Etiket: sporhaber

  • Rusya-Ukrayna gerilimi: Savaş istemiyoruz

    Rusya-Ukrayna gerilimi: Savaş istemiyoruz

    Dünyanın yeni gündem maddesi Rusya ve Ukrayna gerginliği. Dün yapılan MGK’da da bu konu ele alındı. ABD tarafına göre işgal operasyonu çok yakın. Rusya’dan ise “Ukrayna ile savaş olmayacak” açıklaması geldi. Bütün liderler konuya ilişkin fikrini söylerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sessizliğini koruyor. Bölgede son günlerde yaşanan gelişmeler ve tarafların açıklamaları…

    Yıllardır devam eden Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlik son dönemlerde zirveye tırnanmış durumda.

    Ukrayna’nın NATO’ya üyelik sürecinin başlaması Rusya için kırmızı çizgi. Kiev bu süreci yürütmeye devam ederken Moskova da sınırdaki askeri hareketliliği artırıyor.

    Bölgede son günlerde yaşanan gelişmeler ve tarafların açıklamaları…

    Konu dünkü Milli Güvenlik Kurulu toplantısında da ele alındı. MGK bildirisinde, “Gerilimin artmasının hiç kimse menfaatine netice doğurmayacağına dikkat çekilerek, taraflara tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulunulmuştur” ifadeleri kullanıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da hafta ortasında yaptığı açıklamada , “İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek, barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz” demişti.

    BİDEN İŞGAL İÇİN TARİH VERDİ

    ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya’nın Ukrayna’yı şubat ayında işgal edebileceği uyarısında bulunduğu bildirildi.

    BBC’nin haberine göre, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Emily Horne, yaptığı açıklamada, Biden’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde, “Rusya’nın Ukrayna’yı gelecek ay işgal edebileceğine dair açık bir ihtimal var.” dediğini paylaştı.

    Horne, “Başkan bunu açıktan söyledi, biz de aylardır bu konuda uyarılarda bulunuyoruz.” ifadesini kullandı.

    Diğer yandan, Ukrayna yönetiminin Biden’ın Zelenskiy ile görüşmesinin “iyi gitmediği”nden şikayetçi olduğu ileri sürüldü.

    CNN’in haberine göre, üst düzey bir Ukraynalı yetkili, tarafların muhtemel bir Rus saldırısının risk düzeyi konusunda anlaşamadığı için görüşmenin iyi gitmediğini aktardı.

    Ukraynalı yetkili, Biden’ın bir Rus saldırısının eli kulağında olduğu uyarısına, Zelenskiy’nin “Rusya’dan kaynaklı tehdidin tehlikeli ancak belirsiz olduğu”, “bir saldırının yapılacağının kesin olmadığı” şeklindeki pozisyonunu yeniden dile getirdiğini ifade etti.

    Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın görüşme sırasında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda ABD’nin ortak ve müttefikleriyle birlikte kararlılıkla karşılık vermeye hazır olduğunu ilettiği belirtilmişti.

    RUSYA: İŞGAL OLMAYACAK

    Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan konuya ilişkin son dakika açıklaması geldi.

    Lavrov Ukrayna ile savaş ihtimaline ilişkin, “Eğer bu Rusya’ya bağlı ise savaş olmayacak. Biz savaş istemiyoruz. Ancak çıkarlarımızı görmezden gelemeyiz. ABD’nin önerileri, NATO’nun önerilerinden daha iyi. Blinken ile önümüzdeki haftalarda görüşmeyi bekliyoruz” dedi.

    ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, yaptığı açıklamada, ”Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tehditkar davranışı ve Rus birliklerinin Ukrayna sınırına ve Belarus’a yığılması üzerine” BMGK’yi 31 Ocak Pazartesi toplantıya çağırdıklarını duyurdu.

    Avrupa’ya ve küresel barış ve güvenliğe tehdit karşısında tansiyonu diplomasi yoluyla düşürmeye çalıştıklarını belirten Thomas Greenfield, BM Güvenlik Konseyi’nin diplomasi için çok önemli bir yer olduğunu söyledi. BMGK’da Rusya, ABD, İngiltere, Fransa ve Çin yer alıyor.

    ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby “Rusya’nın yığınağına ilişkin, Ruslar son 24 saatte, ülkelerinin batısına ve Belarus’a önemli ölçüde muharip güç yığmaya devam etti. Günü birlik artışlara girmeden, oradaki kabiliyetlerine dramatik seviyede değilse de belirli ölçüde eklemeler yaptığını görmeye devam ediyoruz” dedi.

    ABD’nin NATO Mukabele Gücünün aktif hale getirilmesi durumunda destek sağlamak üzere 8 bin 500 askeri teyakkuza geçirmesi üzerine Rus ordusu da harekete geçti. Geçen yıl Ukrayna’ya 650 milyon dolardan fazla güvenlik yardımı sağladığını duyuran ABD, 2014’ten itibaren bu alanda yapılan yardımların 2,7 milyar doları geçtiğini bildirdi.

