Etiket: Spor

  • “Giyilebilir Teknoloji” üretecekler

    “Giyilebilir Teknoloji” üretecekler

    Hızlı gelişen teknoloji ile birlikte günlük yaşam aktivitelerinin izlenebilir olma isteğinin ihtiyaç haline geldiğini söyleyen Doç. Dr. Tolga Akşit, “Giyilebilir teknoloji ürünlerinin popüler olmasını sağlayan en önemli etken, sağlıklı yaşamı teşvik edici olmasıdır. Bu tip teknolojiler, vücuda temas eden, elbise ya da aksesuarların içine yerleştirilerek taşınabilen tüm elektronik cihazlar olarak tanımlanmaktadır. Sağlıklı yaşam amacıyla fiziksel aktivite uygulamalarında giyilebilir teknolojilerin kullanılması, egzersize katılım ve sürdürülebilir olmasına destek olabilmektedir. Giyilebilir teknolojiler, kullanıcılar için çoklu veri toplama ve takibin kolaylaşması için kompakt bir çözüm sunarken sporcuların uzun süreli bireysel performans takibine imkan sağlar. Düzenli fiziksel aktivite ve antrenmanlar, sağlıklı yaşamı desteklemektedir. Sporcu performansı optimal seviyede tutabilmek için kalp atım sayısı, solunum sayısı gibi fizyolojik parametrelerin takip edilmesi gereklidir. Antrenman ve müsabakalar sırasında sporcuların performansı tek tek veya takım halinde anlık olarak takip edilebilmesi oldukça zor ve geniş bir uygulamadır” dedi.

    “Sporcuların antrenmandan yüksek verim almaları sağlanacak”

    Geliştirilecek ürünün özelliklerinden bahseden Doç. Dr. Akşit, “Projemiz çerçevesinde geliştirilecek tişört; kişilerin günlük spor aktivitelerinde kalp atım sayısını, solunum sayısını, elektrokardiyografik (EKG), vücut sıcaklığını, ter pH’ını, enerji harcama düzeyini, maksimal oksijen tüketimini ve kaç adım attığını üzerine yerleştirilmiş sensörler ile algılayacak, algılanan bu parametreler kablosuz olarak aktarılacak. Sensörlerden elde edilen verilerin laboratuvar ortamında uygun ekipmanlarla doğrulama çalışmasının yapılmasına takiben İzmir’de bulunan voleybol takımlarında yer alan profesyonel sporcular üzerinde saha ve laboratuvar testleri gerçekleştirilecek. Laboratuvar testlerinin Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Performans ve İklimlendirme Laboratuvarlarında gerçekleştirilmesi planlanıyor. Takım sporları ve bireysel sporculardan antrenman sırasında toplanan veriler bir veri tabanında arşivlenecek ve derin öğrenme metodu kullanılarak değerlendirilecek. Derin öğrenme sonucunda elde edilen veriler antrenöre, antrenman programlarının oluşturulmasında sporcu performans verimliliği artırılmasına imkan sağlayacak şekilde öneriler sunan bir karar destek sistemi haline getirilecek. Giyilebilir teknoloji ürünü tişört sayesinde verilerin işlenerek sporculara özel antrenman programlarının oluşturulabilmesi mümkün olacak. Günlük hayatında spor aktivitesine yer veren kullanıcıların ihtiyaç ve talepleri yönünde ürünün seamless (dikişsiz örme) tişört şeklinde olması planlandı. Bu tişörtlere aynı zamanda kullanıcının esneklik ve rahatlığını (termal konfor, anti-bakteriyel ve kötü koku oluşumunu engelleme vb.) artıracak çalışmalar gerçekleştirilecek. Yapılan fiziksel aktivite sırasında sporcuların toplanan parametrelerinin değerlendirileceği, uzun vadede ve benzer programları yürüten diğer sporcularla karşılaştırmalı olarak izlenebileceği ve bu yönde öneriler sunabilen bir mobil yazılım da projenin bileşenidir. Bu sayede sporcuların yaptıkları antrenmandan en yüksek verimi almaları ve performanslarını her zaman optimal seviyede tutmaları sağlanacak” dedi.

