Etiket: soğuk algınlığı

  • Grip ve soğuk algınlığına bitkisel çözüm

    Grip ve soğuk algınlığına bitkisel çözüm

    Fitoterapi Uzmanı Asrın Tuncay, kış çayının bağışıklık sistemini güçlendirerek doğal bir kalkan oluşturduğunu vurgulayarak özellikle hastalıkların arttığı mevsim geçişlerinde herkesin tüketmesini tavsiye etti.

    Asrın Tuncay, kış çayının şifalı bitkilerden oluşan bir karışım olduğunu belirtirken, “Herkesin kullanabileceği bağışıklığa faydalı bir çaydır,” ifadesinde bulundu.

    Asrın Tuncay, “Kış çayının, boğaz ağrısı başta olmak üzere halsizliğe ve yorgunluğa faydası var. Kış çayı vücut direncini arttırıp bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bu da bir nebze olsa da hastalıklardan korumaya yardımcı olur. İçeriğinde ıhlamur, kuşburnu, hibiskus, nane ve adaçayı gibi birçok bitki vardır. Çayınızı lezzetlendirmek için portakal, ayva, limon gibi meyvelerin yanısıra tarçın, karanfil gibi baharatları da ekleyebilirsiniz. İçinde bulunduğumuz mevsim geçişlerinde kış çayına çok yoğun talep var. Grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların daha rahat atlatılması için kış çayının tüketilmesini tavsiye ediyor, dönüşler olumlu olduğundan da herkese öneriyoruz.” dedi.

  • Soğuk algınlığını arttıran nedenler

    Soğuk algınlığını arttıran nedenler

    Soğuk algınlığı, insanlar arasında görülen en yaygın bulaşıcı hastalık türü olarak biliniyor. Özellikle ani sıcaklık değişimlerinin yaşandığı mevsim geçişlerinde soğuk algınlığı halk arasında belirgin bir artış gösteriyor.

    Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Yaldız, “Soğuk algınlığı nasıl bulaşır, nasıl önlenir, tanısı nasıl konur, tedavisinde neler yapılır?” sorularının yanıtını verdi. Dr. Elif Yaldız, soğuk algınlığının üst solunum yollarında (burun ve boğazda) meydana gelen viral bir enfeksiyon olduğunu belirterek, genellikle mevsim geçişlerinde ve ani sıcaklık değişimlerinin gündemde olduğu vakitlerde etkin olduğunu ifade etti. Dr. Elif Yaldız, “Soğuk algınlığı insanlar arasında görülen en yaygın bulaşıcı hastalık türüdür. 200’den fazla nezleye sebep olan virüs mevcuttur. En yaygın olanı rinovirüslerdir,” dedi.

    Soğuk algınlığı nasıl bulaşır

    “Hasta olan kişinin hapşırık ve öksürüğü ile havaya yayılmış olan virüsleri başka insanlar soluduğunda onlara da geçmiş olur. Ayrıca virüsler yüzeylerde de uzun süre yaşayabilir. Bu yüzeylere elle temastan sonra elin ağız, yüz ve buruna götürülmesi ile de bulaş olmaktadır. Diğer bulaş şekli de yakın temastır. El tokalaşma ve öpüşme ile de virüs bulaşabilmektedir. Virüs alındıktan sonra 1-3 gün arasında , kırıklık, burun akıntısı, hafif ateş, öksürük, gözlerde kızarma ve yaşarma gibi semptomlarla kendini belli eder ve 7-10 günde kendiliğinden geçer. Ancak sinüzit orta kulak iltihabı veya pnömokok gibi hastalıklara sebebiyet verirse iyileşme süresi uzar. Ayrıca sigara kullanan kişilerde belirtiler daha uzun süre seyredebilir. Soğuk algınlığına bazı kişiler daha yatkındır. 6 yaşından küçük çocuklar, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, sigara tüketenler, kalabalık ortamlarda bulunanlar risk altındadır.”

