Sonbahar ile birlikte ağaçlar yapraklarını dökmeye başladı.
Sakarya ormanlarında sararan yapraklarıyla oluşan yeşil, sarı ve kahverenginin farklı tonlarına bürünen ağaçlar renk cümbüşü oluşturdu. Kartpostallık karelerin ortaya çıktığı sonbahar güzelliği havadan da görüntülendi.
Iğdır’ın Melekli beldesi Ağrı Dağı’nın eteklerinde yer alan İrem Bağları, dört mevsim güzelliği ile büyülemeye devam ediyor.
Sonbahar mevsiminin yoğun olarak hissedildiği bugünlerde kentte yer alan İrem Bağlar; sarı, kahverengi, yeşil ve kırmızı tonlarıyla ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunuyor. Birçok türden meyve ağacı, söğüt ile kavakları barındıran İrem Bağları, sunduğu eşsiz sonbahar manzaralarıyla ziyaretçilerini bekliyor.
Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinden biri olan Gölcük Tabiat Parkı’nda sonbaharın gelişiyle birlikte renkli görüntüler oluştu. Yılın 4 mevsimi yerli ve yabancı binlerce turistin ilgi odağı haline gelen tabiat parkında özellikle hafta sonları insan seli yaşanıyor.
Ankara ve İstanbul gibi iki metropol kent arasında yer alan ve Bolu kent merkezine yaklaşık 13 kilometre uzaklıkta yer alan Gölcük Tabiat Parkı, sonbaharda fotoğraf tutkunlarının da ilk adreslerinden birisi oluyor. Sarı ve yeşilin bütün tonlarının bir arada olduğu tabiat parkı ve yol güzergahında oluşan manzara fotoğraf tutkunları için bulunmaz fırsat sunuyor. Gölcük Tabiat Parkı’nın insanı mest eden sonbahar manzarasının havadan görüntüsü de kartpostallık görüntüler oluşturuyor.
Çanakkale’den tatil için gelen Ersin Ersoy, “Gölcük Tabiat Parkı’na ilk defa geliyorum. Buradan da Abant’a geçeceğim. Çok güzel. Sonbahar için bulunmaz bir yer. Temizliği de güzel. Türkiye’de bunun gibi güzel yerlerde pislik bırakıyoruz. Lütfen bırakmasınlar” dedi.
İzmir’den arkadaşlarıyla birlikte Gölcük Tabiat Parkı’na gelen Belgin Akyavaş, “Bu güzel doğayı görmek için geldik. Çok beğendik. Doğa çok güzel. Biz Ege’de bu doğayı bilmiyoruz. Bizim bitki örtümüz böyle değil. Bize çok değişik geldi. Yeşil, sarı, turuncu renklerin birbirine girmesi bizi büyüledi” diye konuştu.
UNESCO’nun İnsan ve Biyoküre Programı Ulusal Koordinasyon Konseyi kararı doğrultusunda 29 Haziran 2005’te “Biyosfer Rezervi Alanı” ilan edilen Camili Havzası’nda bulunan Maral Şelalesi bölgedeki irili ufaklı derelerin birleşmesiyle oluşuyor. Şelale, 65 metreden vadi tabanına dökülen görüntüsü ve coşkun akan suyuyla doğa tutkunlarının gözde mekanları arasında yer alıyor.
Macahel Vadisinin sonbahar mevsiminde büründüğü renk cümbüşü de doğa fotoğrafçılarının vazgeçilmezleri arasında yer alırken şelaleye ulaşım araç yolunun bitiminden sonra yaklaşık 10 dakikalık yürüyüşle sağlanıyor.