    “Dünya pazarında yer alacak”

    Ürünün dünya pazarında da önemli bir paya sahip olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Akşit, “Özellikle fiziksel aktivite yapan sporcular için kullanım kolaylığı ve fizyolojik parametrelerin takibi için büyük bir talep oluşabileceği ve bu teknolojinin önemli bir pazar payına sahip olabileceği öngörülmektedir. Daha önce geliştirilen giyilebilir ürünler proje olarak kalmış ve piyasada ulaşılabilir şekilde yer alamamıştır. Aynı zamanda geliştirilecek olan tişört performans sporlarında kullanımı hakkında henüz literatürde araştırma verilerinin sınırlı olması ve giyilebilir teknoloji ile ölçülebilecek parametrelerin çeşitliliğinin artırılması konusunda çalışmaların hala devam etmesi konunun inovasyona uygun, oldukça yeni ve orijinal olduğunu da göstermektedir. Tişörtün ileride bu alanda yapılacak çalışmalara öncülük edeceğini düşünmekteyiz” diye konuştu.

    Projede Ege Üniversitesi ile birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi de yer alıyor. Ege Üniversitesinden bir araştırma görevlisi ve iki öğrenci proje çerçevesinde bursiyer olarak görev alıyor.

  • Futbol aşkıyla kanseri yendi

    Futbol aşkıyla kanseri yendi

    3 yıl önce Diyarbakır Galatasaray Futbol Akademisi’nde eğitim görmeye başlayan Çağrı Atay (17), aradan bir yıl geçmesiyle talihsizlik yaşadı. Kolunda kitle çıkmasıyla hastaneye başvuran Atay, doktorların yaptığı tetkikler sonucu sarkom kanseri hastalığına yakalandığını öğrendi. Bu zaman zarfında futbol aşkına dört elle sarılan Atay, birçok zorluğa rağmen elemelere ve turnuvalara katıldı.
    Ailesinin, doktorların, spor hocalarının ve akademideki futbol arkadaşlarının desteğiyle yaşama sevincini kaybetmeyen Atay, kemoterapi sürecinde de futbol sevdasını yaşamaya devam etti.
    Doktorların son yaptığı sonuçlar doğrultusunda Atay, 3 hayalinden biri olan kanser hastalığını yenmeyi başardı. Atay, şimdi Galatasaray’da oynamak için diğer iki hayalini gerçekleştiriyor.

    “İki hayalim için çok çaba göstereceğim”

    Hastalık sürecinde futbol aşkını unutmadığını dile getiren Atay, “Yaklaşık 2 yıl önce yumuşak doku kanseri (sarkom) hastalığına yakalandım. Bu hastalık sürecinde gerek hocalarım gerekse ailem olsun çok yanımda durdular. Hocalarıma ve aileme üzerimde durdukları için çok teşekkür ederim. Şu an sağlığım yerindeyse kendilerinin çok emeği var. Bu süreçte hiçbir zaman futbol aşkımı unutmadım. Futbol benim hayatımda büyük bir yer edindi. İnsanların belli hayalleri var. Benim de 3 hayalim var. Birincisi sağlığıma kavuşmaktı. O oldu çok şükür. Sıradaki hayallerim de futbolcu olmak ve Galatasaray forması giymektir. Bu iki hayalim için çok çaba göstereceğim” dedi.

