Etiket: sporhaber

  • Karadeniz’in ilk ‘Yaylakent’ projesi çürüyor

    Karadeniz’in ilk ‘Yaylakent’ projesi çürüyor

    Karadeniz Bölgesi’nde örnek yayla modeli oluşturularak, turizmin geliştirilmesi amacıyla 1998 yılında, Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki Hıdırnebi Yaylası’nda ‘Yaylakent’ projesi hayata geçirildi. 3 yıl önce hukuki anlaşmazlıklar nedeniyle kiracısı tahliye edilen ve kapısına kilit vurulan tesisler, kaderine terk edildi.

    Trabzon İl Özel İdaresi’nce 1998 yılında Orman Genel Müdürlüğü’ne ait arazide ‘Yaylakent’ projesi başlatıldı. Akçaabat ilçesi Hıdırnebi Yaylası’nda 6 ev, 25 odalı otel, 300 kişilik toplantı ve seminer salonu ile 50 kişilik restorandan oluşan projede tesislere dönemin valisi İsmet Gürbüz Civelek tarafından ‘Bu tesis önümüzdeki yıllarda dilerim bir turizm ekolu olarak anılacaktır’ yazılı tabela astırıldı. Yöre halkı; kira, tadilat başta olmak üzere çeşitli hukuki anlaşmazlıklar nedeniyle 3 yıl önce boşaltılan tesislerin yeniden turizme kazandırılmasını istiyor.

    ‘GÜZELİM TESİS YIKILMAYA BAŞLADI’

    Hıdırnebi Yaylası’nda turizm tesisi işletmecisi Kahraman Akdoğan, yaylaya gelen turistlerin kalacak yeri olmadığı için geri döndüğünü belirterek, “Burası yıllardır kapalı. Güzelim tesis yıkılmaya başladı. Bizim içimiz gidiyor. Boş kalacağına bize versinler, biz işletelim. Binlerce turist geliyor buraya. Her gelen turist, gezdikten, fotoğraf çektirdikten sonra geri dönüyor. Kalacak yerleri yok. Gelip, gelip geri dönüyorlar. O alan yeniden faaliyete geçsin istiyoruz” dedi.

    Yaylaya gelen turistlerin kalacak yerleri olmadığını söyleyen Seher Akbulut da “‘Yaylakent’ buraya yapıldığında çok heyecanlıydık. Burası tamamen gelişecek, diye bekledik ama 3 yıldır o alan boş. Gelen turistler kalacak yerleri olmadığı için geri dönüyorlar. Biz oranın yeniden turizme kazandırılmasını istiyoruz. Faaliyette olsa yaz kış burada turistler olur. Buralar şenlik olur. Turistler istediği hizmeti bulamayınca buraya bir daha gelmek istemiyorlar” diye konuştu.

    ‘YAYLAKENT TURİZME KAZANDIRILSIN’

    İşletme sahibi Mehmet Usta ise “Yaylamıza çok turist geliyor. Yaylada konaklama yok. Gelen turistler, burada kalmak, sabahları böyle bir temiz hava ile güzel doğa ile uyanmak istiyor ama gelen herkes geri dönmek zorunda kalıyor. Eskiden ‘Yaylakent’ açıktı. Yaz kış burada turistler olurdu ama şimdi gelen de hizmet bulamadığı için bir daha gelmek istemiyor. ‘Yaylakent’ turizme kazandırılsın, çürümeye bırakılmasın” dedi.

  • Bahçeli: Üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır

    Bahçeli: Üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır

    MHP lideri Bahçeli, üniversite sınavının tamamen kaldırılması gerektiğini belirterek ”Okul öncesi sürecini de hesaba katan modelle her evladımızın ilgi alanına uygun eğitim alanının temini sağlanmalıdır” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşuyor.

