Etiket: sporhaber

  • MSB: 111 terörist etkisiz hale getirildi

    MSB: 111 terörist etkisiz hale getirildi

    Milli Savunma Bakanlığı, Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarında etkisiz hale getirilen terörist sayısının 111’e yükseldiğini açıkladı.

    Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabı üzerinden operasyon hakkında yapılan paylaşımda, “Terörü kaynağında kurutmaya devam ediyoruz. Irak kuzeyindeki Metina bölgesinde Pençe-Şimşek operasyonuna katılan keskin nişancılarımız, saldırı hazırlığındaki PKK’lı bir teröristi gizlendiği mevzide etkisiz hale getirdi. Böylece etkisiz hale getirilen terörist sayısı 111 oldu” denildi.

  • Feci kazada TIR’ın altında kaldılar

    Feci kazada TIR’ın altında kaldılar

    İzmir’in Bergama ilçesinde kaldırımda yürüyen iki yaya, taksiyle çarpıştıktan sonra kontrolden çıkan TIR’ın altında kalarak hayatını kaybetti. Kazada araçlarda bulunan 5 kişi ise yaralandı.

    Edinilen bilgiye göre, kaza, saat 13.00 sıralarında Bergama-Kınık yolu üzerinde bulunan Bergama Necla Mithat Öztüre Devlet Hastanesi kavşağında meydana geldi.

    İddiaya göre, Ramazan Çınar hakimiyetindeki taksi, kırmızı ışıkta kavşaktan karşıya geçmek isterken Kınık istikametinden gelen Murat Soydan idaresindeki TIR’la çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle kontrolden çıkan TIR kaldırıma çıktı. O sırada kaldırım üzerinde hastaneye gitmekte olan isimlerinin Özgür Aydemir (37) ve Erol Yılmaz (46) olduğu öğrenilen yayalara çarparak altına aldı.

    Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen 112 Acil sağlık ekipleri, Erol Yılmaz’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Kazada yaralanan TIR şoförü Murat Soydan, taksi şoförü Ramazan Çınar ve taksideki yolcular Numan Ş., Zehra Ş. ve Şerife G., Bergama Necla Mithat Öztüre Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Yaralılardan durumu ağır olan Özgür Aydemir, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

  • Bilim Kurulu üyesinden bayram açıklaması

    Bilim Kurulu üyesinden bayram açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, Ramazan Bayramı’nda komşu ve akraba ziyaretlerine karşı uyarıda bulanarak, “Bu bayram temaslardan kaçınacağız. ‘Az sayıda ziyaretçi olabilir’ demiyorum; hiç ziyaretçi olmayacak, kendi çekirdek ailenizle kalmaya devam edeceksiniz” dedi.

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tezer, DHA’ya yaptığı açıklamada, kısıtlamaların etkilerinin görülmeye başlandığını belirterek, 55-60 binlere kadar yükselen vaka sayılarının gerilediğini söyledi. Prof. Dr. Tezer, bunun yeterli olmadığını ve sayıların daha da azalması gerektiğini vurgulayarak, “Kurallara daha da uymamız, bu dönemde evlerden çıkmamamız gerekiyor. Teması artırıcı kalabalıklar oluşturacak faaliyetlerden uzak durmamız gerekiyor. Zorunlu olmadığı sürece aslında marketlere de gitmememiz gerekiyor. Maalesef marketlerde zaman zaman yığılmaların olduğunu görüyoruz, temaslar gerçekleşiyor” diye konuştu.

    ‘HAFTAYA ETKİSİNİ DAHA FAZLA GÖRECEĞİZ’

    Prof. Dr. Tezer, yüzde 50-70 oranında daha bulaşıcı olan mutant virüsün baskın olduğuna dikkat çekerek, “Her yaş grubunda artık eşit bir şekilde bulaş gerçekleştiğini söyleyebiliriz. O yüzden bu dönemde kurallara uymamız gerekiyor. Mutlaka haftaya bu kısıtlamaların etkilerini daha fazla göreceğiz, vaka sayıları daha da azalacaktır; ama hep beraber bu dönemi iyi geçirirsek, kurallara uyarsak, temastan uzak durursak vaka sayıları azalır ve bundan sonraki dönemlerde aşılamaların hızlıca artması ile birlikte virüsün dolaşımı duracaktır ve bizler de bu kısıtlamaların verdiği sıkıntılarından bir nebze de kurtulmuş olacağız” dedi.

