Etiket: sporhaber

  • ABD’den Türkiye’ye diplomatik bildiri!

    ABD’den Türkiye’ye diplomatik bildiri!

    ABD, 2 savaş gemisinin Boğazlardan Karadeniz’e çıkışı için Türkiye’ye diplomatik bildirimde bulundu.

    ABD’ye ait 2 savaş gemisinin, Türk Boğazlarından Karadeniz’e çıkışı için Türkiye’ye diplomatik bildirimde bulunduğu ve gemilerin 4 Mayıs’a kadar Karadeniz’de kalacağı bildirildi.

    Diplomatik kaynaklar, ABD’nin 2 savaş gemisini Karadeniz’e göndereceği yönündeki haberlere ilişkin, “Tarafımıza Montrö Sözleşmesi’ne uygun olarak 2 ABD savaş gemisinin Karadeniz’e çıkacaklarına dair 15 gün önceden diplomatik kanallardan bildirim yapıldı.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kaynaklar, gemilerin 4 Mayıs’a kadar Karadeniz’de kalacağını da belirtti.

    Rusya ile Ukrayna arasındaki askeri gerilim tırmanıyor. İki ülke ayrılıkçı Donbas bölgesinin sınırlarına askeri yığınak yapmaya devam ediyor.

    Bir yandan da gözler Amerika Birleşik Devletleri’nde. Amerikan basını Pentagon’un Karadeniz’e savaş gemisini gönderebileceğini duyurmuştu.

    ABD’nin iki savaş gemisinin boğazlardan geçişi için Türkiye’ye bildirimde bulunduğu ortaya çıktı.

  • Fetih Müzesi’nde ‘Fetih Coşkusu’

    Fetih Müzesi’nde ‘Fetih Coşkusu’

    Osmangazi Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği, 7’den 77’ye büyük coşkuyla kutlanan ve Nisan ayı boyunca Bursa’da bayram havası yaşatan “Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri”, bu yıl pandemi nedeniyle kısıtlı olarak gerçekleştirilecek.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde düzenlediği basın toplantısında; Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri’nin 17’incisinde gerçekleştirilecek etkinlikleri açıkladı. AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez ve Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu’nun da katıldığı toplantıda, Nisan ayının Bursa’da fetih coşkusunun yaşandığı bir ay olduğuna dikkat çeken Başkan Dündar, geçtiğimiz yıldan bu yana küresel salgın sebebiyle tüm faaliyetlerde önemli değişikliklere gidildiğini kaydetti.

    Basın toplantısında sözlerine; Cengiz Numanoğlu’nun “Bu Şehir Bursa” şiirini okuyarak başlayan Başkan Dündar, “Bugün dilimizde dua, yüreğimizde gurur ve minnetle çok güzel ve özel duygular yaşıyoruz. Ne mutlu bize ki, Bursa’mızın fethini; Ulucami’nin, Yeşil Türbe’nin kanatları altında şanlı tarihimizi yaşadığımız, yaşattığımız Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde kutluyoruz” dedi.

    DÜNDAR: “Geçmişimizle Gurur Duyuyor, Eserlerimizle İftihar Ediyoruz”

    Osman Gazi’nin Bursa’yı fethetmesiyle, küçük bir beylikten cihan imparatorluğu doğduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Dündar, “O gün yoğrulan hamurla dağınık kalpler birleştirilmiş, Anadolu Türklüğü’nün birliği tesis edilmiştir. Tarihin en uzun ömürlü, en geniş sınırlara ulaştığı, birçok uygarlığı hoşgörü ve adalet anlayışı çerçevesinde yönettiği Osmanlı’nın kurulduğu bu kutsal nadide vatan toprağında, Bursa’nın fethinin 695. yılını kutluyoruz. Burası, dünyaya kök salan büyük bir medeniyetin doğduğu şehirdir. İşte bizler bu tarihi sorumluluk ile çalışıyoruz. Bizler, tarihimizden aldığımız güç, ecdadımızdan aldığımız ilhamla geleceğin şehrini kuruyoruz. Ulucami ve diğer tarihi eserlerimizin yanında ‘Panorama 1326 Bursa’ yükseliyor. Çünkü bizler, geçmişin bekçisi geleceğin mimarıyız. Geçmişimizle gurur duyarken, yaptığımız hizmetler ve eserlerle iftihar ediyoruz” diye konuştu.

    Nisan ayı boyunca Tophane Meydanı’nda başlayan şenlikler kapsamında bugüne kadar; Sempozyumlar, Fetih Yürüyüşü, Köy Kınası ve Düğünü, Uluslararası Tarihi Kent Koşusu, Rahvan Atları Yarışı, Fotoğraf Yarışması gibi birbirinden farklı ve yoğun katılımlı etkinlikler düzenlediklerini hatırlatan Başkan Dündar, “Pandemi süreci, her ne kadar alışılagelen organizasyonlarımıza ara vermemizi gerektirse de, ‘Fetih Coşkusu Gönüllerde’ diyerek “Osman Gazi’yi Anma ve Bursa’nın Fethi Şenlikleri’nin 17’incisini sürece uygun planlamalarla kutlayıp, daha daraltılmış ve pandemi tedbirleri çerçevesinde düzenleyeceğiz” dedi.