    Çağrı’nın Galatasaray aşkı 7 yaşından beri devam ediyor

    Kanser hastalığını öğrendikten sonra üzüldüğünü ama futbol sevdasına devam ettiğini söyleyen Atay, “Galatasaray kulübünde 3 yıldır eğitim görüyorum. 7 yaşımdan bu yana da Galatasaray aşkım var. Hastalık sürecinde ameliyat olduktan sonrasına kadar da kanser hastası olduğuma dair hiçbir bilgim yoktu. Ameliyat olduktan sonra İstanbul seçmelerine katıldım. Orada şansımı denedim. Kolum ameliyatlı olduğu için fazla mücadele veremedim. İstanbul’dan geldikten sonra ailemle hastalığım ve geleceğim hakkındaki konuları konuştuk. Ailem bana tedavimin başlayacağını söyledi. Böyle bir hastalığımın olması tabi ki beni üzdü. Ama kendimi bırakmamam gerektiğini, beni sevenlerim ve hayallerimin olduğunu biliyordum. Bunun için yaşam mücadelemi bırakmadım. Şu an çok şükür hastalığımı atlattım, sıra futbol mücadeleme devam ediyorum” diye konuştu.

    “En büyük hayalim Galatasaray’da oynamak”

    Galatasaray’da oynamayı hedeflediğini belirten Atay, şunları kaydetti:
    “Galatasaray’daki yetkililere, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden futbolcu çıkmaz gözüyle bakmamalarını isterim. Oysaki çok yetenekli kardeşlerimiz mevcut. Ben kendim de yeteneğime güveniyorum. Burada eğitim gören kardeşlerimiz hepsi bir hayal peşinde. Yetkililer burada yetişen futbolcuları bence denemelidir. Benim de en büyük hayalim Galatasaray’da oynamak.”
    9 yıldır Diyarbakır Futbol Akademisi’nde Kurucu ve Genel Koordinatörlük yapan Eşref Oktay, DSİ kampüsünde yetişen öğrencileri büyük takımlara transfer ettiklerini söyledi.

    Oktay, “9 yıldır Diyarbakır’da Galatasaray Futbol Akademisi’ni çalıştırıyoruz. Yaz döneminde öğrenci sayımız 150’yi buluyor. Biz burada bu öğrencileri büyük takımlar için yetiştiriyoruz. Yılda 3-4 sefer futbol akademi kamplarımız oluyor. Buradaki öğrencilerimiz oraya katıldığı zaman futbol akademisine seçiliyor. Bizden Abdussamet Şimşek bile bizim buradan seçilip şimdi Galatasaray U-16 takımında ligde oynuyor. Buradaki çocuklarımız da oraya gitmek için mücadele ediyor” ifadelerinde bulundu.

    “Futbol aşkı kanser hastalığının önüne geçti”

    Çağrı’nın spordan soğumaması için ekip arkadaşlarıyla çok mücadele ettiklerini dile getiren Oktay, şunları kaydetti:
    “Çağrı arkadaşımız 3 yıl önce bizim akademiye kayıt oldu. bir yıl geçtikten sonra kolunda kitle çıkmasıyla hastaneye başvurdu. Bu süreçte kanser hastası olduğunu öğrendi. Kemoterapi sürecinde biz ne yapabiliriz? Diye kendi akademi arkadaşlarımızla konuştuk. Kendisini spordan soğutmamak için elimizden geleni yaptık. Çağrı Adana’da kemoterapi almaya giderken her geldiğinde burada onu spora teşvik ettik. 2 yıl boyunca Çağrıyla beraber her türlü enerjiyi sağladık. Çok şükür Çağrı bu hastalığın üstesinden geldi. Çağrı’nın hastalığına en büyük fayda sağlayan şey spor oldu. Çağrı’nın yapmış olduğu futbol aşkı kanser hastalığının önüne geçti.”

  • Karşıyaka kupada turladı

    Karşıyaka kupada turladı

    TFF 3. Lig 2. Grup’ta sezona 3’te 3’le başlayan Karşıyaka, Ziraat Türkiye Kupası 1. Tur’da Bergama Belediyespor’la karşı karşıya geldi. Rakibini Alsancak Mustafa Denizli Stadyumu’nda konuk eden yeşil-kırmızılılar, 2-0’lık galibiyetle üst tura yükselen taraf oldu. Kaf-Kaf’ın, 2. Tur’daki rakibi çekilecek yeni kuralar sonucunda belli olacak.

