Etiket: sosyal medya düzenlemesi

  • Sosyal medya düzenlemesi yürürlükte

    Sosyal medya düzenlemesi yürürlükte

    Sosyal medya düzenlemesi Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Düzenlemede yer alan ve iktidarla muhalefeti karşı karşıya getiren 29’uncu madde gerçeğe aykırı bilgi yayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.

    Madde ile yeni bir suç da tanımlanıyor. Türk Ceza Kanunu’na dezenformasyonla ilgili “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu eklenmiş olacak.

    Milli İstihbarat Teşkilatı faaliyetlerine ve personeline yönelik suç teşkil eden içerikler katalog suçlar kapsamına alınacak.

    Düzenleme ile getirilen yenilikler şöyle:

    HABER SİTELERİNDE YAYIN DURDURMA YOK

    Yayım durdurma müeyyidesi internet haber siteleri bakımından uygulanmayacak. İnternet haber sitesinin hükme uymaması halinde Cumhuriyet Başsavcılığı 2 hafta içinde eksikliğin giderilmesini veya gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmesini internet haber sitesinden isteyecek. Talebin 2 hafta içinde yerine getirilmemesi durumunda Cumhuriyet Başsavcılığı internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla asliye ceza mahkemesine başvuracak. Mahkeme en geç 2 hafta içinde kararını verecek.

    Başvurunun kabul edilmesi halinde internet haber siteleri için sağlanabilecek resmi ilan ve reklam ile çalışanlarının basın kartına ilişkin hakları ortadan kalkacak. İnternet haber sitesi için sağlanan hakların ortadan kaldırılması, bu kanun veya ilgili mevzuat uyarınca öngörülen yaptırımların uygulanmasına engel olmayacak.

    TESLİM VE MUHAFAZA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

    İnternet haber sitesinde yayımlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde 2 yıl süre ile muhafaza edilecek.

    Yargı mercileri tarafından yayının soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunun internet haber sitesine yazılı olarak bildirilmesi halinde, bu işlemlerin sonuçlandığının bildirilmesine kadar soruşturma ve kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunlu olacak.

    DÜZELTME VE CEVAP YAZISI YAYIMLAMA ZORUNLULUĞU

    İnternet haber sitelerinde zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorunda olacak. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk 24 saati ana sayfasında olmak üzere 1 hafta süreyle yayımlanacak.

    Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar ve internet haber siteleri yönünden 4 ay, diğer basılmış eserler yönünden 6 ay içinde açılması zorunlu olacak. Bu süreler basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten, internet haber siteleri için ise habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten başlayacak.

    BASIN KARTI TÜRLERİ VE BAŞVURU ŞARTLARI

    Teklifle basın kartı başvurusu, niteliği ve türleri de belirlendi. Buna göre, basın kartı başvurusu İletişim Başkanlığına yapılacak. Basın kartı, resmi nitelikte bir kimlik belgesi olarak kabul edilecek.

    Basın kartı türleri şöyle:

    • Göreve bağlı basın kartı: Bir medya kuruluşuna bağlı olarak çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarına ve enformasyon görevlilerine verilen basın kartını,
    • Süreli basın kartı: Görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,
    • Geçici basın kartı: Görev alanı Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye’ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,
    • Serbest basın kartı: Geçici bir süreyle çalışmayan veya yurt dışında serbest gazetecilik yapan medya mensuplarına verilen basın kartını,
    • Sürekli basın kartı: En az 18 yıl mesleki hizmeti bulunan medya mensupları ve enformasyon görevlilerine ömür boyu verilen basın kartını ifade edecek.

    Basın kartı, Türkiye’de faaliyet gösteren medya kuruluşlarının Türk vatandaşı medya mensuplarına, süreli yayınların sahiplerine veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonların yönetim kurulu başkanlarına, medya kuruluşları adına hareket eden ve görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensupları ile görev alanı Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye’ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına, yurt dışında yayın yapan medya kuruluşlarının, Türk vatandaşı sahiplerine ve çalışanlarına, yurt dışında serbest gazetecilik yapan Türk vatandaşı medya mensuplarına, medya alanında hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personeline, medya alanında faaliyet göstermeleri şartıyla sendikalar ile kamu yararına faaliyette bulunduğu tespit edilen dernek ve vakıfların yöneticilerine verilebilecek.

