Etiket: Soba

  • Bilecik’te öğretmenler soba üretiyor

    Bilecik’te öğretmenler soba üretiyor

    Bozüyük Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenler, deprem bölgesinde çadırda kalan vatandaşlar için soba üretiyor. Deprem bölgesine gönderilmek üzere çadır içi soba üretimine başladıklarını belirten Okul Müdürü Yusuf Özcan, “Yaklaşık 100 soba yapmak için çalışmalara başladık. 4 gün içerisinde 100 sobayı tamamlamak üzereyiz. Çadırı ısıtacak şekilde tasarlamasını makine ressamlığı bölümü öğretmen arkadaşlarımız gerçekleştirmiş olup, imalatında da hep meslek dersi öğretmenleri, hem de kültür dersi öğretmenleri katkıda bulunmuşlardır” dedi.

    Yaklaşık 100 soba yapmak için çalışmalara başladık

    Özcan, “10 ilimizde büyük bir felaket ortaya çıkmıştır. Bu felakete okulumuz duyarsız kalmak istememiştir. Bir duyarlılık örneği göstermiştir. Her zaman güncel konularda duyarlılığı gösteren okuldaki öğretmen arkadaşlarımız bu konuyla ilgilide ne yapabiliriz düşüncesi içerisine katılmışlardır ve okulumuzda soba imalatı yapmaya karar verdik. Bununla ilgili çevremizde bulunan fabrikalardan malzeme desteği aldık. Öğretmen arkadaşlarımızda tatil olmasına rağmen okulumuza gelip soba imalatına başlamış bulunmaktadırlar.

    Yaklaşık 100 soba yapmak için çalışmalara başladık. 4 gün içerisinde 100 sobayı tamamlamak üzereyiz. Çadırı ısıtacak şekilde tasarlamasını makine ressamlığı bölümü öğretmen arkadaşlarımız gerçekleştirmiş olup, imalatında da hep meslek dersi öğretmenleri, hem de kültür dersi öğretmenleri katkıda bulunmuşlardır. Devletimizin yanında olmak bizleri hep çok mutlu etmiştir” dedi.

  • BESOB’ tan 600 adet soba yardımı

    BESOB’ tan 600 adet soba yardımı

    Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne (BESOB) bağlı Bursa Tenekeciler Sobacılar Sıhhi Tesisat Isıtma ve İklimlendirme Sanatkarları Odası tarafından, soba üreticilerine ve esnafa yapılan çağrı sonucunda 600 soba ve ekipman toplandı.

    Toplanan soba ve ekipmanları, Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer belediyelerinin aracılığıyla deprem bölgesindeki afetzedelere iletilmek üzere yola çıktı.
    Törene, Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi ve Marmara Bölge Birliği Başkanı, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) Genel Başkan Vekili Bahri Şarlı, BESOB Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Bilgit, Bursa Tenekeciler Sobacılar Sıhhi Tesisat Isıtma ve İklimlendirme Sanatkarları Odası Bedri Gülşen, BESOB Başkan Vekili Fahrettin Tüccaroğlu’nun yanı sıra çok sayıda soba üreticisi ve esnaf katıldı.


    “Esnaf teşkilatı her zaman göreve hazır”

    Törende konuşan Bursa Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi ve Marmara Bölge Birliği Başkanı, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) Genel Başkan Vekili Bahri Şarlı, “Ülkemizin başına çok büyük bir felaket geldi. Çok can kaybımız var. Gün, birlik ve beraberlik günü. Esnaf teşkilatı her zaman bütün meslek dallarıyla yardıma koşmuştur bütün felaketlerde. Bu felakette de yardımcı oluyor. Odamızı, böylesine önemli bir görevi yerine getirdikleri için canı gönülden teşekkür ediyorum. Destek sağlayan sobacı esnaflarımıza da minnettarım” dedi.


    “Yardımlarımız hız kesmeyecek”

    Yaşanan deprem nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını belirten BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit ise BESOB’un tüm imkanlarını, afetzedelerin yaralarını sarmak için seferber ettiklerini söyledi. Bilgit, “Yardım çağrımıza kulak veren tüm esnaf kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Acılarımız büyüktür. Ülkemiz bu zorlukları birlik ve beraberlik içerisinde aşacağının işaretini vermiştir. Sizlere de yaptığınız soba bağışları için çok teşekkür ederiz. Buraya destek veren herkese binlerce kez teşekkür ediyorum. Yardım çalışmalarımız hız kesmeden sürecek” diye konuştu.