    Efe’yi unutmadılar

    Karşıyakalı oyuncular, Bergama Belediyespor müsabakasında atılan golleri Pazarspor karşılaşmasında çapraz bağlarından sakatlanan Efe Tatlı’ya armağan etti. Yeşil-kırmızılı futbolcular, Efe’nin formasını tribüne doğru açarak vefa örneği gösterdi.

  • Ağrı’da Kamu Spor Oyunları başladı

    Ağrı’da Kamu Spor Oyunları başladı

    Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinesinde tüm yurtta organize edilen “Kamu Spor Oyunları” Ağrı’ da başladı.
    ‘Gelin Sporda Buluşalım’ sloganıyla basketbol, voleybol ve masa tenisi branşlarında organize edilen oyunlarda müsabakalar 26 Eylül-01 Ekim tarihleri arasında oynanacak.
    Sporun birleştirici gücüyle kamuda görev yapan personelin sporla iç içe olması, beraberlik ruhunun pekiştirilmesi hedefleniyor.
    Kamu kurumlarının katılımı ile birlikte kurumlar arası iş birliğini artırmak, kamu personelinin bedenen ve ruhen sağlıklı ve iş motivasyonunun güçlendirilmesini sağlamak, spor yapma alışkanlığını kazandırmak amacıyla organize edilen oyunların Voleybol açılışı müsabakalarına: Gençlik ve Spor İl Müdürü Fedai Din, Spor Hizmetleri Müdürü Cemil Budak, Voleybol İl Temsilcisi Gökmen Aslankılıç, kurum müdürleri ve personel katıldı.
    Kamu Spor Oyunları hakkında açıklamalarda bulunan Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Fedai Din:“ Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlamaları doğrultusunda ilimizde düzenleyeceğimiz Kamu Spor Oyunları’yla; kamu kurumları arasındaki iş birliğini güçlendirerek artırmayı, spor kültürünü kurumsal hafızanın bir parçası haline getirmeyi, sporun yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamayı ve her alanda spor alışkanlığı kazandırmayı amaçlıyoruz. Müsabakalarda mücadele edecek olan tüm takımlara başarılar diliyorum” dedi.

  • Bilecikli sporcu Türkiye ikincisi oldu

    Bilecikli sporcu Türkiye ikincisi oldu

    Erzurum’un ev sahipliğinde 73 ildeki 743 kulüpten 2 bin 200 sporcunun katılımıyla düzenlenen Zekeriya Tutar Ümitler Türkiye Taekwondo Şampiyonası’nda Bilecik Gençlik ve Spor Kulübü sporcularından Nisa Nur Bırni büyük bir başarıya imza atarak Türkiye ikincisi oldu. Kıyasıya geçen mücadelelerin ardından 73 kilogramda ümit bayanlar katagorisinde Türkiye ikincisi olan Nisa Nur Bırni, aldığı bu sonuç ile birlikte Ümitler Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi temsil etmesi adına da Milli Takım seçmesine katılmaya yazdırdı.
    Gençlik Ve Spor İl Müdürü Yasin Özdemir, Nisa Nur Bırni’ye başarılarına bir yenisini daha eklediğini anlatarak, “Her dalda, her alanda yeni başarılara imza atmaya devam ediyoruz. Yapılan antrenmanların ve verilen emeklerin karşılığını alıyoruz. Sporcumuzu tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Hastalıktan gelen şampiyonluk

    Hastalıktan gelen şampiyonluk

    Elazığ’da yaşayan 16 yaşındaki Elanaz Taneli, bacaklarındaki tendon kısalığından dolayı 7 yaşında ameliyat oldu. Ardından doktorunun tendonunu güçlendirmesi için yüzme önerisini dinleyen ailesi, Elanaz’ı Hazar Yüzme Spor Kulübü’ne kayıt ettirdi. Hocası Mehmet Münir Tan’ın yeteneğini fark etmesi üzerine yüzmeyi bırakmayan Elanaz, 8 yılda üç kez Türkiye şampiyonu olurken, 20 de derece elde etti. Milli takım aday kadrosuna seçilen Elanaz, as kadroya girmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Dezavantajını avantaja çeviren Elanaz, yaşıtlarına da örnek oluyor.