    Basın kartı talep edenlerin başvuruda bulunabilmeleri için 18 yaşını bitirmiş olması, en az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması, kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmaması şartı aranacak.

    Ayrıca basın kartı talep edenlerin başvuruda bulunabilmesi için Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı 5 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da şantaj, hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, iftira, suç uydurma, müstehcenlik, fuhuş, hileli iflas, zimmet, irtikap, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kamu barışına karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar, casusluk suçları ve terör suçlarından hüküm giymemiş olması gerekiyor.

    MEDYA DIŞI FAALİYET OLMAMASI ŞART

    Kart talep edenlerde, Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun hükümlerine uygun sözleşme yapmış olması ve mücbir sebepler dışında işten ayrıldığı tarihten itibaren 1 aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması, medya faaliyeti dışında ticari faaliyette bulunmaması şartı da aranacak.

    Basın kartı talep eden süreli yayın sahipleri veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonların yönetim kurulu başkanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarında basın kartı alabilecek çalışanlarda ve yabancı basın-yayın kuruluşlarında çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarından basın kartı talep edenlerde “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun hükümlerine uygun sözleşme yapmış olması ve mücbir sebepler dışında işten ayrıldığı tarihten itibaren 1 aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması, medya faaliyeti dışında ticari faaliyette bulunmaması” şartları aranmayacak.

    Sürekli ve serbest basın kartı talep edenler ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) aracılığıyla göreve bağlı basın kartı talep edenlerde ise “Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun hükümlerine uygun sözleşme yapmış olması ve mücbir sebepler dışında işten ayrıldığı tarihten itibaren 1 aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması” şartı aranmayacak.

    Basın kartı talep eden yabancı medya mensuplarına, medya kuruluşu tarafından görevlendirildiklerini belgelendirmeleri, Uluslararası İşgücü Kanunu uyarınca çalışma izinlerinin olması, bağlı bulundukları kuruluşun idare merkezinin bulunduğu ülkenin Türkiye’deki büyükelçilik, elçilik veya konsolosluklarından aldıkları takdim mektubunu ibraz etmeleri halinde, karşılıklılık esası da gözetilerek Başkanlıkça basın kartı verilebilecek.

    Basın Kartı Komisyonu 19 üyeden oluşacak. Komisyonda, Başkanlığı temsilen 3 üyenin yanı sıra işçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan sendika tarafından belirlenecek 2 üye ile iletişim fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek 3 üye de yer alacak. Üyelerin görev süresi 2 yıl olacak. Süresi dolan üyeler yeniden seçilebilecek.

    Komisyon; başvuru sahibinin niteliklerini, mesleki çalışmalarını, eserlerini, ödüllerini değerlendirerek basın kartı taşıyıp taşımayacağına karar verecek.

  • Sosyal medya sitelerinin temsilci bildirmesi için son 1 hafta

    Sosyal medya sitelerinin temsilci bildirmesi için son 1 hafta

    BTK’nin, kamuoyunda “Sosyal Medya Yasası” olarak bilinen düzenleme kapsamında, sosyal ağ sağlayıcılarına “temsilcilerini belirlemeleri” için tanıdığı süre 2 Kasım’da sona erecek.

    Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına, temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüklerini yerine getirmeleri için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından verilen süre 2 Kasım’da sona erecek.

    Kamuoyunda “Sosyal Medya Yasası” olarak bilinen 7253 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 1 Ekim itibarıyla yürürlüğe girdi. Kanun kapsamında, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının da Türkiye’deki temsilcilerini belirleyerek bildirmeleri gerekiyor. Bu konuda söz konusu sosyal ağ sağlayıcılarına BTK’nin 2 Ekim’de yaptığı bildirimle tanınan süre 2 Kasım’da dolacak.

