Etiket: sofra

  • Kabağın tarladan sofraya yolculuğu

    Kabağın tarladan sofraya yolculuğu

    Türkiye’de kabak denilince ilk akla gelen Sakarya’nın coğrafi işaret tescilli beyaz kestane kabağının hasadı başladı. Lezzetiyle yiyenleri büyüleyen ve sofraları süslemek üzere römorklara yüklenen kabaklar, satış noktalarında yerini almaya başladı.
    Kabak denilince ilk akla gelen ve ‘kabak tatlısı’nın da coğrafi işaret tescili bulunan Sakarya’da beyaz kestane kabağının tarladan, sofraya yolculuğu başladı.

    Ekimi Mart-Nisan aylarında özenle seçilmiş çekirdeklerden yapılan beyaz kestane kabakları yaklaşık 7 aylık sürecin ardından toplanmaya başlanıyor. Binbir zahmetle yetiştirilen kabaklar römorklara yüklenerek önce depolara, daha sonrasında da satış yerlerine ulaşıyor. Usta ellerden geçtikten sonra tatlısıyla damakları şenlendiren; çorba, lokum, marmelat ve reçel çeşitleri ile de sofraları süsleyen kabaklar, yurt dışına da ihraç ediliyor. Tarlada 6 ila 8 lira arasında değişen fiyatlar marketlerde ise 15-20 lira arasında satışa sunuluyor.

    “Sakarya’nın coğrafi işaretli kabağının lezzeti toprağından geliyor”
    Kabak ekimi ve hasadından bahseden çiftçi İslam Aksoy, “Kabak, Mart ayının 15’inden Nisan ayının 20’ine kadar ekilir. Toplama zamanı da Eylül ayının 20’sinde başlayıp Ekim ayının sonlarına kadar devam eder. Şu anda da hasadımız sürüyor. Sakarya’nın coğrafi işaretli kabağının lezzeti toprağından geliyor.

    İlk önce tarlalarımızı hazırlıyoruz, ekeceğimiz yere hayvan gübresini koyarız ve ondan sonra toprak altı gübresi ekilir. Ardından kabak çıkıp 3-4 yaprak olduktan sonra ilk çapası yapılır. Devamında da üst gübresi atılır ve boğazlama yapılır. Tarladaki fiyatlar 6 ila 8 lira arasında değişiyor. Marketlerde ise 15-20 lira arasında satılıyor. Bu sene kabağın tarlalara ekilme oranı daha fazla. Hava şartları ve kuraklık sebebi ile kabağın olmadığı yerler var. Geçen seneye göre rekolte daha yüksek. Vatandaşın sofrasına daha bol kabak gelebilir bu sene” dedi.

    “Tarladan sofraya serüveni başladı”
    Kabak ihracatından söz eden Aksoy, “Ülkenin birçok bölgesine kabağımızı gönderiyoruz. İstanbul, Ankara, Antalya ve Afyon gibi illerimiz başta olmak üzere yurt dışına da gönderiyoruz hasadına başladığımız kabaklarımızı. Sakarya kabağımız özellikle tatlı olarak kullanılıyor. Çorba ve farklı ürünlerde de kullanılıyor kabağımız.

    Bu sene kabak daha fazla olduğu için vatandaşlar daha rahat alıp tüketecek. Tabii vatandaşın daha fazla kabak tüketmesi bizim de satışlarımızı etkiler ve seneye tarlalara ekeceğimiz kabak sayısını artırır. İyi bir kabak; parlaklığı ve sap kısmının kalınlığı gibi yerlerden belli olabilir. Yani görüntüsünden kabağın güzelliğini anlayabiliriz. Hasadı devam eden kabağımızın, tarladan sofraya serüveni başladı” diye konuştu.

    “Kabak tatlımıza biz elmas diyoruz”
    Lezzeti damaklarda kalan kabak tatlısının sofraları süslediğini aktaran restoran işletmecisi Musa Kocaoğlu, “Kabağın hasadı başladı. Tarlada toplanan kabak tatlılarımız sofraları süslüyor. Sakarya’da yetişen kestane kabaklarımızı en güzel haliyle hazırlayarak elmas haline getiriyoruz.