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    ”Üniversite sınav sistemi yeni baştan ele alınmalı. Yürürlükteki sınav sistemi yeni baştan ele alınmalı, okul öncesi sürecini de hesaba katan modelle her evladımızın ilgi alanına uygun eğitim alanının temini sağlanmalıdır. Üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır. Türkiye sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek üniversite zenginliğine sahiptir. Artık üniversite sınavlarına neşter vurmanın zamanı gelmiştir.

    ”MHP’NİN, TÜRK GENÇLİĞİNİN SINAV MARATONLARINDA ERİYİP GİTMESİNE VİCDANI RAZI OLMAMIŞTIR”

    Her önüne gelen Z kuşağından bahsediyor ancak sınav kuyusundan nasıl çıkılacağı konuşulmuyor. MHP’nin Türk gençliğinin sınav maratonlarında eriyip gitmesine vicdanı razı olmamıştır. Ortaöğretim başarısını ve ortaöğretim sonunda olgunlaşma sınavını esas alan, fırsat eşitliği gözeten üniversiteye geçiş sistemi uygulanmalıdır.

    ”GELİN ÜNİVERSİTE SINAVLARINI KALDIRALIM”

    Siyasi muhataplarımıza çağrımızdır, gelin bu üniversite sınavlarını kaldıralım. İlköğretim ve ortaöğretim kademelerindeki yönlendirme çerçevesinde istedikleri bölümlerde yükseköğretime kavuşmalarını sağlayacak platformlar oluşturulmasını hedefliyoruz.

    KATARLILARA SINAVSIZ TIP İDDİASI

    YKS’den bir gün önce kurgulanan algı operasyonu ile yalan haber servis edilmiştir. İddiaya göre Katarlı gençler Türkiye’de sınavsız tıp okuyabilecekti. Bunun doğruluğun yanlışlığını analiz etmeden devreye giren Kılıçdaroğlu fitne tezgahını açtı.

    KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ: YKS’YE GİRENLERDEN ÖZÜR DİLEMELİ

    YKS’ye bir gün kala gençlerimizi kışkırtmaya asparagas haberi yaymaya çalışan Kılıçdaroğlu kendini de rezil etti. Kılıçdaroğlu Türk gençliğinden YKS’ye giren kardeşlerimizden özür dilemek mecburiyetindedir.

    ”MERTÇE BİZE DERDİNİ SÖYLE”

    Kılıçdaroğlu, bize ‘Süleyman Şah Türbesi’nden kaçanları alkışladın’ diyor. Sen bizim ne söylediğimizi bilsen ne yazar bilmesen ne yazar. Kendisini her kim tutsak almışsa korkmasın bize itiraf etsin telgraf çeksin yardımsa yardım edelim yeter ki maruz kaldığı girdaptan çıkabilsin. Fidye istiyorlarsa karşılayalım. Yazık oluyor kendisine. Atarı gideri bırak Sayın Kılıçdaroğlu mertçe bize derdini söyle.”

  • 3 padişah, 12 cumhurbaşkanı gördü

    3 padişah, 12 cumhurbaşkanı gördü

    Amasya’da yaşayan 3 padişah ve 12 Cumhurbaşkanı dönemine tanıklık etmiş, 5 çocuk ve 12 torun sahibi Şeker Aslan, 120 yaşına girdi. Ailesin tarafından düzenlenen doğum gününde pastadaki mumlara üfleyen Aslan, sağlığını doğal olarak tükettiği yoğurt, tereyağı, bal, ayran ve haşlanmış yumurtaya borçlu olduğunu söyledi.

    Amasya’da kızı Serap Yüksel ve torunlarıyla birlikte yaşayan, 5 çocuk ve 12 de torun sahibi olan Şeker Aslan’a, 120’nci yaş günü dolayısıyla torunları tarafından sürpriz kutlama yapıldı. Pastasındaki mumu üfleyen Yüksel, daha sonra ailesiyle hatıra fotoğrafı da çektirdi. 3 padişah ve 12 Cumhurbaşkanı dönemine tanıklık eden Şeker nine, sağlığını ise doğal olarak tükettiği yoğurt, tereyağı, bal, ayran ve haşlanmış yumurtaya borçlu olduğunu söyledi.