    Buna karşın, sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye’de temsilcilik açmak için 3 Kasım’da yapılacak ABD seçimlerinin ve CHP tarafından Anayasa Mahkemesine yapılan yasaya ilişkin itiraz başvurusu sonucunu beklemek istedikleri belirtildi.

    Düzenleme kapsamında Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıların, en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemesi gerekiyor. Bu kişinin iletişim bilgilerine, kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verilecek.

    İlk etapta 10 milyon lira idari para cezası verilecek

    Söz konusu süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına 10 milyon lira idari para cezası uygulanacak.

    Bu cezanın tebliğinden itibaren 30 gün içinde de yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcıya, BTK Başkanı tarafından bu defa 30 milyon lira idari para cezası kesilecek.

    İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülük de yerine getirilmezse BTK Başkanı tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanacak.

    Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içinde gerekli yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde BTK Başkanı, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50 daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilecek.

    Başvurunun kabulüne ilişkin hakim kararının uygulanmasından itibaren 30 gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda BTK Başkanı, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90’a kadar daraltılması için sulh ceza hakimliğine müracaat edebilecek.

    Sosyal ağ sağlayıcıları, yaklaşık 5 ay sonra dahi Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul ederlerse kendilerine o güne kadar kesilen cezaların yüzde 75’i affedilecek.

    Kanunun içeriği hakkında sosyal ağ sağlayıcıları bilgilendirildi

    Sosyal ağ sağlayıcıları, kanunun getirdiği yükümlülükler konusunda bilgilendirilmişti. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan başkanlığında, BTK’de video konferans yöntemiyle yapılan toplantıya, Facebook, YouTube, Instagram, Twitter, Linkedin, TikTok, Dailymotion, Periscope ve VK temsilcileri katılmıştı. Toplantıda, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenler de hazır bulunmuştu.

    Kanunun içeriği, işleyişinin nasıl olacağı, usul ve esaslarla ilgili bilgilendirmenin yapıldığı toplantıda, sosyal medya temsilcilerine yasaya ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi için detaylı bilgi verilmişti.

  • MHP’li Akçay: Sosyal medya düzenlemesi bir sansür yasası değil

    MHP’li Akçay: Sosyal medya düzenlemesi bir sansür yasası değil

    MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP’nin, sosyal medya terörünü bitirmek, vatandaşların ifade özgürlüğünü güvenli hale getirmek ve kişilik haklarını korumak için çıkarılan sosyal medya düzenlemesini “sansür” olarak nitelendirmesinin, trajikomik bir durum olduğunu belirtti.

    Akçay, yaptığı yazılı açıklamada, sosyal medyaya yönelik düzenlemeler içeren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Sosyal medyada sahte hesaplar üzerinden insan haysiyetine, namusuna ve şerefine yönelik itibar suikastlarının düzenlendiğini ifade eden Akçay, terör örgütlerince organize şekilde linç kampanyaları gerçekleştirildiğini anımsattı.

    Akçay, terör örgütlerinin propagandasını yapan veya kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin, mahkeme kararı olmasına rağmen muhatap bulunamadığı için sosyal ağ sağlayıcılarınca kaldırılmadığını vurguladı.

    Sosyal medya düzenlemesinin, kişiler ile sosyal ağ sağlayıcılar arasındaki ilişkileri ve muhataplığı oluşturmak, vatandaşların kişilik haklarını korumak, ifade ve haber alma özgürlüğünü güvenli hale getirmek, internet ve sosyal medya mecralarının Türkiye’de hukuki ve mali muhataplık tesis etmek için yapıldığını belirten Akçay, “Sosyal ağlarda temel sorun muhataplık. Bir ihlalle karşılaşıldığında mahkeme kararı olsa dahi karşımızda muhatap bulamıyoruz.” ifadesini kullandı.