Şelalenin yörede görülmesi gereken yerler arasında yer aldığını belirten turizmci Kadir Yarıcı “Burada butik gruplarla doğa yürüyüşünü içeren turlar düzenliyoruz. Şimdi de o turlarımızdan birindeyiz. Maral Şelalesini ziyarete geldik. Macahelin görülmesi gereken önemli yerlerinden biri. Misafirlerimizin çoğu İstanbul’dan geliyor. Bu grubumuz da İstanbul ağırlıklı, az miktarda İzmir’den gelen birkaç katılımcımız var. Gelirken insanların bölgeyle ilgili çok fazla bilgisi olmuyor, merakla geliyorlar. Aslında bilinmezliğe doğru bir yolculuk yapıyorlar keşfetmek için. Bizim telkinlerimizle zihinlerinde canlandırıyorlar gelmeden önce ama geldikten sonra bir bağımlılık haline geliyor. Ben yılda 10-15 kere geliyorum benim için bile ilk kez giriyormuşum hissini yaşatıyor. Misafirlerimiz içinde bu 4 günlük turun en unutulmaz kısmı oldu burası” dedi.
Artvin’e sonbaharda geldiğini ve renklere aşık olduğunu ifade eden Yoga Eğitmeni Ceylin Altunç ise “İstanbul’dan geldim. Karadeniz’e ilk gelişim 4 sene önceydi. O zaman sonbahar da gelmiştim ve renklere aşık olmuştum sonbahardaki o kızılın yeşilin tonlarını görmek için yeniden geldim. Muhteşem bir doğa, muhteşem bir coğrafya, insanlar çok güzel. Benim zaten babam tarafım Karadenizli o yüzden daha bir evimde gibi hissediyorum kendimi” derken, Doğa Fotoğrafçısı Egemen Eryılmaz ise “Gezme amaçlı Maral Şelalesine geldik eşimle birlikte. Hafta sonları genelde fotoğraf çekmek için keşfedilmemiş yerleri gezmeyi çok seviyorum. Bugün de buradayız bundan sonra da inşallah Borçka Karagöl’e gideceğiz. Doğa harikası bir yer Artvin. Bütün ilçeleri Şavşat, Borçka, Macahel şahane manzaraları var” ifadelerini kullandı.
Doğal güzelliğiyle ünlü Türkiye’nin ilk ve tek biyosfer rezerv alanı olan Artvin‘in Camili (Macahel) köyü her mevsim farklı güzelliğe bürünüyor. Bölge her daim doğa sever ve fotoğraf tutkunlarını uğrak noktası oluyor.
Borçka ilçe merkezine yaklaşık 60 uzaklıkta bulunan bin 700 rakımlı Gorgit Yaylasının bitki örtüsü sarı, yeşil, kırmızı, turuncu ve kahverenginin tonlarına bürünürken 3 bin 415 rakımlı Karçal dağı beyaz örtüyle kaplanınca ortaya çıkan görüntüler yağlı boya tablolarını andırıyor.
Yöre halkından Tahsin Avcı, yaylaya yürüyüş yaparak doğanın büründüğü muhteşem görüntüleri kaydetti. Sosyal medya hesaplarından paylaşan Avcı, çok sayıda beğeni ve yorum aldı.
Her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kış mevsiminde ağırlayan Uludağ, sadece beyaz örtüyle değil hazanda rengarenk bir görünüme sahip oluyor. “Keşiş Dağı” olarak bilinen Uludağ, bu yönüyle turistlerin ilgisini çekiyor.
Uludağ’ın eteklerinde yeşilden sarı, kahverengi ve kırmızının farklı tonlarına dönen ağaç yapraklarının oluşturduğu renk cümbüşü, kara yolunu kullanan ziyaretçiler için de keyifli bir güzergah sunuyor.
1961’de Milli Park ilan edilen Uludağ, çok farklı türdeki ağaçları barındırıyor. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyen günübirlikçiler ise yüksek rakımda çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanlara girerek tabiatla iç içe vakit geçiriyor.
Çobankaya bölgesinde, Bursa’yı yaklaşık 2 bin metreden gören Bakacak tepesi, sonbaharın renkleriyle, bulutların güzelliği şehrin görüntüsünü birleştirip ziyaretçilere eşsiz manzaralar sunuyor.
Türkiye’nin önemli kış merkezlerinden biri olan Uludağ, sonbahar güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Yeşil, sarı ve kahverengi tonlarının hakim olduğu Uludağ ormanlar havadan fotoğraflandı. Ayrıca, hafta sonu Uludağ’da kar yağışı bekleniyor.