    Tendonunu güçlendirmek için yüzmeye başladığını anlatan Elanaz Taneli, “Tendonumu güçlendirmek için de yüzmeye başladım. Mehmet hocam beni bırakmadı ve devam etmemi istedi. Ben de bu yolda devam ettim. Üç tane Türkiye şampiyonluğum ve 20 tane de derecem var. Hiç aklıma gelmezdi. Aslında suyu da çok sevmiyordum. Mehmet hocam beni yarışmalara hazırladı. Ben de yeteneğim olduğunu fark edince devam ettim. Yüzmeyi başta tendonum için doktorum önermişti. Sonra ailem destek oldu. Ben de buradan devam ettim. Hedefim milli takıma girmek. Olimpiyatlara katılmak ve dünya şampiyonu olmak istiyorum” dedi.
    Zor bir dönem atlattıklarını belirten anne Gülçin Taneli, “Kızımda tendon kısalığı vardı ve ameliyat oldu.

    Yüzmeye başlarsa ayakları için daha iyi olacağını düşündük. Doktorumuz da öyle söyledi. Biz de spora başladık. Mehmet hocamızla tanıştık. 8 sene defalarca şampiyonluk aldı. Şampiyon bir kızımız var ve inşallah milli takıma girecek. Hastalıkla gelen bir şampiyonluk oldu” diye konuştu.

  • 10 parmağında 10 marifet

    10 parmağında 10 marifet

    Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Spor Yöneticiliği bölümü mezunu Selahattin Abdullah Yılmaz, henüz 1,5 yaşındayken geçirdiği ateşli rahatsızlık sonucu duyma kabiliyetini kaybetti. 2 yaşında işitme cihazı kullanmaya başlayan Yılmaz, ilkokul, ortaokul ve liseyi babasının da destekleriyle engelli okulunda değil normal okullarda tamamladı. Yılmaz, arkadaşlarını ve öğretmenlerini duymakta zorluk çekse de konuşmasını ilk olarak buralarda geliştirdi ve şuanda uzmanlığı bulunan dudak okuma özelliğini o dönemlerde geliştirdi. Daha sonra yaşıtlarından geri kalmayarak üniversite sınavlarına hazırlanan Yılmaz, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bölümünde eğitimine devam etti. Spora olan ilgisini okuduğu üniversiteyle de perçinleyen Yılmaz, badminton, masa tenisi, futbol, voleybol, atletizm gibi spor dallarında sayısız başarı, madalya ve kupalar elde etti. Zamanının büyük bir kısmını spor yaparak geçiren Yılmaz, Erzincan Gençlik Merkezi’nde ise uzun yıllardır gönüllü olarak faaliyetlere katılıyor. Etrafında ki insanlara da neşe kaynağı olan genç azmi ve başarılarıyla görenlere ilham kayağı oluyor.

