Etiket: sosyal medya

  • Tayvan liderinden Türk ekibe özel teşekkür

    Tayvan liderinden Türk ekibe özel teşekkür

    Tayvan’ın doğusunda bulunan Hualien şehrinde 3 Nisan’da meydana gelen 7.4 şiddetindeki depremden en çok etkilenen dağlık alanlarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bölgeye yardıma koşan Türk dron ekibi de 6 Nisan’da Tayvan’a gelerek Hualien’deki arama kurtarma destek vermeye başladı. Türk ekibinin Tayvan’a ulaşması tüm Tayvan basınında geniş yer bulurken Tayvan lideri Tsai Ying Wen, sosyal hesabından özel bir mesaj yayınlayarak Türkiye’ye teşekkür etti.

    Tsai mesajında “Türkiye’den özel bir ekip dün Tayvan’a geldi ve arama kurtarma çalışmalarında bize destek olmaya başladı. 25 yıl önce Tayvan’da 921 depremi meydana geldiğinde, kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak için Tayvan’a gelen ilk ülke yine Türkiye olmuştu. Geçen yıl Türkiye’yi vuran 6 Şubat depreminin ardından Tayvan da afet yardım çalışmalarına destek olmak üzere Türkiye’ye bir arama kurtarma ekibi göndermişti. Uluslararası toplumun insani ruhunu ve Tayvan ile Türkiye arasındaki dostluğu gösteren bu iyilik gücünün devam etmesini temenni ediyorum. Tüm Türk yetkililerine ve Türk halkına kurtarma deneyimini ve profesyonel teknolojiyi bizimle paylaştıkları için çok minnettarım” ifadelerini kullandı.

    Depremde hayatını kaybedenlerin 13 olurken, bin 145 kişinin yaralandığı, 6 kişinin de hala kayıp olduğu bildirildi.

  • Çocuklarda sosyal medya bağımlılığı endişelendiriyor

    Çocuklarda sosyal medya bağımlılığı endişelendiriyor

    Son dönemlerde psikologlara başvurulan konuların başında akran zorbalığı, dikkat eksikliği ve hiperaktif bozukluklarının geldiğine işaret eden Uzm. Dr. Gökhan Bahtiyar, özellikle okullarda bu zorlukların yaşanmasının okul reddi gibi durumlara yol açtığına işaret etti. Bu tarz vakalara karşı detaylı bir değerlendirme yaparak çözüm ürettiklerini belirten Uzm. Dr. Bahtiyar, nedeni anladıktan sonra tedaviyi başlatarak hızlı çözüme ulaştırdıklarını söyledi. Süreçte ailelere de tavsiyelerde bulunduklarının altını çizen Bahtiyar, “Dikkat eksikliği yönünde bir problemimiz varsa gerek medikal ilaç tedavileri ya da ilaç psikoterapi yöntemleri uygulamaktayız. Ailelerle ilgili de onların tutum ve davranışlarına bağlı olarak gelişmekte olan başka sorunlar varsa, onlarında farkına varıp, onlarla da ayrı görüşmeler sürdürüp gerekli ise onlara da tedaviler uygulamaktayız. Kaygı hayatımızın önemli bir parçası. Çoğu zaman bu hastalıklı bir durum ya da kaçınılması gereken bir durum gibi adlandırılıyor ama aslında bunu yaşamın parçası olarak kabul edebilmek ve onu yönetebilmek önemli. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Genellikle bunun sürecin bir parçası olduğunu ama kaygı yükseldiğinde yaşanabilecek sorunları da yönetebilmesi konusunda bir rehberlik ve danışmanlık vermek istiyoruz. Bu konuda gerekliyse ilaç tedavisi, değilse de uygun psikoterapi yöntemleri ile hem danışanlarımıza hem de ailelerine danışmanlık vermeye çalışıyoruz” dedi.