    Son olarak 22 Ocak’ta Ukrayna’ya 90 ton silah ve mühimmat yardımı gönderen ABD yönetiminin, Ukrayna’ya son yıllarda verdiği silahlar arasında Javelin tanksavar füzeleri, kıyı devriye botları, askeri araçlar, keskin nişancı tüfekleri, keşif droneları, radar sistemleri, gece görüş ve radyo ekipmanları bulunuyor.

    RUSYA’NIN ASKER YIĞINAĞI

    ABD’li ve Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın Ukrayna sınırına yaklaşık 110 bin asker konuşlandırdığını iddia ederken; Rus yetkililer, Ukrayna sınırında askeri yığınak yapıldığına yönelik iddiaları doğrulamıyor.

    Rus ordusunun tatbikatlar gerekçesiyle Ukrayna’nın doğu sınırında, kuzeyde Belarus’ta ve Karadeniz’de son aylardaki askeri faaliyetlerini artırması dikkati çekiyor.

    Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkenin Ukrayna sınırını da içine alan Güney Askeri Bölgesi’nde yaklaşık 6 bin askerin katıldığı askeri tatbikat başlattığını duyurdu. Açıklamada, tatbikatların savaş uçakları, uçaksavar sistemleri, Karadeniz ve Hazar Denizi filolarından gemilerle muharebe atış tatbikatlarını içerdiği bildirildi.

    Ukrayna’nın kuzey komşusu Belarus’ta Rusya’nın da katılacağı 10 Şubat’ta başlayacak “Müttefik Kararlılığı-2022” tatbikatı kapsamında ise çok sayıda Rus askeri unsuru bölgeye naklediliyor. Rus tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, Belarus’a bugüne kadar iki S-400 hava savunma sistemi, Su-35 savaş uçakları, Pantsir-S hava savunma füze sistemleri gönderildi.

    İNGİLTERE ASKER GÖNDERMEYECEK

    İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda Avrupa’daki NATO müttefiklerini korumak için asker göndermeye hazır olduklarını ancak Ukrayna’ya bir güç gönderilmesini yakın vadede olası görmediğini söyledi.

    Başbakan, Rus askerlerinin Ukrayna sınırında toplanmasını “kıtadan silindiğini düşündükleri görüntüler” olarak nitelendirdi.

    “Büyük ve güçlü bir ülkenin açık bir işgal tehdidiyle bir komşusunun sınırına asker ve tank yığdığını” kaydeden Johnson, “en kötüsünün yaşanması” durumunda Ukrayna’nın direnişinin sert olacağını ve savaşın Çeçenistan veya Bosna’daki savaşlara benzeyebileceğini belirtti.

    KANADA ASKERLERİN GÖREV SÜRESİNİ UZATTI

    Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Ukrayna’daki Kanada askerlerinin görev süresini 2025’e kadar uzattıklarını bildirdi. UNIFIER Operasyonu kapsamında Ukrayna silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçlerine eğitim veren askeri personelin, martta sona erecek görev sürelerinin 3 yıl uzatıldığını belirten Trudeau, gelecek günlerde Ukrayna’ya 60 asker daha konuşlandırılacağını duyurdu.

    AB’DEN SERT YAPTIRIM UYARISI

    Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Rusya’nın Ukrayna sınırındaki askeri varlığının kaygı verici olduğunu, iki ülke arasında olası bir askeri çatışmayı önlemek için diplomasinin bütün imkanlarının kullanıldığını ancak olası askeri çatışma durumunda Rusya’ya yönelik sert yaptırımlara başvurulacağını söyledi.

    Michel, “Askeri bir saldırı olması durumuna hepimiz hazırlıklı olmak istiyoruz. Böyle bir durumda çok sert yaptırımlara başvurmak durumunda kalacağız. Bunu arzu etmiyoruz ancak istikrar ve güvenliğimizi savunmamız söz konusu olunca hiçbir şekilde boyun eğmeyiz” dedi.

    2014 yılındaki işgalde de AB ve ABD Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulamıştı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin mal varlıklarını dondurma tehdidinin üst düzey Rus yetkililer için “acı verici olmadığını” söyledi.

    NATO’NUN RUSYA’YA YANITI

    NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın güvenlik garantileri konulu anlaşma teklifine yazılı karşılığı ilettiklerini söyledi.

    Stoltenberg, düzenlediği basın toplantısında, “NATO, Rusya’ya yazılı tekliflerini iletmiştir. Bunu ABD ile paralel şekilde yaptık.” dedi.

    Anlaşmazlıkların diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, NATO ve Rusya’nın Moskova ve Brüksel’deki ofislerini karşılıklı olarak yeniden açmalarını önerdi.

    Stoltenberg, ayrıca risklerin düşürülmesi için mevcut askeri iletişim kanallarının tam olarak kullanılması gerektiği, bunun dışında acil durumlar için sivil bir “acil durum hattı” kurulması teklifinde bulundu.

