Etiket: sporhaber

  • İran’da gazetecinin idam cezası onandı

    İran’da gazetecinin idam cezası onandı

    İran Yargı Erki Sözcüsü Gulam Hüseyin İsmaili, rejim muhalifi Amadnews haber sitesi editörü Ruhullah Zem hakkında verilen idam cezasının, Yüksek Mahkeme tarafından onaylandığını söyledi.

    İranlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, sosyal medya üzerinden düzenlediği basın toplantısında İsmaili, “(Zem davası) Yüksek Mahkeme tarafından bir aydan fazla süre önce görüldü ve Devrim Mahkemesi’nin verdiği karar, Yüksek Mahkeme tarafından onandı.” dedi.

    Açılımı, “bilinçlendirme, mücadele, demokrasi” olan Amednews, 2015’te sosyal paylaşım uygulaması Telegram üzerinden faaliyete başladı. Rejim muhalifi haberlerle öne çıkan ve kısa sürede 1 milyondan fazla takipçiye ulaşan hesap, yaklaşık 2 yıl sonra kapatıldı.

    Ruhullah Zem editörlüğündeki haber sitesi daha sonra yayınlarına Sedaimardom (Halkın sesi) ismiyle devam etti.

    Zem’in “devrim karşıtı faaliyetler yürüttüğü” gerekçesiyle Ekim 2019’da gözaltına alındığı ve İran’a getirildiği açıklanmıştı.

    Devrim Mahkemesi, haziran ayında, Zem’i “yeryüzünde fesat çıkarmak” suçlamasıyla idama mahkum etmişti.

  • ATM’lere çekiçle saldırdı

    ATM’lere çekiçle saldırdı

    İstanbul Beykoz’da bir kişinin elindeki çekiçle yol üzerindeki ATM’lere saldırarak zarar verme anı bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasına kaydedildi.

    Beykoz Kavacık’ta psikolojik sorunları olduğu öğrenilen bir kişi, eline aldığı çekiçle yol üzerindeki 5 ATM’ye vurarak zarar verdi. Şüpheli, ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Para çekmeye gelen bir kişi, “Yukarıda spor merkezinde çalışıyoruz. Geldik para çekelim dedik ATM’leri bu halde gördük. Akli dengesi yerinde değil adamın galiba. Duyduğuma göre polis almış kendisini. Para çekeceğiz mağdur kaldık” dedi. Öte yandan o anlar çevrede bulunan bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasına kaydedildi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7xy9xo

  • Davutoğlu asgari ücret görüşünü açıkladı

    Davutoğlu asgari ücret görüşünü açıkladı

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, vatandaşın cebine doğrudan girmesi gereken asgari ücretin net 3 bin 300 lira olarak belirlenmesi gerektiğini söyledi.

    Davutoğlu, sosyal medya hesaplarından da canlı yayınlanan basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

    Koronavirüs testinin 27 Kasım’da pozitif çıktığını anımsatan Davutoğlu, karantina sürecini tamamladığını ancak dün eşi Sare Davutoğlu’nun yaptırdığı testin de pozitif çıktığını belirtti. Geçmiş olsun dileyen herkese teşekkür eden Davutoğlu, salgın nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

    Son aylarda ülkenin farklı köşelerine yaptığı ziyaretlerde dar gelirli vatandaşların, esnafın, işçilerin, çiftçilerin ve işsiz vatandaşların dertlerini dinleme imkanı bulduğunu ifade eden Davutoğlu, onurlu bir hayat standardı dışında talepleri olmayan bu insanların çaresizlikten intihara kadar yöneldikleri bir ortama kayıtsız şekilde günlük hayatlarına devam etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.

    10 kişiden 3’ü işsiz

    Davutoğlu, işsizlik ve gelir dağılımındaki bozulmanın Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunu haline geldiğini, ülkede çalışma çağındaki her 10 kişiden 3’ünün işsiz olduğunu, çalışanların yarısının asgari ücretle çalıştığını, ortalama ücretin ise her geçen gün asgari ücrete yaklaştığını savundu.

    Mevcut şartlarda asgari ücrete artık sadece “en düşük ücret” olarak bakmanın doğru olmadığını dile getiren Davutoğlu, asgari ücretlinin reel geliri düşerken, oluşan işsizlik nedeniyle, asgari ücretlinin üzerindeki ekonomik yük ve sosyal sorumluğun arttığını ifade etti.

