Etiket: sorumlu

  • Bursa’da sahte içki davası, tutuklu savunma yaptı

    Bursa’da sahte içki davası, tutuklu savunma yaptı

    Olay, geçtiğimiz yıl Kasım ayında yaşandı. Merkez Yıldırım ilçesinde zehirlenme belirtisiyle hastaneye kaldırılan Şakir Çelik’in (56) sahte içkiden zehirlendiği öğrenildi. Ardından Erol Oktay (56), Necip Cece, Fuat İşcen, Kamil Cihat İ. (51), Murat K. (56), Bülent D. (44), Ramazan Ç. (48), Fatih U., yabancı uyruklu Basem M., Celal T., Erhan S., Mahmut Akça ve M.A. da aynı şikayetle Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Hastanede tedavi altına alınan Şakir Çelik, Erol Oktay, Fuat İşcen, Necip Cece, Mahmut Akça ve Erhan Sepek doktorların yapılan tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Polis ekiplerince başlatılan soruşturma çerçevesinde metil alkolü Bursa’ya İzmir’den gönderdiği belirlenen Oktay Yüce (44), Bursa’da sahte içkiyi sattığı belirlenen Raif Aytaç Uzcan (46) ve taburcu olduktan sonra gözaltına alınan ölenlerden Fuat İşcen ile ağabeyi Kemal Cihat İşcen (52), çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


    Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 6 aylık soruşturmanın tamamlanmasının ardından 9 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede, tutuklu sanıklar Kemal Cihat İşcen, Oktay Yüce ve Raif Aytaç Uzcan hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan, her sanık için 6’şar kez olmak üzere toplam 18 müebbet hapis cezası talep edildi.

    Davanın ikinci duruşmasına çıkan tutuklu tek sanık Kemal Cihat İşcen’in katıldığı mahkemede, maktullerin yakınları ve avukatları da bulundu. Hakim karşısına çıkan İşcen, kendisinin de mağdur olduğunu ifade ederek, “Hakim Bey, ben sahte içki yapmadım. Masumum. Dahası mağdurum. Çünkü o içkiden ben de kullandım. Bu nedenle görme yetimi yüzde 60 oranında kaybettim. Tedavim devam ediyor. Mağdurum. Cezaevinde çok zor günler yaşıyorum. Tahliyemi istiyorum” dedi.

    Duruşmada, avukatlar ile tanıklara da söz hakkı veren mahkeme heyeti, Kemal Cihat İşcen’in tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • MİT, PKK’nın sözde sorumlusunu etkisiz hale getirdi

    MİT, PKK’nın sözde sorumlusunu etkisiz hale getirdi

    Soro Guyi kod adlı Müslüm Ürper, 2013 yılında terör örgütü PKK/KCK’nın kırsal kadrolarına katıldı. Türkiye içerisinde sokak eylemlerinde de yer alan Ürper, 2013 yılında Suriye’ye geçerek, silahlı ve ideolojik eğitim aldı. Suriye’den Türkiye’ye yönelik organize edilen birçok eylemin içerisinde yer aldı. Uzun süre özel güç içerisinde örgütün kurye sorumlusu olarak faaliyet gösterdi. 2015 yılında Irak’a giden Müslüm Ürper, güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirilen eylemlerde silah ve mühimmat taşıdığı için MİT tarafından hedef listesine dahil edildi.

    MİT’in saha ajanları tespit etti

    MİT’in saha ajanları, terörist Müslüm Ürper’in Irak Gare’de bulunduğu yeri tespit etti. MİT’in saha ajanları, Müslüm Ürper’in güvenlik güçlerine karşı eylem hazırlığında olan özel güç mensuplarının lojistik ihtiyaçlarını karşılamak için planlama yaptığı yönünde bilgi elde etti. Ürper, güvenlik güçlerine karşı gerçekleştirilecek eylemlerde kullanılacak silahları taşıdığı sırada MİT’in nokta operasyonuyla etkisiz hale getirildi.
    Güvenlik kaynakları, Müslüm Ürper’in etkisiz hale getirilmesiyle özellikle örgüt yöneticilerinin güvenilir kurye bulmakta zorlanacağını, intikallerinde aksamalar yaşanacağını ifade etti.