    Kabak tatlımıza biz elmas diyoruz, Sakarya’mızın coğrafi işaretli lezzetini elmas haline getirerek kıymetli misafirlerimizin masalarını süslüyor ve damaklarını şenlendiriyoruz. Sakarya harici birçok şehirden bu lezzeti tatmak için gelen misafirlerimiz oluyor. Bunun yanı sıra yurt dışından sadece bu kabak tatlısını yemek için gelen misafirlerimiz bile oluyor. Bu eşsiz lezzeti tadan bir daha dükkanımıza geliyor” şeklinde konuştu.

  • Tarladan sofralara gelen ürünlerin sağlığı

    Tarladan sofralara gelen ürünlerin sağlığı

    Bilecik Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Toplantı salonunda gerçekleşen ‘2024 Yılı Bitki Koruma Ürünleri’ toplantısı Bilecik’te faaliyet gösteren bitki koruma ürünleri bayi sahibi ve sorumlu yöneticilerin ile teknik personelin katılımıyla düzenlendi.

    Toplantıda bitki koruma ürünleri bayi kontrollerinin öneminden ve tarladan sofraya tüm bitkisel ürünlerin yetiştiriciliğinde kullanılan bitki koruma ürünlerinin takip altına alınarak, tüketici ve çevre sağlığının korunacağını ve bu nedenle eğitim toplantılarının önemine değinildi. Eğitim ve bilgilendirme toplantısı, bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satılması ve depolanması ile ilgili iş ve işlemlerin sorunsuz yürütülmesi ve idari yaptırımlar konulu sunumu yapılarak tamamlandı.

  • Kestel Belediyesi’nden 9 bin kişilik sokak iftarı

    Kestel Belediyesi’nden 9 bin kişilik sokak iftarı

    Kestel Belediyesi tarafından Meydan Kestel’de düzenlenen sokak iftarına 9 bin kişi katıldı. Geleneksel sokak iftarının yaşandığı programda Karagöz ve Hacivat, semazen gösterisi ve ilahiler söylendi. Tüm vatandaşları gezerek Ramazan ayını kutlayan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, vatandaşlarla da bol bol fotoğraf çektirdi. İftar saatiyle açılan oruçların ardından dua yapıldı.

    İftarın ardından konuşan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, şu sözlere yer verdi;
    “Bugün burada hep birlikte mübarek Ramazan ayının bereketini yaşıyor ve paylaşıyoruz. Burası kardeşlik sofrası, burası sevginin sofrası burası bereket sofrası. Allaha çok şükür, her zaman olduğu gibi şimdide biriz, beraberiz, kocaman bir aileyiz. Çok önemli ve tarihi bir sürecin arifesindeyiz. Pazar günü yapılacak olan 31 Mart Mahalli İdareler seçimleri bir belediye başkanlığı seçiminden çok daha büyük bir önem taşıyor. 31 mart seçimleri çocuklarımız için, doğa için, su için, toprak için, hava için geleceğimiz için çok önemli. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız için Kestel’i korumak bizim en asli görevimiz. Bu miras çocuklarımızın, biz burada emanetçiyiz.

    Çocuklarımızın emanetine sahip çıkmak için 5 yılda her türlü baskılara rağmen eğilmedik, taviz vermedik. Önümüzdeki 5 yıl boyunca da bu duruşumuzu koruyacak ve Kestel’e sahip çıkacağız. Her zaman biz olduk, beraber olduk. Kimseyi ayırmadan, kayırmadan bir olduk. Bu sebeple Kestel’imiz için yine hep birlikte kale gibi durma zamanı. 1 Nisan sabahı, ahlak ve maneviyat anlayışının hakim olduğu, şefkatle muamele eden, hak ve adaleti üstün tutan, milletine karşı daima dürüst ve güvenilir belediyecilikle yeniden Bismillah diyeceğiz.”