    ‘KADEMELİ AÇILIŞ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR’

    Bir anda kısıtlamaların kalkmasının çok doğru yaklaşım olmadığına dikkat çeken Tezer, “Kısıtlamaların kademeli bir şekilde kaldırılması gerekiyor. Bu konuda da çalışmalar yapılıyor, yakın bir zamanda bunlar açıklanır. Hemen hızlı bir açılma olmayacaktır, bunun üstünde çalışılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın gerekli birimleri, bilimsel kurul; kademe kademe açılma en uygun şekilde nasıl olur, bu konuda çalışıyor. 17 Mayıs’ta Türkiye’de kademeli bir açılışın olması için çalışmalar yapılıyor çünkü tekrar vaka artışlarının olmaması gerekiyor. Bu düşüşü sağladıktan sonra devamını görmemiz gerekiyor. Hele ki varyant virüslerin dolandığı ülkelerde, vaka artışlarını sağladığı bu dönemde çok dikkatli hareket etmek gerekiyor” diye konuştu.

    ‘AZ SAYIDA ZİYARETÇİ DEĞİL, HİÇ OLMAYACAK’

    Prof. Dr. Tezer, geçen sene de bayram için sürekli uyarılar yaptıklarını hatırlatarak, Ramazan Bayramı’na ilişkin uyarılarını yineleyerek, şunları söyledi:

    “Şehirler arası gidişler yasak, belli bir izne tabi olarak gidebiliyorsunuz ya da sokağa çıkmalar yasak; ama apartman içerisinde de bayram ziyaretlerinin yapılmaması gerekiyor. Bu dönemde kurallara çok katı bir şekilde uymamız gerekiyor. Ülkemizde 20 milyonun üstünde aşı dozunun yapıldığını biliyoruz. Belli hedefimize yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Sayın Sağlık Bakanı, haziran ayında daha fazla sayıda aşının tedarik edileceğini söylemişti. Bununla mücadele edip yazı rahat geçirebilmemiz için bayramlarda da dikkat etmemiz gerekiyor. Bu bayramda da temaslardan kaçınacağız. Havalar sıcak olduğu için evlerde bayramlaşma gerçekleşmiyor; ama bizim istediğimiz temasın olmaması, açık hava da olsa temas edilmesin, kalabalık bir araya gelinmesin, yakın temas sağlanmasın. ‘Az sayıda ziyaretçi olabilir’ demiyorum. Hiç ziyaretçi olmayacak, kendi çekirdek ailenizle kalmaya devam edeceksiniz.”

    ‘VAKA ARTIŞLARINDA DALGALANMA İSTEMİYORUZ’

    Kalabalık ortamlarda temas ile birlikte bunun yansımalarının her zaman görüldüğünü belirten Tezer, “Hele ki varyant virüsün bulaşıcılığı eski dönemlere göre yüzde 60-70 oranında artmışken elbette ki yansımalarını tekrar görürüz. Vaka artışları bir dalgalanma gösterebilir; ama böyle bir dalgalanma artık istemiyoruz. O yüzden vatandaşlarımızın kurallara uyması gerekiyor. 17 Mayıs’ta bayram sonrası kısıtlamaların biteceği ifade edilmişti. Ancak ülkemizde dünyada virüsün dolaşımı hala devam ediyor. Bu bize kısıtlamaların çok dikkatli bir şekilde kademeli bir şekilde kaldırılması gerektiğini gösteriyor. Yani 17 Mayıs’tan sonra ‘Her şey bitti artık sokaklara döküleceğiz’ gibi bir algının oluşmaması gerekiyor. Kurallara yine uyacağız” diye konuştu.

  • Instagram fenomeni ormanda ölü bulundu

    Instagram fenomeni ormanda ölü bulundu

    Bir süredir haber alınamayan sosyal medya fenomeni Kristine Zhuravleva’nın cansız bedeni ormanlık alanda bulundu. 28 yaşındaki influencer’ın ölümünde kocası Dmitry’nin rolü olup olmadığı araştırılıyor.

    Sosyal medya fenomeni Kristina Zhuravleva’nın, Instagram hesabı alışveriş yapmak, lüks mekanlarda yemeğe gitmek ve kocası Dmitry ile romantik fotoğraf paylaşımlarıyla mükemmel görünüyordu ancak 28 yaşındaki genç kadının bir anda ortadan kaybolması araştırılırken, Rusya’nın Ekaterinburg kenti yakınlarındaki ormanda Zhuravleva’nın cesedi bulundu. Cesedin kimliğinin tespit edilmesinin iki hafta sürdüğü, ayrıca kayıp ihbarının yapılmadığı bildirildi.

    Yoldan geçmekte olan bir sürücünün otoyol kenarında kısa bir mola vermek için durduğu sırada genç fenomenin cesedini fark ettiği aktarıldı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, Zhuravleva’nın olay yerinde cansız yattığı, ancak şiddet içeren herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı ifade edildi. Yerel raporlara göre, genç kadına zorla uyuşturucu enjekte edilmiş olabilir.