    KÖMÜR ZENGİNİ DOMBAS

    Donetsk ve Lugansk bölgelerinden oluşan Donbas, özellikle zengin kömür madenleriyle dikkati çekiyor.

    Bölgeden Rusya’ya kadar uzanan geniş kömür sahası, 10 milyar tonun üzerinde tahmin edilen rezervle “Avrupa’nın en büyük 4’üncü kömür madeni” konumunda.

    Rusya yanlısı ayrılıkçılarla çatışmalar başlamadan önce bölge ekonomisi, Ukrayna’nın toplam gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 20’sini, ülkenin toplam ihracatının da yüzde 20’sini oluşturuyordu.

    Ukrayna’da kömür üretimi 2013’te 84 milyon düzeyinde gerçekleşirken, 2014’te Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde bağımsızlıklarını ilan etmesinden önce ülkedeki kömürün yüzde 75’i Donetsk ve Lugansk’ta üretiliyordu.

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Kasım 2021’DE Donbas’ta üretilen ürünlerin, Rusya pazarında Rus ürünleriyle denk statüye sahip olmasını öngören bir kararnameye imza atmıştı.

    Ukrayna’nın sert tepki gösterdiği kararname, özellikle bölgedeki kömür ve metalürji ürünlerinin Rusya tarafından daha kolay ithal edilmesini sağlayacak.

    Putin tarafından 2018’de imzalanan bir başka kararnameyle, Donbas bölgesinde yaşayanların pasaport, doğum-ölüm gibi çeşitli belgelerinin Rusya’da kabul edilmesine karar verilmişti.

    Rusya, Donbas bölgesine yönelik ekonomik ve sosyal içerikle desteklerin yanı sıra askeri alanda da destek iddialarının adresi olmuştu.

    Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünce (SIPRI) yayımlanan çeşitli raporlarda da Rusya’nın Donbas’a tanklar, uçaksavar füzeleri ve tanksavar silahları tedarik ettiği öne sürülmüştü.

    KRİZİN TARİHÇESİ VE TARAFLAR NE İSTİYOR?

    Ukrayna’da iktidarda bulunan ve Rusya yanlısı olduğu bilinen Viktor Yanukoviç’in 2013’te Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması’nı askıya almasıyla ülkede başlayan kriz, “meydan olayları” olarak bilinen şiddetli protestolarla 2014’te de devam etti.

    Protestoların şiddetinin artmasıyla Yanukoviç Rusya’ya kaçarken, Ukrayna’nın geçici bir hükümet ve hazırlıksız bir orduya sahip olmasını fırsat bilen Rusya, Mart 2014’te Kırım’ı yasa dışı bir şekilde ilhak etti.

    Kırım’daki kriz kısa sürede Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine sıçrarken, buradaki Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. “Donbas” denilen bölgede, Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 8 yıldır sürüyor.

    Rus yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında devam eden çatışmaları durdurmak için 2014 ve 2015’te Minsk Anlaşmaları imzalandı.

    Anlaşmalara göre, bölgede ateşkes sağlanacak, esir takası yapılacak, Kiev yönetimi merkezi gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerini artıracak ve Donbas’a özel statü sağlayacak anayasa değişikliği yapacaktı.

    Rus yanlısı ayrılıkçılar ise Ukrayna-Rusya sınırının kontrolünü devlete geri verecek, bölgedeki silahlarını çekecekti. Ancak bugüne kadar iki tarafın karşılıklı birbirini ateşkesi ihlal ettiğini suçlamasıyla anlaşmalar yürürlüğe konmadı.

    Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya girmesini ve NATO’nun Rusya sınırlarında daha fazla genişlemesini “kırmızı çizgi” olarak tanımlarken; ABD ve NATO’yu, Ukrayna’ya silah sevkiyatları yaparak gerilimi körüklemekle suçluyor.

    Ukrayna ise 2020’de “NATO genişletilmiş fırsatlar partneri” statüsünü almıştı. Toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen Kiev, bu sorunun çözümü için de bir an önce NATO Üyelik Hareket Planı almak ve üyelik görüşmelerini başlatmak istiyor.

  • Kahve severlere kötü haber!

    Kahve severlere kötü haber!

    İsviçre’de yapılan yeni bir araştırmaya göre, küresel ısınma arttıkça dünyadaki kahve, kaju ve avokado yetiştirmeye uygun bölgeler önemli ölçüde değişecek. Brezilya, Endonezya, Vietnam ve Kolombiya’daki önemli kahve bölgelerinin tümü, 2050 yılına kadar yaklaşık yüzde 50 oranında küçülecek. Kaju ve avokado için uygun alanlar artacak. Ancak bu durum tarım arazilerinin genişlemesi nedeniyle ormanların yok olmasıyla sonuçlanacak. Bilim insanları, ülkelerin değişen iklim koşullarına hazırlanması ve olası ekolojik felaketlerin önüne geçilmesi için çağrı yaptı.