    “Sobacılar olarak tek yürek olduk”

    Bursa Tenekeciler Sobacılar Sıhhi Tesisat Isıtma ve İklimlendirme Sanatkarları Odası Başkanı Bedri Gülşen de “Bizler sobacı esnafı olarak, imalatçı olsun, satıcı olsun tek yürek olduk. Bugün 600 sobayı bölgeye araçlara yüklemek suretiyle gönderiyoruz. Emeği geçen esnafımıza gönülden teşekkür ediyorum. Allah, binlerine bin katsın diyorum. Kendileri hiçbir zaman bizi boş çevirmediler” ifadelerini kullandı.

  • Bacası var dumanı yok

    Bacası var dumanı yok

    Gezi için gittiği Azerbaycan’da bir kafede gördüğü fındık kabuğu ve dumansız pelet sobayı tasarlayan Ürkmez, günde 3 soba üretiyor. Ürkmez ’in yaptığı sobaları 5 bin 500 liradan satışa sunuyor. Sobalar, Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Fransa, İspanya’da alıcı buluyor. 100 metre kare büyüklüğündeki atölyesinde demire şekil vererek geçimini sağlayan 44 yaşındaki Ersin Ürkmez, İstanbul’da çalıştığı ustasından öğrendiği mesleğini sürdürüyor.

    ‘Günde 3 adet üretiyor, tanesi 5 bin 500 lira’

    2017 yılında Bakü’ye giden Ürkmez, bir kafeteryada görmüş olduğu sıkıştırılmış talaşın yakıt olarak kullanıldığı Soba’yı sobayı tasarlayarak imalatına başladı. Üretilen soba tasarımı sayesinde normal tip sobaya göre iki kat daha fazla sıcaklık veriyor. Üstünde seyyar aparat da bulunan soba, yemek pişirmeyi de mümkün kılıyor.

    Ürünün tasarımında duman sobanın içinde dönerek gazın tekrar yanmasını sağlıyor. Yanıcı madde olarak kullanılan pelet ise içerisinde herhangi bir kimyasal içermediği için hem zararlı gaz zehirlenmesinin önüne geçiyor hem de doğayı kirletmiyor.
    Sobalar, Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Fransa, İspanya’ da alıcı buluyor.

    “1 ton pelet ile iki kış geçirme garantisi veriyoruz”

    Ürünün görsel ve fiziksel olarak değişik bir tasarım olduğunu ve günün şartlarına uygun geliştirdiği sobaları yurt içinde ve yurt dışında birçok yere gönderdiğini söyleyen Ürkmez, şöyle dedi:
    “Yıllar önce Azerbaycan Bakü’ye iş konusunda ne yapabilirim diye gezmeye gittim. Orada bulunan bir kafeteryaya girdiğimde bu ilginç sobayı gördüm. Bulunduğum geniş alanı ısıttığını gördüğümde Türkiye’de böyle bir soba görmediğim için bende yapabiliriyim diye inceleme yaptım. Türkiye’ye geldiğimde orada gördüğüm sobayı tasarlayarak yaptım. Yaptığım bu pelet sobasını sosyal medya üzerinden yayınlayınca siparişlere yetişemedim. Yanımda yardımcı elemanla ancak günde 3 tane yapabiliyorum. Yurtdışına gönderdim, iç piyasada siparişler nedeniyle, yurt dışından çok talep var ama yetiştiremiyorum. Bu sobalar el yapımı ve işçiliği ağır olan sobalardır” diye konuştu. Bir ton pelet ile iki kış geçirme garantisi verdiğini söyleyen Ürkmez, sobanın dumansız çalıştığını ve yakılan ürünün yaydığı ısının da önemli olduğunu dile getirdi.

    Ürünün kendine ait olan tasarımından ve içindeki kırıcılardan dolayı yanan gazı yukarı duman olarak vermek yerine tekrar içinde döndürüp araçlardaki turbo sistemi gibi tekrar yaktığını söyleyen Ürkmez şöyle devam etti:
    “Dumanı tamamen ortadan kaldırıyor. Yakılan ürünün de önemi var. Plastik madde içerisinde olmadığı sürece orman ürünü yakıldığında, talaşın sıkıştırılmış hali olan pelet, fındık kabuğu, zeytin çekirdeği de yakılabilir. Pelet, kimyasal içerik içermeyen bir üründür, çevre dostudur ve doğayı kirletmez” diye konuştu.