    Akçay, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde sosyal medyaya yönelik düzenleme yapıldığına, Twitter ve Facebook gibi sosyal ağ sağlayıcılarının, bu ülkelerin yasalarını kabul ettiğine, Türkiye’deki sosyal medya düzenlemesinin, Almanya’dan örnek alındığına dikkati çekti.

    Kanunla, Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının, en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyeceğini belirten Akçay, sosyal ağ sağlayıcılarına, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma zorunluluğu getirildiğini kaydetti.

    “Düzenleme bir sansür yasası değil”

    Temsilci belirlemeyen sosyal ağ sağlayıcılara, idari ve mali yaptırımlarla internet bant genişliği sınırlaması getirildiğini belirten Akçay, şöyle devam etti:

    “CHP, HDP ve İYİ Parti sözcüleri, sosyal medya düzenlemesiyle ‘internetin kapatılacağı’, ‘ifade ve düşünce özgürlüğün sınırlandırılacağı’ yalanını söylüyor. Sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyen bir sansür yasası değildir. Aksine ifade ve düşünce özgürlüğü ile iftira, yalan, itibar suikastlarını ayırt edip sosyal mecrayı daha medeni, daha demokratik, düşünce ve ifade özgürlüğünün daha iyi şekilde ifade edilebildiği bir ortamı sağlamaya yönelik bir düzenlemedir. Suç unsuru oluşturan veya kişilik haklarının ihlaline konu olan içeriklere mahkeme kararıyla erişim engellenecektir. Böylece sosyal medyadaki terör ve itibar suikastlarının önüne geçilecek, sosyal medya kullanıcısı olan 55 milyon vatandaşımızın temel hak ve özgürlükleri korunacaktır.”

    “Hukuki ve mali muhataplık oluşturmanın neresi sansür?”

    CHP’nin, sosyal medya düzenlemesini Anayasa Mahkemesine götüreceğini anımsatan Akçay, şunları kaydetti:

    “Almanya, İngiltere ve Fransa benzer düzenlemeyi yaparken sansür olmuyor da biz Almanya’daki düzenlemeye paralel bir düzenleme yaparken mi sansür oluyor? Sosyal medya ağlarıyla hukuki ve mali muhataplık oluşturmanın, vatandaşlarımızın haklarını savunmasının neresi sansürdür? Televizyon ve gazetelere sansür uygulayan, sansür uyguladıkları kanallara çıkanları ihraç eden CHP’nin ve dostlarının sosyal medya terörünü bitirmek, vatandaşlarımızın ifade ve haber alma özgürlüğünü güvenli hale getirmek ve kişilik haklarını korumak için çıkarılan sosyal medya düzenlemesini ‘sansür’ olarak nitelendirmesi trajikomik bir durumdur.”

  • CHP’li Özel: “Türkiye küme düşen 4. ülke oldu”

    CHP’li Özel: “Türkiye küme düşen 4. ülke oldu”

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan sosyal medya düzenlemesine ilişkin, “Türkiye’yi böyle bir noktaya getirenlerin ülkeye yaptığı temel kötülük, Türkiye’yi bu alanda küme düşen 4. ülke yapmak oldu.” dedi.

    Partisinin Manisa İl Başkanlığında düzenlenen bayramlaşma etkinliğine katılan Özel, kamuoyunda sosyal medya düzenlemesi olarak bilinen İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    Rusya’nın da geçmişte Türkiye’ye benzer şekilde sosyal medyaya yönelik bir düzenleme hazırlığı içinde olduğunu ancak bazı riskleri görüp bundan geri adım attığını söyleyen Özel, hükümetin, sosyal medyada verilerin depolanmasıyla ilgili konuları vatandaşları adına daha güvenli konuma getirmek yerine tüm sosyal mecraları kapatmayı ya da kısıtlamayı tercih ettiğini öne sürdü.