    Fetih Müzesi’nde 2 Sergi

    Şenlikler kapsamında ilk etkinliğin Çelebi Mehmed Dönemi Eserleri sergisi olduğunu belirten Başkan Dündar, “Çelebi Mehmed Han’ın vefatının 600. yıl dönümü anısına düzenlediğimiz sergide, Sultan II. Abdülhamid Han tarafından çektirilen ve Yıldız Sarayı arşivinden alınan fotoğraflar yer alıyor” dedi. Bir diğer serginin de “Osmanlı’dan Günümüze Pulların Serüveni” sergisi olacağını kaydeden Dündar, “PTT ile işbirliği halinde düzenleyeceğimiz serginin içeriği ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1863 yılında basılan pullar ile başlayıp günümüze kadar gelen; Tarih, Atatürk, Kültür Varlıkları, Taşıt, Doğa, Spor gibi ayrı temalarda olmak üzere 4 bin puldan oluşacak. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde 14 Nisan’da açılacak sergi, 20 Mayıs’a kadar gezilebilecek” diye konuştu.

    ‘III. Murad Dönemi ve Bursa’ Sempozyumu

    Şenlikler kapsamında her yıl düzenlenen Osmanlı Sultanları Sempozyumu’nun bu yıl 22 Mayıs’ta başlayacağını kaydeden Başkan Dündar, sempozyumda ‘III. Murad Dönemi ve Bursa’ konusunun ele alınacağını bildirdi. Başkan Dündar, “Osmanlı Devleti’ni 20 yıla yakın idare etmiş bu değerli devlet adamı döneminde Arabistan’dan Macaristan’a kadar uzanan Osmanlı topraklarının kayıp vermeden idare edildiği ve Mimar Sinan çağına yakışır eserlerle süslendiği bilgisini de paylaşmış olalım. Uluslararası camianın yakından tanıdığı değerli akademisyenlerimiz, bir yıldır sürdürdükleri araştırmaları bu sempozyumda bildiriler halinde bizlerle paylaşacaklar. Yine her yıl olduğu gibi bu bildirilerden oluşan kitabımız da basılarak, kütüphanelerimize kazandırılmış olacak. 22 Mayıs’ta başlayacak sempozyuma, iki gün boyunca 7 farklı üniversiteden 40 akademisyen katılacak. Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleştirilecek sempozyuma o günün koşullarına göre katılım sağlanamazsa, sosyal medya hesaplarımızdan canlı yayınlayıp takibini sağlamış olacağız.
    Bu noktada, her zaman olduğu gibi ilmi çalışmaları takip ederek bizlere destek veren Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu hocamıza teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Uluslararası Orhon Yazıtları ve Türk- Moğol İlişkileri Sempozyumu”

    27-29 Mayıs tarihleri arasındaki sempozyuma konu Orhon Yazıtları sadece Türk adının, Türk Milleti’nin isminin geçtiği ilk Türkçe metin değil, aynı zamanda taşlar üzerine yazılmış tarihî bir belge olduğunu ifade eden Başkan Mustafa Dündar, “Atalarımızın bizlere bıraktığı bu tarih ve kültür mirasımızla bağımızı hiçbir zaman koparmadık ve Moğolistan ile ilişkilerimizi daha da geliştirme yoluna gittik. Bu kapsamda Moğolistan’ın Arkhangai Belediyesi ile kardeş belediye olduk. Bu kardeşliğimizin ilk nişanesi olarak düzenleyeceğimiz uluslararası sempozyuma; başta Türkiye olmak üzere Moğolistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Japonya gibi ülkelerden konularının uzmanı 25 bilim insanı katılacak. Sunulan bildiriler basılarak kitap haline getirilecek” dedi.

    “9. ULUSLARARASI ALTAY TOPLULUKLARI SEMPOZYUMU”

    Türk kültürünü yakından ilgilendiren bir başka sempozyumla etkinlikleri tamamlayacaklarını anlatan Başkan Dündar, “Ev sahipliğini yapacağımız sempozyumun konusu Destanlar ve Destan Kültürü. Altay halk ve topluluklarına ait destanlar ve türleri, destanların doğuşu, gelenek görenekler, kültür, ekonomi ve hayatın her alanına dair destanlarda yer alan bilgileri meraklılarıyla paylaşacağız. 27-30 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek ve hazırlıkları devam eden bu sempozyuma da, farklı ülkelerden 100 civarında bilim insanı bildirileriyle katılacak” ifadelerini kullandı.

    Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu da, Fetih Şenlikleri kapsamında Osmangazi Belediyesi’nin çok önemli bilimsel sempozyumlara ev sahipliği yapacağını belirterek, “Şimdiye kadar olduğu gibi bu yılda çok değerli sempozyumlar olacak. 7 üniversiteden ve yurt dışından akademisyenler katılacak. Bildiriler tamamen Osmanlı ve İtalyan arşivlerinden yeni bilgilerle derlenmiş durumda. 1574-1595 yılları arasındaki Bursa’nın görünümü, şehir dokusu ve o dönem yapılan eserler ele alınacak. Sadece Osmanlı değil, Bursa tarihi de var. Sempozyumdaki bildiriler kitabımızda yer alacak. Bu kıymetli kitaplar, yurt dışındaki kütüphanelerde de yer alıyor. Sayın başkanımıza ve ekibine, bu gayretli çalışmalarından dolayı çok teşekkür ederim” dedi.

    Konuşmaların ardından, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi sergi alanında Çelebi Mehmed Dönemi Eserleri fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı. Program, mehteran ve kılıç kalkan ekibinin gösterisinin ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.

  • NASA’nın Van Gölü fotoğrafı finalde

    NASA’nın Van Gölü fotoğrafı finalde

    Van Gölü’nün uzaydan çekilen görseli ABD Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) düzenlemiş olduğu “Dünya Turnuvası” adlı online fotoğraf yarışmasında finale kalma başarısı elde etti. NASA’nın yarışması 32 fotoğrafla başlamıştı.

    ABD Havacılık ve Uzay Ajansı, 20 yılı aşkın sürede Uluslararası Uzay İstasyonunda görev yapan astronotların çektiği dünya fotoğrafından oluşan yarışmada, birçok fotoğrafı eleyen Van Gölü’nün uzaydan çekilen görseli finaldeki yerini aldı. Yarı finalinde Castellanus bulut kulesine karşı oyların yüzde 94’ünü alarak finale yükselme başarısı gösteren Van Gölü fotoğrafı, final için de iddiasını sürdürüyor. Yarışmanın final bölümünde birlik kategorisindeki uzun pozlama tekniğiyle çekilen “Hareket halindeki yıldızlar” fotoğrafıyla yarışacak olan Van Gölü fotoğrafı, final için bir hayli iddialı görünüyor. Astronot Kate Rubins’in 12 Eylül 2016’da çektiği Van Gölü’nün uzaydan göründüğü fotoğrafla ilgili ayrıca Van Gölü’nün dünyanın en büyük sodalı gölü olduğu bilgisine de veriliyor.

    VAN GÖLÜ’NÜN FİNALDEKİ RAKİBİ

    8 Mart’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan çekilmiş 32 favori fotoğrafla başlayan yarışmanın finaline kalan Astronot Kate Rubins’in 12 Eylül 2016’da çektiği Van Gölü fotoğraf ile Astronot Don Pettit tarafından 2012’de çekilen Amerika kıtası üzerinde hareket halindeki yıldızların göründüğü fotoğrafın yarışacağı yarışmanın finaldeki son tur oylaması 12 Nisan’da sona ermiş olacak.

    Öte yandan; NASA’nın resmi sitesi üzerinden https://earthobservatory.nasa.gov/tournament-earth oy kullanılabiliyor.

  • Kılıçdaroğlu’ndan Bilim Kurulu üyelerine tepki

    Kılıçdaroğlu’ndan Bilim Kurulu üyelerine tepki

    Partisinin TBMM grup toplantısında iktidar kadar Koronavirüs Bilim Kurulu üyelerini de eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ” Bilim Kurulu var, hikaye tamamen. Bilim Kurulu’nun ne dediği belli değil. Orada oturanların hiçbirinin bilimle alakası yok” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti kongrelerine tepki gösterdi. Partisinin kurultayı ile AK Parti kongrelerini karşılaştıran Kılıçdaroğlu, “Hangisi örnek, hangisi ülkeyi adaletle yönetir?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “CHP gelse iktidarı yönetebilir mi diyorlar. Bal gibi de yönetir, açlık olmaz, sefalet olmaz” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, Bilim Kurulu üyelerini de hedef aldı.

    İşte Kılıçdaroğlu’nun CHP Grup Tolantısı’ndaki açıklamalarından satır başları…

    ‘VİCDAN YOK MU SİZDE?’

    Hep beraber sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz. Günün 24 saati çalışıyorlar, çocuklarını bile görmüyorlar. Hayatlarını feda ediyorlar. Hayat kurtarmak için hayatlarını feda eden insanların elleri öpülmez mi arkadaşlar? Bir istekleri vardı, Kovid-19 dolayısıyla hayatını kaybedenler için meslek hastalığı olsun. Bunu yapmadılar. Vicdan yok mu sizde?

    Bunun sorgulanması lazım. Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti bu süreçte. Şu soruyu sormak gerekir; Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi yöneten kim? Bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olan kim? Her vatandaşımın sormasını istiyorum. Her vatandaşımız yeri geldiğinde ‘Dur arkadaş’ diyebilmeli.

    ASLI ÖZKISIRLARIN ÖLÜMÜ

    Aslı Özkısırlar. Bu genç kızımız 21. yüzyılda hastanede yatak bulamadığı için hayatını kaybediyor. ‘Bay Kemal’ sorumlu diyecekler. Beyefendi bu işin sorumlusu sensin sen, sen yönetiyorsun bu ülkeyi. Dayısı olana ambulans hazır, peki ya garibana? ‘Dostlarımızla iktidara geleceğiz’ diyoruz. Bizim dostlarımız halktır halk, garibanlardır.

