Etiket: sporhaber

  • İstanbul ve İzmir’i bekleyen tehlike: Kıyılar sular altında kalabilir

    İstanbul ve İzmir’i bekleyen tehlike: Kıyılar sular altında kalabilir

    Kuzey Kutbu’nda bu yıl Temmuz ayında 197 milyar ton buz kütlesi eridi. Uzmanlar, 2050’ye kadar buzulların tamamının eriyebileceğini ve yükselen deniz seviyesi sebebiyle kıyı kentlerinin sular altında kalabileceğini söylüyor. İstanbul ve İzmir ise en büyük mali kaybı yaşayacak şehirler arasında.
    Ekolojik yıkım ve iklim değişikliği sorununda uzmanları en çok endişelendiren konuların başında kuzey kutup bölgesindeki buzulların hızla erimeye başlaması geliyor.

    Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre; 2009-2012 yılları arasında Türkiye’nin yüzölçümü kadar buzul kaybolan kuzey kutup bölgesinde, endişe verici görüntüler oluşmaya başlarken, Temmuz ayında da toplam 197 milyar ton buz kütlesinin (yaklaşık 80 milyon olimpik yüzme havuzundaki buz) eridiği saptandı.

    Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) hazırladığı altıncı raporda da Kuzey Kutup Dairesi’ndeki ısınmanın dünyanın geri kalan yerlerine göre iki kat daha hızlı ilerlediği belirtilirken en iyimser senaryo doğrultusunda bile 2050’ye kadar bölgedeki buzulların tamamının eriyebileceğine dikkat çekildi.

    ‘En fazla mali zarar İstanbul’da yaşanacak’

    Uzmanlar, buzullardaki erimenin okyanus sularının sıcaklığı ile yağış rejimini ciddi biçimde etkileyeceğini belirtirken, İstanbul, Barselona, Londra ve Kopenhag başta olmak üzere, Avrupa’daki büyük şehirlerin iklim değişikliği yüzünden yükselecek olan deniz seviyesi tehdidi ile yüz yüze kalacağına dikkat çekiyorlar. İstanbul ve İzmir ise iklim değişikliği yüzünden en çok mali kayba maruz kalacak ilk üç şehir arasında gösteriliyor.

    İstanbul’un, 2030 yılında yıllık ortalama 201 milyon dolar hasar ile yüz yüze kalacağı tahmin edilirken, bu rakamın 2100 yılında yıllık 10 milyar dolara kadar çıkacağı öngörülüyor. Küresel iklim değişikliğinin hem küresel hem yerel ölçekte buzulları eriteceğini dile getiren İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Katı Yer Bilimleri Öğretim Üyesi Prof.Dr. Akif Sarıkaya 2070 yılında Erciyes ve Doğu Bölgeleri’ndeki birçok buzulun yok olma riski altında olduğunu söylüyor.

    ‘Birçok liman ve kıyı kenti su altında kalabilir’

    Sarıkaya, “Türkiye’de 41 bölgede buzul mevcut ama 40 yıllık süre içerisinde yüzde 35’lik bir buzul alan kayboldu. Bunun tek nedeni iklim değişikliği. Hakkari Cilo Dağları’nda 2 kilometre uzunluğunda toplam 29 buzul var. Erinç Buzulu 1937’de 3.3 kilometre uzunluğa sahipti. 2009’da yaptığımız ölçümlerde buzulun 1.5 kilometreye düştüğünü tespit ettik. Aynı bölgede bulunan ve 1937’de 4 kilometre uzunluğa sahip Uludoruk Buzulu ise 900 metreye kadar geriledi. Kaçkarlar’da 1948’de 1.7 kilometre olan buzullar 2004’te 930 metreye düşerken, Erciyes’te ise sadece 260 metrelik buzul alan kaldı. Türkiye’nin en batısındaki buzul özelliğine sahip Erciyes’te yıllık buzul kaybı 4.2 metre. Yaptığımız ölçümlere göre 2070’de Erciyes’teki buzul tamamen yok olacak. Buzullar, su kaynaklarının varlığı açısından büyük öneme sahip. Örneğin Kayseri şehir suyunun bir kısmı Erciyes’ten geliyor. Durum çok ciddi. 2100 yılında deniz seviyesinin 40 santim ile 1 metre arasında yükseleceği tahmin ediliyor. Birçok liman ve kıyı kenti sular altında kalabilir” dedi.

    ‘Kayıp çok hızlı ilerliyor’

    İklim değişikliğinin Türkiye buzullarına etkisini gözlemlemek için Hakkari’deki Cilo Dağları’na giden Türk Coğrafya Kurumu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ertek ise “Ne yazık ki buzullar, buzul vadileri ve buzul gölleri iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmeye devam ediyor. Özellikle Cilolar’ın kuzey buzullarında ciddi erime tespit ettik. 18 bin yıl önce Pleistosen Buzul Çağı’nda 10 kilometreyi bulan buzul, 1948’de Sırrı Erinç hocamız tarafından 4 kilometre ölçüldü. 73 yıl sonra biz yüzde 75 kadar kütle kaybı gördük. Kayıp öylesine hızlı ki 2009’da 1.5 kilometrelik buzul uzunluğu günümüzde ise 900 metreye kadar düştü” diye konuştu.