    Özel, şunları kaydetti:

    “Düzenlemeyi doğru bulmuyoruz. Türkiye’yi böyle bir noktaya getirenlerin ülkeye yaptığı temel kötülük, Türkiye’yi bu alanda küme düşen 4. ülke yapmak oldu. Yani Kuzey Kore, İran ve Çin… Bu ülkelerde bu sosyal ağ sağlayıcılar yok. Benzer kanunlardan sonra çekilip gittiler. Bu alanda küme düşen 4. ülkeyi merak ediyorduk, 4. takım Türkiye oldu. Biz Türkiye’ye bu kötülüğü yapanları, Z kuşağına şikayet ediyoruz.”

  • CHP, sosyal medya düzenlemesi için AYM’ye gidecek

    CHP, sosyal medya düzenlemesi için AYM’ye gidecek

    CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM Genel Kurulu’nda bu sabah kabul edilen sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler içeren kanunun iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını açıkladı.

    Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Genel Kurulun, kanun teklifinin görüşmelerini 16 saatte tamamladığını ifade etti.

    Düzenlemenin sosyal medyaya sansür uyguladığını savunan Özkoç, yasayla gençlerin özgürlük alanının kısıtlanacağını, doğru bulmadığı konularda sosyal medyadan muhalefet etmek isteyenlerin sesinin yok edileceğini öne sürdü.

    Kanun teklifinin, CHP ve muhalefet eden diğer partilerin 16 saatlik direnişinden sonra AK Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edildiğini belirten Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bundan sonra sosyal medya şirketleriyle ilgili Türkiye’de bir temsilcilik isteniyor. Biz buna karşı değiliz ama biz biliyoruz ki AKP iktidarı tıpkı yandaş medyaya yaptığı baskıyı uygulayabilmek için bir muhatap arıyor. Yoksa Türkiye’nin hakkını ve hukukunu aramak için bir muhatap aramıyor. O, muhatabına, ‘Eğer bunları yayınlarsan senin bant genişliğini yüzde 50 ila yüzde 90 aralığında daraltıyoruz.’ diyecek. Bunu daha önce yasal olmayan yöntemlerle gerçekleştiriyordu, şimdi yasaya bağlamak istedi, bu yasayı çıkarttı.”

    “TBMM, sarayın emirlerini onayan bir noterliğe dönüştü”

    Özkoç, AK Parti iktidarının bu yasayla “unutma hakkı” getirdiğini, bu şekilde toplumun hafızasının silinmek istendiğini savundu.

    Bu yasayla genç kuşakların, iktidarın geçmişteki hatalarını sosyal medya veya arama motorları üzerinden görmesinin engelleneceğini ileri süren Özkoç, şöyle devam etti:

    “Bu kanunla AKP, Büyük Orta Doğu Projesi’ni, FETÖ ile beraber kendi siyasi kadrolarını oluşturduğunu unutturmak istiyor. Birlikte kol kola yürüdüklerini, bütün kamuda ilmek ilmek Fetullahçı kadroları yerleştirdiğini, ordunun içerisinde FETÖ’cü komutanları atadığını ve koruduğunu, Balyoz ve Ergenekon davalarında PKK’lı Şemdin Sakık’ın gizli tanıklığıyla bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı hapsettirdiğini ve darbe kalkışmasını gerçekleştiren subay ve astsubayları göreve getirdiğini unutturmak istiyor.”

    Engin Özkoç, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıkarak darbeye karşı koyduğu sırada şehit düşenler için toplanan yardım paralarının hala sahiplerine dağıtılmadığına dikkati çekerek, “AKP, bu utancın yeni nesillere aktarılmasını istemiyor, unutturmak istiyor.” dedi.

    İktidarın milleti susturmak ve kendisini güvenceye alacak yasaları çıkarmak istediğini iddia eden Özkoç, şunları söyledi:

    “TBMM, artık millete hizmet eden bir Meclis olmaktan çıkmıştır. TBMM AKP ve MHP oylarıyla sarayın emirlerini onayan bir noterliğe dönüşmüştür. Artık TBMM’de kararlar millet için değil, sarayın geleceği için alınıyor. Buna karşı duracak olan yine milletimizin iradesidir. Bunun karşısında olması gerekenler, Türkiye’nin dinamikleridir. Milletimizin geleceğini, birliğini ve beraberliğini, güçlü bir ekonomiyle güçlü bir Türkiye’de var olma mücadelesini engelleyen AKP iktidarını, Türkiye’nin bütün dinamikleri karşı koyarak demokratik yöntemlerle iktidardan indirmek zorundadır. Aksi takdirde TBMM’nin açık olmasının millete mi saraya mı faydası var, bilemiyoruz. Çıkan bütün yasalar maalesef CHP’nin bütün direnişlerine karşın orada yasalaşıyor.”