    Tek tek verebiliriz

    Ahmet Davutoğlu, asgari ücrete ilişkin şu önerileri paylaştı:

    “Öncelikle bütün çalışanlara yönelik olarak asgari ücret tutarı için tüm vergi, prim ve diğer yükler devlet tarafından yüklenilmelidir. Bundan sonra vatandaşın cebine doğrudan girmesi gereken asgari ücret net 3 bin 300 lira olarak belirlenmelidir. Böylece işveren üzerindeki yükü fazla artırmadan devletin karşılayacağı vergi sayesinde asgari ücretle çalışanlar en azından açlık sınırının üzerinde belirlenen bir ücret ile 2021’e başlama fırsatına sahip olabileceklerdir. Buna ek olarak işveren tarafından yüklenilen sosyal güvenlik sigortası primi 4,5 puan indirilmeli, istihdamın üzerindeki yükler azaltılarak işsizliği azaltıcı tedbirlere öncelik verilmelidir. Kimse popülizm yapıldığını iddia etmesin. Asgari ücretin net ödenebilmesi için işçinin yükünün kaldırılması, bütçe imkanları çerçevesinde mümkündür. Bütçe üzerindeki net yükü milli gelirin yüzde 1’ini aşmayacak bu tasarrufun yapılabileceği kalemleri eğer isterlerse tek tek kendilerine verebiliriz.”

  • 11 terörist etkisiz hale getirildi

    11 terörist etkisiz hale getirildi

    Milli Savunma Bakanlığı, Irak kuzeyi Haftanin ve Zap bölgelerinde tespit edilen 11 PKK’lı teröristin, düzenlenen hava harekâtlarıyla etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

    Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Irak kuzeyi Haftanin ve Zap bölgelerinde keşif ve gözetleme vasıtalarıyla tespit edilen 11 PKK’lı terörist, düzenlenen hava harekâtlarıyla etkisiz hale getirildi. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar operasyonlara devam edilecek” denildi.

  • Emniyet uyardı! Bu numaraya kanmayın

    Emniyet uyardı! Bu numaraya kanmayın

    Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, “Sağlık Bakanlığı’ndan arıyoruz, aşıda önceliklisiniz, size kayıt oluşturalım” diyerek dolandırıcılık yapanlara karşı vatandaşları uyardı.

    Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Telefonunuza gelebilecek ‘Aşı Randevu Oluşturma’ mesajlarına veya sizi arayıp ‘Sağlık Bakanlığı’ndan arıyoruz, aşıda önceliklisiniz, size kayıt oluşturalım’ diyerek kişisel bilgilerinizi isteyenlere itibar etmeyiniz. Bu kişilerin amacı oltalama yoluyla dolandırıcılıktır” ifadelerine yer verildi.

  • Karantinayı duyan mahalleden kaçtı

    Karantinayı duyan mahalleden kaçtı

    Trabzon’un Akçaabat ilçesi Adacık Mahallesi, artan koronavirüs vakaları nedeniyle dün saat 21.00’den itibaren karantinaya alındı. Ancak 3 saat önce duyurulan kararı öğrenenler, apar topar mahalleden kaçtı. Jandarma ekipleri mahallenin tüm giriş ve çıkış noktalarını kapatarak önlem aldı.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın koronavirüs vaka sayısında ciddi artış olan iller arasında açıkladığı Trabzon’da tedbirler artırıldı. Kentte vaka sayılarında yüzde 50 artış yaşanırken, bazı yerleşim alanları karantinaya alınmaya başlandı.

    Akçaabat ilçesinde vaka ve temaslı sayısı artışı yaşanan 620 haneli, 1275 nüfuslu Adacık Mahallesi de İl Hıfzıssıhha Kurulunca ikinci bir emre kadar dün akşam saat 21.00’den itibaren geçerli olmak üzere karantinaya alındı. Ancak yaklaşık 3 saat önce duyurulan kararı öğrenen mahallelilerden bazıları, erkenden apar topar kaçtı.

    Karantinada kalmak istemeyenlerin, kentlerdeki evlerine indikleri ya da yakınlarının yanlarına yerleştikleri öğrenildi. Jandarma ekipleri tüm giriş ve çıkış noktalarını kapatarak önlem aldı. Mahalleye kimsenin giriş ve çıkışına izin verilmezken, jandarma ekipleri de 24 saat süreyle nöbet tutmaya başladı.

    Adacık Mahallesi Muhtarı Selahattin Gedikli karantina kararından birkaç saat önce haberdar olduklarını belirterek, “Karantina kararından çok önceden kimsenin haberi yoktu. Karar duyulunca işi gücü olanlar mahalleyi terk etti. Böyle bir karmaşa yaşandı. Jandarma ekiplerimiz hemen giriş çıkışları kapattı” dedi.