    “Ailelerden çözüm odaklı olabilmelerini istiyoruz”

    Çocuklar ve gençlerde sosyal medya ve oyun bağımlılığının tehlikeli boyutlara ulaşmaya başladığına dikkat çeken Uzman Psikolog Bahtiyar, çocukların ebeveynleriyle sağlıklı iletişim kuramaması halinde kendilerine zarar verebilecek duruma gelebildiklerini kaydetti. Sosyal medya ve oyun bağımlılığının gençlerin sosyal becerilerinin gelişimine engel olarak sanal bir dünyada yaşamalarına sebep olduğunu vurgulayan Bahtiyar, şu uyarılarda bulundu:
    “Aile içi bağların giderek zayıflamasının yanı sıra sosyal ilişki kuramaz hale gelen gençler, aile içerisinde engellemelerle karşılaştığı durumlarda anormal ve büyük tepkiler verebiliyor. Bazen kendine zarar verme davranışlarına kadar gidebilen ya da bazen de çevreye zarar veren davranışlar oluşabiliyor. Sosyal medya ve internet hayatımızın önemli bir parçası, bunu da yok sayamayız. Bu bir denge halinde olmalı. Sadece bir yöne kayarsa, bu denge tamamen bozulacaktır. Sosyal medya ve oyunlar belli bir düzeyde kaldığında, bir problem arz etmeyecektir ama bu denge sadece o yönü kaydında bu sefer sosyal hayattan bizi koparan ve hastalıklı boyuta ulaşan bir bağımlılık gibi hayatımızı olumsuz etkileyebilir. Böyle sorunlar yaşayan aileler, çocuklarına genellikle tepkisel yaklaşmakta ama tepkisellik bazen olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilmekte. O yüzden bu konuya eğer aile içinde normal bir iletişim kanalıyla çözemiyorlar ise uzman bir psikiyatriste veya psikoloğa başvurmalarını şiddete tavsiye ediyoruz. Burada objektif bir değerlendirme ile hem sorun yaşayan gencimize veya çocuğa destek olabilmekte hem de aileye bir bilgilendirme yapabilmekteyiz. Ailelerden bu konuda gençlerin üzerine çok yoğun bir baskı kurmamaları, daha anlayışlı ve çözüm odaklı olabilmelerini istiyoruz”

  • “Sosyal medya akran zorbalığını artırdı”

    “Sosyal medya akran zorbalığını artırdı”

    Çocuklara özgürlük sınırları doğru kavratılamadığı takdirde akran zorbalığına maruz kalma risklerinin artabileceğini vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Burçin Nuri Akal, “Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklar arasında yapılan isim takma, dalga geçme, tehdit etme hatta fiziksel şiddet gibi olumsuz davranışlar arttı. Çocuklarımızı doğru sınırlarla yetiştirmek ve olumlu davranışları teşvik etmek, ebeveynlerin ve toplumun genel sorumluluğudur” dedi.
    Çocuklarının özgür, mutlu ve özgüvenli bireyler olarak yetişmelerini isteyen ebeveynlerin bazen sınır koymakla ilgili sorunlar yaşanabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Akal, “Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle çocuklarımızın her istediklerine kolayca ulaşabilme imkânları arttı. Ancak bu durum onların toplumun değer yargılarından uzak yetişmelerine ve istediklerini anında elde etmeye alışmalarına yol açabilir. Dolayısıyla, kısa dönemde mutlu olsalar da, uzun vadede mutsuz yetişkinler olmaları söz konusu olabilir” diye konuştu.

    Özgürlük sınırları doğru kavratılamadığı takdirde akran zorbalığına maruz kalma risklerinin artabileceğini vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Akal, “Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklar arasında yapılan isim takma, dalga geçme, tehdit etme hatta fiziksel şiddet gibi olumsuz davranışlar arttı. Bu durumda kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Acaba sınırlar koymak istemeyen ya da koymak konusunda yetersiz kalan ebeveynler sorunun kaynağı mı? Belki de çocuklarımıza değerlerimizi ve empatiyi öğretme konusunda yeterince çaba sarf etmiyoruz” şeklinde konuştu.

    “Sınırlar net ve tutarlı olmalı”

    Eğitim sisteminin de sınırların belirlenmesi ve öğrencilerin davranışlarının yönlendirilmesi açısından önemli bir role sahip olduğunu belirten Burçin Nuri Akal, “Bazen okul ve öğretmen ilişkilerinde ya da sosyal ortamlarda sınırları belirleme konusunda dengesizlik olabiliyor. Bazı durumlarda müdahaleci bir tutum sergilenirken bazı durumlarda ise sessiz kalınabiliyor. Bu noktada ebeveynler, okullar ve toplumun diğer paydaşları arasında iletişim ve işbirliği önemlidir. Sınırların net ve tutarlı bir şekilde belirlenmesi, çocukların sağlıklı gelişmelerine ve olumsuz davranışlarından uzak durmalarına yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.