  • 1200 kişi aynı sofrada buluştu

    1200 kişi aynı sofrada buluştu

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Dil Eğitim-Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SADEM), her yıl olduğu gibi bu yılda ‘Kardeşlik Buluşması’ temalı iftar etkinliği düzenleyerek uluslararası öğrencileri şehir protokolü ile üniversitenin akademik ve idari personelleriyle bir araya getirdi. SADEM’in bahçesinde düzenlenen programda Sanatçı Elif Kayacan öncülüğünde SADEM Korosu öğrencileri ilahiler seslendirdi.

    İftarda yaklaşık bin 200 kişi aynı sofrada buluştu. Düzenlenen programa; SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Arifiye Belediye Başkanı İsmail Karakullukçu, Arifiye İlçe Emniyet Müdür Vekili Başkomiser Kemal Aydınoğlu, SUBÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Serdar Özkan ve Prof. Dr. Ali Fuat Boz, SADEM Müdürü Doç. Dr. Serhat Küçük, farklı üniversitelerden akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

  • Sofralarının vazgeçilmezi tahinli pide

    Sofralarının vazgeçilmezi tahinli pide

    Ramazan ayının gelmesiyle Konya’daki fırınlarda da hareketlilik artarken, Kadınhanı ilçesine has tahinli pide vatandaşlardan oldukça ilgi görüyor. Gece hazırlanan hamurlar tahinle karıştırılarak yoğruluyor. Hummalı bir çalışmanın ardından tepsilere dökülen hamurlar daha sonra taş fırında pişiriliyor.
    Tahinli pidenin Kadınhanı ilçesine has bir lezzet olduğunu anlatan usta Fatih Yemenici, “Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle birlikte tahinli pide satışlarımız başladı. Tahinli pide bu yıl sadesi 140 lira, cevizlisi 170 lira diğer çeşitlerin içeriğine göre fiyatlarımız değişiyor. Bu yıl müşterimizin ilgisinden oldukça memnunuz. Tahinli pide tatlısı çok güzel bir tatlıdır, iftar sofralarını süsler. Sahurda ekmek olarak çay, meyve suyu ve kola gibi içeceklerle de oldukça tok tutan bir yiyecektir. Her gıdada olduğu gibi tahinli pideyi alırken de dikkat edilmesi gerekenler var. Özellikle bu yıl paketli ürünlerde yapılan yanlışlıklar bizim sektörümüz de de yapılmaya başlandı. Gramajlarla oynamalar falan oluyor çünkü tahinli pidenin ekmek gibi belirli bir gramajı yok. Gramajları düşürüp fiyatları düşürme çabasına girenler oluyor. Bunlara vatandaşlarımızın dikkat etmesini öneriyoruz” dedi.

    “Köz meşe odun ateşinde yavaş yavaş dinlenmiş pideleri pişiriyoruz”

    Tahinli pide hamurunun odun ateşinde piştiğini anlatan Yemenici, “Tahinli pide mayalı bir hamur. İçerisinde ise tahin, arzuya göre ceviz, kaymak, fıstık gibi değişik çeşitleri yapıyoruz. Bunların ardından ise ustalıkla pişirilmesi kalıyor. Tahinli pidenin en önemli özelliği pişmesidir. Köz meşe odun ateşinde yavaş yavaş dinlenmiş pideleri pişiriyoruz” diye konuştu.
    Tahinli pide alan Özgür Üzümcü, “Bu bir gelenek haline geldi. Ramazan ayında damak tadına özgü bir lezzet oldu. Severek alıyoruz, yiyoruz. Besleyici, doyurucu ve tok tutuyor. Ben tatlı olarak kullanıyorum ama çocuklar sahurda ekmek olarak tüketiyor” ifadelerini kullandı.
    Nadi Ercan ise “Konya’mızın olmazsa olmazı Ramazan ayında en çok tercih edilen Kadınhanı ilçemize özgü tahinli pidemizi ben genellikle cevizli olarak tüketiyorum. Tok tutuyor, severek tüketiyoruz. İki çocuğum var ikisi de severek yiyor” dedi.

  • Yılbaşı sofrası tadınızı kaçırmasın

    Yılbaşı sofrası tadınızı kaçırmasın

    Yılbaşı sofralarındaki yiyeceklerin azar azar ve kararında tüketilmesi gerektiğini söyleyen Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, hem yılbaşı gecesi hem de yılın ilk günü için önerilerde bulundu.