    Kayseri’de Sidar adında 16 yaşında bir kızımız. Evine giderken güvenlik görevlisi çağırıyor, maskeyi nizami takmadın diyor ve ceza kesiyor. Sidar’ın babası esnaf. 900 lira ceza kesiyorlar. Nereden ödeyecekler? Ödeyemiyorlar tabi. 22 Mart’ta bir mektup, icra servisine geleceksin diyorlar ve ödeme emri talep ediliyor. 16 yaşındaki kız maskeyi nizami takmamış, 900 lira ceza, sonra sen ödeyemezsen babandan ev ne varsa haczedeceğiz parayı alacağız diyor.

    AK PARTİ KONGRESİ

    AK Parti’nin kongresinde maskesiz bir sürü insan var. Ceza var mı bunlara yok? E kim bunların dayısı? Bunlara ceza yok. Bunu vicdan kabul eder mi? Ahlak kabul eder mi? Çifte standart devlet yönetiminde olmaz. Birisine ikramiye birisine zulmedeceksin. Devlet böyle yönetilmez, vatandaşlar arasında ayrım yapılmaz. Bunlara da ceza keseceksin o zaman ben de diyeceğim ki seni kutluyorum, vatandaşlar arasında ayrım yapmadın.

    Tuttular Karadeniz’den başladılar kalabalık kongrelere. Ya yanlış bu arkadaş. Kongreler yaptılar, defalarca söyledik yanlıştır diye. Sorsunlar gazetecilere; CHP’nin kurultayı nasıl oldu? Kurultayı yapmadan önce Sağlık Bakanlığı’na yazı yazdık ‘Kongremizi nasıl yapalım?’ diye. Cevap verdiler, kapalı alanda yapmayacaksınız, sosyal mesafeyi koruyacaksınız diye.

    ‘CHP GELSE AÇLIKİ SEFALET OLMAZ’

    Şimdi söyleyin bakalım devleti kim adaletle yönetir, kim vatandaşlarına değer verir. CHP gelse iktidarı yönetebilir mi diyorlar. Bal gibi de yönetir, açlık olmaz, sefalet olmaz.

    BİLİM KURULU’NA TEPKİ

    4 Nisan itibarıyla vaka sayısında ABD’yi geçtik. Bir de Bilim Kurulu var. Allah aşkına kendinize Bilim Kurulu demeyin ya bilime ayıp, ne dedikleri belli değil. Bilim Kurulu var, hikaye tamamen. Orada oturanların hiçbirisinin bilimle ilgisi yoktur. İktidar senin kurallarına uymuyorsa izzet-i ikbal ile çekileceksin.

    Oturmuşlar oraya, Bilim Kurulu ayrı, Sağlık Bakanı ayrı yerden çalıyor, Saray ise kaç kişi ölürse ölsün diyor. Kontrolü tamamen kaybetmişler ve devleti yönetemiyorlar. Sadece tek düşündükleri koltukları.

    Peki bu fatura kime çıkıyor? Saray ve beslemelerinin durumu çok iyi. 1 değil 5 yerden, avro üzerinden maaşlarını alıyorlar. Vergi de ödemiyorlar bunlar. Bunların umurunda değil. 100 kişi değil 100 bin kişi de ölse bunların umurunda değil.

    Bunların derdi ben paramı nasıl alacağım, Londra’daki bankalara nasıl yatıracağım. Peki esnafın, manavın, taksicinin durumu… Esnaf kardeşime soruyorum, senin kapandığın dönemde en çok kongreleri kim yaptı? Her 100 metrede bir dükkan kapandığını görüyoruz, geçinemiyor, kirayı ödeyemiyor adam. Saray’dakiler bunu biliyor mu? Bilse ne olur bilmese ne olur onun gözünde esnaf yok ki zaten. Ama esnaf artık eski esnaf değil sana sandıkta hesabını soracak biliyorum.

  • LGS başvuruları başladı

    LGS başvuruları başladı

    Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 6 Haziran 2021’de uygulanacak merkezi sınavın başvuruları, 5-14 Nisan 2021 arasında Bakanlık tarafından merkezi olarak gerçekleştirilecek. Sınavda oturumlar, sınav süreleri, soru sayıları ve ders dağılımlarında ise herhangi bir değişiklik yapılmadı.

    Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kılavuzunu yayımladı.

    2020-2021 eğitim öğretim yılı sonunda sınavla öğrenci alacak ortaöğretim kurumlarına ilişkin merkezi sınav başvuru ve uygulama kılavuzu, Bakanlığın ‘www.meb.gov.tr’ internet adresinden açıklandı.

    Kılavuzda listesi ve kontenjanları verilen merkezi sınavla öğrenci alacak fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programları ve özel program ve proje uygulayan ortaöğretim kurumlarına öğrenci seçmek amacıyla yapılacak merkezi sınavla ilgili usul ve esaslara yer verildi.