    ‘Havalar daha da ısınacak’

    Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Türkeş de dünyanın daha çok ısınacağına dikkat çekerken, “Bilim dünyasının uyarıları dikkate alınmazsa, 2070-2100 yılları arasında Türkiye’de ortalama sıcaklıklarda 3 ile 7 derece arasında değişen artışlar bekleniyor” uyarısında bulundu.

    Türkeş, “Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) tarafından hazırlanan altıncı rapordaki 2050 yılına kadar küresel ölçekte 2 derece ısınma olması durumunda neler olabileceğine dair analizler çok önemli. Küresel 2 derecelik artış Akdeniz Havzası’ndaki Türkiye’de 4 derece artış anlamına geliyor. 2 derecelik artış olması durumunda Akdeniz havzasındaki yıllık yağışlarda yüzde 10 ile 30 arasında azalma bekleniyor. 4 derecelik sıcaklık artışı olursa bu oran yüzde 40’a yükseliyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak gelecekte bu yıldakine benzer uzun sureli, geniş alanlı ve kuvvetli sıcak hava dalgaları daha etkili olacak. Sıcaklık ekstremleri giderek şiddetlenecek. Kuşkusuz Türkiye ikliminde beklenen bu değişiklikler, kuraklığa neden olacak. Bu nedenle suyu akılcı, dikkatli ve verimli kullanmaya yönelik kuraklık risk yönetimi sistemi hayata geçirilmeli” dedi.

  • Altın haftayı bu seviyeden kapattı

    Altın haftayı bu seviyeden kapattı

    Dolar kuruna paralel olarak hareketlerini sürdüren gram, çeyrek ve yarım altın fiyatları, uzun süredir hemen hemen aynı seviyelerde hareket ediyor. 21 Ağustos Cumartesi piyasaların kapalı olduğu gün de takip edilen altın fiyatları, dünkü kapanışına yakın seviyelerde işlemlerini sürdürüyor.

    Altın çeşitleri içerisinde en çok dikkat çeken ve yükselişi, diğerlerine göre daha hızlı olan gram altında da ani yükselişler ya da düşüşler görülmüyor. Birkaç zamandır neredeyse aynı seviyelerde gidip gelen altın fiyatları, hem yatırımcılarının hem de düğün yapacakların radarında yer alıyor.

    21 AĞUSTOS CUMARTESİ ALTIN FİYATLARI

    GRAM ALTIN FİYATLARI

    ALIŞ: 485,91 TL

    SATIŞ 486,04 TL

    22 AYAR BİLEZİK

    ALIŞ: 443,24 TL

    SATIŞ: 445,63 TL

    CUMHURİYET ALTINI

    ALIŞ: 3.152,00 TL

    SATIŞ: 3.208,00 TL

    YARIM ALTIN

    ALIŞ: 1.581,00 TL

    SATIŞ: 1.610,00 TL

    ÇEYREK ALTIN

    ALIŞ: 790,00 TL

    SATIŞ: 805,00 TL

    REŞAT ALTIN

    ALIŞ: 3.184,47 TL

    SATIŞ: 3.240,95 TL

  • Elvan’dan enflasyon ve büyüme mesajı

    Elvan’dan enflasyon ve büyüme mesajı

    Kocaeli’de ‘İş Dünyası Buluşması’ toplantısında iş insanları ile bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda, 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, bir takım temaslarda bulunmak üzere Kocaeli’ye geldi. İlk olarak Kocaeli İş Dünyası Buluşması’na katılan Bakan Elvan, iş insanları ile bir araya geldi. Toplantıya Bakan Elvan ile birlikte Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, milletvekilleri ve çok sayıda iş insanı katıldı.

    ‘SAHA ZİYARETLERİMİZE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ’

    Programda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Kocaeli güçlü üretim altyapısı, lojistik avantajları ve nitelikli insan kaynağıyla ülkemizin en dikkat çekici rol modellerinden birisi. Burada üretim çeşitliliği var. İnovasyon ve yüksek katma değer var. Gözü pek ve cesaretli girişimciler var. İşte tüm bu faktörlerin birleşmesi sayesinde Kocaeli, son 15 senede, Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına imza attı. Bu büyümenin sürükleyici gücü ise yaklaşık 4 kata yakın artan ihracat hacmi oldu. Oluşturduğunuz ekosistem, neredeyse mükemmele yakın işliyor. Sürdürülebilir büyüme ve kalkınma noktasında Kocaeli’nin başarısı pek çok ilimize ilham verecek nitelikte. Bugün sizlerle gerçekleştireceğimiz istişarelerin, önümüzdeki dönem politikaları açısından son derece müspet sonuçlar doğuracağına inanıyorum” dedi.

    ‘2021 YILI İÇİN YÜZDE 8’İN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME BEKLİYORUZ’

    Türkiye’nin başarılı pandemi yönetiminin ekonomiyi de etkilediğini belirten Bakan Lütfi Elvan, “Öncelikle, Türkiye pandeminin gerek sağlık ve gerekse sosyo-ekonomik olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok hızlı, kararlı ve etkin adımlar attık. 2021’in ikinci çeyreğinde üretim, ihracat, hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma ve baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Aşılanma oranının daha da artmasıyla, başta turizm olmak üzere hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda, 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Büyümenin temel sürükleyicilerinin ise yatırımlar ve dış talep olması, sağlıklı ve dengeli bir büyüme patikasında ilerlediğimizi gösteriyor” dedi.