    Diyetisyen Duygu Özbay, yılbaşı günü beslenme ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

    Güne kahvaltı ederek başlayın

    Gece nasılsa fazla yemek yenecek diye tokluk sağlamada en önemli öğün olan kahvaltıyı atlamayın. Kahvaltınızda özellikle yumurta tüketerek tokluk seviyenizi artırabileceğiniz gibi enerjinizi de koruyabilirsiniz. Yumurtanın yanına bolca domates ve peynir ile süt de ekleyebilirsiniz.

    Önce sofraya göz gezdirin

    Evlerde hazırlanan menüsü zengin sofralar ya da eğlence mekanlarında sunulan bol çeşitli ikramlardan fazlaca yararlanmak gecenin bitiminde hayal kırıklığına yol açabilir. Bu nedenle yılbaşı akşamı kontrollü olmanın ilk adımının küçük bir tabak seçmekle başladığını unutmayın. Ardından da tabağınızı doldurmadan önce tüm yiyecekleri iyice gözden geçirip neleri seçeceğinize karar verin.

    Başlangıcı çorbayla yapın

    Yılbaşı yemeğine sıcak bir kâse kremasız çorbayla başlamak en doğru seçimler arasında yer alıyor. Bununla birlikte içerdiği yüksek posa oranı sayesinde fazladan yemek yemenizin de önüne geçeceğinden zeytinyağlı yiyecekler ve salatalar da uygun alternatifleri oluşturuyor. Mayonezli veya soslu yiyecekler yerine de yoğurtlu mezeleri tercihiniz ederseniz gereksiz kalori almamış da olursunuz.

    Ana yemekte aşırıya kaçmayın

    Çok yağlı ve soslu yiyecekler tüketmek mide rahatsızlıklarına ve fazladan kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle ana yemekte zeytinyağlı yiyecekler veya sebzelerle beraber haşlanmış ya da fırınlanmış et gibi yiyecekleri tercih edebilirsiniz. Bunların yanında bol limonlu salata tüketmek de hem lif alımı hem de tokluk hissi sağlaması açısından yerinde bir tercih olacaktır.

    Sütlü tatlıları tercih edin

    Böyle keyifli bir gecenin sonuna tabi ki tatlı yakışır! Ancak bunun için şerbetli tatlılar yerine meyveli ve sütlü tatlıları tercih edin. Veya porsiyon kontrolü yapmak şartı ile dondurma ya da bir miktar çikolata sosu ile lezzetlendirilmiş, vitamin ve mineral içeriği yüksek taze meyveler iyi birer seçenektirler.

    Kafein tüketimini sınırlayın

    Uzun gecelerin vaz geçilmez eşlikçisi çay ve kahve tüketiminizi sınırlandırın. Çünkü bu gibi içeceklerde bulunan kafeinin fazlası çarpıntının yanı sıra vücudunuzun ödem tutmasına da yol açacaktır. En fazla 3-4 fincan çay, kahve, bitki çayı tüketmiş olarak geceyi sonlandırmaya özen gösterin.

    Kronik hastalığı olanlar risk almasın

    Yılbaşı gecesi aşırı tüketilen yiyeceklerin özellikle kronik hastalığı olanlar için tehlike oluşturabildiğini aklınızdan çıkartmayın. Tuz oranı yüksek yiyecek ve içeceklerin fazla tüketimi kan basıncında artışa neden olabilir. Bu durum ise kalp krizinden beyin kanamasına pek çok sağlık sorunu için kapı aralar. Diyabet (şeker) hastalarının fazla miktarda karbonhidrat alması ise kan şekerlerinde yükselmeye ve hiperglisemiye yol açabilir.

    Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, 1 Ocak günü için beslenme önerisini de şu şekilde sıraladı:

    • Bol su için, öğün atlamayın
    • Yulaf ve süt ile yapacağınız hafif bir kahvaltıyı tercih edin
    • Öğlen zeytinyağlı sebze yemeği, salata, ayran tüketin
    • Ara öğünler yapın, taze meyve tüketmeye özen gösterin
    • Akşam yemeğinde çorba ve 1 dilim tam buğday ekmeği ile yapın
    • Yorgunluğunuzu atmak için gün içerisinde 2-3 fincan papatya, rezene veya yeşil çay için.
  • Sofraların vazgeçilmezi kırılmış yeşil zeytin

    Sofraların vazgeçilmezi kırılmış yeşil zeytin

    Her yıl olduğu gibi bu yıl da kırılmış yeşil zeytin Gaziantep sofralarında yerini aldı. Gaziantep’te Kale altında kırılmış yeşil zeytin satan Mesut Özdemir, kırılmış zeytinlerin bidonunun 250-300 lira arasında değiştiğini söyledi. Özdemir, “Kırılmış zeytinler, sofralık zeytinlerin en lezzetlisi. Gaziantep’te herkes kırılmış zeytini sever. Biz de zeytinleri kendimiz kırıyoruz. Çekirdekli zeytinin kilosu 80 lira, kırılmış ve temizlenmiş zeytinlerin bidonunun ise 250-300 lira arasında değişiyor. Zeytinin fiyatı yüksek ama talep de çok” dedi.

    “Zeytin ne kadar küçükse yağı o kadar fazla olur”

    Zeytinlerin kalitesinin yağ oranından belli olduğunu belirten Özdemir, “Zeytin ne kadar küçükse yağı o kadar fazla, zeytin ne kadar büyükse yağı o kadar az olur. Müşterilerin bildiği yanlış bir bilgi var. Zeytin ne kadar büyükse yağı o kadar azdır. Küçük zeytin her zaman yağlı olandır. Zeytin, kahvaltıda, börek ve piyaz yapımında çok tüketilir” ifadelerini kullandı.

    “Zeytin az olsa da talep çok”

    Bu sene Gaziantep’te zeytin sezonunun olmadığını söyleyen Özdemir, “Zeytin bu sene yüzde 50 veriyor. Fiyatlar bu yüzden yüksek. Buna rağmen Gaziantepli vatandaşların vazgeçilmezi yeşil zeytindir. İki bidon alamıyorsa bile bir bidon mutlaka alır” dedi.
    Fıstık toplayan işçi bulmakta zorlanıldığını aktran Özdemir, “Günlük çalışan işçiler verilen paradan memnun değil. Bu yüzden zeytinleri ağaçtan toplayacak işçi de bulamıyoruz” şeklinde konuştu.

    “81 ile satış yapıyoruz”

    Özdemir, 81 ilin hepsine satış yaptıklarını, talebin bu yönde çok fazla ve olumlu geri dönüşler aldıklarını da ekledi.

  • Ormandan sofraya

    Ormandan sofraya

    Altındağ Belediyesi’nin 2019 yılında ilçeye kazandırdığı Gicik Meyve Ormanı, bu yıl da ihtiyaç sahiplerini sevindirdi. Ağaçlardan toplanan kilolarca meyve, ihtiyaç sahibi ailelerin sofrasında yerini aldı.

    Gicik Meyve Ormanı’nın her yıl bereket saçtığını, meyve ağaçlarından kasalar dolusu meyve toplandığını söyleyen Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı, “Birkaç yıl önce meyve fidanlarını dikerken, bu fidanların büyüyeceğine, meyve vereceğine, Ankara’ya nefes olacağına inanmıştık. İnancımız boşa çıkmadı. Çok şükür, hayallerimiz gerçek oldu. Ağaçlarımız sevgimizle büyüdü, yıllardır meyvelerini topluyoruz. Sevginin ve emeğin bereketine bu yıl bir kez daha şahit olduğumuz için çok mutluyuz” dedi.

    Başkan Balcı, “Ağaçlarımıza öyle güzel, öyle sevgiyle baktık ki, her geçen yıl daha fazla vermeye başladılar. Bu yıl ormanımız yine bereket saçtı, şükürler olsun. Şimdi hem meyvelerimizi, hem de sevgimizi ihtiyaç sahibi ailelerimizle paylaşma vakti” ifadelerini kullandı.

