Etiket: sivas

  • Akülü araba hırsızı yakayı ele verdi

    Akülü araba hırsızı yakayı ele verdi

    Sivas’ta geçtiğimiz gün Mehmet Paşa Mahallesi Kongre Caddesi’nde evinin önündeki çocuğuna ait 8 bin lira değerindeki akülü aracı bulamayan H.Y., polis ekiplerine ihbarda bulundu. Polis ekiplerinin incelediği güvenlik kamerasında şahsın akülü arabayı binadan kucağında çıkarttıktan sonra taşımakta güçlük çekince binerek uzaklaştırdığı görüldü. Polis ekipleri, kent güvenlik kameralarından hırsızın kimliğini tespit etti. A.Ç. (25) isimli zanlı düzenlenen operasyonla yakalanırken, tahrip edildiği belirlenen akülü araç sahiplerine teslim edildi.

    “Hem komik hem de utanç verici bir durum”

    Mahalle esnafı Oğuzhan Sarıkaya, “Buradan alıyor akülü aracı, ilk başta kucağına almaya çalışıyor, alamayınca üzerine biniyor. Bunu yapan 25, 26 yaşlarında kocaman adam. Bu kadar komik bir olayı yapması bence çok saçma. Daha sonrasından binip kayboluyor ortalıktan. Bu mahalle temiz bir mahalle olduğu için böyle şeyler olmuyor. Temiz ve nezih bir yer olduğu için ilk defa böyle bir şeyle karşılaştık. Hem komik bir durum hem de yapan kişi için utanç verici bir durum. Videoyu izlediğimde ilk başta kahkaha attım bir insan böyle bir şeyi nasıl yapabilir diye, daha sonrasından rezil olacağını düşündüm. Yaşanan olay çok komik bir olay. Ben olayı görmedim, haberlerden videoyu izledim ve videoyu izlediğimle konuşuyorum” dedi.

  • Balda yüksek rekolte beklentisi

    Balda yüksek rekolte beklentisi

    Sivas’ta 443’ü endemik tür olmak üzere yaklaşık 2 bin farklı bitki türü bulunuyor.

    Sivas’ın Zara ilçesi; kekik, nane, ballıbaba, söğüt, taş yoncası ve keven gibi bitkiler ile endemik birçok çiçek türüne ev sahipliği yapıyor. Zara sahip olduğu flora ve iklim şartları ile yerli ve gezgin birçok arıcıyı da ağırlıyor. Zara, çiçek balı üretiminde ilk sırada, arıcılık işletme sayısı bakımından ikinci, bal üretiminde de dördüncü sırada yer alıyor. İlçe sınırları içerisinde üretilen ve yakın zamanda tescillenen Zara balında bu yıl yüksek rekolte bekleniyor. Zara Ziraat Odası Başkanı Zeki Şimşek bu yıl bal üretiminde önceki yıla oranla yüzde 40-50 arasında artış beklediklerini belirtti.

    Zara’da bal üretimi Selçuklu dönemine uzanıyor

    Zara Ziraat Odası Başkanı Zeki Şimşek, ilçede bal üretiminin Selçuklu dönemine kadar uzandığını belirterek, “İlçemizde; Selçuklu’dan bu yana kovan kara arıcılık yapılmaktadır. Zara balı adını o günlerde aldı. 1970’li yıllarında fileli kovana geçilmesiyle arıcılık faaliyetleri ilçemizde artmıştır. 1996 yılında ilçenin protokolü bal festivalleri düzenleyerek o günlerden bu günlere taşımışlarıdır” şeklinde ifade etti.

    Hedef bin 400 ton

    Başkan Şimşek, Zara ilçesinde geçen yıl 900 ton bal hasadı yapıldığını bu yıl ise hedeflerinin bin 400 ton olduğunu ifade ederek, “Bu dönem arıcılıkla uğraşanları ziyaret ettiklerimizde iyi haberler alıyoruz. Beklentimiz bin 400 ton bal rekoltesi. Arıcılıkla uğraşan arkadaşlarımızla sohbet ettik. Bu sene yüzde 40, yüzde 50’ye varan rakamlara rekoltemizin artacağını söylüyorlar. Bu da Zara ilçesi için sevindirici bir haberdir” şeklinde konuştu.