    ‘ÇOK ŞÜKÜR ALLAH’IMA, HASTA BİLE OLMADIM’

    Kutlama için herkese teşekkür eden Şeker nine, “Çok şükür Allah’ıma, hasta bile olmadım. Koronavirüs bile olmadım. Sizde hastalık var, ben de yok. Atatürk, İsmet İnönü, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit hepsini biliyorum” dedi.

    ‘ANNEM HEP DOĞAL BESLENİR’

    Annesinin beslenmesine dikkat ettiğini ve her zaman doğal beslendiğini, asla hazır yemekler yemediğini söyleyen Serap Yüksel de, “Annem 120 yaşına girdi, mani söylemeyi ve dua etmeyi çok seviyor. Annem 7 senedir Alzheimer hastası ve beraber oturuyoruz. Zaman zaman da olsa bu hastalığından dolayı aklı gidip geliyor. Alzheimer hastalığının dışında herhangi bir rahatsızlığı yok. 6 ay önce 2 çocuğum, eşim ve ben koronavirüse yakalandık. Hemen anneme de test yaptırdık ve negatif çıktı. O dönem annemle temas etmedik, ayrı bir odada ilaçlarını verdim, eldivenlerle ve çift maskeyle kendisiyle ilgilendim. Annem de 20 gün odasından çıkmadı. Koronavirüs, annemi teğet geçti. Annem çok güzel doğal besleniyordu, hazır yemekler yemezdi. Kendi yoğurdunu kendi yaptı. Sofrasından tereyağını hiç eksik etmezdi. Tereyağı, bal, yoğurt, ayranı çok içer, haşlanmış yumurtayı çok sever. Annemin 5 çocuğu, 12 torunu var. Torununun torunu da var” diye konuştu.

  • Bursa zirveye koşacak

    Bursa zirveye koşacak

    Türkiye’nin uzun soluklu maratonu ‘Uludağ Ultra Trail’ Bursa’yı zirveye taşıyacak. Maratonun başlangıcını Başkan Aktaş verecek.

    Sporu tabana yaymak, gençlerin ve çocukların sporla buluşmasını sağlamak adına birçok marka etkinliği hayata geçiren Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destek ve katkılarıyla Uludağ’ın zirvesinde bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ’Uludağ Premium Ultra Trail‘ 3 Temmuz Cumartesi günü başlayacak.

    Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilecek “Uludağ Premium Ultra Trail ‘ 1 genel klasman ve 5 farklı yaş kategorisinde yapılacak. Uzun soluklu maratona şimdiye dek 1100 sporcu kayıt yaptırdı. Koşu gününe kadar sporcu sayısının 1500’ü bulması bekleniyor. Uludağ ve çevresinin muhteşem doğası ve yerel dokusu ile teknik yapısını birleştiren “Uludağ Premium Ultra Trail ‘’ tüm koşucular için unutamayacakları bir deneyim olacak. Sporcu sayısı ve halkın katılımıyla Türkiye’nin en önemli ultra maratonu olmaya aday uzun soluklu yarış, doğa sporları turizmine önemli katkı sağlayacak.

    Uludağ’ı keşfedecekler

    66K, 30K, 16K ve 6K etapları ile yerli ve yabancı binlerce sporcuyu Uludağ’ın zirvesinde buluşturacak olan koşunun en uzun etabı 100 kilometre. Maraton koşucuları, Zeyniler, Cumalıkızık, Kürekli Şelalesi, Saitabat Şelalesi, Buzul Göletler, Uludağ Zirve, Softaboğan Şelalesi, Bakacak, Kurbağa kaya ve Sarıalan ‘ı geçerek Uludağ’ın eşsiz güzelliğine tanık olacak. Cumartesi sabah koşulacak 30K ve 16K yarışlarının startı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından verilecek.