  • Tarladan sofraya, Cerrah kuru fasulyesi

    Tarladan sofraya, Cerrah kuru fasulyesi

    İnegöl Belediyesi’nin girişimleri, paydaş kurumların desteği ve çiftçinin alın teri ile sofralara gelen asırlık lezzetlerden biri olan İnegöl’ün Coğrafi İşaretli ürün Cerrah fasulyesi hasadı İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ve beraberindeki heyetin katılımıyla gerçekleştirilirdi.

    ‘’İNEGÖL’ÜN VERİMLİ TOPRAKLARA SAHİP OLDUĞUNU DA DUYURMAK İSTİYORUZ’’

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Cerrah Mahallesi’ndeki arazide gerçekleşen hasatta şehrin sanayi gücünün yanında verimli topraklarda yetişen yüzlerce çeşit ürünün de olduğunu vurgulayarak tarım alanındaki çalışmalar hakkında bilgi verdi. Başkan Alper Taban burada yaptığı açıklamada, ‘’Cerrah Mahallemizde fasulye hasadı için bir aradayız. Daha önce İnegöl’ün hep sanayi gücünü ortaya koyduk anlattık ama İnegöl’ün çok verimli topraklara sahip olduğunu da duyurmak istiyoruz. Tabi burada çok ciddi imkânlar doğduğunu görebiliyoruz. İnegöl bir ova üzerinde kurulu şehir. Uludağ eteklerinde son derece verimli topraklara sahip olan şehiriz.’’dedi.

    ‘’CERRAH FASULYEMİZ COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜNLERİMİZDEN BİRİ’’

    İnegöl Belediyesi’nin girişimleri ile Cerrah fasulyesi coğrafi işaretli ürünler listesine dahil olduktan sonra vatandaşların dikkatini çeken ürün haline geldiğini söyleyen Başkan Alper Taban, ‘’Bu topraklar meyvecilik yönüyle de çok zengin ancak özellikle Cerrah fasulyemiz son dönemde giderek adı duyulmaya başlayan ve coğrafi işaretini aldıktan sonra vatandaşların dikkatini çeken bir ürün haline dönüştü.’’ dedi.

    ‘’TARLADAKİ EMEĞİN SOFRALARA NASIL ULAŞTIĞINI GÖSTERMEK ADINA BURADAYIZ’’

    Paydaş kurumların desteğiyle İnegöl tarımının daha da güçlendiğini ileten Başkan Alper Taban, bu hasat ile birlikte tarladaki emeğin sofralara kadar giden serüveni göstermek adına burada olduklarını iletti. Başkan Alper Taban açıklamasını devamında, ’’İlçe Tarım Müdürlüğümüz, Ziraat Odamız gerekse de İnegöl Belediyemiz üzerinden çok ciddi derece de şehir adına bu manada gayretler ortaya koyuluyor. Tarım değerlerimizi bir bir ön plana çıkartmak adına çalışmalar yürütüyoruz. İnegöl Köftemizin yanında da nice zenginliklerimiz var. Cerrah kuru fasulyesi de bunlardan bir tanesi. Bulunduğumuz noktada bizzat hasada şahitlik ediyoruz. Tarladaki emeğin sofralara nasıl ulaştığını göstermek adına buradayız. Çiftçilerimize çok teşekkür ediyorum. Ciddi derecede emek ve gayretleri var. Ürünlerini ekip yetiştirdiler ve hasadını yapıyorlar. Cerrah Mahallemizde fasulye şenliği gerçekleştirmiştik. Bu ürünlerin tanınır ve bilinir hale gelmesini istiyoruz. Her dönem devam ettirerek daha çok kitleye ulaştırmak istiyoruz.’’ dedi.

    ‘’700 DEKARA YAKIN ÜRETİM’’

    Geçmiş dönemden bu yana Cerrah fasulyesinin üretiminde 8 kat artış göstererek ekilişin 700 dekara ulaştığını ileten Başkan Alper Taban, ‘’Ekiliş miktarı giderek artıyor. Geçmiş dönemlerde 80-100 dekar civarında olan üretim şuan da yaklaşık 650 -700 dekar civarına ulaşmış durumda. Bu yıl itibariyle de kilogramında yaklaşık 100 TL gibi bir fiyatla satışı gerçekleştiriliyor.’’ dedi.