    Kahve, yalnızca popüler bir içecek olarak değil, milyonlarca küçük çiftçinin geçim kaynağı olarak dünyanın en önemli ürünlerinden birini oluşturuyor. Bununla birlikte, zengin ülkelerdeki talebin artmasıyla, son yıllarda avokado ve kaju yetiştiriciliği de önemli ölçüde arttı.

    Küresel ısınmanın kahveye yönelik tehdidi son yıllarda araştırılmış olsa da yükselen sıcaklıkların avokado ve kaju yetiştiriciliğini nasıl etkileyeceği hakkında çok az bilgi var.

    ÜÇ ÜRÜN İNCELENDİ

    Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi tarafından yapılan çalışmada, bilim insanları yazarlar artan sıcaklıkların ve değişen yağış oranlarının önümüzdeki 30 yıl içinde üç ürünü nasıl etkileyeceğini inceledi. Araştırmacılar ayrıca, ilk kez, arazi ve toprak özellikleri hakkında bilgi topladı.

    Plos One dergisinde yayımlanan çalışmanın yazarları, kahvenin sıcaklıklara karşı çok yüksek duyarlılığa sahip olduğuna dikkat çekti. Dünyadaki en sık tüketilen kahve türünü oluşturan Arabica üretiminin çoğunluğunu oluşturan ülkelerde, mahsulün yetiştirilmesi için uygun alanların 2050 yılına kadar yaklaşık yarı yarıya azalacağı belirtildi.

    ALANLAR BREZİLYA’DA YÜZDE 76, KOLOMBİYA’DA YÜZDE 65 KÜÇÜLECEK

    Bununla birlikte, araştırmacılara göre küresel ısınma bazı bölgeleri daha ağır vuracağından, buralarda ağır kayıplar yaşanacak. Buna göre, en düşük sıcaklık senaryosunda, Brezilya’nın kahve için en uygun bölgelerinde yüzde 76’lık, Kolombiya’da ise yüzde 63’lük bir azalma görülecek.

    Diğer taraftan, Arjantin, Güney Afrika, Çin ve Yeni Zelanda da dahil olmak üzere, bazı ülkeler kahve yetiştiriciliği için daha elverişli hale gelecek. Ancak çalışmanın yazarlarına göre, bu durum yeni bölgelerin mevcut alanların yerini kolayca alabileceği anlamına gelmiyor.

    Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden çalışmanın baş yazarı Roman Grüter, “Bugün ana üretim bölgelerinde olanlar için temel mesajımız, tarım sistemlerinin değişen koşullara uyum sağlaması için hazırlanması. Yeni bir alanda kahve yetiştirilebilir. Ancak bu, 10 yıl içinde mükemmel kahve yetiştirme bölgelerine sahip olacağımız anlamına gelmez” dedi.

    KAJUNUN YETİŞTİRİLECEĞİ ALANLAR YÜZDE 17 ARTACAK

    Öte yandan, kaju fıstığı için durumun kahveden oldukça farklı olduğu görüldü. Araştırmacılar göre, ekin yetiştirmek için son derece uygun olan dünya alanları, 30 yıl içinde yüzde 17 oranında artacak. Ancak ekonomisi kaju fıstığı üretimine tarımına bağlı bölgeler için bu iyi bir haber değil. En düşük sıcaklık artışı modellerine göre, Benin kaju yetiştirilen bölgelerinin yarısını kaybedecek.

    Küresel ısınma, dünyadaki avokado yetiştirilen bölgelerde de önemli değişikliklere neden olacak. Meksika, uygun arazilerde yüzde 80’in üzerinde büyük bir artış görecek. Bununla birlikte, bir başka büyük üretici olan Peru, aynı iklim modeli altında uygun alanlarının yaklaşık yarısını kaybedecek.

    ORMANLARIN YOK EDİLMESİNDEN ENDİŞE EDİLİYOR

    Sıcaklıklardaki artış ve yağış düzeylerindeki değişiklikler bazı bölgeleri daha uygun hale getirebildi. Bilim insanları bu ürünleri yeni bölgelerde geliştirmeye yönelik büyük bir değişikliğin daha fazla ormanı tarım arazisine dönüştürebileceğinden veya istilacı türlerin artmasından endişe ediyor.

    Grüter, “Bu mahsulleri yetiştirmek için daha uygun hale gelebilecek bölgelerde, ormansızlaşma gibi olumsuz çevresel etkilerin olmadığından emin olmak gerekiyor. Bütün bu değişimlerde yerel paydaşların, yerel toplulukların bu değişen süreçlere dahil olması gerekiyor” diye konuştu.

  • Eski ehliyetler için önemli uyarı

    Eski ehliyetler için önemli uyarı

    Ehliyetlerle ilgili son dakika gelişmesi yaşandı. Eski ehliyet sahipleri için önemli uyarı geldi. Eski ehliyete sahip vatandaşların 2022 yılı içerisinde yeni ehliyetlere geçmesi gerekiyor. Ehliyet yenileme işleminin tarihi geçirildiği takdirde idari para cezası verilecek. İşte ehliyetlerle ilgili tüm gelişmeler…

    Ehliyelerle ilgili yeni gelişme… Eski ehliyet sahipleri için önemli uyarı geldi. Eski ehliyete sahip vatandaşların 2022 yılı içerisinde yeni ehliyetlere geçmesi gerekiyor.Ehliyet yenileme işleminin tarihi geçirildiği takdirde idari para cezası verilecek.