    Zhuravleva’nın bir aydan uzun süre herhangi bir paylaşım yapmaması üzerine arkadaşlarından birinin kayıp ihbarında bulunduğu anlaşılırken, kocası Dmitry’nin sosyal medya fenomeninin ölümünün baş şüphelisi olduğu, Zhuravleva’nın kaybolmadan önce küçük bir tartışma yaşadıkları aktarıldı.

    Dmitry’nin, arkadaşlarına Kristina’nın onu terk ettiğini ve yalnız kalmak istediğini söyleyerek Moskova’ya gittiğini söylediği belirtilirken, Kristina’nın arkadaşı Elena Makhalina “Telefonda sakindi ve Kristina’nın onu terk ettiğini, telefonunu evde bıraktığını, yalnız kalmak istediği için kaybolmasının normal olduğunu söyledi” dedi.

    2019 yılında da Instagram’da oldukça ünlü olan Ekaterina Karaglanova’nın cesedi, Moskova’daki dairesinde bir bavulda bulunmuş, Karaglanova’nın boğazı kesildikten sonra öldüğünü bildirmişti.

  • Meral Akşener yarın diyerek duyurdu

    Meral Akşener yarın diyerek duyurdu

    İYİ Parti lideri Meral Akşener, ittifaklar konusunda yaptığı açıklamada yarını işaret ederek, “Muhtemelen bir iş birliği olacak. DEVA ve Gelecek Partisi’nden bahsediyorum.” dedi.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, KRT TV’de gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 2023’te yapılacak olan seçimleri değerlendiren Akşener, “DEVA ve Gelecek Partileri var, Saadet Partisi fena gitmiyor.” ifadelerini kullandı.

    İttifakla ilgili de konuşan Akşener, “Muhtemelen yarın bir iş birliği olacak gibi gözüküyor. DEVA ve Gelecek Partisi’nden bahsediyorum. Böyle baktığınız zaman Cumhur İttifakı adayının seçilmesi mümkün görünmüyor” açıklaması yaptı.

    İYİ Parti’nin büyüdüğünü, CHP’nin ise düşmediğini belirten Akşener, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceğini bilmediğini sözlerine ekledi.

    “ERKEN SEÇİME HAZIRIZ”

    İYİ Parti lideri Akşener, şunları kaydetti:

    31 Mart’a giderken sadece CHP ve İyi Parti’nin işbirliği oldu. 24 Haziran’da da, 31 Mart’ta da işbirliğiydi bizimki. O işbirliğinde biz kendimizi koruyarak, şu rengin tarifinde bile farklı farklı davrandık. Bu sağlıklı olan. Şuna çözümümüz bizim başka, İYİ Parti’nin, CHP’nin, diğer siyasi partilerin çözümleri başka. Böyle olunca, kırmadan, incitmeden rakibiz de aynı zamanda. İttifaklar zorunluluk. Millet İttifak’ının cumhurbaşkanı adayı nasıl belirlenecek bilmiyorum. Biz erken seçime hazırız.

  • SED ödemeleri bayramdan önce hesaplarda

    SED ödemeleri bayramdan önce hesaplarda

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti (SED) ödemelerinin Ramazan Bayramı’ndan önce hesaplara yatırılacağını açıkladı.

    Bakan Yanık, yaptığı yazılı açıklamada, çocukların üstün yararı doğrultusunda korunmaya ihtiyacı olan çocukları aileleri yanında destekleyerek, aile bütünlüğünü korumaya çalıştıklarını belirtti.

    Bakan Yanık, “Mayıs ayı içerisinde Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) alan 139 bin çocuğumuz için bayramdan önce 159 milyon TL ödeme yapacağız. Sosyal hizmetlerde aile bütünlüğünü önceleyerek çocuklarımızın aileleri yanında toplumsal hayata katılım sağlayan, sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz. SED hizmetimiz kapsamında binlerce çocuğumuz kendi ailesinin yanında başta ekonomik açıdan olmak üzere destekleyici hizmetlerimizden faydalanıyor” dedi.

    Bugün itibarıyla başlayacak ödemelerin 12 Mayıs’a kadar hesaplara yatırılacağını belirten Bakan Yanık, tüm çocuklar ve ailelerin Ramazan Bayramı’nı tebrik ettiğini söyledi.