    ‘İHRACATTA İLK DEFA YILLIK 200 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARAK REKOR KIRDIK’

    2021 yılında büyüme oranlarının yükselmeye devam ettiğini söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özelliği de, yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. İhracatta temmuz ayı itibarıyla, ilk defa yıllık 200 milyar doların üzerine çıkarak rekor kırdık. Dünya ihracatından aldığımız pay da artıyor. 2021’de güçlü ihracat performansımız, düşen altın ithalatı ve turizm gelirlerindeki artış sayesinde milli gelirin yüzde 3’ü civarında bir cari açık vermeyi bekliyoruz. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ve ülke risk primi baskısını azaltmada da kritik bir rol oynayacak. Bu başarının temelinde Türk sanayisi bulunuyor. ”

    ‘HEDEFLERİMİZDEN ÖDÜN VERMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ’

    2002’den bu yana sanayi üretim kapasitesi, üretim çeşitliliği ve yenilik yapma kabiliyeti açısından ciddi mesafeler kaydettiklerini söyleyen Bakan Elvan, “Üretimde başlayan bu yapısal dönüşümün hızlanarak devam etmesini son derece elzem görüyorum. Bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sistemli bir biçimde uygulanan Hamle Programının en büyük destekçisi olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Büyüme konusunda altını özellikle çizmek istediğim birkaç husus bulunuyor. Büyüme dediğimiz olgu sadece rakamlardan ibaret değil. Yüksek büyümeyi gerçekleştirdiğimizde, görevimizi tamamlamış hissetmiyoruz. Biz istikrarlı, kapsayıcı ve istihdam oluşturan, çevreyi koruyan, yüksek verimliliği ve rekabetçiliği sağlayan, ve hepsinden önemlisi de gelir dağılımı adaletini en iyi şekilde tesis eden bir büyümeyi sürekli kılmanın peşindeyiz. Bahsettiğim bu çerçeve, makroekonomik istikrarın daha da güçlendirilmesiyle mümkün. Dolayısıyla fiyat istikrarı, mali disiplin ve güçlü finansal sektör hedeflerimizden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz” dedi.

    ‘UYGULANAN POLİTİKALARIN OLUMSUZ YAN ETKİLERİ DE ORTAYA ÇIKTI’

    2020 son çeyreğinde başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attıklarını ifade eden Elvan, “Büyüme performansımızla küresel ölçekte belirgin şekilde olumlu yönde ayrışırken, tüm Dünya’da olduğu gibi, uygulanan politikaların olumsuz yan etkileri de ortaya çıktı. Maalesef kurlardaki oynaklık, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi. Bu olumsuz yan etkileri azaltmak amacıyla, 2020 son çeyreğinden başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attık. Verimli ve nitelikli yatırım ortamı için düşük enflasyon, kur istikrarı, risk algısının azaltılması ve bekleyişlerin iyi yönetilmesi kritik önemdedir. Bu nedenle önümüzdeki en temel önceliğimiz enflasyon eğiliminin bir an önce terse çevrilmesidir.Bu çerçevede ihtiyatlı ve kararlı para ve maliye politikaları uygulamaya devam etmemiz gerekiyor. Kur istikrarını sağladığımız ve bekleyişleri iyi yönettiğimiz ölçüde enflasyonu düşürme başarımız artacaktır. Para politikasının etkinliğini güçlendirmek adına, maliye politikalarımızla da enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz. Örneğin akaryakıtta eşel-mobil sistemi uygulaması kapsamında KDV ve ÖTV gelirimizden feragat ediyoruz. KDV, ÖTV ve stopaj indirimleri ile bir yandan salgından en fazla etkilenen sektörleri desteklerken, diğer yandan da enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz. Bu çerçevede, kamu maliyesi tarafında yapılan indirim ve fiyat ayarlamaları sonucunda 103 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtik. Ayrıca son dönemde, iç talebin dengeli artışını destekleme amacıyla makro-ihtiyati tedbirleri de uygulamaya aldık ve bu tedbirlerin olumlu etkisini kısmen görmeye başladık” diye konuştu.

    ‘BORÇLANMA KONUSUNDA SON DERECE DİKKATLİ BİR YAKLAŞIM İZLİYORUZ’