    Ersin Ürkmez, ürünün yakıt deposunun küçük olması, hafif ve bakım istememesi nedeniyle daha çok kafe ve atölyelerde talep geldiği söyledi. Ürkmez, KOSGEB’e başvurduğunu, olumlu sonuçlandığında seri üretim imalathanesine geçilebilmek için gerekli makineleri aldıktan sonra en az 10 kişiye de istihdam sağlayacağını belirtti.

  • Erzurum’da minibüs durağına soba kurdular

    Erzurum’da minibüs durağına soba kurdular

    Sabahın erken saatlerinde okula gitmek için durağa gelen öğrenciler üşümesin diye köylüler seferber oldu. Taşıma servislerini bekleyen çocuklar, bu durumdan bir hayli memnun kaldı. Çocukların elleri ısınırken, görenlerin de yürekleri ısındı.
    Her sabah özellikle köyün gençleri, çocuklar üşümesin diye nöbetleşe olarak soba yakıyor. Köyün gençleri, her sabah çocukların durağa gelme saatine yakın sobayı yakarken, odun ihtiyacı köylüler tarafından ortak karşılanıyor. Bu sayede çocukların minik elleri ısınırken, yürekleri de ısıtan görüntüler ortaya çıkıyor.

    Durakta çay demleniyor, sohbetler yapılıyor

    Köyün durağı, öğrencileri ısıtmakla kalmıyor. Durak akşam saatlerinde bir araya gelen köylüler için de sohbet mekanı haline geliyor. Minibüs durağında soba yakılıyor, üzerinde çay demleniyor, ve sobanın üzerinde patates haşlanarak sohbetler yapılıyor. Adeta “köy evleri” görevi üstlenen durak ilgi çekiyor. Köylüler, gelmek isteyen herkese kapılarının açık olduğunu söylüyor.

    Köyün gençlerinden Süleyman Deniz ve Eşref Uygun, “Çocuklar üşümesin diye hemen hemen her gün dönüşümlü olarak sobayı yakıyoruz. Köyümüz soğuk bir iklime sahip olduğu için sabah burada bekleyen çocuklar zorluk çekiyordu, bizler de üzerimize düşeni yaptık ve buraya soba kurduk. Çocuklar ve aileleri bu durumdan çok memnun kaldı. Köyün gençleri olarak oturacak bir alanımız bulunmadığı için geceleri burada soba ve çay eşliğinde sohbet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Sobadan çıkan kıvılcım evi yaktı

    Sobadan çıkan kıvılcım evi yaktı

    Olay, saat 18.00 sıralarında Kültür Mahallesi Kuyumcu Sokak üzerinde meydana geldi. 3 katlı evin en üst katında bulunan Oğuzhan T.’ye ait dairede sobadan sıçrayan kıvılcımlar, sobanın önünde bulunan halıyı tutuşturdu. Dumanı gören vatandaşların haber vermesiyle olay yerine gelen Düzce Belediyesi İtfaiye ekipleri, yangını büyümeden söndürürken, aynı sokakta oturan vatandaşların dairede engelli bir çocuğun olduğu yönündeki iddiası üzerine itfaiye ekipleri daire içerisinde arama yaptı. İddiaların doğru olmadığı anlaşılınca ekipler normale döndü.


    Olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.

  • Anne ve oğlu sobadan zehirlendi

    Anne ve oğlu sobadan zehirlendi

    Olay, Bursa’nın Kestel ilçesi Ahmet Vekik Paşa Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, anne ve oğlu ısınmak için yaktıkları soba, sabah saatlerine doğru tütmeye başladı. Zehirlenen Anne P. S. (55) ve oğlu B.S. (23) ihbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı.
    Anne P.S. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, oğlu B.S.’nin ise tedavisi devam ediyor.
    Olayla ilgili tahkikat devam ediyor.

  • Soba kullanımında hayat kurtaran tavsiyeler

    Soba kullanımında hayat kurtaran tavsiyeler

    Merkez Yıldırım ilçesi Değirmenönü mahallesindeki bir evde çıkan yangında bir anne 8 çocuk hayatını kaybetti. Anne ve çocukların önce evdeki sobadan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendiği ve çıkan yangın neticesinde hayatlarını kaybettiği belirlendi. Yaşanan bu olay yaklaşan kış mevsimi öncesi yanlış yakıldığında ölüme adeta davetiye çıkaran kömür ve odun sobalarını bir kez daha gündeme getirdi.