    Özkoç, iktidarın ve MHP’nin, gençlerin geleceklerini ellerinden almak ve özgürlük alanlarını yok etmek istendiğini öne sürdü.

     “Diyanet İşleri Başkanı bir dakika o koltukta oturmamalı”

    Engin Özkoç, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması konusunda partisinin duruşunun net olduğunu, bütün dinlere ve ibadethanelere saygı duyduğunu belirtti.

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Allah’ın emirlerini yerine getirmekle mükellef olduğunu ifade eden Özkoç, “Bu kişi, Diyanet’in başında İslam’ı temsil eden bir kişi olmaktan çıkmıştır, Recep Tayyip Erdoğan’ı temsil eden bir kişiye dönüşmüştür.” diye konuştu.

    “Ali Erbaş’ın, Cuma hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına lanet okuduğunu” savunan Özkoç, şunları kaydetti:

    “Verdikleri mücadeleyle ezanların susmasını engelleyen Atatürk ve arkadaşlarına lanet okuyan, Allah’ın değil Tayyip’in emirlerini yerine getiren bu Diyanet İşleri Başkanı bir dakika o koltukta oturmamalı, derhal bırakmalıdır. Bu kadar kendinden ve kişiliğinden taviz vermiş, ahlak kurallarını hiçe sayan, kimliğini kaybetmiş, lanet okuyan bir kişi İslam’ı temsil edemez. İtiraf eden İbrahim Kalın, ‘Onun hutbeden bu konuda veya herhangi bir konuda lanet okumasını biz de doğru bulmuyoruz.’ demiştir. Çünkü artık ortaya çıkan şeyi gizlemek mümkün değildir. Bu yapay gündemi ortaya çıkartan ve büyüten Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı, Bilal Erdoğan ve bir avuç besleme yandaş medya ve mensuplarıdır.”

    CHP’li Özkoç, sosyal medyaya ilişkin düzenlemeler içeren kanunun iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’na başvuru hazırlıklarını sürdürdüklerini de bildirdi.

    Özkoç, bir gazetecinin, “Anayasa Mahkemesi’ne götürmek için belli bir tarih var mı?” şeklindeki sorusuna, “Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak için hukukçularımız zaten hazırlar. Ön başvuruyu yaptıktan sonra diğer asıl başvuruyu hukukçularımız gerçekleştirecektir.” karşılığını verdi.

    “Dostumuz Tank Palet’i Katar ordusuna satan hainler olmayacak”

    Engin Özkoç, başka bir basın mensubunun, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “Kendisine tavsiyemiz dostlarına fazla güvenmemesidir. Çünkü güvendiği karanlık dostları yeri geldiğinde samanı postuna dolduracaktır.” sözlerini anımsatarak, değerlendirmesini sorması üzerine, şunları söyledi:

    “MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, TBMM’de kendi grubunda kürsüye çıkarak, ‘Bu vatan haininden , bu insan hakkını hukukunu yiyenden, bu bölücü terör örgütüyle hareket eden kişiden cumhurbaşkanı olmaz. Her vatan evladından cumhurbaşkanı olur ama Recep Tayyip Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olmaz.’ dediği kişi, gerçek dostudur. Bugün dost olmuştur. Bizim dostlarımız, hakkını hukukunu alamayan emekçiler, kamyon şoförleridir, apartman görevlileri, basın emekçileri, çiftçiler, okuyup da iş bulamayan öğrencilerimiz, kendisini düşünmeyip evladı için yaşayan ve onun için hayatını yok eden insanlarımızdır. Bizim dostlarımız, CHP Genel Başkanı’nın açıkladığı Türkiye’nin kurtuluşuyla ilgili 13 maddeyi kucaklayan, vatanın birliği ve beraberliğini korumak isteyen her anlayıştır. Bu bir siyasi parti, meslek kuruluşu, bir vatandaşımız olabilir. Ama bizim dostumuz Tank Palet fabrikasını Katar ordusuna satan hainler olmayacaktır.”