    Yılın son çeyreğinde enflasyon eğiliminin belirgin bir düşüş sürecine girmesini öngördüklerini ifade eden Elvan, ” Kamu maliyesi alanına da özel bir parantez açmak istiyorum. Bütçe gelişmeleri yıl sonu hedefimizle uyumlu gidiyor. Temmuz ayında bütçe giderlerinde emekli ikramiyeleri ile planlanmış faiz, yatırım ve cari nitelikli ödemelerden kaynaklı nisbi yükseliş gerçekleşti. Ancak bu durum merkezi yönetim bütçe harcamalarında ve açığında toplam genişlemeyi değil dönemsel artışı gösteriyor. Nitekim yılın ilk 7 ayında bütçe açığı, geçen yıla kıyasla yüzde 43,7 oranında azalıp 78 milyar lira olarak gerçekleşti. Mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3,5 olarak tutma hedefimize sadığız, bu konuda en ufak bir tereddüt bile yok. Borçlanma konusunda da son derece dikkatli bir yaklaşım izliyoruz. Uyguladığımız borçlanma politikaları sayesinde, yurtiçinden döviz cinsi borçlanmayı kademeli olarak düşürmeye başladık. 2021 yılında yurt içinden yaptığımız döviz cinsi borçlanma, döviz cinsi ödemelerin yaklaşık yarısı kadar. Borç yönetiminde bir diğer amacımız, maliyetleri de dikkate alarak borçlanmanın vadesini mümkün olduğu kadar uzatmak. İzlediğimiz yaklaşım sayesinde yurt içinde borçlanmanın vadesini 34 aydan 52 aya yükselttik. Bu stratejiler sayesinde faiz yükünü azaltarak bütçede alan oluşturmak ve bu alanı da ihtiyaç duyulan yerlerde kullanmak istiyoruz” dedi.

    ‘BU PAKETLER ÜRETKEN KESİMLERİ TEŞVİK AMACINI TAŞIYOR’

    Uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman sağlamanın önem taşıdığının farkında olduklarını söyleyen Bakan Elvan, “Mart ayında açıkladığımız Ekonomi Reform Programı’nda üretim, istihdam, yatırım ve ihracatı ekonomi politikalarımızın odağına aldık. Bu alanları desteklemek ve üreticilerimiz üzerindeki yükü azaltmak üzere önemli adımlarımız olacak. Ben bu noktada finansman ve beşeri sermaye gibi alanlardaki politikalara kısaca değinmek istiyorum. Uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman sağlamanın sizler için taşıdığı önemin farkındayız. Buradan hareketle KGF destekli üç yeni mekanizmayı başlatıyoruz. İlk olarak Likidite sıkıntısı çeken küçük ölçekli firmalara, ilave istihdam ettikleri her bir kişi için KGF kefaletiyle krediye erişim imkânını, ikincisi imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara KGF teminatı ile 5’inci ve 6’ncı bölgelerde uzun vadeli kredi desteğini, üçüncüsü ihracat potansiyeli yüksek olan KOBİ’lerin dış pazarlara açılmalarını teşvik etmek üzere Eximbank Kredi Destek Paketini devreye alıyoruz. Bahsettiğim tüm bu paketler, reel ekonomiyi, üretken kesimleri teşvik amacını taşıyor” dedi.

    ‘GENÇLERİN KALFALIK DÖNEMİNDE ALDIKLARI ÜCRETLERİ ARTIRACAĞIZ’

    “Mevcut kaynaklarımızı seçici ve odaklı bir yaklaşımla, ekonomik potansiyelimizi daha da geliştirmek için kullanacağız” diyen Bakan Elvan, “Sanayicilerimizin ara eleman bulma konusunda yaşadıkları sorunların farkındayız. Bu sorunun çözümüne yönelik hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Mesleki Eğitim Merkezlerine olan ilgiyi artırmak için gençlerin kalfalık döneminde aldıkları ücretleri artıracağız. Sanayicinin yükünü hafifletmek için de, bu merkezlerden eğitim alan öğrencilerin ücretlerini biz ödeyeceğiz. Milli Eğitim Bakanımızla bu konuya ilişkin geçen hafta çok verimli bir toplantı yaptık. Bu alanda atacağımız adımların, istihdam piyasalarında ciddi bir dönüşümü teşvik etmesini bekliyoruz” dedi.

  • Bursaspor yeni transferini resmen duyurdu

    Bursaspor yeni transferini resmen duyurdu

    Bursaspor Kulübü, daha önce anlaşmaya vardığı Cristobal Jorquera transferini resmen duyurdu.

    TFF 1. Lig ekiplerinden Bursaspor’da transfer hareketliliği sürüyor. Yeşil-beyazlı kulüp, daha önce anlaşmaya vardığını duyurduğu Cristobal Jorquera transferini resmen duyurdu. Bursaspor’un sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “Evine hoş geldin Bienvenido a Casa Cristobal Jorquera” denildi. 33 yaşındaki futbolcu, daha önce 2015-2018 tarihleri arasında Bursaspor formasını terletmişti.

  • Bursaspor CEO’sundan Mustafa Er açıklaması

    Bursaspor CEO’sundan Mustafa Er açıklaması

    Bursaspor Kulübü CEO’su Adnan Ersoy, Bursaspor YouTube kanalında dikkat çeken açıklamalar yaptı. Ersoy, “Mustafa Er’in bir transfer listesi vardı. Ancak başkanımızın haberi yoktu. Tabii ki her transferden önce soruldu. Açık ve şeffaf olmak gerekiyor. Onay vermedikleri oldu. Ama her hocanın her istediği olamayabiliyor” dedi.