Bünyesinde meşe, çam türleri, kestane, ceviz, kavak, fındık, gürgen, çınar, Uludağ köknarı ve Batı Karadeniz köknarı gibi ağaçları barındıran Uludağ’da sonbahar güzelliği gözler önüne serildi. 1961’de milli park olarak koruma altına alınan Uludağ, sadece kış aylarında değil yılın her mevsiminde kendine has doğasıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Sonbaharın gelmesiyle birlikte yeşilden sarıya yer yer kahverengiye dönüşün başladığı ve adeta renk cümbüşünün yaşandığı Uludağ, doğa fotoğrafçısı Orhan Turan tarafından havadan görüntülendi.
Günde yüzlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Uludağ, sonbahar renkleriyle adeta hayran bıraktı. Bursa sınırları içerisinde 9 bin 62 hektar ormanlık alana sahip Uludağ, özellikle kış aylarında kayak merkezleri, doğal yapısı, sosyal tesis ve konaklama imkanlarıyla yoğun ilgi görüyor.
Yerli ve yabancı turistlerin kış aylarında akın ettiği Uludağ, bahar aylarında da doğal güzellikleri ve manzarasıyla ilgi çekiyor. Uludağ’ı ziyaret eden vatandaşlar ise Uludağ’ın her mevsimde güzel olduğunu ve görülmesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca, cumartesi, pazar ve önümüzdeki pazartesi salı günleri Uludağ’a kar yağışı bekleniyor. Hafta sonu gündüzleri 4 derece, geceleri ise -2 ile -4 arasında olacak. Uludağ’da hafta sonu nem oranı yüzde 80, rüzgar ise saatte 11 ile 13 kilometre arasında esecek.
Türkiye’nin önemli kış merkezlerinden biri olan Uludağ, hazan güzelliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Yeşil, sarı ve kahverengi tonlarının hakim olduğu Uludağ’daki sisli güzellik drone ile havadan görüntülendi.
Bünyesinde meşe, çam türleri, kestane, ceviz, kavak, fındık, gürgen, çınar, Uludağ köknarı ve Batı Karadeniz köknarı gibi ağaçları barındıran Uludağ’da sonbahar güzelliği gözler önüne serildi. 1961’de milli park olarak koruma altına alınan Uludağ, sadece kış aylarında değil yılın her mevsiminde kendine has doğasıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Sonbaharın gelmesiyle birlikte yeşilden sarıya yer yer kahverengiye dönüşün başladığı ve adeta renk cümbüşünün yaşandığı Uludağ, doğa tutkunu Abdülkadir Yazıcı tarafından havadan görüntülendi. Günde yüzlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Uludağ, hazan renkleriyle adeta hayran bıraktı.
Bursa sınırları içerisinde 9 bin 62 hektar ormanlık alana sahip Uludağ, özellikle kış aylarında kayak merkezleri, doğal yapısı, sosyal tesis ve konaklama imkanlarıyla yoğun ilgi görüyor. Yerli ve yabancı turistlerin kış aylarında akın ettiği Uludağ, bahar aylarında da doğal güzellikleri ve manzarasıyla ilgi çekiyor. Uludağ’ı ziyaret eden vatandaşlar ise Uludağ’ın her mevsimde güzel olduğunu ve görülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin kayak ve kış turizminin önemli merkezlerinden Uludağ, sonbahara veda günlerinde sarı ve yeşilin tonlarıyla ayrı bir güzelliğe büründü.
Uludağ, beyaz örtüyle kaplandığı kış mevsiminin yanı sıra sonbahar aylarında da ziyaretçilerden ilgi görüyor.
Doğa tutkunları, kayın, kestane, gürgen, meşe ve karaağaç gibi ağaçların sararan yaprakları ile çam ve köknar gibi iğne yapraklı türlerin yeşil tonları arasındaki renk cümbüşü içinde gezintiye çıkıyor.
Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyen günübirlikçiler, sarı, yeşil ve kahverengi tonlarının hakim olduğu yüksek rakımda çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanlara girerek doğayla iç içe saatlerce vakit geçiriyor.