    ÖĞRENCİLERİN BAŞVURU YAPMASINA GEREK YOK

    LGS kapsamında 6 Haziran 2021’de uygulanacak merkezi sınavın başvuruları, 5-14 Nisan 2021 tarihleri arasında Bakanlık tarafından merkezi olarak gerçekleştirilecek. Otomatik başvuru işlemi, yurtiçinde eğitim alan tüm 8’inci sınıf öğrencileri için gerçekleştirilecek. Yurt dışında e-Okul sistemine kayıtlı olmayan okullarda öğrenim gören öğrenciler ise başvurularını yayımlanan kılavuzda bulunan formu doldurarak yapacak. Böylece öğrencilerin ve velilerin sınav başvurusu için fiziki bir başvuru yapmasına gerek kalmayacak. Başvurusu Bakanlık tarafından otomatik gerçekleştirilen öğrencilerin sınava katılma zorunluluğu bulunmayacak. Sınava katılmak isteyen öğrenciler herhangi bir başvuru işlemine gerek duymadan sınava katılabilecek. Öğrencilerin, fotoğraflı sınav giriş belgesi 27 Mayıs 2021 tarihinden itibaren e-Okul Veli Bilgilendirme Sistemi üzerinden açıklanacak. Okul müdürlükleri bu tarihten itibaren öğrencilerinin sınav giriş belgelerini alacak ve mühürleyerek öğrencilere teslim edecek.

    SINAVDA DEĞİŞİKLİK YOK

    LGS merkezi sınavında oturumlar, sınav süreleri, soru sayıları ve ders dağılımlarında herhangi bir değişiklik yapılmadı. Geçen yıl olduğu gibi 2021 yılında da sınav uygulaması iki oturum halinde gerçekleştirilecek. Öğrencilere hepsi çoktan seçmeli türünde toplam 90 soru sorulacak. Birinci oturum 09.30’da, ikinci oturum ise 11.30’da başlayacak. Birinci oturumda öğrencilere Türkçe, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Yabancı Dil derslerinden toplam 50 soru sorulacak ve 75 dakika yanıtlama süresi verilecek. İkinci oturumda ise öğrencilere Matematik ve Fen Bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorulacak ve öğrencilerin yanıtlaması için 80 dakika süreleri olacak. Sözel ve sayısal bölümlerdeki her bir alt test için doğru ve yanlış cevap sayıları belirlenecek. Her bir öğrencinin, her bir alt testine ait ham puanı, ilgili teste ait doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının üçte biri çıkarılarak bulunacak. Sınav sonuçları, 30 Haziran 2021’de ‘www.meb.gov.tr’ internet adresinden ilan edilecek. Öğrencilere sınav sonuç belgeleri posta yoluyla gönderilmeyecek.

    174 BİN 160 ÖĞRENCİ YERLEŞTİRİLECEK

    Açıklanan kılavuzun ekinde merkezi sınavla öğrenci alacak Anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programları ve özel program ve proje uygulayan ortaöğretim kurumları da yer aldı. Açıklanan listeye göre Türkiye genelinde 2 bin 60 liseye merkezi sınav puanına göre öğrenci yerleştirilecek. Bu kapsamda, sınavla öğrenci alan okullara toplam 174 bin 160 öğrenci yerleştirilecek. Anadolu liselerine 56 bin 396, fen liselerine 36 bin 980, sosyal bilimler liselerine 10 bin 142, Anadolu imam hatip liselerine 36 bin 712, mesleki ve teknik Anadolu liselerine 33 bin 930 kontenjan ayrıldı.

  • Uludağ Üniversitesi’nin yolları yenilendi

    Uludağ Üniversitesi’nin yolları yenilendi

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin (BUÜ) kendi öz kaynaklarıyla yaptığı merkez kampusu Özlüce girişi ile kütüphane arasındaki 750 metrelik yol törenle trafiğe açıldı. 3 milyon 100 bin TL’lik harcamanın yapıldığı 750 metrelik yola modern bisiklet ve yaya yolu da eklendi.

    Modern ve ulaşılabilir bir üniversite hedefiyle ocak ayında yapımına başlanan Özlüce tarafındaki merkez kampus giriş yolunun genişletme ve yenileme çalışmaları tamamlandı. İzmir yolu/üniversite metro istasyonu arasındaki yol inşaatıyla birlikte toplam 1550 metrelik yol yenilenmiş oldu.

    Açılış töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, son bir yıl içerisinde üniversitedeki alt yapının modernleştirilmesi maksadıyla önemli projeleri hayata geçirdiklerini söyledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin 46 yıllık bir geçmişe sahip olduğuna işaret eden Kılavuz, “Mevcut alt yapımız üniversitemizin yaşıyla orantılı olarak eskiyor. Bu konuda özellikle yollarımız maalesef büyük sıkıntılara sebebiyet veriyordu. Keşke çok daha önce yenileme çalışmaları başlatılmış olsaydı. Biz göreve gelir gelmez eksiklerin tespiti ve yapılması gereken acil çalışmaları belirledik. Projelerimizi başlattık ve çok şükür tamamlamak da nasip oldu. Etrafında bisiklet ve yürüme alanları bulunan bu yollar kampüsümüze gelen herkes için güzellikler ve kolaylıklar sağlayacak” diye konuştu.