    “Soba boruları her ay bacaları ise iki ayda bir mutlaka temizlenmeli”
    Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı AKOM Şube Müdürlüğünde görevli İtfaiye Eğitim Amiri Tarık Avcı soba borularının ayda bir, bacalarının ise iki ayda bir temizlenmesi gerektiğini, soba borularının birleşme noktalarının sızdırmaz kelepçelerle yada baca bandıyla bağlanması gerektiğini söyledi. Bacaların yıllık bakım ve temizliğinin mahalli itfaiye teşkilatının belirlediği uzman kişiyere ya da yetkili baca firmalarına yaptırılması gerektiğini belirten Avcı, “Odun, kömür ve petrol türevi yakıtlı soba kullanan vatandaşlarımızın karbonmonoksit nedeniyle oluşabilecek tehlikelerden etkilenmemesi için karbonmonoksit alarm dedektörü kullanmaları son derece önem arzetmektedir. Ayrıca karbonmonoksit gazından korunmak için sobalar uyurken mutlaka söndürülmelidir” dedi.

    Soba zehirlenmelerinin büyük çoğunluğunun lodoslu havalarda yakılan sobalardan kaynaklandığına da dikkat çeken Avcı, lodoslu havalarda soba yakılmamasına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
    Yaklaşık 40 yıldır Karlıdağ Caddesi üzerinde sobacılık yapan İsmet Şentürk, ise soba yakmaya başlamadan önce duman tahliyesinin yapıldığı baca ve boruların temiz olduğundan emin olunması gerektiğini söyledi.

    Şentürk, “Soba yakmaya başlamadan önce ilk olarak bacamızın açık olması gerekir. Baca bakımının kış öncesi yapılması gerekir. Baca temizliği ile ilgili hizmet veren kurum ve kuruluşlardan destekte alınabilir. Borularımızın ve sobamızın temiz olması gerekir. Geçen yıldan kalan sobamızı bir köşeye koyduysak, kuracağımız zaman bakımını yapıp doldurmamız lazım” dedi.

    Sobanın ilk yakıldığında baca ve boruların iyice temizlenmesi ve kurum tutmaması için TSE bandrollü bazı ürünlerinde yakılarak kullanıldığını aktaran Şentürk, özellikle lodosun etkili olduğu illerde “Baca döneri” denilen malzemenin çatılardaki baca çıkışlarına takılması gerektiğini vurguladı.

    Şentürk, “Çatıda bulunan dumanın çıktığı son noktaya baca dönerini koyduğumuzda rüzgârın içeri girmesini ve bacanın tepmesini engellemiş oluruz. Bursa’da lodos estiği zaman bu ürün ile birlikte sobanın tütmesini büyük oranda engellemiş oluruz. Bu ürün dünyanın her yerinde kullanılıyor. Artık bu ürün ülkemizde de üretilmeye başlandı. En önemlisi kaliteli olması” dedi.

    “Soba yakarken harlayıcı ve patlayıcı madde kullanılmaz”
    Soba yakarken dikkat edilmesi gerekenlerin başında harlayıcı ve patlayıcı maddelerin kullanılmaması gerektiğini belirten Şentürk, “Kovalı ve kovasız olmak üzere çeşitli sobalar vardır. Bizim için büyük bir sirk oluşturan kömürlü sobalardır. Kömürlü sobaları yakarken benim tavsiyem bir kovaya yarıya kadar kömür doldurulur. Üzerine tutuşturmak için odun hazırlanır. Harlayıcı ve patlayıcı maddeler ile değil normal şekilde ateşe verilmelidir. Rüzgârlı havalarda kömürlü soba yakmamak en doğrusu olmakla birlikte eğer yakmışsak bile kovaya doldurduğumuz kömür, duman çıkaracak niteliğini tamamlamadan yatıp uyumamak gerekir” diye konuştu.

  • Bursa’da tinerle soba yakmaya çalışınca hastanelik oldu

    Bursa’da tinerle soba yakmaya çalışınca hastanelik oldu

    Bursa’nın Kestel ilçesinde iş yerinde tiner ile sobayı yakmaya çalışan çocuk, sobanın yüzüne harlaması sonucu ağır yaralandı.