    İçişleri Bakanlığı 1 Ocak 2016’dan önce düzenlenen ehliyetlerin yenilenmesi için verilen süreyi 31 Aralık 2022’ye kadar uzatmıştı. Eski ehliyete sahip vatandaşların 2022 yılı içerisinde yeni ehliyetlere geçmesi gerekiyor. Eski ehliyetini değiştirmeyenleri idari para cezası bekliyor.

    Ehliyet yenileme randevusu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü üzerinden internet sitesi veya telefon ile alınıyor. Ancak ehliyet yenileme işlemi için bazı belge ve evrakların önceden hazırlanarak randevu saatinde götürülmesi gerekiyor. Ehliyet ücretinin de randevu zamanından önce yatırılması şartı var. Ehliyet yenilme ücreti her yıl değişiklik gösteriyor.

    İçişleri Bakanlığı 1 Ocak 2016’dan önce düzenlenen ehliyetlerin yenilenmesi için verilen süreyi 31 Aralık 2022’ye kadar uzatmıştı. Eski tip ehliyetlerin yenileme işleminin doğabilecek cezaların önüne geçilmesi için 2022 yılı bitmeden yapılması gerekiyor. Ehliyet yenileme randevusu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü internet sitesi üzerinden veya ALO 199 hattından alınıyor. Gerekli evrakları ve ehliyet yenileme ücretini yatıran kişiler yenileme işlemlerini kolayca yapabiliyor.

    EHLİYET YENİLEME SON TARİH NE ZAMAN?

    Ehliyet yenileme son başvuru tarihi 31.12.2022’dir. Belirtilen tarihe kadar eski ehliyet kullanılabilir.

    2022 EHLİYET YENİLEME EVRAKLARI NELERDİR?

    • Kimlik Belgesi
    • Sürücü Sağlık Raporu
    • Sürücü belgesi değerli kâğıt ve harç bedeli, vakıf payı
    • 1 adet biyometrik fotoğraf
    • Kan grubunu belirtir belge veya yazılı beyan
    • Adli Sicil Belgesi (Elektronik ortamda sistemden kontrol edilmektedir. Ayrıca Edevlet üzerinden temin edilebilir.)
  • İstanbul’da karla mücadele: Bakanlardan açıklama

    İstanbul’da karla mücadele: Bakanlardan açıklama

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu İstanbul’da, karla mücadele çalışmalarına dair açıklama yaptı.

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul’daki kar yağışı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    Bakan Adil Karaismailoğlu özetle şunları söyledi:

    “Terk edilmiş araçlar dolayısıyla sıkıntılar yaşadık. Kısmen de olsa şu an trafik işliyor. Mahmutbey Hadımköy arasında araçları kaldırma çalışmaları sürüyor. İstanbul Havalimanı birazdan yavaş da olsa uçuşlara başlayacak. Bir pist açıldı şu an.

    Karayollarında özverili çalışma devam edecek.

    İstanbul’da saat 13.00’ten itibaren özel otoların köprülerden geçişine izin vereceğiz.

    Hızlı trenler çalışıyor. Marmaray yarın da ücretsiz olarak devam edecek.

    Bu sürecin de üstesinden geleceğiz.”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise şöyle konuştu:

    “Belediye başkanları ve kaymakamlarla birlikte çalıştık. İstanbul’da kar yağışı perşembeye kadar sürecek. Dikkatli olunmalı. İstanbul’da mümkün olduğunca özel araçlarla yola çıkılmasın. Ağır tonajlı araçlar kış lastikleri ile yola çıkmalı.”

  • Bursaspor taraftarı yönetimi istifaya çağırdı

    Bursaspor taraftarı yönetimi istifaya çağırdı

    Bursaspor taraftar grubu Teksas, yeşil-beyazlı yönetimi yeniden istifaya davet etti. Yapılan açıklamada, “Mevcut Yönetim Kurulu’nu ve Başkan Hayrettin Gülgüler’i bir kez daha istifaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

    Bursaspor taraftar grubu Teksas, yeşil-beyazlı yönetimi yeniden kongreye davet etti. “Çağrımızı yineliyoruz” başlığı altında yapılan açıklamada;