    Zorbalığın psikolojik etkileri

    Zorbalık konusunun psikiyatri kliniklerine başvuran danışanların sık karşılaştığı bir sorun olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Burçin Nuri Akal, “Zorbalığa uğrayan çocuklar ve ebeveynleri, genellikle psikolojik destek ararlar. Bu süreçte danışanların farkındalığını artırmak, empati becerilerini geliştirmek ve güvenli bir ortam sağlamak için terapi yöntemleri kullanılır. Ancak her ne kadar terapi önemli bir rol oynasa da, sorunun çözümünde ebeveynlerin ve toplumun diğer aktörlerinin de sorumlulukları bulunmaktadır. Zorbalığın önlenmesi için çocuklara değerlerin yanı sıra empati, saygı ve kabul gibi değerli becerilerin öğretilmesi gerekmektedir” açıklamasında bulundu.

    “Toplumun genel sorumluluğu”

    Akran zorbalığından korunma adına neler yapılabileceğine değinen Akal, ayrıca şunları söyledi:
    “Çocuklarımızı doğru sınırlarla yetiştirmek ve olumlu davranışları teşvik etmek, ebeveynlerin ve toplumun genel sorumluluğudur. İyi iletişim, tutarlılık ve empati temelli yaklaşımlar, çocukların sağlıklı bir şekilde gelişmelerine ve mutlu yetişkin olmalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, eğitim sistemi ve diğer sosyal ortamlar da sınırları belirleme konusunda destekleyici bir rol oynamalıdır. Bu şekilde çocuklarımızın özgür, mutlu, özgüvenli ve topluma değer katan bireyler olarak yetişmelerini sağlayabiliriz.”

  • Sosyal medyadan terör örgütü propagandası yapan şahıslar yakalandı

    Sosyal medyadan terör örgütü propagandası yapan şahıslar yakalandı

    İstanbul Valiliği, “İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü faaliyetleri kapsamında, sosyal medya mecralarında terör örgütü propagandası yaptıkları tespit edilen iki şahsın yakalanması için çalışma başlatılmıştır. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı soruşturma dosyası ve Büyükçekmece 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararına istinaden Esenyurt’ta 3 adreste arama yapılmıştır. Şahıslar, Dem Parti Esenyurt ilçe merkezinde yakalanarak gözaltına alınmıştır. Aramalarda ayrıca çok sayıda yasaklı yayın, gazete ve terörist başı Abdullah Öcalan fotoğraf ve posterleri ile şahıslara ait dijital materyal de ele geçirilmiştir” denildi.

  • Instagram hikayesi duvarda mahsur bıraktı

    Instagram hikayesi duvarda mahsur bıraktı

    Olay, dün gece saatlerinde Muratpaşa ilçesine bağlı Haşimişcan Mahallesi, Işıklar Caddesi üzerinde yaşandı. Ukrayna asıllı Türk vatandaşı İ. B. (17), sosyal medya hesabına hikaye videosu çekmek için kapalı basketbol sahasının duvarlarına koşarak çıkmaya başladı. Bir süre sonra tırmanarak çıkmaya devam eden İ. B., yaklaşık 8 metre yüksekliğe geldiğinde geriye dönemeyince, beton duvarlara tutunup arkadaşının yardım çağırmasını istedi. 112 Acil Çağrı Merkezine durumun bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, merdiven yardımıyla genci bulunduğu yerden kurtardı.

    “Böyle olmayın”

    Tüm bu olanları ise kayda alan arkadaşı Kaan B., “Instagram’a hikaye çekmek için koşarak buraya tırmandı. Orada kalınca ‘inemiyorum, itfaiyeyi ara’ diye bağırmaya başladı. Ben olsam çıkmazdım. Böyle olmayın” dedi.