    Bursaspor Kulübü CEO’su Adnan Ersoy, ilk kez kamuoyunun karşısına çıktı. Yeşil-beyazlı kulübün YouTube kanalına konuşan Ersoy, Mustafa Er konusunda da dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte Ersoy’un açıklamaları; “Transfer tahtası sürecinde, taraftarlara neleri başardık neleri başaramadık anlatmamız gerek. Hangi yerlerde ne kadar yol kat ettik bunları bilmeleri açısından iyi olur. Seçimin başından beri kısa bir özet geçmek istiyorum. Mevcut yönetime seçildikten sonra sayın başkan benden rica etti. Futbol dünyasının dışında olduğum için başta istekli değildim. Başkanın ricası ile başladım. Ama yaşadığımız şehrin kulübü olunca elimizden geleni yapmak durumundayız. Süreç başladığında ilk problemimiz transfer tahtasıydı. Dünyanın dışından olduğum için başta tahtayı kendi görev tanımım içerisine almadım. Bu işin paydaşlarının çözümleyebileceğini düşündük. Bu arada biz de boş durmadık. Borçlar için ön çalışma yaptık. Neler yapabiliriz bunun üzerinde çalıştık. 10 gün sonra, sayın başkan bu görevi bana verdi. Bu konuda ben de bir ekip kurdum. Transfer tahtası ile ilgili bir oda kurduk. 45 dosya için çalışmaya başladık. Çok zorlu bir süreçti. Maalesef geçmiş dönemde yaşananlar ile ilgili olarak çok olumsuz bir algı vardı. Ama ekibimiz büyük bir çalışma gösterdi. Kimi nereden yakalayabileceksek oradan yürüdük.”

    “Futbol tarafında garip olaylarla karşılaştık”

    Adnan Ersoy, şöyle devam etti: “Kulübün saygınlığını tekrar kazandırdığımızı düşünüyorum. Tahtanın paydaşları hala beni arıyor. Durumumuzu ve yapabilecekleri bir şey olup olmadığını soruyorlar. Çok derin ve hummalı bir süreç oldu. Bir yandan da çok eğlenceliydi. Herkes önüne düşeni yaptı ve olmaz deneni yaptık. Hukuk departmanımızda yığılmış davalarımız var. Bununla ilgili envanter çalışması yaptık. Bununla ilgili de fark ettik ki bu şehrin insanı olup, bu kulübe dava açmaktan imtina edecek insanlar saygı görmedikleri için, dava açmışlar. Dava ile ilgili durumlar hala çok kötü durumda. Hala uğraşıyoruz. Büyük bir yük birikmiş. Bir hukuk departmanı ile anlaştık. Bu davaların tasfiyesi ile ilgili neler yapabiliriz ona bakıyoruz. Kulübün üzerindeki bu yükü mümkün mertebe azaltmak üzerine çalışıyoruz. Futbol tarafında garip olaylarla karşılaştık. Futbolcunun parası ödenmiş ancak tekrar dava açılış, alacak başa dönmüş, mükerrer ödeme yapmak zorunda kalıyoruz. Transfer tahtası ile meşgul olduğumuz için çok üzerinde duramıyoruz. Bu sefer ‘anlaşmıyorum’ oluyor. Bunu FIFA’dan ilgili birimlerle konuştuğumuzda uzun süreceğini ve çok kolay olmayacağını söylediler. Taraftarlarımız ve camiamız müsterih olsunlar. Bununla ilgili planlamamızı yaptık.Transfer tahtası sorunumuzu çözelim, Sonra bütün dosyalarımızı açalım, dersimizi çalışalım. Ortaya çıkan duruma bakıp, gerekiyorsa tekrardan bir aksiyon alalım dedik.”

    “Başkanımız transfer sürecine dahil oldu”

    Transfer süreci ile ilgili de bilgi veren Ersoy, “Bankalar tarafında oldukça önemli mesafe kat ettik. Yapılandırma konusunda bir noktaya eriştik. Ziraat ve Denizbank’ın kulübümüz için ortak verdiği kredide garip bir durum ile karşılaştık. Kredimizin bakiyesini göremiyoruz. Bankalar yeteri kadar tevazu göstermişler. Yıllardır ödeme alamamışlar. En büyük sorunumuz bu şu anda. Kulübün çok adım atabilecek bir alanı yok. Onu amaç edindik. Kulübü yürür hale getirmemiz gerek. Bunun yolu gelirleri arttırmak ve temlikleri kaldırmak. Bu işin doğru yönetimle hareketle, çözülüp ilerletilebileceğini düşünüyorum. Bu süreçte zorluklar da yaşadık. Transferler çok kolay olmadı. Bürokratik süreç çok zor ve uzun sürdü. İşin paydaşları hepimiz paralel hareket etmeye çalıştık. 35-40 gülük süreçte transferlerle ilgili yol alamayınca, transferlerin yapılma zorunluluğu doğdu. Her yerden transfer edilebilecek futbolcular ortaya atıldı. Ben tahta ile meşgul olurken, sayın başkanımız bu sürece dahi oldu ve transferlerin büyük bir kısmı bitti. Ama maalesef bu süreçte iletişimsizlik yaşadık. Burada Mustafa Hocamız ile iletişimsizliğimiz oldu. Mustafa Hocamızın bir listesi var. Listeden başkanımızın haberi yok. Tabi ki her transferden önce soruldu. Açık ve şeffaf olmak gerekiyor. Onay vermedikleri oldu. Ama her hocanın her istediği olamayabiliyor. Bazen futbolculara da uymayabiliyor. Biz transfer sürecini böyle götürmek zorundayız. Ama seneye böyle yapmamalıyız. Yöntem olarak değişikliğe gitmeliyiz” dedi.