    “Değerli Bursasporlular, geçtiğimiz haftalarda, sportif ve mali anlamda kulübümüzün geldiği son durumun ve mevcut Yönetim Kurulu’nun bu sezon özelinde bu durumdaki sorumluluğunun artık yeni bir kongreyi gerektirdiğini ifade etmiş, kendilerini en yakın sürede Olağanüstü Genel Kurul’u toplamaya çağırmıştık. O günden bu yana olumlu anlamda değişen hiçbir şey olmadığı gibi, devre arası transfer sürecinin yeniden tahta problemleri ile tıkandığı görülmekte ve bu sorunu aşmak adına yönetim tarafından üretilebilen tek çarenin bazı genç ve potansiyelli oyuncularımızın alelacele satışı olması, bizleri bir kez daha hayal kırıklığına uğramıştır. Daha önce de bazı oyuncularımızı kaybetmemize yol açan ve Bursaspor markasına, bu armanın ağırlığına yakışmayan bu süreç, Genel Kurul çağrımızı yinelememizi gerektirmektedir. Mevcut Yönetim Kurulu’nu ve Başkan Hayrettin Gülgüler’i bu nedenle bir kez daha istifaya davet ediyoruz. Bu kadar yeter. Tahalarımızı, Keremlerimizi, Batuhanlarımızı değil, Pertev’inizle getirdiğiniz arkadaşları gönderin. Ya da “Biz bu işin altından kalkamadık” deyip kenara çekilin. Son olarak, şehrimizin bileşenlerini de Bursaspor’un değerlerini korumak ve bu sorunu gençlerimizi kaybetmeden aşmak için katkıya davet ediyoruz.”

  • Doğal gaz tüketiminde rekor kırıldı

    Doğal gaz tüketiminde rekor kırıldı

    Kış mevsiminin kendini hissettirdiği günlerde dün 287 milyon 620 bin 566 metreküp doğal gaz tüketilerek rekor kırıldı.

    Havaların tüm yurtta soğumasıyla birlikte doğal gaz tüketiminde dün rekor seviyeye ulaşıldı.

    BOTAŞ verilerine göre en son 19 Ocak 2021 tarihinde 279 milyon 467 bin 921 metreküple kırılan rekor dün geçildi ve 287 milyon 620 bin 566 metreküp tüketim gerçekleşti.

    BOTAŞ, dün İran’ın teknik arıza bildirimi ile 10 gün boyunca gaz sağlayamayacağını açıklamasının ardından, yüksek miktarda gaz çeken bazı sanayi kuruluşlarına günlük çekiş miktarını sınırladığını bildirmişti.

    Dün toplam giriş miktarı ise 259 milyon 243 bin 870 metreküp oldu.

    Doğal gaz ile elektrik üretiminin payı dün yüzde 33,10 olarak gerçekleşti.

  • BioNTech üzerine Turkovac çalışması başlatılacak

    BioNTech üzerine Turkovac çalışması başlatılacak

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “2 doz BioNTech aşısı üzerine 1 doz Turkovac aşısı çalışmasını başlatacağız. mRNA üzeri inaktif aşı çalışması dünyada ilk olacak” dedi.

    Bakan Koca, dün gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Koca, Covid-19’a karşı aşılama çalışmalarındaki son duruma ilişkin soruya, “2 doz BioNTech aşısı üzerine 1 doz Turkovac aşısı çalışmasını başlatacağız. Hastadaki antikor değişimini gözlemleyeceğiz. Pazartesi günü başlayacak çalışma. Etik kurul çalışmasını tamamladı, izin verdi. Çalışma ilk başta Ankara Şehir Hastanesi merkezli başlayacak. mRNA üzeri inaktif aşı çalışması dünyada ilk olacak” dedi.

  • Bilim Kurulu üyesinden PCR açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden PCR açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Omicron’un çok hızlı bulaşmasından dolayı test sistemlerinde tıkanıklığa yol açacağının öngörüldüğünü ve bunun Bilim Kurulu’nda gündeme getirildiğini söyledi. “PCR dışında testlerin çeşitlendirilmesi şart. Sağlık Bakanlığı’nın buna yönelik bir planı olacaktır diye düşünüyorum” diyen Prof. Dr. Yavuz yarıyıl tatili öncesi de uyarılarda bulundu.

    Yavuz, “Ben de açıkçası Şubat ayında belki biraz dinlenirim diye kayak otellerine bakayım dedim. Hepsinde gerçekten doluluk oranları had safhada. Omicron için riskli bir ortam. O nedenle tatile giderken aşı ve maskeyle korunmanızı asla ihmal etmeyin. Şu an bizim merkezimizde yatışlar arttı, yeni servisler açmak durumunda kalıyoruz” diye konuştu.

    Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, hastanelerdeki Omicron’a bağlı yoğunluğun artmaya başladığına işaret ederek önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yavuz, İstanbul’un Omicron’un ilk görüldüğü yer olduğunu söyleyerek “İlk önce sağlık çalışanlarından aslında bunu gördük, aşılı olan sağlık çalışanları hastalığı hafif geçirmekte birlikte gene de hastalandılar ve sonuçta belli kliniklerde iş yükü çok arttı onlar evde kalmak zorunda kaldıkları için. İnanılmaz fazla sayıda hasta başvuruları oldu, test sıkıntısı yaşandı, çok uzun süre test sonucu bekler hale geldi insanlar. Şu anda da yatan hasta sayısında artışlar görüyoruz. Yeni servisler açmamız gerekiyor. Yatan hastalar genellikle yine yaşlı, komorbiditesi (altta yatan hastalığı) olan riskli kesim ama 40’lı 50’li yaşlarında olan genç hastalarımız da var. Bunlar da genellikle ya aşısız, ya da eksik aşılı” dedi.