  • Sosyal medyadan hakaret edenlere ceza

    Sosyal medyadan hakaret edenlere ceza

    Yeni yargı paketiyle beraber ‘hakaret’ suçlarında değişiklik yapılması gündem de. Değişiklikle birlikte artık hakaret dosyalarında uzlaşma şartı aranmayacak. Avukat Fırat Bilici, hakaret suçunun normal şartlarda, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olduğunu, alenen sosyal medyadan işlenmesi halinde ise cezanın 1 bölü 6 oranında arttırıldığını vurguladı.

    “Para cezası ödenip bu suçtan yargılanma yapılmadan kurtulunacak”

    Hakaret suçunun son zamanlarda revaçta olduğunu ve bunun savcılıklarda ki iş yükünü arttırdığını aktaran Avukat Bilici, “Son zamanlarda özellikle çok fazla şikayet olunan bir suç olmaya başladı. Bu durumdan da savcılıklarda baya bir iş yükü olmaya başladı. Bundan dolayı yeni düzenleme yolda yeni yargı paketi içerisinde içerisine bu işlenmiş vaziyette. Yeni yargı paketinde hakaret suçlarını ön ödeme kapsamına almayı düşünüyorlar. Ön ödeme de basit tabiriyle artık bir para cezası ödenip bu şekilde bu suçtan hiç yargılanma yapılmadan kurtulunması gündem de, ancak tabi kanunlaşması geçtikten sonra bunun detaylarına bakabileceğiz. Bunun anayasaya aykırı mı olacak yoksa anayasaya uygun mu olacak nasıl bir düzenleme olacak daha tam belli değil” ifadelerine yer verdi.

    YENİ YARGI PAKETİYLE BİRLİKTE SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN HAKARETTE ARTIK UZLAŞMA ŞARTI ARANMAYACAK. PARA CEZASI VERİLECEK OLAN DOSYALARDA, CEZAYI ÖDEYEN ŞAHIS HAKKINDA DAVA AÇILMAYACAK. (BURAK CAN EKİZOĞLU/ANKARA-İHA)
    Yeni yargı paketiyle birlikte sosyal medya üzerinden hakarette artık uzlaşma şartı aranmayacak. Para cezası verilecek olan dosyalarda, cezayı ödeyen şahıs hakkında dava açılmayacak.

    “Daha çok ünlü kişiler ve siyasiler şikayetçi”

    Hakaret dosyaları hakkında konuşan avukat Bilici, en fazla şikayetin ünlü kişiler ve siyasilerin olduğunu belirterek, “Düzenlemenin metnine bakıldığında ilk başta biraz sıkıntılar olacağı gündem de, bunlar net bir şekilde ortada görünüyor. Hakaret suçunu işleyen önce tabii ki sosyal medyanın daha yoğun kullanımından dolayı insanların şikayetleri de artmaya başladı. Daha çok ünlü kişilerin, siyasilerin bu konuda şikayetleri olmaya başladı. Dolayısıyla yargılamada da bir sıkıntı olmaya başladı. Normal vatandaşlarda normal bir hakarete maruz kaldıkları zaman kendi dosyalarını yıllarca beklemek zorunda kalıyor. Bu da tamamen yükün getirdiği yoğunluktan kaynaklanıyor” diye konuştu.

    Avukat Fırat Bilici konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

    “Hakaret suçu hayatımızda hep olacak kaldırılması bir söz konusu değil, ön ödeme kapsamına alınması mevcut. Günlük olarak belli bir para cezası belirlenecek. Kişi bu miktarı ödedikten sonra cezalandırılmayacağı gündeme gelecek.”