    Olay, Kestel ilçesi Çataltepe Sanayi Bölgesi’nde saat 20.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kamyon dorsesi tamir eden atölye sahibinin oğlu Berkay K. (12), yakmak için elinde bulunan tineri sobaya döktü.

    Sobanın harlamasıyla Berkay Y., yüzünden ve kollarından yaralanırken iş yerinde yangın çıktı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

    Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederken, iş yeri kullanılamaz hale geldi.

    Ağır yaralanan Berkay K. ise olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

  • 3 arkadaş soba kurbanı oldu

    3 arkadaş soba kurbanı oldu

    Konya’nın Halkapınar ilçesinde Murat Işıklı (33), Barış İçöz (21) ve Hüseyin Temel (20) adlı arkadaşlar kaldıkları bağ evinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatlarını kaybetti.

    Olay, Halkapınar ilçesi Büyükdoğan Mahallesi’nde bulunan Murat Işıklı’ya ait bağ evinde yaşandı. Murat Işıklı, arkadaşları Barış İçöz ve Hüseyin Temel ile birlikte ısınmak için kömür sobasını yaktı.

    Barış İçöz’ün babası Şeref İçöz, oğlunun eve dönmemesi üzerine saat 04.00 sıralarında bağ evine gitti. Oğlu ile 2 arkadaşını hareketsiz halde bulan ve evin dumanla dolu olduğunu fark eden baba İçöz, jandarma ve sağlık görevlilerine haber verdi. Adrese giden sağlık görevlileri 3 arkadaşın sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek, hayatlarını kaybettiğini belirledi.

    3 arkadaşın cansız bedeni, otopsi için Ereğli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

  • Bursa’da ilgi gören ‘Maşinga’nın öyküsünü anlattı

    Bursa’da ilgi gören ‘Maşinga’nın öyküsünü anlattı

    Bursa’da kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte soba imalatı yapan iş yerleri hazırlıklarına başladı.

    Kentte ilgi gören ‘maşinga’ ismiyle bilinen sobanın hikayesini anlatan iş insanı Fahrettin Gülener, 1955 yılında babasının sobayı Yugoslavya’dan Bursa’ya getirdiğini anlatarak, “Sobalara hayran olan insanlar, Rusların sevdikleri maşinga silahının ismini vermişler” dedi.

    Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte Bursa’da soba imalatı yapan iş yerleri hazırlıklarına başladı. Karadeniz’de ‘kuzine’, Trakya’da ‘peçka’ olarak isimlendirilen fırınlı soba, Bursa’da ise ‘maşinga’ olarak biliniyor. Odun ve kömürün yanmasının yanında, üzerinde ve fırın bölümünde çeşitli yemekler yapılabilen sobaya ilgi her geçen gün artıyor. ‘Maşinga’ sobayı 1955 yılında Bursa’ya babasının getirdiğini belirten iş insanı Fahrettin Gülener, sobanın hikayesini anlattı.

    ‘SEVDİKLERİ SİLAHIN ADINI VERMİŞLER’

    Gülener, “Bu bir kuzine, bu bir soba. Bu Fransız diliyle konuştuğumuz zaman evde yardım eden, hizmet eden bir araç gibi düşünülür. Bizim geldiğimiz coğrafya Kosova. Orada bu sobanın adı kuzinedir. Ama Sırpçası, Boşnakçası vardır. Farklı isimleri vardır. 1955 yılında bu standardı Türkiye’ye getiren eski Yugoslavya tipi kuzinedir. Karadeniz, Kars, Ardahan bölgesi, malum tarihte Rus işgalinde uzun yıllar kalmıştır. Rus terimlerini çok daha fazla kullanırlar. Rusların da kullandığı bir ağır makineli silah vardır. İsmi de maşingadır. Bu sobaları gören insanlar hayranlığını, o ağır silaha verdiği sevgiyi, özlemi bu sobaya veriyor. Bu bilgi bizim bildiğimiz bilgidir ancak yeni nesil bilmez. Babamın, Balkanlardan getirdiği bir hayır dua vesilesi olan bir sobadır. Türkçe ismi soba olmuştur fakat maşinga ismi bir hayranlıktan doğmuştur” diye konuştu.