  • ‘Tek suçlu müteahhitler değil, ruhsat verenler de sorumlu’

    ‘Tek suçlu müteahhitler değil, ruhsat verenler de sorumlu’

    6 Şubat saat 04.17’de ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremle birlikte Adana’da 13 bina yıkılırken 200’e yakın ağır hasarlı olduğu belirlenmişti. Binlerce de yapı deprem nedeniyle orta ve az hasarlı olduğu öğrenildi. Adana Müteahhitler Birliği Başkanı Çakıroğlu basın toplantısı yaparak depremden sonra yaşananları değerlendirdi. Çakıroğlu, 1999 yılından önce yapılan binaların 3’üncü derece deprem bölgesi statüsünde yapıldığını buna rağmen kamuoyunun sadece müteahhitleri suçladığını belirterek, 1999 yılında müteahhitlerin kanuna göre iş yaptığını ve tek suçlunun müteahhitler olmadığını, ruhsat veren yerel yönetimlerinde sorumlu olduğunu belirtti.

    Müteahhitlerin organizatör konumunda olduğu dile getiren Çakıroğlu, “Müteahhitler, yapı malzemeleriyle işçiliği buluşturan konumda yer alıyor. 1996 yılında deprem bölgeleri yeniden derecelendirildi. 1996 yılından önce ise bizler mühendis olarak yaptığımız statik hesaplamalarda bina dayanıklılık hesaplarında Adana 3’üncü sınıf deprem bölgesiydi. Osmaniye ise 2’nci dereceydi. Osmaniye’de yaptığınız projeyi daha sağlam yapacaktınız, Adana’da ise daha esnek yapılacaktı. 3’üncü sınıf olan deprem bölgesi 2018 yılında 2’nci sınıf deprem bölgesi olarak değiştirildi. Bir kolonun 30 demiri olacaksa daha önceki deprem yönetmenliğinde 20 tane demir koyabilirsin diyorlardı. 2018 yılında ise çıkan yasayla birlikte ‘hem 30 demir koyacaksın hem de bu demirler tırtıklı olacak’ denildi. 1996 yılından önce yapılmış bütün binalar 3’üncü sınıf deprem bölgesine göre yapıldı ve dayanıma az olan binalardı. Bu binaları yapanların kabahati sorgulanabilir mi? Bize göre hayır” dedi.

    “2001 yılından önce binalar denetim görmüyordu”

    Çakıroğlu,” Yapı denetim kanunu 2001 yılında yürürlüğe girdi. Bu tarihten önce yapılan binalar denetim görmedi. 2001 yılından sonra denetimler başladı. Hazır beton kullanımı ise 2004 yılında zorunlu hale getirildi. Bundan önce hazır beton kullanılmıyordu. Biz ve bütün müteahhitler hazır beton olmadan önce Salbaş Mahallesi’ndeki ocaktan çakıl ve kumu çıkarıldığı gibi alıyorduk. Betoncuda bir miktar su katıyordu biraz cıvık olsun da rahat işlensin diye. Halbuki beton ne kadar koyu olursa donduktan sonra o kadar sağlam olurdu. 6 torbada çimento atıp döküyorduk. Yani 2001 yılından önce yapılan binaların durumu ne olacak ?” diye konuştu.

    “1999 yılı öncesi binaların yapılmasına rağmen en az hasarla atlatmışız”

    Eski deprem yönetmeliği göre 1 tabliyeye 20 ila 30 kilogram demir kullanıldığını dile getiren Çakıroğlu, “Deprem yönetmeliği değiştiğinde ise ‘hayır 120-130 kilogram demir kullanacaksın’ denildi. Daha önceden statik hesaplarda Üniversitelerimiz bize b160 betonu yani santimetre karesine 160 kilogramda ezilen bir beton kullanacaksınız diyordu. Buna da b16 diyorlardı. Şimdi dökülen betonlar c20, c30, c40,c50,c60 betonlar. Bu kadar dayanıksız betonlarla bu inşaatlar yapıldı. O zamanki şartlar böyleydi. 1999 yılı öncesi böyle binalar yapılmasına rağmen böyle bir depremde diğer illere göre en az hasarla atlatmışız” şeklinde konuştu.

  • MİT, PKK/YPG’nin sözde sorumlusunu etkisiz hale getirdi

    MİT, PKK/YPG’nin sözde sorumlusunu etkisiz hale getirdi

    Terör örgütü PKK/YPG’nin sözde Ayn İsa eyaleti sorumlularından Mizgin Kobani kod adlı Siham Mislih, MİT tarafından etkisiz hale getirildi. Mizgin Kobani kod adlı Siham Mislih’in, etkisiz hale getirilmeden önce Barış Pınarı Harekat (BPH) Bölgesi’nde görevli güvenlik güçlerine yönelik eylemleri organize ettiği ve kendisine bağlı unsurlarla doğrudan sabotaj eylemlerine katıldığı belirlendi. Eylemleri azmettirdiği bilgisini alan MİT, Siham Mislih’i hedef listesine aldı. Terörist, hiçbir sivilin bulunmadığı uygun bir yer tespit edildikten sonra MIT tarafından gerçekleştirilen operasyonla etkisiz hale getirildi.