  • Sosyal medya, uyku düzenini bozuyor

    Sosyal medya, uyku düzenini bozuyor

    Sosyal medya platformlarının aşırı kullanımıyla cihazlardan yayılan ışıklar uykuyu düzenleyen hormonu olumsuz şekilde etkileyebiliyor. Uyku sorunları ise zincirleme problemlere sebep olabiliyor. Cihazlardan yayılan ışıkların, uyku düzenini sağlayan melatonin hormonunu olumsuz etkileyebildiğini ifade eden Medicana Sağlık Grubu Psikoloji Bölümü Uzmanı Psikolog B. Sümeyra Bilgiç, “Dolayısıyla kişiler daha geç vakitlerde uyuyor. Gözler olumsuz etkileniyor. Göz kızarıklıkları, göz kuruluğu oluşabiliyor ya da uyku sorunları ortaya çıkıyor. Bu da günlük hayatına, işine, aile ilişkilerine etki ediyor. Uyuyamayan insan dinlenemez. Vücudu da dinlenemez, kendisi de zihinsel olarak dinlenemez. Dolayısıyla bu da biraz daha gerginliğe, daha çok strese sebep olabiliyor, kaygı gibi durumlar artabiliyor. Bunun yanında fiziksel bir takım diğer unsurlar da var. Çok fazla telefona bakan insanda boyunda, ellerde ağrılar ve elde titremeler başlayabiliyor. Kullanımlar arttığında sadece psikolojik olarak değil, fiziksel olarak da birçok farklı olumsuz etkisini görebiliyoruz” dedi.

    “Kıyaslama, kendilerinde yetersizlik duygusuna sebep oluyor”

    Sosyal medyada şu an gençlerin de yetişkinlerin de en çok etkilendiği durumlardan birisinin özenti olduğunu kaydeden Psikolog Bilgiç, “Özellikle fenomenler, kişiler orada kendi hayatlarını çok mükemmelmiş gibi ya da bir şeyleri başarmak, kazanmak çok daha kolaymış gibi gösterebiliyor. Hayatlarında hiçbir sorun olmadığını, bunları yansıtıyorlar daha çok. Ya da mükemmeliyetçi bir fiziki görünüm, bunlardan bahsedebiliyorlar. Dolayısıyla bu da gençleri, insanları etkiliyor ve bir kıyaslamaya girebiliyorlar. Bu kıyaslama da kendilerinde bir yetersizlik duygusuna sebep oluyor. Kendi hayatlarının neden bu kadar iyi gitmediğini düşünebiliyorlar. O hayatlara erişmek için neler yapabilirler sürekli bunların peşinde durarak aslında kendi hayatlarından tamamıyla uzaklaşıyor ve kendilerinden yabancılaşıyorlar. Bu da memnuniyetsizliğe sebep oluyor. Yani sürekli şikayet etmeye, depresif bir duruma gitmeye, kendi yapabileceklerinden uzaklaşmaya sebep oluyor. Buna da dikkat etmemiz lazım” şeklinde konuştu.

    “Sosyal medya kullanımı yoğun olan gençlerde asosyalleşmeyi görüyoruz”

    Çok fazla sosyal medyayla haşır neşir olmanın kişilerin gerçek hayattan uzaklaşmasına sebep olduğunu belirten Bilgiç, “Genç yaştan, hatta ortaokul dönemlerinden 40’lı yaşlara kadar olan kesimde artık ciddi bir sorun olduğu ortaya çıkmaya başlıyor. Yani nasıl? Çok fazla sosyal medyayla haşır neşir olmak kişilerin gerçek hayattan uzaklaşmasına sebep oluyor. Gerçek hayatta aldığı hazlardan, keyiflerden, sosyal ortamlardan uzaklaşarak aslında kişi sosyal medya ortamında bu hazları aramaya başlıyor. Çünkü daha kolay, elinin altında tek tıkla her yere ulaşabiliyor. Sosyal medya uygulamalarında istediği kişiyle arkadaş oluyor, istediği kişiyle konuşuyor ya da normalde yüz yüze kendini daha iyi ifade edemezken, sosyal medyada yazarak daha rahat ifade edebildiğini düşünüyor. Bu da biraz daha gerçek hayattan uzaklaşmaya, yalnızlaşmaya götürebiliyor. Özellikle sosyal medya kullanımı yoğun olan gençlerde gerçek arkadaşlardan uzaklaşmayı ve yalnızlaşmayı, asosyalleşmeyi görüyoruz. Bu da ne yapıyor? Biraz daha dıştan uzaklaştırdıktan sonra depresif, daha keyifsiz daha içe kapanık bir dünya oluşmasına sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı.