    Soğuk algınlığı tedavisinde neler yapılır

    Dr. Elif Yaldız, soğuk algınlığına dair açıklamarını şöyle sürdürdü: “Soğuk algınlığı viral bir enfeksiyon sebebiyle meydana geldiği için kesin bir tedavisi bulunmaz. Hastalığın tedavisinde hastalık semptomlarının giderilerek kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin artırılması hedeflenir. Antibiyotiklerin soğuk algınlığı virüslerine karşı bir faydası yoktur ve doktor tarafından teşhis edilen bakteriyel bir enfeksiyon olmadığı sürece kullanılmamalıdır. Hastalık süresince bol sıvı alınması belirtilerin azalmasında ve vücut direncinin korunmasında oldukça faydalıdır. Sıvı alınması burun mukozasını nemli tutmaya da yardımcıdır. Hastalık süresince istirahat edilmesi gerekir. İstirahat süresince vücut direncini azaltacak ağır işlerden kaçınılmalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenme, C vitamini takviyesi hastalığın şiddetini azaltmaz ama hastalık süresini kısaltır. Yeterli ve kaliteli uyku vücut direncine katkıda bulunarak iyileşme sürecini kolaylaştırır. Ateş, halsizlik ve vücut ağrısı gibi semptomlara yönelik anti-inflamatuvar ve ateş düşürücü özelliğe sahip ilaçlar sıklıkla kullanılır. Gebelerde ve küçük çocuklarda parasetamol içerikli ateş düşürücülerin kullanılması uygundur. Burun tıkanıklığı hayat kalitesini düşürüyorsa burun damlası, spreyi kullanılabilir. Burun tıkanıklığı hayat kalitesini düşürüyorsa burun spreyi ya da damlaları kullanılabilir.(6 yaşından küçük çocuklara önerilmez.) Boğazı rahatlatmak için öksürük şurubu ya da pastil kullanımı gerekebilir.”

    Soğuk algınlığı ve grip arasındaki farklar nelerdir

    Elif Yaldız, soğuk algınlığı ve grip arasındaki farkları anlattı. Yaldız, “Dr. Soğuk algınlığı belirtileri yavaş başlar, grip başlangıcı anidir. Gripte kas ağrıları, baş ağrısı, kırgınlık ve halsizlik belirgin görülürken soğuk algınlığında ise bu belirtiler nadir görülür. Burun akıntısı, hapşırma ve boğaz ağrısı belirtileri soğuk algınlığında gribe göre daha sık görülür. Soğuk algınlığında ateş nadirdir, ancak gripte ateş sıktır ve 39 derece üstünde ateş 3-4 gün devam edebilir. Soğuk algınlığında öksürük nadirdir ve hafiftir, gripte ise öksürük sık görülür ve giderek şiddetlenebilir. Soğuk algınlığı engellenemezken grip, grip aşısı ve antiviral ilaçlar ile engellenebilir. Gripte de antibiyotik tedavisinin yeri yoktur. Ancak hastalık belirtilerinin başladığı ilk 48 saatte alınan antiviral ilaçlar çok etkilidir. Soğuk algınlığı bazen astım krizini tetikleyebilir. Uzun süren soğuk algınlığı orta kulak enfeksiyonu, sinüzit ve zatürreye yol açabilir. Bu nedenlerle; erişkinlerde 38.5 derece ateş 4-5 günden fazla sürdüyse, çocuklarda 38.5 derece ateş 2 günün üstünde devam ederse, nefes darlığı, hırıltılı solunum varsa, şiddeti giderek artan baş ağrısı oluyorsa, kulakta dolgunluk hissi ve kulak ağrısı hissediliyorsa mutlaka hekim değerlendirmesi gerekir.”

  • Soğuk algınlığının düşmanı: Ihlamur

    Soğuk algınlığının düşmanı: Ihlamur

    Soğuk havaların ve kış aylarının vazgeçilmezi ıhlamur, havaların soğumaya başlaması ile vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Soğuk algınlığı, grip gibi birçok hastalığa faydalı olan ıhlamurun kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor.

    Genelde vatandaşlara önerdikleri çayların başında ıhlamur geldiğini dile getiren aktar Orhan Cumaoğlu, “Kuşburnu çayımız, tarçın, zencefil ve gül hatmi çiçeği var. Birbirleriyle benzer bitkiler olduğu için hem karışım olarak içilen çaylardır hem de ayrı ayrı tek başına kaynatılıp, tüketilebilecek bitkilerdir. Özellikle şu gribe iyi gelir dediğim ürünlerin başında ıhlamur geliyor. Hem sakinleştirir hem grip, nezle gibi rahatsızlıklara iyi gelir. Hem de vücutta detoks özelliği taşır. Antioksidan içerikli bir çaydır. Ihlamur yanında C vitamini içerikli kuşburnunu öneriyoruz. Ekinazyanın da mikrop kırıcı özelliği olduğu için bu üç bitkiyi başa koyabiliriz. Bu üç ürünü karıştırdığımızda oluyor. Ayrıca öksürükte ve boğazda enfeksiyon olma durumunda içine gül hatmi çiçeğini de mutlaka bulunduruyoruz. Ihlamur bu yıl pahalı, kilosu 500 TL. 100 gramı 50 TL gibi bir rakama satıyoruz. Ekinazyanın kilosu 300 TL. Kuşburnunun kilosu 50 TL. Gül hatminin kilosu da 250 TL. Bunun hepsini bir karışım yaptığımız zaman ortalama hesap 400 TL gibi bir rakama geliyor. Yalnız bunlar kilo olarak satılan bitkiler değildir. Yani 100-200 gram gibi bir karışım yapıyoruz, o da 100 TL’ye tekamül ediyor. Ancak çok güzel bir C vitamini ve bağışıklık çayı olarak içilebiliyor” diye konuştu.