  • HDP’li Gergerlioğlu: “Sosyal medyalarımızı artık bir göz takip etmeye çalışacak”

    HDP’li Gergerlioğlu: “Sosyal medyalarımızı artık bir göz takip etmeye çalışacak”

    HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, sosyal medyaya yönelik kanun teklifine ilişkin, “Sosyal medyalarımızı artık bir göz takip etmeye çalışacak. Kabul edilecek bir durum değil.” dedi.

    Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Osman Kavala’nın bir sivil toplum aktivisti olduğunu söyleyerek, “Kavala bu haksız hukuksuz tutukluluktan kurtulsun diye haykırıyoruz.” ifadesini kullandı.

    Sosyal medyaya yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifini eleştiren Gergerlioğlu, “Sosyal medyalarımızı artık bir göz takip etmeye çalışacak. Kabul edilecek bir durum değil. Sosyal medya yasasıyla özgürlükleri kısıtlamaya çalışıyorlar. Muhalefetin sesini kesmeye ve iktidarlarını bu şekilde devam ettirmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.

    Sosyal ağların Türkiye’de temsilcilik açma zorunluluğuna değinen Gergerlioğlu, “Türkiye’deki despotik anlayışın boyunduruğu altına sosyal medya kurumlarını almak için sosyal medya şirketlerinin Türkiye’de temsilcilik açması isteniyor. Eğer bu temsilcilik açılmazsa para cezası ve bant kısıtlama cezası getirilecek. Bu, Twitter’a, Youtube’a, sosyal medya organlarına girememeniz anlamına gelecek. Zaten yasakçı bir ortamdaydık. 408 bin web sitesinin, 130 bin URL’nin, 7 bin Twitter hesabının yasaklı olduğu bir ülkeden bahsediyoruz.” dedi.

    Kırşehir cezaevinde bazı mahkumların 65 gündür açlık grevinde olduğunu söyleyen Gergerlioğlu, “Bu insanlar, üniversitelerinde okuyan insanlar olabilirlerdi. Adalet Bakanlığı yetkililerini göreve çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.

    Muğla’nın Ula ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in ne ilk ne de son olduğunu ifade eden Gergerlioğlu, “Kadın cinayetleri, kadına yönelik taciz, tecavüz, öldürme olayları her gün yaşanırken iktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek istiyor. İstanbul Sözleşmesi’nden niye çekilinir, bunu anlamak mümkün değil.” diye konuştu.

  • Sosyal medya düzenlemesinde neler var?

    Sosyal medya düzenlemesinde neler var?

    Sosyal medya için yasal düzenleme çalışması tamamlandı.

    AK Parti Meclis grup yönetimi, düzenlemeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sundu.

    Teklifin bugün Meclis Başkanlığı’na sunulması bekleniyor.

    Buna göre, günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcıları, en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek. Temsilci, ilgili sosyal ağa dair tebligat, bildirim ve tebliğleri yerine getirecek.

    Sosyal ağ sağlayıcı, içerik şikayetlerine 24 ya da en geç 48 saat içerisinde yanıt vermek zorunda olacak. Aksi halde para cezası uygulanacak.

    Teklifle, sosyal ağ sağlayıcıları yayınladıkları içerik konusunda sorumlu hale gelecek.

    Katalog suçlarla ilgili paylaşımlarda, bu hesapları kullanan kişilerin tespiti için ofislerden mahkeme yoluyla IP numaraları istenecek.

    Düzenlemeyle, cinsel istismar, müstehcenlik, kumar, dolandırıcılık, suça teşvik, terör propagandası ve hakaret gibi başlıklar sosyal medyada da suç sayılacak.