  • MHP’den 100 maddelik anayasa önerisi

    MHP’den 100 maddelik anayasa önerisi

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 100 maddelik yeni anayasa önerisinin hazır olduğunu açıklayarak; çalışmanın önce AK Parti ve Cumhurbaşkanı ile paylaşılacağını söyledi. Bahçeli, anayasanın değiştirilemez maddelerinin aynen korunduğunu söyledi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

    Bahçeli, konuşmasına Türkiye’nin corona virüsle mücadelesine değinerek başladı. Salgından siyasi rant devşirmek isteyenlerin hezeyan ve art niyetli olduğunu söyleyen Bahçeli, ”Kim ne derse desin salgın yönetimi doğru şekilde yapılmaktadır” dedi.

    Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar:

    Anayasa değişmez metinler değildir. Anayasanın milli hedefleri barındırması yegane önceliktir. Toplum sözleşmesinin hazırlanmasına güçlü vurgu yapıyorsak önce uzlaşma erdemine bağlanmamız gerekecektir.

    ”MHP ÖN ŞARTSIZ HAZIRDIR”

    Herkes ittifak halinde yeni anayasadan bahsetmektedir. Konuşmak, görüşmek için müsait bir zemin vardır. Sıkılı yumruklarla anayasa yapmak mümkün değildir. Artık uzlaşmak, yeni anayasa hazırlamak milli vecibedir. Bu tarihi göreve MHP ön şartsız hazırdır.

    100 MADDELİK ANAYASA ÖNERİ HAZIRLIĞI

    MHP’nin anayasa metin çalışmaları bitmiştir. Cumhuriyetin 100. yılında ‘100 Maddelik Yeni Anayasa’ adıyla, 100 maddelik anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Partiler nasıl bir anayasa istediklerini açıklamalı. Anayasa çalışmamızı önce Cumhurbaşkanımıza sonra da diğer partilere sunacağız.

    ”DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELER AYNEN KORUNDU”

    Temel hak ve hürriyetler güncellenmiştir. Anayasa önerimiz 4 kısım, 100 maddeden oluşmaktadır. Anayasanın değiştirilemez maddeleri aynen korunmuştur. Devletin genel esasları, ilk 5 maddede düzenlenen şekli ve nitelikleri aynen korunarak 1. maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında ‘bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ denilmiştir.

    TBMM Başkanına siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk yetkisi yüklenmiştir. Hükümet programı Meclis’e sunulması
    kararname ve kanunların yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlendi.

    Dokunulmazlık ve düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir. Üniter devlet ilkesine yer verilerek idari yapılanmada il esası korunmuştur. Atatürk Kültür Dil ve Tarih varlığını sürdürdü.

    Yürütme organı başkan ve idare şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, başkan ile birlikte iki başkan yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, başkanlık kabinesi anayasal statüye dahil edilmiştir. Diyanet bakanlığı olarak yapılanmış, Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.

    Bahçeli’nin duyurduğu 100 maddelik yeni anayasa önerisi özetle şu şekilde sıralandı:

    * Anayasa önerimiz, “Başlangıç, Genel Esaslar, Temel Hak ve Ödevler, Cumhuriyetin Temel Organları ve Son Hükümler” şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.

    * Şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa değil, “Kaliteli temel kanun” anlayışı ile çatısı örülmüştür.

    * Anayasanın başlangıcı, dünyada 164 ülke anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazılmıştır.

    * Başlangıca, “Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti” düsturu ile giriş yapılmıştır.

    * Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlen, “Devletin şekli ve nitelikleri” aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında “Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” denilmiştir.

    * Anayasa’nın ikinci kısmında “Temel Hak ve Ödevler” düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen “Genel Hükümler” yer almış, ikinci bölümde “Haklar ve Hürriyetler” başlığı ile temel hak ve hürriyetler “sınıflandırılmadan” en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.

    * Temel haklara dair genel rejimde “Hakların bütünlüğü” yaklaşımı esas alınmış, sınırlama rejimi tek bir maddede düzenlenmiş, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklenmiştir.

    * Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır.

    * Temel hak ve hürriyetlerin kapsamı, taraf olduğumuz insan hakları sözleşmeleri baz alınarak kanunla belirlenmesi öngörülmüş, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verilmiştir.

    * Hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşım gerçek anlamıyla buluşturulmuştur.

    * Anayasa’nın üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”, yasama, yürütme ve yargı başlıkları ile düzenlenmiş, Yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışı ön plana çıkarılmıştır.

    * Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, yüz yıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonu daha da güçlendirilmiştir.

    * Bu kapsamda TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklenmiştir.

    * TBMM’nin yetkileri; kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirilmiştir.

    * Milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizlikler giderilmiştir.

    * Yürütme organı “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlenmiş, Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde “kurumsal yapıya” kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık Kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.

    * Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda “kanunilik ilkesi” sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır.

    * Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada “il esası” korunmuştur.

    * Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı “Türkiye Diyanet Kurumu” olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulu’nun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak “Türkiye Liyakat Kurumu” önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.

    * Yargı organının yapılanmasında, “Yargı ayrılığı sistemi” devam ettirilmiş, Hakimler ve Savcılar Kurulu, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alınmış, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanınmış, Anayasa Mahkemesi yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları “Yüce Divan” adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.

    * Anayasa’nın son kısmında değiştirilme usulü genel olarak korunmuş, Anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yetki verilmiştir.

  • DSÖ’den Moderna’ya acil kullanım onayı

    DSÖ’den Moderna’ya acil kullanım onayı

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dün yaptığı yazılı açıklamada, Moderna koronavirüs aşısına acil kullanım onayı verdiklerini belirtti.

    DSÖ dün yaptığı açıklamada, “Bugün DSÖ, Moderna COVID-19 aşısını (mRNA 1273) acil kullanım için listeledi” ifadelerini kaydetti. Moderna, DSÖ listesindeki acil durum onayı alan beşinci aşı oldu. DSÖ onayı, ülkelerin Kovid-19 aşılarını ithal etmek ve uygulamak için kendi düzenleyici kurumlarının onaylarını hızlandırmalarına olanak tanıyor.

    Aşı, aşıların popülasyonlarda kullanımı için önerilerde bulunan DSÖ’nün Stratejik Aşı Uzmanlar Grubu (SAGE) tarafından gözden geçirilmiş ve SAGE, 25 Ocak 2021 tarihli ‘ara önerilerinde’ aşıyı 18 yaş ve üstü tüm yaş grupları için önermişti.

    Moderna’ya, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (CDC) tarafından 18 Aralık 2020’de acil kullanım izni verildi ve 6 Ocak 2021’de Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından Avrupa Birliği genelinde geçerli pazarlama izni verildi.

  • “Lebalep kongreler bitti tam kapanma dediler”

    “Lebalep kongreler bitti tam kapanma dediler”

    İYİ Parti lideri Akşener, ABD Başkanı Biden’ı 1915 olayları hakkında ‘soykırım’ ifadesini kullanması sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına sert tepki gösterdi: Vatandaşlarımızın gözü kulağı sayın Erdoğan’a çevrildi. Bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş yerine pek bir terbiyeli, şeker, pek bir minnoş Mr. Erdogan gelmiş.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

    Akşener’in konuşmasından satır başları:

    Böyle bir kutlu dine mensup olmamıza rağmen AK Parti iktidarının elinde Türkiye en büyük yönetim krizlerinden biri yaşıyor.

    Milletimiz AK Parti’ye güvendi, yetkiye verdi ama onlar öyle bir koltuk sevdasına düştü ki, saraylara kapanıp paranın gücüne öyle esir oldular ki ne ahlak, ne takva kaldı.

    Bugün bunların sonucunu her alanda tüm gerçekleriyle yaşıyoruz. Onlar sarayda sefa sürerken yönetim krizini milletçe ödüyoruz.

    Sayın Erdoğan’ın 23 Nisan’da 83 milyon vatandaşımızın gözüne bakarak yaptığı vatan tarif için önce yanlış mı duydum dedim.

    ‘Toprak kan dökülmemişse vatan olmaz’ dedi. ‘Ben bunu şuna benzetiyorum’ onun sözleriyle söylüyorum. ‘Arazi var, arsa var. Araziyi arsaya dönüştürmek için belli bir bedel ödemek gerekiyor.

    “BAŞ MÜTEAHHİT ERDOĞAN”

    Aksi takdirde arazinin bir anlamı yok.’ Aynen böyle dedi. Türk devletini idare eden birine vatan nedir anlatmak zorunda kalmak için utanç duyuyorum.

    Baş müteahhit Erdoğan, vatanı da kupon arazi zannediyor. Vatan dendiğinde milletçe yüreğimiz titrerken, Mehmetçik can verirken, kendisi vatanı rant peşinde koşup araziler parsellemek için görüyorum.

    ‘Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır, toprak, uğrunda ölen verse vatandır’ dizelerindeki kutsiyete bakın bir de bu dizelerden hareketle aklına arsanın ücretinden başka bir şey gelemeyen vicdansızlığa bakın.

    Allah ıslah etsin. Sayın Erdoğan ve şürekası: Vatan, sizin kupon araziniz değil, şehitlerimizin bize emanetidir.

    BIDEN’IN ‘SOYKIRIM’ İFADESİ…

    İktidarın sergilediği bu cahillik yüzünden, Türkiye sürekli kaybediyor. Her alanda kaybediyoruz. Joe Biden’ın 24 Nisan’da yaptığı açıklama sonrasında da öyle oldu. Biden’ın sözde soykırım açıklaması milletimizi derinden yaraladı. Vatandaşlarımızın gözü kulağı sayın Erdoğan’a çevrildi.

    Bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş yerine pek bir terbiyeli, şeker, pek bir minnoş Mr. Erdogan gelmiş. Rüzgar esse atarlanan sayın Erdoğan, çıkıp da “Ey Biden sen kimsin be” demek yerine “Sayın Biden” demek zorunda kalmış.

    Rıza Zarrab için seferber olanların en azından bir nota vermesini bekliyordum. Müzik notasına bile razıydık. Güvenlik ve işbirliği protokollerini masaya yatırmasını bekliyorduk. Sayın Erdoğan ise Biden’a kibarca sitem edip, kibarca Ermenistan’a yaptırım sinyali verdi. Sayın Erdoğan yemezler.

    Bir memleket masası topla demiştik. Orada Türkiye’nin sorunlarını ortaya koy, bilgileri aktar. Onların üzerine muhalefet partilerinin genel başkanları da görüş bildirsinler ve ortaya bir karar çıksın. Ondan sonra da Türkiye’nin birliği, beraberliği içinde bir tablo çıksın demiştim.

    AK Parti’nin sözcüleri, küçük büyük ortağı dahil her türlü hakaretler, sövgü ile karşılaştık. O gün memleket masasını toplasaydın bugün Mr. Erdogan olmak zorunda kalmazdın.

    Kürsü delikanlısı sayın Erdoğan, nefret ettiği rahmetli İnönü’nün Johnson mektubuna koyduğu postayı Biden’a koyamıyor. Beğenmediği rahmetli Ecevit’in dünyayı karşısına alma pahasına Kıbrıs’ta gösterdiği dirayeti Biden’a karşı gösteremiyor.

    Zerre hazmettiği Demirel’in İncirlik Üssü’ne Türk bayrağı diktiği o dik duruşunun yanından bile geçemiyor. O dile sakız ettiği eski Türkiye’nin başbakanlığının kırıntısını bile gösteremiyor.

    Sayın Erdoğan’ın bize yutturmaya çalıştığı yeni Türkiye, Yenik Türkiye’dir. Dış politikada ise ezik Türkiye’dir. Buna izin vermeyeceğiz.

    Sayın Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir. Damadını sevdiğin kadar Türkiye’yi de seveceksin. Rıza Zarrab’ı kolladığın kadar, devleti de kollayacaksın. Atadığın beceriksiz bakanların arkasında durduğun kadar millet ve memleket çıkarlarının da arkasında duracaksın.

    Öyle kuyruğu kıstırıp milletimizi Haziran’daki görüşmeyle oyalamak yok, bağırma işini küçük öfkeli ortağına devredip öyle kaçıp saklanmak yok. Türk milleti senden makamına yakışır şekilde cevap vermeni bekliyor.

    Ya beceriksizliğini kabul et, özür dile ve memleketi seçime götür. Ya saray sefasını bırakıp işini yap ya da milletimiz yetkiyi bize versin biz gerekeni yapalım.

    KORONAVİRÜSÜ TEDBİRLERİ

    AK Parti iktidarı Türkiye’yi yönetemiyor. Her alanda olduğu gibi pandemi yönetiminde de bunu milletçe yaşadık. Pazartesi akşamı Sayın Erdoğan tam kapanmaya geçiyoruz dedi.

    Pandeminin başından beri iktidarı uyardık defalarca. Çözümler sunduk kulak asmadılar. 2021 başından beri vakalarda patlama oldu, önemsemediler. Sadece Mart ayında 8 bine yakın vatandaşımızı kaybettik.

    “LEBALEP KONGRELER BİTTİ ‘TAM KAPANMA’ DEDİLER”

    Lebaleb kongreleri yapıncaya kadar kısmi kapanma kararı bile almadılar. En sonunda kongreler bitti, kısmi kapanmaya geçtiler. Şimdi de tam kapanma dediler. Tam mı yarım mı kapanıyoruz o da belli değil.

    Sayın Erdoğan, bu kararı önemli buluyoruz gecikmiş olsa da. Sadece kapanıyoruz demekle olmaz. Bu süreçte devlet imkanlarını seferber edip milletinin yanında olacaksın.

    Makamının sorumluluğu, devlet insanlığı bunu gerektirir. Bir an önce çıkıp tam kapanma destek paketi açıklayın. Düzenli geliri olmayanlara acilen destek sağlayın. Kapanma mücbir sebep sayılsın, vergi ödeme yükümlülüklerini bir ay erteleyin. Esnaf için kira stopajlarını sıfırlayın.

    Çek ve senetler 29 Nisan dahil Mayıs sonuna dahil yazılmasın. İcra takiplerini Mayıs sonuna kadar durdurun. Düşük gelirli vatandaşlarımızın evleriyle küçük esnafımızın iş yerleri için elektik faturalarını 6 aya yayarak tahsil edin.

    Belediyelere bağış kabul etme izni verin. Hane halkına kişi başı 500 lira hibe desteği, esnaflarımıza da çalışan başına 10 bin lira faizsiz kredi verin.

    Bari bu tam kapanma sürecinde milletimizin yanında olun. Bir defa olsun devlet ciddiyetiyle hareket edin. Pandeminin başında her akşam 9’da alkışlattıkları sağlık ordumuz artık kaderiyle baş başa.

    Sağlık çalışanlarımızın sağlığı risk altında. Ayda 100-120 saat arası fazla mesai yapıyorlar. Ekonomik paketler önerdik, iktidar oralı bile olmadı. Yeter artık. İş bilmezliğimizin ceremesini bu fedakar insanlar çekiyor. Covid-19’u meslek hastalığı sayın, hayatını kaybedenleri şehit kabul edin.

    Üstün gayretin karşılığında sosyal haklarını tek çatı altında toplayın. İcatçılıkta tüm sağlık personeline ödeme yapın. Böyle vefasızlık olmaz, ayıptır, günahtır.

    Paket kapsamında, günlük ve haftalık çalışanlara, düzenli geliri olmayanlara, acilen destek sağlayın. Kapanma mücbir sebep sayılsın, beyanname verme ve vergi ödeme yükümlülüklerini 1 ay erteleyin. Nisan sonu yapılandırma ödemelerini, en son taksitten bir sonraki aya erteleyin.

    Esnaf için kira stopajlarını sıfırlayın. Çek ve senetler, 29 Nisan dahil, Mayıs ayı sonuna kadar yazılmasın. İcra takiplerini, Mayıs ayı sonuna kadar durdurun.

    BDDK üzerinden, kredi takip başlangıçlarını, 1 ay daha uzatın. Düşük gelirli vatandaşlarımızın evleri ile, küçük esnafımızın işyerleri için, Nisan ve Mayıs ayı elektrik faturalarını, kullanımları takip eden 6 aya yayarak tahsil edin. Belediyelere bağış kabul etme izni verin.

    Ayrıca, bunların haricinde, defalarca dile getirdiğimiz gibi, hane halkına, kişi başı 500 lira hibe desteği, esnaflarımıza da, çalışan başına 10.000 lira, faizsiz, 1 yıl geri ödemesiz kredi verin.

    Gelin, önerilerimize bu defa kulak verin, bari bu tam kapanma sürecinde milletimizin yanında olun. Şu pandemi sürecinde, bir defa olsun, devlet ciddiyetiyle hareket edin.

    Eğitim ordumuz da çile çekiyor. Her bir öğretmenimizi ek iş yapmak zorunda bıraktılar. Eğitime ara verildiği için perişan durumdalar. Haftada 30 saat ders veren ücretli öğretmene ayda 2300 lira para geçiyor. 100 bin ücretli öğretmenimiz var. Ayda verilen ücretin toplamı 230 milyon lira.

    İktidar evlatlarımızı emanet ettiğimiz eğitim neferleri için 2 milyar 300 milyon lirayı çok görüyor. İstanbul Havalimanı’nı işleten şirkete 2 milyar 300 milyon lira ödüyor. İşte sizin AK Parti’nin adalet anlayışı, eğitime bakışı, Sayın Erdoğan’ın millet sevgisi.

    “ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER YENİ MESLEK OLDU”

    Atanamayan öğretmenlerimiz var. Artık böyle bir meslek konumuz da oldu. Hayaldi gerçek oldu. Bir ülkede atanamayan öğretmen diye bir sorun olabilir mi?

    Atamıyorsan niye öğretmen yetiştiriyorsun? Kaliteli eğitim sağlamak için çok büyük öğretmen açığımız var. 800 bin öğretmen fazla geliyor değil mi?

    Oysa her 100 bin öğretmenin maliyeti 8 milyar lira. Bindiği uçağı satsa 50 bin öğretmene iş olur, Suriyelilere harcanan parayla 10 yıllık ücreti kazanılır. 100 bin öğretmenin maaşını tek kalemde müteahhittin cebine koyan bu anlayış, Türkiye’yi ileriye taşıyamaz.

    Ülkemizdeki ve dünyadaki gelir adaletsizliğinden dolayı, geleceğe karamsar yaklaşmanız normal. Bir de üstüne “gençler iş beğenmiyor.” diyerek, sorunun sizde olduğunu ima eden yöneticiler yüzünden, kendinizi çaresiz hissediyor olmanız da normal. Asıl normal olmayan, AK Parti iktidarının bu yönetim anlayışı.

    “O SANDIK GELECEK”

    İşte o nedenle; Sizin hakkınızda abuk sabuk racon kesenlere, kafayı takmayın. İktidarın, size öğretmeye çalıştığı çaresizliği, kabul etmediğiniz için, faturayı size kesenlere kulak asmayın.

    Sorunun sizde olmadığını, sakın aklınızdan çıkarmayın. Türkiye’ye, ve her şeyden önemlisi de, kendinize olan güveninizi asla kaybetmeyin.

    Unutmayın; Türkiye, size hak ettiğiniz hayatı verebilecek bir ülke. Bu günler elbette geçecek. İlk seçimde, hak ettiğiniz mutluluk ve huzuru, sizden esirgeyenler çekip gidecek.

    O sandık gelecek, ve sizi yarı yolda bırakan bu iktidar gidecek. Siz sandığa geleceksiniz, onlar da tıpış tıpış gidecek. Bundan emin olun.

  • Hindistan mutasyonuyla hastalar beklerken ölüyor

    Hindistan mutasyonuyla hastalar beklerken ölüyor

    Hindistan’da yeni mutasyonun ortaya çıkmasının ardından yükselen vaka sayıları, sağlık sistemini çökme aşamasına getirdi. Ülkenin batısı, kuzeyi ve merkezindeki birçok hastane, oksijen tanklarının azaldığını duyururken, başkent Delhi’de 25 koronavirüs hastasının yeterli oksijen sağlanamadığı için yaşamını yitirdiği açıklandı. Ülke çapında başlatılan uygulama kapsamında, trenlerle birçok eyalete oksijen tankları taşınıyor.

    Tüm dünyada yaşamı olumsuz etkilen koronavirüs salgını, Hindistan’ın sağlık sisteminin çökme aşamasına gelmesine neden oldu. Ülkede günlük tespit edilen vaka sayıları 350 binlere yaklaştı ve milyonlarca ağır hasta, hastaneleri doldurdu. Ülkenin batısındaki Gucarat, Maharaştra eyaletleri, kuzeyindeki Haryana eyaleti ve merkezindeki Madya Pradeş eyaletindeki hastaneler, oksijen tanklarının tamamen tükenmek üzere olduğunu duyurdu. Başkent Delhi’deki Sir Ganga Ram Hastanesi’nde ise Cuma günü 25 hastanın yeterli oksijen sağlanamadığı için hayatını kaybettiği açıklandı. Hastane yetkilileri acil yardım çağrısında bulunarak 60 hastanın daha ölmek üzere olduğunu duyurdu. Oksijen tankı, gece saatlerinde hastaneye ulaştırıldı.

    TRENLERLE OKSİJEN TAŞINIYOR

    Hastanelerde oksijen tanklarındaki azalma, ülkenin Demiryolu Bakanlığı’nı harekete geçirdi. Ülke çapında başlatılan uygulama kapsamında, trenlerle birçok eyalete oksijen tankları taşınıyor. Sağlık yetkilileri, bu uygulamanın, vaka artışları nedeniyle bir süre daha devam edeceği görüşünde.

    HASTALAR BEKLERKEN ÖLÜYOR

    Ülkedeki birçok hastanede, hastaların herhangi bir yatağa nakledilemeden yaşamını yitirdiği ifade edildi. Ülkede 7 ay önce salgına bağlı olarak benzer bir oksijen sorunu yaşandığı, ancak şu anda yeni dalga ile yaşanan oksijen sorununun çok daha kötü olduğu bildirildi. Hindistan’daki hastanelerin genellikle oksijen stokunun yüzde 15’inin kullandığı, ancak yeni dalgayla bu oranın yüzde 90’a kadar çıkarıldığı açıklandı. Öte yandan, can kayıplarındaki artış nedeniyle ölen hastaların açık havada yakıldığı bildirildi.

    HİNDİSTAN’DA SON DURUM

    Hindistan’da son açıklanan verilere göre 24 saate 345 bin 147 vaka tespit edildi, 2 bin 621 kişi de hayatını kaybetti. Ülkede toplam vaka sayısı 16 milyon 610 bin 481’e, iyileşenlerin sayısı ise 13 milyon 867 bin 997’ye ulaştı. Ülke genelinde 2 milyon 552 bin 935 aktif vaka bulunuyor.