    Bu yıl en çok sattıkları ürünün ıhlamur olduğunu söyleyen Cumaoğlu, “İnsanlar mutlaka doktor tedavisi görecek ama onun yanında bağışıklığını daha üst seviyede tutabilmesi için, vücuttaki mikrobun kırılabilmesi için, bakterileri vücuttan daha hızlı atabilmek için biz bu çayları tavsiye ediyoruz. Bu çaylar eski kültürümüze dayalı olduğu için bu çayları şuurlu olarak tüketenler var. Gelip, tükettiklerinde memnun kalanlar var. Bu sonradan olan bir şey değil. Kültürü eskiye dayanır, Osmanlı’dan gelen bir kültüre sahip olan çaylardır. O yüzden talep var. Biz de elimizden geldiği kadar taze, temiz, içeriği güzel olan bitkileri vatandaşlarımıza sunuyoruz. Diğer senelere nazaran bu sene baktığımız zaman en çok sattığımız bitkilerde ıhlamur aşırı ön planda. Çok yoğun satılan bir ürün. Ayrıca ıhlamurun yanında tatlandırmak için ve aşırı derecede öksürüğü olan kişilerde çam kozalağı şurubu çok ilgi görüyor” ifadelerini kullandı.

  • Araştırma: Soğuk algınlığınız Covid olabilir

    Araştırma: Soğuk algınlığınız Covid olabilir

    İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, soğuk algınlığı yaşayan her üç ila dört kişinin corona virüs olduğu belirtildi. King’s College London’da 1 milyondan fazla İngiliz üzerinde yapılan çalışmada, tam aşılı yetişkinlerin yalnızca hafif soğuk algınlığı benzeri semptomlar geliştirme eğiliminde olduğu vurgulandı.

    İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, kış mevsiminin kronik rahatsızlığı soğuk algınlığının corona virüs olabileceği ortaya çıktı.

    Bir milyon İngiliz üzerinde yapılan çalışmada, her üç veya dört soğuk algınlığının corona virüs olduğu belirtildi.

    Araştırmayı yürüten King’s College London’da Profesör Tim Spector, tam aşılı yetişkinlerin yalnızca hafif soğuk algınlığı benzeri semptomlar geliştirme eğiliminde olduğunu söyledi.

    Spector, enfekte olan birçok insanı ‘partilere gidip etrafa yaymamak’ konusunda uyarırken, ‘Şu anda, üç ila dört soğuk algınlığından birinin Covid’den kaynaklandığını tahmin ediyoruz’ diye konuştu.

    Genetik epidemiyoloji profesörü, burun akıntısı veya boğaz ağrısı gibi semptomları olan herkesi, negatif bir test sonucu alana kadar tüm kalabalık aktivitelerden kendini izole etmeye çağırdı.

    “Soğuk algınlığı benzeri semptomları olan kişilerin en az birkaç gün kendini izole etmesi” gerektiğini söyleyen Profesör Spector, Omicron varyantının yayılmasını engellemek için, kişilerin herhangi bir soğuk algınlığı belirtisi geliştirirlerse, güvenli tarafta olmak için birkaç gün evde kalmaları gerektiğini söyledi.

    Spector, “Herkesin bir dizi semptomun çok daha fazla farkında olması ve asla gelmeyecek koku veya tat kaybını beklememesi, ateşi beklememesi, o inatçı öksürüğü beklememesi gerekiyor” diye konuştu.

    Bilim insanları son dönemde yaptıkları açıklamalar ile, Omicron varyantının daha şiddetli semptomlara neden olmayacağından ve aşıların sağladığı T hücre bağışıklığının ciddi hastalıkları önleyeceğinden umutlu olduklarını söylüyor.

    Oxford Üniversitesi’nde Aşı Bilimi alanında doçent olan Matthew Snape, Omicron’un aşılardan ne kadar iyi kurtulduğunu görmek için Birleşik Krallık’ta denemelerin sürdüğünü söyledi.

    Snape, “Önümüzdeki birkaç hafta çok açıklayıcı ve önemli olacak. Hem laboratuvar verilerini geri aldığımızda, hem de enfeksiyonların hastaneye yatışlar ve ölümler üzerinde etkisi olan zincirleme etkilerini görmeye başlayacağız” dedi.