    Maratonda dereceye girenlerin madalyalarına kavuşacağı 4 Temmuz Pazar günü ise Softaboğan Şelalesi’ne ücretsiz halk yürüyüşü gerçekleştirilecek. Etkinliğe katılanlar rehber eşliğinde 6000 meydan başlangıç noktası olmak üzere ormanın içinden 5 kilometrelik bir yürüyüşle Softaboğan Şelalesini keşfedecek.

  • Yasin Börü davasında karar!

    Yasin Börü davasında karar!

    Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesine ilişkin görülen davada, 15 sanık hakkında ‘çocuğu canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

    Diyarbakır’da Kobani olayları bahane edilerek 6-7 Ekim tarihlerinde yapılan izinsiz gösterilerde Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesine ilişkin davada sanıklara ceza yağdı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada 15 sanığa ‘çocuğu canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, 3 sanığa 23 yıl hapis cezası, 6 sanığın dosyasının ayrılmasına ve 1 sanığa da beraat kararı verildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan sanıkların arasında Sedat Çoban, Mecnun Akkoyun, Uğur Doğanay, Abdurrahim Pamuk, Mehmet Şah Yüce, Ali Güler, Ümit Doğanay, Ahmet Taylan, Hasan Uyanık, Burhan Dicle, Ali Karakurt, Cevher Türk, Mehmet Çağlar, Resul Savur ve Remzi Özşan yer aldı.

    Olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğu belirlenen Yılmaz Oğurlu, Ahmet Selçuk ve Ali Kaya’ya da aynı suçtan 23’er yıl hapis cezası verilirken, sanık Hüseyin Okçu’nun ise beraatına karar verildi. Firari sanıklardan Cihan Yıldız, Rıdvan Baş ve Mustafa Daşçı ile mazeret bildiren sanıklar Erkan Balaban, Ferdi Gül ve Mazlum İçli’nin dosyaları ayrıldı.

    Yargıtay kararı bozarak, Börü’nün 18 yaşından küçük olması dosyaya eklendi

    Yasin Börü ve arkadaşlarının öldürülmesine ilişkin davada Yargıtay’ın kararı bozması nedeniyle 25 sanık hakkında yeniden görülen duruşmada esasa yönelik mütalaasını açıklayan mahkeme, 20 sanık hakkında ‘çocuğu canavarca hisle eziyet ederek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti. Yapılan itirazlar sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karar bozuldu. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen kararı mahkeme uygun bularak, Yasin Börü’nün olay günü 18 yaşından küçük olması nedeniyle 25 sanığın işlediği suç değerlendirmesinin ‘çocuğa karşı’ işlendiği yönünde karar verdi.

    Müşteki avukatının bu dosya ile HDP Eş Genel Başkanlarının ve diğer HDP’li sanıkların yargılandığı 6-8 Ekim olayları (Kobani) davasının birleştirilmesi yönündeki talebi ise mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

  • Uzmanlar araştırdı: Stres antikor düşmanı

    Uzmanlar araştırdı: Stres antikor düşmanı

    İngiltere’de bulunan Manchester Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmaya göre, vücuttaki stres ne kadar fazlaysa antikor üretme oranı o kadar düşüyor. Stresten uzak kalınması durumunda bağışıklığın bu durumdan pozitif etkileneceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Özer, koronavirüs aşısının daha etkili olacağını belirterek stresten uzaklaşmak adına önerilerde bulundu.

    İngiltere’de bulunan Manchester Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırmaya göre Prof. Dr. Daniel Davis, stresten uzak kalınması durumunda bağışıklığın pozitif etkilenmesi sebebiyle koronavirüs aşısının daha etkili olacağını açıkladı. Araştırmayı değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Özer, “Vücuttaki stres ne kadar fazlaysa antikor üretme oranı o kadar düşüyor” dedi.