    “Hiçbir şekilde kendi hayatımızla bir başkasının hayatını karşılaştırmayalım”

    Kendilerine başvuran kişilerde neler yapıldığından bahseden Bilgiç, “Aile çalışması çok önemli. Eğer kişi genç ise aileyle birlikte çalışmak, onların iletişimine sınır koyma becerilerini, kural koyma becerilerini arttırma üzerinde duruyoruz. Eğer çocukla gençle çalışıyorsak bunu doğru kullanım yönünde, azaltma yönünde neler yapabiliriz, doğru değerleri neler, hedefleri neler bu doğrultuda nasıl kullanabilir, bunlar üzerine çalışıyoruz. Ve tabii ki oradan alınan haz, gerçek hayatta alınan hazlardan daha yüksek olduğu için artık belli bir noktadan sonra bunu gerçek hayatta nasıl düzenleyebilir bunları çalışmış oluyoruz. Hiçbir şekilde kendi hayatımızla bir başkasının hayatını karşılaştırmayalım. Çünkü bunu yaparsak biraz daha durum bizim için zorlaşacak” diye konuştu.

  • Sosyal medya fenomenliğinde yeni dönem

    Sosyal medya fenomenliğinde yeni dönem

    Ticaret Bakanlığı, tüketicinin korunmasına yönelik çalışmaları sıklaştırırken çalışmaların tek elden yürütülmesi için de yeni bir dönemi başlatıyor.

    Sabah gazetesi’nin haberine göre, bu kapsamda öncelikli olarak mevcutta 81 il müdürlüğü ile 851 ilçede bulunan ve illerde Ticaret Müdürlüğü, ilçelerde ise Kaymakamlık binalarında yer alan Tüketici Hakem Heyetleri 81 il merkezinde ayrı bir yapı olacak şekilde yeniden yapılandırılacak.

    Ticaret Bakanlığı 2024-2028 Stratejik Planı’na göre, tüketicilerin korunmasına yönelik faaliyetler önümüzdeki dönem daha da artırılacak.

    SOSYAL MEDYA FENOMENLERİ DE TABİ OLACAK

    Dijital tüketicinin korunması yaklaşımıyla dijital mecralarda yer alan reklamlar başta olmak üzere tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı uygulamalara karşı çalışmalar yürütülecek.

    İnternet alışveriş tercihlerini önemli ölçüde etkileyen influencer olarak adlandırılan sosyal medya fenomenleri de denetime tabi olacak. Reklam Özdenetim Kurulu ve Reklam Kurulu işbirliğinde “Influencer Sertifika Programı Projesi” hayata geçirilecek.

    Yeni çalışma ile birlikte sertifika sahibi influencer’ların sorumluluk içerisinde hareket ettiğine yönelik reklam verenlere bakanlık tarafından bir güvence verilmiş olacak.

    E-ticarette uygulanan “Güven Damgası” modelinde olduğu gibi, güven damgasının yer aldığı e-ticaret platformlarına vatandaşın nasıl güven duyabileceği ifade ediliyorsa burada da sertifika sahibi influencer’lara güven duyulabileceği algısı pekiştirilecek.

  • Balıkesir’de sosyal medya operasyonu

    Balıkesir’de sosyal medya operasyonu

    Sosyal medya mecraları üzerinden bazı kişiler hedef gösterilerek hakaret, iftira, kişisel veriler hukuka aykırı kullanılarak yayınlar yapıldığı tespit edilmesi üzerine Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının talimatları doğrultusunda İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen operasyonda K.Y, L.Ö, H.A ve L.M isimli toplam 4 şüpheli şahıs gözaltına alındı. Polis ekipleri şahısların ikamet ve işyerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen dijital materyallere incelenmek üzere el konuldu.

  • Sosyal medya provokatörlerine operasyon

    Sosyal medya provokatörlerine operasyon

    İçişleri Bakanı Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sosyal medya provokatörlerine yönelik düzenlenen operasyonla ilgili şu bilgileri verdi:

    “Şehit olan Kahraman Mehmetçiklerimize ve Pençe Kilit Harekât bölgesine yönelik sosyal medya üzerinden provokatif amaçlı olarak Bölücü Terör Örgütünü (BTÖ) öven, propagandasını yapan ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayan şu ana kadar 170 hesap yönetici ve kullanıcısı şüpheli tespit edildi. 133 şüphelinin yurt dışında olduğu belirlendi ve haklarında adli işlemler başlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele, Güvenlik Daire Başkanlığı ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıkları koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında yurt içinde tespit edilen 37 şüpheliye yönelik yapılan operasyonlarda 18’i yakalandı, 19’u ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.”