    ‘Sessiz bir dünyada hayatımı yaşıyordum’

    Selahattin Abdullah Yılmaz, küçük yaştan beri yaşadığı zorlukları, sessiz bir dünyada yaşıyormuş gibi hissederken hayata sporla tutunduğunu belirtti. Yılmaz konuşmasında, “Ben Selahattin Abdullah Yılmaz, 21 yaşındayım. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi BESYO Spor Yöneticiliği bölümü mezunuyum. 1,5 yaşında ateşlenme ve havaleden iki kulağımı da kaybettim. İki kulağım da duymuyor, işitme engelliyim. 2 yaşında işitme cihazı kullanmaya başladım. Anaokuluna gidene kadar işitme cihazı kullanıyordum ve konuşamıyordum. Anaokuluna ilk gittiğimiz zaman devlet okuluna kabul etmemişlerdi, işitme engelliler okuluna gönderin demişlerdi. Babam Milli Eğitim Müdürü ile konuşunca beni devlet okuluna almışlardı. Arkadaşlarım normal konuşan ama ben işitme engelliydim. Çok zorluklar çektim. Sessiz bir dünyam varmış gibi bir hayatım vardı. İlkokul, ortaokul ve lise de hep devlet okuluna gittim. Spora hevesim vardı. Sporda da ilk badmintona başladım ve sanki benim arkadaşım gibiydi. 2017’de Badminton Türkiye Şampiyonası’na hazırlanmıştım. Türkiye 3. olmuştum. Daha sonra görmüş olduğunuz madalyalarımı kazanmaya başladım.

    Sadece badmintonda değil, birçok sporla uğraştım. Masa tenisinde Türkiye 3. oldum. Bowling de Türkiye 3. oldum. Tekvando da, karate de, futbol da, voleybol da, atletizm de hemen hemen tüm branşlar da uğraştım. Hevesim vardı, seviyordum spor yapmayı. Sadece spor da yapmıyordum. Aynı zaman da işaret dili tercümanıyım, işaret dili ile iletişim kurabiliyorum, konuşabiliyorum. İşitme cihazı kullanarak duyabiliyorum. Normalde dudak da okuyorum. İnsanlar konuştukları zaman dudaklarını okuyabiliyorum. Erzincan Gençlik Merkezi’nde de gönüllüyüm. Önceden bu kadar eğlenceli değildim. Yalnızca spora gidip gelirdim. 7-8 senedir gönüllü gencim. Gençlik Merkezi’nde aktif olarak faaliyetlere katılıyorum. Erzincan Gençlik Merkezi’nde ilk işitme engelli benim. Buraya geldiğimde herkes beni güler yüzle samimi bir şekilde karşılıyorlar. Ben azmimle, inancımla, pes etmedim mücadelemle bir şeyleri başardım ve şuan çok mutluyum” dedi.

    ‘İşaret dili ile işitme engellilere tavsiye verdi’

    Yılmaz son olarak da işaret dili ile konuşma yaparak kendi gibi olan işitme engelli vatandaşlara tavsiyede bulundu. Yılmaz konuşmasında, “Benim gibi işitme engelli arkadaşlarım var. Onlar için işaret dili yapıyorum. Benim gibi olanlara tavsiyem var. Hiçbir zaman kaybetmezsin, çalışırsan başarırsın ve hedefin varsa ulaşırsın” ifadelerini kullandı.

  • Büyükşehir sporcusu altın madalyanın sahibi oldu

    Büyükşehir sporcusu altın madalyanın sahibi oldu

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi karate sporcularından Yuşa Yaman Çakar, bu kez İsviçre’de mindere çıktı. Uluslararası alanda birçok başarıya sahip olan başarılı sporcu, Basel şehrinde düzenlenen Basel Open Karate Turnuvası’nda +63 kilogramda şampiyon olarak altın madalyaya uzandı. Başarılı sporcuya madalyasını Türkiye’nin İsviçre Başkonsolosu Hasan Emre Uygun takdim etti.

  • Spora çifte yatırım

    Spora çifte yatırım

    Yıldırım Belediyesi, çocukların ve gençlerin daha konforlu, güvenli ve sağlıklı alanlarda spor yapmalarına imkan sağlamak adına ilçeye yeni spor alanları kazandırıyor. Gençlerden gelen talep üzerine Siteler ve Samanlı Mahallesi’ne halı saha kazandırmak için işe koyulan Yıldırım Belediyesi çalışmalarını tamamladı. Bin 836 metrekarelik halı sahalar çevre düzenlemelerinin ardından gençlerin istifadesine sunulacak.