    “STRESSİZ KİŞİLERDE ANTİKOR ORANI YÜZDE 56’LARA KADAR ÇIKMIŞ”

    Stres seviyesi çok fazla olduğunda kronik bir rahatsızlık varmışçasına vücudun tepki gösterdiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Özer, “Manchester Üniversitesi’nde iki grup arasında bir araştırma yapılmış. Bir grupta mutlu ilişkiler süren, sağlıklı beslenen, düzenli uyku uyuyan kişiler var. Diğer grupta da düzenli uyku uyuyamayan, uykusu bölünen, beslenme düzeni bir rutine sahip olmayan kişiler. İki grubun da antikor seviyeleri ölçülüyor. Daha düzenli ve güzel bir uyku uyuyan kişilerin vücuttaki antikor üretme seviyeleri daha yüksek oluyor ve bu oran yüzde 56’lara kadar çıkıyor. Araştırmayı ülkemize göre düşündüğümüzde, aşılama yaşı 20’lere kadar indi. 20’li yaşlarda kişilerin fazla kronik rahatsızlığı olmuyor ama stres seviyesi çok fazla olduğunda kronik bir rahatsızlık varmışçasına vücut bir tepki gösterebilir” diye konuştu.

    “GENÇLER TELEFONLA YATAĞA GİRİYOR UYKU KALİTESİ DÜŞÜYOR”

    Düzenli uyku, sağlıklı ilişki ve mutlu bir ilişkinin de stres seviyesini düşürerek vücudun aşı sonrası antikor üretme olasılığını yükselteceğini ifade eden Özer şunları söyledi:

    “65 yaş üzerine de değinecek olursak, 65 yaş üzerindeki kişilerde kronik rahatsızlık olabiliyor, ama uyku seviyeleri de burada çok önemli. Kişiler düzenli uyumadıkları zaman vücudun antikor üretme oranı yeterli olmayabiliyor. Bu durumda da 65 yaş üstündeki kişilere öğlen ya da ikinci vakti birer saatlik uyku öneriyoruz. Böylelikle bağışıklık sistemleri güçleniyor. Çağımızdaki stres kaynakları sosyal medya, dijital ortam, iletişim. Uyku kalitemizi düşüren faktörler var. Son zamanlarda gençler gece yatağa girdiklerinde bile telefonu yanlarına alıyorlar. Bu uyku kalitesini olumsuz etkileyecek bir faktör. Dolayısıyla siz sabah dinlenmiş olarak uyanmıyorsunuz, gece derin deliksiz uyumuyorsunuz. Daha yüzeysel bir uyku uyuyorsunuz. Fark etmeden vücuttaki stres hormonlarınız artıyor. Olduğumuz aşının antikor üretimi sağlaması için düzenli bir uyku, çok fazla su içmek, olabildiğinde stresi en aza indirmemiz gerekiyor.”

    STRESTEN UZAKLAŞMAK ADINA BU UYARILARA DİKKAT

    Stresten uzaklaşmak adına kişinin iş yerini düzenlemesi, çalıştığı ortamda masaya bir iki tane çiçek koymasının önemli olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Tuğçe Özer, “Bunların yanında çalışma masasına mum, tütsü, esanslı bir lavanta yağı kullanmak da beyni olumlu yönde uyarır. Stres seviyesini en aza indirmekte fayda sağlar. Su içmek de burada çok etkili. Çünkü suyun mutluluk hormonunu artırdığıyla ilgili araştırmalar var. Su içtiğinizde vücudunuz aynı çikolata yemiş gibi mutluluk hormonu salgılıyor. Gece yatmadan 1 saat önce elinizdeki dijital materyallerden uzaklaşmak, yastığınıza lavanta yağı damlatmanız daha kaliteli bir uyku uyumanızı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Akın akın Türkiye’ye geliyorlar

    Akın akın Türkiye’ye geliyorlar

    Rusya’nın uçuş yasağını 22 Haziran itibarıyla kaldırmasının ardından Antalya’ya 2 günde 20 bin turist geldi.