    Üniversite yönetimi olarak ‘sürdürülebilir kampus’ projesini de hayata geçirmeye başladıklarını açıklayan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, proje kapsamında genel bir çevre düzenlemesi, sürdürülebilir ekonomi ve kalkınma modelleri uygulayacaklarını belirtti. kampusa gelen herkesin çok daha güzel bir üniversite ortamı ile karşılaşmasını arzu ettiklerini aktaran Kılavuz, “Yenilenen yollarımızın hayırlara vesîle olmasını diliyoruz. Buradan yürüyen gençlerimizin, memleketimize ve insanımıza hayırlı işlerde bulunmalarını arzu ediyoruz. Yollarımızın bu aşamaya gelmesinde emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Alt yapı da yenilendi

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Ocak ayı itibariyle inşaatı başlatılan yolda 1600 metrelik yeni yaya yolu, 800 metrelik bisiklet yolu, 1500 metrelik yağmur suyu hattının tamamlandığını söyledi. Bitirilen yolun altından geçen bütün enerji hatlarının değiştirildiğini ve güvenlik kameraları için fiber hat çekildiğini belirten Kılavuz, yoldaki aydınlatma direkleri de tamamen yenilenerek enerji tasarruflu lâmbalar takıldığı bilgisini paylaştı.

  • Bahçeli’den AYM’ye HDP tepkisi

    Bahçeli’den AYM’ye HDP tepkisi

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) HDP iddianamesini iade etmesine tepki göstererek, “AYM’nin iade kararı milli vicdanda hükümsüzdür, Türkiye’nin var oluş haklarına sadece usul açısından değil, esastan da ileri düzeyde zarar vermiştir” dedi.

    MHP Lideri Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanıp AYM’ye sunulan iddianamenin usul eksikleri gerekçe gösterilerek iade edildiğini anımsattı. HDP’nin bu aşamada usul eksiklikleri bahanesiyle zaman kazandığını belirten Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi’nce görevlendirilen bir röportörün kısa süre içinde ekler hariç 608 sayfadan oluşan ve 687 faili bulunan dava dosyasının ana muhtevasını nasıl ve hangi ahlaki, fikri ve hukuki müktesebatla incelediği muhakkak tartışılarak üzerinde durulması gereken bir muammadır. Anlaşılan odur ki, Türkiye’nin terör ve bölücülükle mücadelesine Anayasa Mahkemesi duyarsız, ilgisiz ve açık ara mesafelidir. Bahsi ileri sürülen eksikler veya usulü etkileyen açmazlar şühedaya nasıl anlatılacak, milli beka ve milli güvenlik mülahazalarıyla nasıl bağdaşacaktır? Anayasa Mahkemesi hukukun üstünlüğünden mi yanadır, yoksa bölücülüğün mü şakşakçısıdır? Dağda elde edilen başarıların TBMM’de kaybına tahammülümüz asla olamayacaktır. HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi’nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi’nin iade kararı milli vicdanda hükümsüzdür, Türkiye’nin var oluş haklarına sadece usul açısından değil, esastan da ileri düzeyde zarar vermiştir” ifadelerini kullandı.

    Bahçeli, HDP’nin suç örgütü, terör maşası ve organize bölücülüğün markası olduğunu belirterek, “Hiçbir usul kaidesi bu gerçeği değiştiremeyecektir. Anayasa Mahkemesi’nin, hazırlanan iddianameyi kabul ve tasdik etmesi için dosya içinde silahlı ve bombalı teröristleri görmesi mi lazımdır? Beklentimiz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, iddianameyi yeni baştan düzenleyip tekraren HDP’yi kapatma davasını açmasıdır. Süreç kesinlikle uzamamalı, yeni bir hukuk cinayetine fırsat verilmemelidir. Milliyetçi Hareket Partisi gelişmeleri yakından takip edecek, hukuk kılıfı altına saklanmak isteyen, iç ve dış işgal cephesi marifetiyle korumaya alınan bölücülerle, teröristlerle, damgalı hainlerle sonuna kadar mücadele edecektir. Bu mücadele esasen bir hukuk, bir adalet, bir tarih, bir millet hakkının savunma onurudur” diye kaydetti.

  • PKK’dan kan donduran işkence görüntüsü

    PKK’dan kan donduran işkence görüntüsü

    Terör örgütü PKK Irak’ın Sincar kentinde bölge halkı üzerinde tehdit ve işkenceyle baskı kurmaya devam ederken, örgütün zorla kaçırdığı iki Ezidi’ye yönelik uyguladığı işkence görüntülerine DHA ulaştı. Örgütün sivillere uyguladığı zulme tepki gösteren Ezidiler’in sözcüsü İbrahim Hüdeyda, “Bir kez daha PKK’nın Sincar’dan çıkartılmasını istiyoruz. Eğer Irak ordusu, terörist PKK’ya baş gelemezse Türkiye gelip bizleri kurtarsın” diye konuştu.

    Irak’ta Bağdat ile Erbil yönetimi arasında 9 Ekim’de imzalanan ve terör örgütün PKK’nın Sincar merkezinden çıkarılmasını kapsayan anlaşmaya göre, örgüte bağlı sözde ‘Şengal Savunma Birlikleri’nin 1 Nisan’a kadar bölgeden çekilmesi gerekiyor. Başta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) olmak üzere bölge halkının tüm itirazlarına rağmen PKK, hem Sincar hem de Kandil’deki varlığını sürdürüyor. Örgütün Sincar’dan çıkmamak için bölge halkı üzerindeki tehdit ve işkenceyi arttırdığı bildirildi.

    ZORLA KAÇIRIP, KIRBAÇ İLE İŞKENCE

    Örgütün, bölgenin (Sincar) 30 kilometre batısındaki Bara kasabasındaki eğitim kampında iki Ezidi’ye uyguladığı işkence görüntülerine Demirören Haber Ajansı (DHA) ulaştı. Görüntülerde, terör örgütünün iki Ezidi’yi ellerinden iple tavana bağlayarak kırbaç ile defalarca işkence uyguladığı görüldü. Örgütün işkencesine dayanamayan iki Ezidi bağırarak, yardım istedi. Ezidiler’in kanlar içinde kaldığı anlar da görüntüye yansıdı.

    EZİDİLER’İN SÖZCÜSÜNDEN “PKK SİNCAR’DAN ÇIKSIN” İSYANI

    PKK’nın Sincar’da sivil halka uyguladığı zulme tepki gösteren Ezidiler’in sözcüsü İbrahim Hüdeyda, DHA’ya yaptığı açıklamada, “Bir kez daha PKK’nın Sincar’dan çıkartılmasını istiyoruz. PKK’nın varlığını bölge güvenliği ve istikrarı için tehlike kaynağıdır” diye konuştu.

    “BÖLGEDE ÇOK SAYIDA PKK’LI VAR”

    “Bazı yetkililer PKK’nın Sincar’da bulunmadığı açıklamaları bariz yalan. Bölgede çok sayıda PKK’lı var. Onlarca Ezidi PKK tarafından alıkonulmuş durumda” diye konuşan Hüdeyda, “Konu BM ve yetkililere iletilmiş durumda ancak, Şuana kadar hiçbir gelişme yok” ifadelerini kullandı.

    ÖRGÜTÜN YUVALANDIKLARI YERLERİ TEK TEK SAYDI

    Hüdeyda, terör örgütünün Sincar kentinde yuvalandığı bölgeleri de tek tek saydı. Hüdeyda örgütün, Bera kasabası, Şello, Hanasur, Sununi, Mezarçermiyal, Kahtaniye, Serdeşti, Şimel ve Del Kasap bölgelerinde varlığını sürdürdüğünü söyledi.

    “TÜRKİYE SİNCAR’DA SİVİLLERİ HEDEF ALMIYOR”

    Öte yandan Hüdeyda, terör örgütü PKK’nın, Türkiye’ye yönelik bölgede yürüttüğü kara propagandayı boşa çıkararak, “Türkiye sadece PKK’yı tehdit görüyor. Türkiye Sincar’daki sivilleri kesinlikle hedef almıyor. Gerçek budur” dedi.

    “EĞER IRAK ORDUSU BAŞ GELEMEZSE TÜRKİYE BİZİ KURTARSIN”

    Örgütün bölgeden çıkarılması gerektiğini yineleyen Hüdeyda, “PKK, Irak hükümetini zayıf olduğunu sanıyor. Hükümet zayıf değil. Hükümetin içinde bulunan bazı yetkililer PKK’ya para veriyor. Bazı ülkeler de örgüte destek veriyor. Eğer Irak ordusu, terörist PKK’ya baş gelemezse Türkiye gelip bizleri kurtarsın. PKK’nın toplantısı Sincar Merkezi’nde yapıldı. Irak ordusuna karşı hazırlık yapılıyor. Önemli yerlere keskin nişancı yerleştirdiler. Sivilleri kaçırıp nöbet tutturuyorlar. PKK Ezidiler’e baskı yaparak, gösterilere katılmalarını zorluyor. Örgüt en çok kadın ve çocukları kullanıyor. Sincar’da Irak ordusunu istemiyorlar” ifadelerine yer verdi.

    BAĞDAT İLE ERBİL ARASINDA İMZALANAN SİNCAR ANLAŞMASI

    Bağdat ile Erbil arasında 9 Ekim 2020’de imzalanan anlaşma metnine göre, Sincar’da ilçe kaymakamı ve diğer idari birimler için yeni atamalar gerçekleştirilecek. Sincar içindeki güvenliğin sağlanması ise Sincar polis güçleri, Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı ve Ulusal İstihbarat Servisi tarafından IKBY güçleriyle koordinasyonlu şekilde yürütülecek. Yasal olmayan tüm silahlı yapıların ilçe dışına çıkarılmasını da öngören anlaşma doğrultusunda, IKBY ile iş birliği kapsamında 2 bin 500 güvenlik unsuru için atama yapılacak. PKK’nın Sincar merkezinden çıkarılmasını kapsayan anlaşmaya göre, örgüte bağlı sözde ‘Şengal Savunma Birlikleri’nin 1 Nisan’a kadar bölgeden çekilmesi gerekiyor.

  • Azerbaycan’a kimlikle seyahat dönemi başlıyor

    Azerbaycan’a kimlikle seyahat dönemi başlıyor

    Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile Azerbaycan vatandaşlarının, 1 Nisan itibarıyla karşılıklı olarak yeni tip kimlik kartı ile seyahat edebileceğini duyurdu.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, 10 Aralık 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti hükümeti arasında Bakü’de imzalanan Kimlikle Seyahat Protokolü’nün iç onay sürecinin her iki ülke bakımından sonuçlandığı belirtilerek, “Söz konusu protokol, 1 Nisan 2021 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecektir. Böylelikle iki ülke vatandaşları, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki doğrudan seyahatlerini pasaporta ihtiyaç duymadan, yalnızca yeni tip kimlik kartı ibraz ederek yapabileceklerdir. Can Azerbaycan’la 1 Nisan 2021 tarihi itibarıyla hayata geçecek yeni düzenleme, ülkelerimiz arasındaki ‘iki devlet, tek millet’ söyleminde ifade bulan güçlü kardeşlik bağlarını daha da pekiştirecektir” denildi.

  • Dünya 60 dakikalığına kararacak

    Dünya 60 dakikalığına kararacak

    İklim krizine dikkat çekmek için her yıl yeni bir mesajı dünyaya duyuran Dünya Doğayı Koruma Vakfı bu yılki etkinliğin detaylarını duyurdu. 27 Mart’ta milyonlarca insanın katılımıyla gerçekleştirilecek küresel etkinlikte mesaj ‘değişim çağrısı’ olacak. 1 saatliğine ışıkların kapatılacağı ve dünyanın sesinin dinleneceği etkinliğin saati de duyuruldu. WWF öncülüğünde gerçekleştirilecek etkinlikler, 2007’den bu yana sürdürülüyor.

    Dünya Doğayı Koruma Vakfının (WWF) iklim krizine dikkati çekmek için 2007’den bu yana dünya genelinde düzenlediği Dünya Saati etkinliği kapsamında, 27 Mart’ta ışıklar bir saatliğine kapatılacak. WWF-Türkiye’den yapılan açıklamaya göre, her yıl mart ayının son cumartesi günü dünya genelinde düzenlenen Dünya Saati etkinliği, bu yıl 27 Mart Cumartesi akşamı 20.30-21.30 saatleri arasında “değişim” çağrısıyla gerçekleşecek.

    İklim krizine dikkati çekmek için ışıkların bir saatliğine kapanacağı küresel etkinlik, salgın koşulları nedeniyle bu yıl evlerde gerçekleşecek ve dijital mecralardan paylaşılacak. Türkiye’de WWF-Türkiye’nin öncülük ettiği etkinliğin katılımcıları iklim kriziyle mücadele için “Dünya Saati, Değişim Saati” diyerek, dünyanın her yerinden milyonlarca insanla birlikte gezegenin sesi olacak.

    ‘ÇOK DAHA ŞİDDETLİ ETKİLERLE YÜZLEŞECEĞİZ’

    Dünya Saati etkinlikleri çerçevesinde, bu akşam 20.30-21.30 saatleri arasında, iklim krizinin farklı boyutlarıyla ele alınacağı web konferansı düzenlenecek. Konferansa, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelede kararlılık göstermesi ve Paris Anlaşması’nı onaylaması için ortak çağrıda bulunan sivil toplum örgütlerinden temsilcileri katılacak. WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, bütün kesimleri değişimin parçası olmaya davet ederek, “Bugün harekete geçmezsek, hiç de uzak olmayan bir gelecekte iklim krizinin çok daha şiddetli etkileriyle yüzleşeceğiz. O nedenle gelin, Dünya Saati’nde ışıkları kapatarak bir saatliğine gezegenin sesine, değişim çağrısına kulak verelim.” ifadelerini kullandı.

    ‘KÖMÜRDEN ÇIKIŞ POLİTİKASI BENİMSENMELİ’

    Türkiye’nin kuraklık başta olmak üzere iklim krizinin etkilerini en ciddi ölçüde yaşaması beklenen bölgelerden olan Akdeniz Havzası’nda yer aldığını dile getiren Pasinli, “Dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olan Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelede, geçtiğimiz yıllar içerisinde hız kazanan düşük karbon ekonomisine geçiş ve enerji dönüşümü sürecinin dışında kalması beklenemez. Paris Anlaşması’na taraf olunarak, güçlü bir emisyon azaltım hedefi doğrultusunda bütüncül bir iklim politikası oluşturularak ve kömürden çıkış politikası benimsenerek iklim krizi ile mücadelede kararlılık sergilenmesini istiyoruz.” değerlendirmesini yaptı.