    Göreve geldikleri günden bu yana gençlerin daha güvenli ve sağlıklı ortamlarda spor yapmalarına imkan sağlamak adına ilçeye Akçağlayan, Yiğitler ve Beyazıt halı sahasını kazandırdıklarını ve Fidyekızık halı sahasını sil baştan yenilediklerini ifade eden Başkan Oktay Yılmaz, “Gençlerimizden gelen talep üzerine Siteler ve Samanlı Mahallesi’ne de 2 yeni futbol sahası kazandırdık. Çevre düzenlemelerinin ardından hizmete açacağız.

    Bunun yanı sıra Demetevler Mahallesi’ne de halı saha kazandırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl sonunda onu da hizmete açacağız. Yıldırım’a hayırlı olsun” dedi.

  • “Sözkesen, Bursaspor için çok önemli”

    “Sözkesen, Bursaspor için çok önemli”

    Bursaspor Teknik Direktörü Nedim Vatansever, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Vatansever, Nazilli Belediyespor yenilgisini cumartesi günü evlerinde oynayacakları Altınordu maçında telafi etmek istediklerini söyledi. Ankaraspor maçındaki birlik görüntüsünü vermeleri halinde yapmayacakları bir şey olmadığını aktaran genç çalıştırıcı, “Oyuncularımız, Nazilli maçının son yarım saatinde iyi mücadele ettiler. Böyle oynadıkları zaman yapamayacakları şey yok. Bu çocuklara güveniyoruz. Altınordu maçıyla beraber Ankaraspor maçındaki görüntüyü sahaya yansıtmak istiyoruz. Altınordu da genç bir takım. İki beklerini çok çıkarıyorlar. Kaybettikleri maçları bir farkla kaybettiler. Son ana kadar mücadele ediyorlar. Biz de son ana kadar mücadele edeceğiz” dedi.

    Roberto Baggio örneği!

    Nazilli Belediyespor karşılaşmasında penaltı atışından yararlanamayan takım kaptanlarından Çağatay Yılmaz ile de görüştüğünü ve bu takım için önemine vurgu yaptığını dile getiren Nedim Vatansever, “Çağatay toparlandı. Antrenmandan önce sohbet ettik. Ona da söyledim. Penaltı kaçar. Dünya Kupası finalinde Baggio kaçırdı penaltı. Biz Bursaspor’uz, bir tane fazla atacağız ama bu hafta olmadı. Üretmeye devam edeceğiz. Çağatay’a ‘Sen bu takımın liderisin’ dedik” ifadelerini kullandı.

    Berat Altındiş, Altınordu’ya karşı yok!

    Bursaspor’da Ankaraspor maçında sakatlanan ve 10 gün sahalardan uzak kalacağı açıklanan Berat Altındiş’in cumartesi günü oynanacak Altınordu maçında da forma giyemeyeceği öğrenildi.

    21 yaşındaki futbolcuyla ilgili olarak Nedim Vatansever, “Berat Altındiş bu haftada da yok. Santrforda Eren, Alperen ve biraz Çağatay olabilir. Her arkadaşımıza çok güveniyoruz” dedi.

    “Elini taşın altına soktu”

    Bursaspor Teknik Sorumlusu Nedim Vatansever, Teknik Menajerlik görevine getirilen Murat Sözkesen’in takıma fayda sağlayacağını söyledi. Konuyla ilgili konuşan Vatansever, “PAF takımdan A takıma çıktığımızda Murat abi bize çok sahip çıktı, destek oldu. Bursaspor için çok önemli bir isim. Oyunculara yaşadıklarını aktarmak için geldi. Elini taşın altına soktu. Fayda sağlayacağını düşünüyorum” şeklinde düşüncesini belirtti.