    Rusya’nın uçuş yasağını kaldırmasıyla birlikte ülkeden charter uçuşlar, 22 Haziran itibarıyla başladı. Günlük uçuş ve yolcu sayıları da hızla artışa geçti. Salı günü Antalya Havalimanı’na dış hatlardan toplam 155 uçak inerken, 27 bin 787 turist geldi. Bu uçuşların 29’u Rusya’dan gerçekleşti ve 6 bin 862 Rus turist, Antalya’ya tatile geldi. Çarşamba günü ise dış hatlardan toplam uçak sayısı 184’e ulaşırken, bu uçuşlarla kente gelen turist sayısı da 51 bin 729 oldu. Bu uçuşların 41’i Rusya’dan yapılırken, toplam 13 bin 143 Rus turist geldi.

    UÇUŞ PROGRAMLARI ARTIYOR

    Rusya’nın uçuş yasağını kaldırması üzerine ülkedeki tur operatörleri ve hava yolu şirketleri de Türkiye’ye uçuş programlarını açıklamaya başladı. Rusya’nın bayrak taşıyıcı hava yolu Aeroflot’tan Türkiye’ye ek seferler koyulacağı duyuruldu. Rusya’nın en büyük hava yolu şirketlerinden S7 Airlines, Moskova- Antalya uçak seferlerine 10 Temmuz itibarıyla başlayacağını, Antalya Havalimanı’na 10 Temmuz’dan itibaren her gün 1 uçuş yapılacağını açıkladı. Düşük maliyetli Rus hava yolu şirketi Pobeda ise 1 Temmuz’dan itibaren Moskova’dan Antalya Havalimanı ve Alanya-Gazipaşa Havalimanı’na günde 2 uçak seferi düzenleneceğini açıkladı.

    Sektör temsilcilerine göre, eylül sonuna kadar Rusya’dan Akdeniz ve Ege kıyılarına 3 milyon turist gelmesi bekleniyor.

  • Bursa’dan Marmara Denizi’ne zehir akıyor

    Bursa’dan Marmara Denizi’ne zehir akıyor

    Bursa’dan Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı; tarım, sanayi ve evsel atıklar nedeniyle siyaha boyandı. Kirli suyun çaya aktığı noktalar dronla havadan görüntülendi. Suda canlı yaşamının kalmadığını belirten DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “Bu artık bir su değil, kimyasal atık” dedi.

    Uludağ’dan başlayıp, ovadaki birçok dere ve Susurluk Çayı ile birleşerek, Karacabey’den Marmara Denizi’ne dökülen yaklaşık 200 kilometrelik Nilüfer Çayı, kirli atıklar nedeniyle siyaha büründü. Bursa Ovası’nda tarım ve hayvancılık ise olumsuz etkilendi. Kirli su, son dönemde deniz salyasıyla gündeme gelen Marmara Denizi’nin de kirliliğinin artmasına neden oluyor. Sudaki siyahlık ve kirli atıkların çaya boşaltıldığı noktalar dronla havadan görüntülendi. Nilüfer Çayı’nda eskiden insanların yüzmeyi öğrendiğini belirten DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “Nilüfer Çayı içinde balığı, kurbağası, kaplumbağası, yılanıyla, su bitkileriyle bir yaşam döngüsüydü, ancak şu an burada yaşam ihtimali sıfır. Çünkü bu artık bir su değil, kimyasal atık” dedi.

    ‘SANAYİCİLER KADAR EVDEKİLER DE SUÇLU’

    DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, “4 milyona yaklaşan nüfusumuzla, 20’den fazla sanayi bölgemizle biz bütün evsel ve sanayi atığımızı Nilüfer Çayı’na bırakıyoruz. Bunu hem evimizde hem de sanayimizde yapıyoruz. Yani sanayicimiz kadar evdeki teyzemiz de suçlu. Çünkü biz lavabolardan döktüğümüz kızartma yağları, bulaşık yağları, deterjan gibi atıklarla kirletiyoruz. Zaten sanayi başlı başına bir kirlilik unsuru, sanayi demek kirlilik demek. O yüzden de Nilüfer Çayı kirli akıyor, su olmaktan çıkmış kimyasal atık halinde akıyor. Bursa’nın kültürel ve doğal mirasında Nilüfer Çayı’nın yeri var. Evliya Çelebi, Bursa’ya geldiğinde Nilüfer Çayı ve çayı besleyen akar suları gördüğünde ‘Bursa sudan ibarettir’ demiştir. Bursa’daki kültür suyla birlikte var olmuştur. 30-40 yıl öncesine kadar Bursa sanayi kenti olmadan öncesine kadar Nilüfer Çayı’nın etrafında şenlikler yapılırmış. Yaşlı teyzelerimiz denize hiç gitmediklerini yüzmeyi Nilüfer Çayı’nda öğrendiklerini söylerdi. Amcalarımız burada 120 kilo yayın balığı yakaladıklarını söylerlerdi. Nilüfer Çayı içinde balığı, kurbağası, kaplumbağası, yılanıyla, su bitkileriyle bir yaşam döngüsüydü, ancak şu an burada yaşam ihtimali sıfır. Çünkü bu artık bir su değil, kimyasal atık”dedi.

    MARMARA DENİZİ ÖLÜME GİDİYOR

    Arıtma tesislerinin öneminden bahseden Demir, “Sanayici kirli teknoloji kullanmamalı, suyu yerinde arıtmalı. Yani suyu daha az tüketen ve hiç kirletmeyen teknoloji kullanmalı. Yani biraz yatırım yapmalı. Biz bir gün yine Marmara Denizi ne olacak, diyeceğiz. Bu su Marmara Denizi’ne aktığı sürece denizin ekosistemi bozulacaktır. Biz bunu yıllardır söylüyoruz ama ne yazık ki son müsilaj olayına kadar sesimizi kimseye duyuramadık. Bizim duyuramadığımız sesi doğa kendisi duyurdu. Marmara Denizi en sonunda gözümüze soktu ve ben ölüyorum dedi. Bu dereler, bu kirlilik evsel ve sanayi atıklarımız Marmara Denizi’ne kirli bir şekilde gittiği sürece Marmara Denizi ölüme, yok olmaya adım adım hızlı bir şekilde gidiyor demiştik, son yıllarda artık koşar adım gitmeye başladı. Sonucu hep birlikte yaşadık gördük” diye konuştu.

  • Bursaspor’da ‘Yolsuzluk Komisyonu’ oluşturuldu

    Bursaspor’da ‘Yolsuzluk Komisyonu’ oluşturuldu

    Bursaspor 2. Başkanı ve Futbol Şube Sorumlusu Emin Adanur, ‘Yolsuzluk Komisyonu’nda görev yapacak isimleri açıkladı.

    TFF 1. Lig ekiplerinden Bursaspor’un 2. Başkanı ve Futbol Şube Sorumlusu Emin Adanur, “Yolsuzluk Komisyonumuzu oluşturduk” açıklaması yaptı. Adanur daha sonra görev yapacak isimleri belirledikleri belirterek, listeyi kamuoyuyla paylaştı. İşte o isimler: “Şevket Kaydı, Enes Can Demir, Yalçın Canbaz, Batu Demirtaş, Adnan Ersoy, Mehmet Güzelsöz ve Emre Şankaya”

    Emin Adanur açıklamanın sonunda ise şu ifadelere yer verdi:

    “Söz verdiğimiz gibi bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bursaspor’u bu duruma getiren kim varsa, hesap verecek.”

  • Koca: 40 milyonuncu doza ulaştık

    Koca: 40 milyonuncu doza ulaştık

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı son paylaşımda Türkiye’de yapılan doz sayısının 40 milyonu aştığını açıkladıç

    Bakan Koca paylaşımında: “40 MİLYONUNCU DOZA ULAŞTIK. 206 ülke arasında, doz olarak en yüksek sayıda aşıyı yapan 9. ÜLKEYİZ. Sağlık personelimiz gün oluyor dakikada 6.000 kişiye aşı hizmeti veriyor. İmkânlarımız büyük, dayanışmamız yüksek. Sonuçlar sürpriz değil.” açıklamasında bulundu