    “OMİCRON PANDEMİNİN SONUNU GETİRECEK GÖRÜŞÜ HENÜZ HİPOTEZ”

    Omicron’un hafif seyrettiği için salgının sonunu getireceği yönündeki görüşlere “henüz” katılmadığını söyleyen Prof. Dr. Yavuz, tam tersine bu görüşle hareket etmenin çok tehlikeli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu görüş, şu an bir hipotez. Doğrulanmış bir durum değil. Bilimsel yaklaşım, olumsuz senaryolar üzerinden hazırlanmanız gerektiğini söylüyor bize. Çünkü daha önceki tecrübelerimizde de bunu gördük. Omicron ilk çıktığında çok fazla insana bulaşabileceği, bu nedenle de hastanelerde sıkışıklıklara neden olabileceği, test kapasitesinde zorlanmalara yol açabileceği, toplumda özellikle ön saflarda çalışan sağlık çalışanları gibi, hizmet sektörü çalışanları gibi kesimlerde çok fazla hastalanmaya bağlı olarak işlerin aksayabileceği matematik modellemelerle gösterilmişti zaten. Yüzde 25 daha hafif seyirli bile olsa, o kadar fazla insana bulaşıyor ki, ölüm ve hastaneye yatış sayılarının çok daha yüksek olabileceğini matematik modellemeler gösteriyor şu anda. Mücadelenizi bunlar üzerinden yürütmeniz gerekiyor.”

    “HIZLI TESTLERİ GEÇEN HAFTA DA GÜNDEME GETİRDİK”

    Omicron varyantının dünyada hızla yayılmasıyla beraber Bilim Kurulu toplantılarında da test sayılarının artırılması, sadece PCR değil hızlı testler gibi seçeneklerin de gündeme alınması gerektiğini gündeme getirdiklerini de söyleyen Prof. Dr. Yavuz, şunları kaydetti: “Test sayınızı, test çeşitliliğinizi arttırın, Omicron’daki öngörüler bu yöndeydi. Bunu yaparsanız daha az zararlı çıkarsınız diyor öngörüler. Bilim Kurulu’nda testleri, test yöntemlerini çok yakından takip eden arkadaşlarımız var. Hızlı testler kullanıma girer girmez, Bilim Kurulu’nun da gündemine geldi ve tartışıldı bu konu; Sağlık Bakanlığı’na da önerildi hızlı test kullanımı. Hatta geçtiğimiz hafta Çarşamba günü de dahil olmak üzere. Buraya daha hazırlıklı girilseydi, test çeşitliliği, testi yapan bölümlerde çalışan insan sayısının yeniden düzenlenmesi vb, Omicron pikine böyle girmiş olmamız gerekirdi. Öyle giremediğimiz için PCR için hastanelerde korkunç kuyruklar oldu, test sayıları aşırı yükseldi. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı burada başka bir yönteme giderek, test yapılacak grupları azaltmaya gitmek zorunda kaldı. Şu anda Türkiye’nin güvenilir hızlı testlere ihtiyacı var. Geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız PCR testlerindeki tıkanma, bu hızlı testlerin uygun endikasyonda kullanımına ihtiyaç olduğunu da gösterdi.”

    “BEDELİNİ AĞIR ÖDEYEBİLİRİZ”

    Salgının henüz “endemik” hale gelmediğini, halen pandemik koşullar içinde olduğumuzu vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, daha hipotez iken salgın sonlanıyormuş gibi hareket etmenin bedelini ağır ödeyebileceğimizi söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu senaryoyu gerçek bir senaryoymuş gibi şimdiden kabul edersek, bedelini ağır ödeyebiliriz. Biz, kötü senaryo üzerinden hazırlanmalı ve her türlü önlemi de onun üzerinden yapmalıyız. Amerika’da görüyoruz, hastaneye yatışlar müthiş arttı; ölüm sayıları arttı. Neredeyse diğer piklere yaklaşan sayılarda yatışlar var. Hatta bir önceki piklere göre daha fazla ölüm sayısı ile karşılaşılmasından korkuluyor. Yetersiz aşılı olanların ek dozlarını mutlaka yaptırması gerekli. Aşılamaya hız kazandırılması lazım. Diğer taraftan da toplumda enfeksiyonu kontrol altına almayı sağlayan, ‘tara-test et-izole et’ kuralı, mesafenin artırılması, maske kullanımına halen dikkat edilmesi ki zaten kullanıyoruz, gerekiyor. Şu anda bilim bize bunu söylüyor.”