    Teklifin hedefinin, sosyal medyada nefret söylemi, sahte haber, hakaret, tehdit, ve yasa dışı içeriklerle mücadele olduğu belirtildi.

    Düzenlemenin Meclis tatile girmeden yasalaşması bekleniyor.

    (NTV)

  • MHP’liler sosyal medya hesaplarını kapatıyor

    MHP’liler sosyal medya hesaplarını kapatıyor

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahli’nin TBMM’de düzenleme yapılana kadar sosyal medya hesaplarını askıya alacağını duyurmasının ardından MHP’liler de hesaplarını askıya alıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Liderimizin Sayın Devlet Bahçeli’nin sosyal medya ile ilgili kararına ve tepkisine binaen bütün hesaplarımızı askıya alıyoruz” dedi.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Devlet Bahçeli’nin sosyal medya hesaplarını askıya almasının ardından açıklama yaptı.

    MHP’li Yalçın Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Liderimizin Sayın Devlet Bahçeli’nin sosyal medya ile ilgili kararına ve tepkisine binaen bütün hesaplarımızı askıya alıyoruz” dedi.

    Yalçın açıklamasına şöyle devam etti: “Müfteriler, münafıklar, müptezeller, sosyal medyadan temizlenip konuyla ilgili kanuni düzenleme yapılasıya kadar ve Lider Devlet Bahçeli sosyal medya üzerinden açıklama yapıncaya kadar hesaplarımızı askıya alıyoruz.”

  • Sosyal medya düzenlemesi detayları belli oldu

    Sosyal medya düzenlemesi detayları belli oldu

    AK Parti’nin sosyal medya taslağında Twitter, Instagram ve Facebook’a temsilci bulundurma zorunluluğu getiriliyor. Kişisel verilerin korunması hedefleniyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya platformlarının kontrol altına alınması gerektiğine yönelik açıklamalarının ardından, AK Parti’nin konuyla ilgili hazırladığı kanun teklifi çalışmasının detayları ortaya çıktı. Düzenlemeyle, Twitter başta olmak üzere önemli sosyal ağlara hukuka aykırı içeriğin kaldırılması veya içeriğe erişimin engellenmesi için Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getirilmesi planlanıyor. Düzenleme için Almanya ve Fransa’daki uygulamalar örnek olacak.

    Temsilci zorunluluğu

    AK Parti’nin üzerinde çalıştığı düzenleme kapsamında Türkiye’de temsilci bulundurulması için Twitter, Instagram ve Facebook gibi şirketlerin temsilcileri ile görüşmeler yapılıyor. Instagram ve Facebook gibi şirketlerin Türkiye’de ofis açmaya sıcak baktığı, Twitter’ın ise bu öneriye olumlu bir yaklaşımda bulunmadığı belirtiliyor.

    Avrupa örnekleri incelendi

    AK Parti Genel Merkezi’nde hukukçu kurmaylar, bilişim hukukçuları ile bir araya gelerek Avrupa’daki uygulama ve modeller inceledi. AK Parti kurmayları, sosyal medya düzenlemesi konusunda Almanya ya da Fransa’da çıkarılan yasanın örnek alınabileceğini ifade ediyor. Almanya’da, 2018 yılında yürürlüğe giren ve sosyal medyada yayınları düzenleyen yasaya göre, Facebook, Twitter, Reddit ve YouTube gibi platformlarda yer alan zararlı içeriklerin 24 saat içerisinde ortadan kaldırılması, aksi takdirde 50 milyon Euro’ya varan para cezaları öngörülüyor.

    Fransa’da ise ırk, din, cinsiyet veya engellilik konularında nefret söylemi barındıran içeriklerin 24 saat içerisinde, çocuk istismarı ve terör propagandası barındıran içeriklerin ise yalnızca bir saat içerisinde yayından kaldırılması gerekiyor. Aksi takdirde söz konusu platformlara içerik başına 1 milyon 250 bin Euro para cezası uygulanıyor.