    ‘’CERRAH FASULYESİ’NİN SAYMAKLA BİTMEYEN ÖZELLİKLERİ’’

    Cerrah fasulyesinin özelliklerini ileten Başkan Alper Taban, ‘’Cerrah kuru fasulyesinin başlıca özelliklerinden bahsetmek gerekirse; kalori bakımından düşük, doymuş yağ içermez, vitamin ve mineral açısından oldukça iyi bir zenginliğe sahiptir. Yüksek lif içerdiği için sindirim sistemine yardımcı olur. İleriki zamanlarda oluşabilecek bağırsak kanseri risklerini azaltır. A vitamini düzeyi yüksektir, bağışıklığı destekler. Bu antioksidanlar yaşlanmayı yavaşlatır ve çeşitli hastalıkları önler. Göz sağlığının korunmasında büyük destek sağlar. Yüksek miktarda B6, B1 ve C vitaminleri içerir. Bedeni ve zihni yorgunluktan arındırır. Vücudun güçlenmesini sağlar. Magnezyum, kalsiyum, Demir, manganez ve potasyum gibi önemli mineralleri bol miktarda içermektedir. Kalp ritmini ve kan basıncını düzenler. Faydaları saymakla bitmeyen Cerrah kuru fasulyesinin hasadının bereketli olmasını diliyorum. Emeği geçen başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.’’ dedi.

  • Elazığ domatesi dünya sofralarını renklendiriyor

    Elazığ domatesi dünya sofralarını renklendiriyor

    Şanlıurfa’dan Elazığ’ın Alatarla köyüne akrabalarını ziyaret gelen Mehmet Salih Kıran, burada ekim alanının boş olduğunu fark etti. Geçen sene tarlaları kiralayarak ilk defa ekim yapan Kıran, bu sene alanı artırarak 3 bine çıkardı. 600 kişiye istihdam sağlayan tarlada hasat başladı. İşçiler tarafından toplanan domatesler, ilk olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine gönderiliyor. İç piyasa bittikten sonra ardından toplanan domatesler ikiye bölünerek güneş altında kurutulmaya bırakılacak.

    Kurutulan domatesler ise ABD, Almanya, İspanya ve İngiltere başta olmak birçok ülkeye ihraç edilecek. Tarlaların ucu bucağı gözükmezken, işçi sayısının önümüzdeki hafta bin 200’e çıkacağı öğrenildi. Geçen seneye göre verimin iyi olduğu öğrenilirken bu sene ortalama 25 bin ton rekolte beklendiği bildirildi.


    Ortalama 3 bin dönüm alana domates ektiklerini belirten Mehmet Salih Kıran, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine dağıtıyoruz. Ardından kurutmaya geçeceğiz. Kuruttuktan sonra yurtdışına ihracat ediyoruz. Amerika, Almanya, İspanya ve İngiltere olmak üzere her yere gidiyor. Geçen sene yeniydik, iklimi bilmiyorduk az ekmiştik. Verim az aldık. Bu sene iklime alıştık. Bayağı bir verim bekliyoruz. Şu anda yoğun bir tempodayız. 12. aya kadar devam edeceğiz. Yağışlar etkili oldu ürünümüz biraz geç çıktı. Ama verim bu sene gayet iyi. Elazığ domatesi şu anda dünyanın sofrasını renklendiriyor. Bu yıl 20 bin ton rekolte bekliyoruz. Ortalama buradan 25 bin ton rekolte bekliyoruz. İnşallah 30 bin tona varırsa daha güzel olur. Barajdan su içiyoruz. Suyumu ve yolumuz yok. Çoğu büyük kamyonlar geri dönüyor. Valimiz bir görse şu anda burada 600 kişi çalışıyor. Bir hafta sonra bin 200 kişiye çıkacak” dedi.