    “Süper Lig kalitesinde transferler yaptığımızı düşünüyorum”

    Transfer sürecinde yaşananların bir daha tekrarlanmaması için uğraş vereceklerinin altını çize Bursaspor’un CEO’su, son olarak şunları söyledi: “Ara dönemin transferlerine şimdiden iletişim kurarak, her şeyi hazırlayarak yapmalıyız. Çok iyi transferler yaptığımızı düşünüyorum Süper Lig kalitesinde transferler yaptığımızı düşünüyorum. Hocamız ile de böyle bir şey yaşadık. Ben problemlerin çözüleceğini düşünüyorum. Benim bu işin taraflarını söylemek istediğim şu: Bir şeyler çok yolunda giderken, çok yanlış, komik konular konuşulmaya başlandı. Burada süreci çok dikkatli olarak götürmemiz gerek. Acayip şeyler konuşuluyor. Bizim ile ilgili olumsuz haber yapanları da tespit ettik. Çünkü burada bir ekonomi dönüyor. Bu işi bir kamu görevi gibi yürüyeceğimizi zaten paylaştık. Birileri bir haber yapıyorsa, altında başka bir şey vardır. Biz bunların yasal olarak takipçisi olacağız. Kulüpte şeffaflıktan kastettiğimiz buydu. Çok güzel işler başardık bunları ilerleyen süreçte tamamlayacağız. Transferlerimize ilerleyen dönemde hazırlanmak amacımız. Öncesinden birikmiş olan yükü kademe kademe azaltmak. En önemlisi sabırlı ve sakin olmak. Yeri gelecek kaybedeceğiz, yeri gelecek berabere kalacağız, yeri gelecek umutsuzluğa kapılacağız ama sonunda başaracağız.”

  • Selde çöken binanın müteahhidine gözaltı

    Selde çöken binanın müteahhidine gözaltı

    Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde sel felaketinde çöken Ölçer Apartmanı müteahhidi Mehmet Özkan’ın İstanbul Esenyurt’ta gözaltına alındığı bildirildi. Hakkında yakalama kararı çıkartılan Özkan’ın mal varlığına savcılık tarafından tedbir kararı konulmuştu.

    Selin vurduğu Bozkurt’ta Ezine Çayı kenarında bulunan 8 katlı Ölçer Apartmanı yıkıldı. Binanın yıkılmasıyla birlikte kaybolan çok sayıda kişiden şimdiye kadar ikizler Kerem Ali ve Ayşe Miray Özdoğan (7) ile İclal Yücel’in (12) cansız bedenine ulaşıldı. İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 11 Ağustos’ta meydana gelen sel felaketinde yıkılan binalarla ilgili soruşturma başlatıldı.

    Soruşturma kapsamında Ölçer Apartmanı’nın 3 yıl önce yapan müteahhit Mehmet Özkan hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Sel felaketinin ardından ilçeden ayrılan Mehmte Özkan, bugün İstanbul Esenyurt’ta polis ekiplerince gözaltına alındı.

    Hakkında yakalama kararı çıkartılan Özkan’ın mal varlığına savcılık tarafından tedbir kararı konulmuştu.

  • Emin Adanur TFF’ye seslendi

    Emin Adanur TFF’ye seslendi

    Bursaspor-Adanaspor maçında hakem Onur Özütoprak ve yardımcılarının kararlarını eleştiren yeşil-beyazlı kulübün 2. Başkanı Emin Adanur, TFF’nin durumu değerlendirmesi gerektiğini söyledi.

    Bursaspor 2. Başkanı Emin Adanur, yeşil-beyazlı takımın Adanaspor’la 1-1 berabere kaldığı maçta hakem Onur Özütoprak’ın kararlarıyla ilgili eleştiride bulundu.

    Adanur, yayıncı kuruluştan bir ofsayt pozisyonunun görselini paylaşarak, “Hakem Onur Özütoprak ve ekibinin verdiği ofsayt kararı. Ofsayt çizgisini ve bu kararı Türkiye Futbol Federasyonu’nun değerlendirmelerine sunuyoruz. Gerekli cezalandırmaların gerçekleşeceğini düşünüyoruz ve camiamız adına sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz” İfadelerini kullandı.

  • Bursaspor’dan taktik antrenmanı

    Bursaspor’dan taktik antrenmanı

    TFF 1. Lig’in ilk haftasında Adanaspor’la karşılaşacak olan Bursaspor’da hazırlıklar devam etti. Yeşil-beyazlı takımda sakatlıkları süren İsmail Çokçalış ve Hasan Basri Ünal, takımdan ayrı düz koşu yaptı.

    Sezon öncesi hazırlıklarını Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde sürdüren TFF 1. Lig ekiplerinden Bursaspor, çalışmalarına akşam saatlerinde yaptığı antrenmanla devam etti. Teknik Direktör Mustafa Er gözetiminde gerçekleşen idman, 1 saat 20 dakika sürdü. Isınma ve koordinasyon hareketleriyle başlayan antrenman, pas pres oyunuyla devam etti. Yeşil-beyazlı takım, basına ilk 15 dakikası açık olan antrenmanın son bölümde taktik çalıştı. Sakatlıkları süren İsmail Çokçalış ve Hasan Basri Ünal takımdan ayrı düz koşu yaptı. Bursaspor, sezonun ilk maçında Adanaspor’la karşı karşıya gelecek.