  • Güvercinleri çalıp, tilkiyi suçladılar

    Güvercinleri çalıp, tilkiyi suçladılar

    İlginç hırsızlık olayı Meraküm Mahallesi’nde meydana geldi. Cins taklacı güvercin besleyen Mikail Ecer, güvercinlerini yemlemek için kulübeye gittiğinde 50’ye yakın güvercini arasından maddi değerleri 20 bin TL olan 4 çift taklacı güvercininin çalındığını fark etti. Kapının kırıldığını ve 4 çift güvercinin yerinde olmadığını fark eden Ecer, durumu polise bildirdi. Konuyla ilgili inceleme başlatılırken, Ecer güvercinlerle birlikte yumurtaların da çalındığını, hırsızların olaya sansar veya tilki süsü vermek için çevreye güvercin tüyleri saçtıklarını dile getirdi. Ecer, kuşlarını bulup geri getirene bir çift iyi cins güvercin hediye edeceğini söyledi.

    “En yüksek cezayı almalarını istiyorum”

    Taklacı güvercinleri çalınan Mikail Ecer, hırsızların yakalanıp en yüksek cezayı almalarını istediğini söyleyerek, “Toplamda 45-50 adet kuşa bakıyordum, bunlardan 8 tane taklacı güvercinim çalındı. İstanbul’dan gidip getirmiştim, çifti 5’er bin lira değerindeydi. Sabah geldiğimde kapının menteşelerden sökülüp kenara atıldığını gördüm. İçeriye girip kuşları almışlar, yumurtalarına kadar götürmüşler. Sürekli kuşlarımla iç içeyim. Çocuğum yok ama onları çocuklarımmış gibi seviyordum. Söz veriyorum bulana bir çift kuş hediye edeceğim. Karakolu arayıp şikayette bulundum, bulunurlarsa en yüksek cezayı almalarını istiyorum. Bugün benim kuşumu çalan yarın başkalarının kuşunu çalacak. Kümese girip tüylerini yolmuşlar, sansar ya da tilki yedi görüntüsü vermişler. Yalnız sansar sadece kanını emer, kuşları bırakır. Tilki de hepsini yer ama komple tüy ve kan olur. Kuşları çalıp götürmüşler” şeklinde konuştu.

  • Yüzlerce kovan çamura gömüldü

    Yüzlerce kovan çamura gömüldü

    Sivas ve çevresinde etkili olan sağanak yağışlar hayatı ve tarımsal faaliyetleri olumsuz yönde etkiledi.

    Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Beyyurt köyünü de etkisi altına alan yağışlar, bölgede arıcılığa zarar verdi. Bir anda başlayan ve dakikalar içerisinde şiddetini arttıran yağmur, yaklaşık 700 adet kovanın bulunduğu alanı göle çevirdi. O anları cep telefonu kamerasıyla görüntü altına alan çaresiz arıcılar, yağmurun dinmesinin ardından kovanlarının yanına koştu. Yarısına kadar çamura gömülen kovanlar, uğranan zararı gözler önüne serdi.

  • Kene 2 can daha aldı

    Kene 2 can daha aldı

    Havaların ısınması ile birlikte kene kabusu yeniden başladı. Kene teması sonrası KKKA tanısı ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören iki kişi hayatını kaybetti. Vefat eden 2 hastayla birlikte Sivas’ta bu yıl kene nedeniyle ölenleri sayısı 5’e yükseldi.

    Pazar günü vefat eden Remzi Polat (53), Sivas’ın Divriği ilçesinde çobanlık yaparken hayvanları otlattığı esnada vücuduna yapışan keneyi eliyle çıkardı. Bir süre sonra rahatsızlanan Polat, Divriği Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalenin ardından KKKA tanısı ile Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Bugün vefat eden Hasan Yuva’nın (64) ise Sivas’ın Doğanşar ilçesinde hayvancılık yaptığı öğrenildi. Yuva’ya yapışan keneyi hayvanların taşıdığı tahmin ediliyor. Kene ısırması sonrası KKKA tanısı konulan Yuva’nın 5 çocuk babası olduğu öğrenildi.

  • Damat kendi düğününe online katıldı

    Damat kendi düğününe online katıldı

    Sivas’ın Şarkışla ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki Alperen Polat, kendi düğününe cep telefonu aracılığı ile görüntülü bağlantı yaparak katılmak zorunda kaldı.

    Geçtiğimiz aylarda Almanya’nın Hauptsrabe kentinde yaşayan Kübra Polat ile nişanlanan Polat, Almanya tarafından kendisine vize verilmeyince geçtiğimiz gün Almanya’da gerçekleştirilen düğününe katılamadı.

    Polat bedenen katılamadığı düğününe cep telefonu aracılığı ile görüntülü bağlantı yaparak katıldı. Polat, kuaförde başlayıp salonda biten düğünü 8 saat boyunca adım adım cep telefonundan katip etti. Vize problemi nedeniyle düğünlerinde bir araya gelemeyen çift, önümüzdeki günlerde Sivas’ta yeniden bir düğün gerçekleştirmeyi planlıyor.

    Başına gelen ilginç durum yüzünden online damat olarak anılan Alperen Polat, buruk bir düğün yaşadığını belirtip, “Eşimle nişanlandık, resmi nikahımızı yaptı. Almanya’da ve Sivas’ta birer düğün planladık ve tarihleri belirleyip davetiyelerimizi dağıttık. Ancak vize alamadığım için Almanya’da planlanan düğünüme katılamadım. Bende kuaföründen salonuna kadar 8 saat boyunca whatsapp üzerinden düğüne katıldım. Benim için buruk bir düğün oldu. Eşimin yanında olmak isterdim. Önümüzdeki günlerde Sivas’ta yeniden düğünümüzü yapacağız. İnşallah orada birlikte ve mutlu olacağız” dedi.

  • Keneyi eliyle ezince hayatını kaybetti

    Keneyi eliyle ezince hayatını kaybetti

    Sivas’ın Zara ilçesi Kaplan köyünde çiftçilik yapan 74 yaşındaki Kaşıf Tunç, 1 Mayıs tarihinde beslediği ineğin memesini yapışan keneyi eliyle ezdi.

    İddiaya göre ardından tütün sararken keneyi ezdiği parmağını ağzıyla ile ıslatan Tunç bir süre sonra rahatsızlandı.

    Yüksek ateş şikayeti ile Zara Devlet Hastanesine kaldırılan Tunç’a Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tanısı kondu.

    Daha sonra Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Tunç burada 20 gün süren tedaviye rağmen kurtarılamayarak bugün hayatını kaybetti.

    Tunç’un cenazesi bugün hastane morgundan ailesine teslim edildi.

  • Kene kabusu bir can aldı

    Kene kabusu bir can aldı

    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) havaların ısınmasıyla geri döndü. Virüs nedeniyle yılın ilk ölümünün Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştiği bildirildi. Hastalığın bulaşma yoluyla ilgili bilgiler paylaşan Doç. Dr. Büyüktuna, ” “Kırsal kesimde yaşayan hayvancılık ve tarım işiyle uğraşan kişilere bulaşma ihtimali daha yüksek” dedi.

    19 VAKANIN PCR TESTİ POZİTİF

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, kene teması sonucu yılın ilk ölümünün hastanelerinde yaşandığını belirterek uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Büyüktuna, kenelerin sebep olduğu KKKA hastalığının insanlara kenenin tutunmasının yanında hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla da bulaşabildiğini söyledi. Havaların ısınmasıyla vaka yatışlarının başladığını belirten Doç. Dr. Büyüktuna, bu yıl hastanelerine KKKA şüphesiyle 27 vakanın geldiğini, bunlardan 19 vakanın PCR testinin pozitif olduğunu ve şimdiye kadar bir kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

    “TÜM KENE TEMASLARI KKKA AÇISINDAN RİSKLİ”

    Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, tüm kene temaslarının KKKA açısından riskli olduğuna dikkat çekerek, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, insanlarda ortaya çıkan kene kaynaklı önemli bir hastalık. Dünyada birçok ülkede görülüyor. Ülkemizde de özellikle Kelkit Vadisi dediğimiz bölgede sıklıkla ortaya çıkan bir hastalık. Bu hastalık daha çok kırsal alan sakinleri ve tarım işçileri arasında görülüyor. Sıklıkla enfekte olmuş kenelerin yapışması ya da korunmasız ellerin kenelerle doğrudan temas etmesi ya da enfekte hayvanların kan ve dokularına maruz kalınmasıyla bulaşır. Bunun dışında KKKA hastasının kan veya diğer vücut sıvılarına mazur kalındığında hastalık bulaşabiliyor. Hastalık ülkemizde en çok Tokat, Sivas, Çorum gibi Kelkit Vadisi bölgesinde daha sık görülüyor” dedi.

    KIRSALDA YAŞAYANLAR VE TARIM İŞÇİLERİ RİSK ALTINDA

    Risk gruplarından bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Kırsal kesimde yaşayan hayvancılık ve tarım işiyle uğraşan kişilere bulaşma ihtimali daha yüksek. Çünkü bunlar kenelerin yaşam döngüsünde oldukça önemli rol oynuyorlar. Bunun dışında riskli gruplarımız veterinerler, mezbaha çalışanları, çobanlar, çiftçiler bunların hepsi risk grupları olarak tanımlanabilir. Bizim bölgemizde kene zehirlidir veya değildir deme şansımız yok, zaten biz kene analizi yapmıyoruz. Ama bölgemizdeki kenelerden bulaşan, endemik seyreden hastalık olduğu için tüm kene temaslarını KKKA açısından riskli buluyoruz” dedi.

    “ŞU ANA KADAR BİR HASTAMIZI KAYBETTİK”

    Hastaneye gelen vakalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Büyüktuna, “İklim şartları kene popülasyonu açısından oldukça önemli. Özellikle bahar ve yaz aylarında Hyalomma dediğimiz kenelerin döngüsünde artış oluyor. Özellikle ılık geçen kış dönemi ya da yağış miktarının az olduğu bahar ve yaz aylarında hastalık daha fazla görülüyor. Çünkü kene popülasyonu bu dönemde artış gösteriyor. İlimiz zaten bölge hastanesi olarak hizmet veriyor. Bugün itibarıyla 27 şüpheli hasta yatırdık, bunlardan 19 tanesinin de PCR testi pozitif olarak geldi. Şu ana kadar da bir hastamızı kaybettik” dedi.

  • Kurumaya başlayan göl rengarenk oldu

    Kurumaya başlayan göl rengarenk oldu

    Suların çekilmesiyle birlikte tuz tabakasının daha belirgin görüldüğü gölde, rengarenk görüntüler oluştu.  Kış mevsiminde yağışların yeterli olmaması sonucu gölde sular çekildi.

    Kellah gölünde suların çekildiği alanlarsa beyaz tuz tabakasıyla kaplandı. Kıyı kesimlerindeki beyaz ve mavi gölün orta kısmını kaplayan yeşil tonları renk cümbüşü oluşturdu. Görünümüyle dikkat çeken Kellah gölünde kartpostallık görüntüler oluşuyor.

    “Görsel olarak güzel, iklimsel olarak kötü bir durum”

    Göle yürüyüşe gelen Emircan Karaçorlu, “Burası Ulaş ilçesine 5 km uzaklıkta. Biz buraya yürüyüşe geliyoruz ama yağmurun pek etkili olmadığı fark ediyoruz. Yağmur yağsa da kuraklık devam ediyor. Kısa bir süre içerisinde tamamen kuruyacağını düşünüyoruz. Burası çok sevilen bir yer, kurumaması bizim için daha iyi olacak. İnsanlar için su her zaman önemli. Sıcaklar daha artmadan böyle kuruma varsa ilerde tamamen kuruyacak. Bu görsel olarak güzel, iklimsel olarak kötü bir durum. Burayı besleyen su kaynağı olmadığı için yağmura ihtiyaç oluyor, yağmur etkisini kaybettiği zaman sıcaklık başlıyor ve kuraklık oluşuyor” dedi.

  • Dünyaca bilinen Zara Balı tescillendi

    Dünyaca bilinen Zara Balı tescillendi

    Sivas Zara Ziraat Odası Başkanlığı tarafından Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvuru sonucunda Zara Balı markası coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Zara Balı, ilçenin Zara Sac Ekmeğinin ardından ikinci coğrafi işaretli ürünü olmayı başardı. Kendine has lezzeti ve kokusu bulunan Zara Balı markası, dünya genelinde satışı yapılırken verilen destekler sayesinde de üretimi gün geçtikçe artıyor.