    “TATİLDE KIŞ OTELLERİNİN RESTORANLARI RİSKLİ OLACAK”

    İki gün sonra başlayacak yarı yıl tatiliyle de ilgili önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Yavuz, tatilin başlamasıyla beraber insan hareketliliği ve belli bölgelerdeki yığılmalardan endişe ettiğini belirterek “Şubat tatili için tabii ki ben de takip ediyorum, ben de dinlenmek istiyorum. Her yer dolu, inanılmaz bir kalabalık olacak, kayak otelleri, bütün kış otelleri oldukça yoğun bir şekilde dolu. Ben buraların yemek yenilen alanlarını düşünüyorum; Omicron edinmek için ya da Kovid olmak için gerçekten ideal ortamlar olacak. O yüzden kalabalıklara girmeyin diyeceğim ben yine mecburen. Bunu demek zorundayım çünkü. Hele aşısızlar kesinlikle girmesinler. Eksik aşılı olanlar da mutlaka aşı dozlarını tamamlasınlar. En azından hastalansalar bile ölüm riski neredeyse 13 kat daha düşük aşısızlara göre. Ayrıca tanıdıklarınız, aile bireyleriniz, aşılı olduğunu bildiğiniz kişiler vb dışında; kalabalık bir ortamda olacaksanız maskenizi asla çıkarmayın. Tabii ki testler herhalde ki yaygınlaştırılacaktır diye düşünüyorum. Sanırım Sağlık Bakanlığı’nın da bu yönde bir takım çalışmaları olacaktır” diye konuştu.

    “UZUN VADELİ ETKİLERİNİ HAFİFE ALMAYIN”

    Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, son olarak ‘nasılsa artık hafif geçiriliyor’ diye düşünerek salgını ciddiye almayı bırakmanın risklerine de su sözlerle değindi: “Bu aslında hala yeni bir virüs. 2 yıl oldu ortaya çıkalı ama henüz uzun dönem etkilerinin neler olacağı tamamen bilinmiyor. Hafif bile geçirseniz, bu virüsün vücutta birçok yere yerleşebildiği gösterildi. Merkezi sinir sisteminden, beyin fonksiyonlarından tutunun, üreme sistemine, birçok yere etkisi olabileceği görülüyor. Uzun dönem sonuçlarını da süreç içinde göreceğiz. Kural, bu virüsle enfekte olmamaya çalışın olmalı. Virüsler o kadar da masum değil. İlerleyen dönemde ummadığımız sonuçları çıkabilir. Mesela MS (Multipl Skleroz) hastalığının da viral bir hastalık olduğu neredeyse gösterilmiş durumda. Geçtiğimiz hafta bununla ilgili yayınlanan bir çalışma (başka bir virüse maruziyet sonucu uzun vadede ortaya çıkabileceğini) gösterdi. Dolayısıyla bilinmeyen bir virüs, hem de ölümcül olduğunu biliyoruz, Omicron da olsa öldürebildiğini görüyoruz; nitekim hastanemize de çok ağır seyreden hastalar geliyor, kaybettiğimiz hastalar oluyor.”

  • HDP’li Semra Güzel’in fezlekesi Meclis’te

    HDP’li Semra Güzel’in fezlekesi Meclis’te

    PKK’lı bir teröristle fotoğrafları kamuoyuna yansıyan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezleke Meclis’e gönderildi.

    Öldürülen PKK’lı teröristle fotoğrafı basına yansıyan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezleke, TBMM Başkanlığına sunuldu.

    Güzel hakkında hazırlanan Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, Meclis Başkanlığınca Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon’a havale edildi.

  • Merkez’den döviz ve altın adımı

    Merkez’den döviz ve altın adımı

    Döviz hesaplarının TL mevduata dönüşüm esaslarında değişikliği hakkında tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Bununla ilgili Merkez Bankası’ndan son dakika açıklaması geldi. Merkez Bankası, Yurt içinde yerleşik tüzel kişilerin döviz ve altın cinsindeki mevduat ve katılım fonları hesaplarını TL vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürmesi durumunda TCMB’nin desteklerinden faydalanabileceği açıklandı.

    TCMB’den yapılan son dakika açıklamasında “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin döviz ve altın cinsinden mevduat ve katılım fonlarının hesap sahibinin talebi üzerine Türk lirası vadeli hesaplara dönüşmesi halinde mevduat ve katılma hesabı sahiplerine destek sağlanmasına karar vermiştir” ifadeleri kullanıldı.

    Merkez Bankası’nın açıklaması şöyle:

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin döviz ve altın cinsinden mevduat ve katılım fonlarının hesap sahibinin talebi üzerine Türk lirası vadeli hesaplara dönüşmesi halinde mevduat ve katılma hesabı sahiplerine destek sağlanmasına karar vermiştir.

    Bankacılık sistemindeki toplam mevduat/katılım fonu içinde Türk lirasının payının artırılarak finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz ve altın mevduat ve katılım fonu hesaplarının Türk lirası vadeli hesaplara dönüşmesi halinde mevduat ve katılım fonu sahiplerine destek sağlanacağı açıklanmıştı.