  • Adanaspor maçı hazırlıkları devam ediyor

    Adanaspor maçı hazırlıkları devam ediyor

    Bursaspor, yeni sezonun ilk haftasında karşı karşıya geleceği Adanaspor maçının hazırlıklarına akşam saatlerinde gerçekleştirdiği antrenmanla devam etti.

    Sezon öncesi hazırlıklarını Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde sürdüren TFF 1. Lig ekiplerinden Bursaspor, çalışmalarına akşam antrenmanıyla devam etti.

    Teknik Direktör Mustafa Er gözetiminde gerçekleşen idman, 1 saat 20 dakika sürdü. Isınma ve koordinasyon hareketleriyle başlayan antrenman, topu koruma oyunuyla devam etti. Yeşil-beyazlı takım son bölümde taktik çalıştı.

    Sakatlıkları süren İsmail Çokçalış ve Hasan Basri Ünal takımdan ayrı düz koşu yaptı. Bursaspor yarın akşam saatlerinde yapacağı antrenmanla çalışmalarını sürdürecek.

  • Emin Adanur: Bursaspor hepimizin

    Emin Adanur: Bursaspor hepimizin

    Bursaspor2. Başkanı ve Futbol Şube Sorumlusu Emin Adanır, transfer engelini kaldırarak verdikleri sözleri tuttuklarına işaret ederek, insanların da oluşan güven ortamının farkında olduğunu dile getirdi. Adanur, “İnsanların oluşan güven ortamındaki mutluluğunu gördük. Bursaspor hepimizin. Herkes gelsin, ortak değerimiz Bursaspor için şahsi ne varsa bir kenara bırakıp omuz omuza mücadele edelim” dedi.

    Bursaspor Kulübü 2. Başkanı ve Futbol Şube Sorumlusu Emin Adanur, Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu’nda basın mensupları ile bir araya gelerek, ‘Ayağa Kalk Bursa’ Hatıra Forması satışları ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Transfer engelini, 53 günlük bir sürede kaldırdıklarını dile getiren Adanur, Bursaspor için oldukça zorlu bir sürecin yaşandığını dile getirdi.

    “YOĞUN BİR SÜREÇ YAŞADIK”

    Yoğun bir süreç yaşadıklarını belirten Adanur, “Ödediğimiz rakam sadece nakitte 40 milyon 300 bin liralara geldi, verdiğimiz çek ve senetle 50-55 milyon liraları buldu. O noktada, son tweet’i attığım günü ben biliyorum, Allah biliyor. Yoğun bir süreç yaşadık. 44 dosyayı, dosya dosya anlatmak istiyorum. Geçmişte neler olmuş, neler yapmışız. Bizim adımıza da uzun sürdü. Bütçemiz vardı gelmeden önce, örnek vereyim 80 milyon bir tahta bedeli bekleyip, 20 milyon ile bunu çözmeyi düşünürken; 130 milyon liralık tahta bedeli ve 50-55 milyon lira bunu çözme karşılığı geldi. Yorucu oldu ama keyifliyim. Bursaspor için zor bir işti” dedi.

    “BÜYÜK BURSASPOR CAMİASINA SORUMLULUK DÜŞÜYOR”

    10 Ağustos’a kadar devam edecek olan ‘Ayağa Kalk Bursa’ kampanyasına ilişkin konuşan Adanur, Bursaspor camiasına büyük sorumluluğun düştüğünü ifade etti.

    Adanur, “Büyük Bursaspor camiasının üzerine sorumluluk düşüyor. Burada topu kurumlara, kuruluşlara, siyasilere atmak doğru değil, burada önce bizim, büyük Bursaspor camiasının üyelerinin taşını elin altına koyması gerekiyor. Biz bize sahip çıkarsak, dışarıdaki kurumlar, kuruluşlar, siyasiler de bizim, biz aynıyız, hepimiz aynı rengiz, birlikte hareket ediyoruz Bursaspor için. Adım adım gitmemiz gerekiyor, halkanın ilk adımı Bursaspor camiası. 2 günde toplanan rakam 2 milyon 660 bin TL. Hedeflediğim 30-40 milyon TL gibi bir rakam. BTSO Başkanı İbrahim Burkay’ın tavrı olağanüstüydü. Dışarıdan herkes süreci güzel takip etmiş, analiz yapmış. Bizi çok güzel karşıladı. Bursaspor’a özel bir karşılama yaptı, çok özel ilgilendi. ‘Ne gerekiyorsa yapacağım, buradayım, nerede destek olmamız gerekiyorsa olacağız’ dedi. BTSO, Bursaspor ile beraber. Kendisinin şahsi katkı yapması gerçekten çok önemli. Birçok noktada, birçok insanın gönlüne dokunmuş oluyor. Geçmişte ne yaptıysa, bugün de fazlasını yapmaya söz verdi. Yapacağına da inanıyorum. Birkaç gün içerisinde İbrahim Burkay farkını göreceğiz. Hedeflediğim noktaya doğru kısa bir şekilde gideceğiz” şeklinde konuştu.

    “İNSANLAR, OLUŞAN GÜVEN ORTAMININ FARKINDA”

    Kapalı Çarşı esnafını ziyaret eden ve taraftarlar ile de bir araya gelen Adanur, insanların oluşan güven ortamının farkında olduğunu vurguladı.

