kayalıpınar (Samuha) artik kentinin M.Ö. 2 binli yıllarda Anadolu’daki en önemli Hitit kentlerinden birisi olduğu düşünülüyor. Samuha’nın ismi, Boğazköy’de bulunan yazılı kaynaklarda çok sık geçerken, Türkiye’de bulunan en eski yazılı belgeler olan ve Kültepe’de ele geçen Eski Asur dilindeki çivi yazılı tabletlerde de Samuha’dan bahsediliyor.

  • Hititlerin arşivi Sivas’ta bulundu

    Hititlerin arşivi Sivas’ta bulundu

    Koç Üniversitesi Arkeoloji Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında Sivas’ta yapılan bu yılki kazıların sonuna gelindi. 14 Temmuz tarihinden bugüne kadar devam eden kazı çalışmasında Hitit Kralı III. Hattuşili’nin ailesine ait mühürler, dini içerikli tabletler ve bölgenin Hititlerden Selçuklulara kadar kullanılan önemli bir yerleşim yeri olduğuna dair kalıntılar bulundu.

    Paralitik Çağ’dan Selçuklulara önemli bir yerleşim yeri

    Kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Çiğdem Maner, Kayalıpınar’ın Paralitik Çağ’dan Selçuklulara kadar önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteren izlere ulaşıldığını belirterek, “Bu yıl Kayalıpınar’da çalışmalarımız 14 Temmuz’da başladı. Önümüzdeki hafta tamamlanacak. Kazılarımız 4 farklı alanda yoğunlaştı ve tekrar çok önemli yapılar ortaya çıkarttık. Örneğin Bizans ve Roma dönemine ait yapı izleri, Hitit ve Koloni çağı yapı izleri ortaya çıktı. Ayrıca o dönemlere ait eserler ortaya çıktı. Kayalıpınar’ın Sivas’ın en önemli yerleşimi olduğunu söyleyebiliriz. Bin yılların merkezi, Paralitik Çağ’dan yeni bulduğumuz bir eserle birlikte Selçuklu dönemine kadar önemli bir merkez olduğunu anlamış bulunuyoruz” dedi.

    Hitit arşivi olduğu düşünülüyor

    Maner, kazılan bir bölümde ortaya çıkanların o bölümün arşiv olabileceği ihtimalini güçlendirdiğini ifade ederek, “Hitit dönemine ait çok önemli mühür baskıları çıktı, ayrıca çivi yazılı tablet parçaları çıktı. Tabletlerde dini içerikli bayramlardan bahsedilmektedir. Mühür baskıları ise III. Hattuşili kraliyet ailesine ait mühürlerdir. Bulduğumuz yapıyı imparatorluğa ait arşiv olarak tanımlamayı düşünüyoruz. Yaptığımız kazılar imparatorluk arşivinin farklı mekanlara sahip olduğunu ve bu mekanlarda da farklı işlemler yapıldığını görüyoruz. Kazıda ayrıca raf izleri bulduğumuzu düşünüyoruz” dedi.

    Dini yapı ortaya çıkabilir

    Maner, bugüne kadar Hititlerin yaşam alanlarında yapılan kazılarda siyasi ve idari yapıların ortaya çıkartıldığını, Kayalıpınar’da ise dini bir yapının izlerine rastladıklarını belirterek şunları söyledi:
    “Burada heyecan verici şey sadece buluntular değil yapının nasıl kullanıldığı, hangi evrelerde nasıl değiştiği, nasıl ekler yapıldığıdır. Burada ulaşmaya çalıştığımız birçok sorun var. Bizim burada en çok merak ettiğimiz yerleşim ve nehir ilişkisi. Kızılırmak’ın o dönemde ticaret için kullanıldığı bilinmektedir. O ilişkiyi de anlamaya çalışıyoruz. Nehirden dolayı bir yıl önce de buranın önemli bir yerleşim merkezi olduğunu anlıyoruz. Tüm çağlar boyunca yerleşim yeri olarak kullanılmasının nedenlerinden birisi budur. Burada kraliyet ailesinin yaşadığı yerleri anlamaya çalışıyoruz. Dini yapıları ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar siyasi ve idari yapıları ortaya çıkartan kazılar yapıldı. Dini yapılar eksik. Bu nedenle dini yapıları bulmaya çalışıyoruz. Bu yıl kazı yaptığımız iki yerde dini yapı olabilecek izlere rastladığımızı düşünüyoruz. Çivi yazılı metinler genellikle dini içerikli.”

  • Sivas’ta ihracat azaldı

    Sivas’ta ihracat azaldı

    Sivas’ta 2022’nin ilk 8 ayında 61 milyon 445 bin dolar düzeyinde olan ihracat, bu yılın aynı döneminde 58 milyon 463 bin dolara geriledi. Sivas bu ihracat potansiyeliyle 81 il içerisinde 56. sırada yer aldı.
    Sivas’ta bu yılın 8 ayında ihracatın en fazla olduğu ay Mart olarak kayıtlara geçti.
    Kentte Ocak ayında 7 milyon 385 bin dolar, Şubat ayında 7 milyon 88 bin dolar, Mart ayında 8 milyon 833 bin dolar, Nisan ayıda 6 milyon 588 bin dolar, Mayıs ayında 7 milyon 671 bin dolar, Haziran ayında 6 milyon 436 bin dolar, Temmuz ayında 6 milyon 879 bin dolar, Ağustos ayında ise 7 milyon 583 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi.