Sivas’ta 200’den fazla tescilli eseri sınırları içerisinde barındıran Divriği ilçesi Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türkiye’nin 50. Milli Parkı ilan edildi.
UNESCO tarafından Türkiye’de ilk kültür mirası listesine alınan Divriği Ulucami ve Darüşşifası başta olmak üzere Anadolu’daki ilk Türk kalesine kadar 200’den fazla tescilli eseri sınırları içerisinde barındıran Sivas’ın Divriği ilçesi, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türkiye’nin 50. Milli Parkı ilan edildi. 2 Kasım 2024 tarihli Resmi Gazetede yer alan kararla ilçe içerisindeki belli bir alanın 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’nun 3. maddesi çerçevesinde milli park ilan edildiği duyuruldu.
Etiket: sivas
-
50. Milli Park alanı ilan edildi
-
Renkli hasat başladı
Sivas’ta aylar önce toprakla buluşan ve farklı renklerdeki görüntüleriyle dikkat çeken patateslerin hasadı başladı. Patatesler; sarı, mor ve kırmızı renklerinin yanı sıra içerdikleri besin değerleri ile de dikkat çekiyor.
Sivas’ta akademisyenler, alternatif tarımı geliştirmek ve yeni ürünleri çiftçilere tanıtmak adına çalışmalarını sürdürüyor.Sivas Cumhuriyet Üniversitesi kampüsü içerisinde bulunan 600 dekarlık arazide çalışma yürüten akademisyenler, Sivas’ta daha önce denenmemiş ürünleri yetiştirerek hasat ediyor. Bu çerçevede son yıllarda oldukça ilgi gören ve içerdiği kalsiyum, magnezyum ve potasyum değerleri ile insan sağlığına faydalı olduğu bilinen mor patatesin yanı sıra kızartmalık diye tabir edilen kırmızı patates ekildi. Aylar önce toprakla buluşturulan ve yeterli olgunluğa erişen renkli patateslerin hasadına başlandı. Hasat edilen sarı, mor ve kırmızı renkli patateslerden elde edilen gelir ile 120 öğrenciye burs verilecek.
“Mor patatesin sağlığa faydalı olduğu bilinmekte”
Tarım Uygulama ve Araştırma Merkezi ile ilgili bilgiler veren Bitkisel Ve Hayvansal Üretim Bölümü öğretim üyesi ve Tarım Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Demirbaş, “Biz son 4 yıldır birçok ürünün yetiştirilmesini sağladık. Bu ürünler içerisinde farklı renkte patateslerimiz var.Özellikle mor patates bu ürünlerin en başında gelmekte. Mor patatesin özelliği yüksek antioksidan içeriği nedeniyle sağlığa faydalı olduğu bilinmekte. Besin elementlerinden kalsiyum, magnezyum, özellikle potasyum içeriği çok fazla olduğu için faydalı bir ürün olduğu söylenmekte. Hatta diyabetli hastaların şekerlerin düzenlenmesinde de yararlı olduğuna dair bilgiler bulunmakta. Burada hem öğrencilerimiz pratiklerini yapıyor.
Hem elde edilen ürünlerle öğrencilere geri burs olarak dönüyor. Geçen yıl yüz öğrenciye burs sağlamıştık. Bu yıl da rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Şengönül hocamızın desteğiyle bunu 120 öğrenciye çıkardık” dedi.
Öğrenciler hem bilgi ediniyor, hem burs alıyor
Mor patatesin yanı sıra kırmızı patatesinde ekildiğini ifade eden Doç. Dr. Demirbaş, “Öğrencilerimiz de burada yine doğal yöntemlerle nasıl ürün yetiştirildiğini öğrenmekte ve görmekte. Elde edilen ürünlerde burs olarak geri dönmekte. Normal bildiğimiz patatesin yanı sıra bir de kırmızı patates ektik. Renginden dolayı çok güzel bir görüntüsü var. Cipslik bir patatestir. Mor patatesi dört yıldır ekiyoruz. Bunu da önümüzdeki yıllarda arttırmayı planlıyoruz. Üniversite içerisinde toplam 600 dekarlık bir alanda çalışma yapıyoruz. Patates ekimimiz ortalama her yıl 20 dekar civarında. Hedefimiz hem yeni ürünleri Sivas çiftçisine tanıtmak, hem de burada ne kadar çok öğrenciye burs verebilirsek ne mutlu bize. Bizim en büyük hedefimiz budur” ifadelerine yer verdi. -
Flamingo sürprizi
Sivas’ın Ulaş ilçesinde bulunan son yıllarda kuraklık nedeniyle su seviyesinin ciddi oranda düştüğü Ulaş Gölü’nde flamingolar görüntülendi.
Ulaş ilçesinde bulunan ve 2016 yılında ‘Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan’ ilan edilen Ulaş Gölü son yıllarda adeta kuraklıkla boğuşuyor. Su seviyesinin ciddi oranda düştüğü göl birçok göçmen kuşa da ev sahipliği yapıyor. Sakar meke, yeşilbaş ördek, elmabaş, angut ve uzunbacak gibi türlerin görüldüğü gölde bu kez flamingolar görüntülendi. Genellikle Kuzey Afrika, Güney Avrupa, Orta Doğu ve İran gibi bölgelerden ülkemize göç eden flamingolar kış aylarının gelmesiyle tekrardan sıcak bölgelere göç ediyor. Göç sırasında Ulaş Gölü’nde konaklayan flamingolar kuraklıkla boğuşan gölü adeta renklendirdi. Seyri doyumsuz görüntülere neden olan flamingolar dron ile de görüntülendi.Göl kurudu
İlçe sakinlerinden Mehmet Kumcu, göle flamingoların geldiğini ifade ederek, “Bu sene flamingolar geldi. Güzel görüntüler oluştu. Buraya aslında tuz gölü derler. Tecer Dağı’ndan gelirdik hayvanlarımıza buradan tuz götürürdük. Bu sene kurak geçti göl böyle kurudu. Yağmur yağmayınca göl çekildi. Gölde su çekildikten sonra kuş türü pek gelmedi. Flamingolar gelmezlerdi kara akçadan başka kuş yoktu. Kara akça geldiği zaman suyun yüzeyi simsiyah olurdu” dedi. -
Sivas’ta yün yorgan mesaisi
Sivas’ta ve yurt genelinde hava sıcaklıklarının düşmesi ile yün yorganlara talep arttı. Astım ve alerji gibi solunum sıkıntıları yaşayanlar yün yorganı tercih ediyor. Köylerden temin edilen koyun yünü fabrikalarda veya mahalle aralarında kadınlar tarafından yıkanıp temizlenerek yorgan yapımı için hazır hale getiriliyor. Sivas’ta 40 yıldır yün yorgan işlemesi yapan Şinasi Toprak, babasından öğrendiği mesleğin son temsilcilerinden. Sivas soğuk olduğu için daha çok yün yorganların tercih edildiğini söyleyen Toprak, sağlık açısından yünün birçok faydası olduğunu ifade etti.
“Yün ve ipek yorgan yapıyorum”
40 yıldır yün yorgan imalatı yapan Toprak, “4O yıldır bu mesleği yapıyorum. Babadan kalma mesleğimizdir. İlkokuldan çıkar babamızın yemeğini alıp hemen dükkâna giderdik. Bu sayede mesleği öğrendik, yıllardır da bu mesleği yapıyoruz. Yün, ipek yorgan yapıyorum burada. Tek kişilik bir yün yorganın yapımı ortalama bir buçuk, iki saattir. Yapımında dikkatli bir şekilde dikmek gerekiyor. İnceliklerini de ancak biz biliriz, müşteri pek bilmez dikimindeki incelikleri. Biz isteğe bağlı olaraktan yorgan yapıyoruz. Yüne alerjisi olan insanlar oluyor, onlara da elyaf yorgan imalatı yapabiliyoruz. Sivas kış memleketi olduğu için yün yorgan burada daha çok tercih ediliyor. Sağlık açısından ve sıcak tutma açısından yünün birçok faydası var. Kullanmış olduğumuz yünleri de köylerimizden temin ediyoruz. Fabrikalarda, mahalle aralarında kadınlara yıkattırıyoruz, temizletiyoruz, dikime hazır bir hale getiriyoruz” dedi.
“Çok yorucu bir meslek”
Oturduğu yerden para kazanıyormuş gibi gözükse de dışarıdan göründüğü gibi olmadığını belirten Toprak, “Benim yapmış olduğum yün yorganların fiyatı tek kişilikler bin 500 lira, çift kişilikler bin 750 lira. Müşteri yününü ve bezini getirir ise el emeği olarak, tek kişiliği 400 lira, çift kişiliği 500 liraya sırıyıp teslim ediyoruz. Bizim işimiz ağır iş. Oturduğunuz yerden para kazanıyormuşsunuz gibi gözükse de dışarıdan göründüğü gibi değil. Gün içerisinde insanların siparişlerini yetiştireceğim diye 15-16 saat çalıştığımız oluyor. O yüzden çok yorucu bir meslek. Yeni eleman kesinlikle yetişmiyor. Benim kalfalık dönemimde babamın yanında tezgâhta çalışan en az 4-5 tane elemanımız olurdu. Şu anda bütün yorgancıları gezecek olursanız hiçbirinin yanında, tezgâhında bir tane eleman yok. Yeni eleman yetişmiyor” diye konuştu.
-
Karga sevip video paylaştı, karakolluk oldu
Sivas’ta geçtiğimiz günlerde üniversite öğrencisi bir genç kadının sosyal medya hesabında paylaştığı karga videosu, kullanıcıların dikkatini çekmiş ve büyük beğeni toplamıştı. Genç kadın videoyu paylaştıktan sonra karga ile ilgili karakola giderek ifade verdi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) öğrencisi Azra Boysak kampüs içerisinde gezindiği sırada kendisiyle iletişim kurmaya çalışan kargayı fark ederek video kaydı almıştı.
Genç kadın karga ile vakit geçirdiği anları sosyal medya hesapları üzerinden paylaşarak takipçileri ile paylaşmıştı. Birbirinden ilginç görüntülerin ortaya çıktığı olay sonrası genç kadın karakolluk oldu. Sosyal medyada paylaşılan videoyu izleyerek karganın kendisine ait olduğunu iddia eden bir vatandaş suç duyurusunda bulundu. Olay üzerine Azra Boysak karakola giderek ifade verdi.
“Sahiplenmedim ya da evime getirmedim”
Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Azra Boysak, “Bu karga videosunu televizyonda veya sosyal medyada mutlaka görmüşsünüzdür. Videoyu ben çekmiştim. Şu an karakoldan geliyorum, kargayla alakalı ifade verdim. Bununla alakalı bir açıklama yapmak istiyorum. Çünkü çok fazla mesaj ve yorum da almıştım zaten. Kargayı yaklaşık 2 hafta önce gördüm, birkaç gün önce de videosunu paylaştım. Ama karga şu an bende değil, sahiplenmedim ya da evime getirmedim.Özgür ve evde beslenebilecek bir hayvan olmadığını düşündüğüm için onu sahiplenmek aklıma gelmedi. Ben zaten kargaları genel olarak kuşları çok seviyorum. Dokunamasam da her gördüğüm yerde seviyorum. O karga gelip kendini sevdirdi. İlginç bir olay yaşadım ama kargayı sahiplenmedim. Videoyu çektiğim gün kargayı gördüğüm son gündü. Karganın sahibi olduğunu söyleyen birçok insan oldu ve bunlardan bir tanesi beni şikâyet etmiş. Ama karga bende değil. Kargayı tekrar görmek istediğinizi biliyorum. Ben de onunla daha fazla vakit geçirmediğim için çok pişmanım ve onu özledim. Tekrar karşılaşır mıyız bilmiyorum” şeklinde konuştu.
-
Uyuşturucu tabancayla kendini vuran belediye personeli hastaneye kaldırıldı
Edinilen bilgilere göre olay Suşehri ilçesinde meydana geldi. Belediye personeli olarak görev yapan R.K. (39), başıboş sokak köpeğini barınağa götürmek için uyuşturucu atıcı tabanca kullandı. Tabanca ile ayağına atış yapan R.K., kendini vurdu. R.K.’nın uyuşturucu iğne ile vurulduğunu gören mesai arkadaşları durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Hastaneye kaldırılan R.K., Suşehri Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulans helikopter ile Sivas’a sevk edildi. R.K.’nın tedavisinin Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’nde sürdüğü öğrenildi.
-
108 yıllık tarihi lisenin ışıkları hiç sönmüyor
Sivas’ta 108 yıl önce eğitim ve öğretime başlayan Selçuk Anadolu Lisesi, günümüzde üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere sağladığı imkânlarla Türkiye’ye örnek oluyor. Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) hazırlanan öğrencileri akşam saatlerine kadar ağırlayan okul, ücretsiz ikramlarla ev ortamı sunuyor. Çeşitli branşlardan birçok öğretmenin öğrencilere yardımcı olduğu tarihi okulun ışıkları, günün ilerleyen saatlerine rağmen hiç sönmüyor.
1916 yılında Sivas Öğretmen Okulu adı altında hizmet vermeye başlayan Tarihi Selçuk Anadolu Lisesi, 108 yıldır eğitim ve öğretime hizmet veriyor. Yıllardır eğitim seviyesi yüksek ve başarılı öğrenciler yetiştirmeyi ilke edinen okul, hayata geçirdiği proje ile Türkiye’ye örnek oluyor. Öğrencilere sabah 08.00 ile 15.30 arasında eğitim ve öğretimin verildiği okul, ders bitiminden sonra da üniversite sınavına hazırlanan öğrencileri misafir ediyor. Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) hazırlanan öğrenciler, saat fark etmeksizin okula gelerek ders çalışabiliyor. Evde uygun çalışma ortamı bulamayan öğrenciler için düşünülerek hayata geçirilen projede, çeşitli branş öğretmenleri de çalışma alanında öğrencilere yardımcı oluyor. Çorba, çay, kahve ve atıştırmalıkların öğrencilere ücretsiz verildiği tarihi lisenin ışıkları, günün ilerleyen saatlerine kadar yanıyor. Öğrencilerin başarısını artırmaya yönelik hazırlanan proje, velilerden büyük destek görüyor.“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bunu gerektiriyor”
Proje ile ilgili bilgiler veren Selçuk Anadolu Lisesi Müdürü Davut Ataman, “Selçuk Anadolu Lisesi 108 yıllık tarihiyle Türkiye’nin ve Sivas’ın en köklü kurumlarından biri olup yetiştirmiş olduğu öğrenciler ve bürokratlarla Türkiye’nin geleceğine ışık tutan önemli bir kurumdur. Öğrencilerle ve velilerle yapmış olduğum görüşmelerde çocukların böyle bir eksiği olduğunu tespit ettim. Bu eksikliği gidermek adına yapmış olduğum veli ziyaretlerinde ise öğrencilerin ders çalışması ile ilgili sıkıntılarının olduğunu gördüm. Öğretmenlerimle yapmış olduğum istişare sonucunda öğrencilerim gece geç saatlere kadar ne zaman isterse okulumuz açıktır.Ayrıca öğretmenlerimiz gelip anında öğrencilerimizin sorularını çözebiliyor ve konu anlatımları yapabiliyor. Bu uygulama bakanlığımız tarafından en iyi örnekler kategorisinde alınarak, tüm Türkiye’ye örnek olarak gösteriliyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli zaten bunu gerektiriyor. Eğitimin dört duvarla ya da belirli saatler arasında sınırlandırmak çok yanlış. Türkiye Yüzyıl Maarif modelinde de amacı düşünen, okuyan, okuduğunu anlayan, sorumluluk sahibi, milli manevi değerleri önemseyen erdemli bireyler yetiştirmektir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bizim de asli görevimizdir. Öğrencilerimize bir kelime daha fazla öğretmenin, bir soru daha fazla çözdürmenin onlara en uygun ve en ideal ortamı hazırlamanın derdindeyiz. Öğrencilerimize ev ortamı sağlamak için burada öğle yemeklerini, çaylarını, keklerini ve meyvelerini veriyoruz.
Öğrencilerimize en uygun ortamı öğretmenlerimizin gözetiminde ve bizzat ben de başlarında olarak sağlıyoruz. Onların da gayret ve çabalarıyla bizlere geri dönüş oluyor. Velilerimiz bu uygulamadan çok memnun. Öğrencilerimizin her geçen gün sayıları artıyor. Bu proje tüm Türkiye’ye örnek teşkil etti. Günde yaklaşık 10-15 tane velimiz arıyor ve okula geliyorlar. Ev ortamında çalışma imkânı bulmayan öğrencilerimizin en iyi imkanı burada gördükleri için buraya geliyorlar ve burada çalışıyorlar. Biz de burada bulunarak öğrencimiz bir konuyu anlamadığında öğretmenimiz hemen müdahale ediyor. Öğrencimiz soruyu çözemediğinde hemen öğretmenimiz yardımcı oluyor. Burada çok güzel bir aile ortamı var. Öğrencilerimiz geç saatlere kadar istedikleri kadar çalışma imkânı buluyorlar” dedi.
“Geç saatlere kadar dersimize çalışabiliyoruz”
Öğrencilerden Ali Eren Çakır, “Bizim normalde saat 15.30’da dersimiz bitiyor. Burada dersten sonra yemek, çay, kahve ve kek gibi çeşitli imkânlardan yararlanarak geç saatlere kadar dersimize çalışabiliyoruz. Bu imkân bizim için çok yararlı oldu. Çünkü ben de dâhil olmak üzere bazı arkadaşlarımın evde düzgün bir çalışma ortamı yok. Bunun için öğretmenlerimize çok teşekkür ediyoruz. Burada öğretmenlerimiz bulunarak bizlere soruları çözmemizde yardımcı oluyorlar ve bize destek veriyorlar. Çalışmalarım öncekine göre çok daha iyi seviyede. Bu proje daha yeni başladığı için bunun çok fazla etkisi oldu açıkçası. Hedefim, ODTÜ Makine Mühendisliğini kazanmak. Umarım başarılı olurum” diye konuştu.“Burada ders çalışma verimimiz gerçekten çok artıyor”
Eslem Berra Karasubaşı ise, “Bu projenin çok nitelikli olduğunu düşünüyorum. Çünkü burada ders çalışma verimimiz gerçekten çok artıyor. Hocalarımızın sağladığı imkanlar gerçekten çok iyi durumda. Burada farklı branşlardan öğretmenlerimiz bizimle birlikte nöbete kalıyorlar. Soru çözerken takıldığımda öğretmenlerime danışabiliyorum. Arkadaşlarımızla birlikte burada birlikte çalıştığımız için çok verimli bir ortam oluyor. Bu da açıkçası bana çok katkı sağlıyor. Dersten çıktıktan sonra buraya gelip dersimizi çalışmaya başlayabiliyoruz” dedi. -
Evcil kuş gibi gelip eline kondu, izleyenler hayret etti
Üniversite öğrencisi genç kadının iletişim kurmaya çalıştığı karganın gösterdiği yakınlık ve evcil kuş gibi eline konması dikkat çekti.
İnsanlarla kargalar arasında gelişen dostluklara bir örnekte Sivas’ta yaşandı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğrencisi Azra Boysak kampüs içerisinde gezindiği sırada, kendisiyle iletişim kurmaya çalışan kargayı fark etti. Boysak’ta karganın gösterdiği yakınlığa karşılık verince ortaya birbirinden ilginç görüntüler çıktı. Genç kadını takip eden karga evcil bir kuş gibi uçarak eline kondu. Boysak bu anları kaydederek sosyal medya hesaplarında paylaştı. Yaklaşık 7 milyon paylaşım, izleyenler tarafından beğeni aldı.“Çok şaşırdım, böyle bir şey beklemiyordum”
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı öğrencisi Azra Boysak, “Okul çıkışında işe gidiyordum. Moralim çok bozuktu, arabanın üzerinde bir karga gördüm. ‘Çok tatlısın’ dedikten sonra bir anda karga ayağıma indi. Çok şaşırdım, telefonda konuşuyordum hemen kapattım video çekmeye başladım. Karga gitmedi bende eğildim ve sevdim. Kaçmamasına çok şaşırdım. Karga elimdeki peçeteyi aldı, yükseldi ve okulun penceresine bıraktı ve tekrardan yanıma geldi. Ben yürüdüm, bir süre beni takip etti. Bu duruma bende çok şaşırdım, böyle bir şey beklemiyordum. Normalde de kargaları çok seviyorum, her gördüğüm yerde izlerim. Arkamı dönüp otobüse giderken bana doğru uçtuğunu gördüm. Elimi uzattığımda elime kondu. Bir süre beraber gittik, çevredekiler benim kargam olduğunu düşündüler. Eğitimli bir karga olduğunu düşünenler ve korkanlar oldu. ‘Bize saldırmaz değil mi?’ diyenler de oldu. Bir süre sonra uçtu, ben otobüse binince uçtu ve gitti” dedi.“Karga için çok yüksek meblağlar teklif edenler oldu”
Sosyal medyada paylaştığı video yaklaşık 7 milyon izlenmeye ulaşan Boysak, “Ben bu kadar çok tepki geleceğini bilmiyordum. Kargaları çok seviyorum ve çevremde karga seven insan pek olmadığı için Türkiye’de bu kadar çok karga seven olduğunu bilmiyordum. Herkes sahiplenmek istedi, özelden satmamı isteyenler oldu. Karga için çok yüksek meblağlar teklif edenler oldu. Ben özgür bir hayvan olduğunu düşündüğüm için onu alıp eve götürmek ve kafese koymak aklıma gelmedi. Benim için güzel bir anıydı. Hayvanlarla iletişimim yüksek. Daha önce de tilki sevmişliğim var. Takipçi arkadaşların çok şaşırdığı kadar büyük bir olay değildi benim için. Kargayı daha sonrasında tekrar görmedim” şeklinde konuştu. -
Çevre dostu yakacak
Sivas’ta özellikle köylerde ikamet edenler, kerme adı verilen ve koyun dışkısından elde edilen maliyetsiz ve çevre dostu yakıtla ısınıyor.
Türkiye’nin en soğuk illerinden birisi olan Sivas’ta kış hazırlıkları sürüyor. Özellikle köylerde ikamet eden Sivaslılar tezeğin yanı sıra kerme ismini verdikleri yüksek kalorili çevre dostu yakıtla ısınıyor. Koyun dışkısıyla elde edilen, kolorisi yüksek bu yakıt karbonmonoksit oranı çok düşük olduğundan hem güvenle yakılıyor hem de havayı kirletmiyor.Tamamen maliyetsiz
Kerme, ahırlarda kalan koyunların altına serilen samanların koyun dışkısı ile birleşmesi sonucu oluşuyor. Özellikle temizlenmeyen bu karışım zamanla 20 cm kalınlığında bir tabaka oluşturuyor. Bu tabaka yaz aylarında dilimlenerek kaldırılıp kurumak üzere güneşte bırakılıyor. Kuruyup yakıt haline gelen kerme dilimleri soba ve tandırlarda ısıtma amaçlı kullanılıyor. Hayvancılıkla uğraşanlar bu yakını sıfır maliyetle elde ediyor. Hem odun kömür parası vermek zorunda kalmıyorlar hem de güvenle ısınma imkanı buluyorlar.Zehirleme riski yok
Sivas merkeze bağlı Tutmaç köyünde hayvancılık yapan Bedir Kırhasan, kermenin kendilerine hiçbir maliyeti bulunmadığını belirtip, “Bunlara kerme deniliyor. Koyunların bahar ayına kadar ağıllarda kalıyor ve yapmış oldukları dışkılar birikiyor. Bahar ayının gelmesiyle birlikte bu kerme dediğimiz dışkıları keserek dışarı çıkartıyoruz. Düz bir alana serip tekrar kurutuyoruz. Kış ayına doğru depolayacağımız alana taşıyoruz ve sobada yakıyoruz. Kerme kömür gibi karbon monoksit riski yok. Havayı kirletmez, tam bir doğa dostu. Isı seviyesi de oldukça yüksek. Bize ekstra hiçbir maliyeti yok. Sadece hayvanlarımıza aldığımız yemin karşılığını böyle değerlendiriyoruz. Sadece bizim emeğimiz var. 6 ay dışarı çıkartma ve kurutma işlemleri oluyor 6 ayda sobamızda yakarak ısınıyoruz” dedi” şeklinde konuştu. -
Kurusu yaşından 5 kat daha pahalı
Toplaması kadar kurutması da zahmetli olan madımak bitkisinin tazesi 100 lirayken kurutulmuşu ise 500 liradan alıcı buluyor.
Sivas’ın geleneksel lezzetleri arasında yer alan madımak bitkisi, yaz aylarında yaş tüketilirken kış aylarında da kurusuyla sofraları süslüyor. Yaz aylarında Sivas ve çevresinde doğada yetişen ve sabırla toplanan madımak, özellikle kış aylarında kurutulmuş haliyle büyük talep görüyor. Köylerde kadınların el birliğiyle tek tek topladığı bu bitki, mayıs ayında hasat edilip yaz boyunca kurutularak yıl boyunca tüketilebiliyor.Yaz aylarında kilosu 100 liradan satışa sunulan taze madımak, kurutulduğunda fiyatı neredeyse beş kat artarak 500 liradan alıcı buluyor. Madımak bitkisi, içerdiği antioksidanlarla kansere ve kalp hastalıklarına karşı koruyucu özellikler taşımasıyla biliniyor. Sağlık açısından da faydalarıyla öne çıkan madımak, Sivas mutfağının vazgeçilmez tatları arasında yer alırken, halk tarafından birçok yemeği yapılıyor. 5 kilogram yaş madımaktan yaklaşık olarak 1 kilogram kuru madımak elde ediliyor. Toplaması kadar kurutması eda zor olan madımağı Sivas’ın yerli halkından çok gurbetçileri tercih ediyor.
“Gurbetçi vatandaşlarımız gitmeden kuru madımak alıyorlar”
Genellikle gurbetçi vatandaşların yaşadıkları ülkelere gitmeden kuru madımaklarını da aldıklarını belirten Yusuf Kurt, “Madımakları genelde köylüler getirir, köylülerden alırız. Fiyatı yaklaşık 500 lira. Madımak Sivas’ın olmazsa olmazlarındandır. Yazın toplanır ve kurutularak kışın tüketilir. Gurbetçi vatandaşlarımız genelde alıyor, yaşadıkları yerlerde bulamadıkları için gitmeden buradan alıp gidiyorlar. Madımak Sivas’ımızın olmazsa olmazıdır” ifadelerini kullandı.“5 kilogram yaş madımaktan, 1 kilogram kuru madımak çıkar”
Kurutulduğu zaman 5 kilogram yaş madımaktan, 1 kilogram kuru madımak çıktığını belirten Kurt, “Madımak yazın tek tek toplanır, kuru bir ortama serilir ve kuruduktan sonra toplanır, kalbur ile elemsi yapılır. Köylülerimizin genelde geçim kaynağıdır, topladıkları madımağı burada satarak evlerinde katkıda bulunurlar. 5 kilogram yaş madımaktan, 1 kilogram kuru madımak çıkar. Kurutulup temizlendiği zaman ise onun sadece yaprak kısmı kaldığı için 5 kilogramdan, 1 kilograma düşüyor. Yaş madımağın kilosu 100 lira ise ortalama kuru madımağın fiyatı da 500 liradır” dedi.“İstanbul’dan komşularım da kuru madımak istiyor”
İstanbul’daki komşularını da madımağı beğenip kendisinden istediklerini belirten Hakan Erdoğan, “Yazın taze olarak alıp taze tüketiyoruz, kışın ise kışlık olarak kurusunu alıyoruz. Kışın kuru madımak çok güzel oluyor, Ramazan ayında falan çok lezzetli oluyor. Sivas’ımızı yöresel bir lezzetli biz de sürekli severek tüketiyoruz. Çorbasını yapıyoruz, yoğurtlu yemeğini yapıyoruz. Ailemizle çocuklarımızla severek yiyoruz, komşularımıza ikram ediyoruz. İstanbul’dan komşularımız da istiyor, ben de gitmeden onlara da alacağım. Eşimin tavsiyesi üzerine buraya geldim almaya, nasip olursa buradan alıp götüreceğiz” dedi.