    Herkesin Bursaspor’a katkı sunmak istediğini söyleyen Adanur, “Bizlerin de verdiği bir takım sözler vardı, o sözleri tuttuktan sonra karşılarına çıkabildik. Bursaspor’a yardım isteyebildik, çünkü bugüne kadar ki birçok problemin kaynağı dışarıdan destek gelmemesiydi. ‘Sen başkansın, yöneticisin, elini taşın altına koymuyorsan ben niye koyayım’ düşüncesi vardı ki bu doğru bir mantık. Biz bu yükümlülüğümüzü yerine getirdikten sonra, insanlara da doğru bir şekilde gösterdikten sonra insanların oluşan güven ortamındaki mutluluğunu gördük. Gittiğimizdeki karşılama, oturduğumuzda hoşgörü, insanların gözünde gördüğümüz mutluluk. Bizim yönetimimiz belki de bu dönem için Bursaspor’un son şansıydı. Sosyal medyada verdiğimiz sözleri sürekli söyledik, ön plana koyduk eğer biz verdiğimiz sözleri tutmasaydık tamamen ciddi bir güvensizlik olacaktı, Bursaspor daha kötü bir noktaya gidebilirdi. Bizim üzerimizde ciddi bir sorumluluk vardı. O yüzden bunların hepsinin, sorumluluklarımızı yerine getirmemizin gururuyla insanların karşısına çıktık. Her şey çok güzel” ifadelerini kullandı.

    “HİÇBİR YERDE BURSASPOR’UN HAKKI YENMEYECEK”

    Bursaspor’un haklarını her yerde savunacaklarını kaydeden Adanur, şöyle devam etti;

    “Kim olursa olsun, hangi kuruluş olursa olsun hiçbir platformda, hiçbir masada Bursaspor’un hakkı yenmeyecek. Bugüne kadar gösterdiğimiz tavır da bu yönde. Bursaspor’un düştüğü durumu bu şekilde bırakan yönetim olmadık, Bursaspor’un hakkını her makamda savunabileceğimizi gösterdik. Başkan adayıyken bile ben tweet atarken kızıyorlardı ama ben bunu yapmak zorundaydım. Bugün gelinen nokta da görüldü ki bu doğru olan, bugün Bursaspor’un sosyal medya gücü Türkiye’deki hiçbir spor kulübünde yok. Twitter’da kurduğumuz o güzel Bursaspor camiası, hiçbir takımda yok, hiçbir takım da o kadar hızlı reaksiyon gösterilmiyor. Bizde söylediğimiz söz ciddi bir şekilde reaksiyon alıyor. Bu yıl bilginin çok hızlı yayılma gücü var, herhangi bir konu ulusaldaki tüm mecralarda görülüyor. Sosyal medyayı çok doğru kullanıyoruz. Bizim hakkımızı yiyecek kişi bence çok düşünmeli. Zaten yiyemez, yemeyi bile düşünmemeli. Bursaspor, zaten hakları yendiği için bu halde olan bir kulüp.”

    “ORTAK DEĞERİMİZ BURSASPOR”

    Mesele Bursaspor olduğu zaman, şahsi egolarını yerin dibine attığını ve elinden geldiğince barış çubuğu uzatmaya çalıştığını belirten Adanur, “Bursaspor için buradayım, Bursaspor için ne gerekiyorsa onu yapacağım, bugüne kadar da onu yaptığıma inanıyorum. Yaptıklarımla birleştirici, bütünleştirici, bu şehrin en güzel markası Bursaspor ile beraber herkesi bir araya getirmek istiyorum. Kavgaların olmadığı, uzun zamandır herkes mutlu olmak istiyor. Bursaspor benim için her şeyin üzerindedir. Her alanda Bursaspor’u doğru temsil etmeye çalışıyorum. Bursaspor markasına insanların yakınlaşmasını sağlayacak şeyler yapmaya çalışıyorum. Bizim kimseyle bir derdimiz yok. Tekrar bir çağrı yapılması gerekiyorsa tekrar yaparım. Kimsenin kişisel konularını Bursaspor’un ya da bu şehrin üzerinde tutmayacağını düşünüyorum. Kentin tüm dinamiklerinin bu mücadeleye destek olacaklarına inanıyorum, çok güzel bir hava yakalandı. Bursaspor’u hep beraber bir noktaya getirelim, Bursaspor hepimizin. Herkes gelsin, ortak değerimiz Bursaspor için şahsi ne varsa bir kenara bırakıp omuz omuza mücadele edelim” açıklamalarında bulundu.

    “DÜNYANIN HER YERİNDE BİZ OLACAĞIZ”

    Son olarak Bursaspor futbol okulları konusuna da değinen Adanur, “Futbol okulları ile dünyaya yayılmamızı, o ülkelerde Bursaspor bayrağının dalgalanmasını, dünyanın her dilinde Bursaspor denmesini istiyorum. Biz gerçekten çok büyük bir camiayız. Büyük bir camia olmanın getirdiği sorumluluklar var, bu bizim büyük bir sorumluluğumuz. Her ülkede, dünyanın her yerinde biz olacağız. Hayrettin Gülgüler başkanımıza güveniyorum” ifadelerini kullandı.