Dünyanın tek halatlı en uzun hatlarından birine sahip olan ve Bursa’dan Uludağ’a alternatif ulaşım sağlayan teleferik de yolcularına, “hazan mevsimi”nde renk cümbüşü sunuyor.
Ayrıca, Sarıalan mevkisinde Tarım ve Orman Bakanlığınca inşa ettirilen ve ihale usulüyle özel bir işletmeye devredilen orman köşkleri, izole tatil yapmak isteyenlerin uğrak yeri haline geldi.
Bursa kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Sarıalan, doğal güzelliği ve temiz havasıyla yerli ve yabancı binlerce kişiyi ağırlıyor.
Bölgedeki etrafı çam ağaçlarıyla örtülü, görselliğiyle insanları cezbeden orman köşklerinde kışın yer bulmak neredeyse imkansız hale gelirken, şu sıralar orman köşklerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine uygun şekilde tatilini geçirmek isteyenlerin sayısı artıyor.
Bursa’da yaşayan ve bol oksijen için Uludağ’a çıkan Yavuz Budak, yaptığı açıklamada, bölgenin sonbaharda ayrı bir güzelliğe büründüğünü söyledi.
Uludağ’ın her mevsim ilgi gördüğünü belirten Budak, “Uludağ, kafasını dinlemek, yürüyüş yapmak isteyenler için on numara ve güzel bir yer. Bana göre bir sanat eseri. Bulunduğumuz yerde doğal su kaynakları da mevcut. Ben de zaman zaman gelip su alıyorum.” diye konuştu.
İstanbul’dan tatil için gelen Burcu Çiçek ise Uludağ’ın bol oksijen bölgesi olduğunu vurguladı.
Çiçek, “Koronavirüs nedeniyle buraya geldim. Tedbirlere uygun bir bölge. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak istiyordum ve burayı tercih ettim.” dedi.
Türk edebiyatının usta kalemlerinden Reşat Nuri Güntekin’in 1922’de yazdığı Çalıkuşu romanının başkarakteri Feride’nin öğretmenlik yaptığı yer olarak bilinen Zeyniler, sonbaharda da sunduğu doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
https://www.dailymotion.com/video/x7xpunc
Bursa’nın Yıldırım ilçesinde, Uludağ’ın eteklerinden Bursa manzaralı dik ve dönemeçli yolları geçtikten sonra ulaşılan kırsal Zeyniler Mahallesi, sahip olduğu doğal güzellikleriyle her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
Güntekin’in romanında Feride’nin gönüllü gittiği “sürgün yeri” olarak geçen Zeyniler, sonbaharın gelmesiyle sarının ve yeşilin her tonunu barındıran ormanlarıyla doğaseverlerin ilgisini çekiyor.
Daha önce mahalle ya da köy statüsüne sahip olmadığı için 2013 yılına kadar elektriğin dahi bulunmadığı Zeyniler, şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin alternatif rotaları arasında yer alıyor.
150 yıllık tarihiyle Bursa’nın eski yerleşimlerden biri olan bölge, sonbaharda gelen ziyaretçilerine sarı, yeşil ve turuncu renkleriyle adeta görsel şölen sunuyor.
Mahalle Muhtarı Nihat Ülker, yaptığı açıklamada, buranın, yıllar önce Ahıskalılar tarafından kurulduğunu söyledi.
Reşat Nuri Güntekin’in romanıyla beraber “Çalıkuşu köyünün” bilinirliğinin arttığını belirten Ülker, şehre uzak doğasıyla Zeyniler’in, ziyaretçilerini cezbettiğini dile getirdi.
Köyde ziyaretçinin eksik olmadığını aktaran Ülker, şunları kaydetti:
“Hafta sonu yürüyüşçüler, dağcılar ve günübirlik gelenler oluyor. Sonbahar burada farklı bir güzel. Etrafınıza baktığınız zaman her rengi bulabilirsiniz. Havası temiz, oksijen bol. İnsanlar buraya doğası için geliyor. Hemen hemen Bursa’nın tamamı köyümüzü bilir. Bilmeyenler gelsin, görsün, temiz havayı ciğerlerine çeksin. Sonbaharı görmeleri için herkesi buraya davet ediyoruz.”