     

  • Adana, Avrupa’nın çöplüğüne döndü

    Adana, Avrupa’nın çöplüğüne döndü

    Adana’nın Karahan Mahallesi’nde, bazı firmaların yurt dışından ithal ettiği plastik çöpleri yol kenarına dökmesi ve yakması mahalle sakinleri tarafından tepkiyle karşılandı. Çöp ithalatının 2018 yılından itibaren ülkede artarak devam ettiğini kaydeden Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “Çöp ithalatı acilen yasaklanmalı. Böyle giderse Avrupa’nın çöpü çevre ve insan sağlığına ciddi boyutta zarar verecek” dedi.

    2018 yılından itibaren bazı Türk geri dönüşüm firmaları, başta İngiltere, Almanya, İrlanda, İtalya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden plastik çöp ithal ediyor. İthal ettiği çöpün karşılığında maddi kazanç elde eden söz konusu firmaların bu çöpler üzerinde gerekli işlemleri yaptıktan sonra geri dönüştürmesi gerekirken bazı firmalar, maliyetten kaçmak için kentte yol kenarına dökerek yakıyor.

    Adana’nın merkez Çukurova ilçesine bağlı Karahan Mahallesi’nde bazı geri dönüşüm firmaları ithal ettiği çöpleri mahallede bulunan tarım arazilerine yakın yol kenarlarına dökerek yakıyor. 2 buçuk yıl önce durumu fark eden mahalle sakinleri, ilk etapta yakılan çöplerin ülkeye ait olduğunu düşündüklerini fakat çöplerin üzerindeki markaların Alman, İngiliz ve diğer Avrupa ülkelerine ait markalardan olduğunu görünce duruma daha da şaşırdıklarını dile getirdi.

    Çöp ithalatının 2018 yılından bu yana Türkiye’de artarak devam ettiğini belirten Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, çöp ithalatının yasaklanmaması durumunda insan ve çevre sağlığının ciddi zarar göreceği konusunda uyarılarda bulundu.

    ÇİN’DE TAMAMEN YASAKLANDI

    Çin’in 2018 yılına kadar dünyanın tüm plastik çöpünü ithal edip geri dönüştürdüğünü iddia ettiğini kaydeden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, daha sonra bu çöplerin geri dönüştürülmesinin çok zor olduğunu fark ettikleri an çöp ithalatını tamamen yasakladıklarını söyledi.

    O tarihten itibaren Türkiye’nin içinde bulunduğu başka ülkelerde çöp ithalatının başladığını söyleyen Gündoğdu, bazı firmaların maliyetten kaçmak adın ithal ettiği çöpleri sağa sola dökerek yaktığını bu durumun son 2 yıldır hızla artış gösterdiğini kaydetti.

    Plastik çöplerin döküldüğü alanların genellikle tarım arazilerine yakın olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Çukurova’nın tarım arazileri de bu durumdan etkileniyor. Sizin de gördüğünüz gibi kentimiz bazı noktalarından bu çöp yığınlarına rastlıyoruz. Bunlar yakıldığı zaman havaya karışıyor. Havaya karışan kanserojen maddeler insan sağlığını tehlikeye atıyor. Aynı zamanda yağmur yağdığında bu çöplerin bir kısmı Seyhan, Ceyhan nehirlerine taşınıyor. Çevremiz de kirleniyor” diye konuştu.

    ‘DERHAL YASAKLANMAZ İSE TEHLİKE BÜYÜR’

    Plastik çöplerin ithal edilecek çöpler olamayacağını söyleyen Gündoğdu, çöp ithalatı yapan firmaların öncelikle Türkiye’de plastik çöpleri geri dönüştürme adına çalışmaları gerektiğini belirtti. Yabancı ülkelerden yapılan bu çöp ihracatının sıfır atık anlayışına ters olduğunu dile getiren Gündoğdu, “Hem insan sağlığı hem de çevre sağlığı tehdit altındadır. Çöp ithalatı bir an önce yasaklanmaz ise tehlike büyür. Geçen yıl İzmir’deki bir evin arka bahçesine yabancı ülkeden gelen çöpler bırakılmıştı. Bu durum yavaş yavaş her yerde görülmeye başlanabilir. Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ya da herhangi bir ülkenin Türkiye’nin toprağını, havasını kirletmesine izin vermemeliyiz” dedi.

    ‘MAHALLEMİZDE AVRUPA ÇÖPÜNÜ GÖRMEK İSTEMİYORUZ’

    2016 yılında Estonya’dan Türkiye’ye gelen ve 2018 yılında eczacı Abdurrahman Yılmaz ile evlenip Adana’nın Karahan Mahallesi’ne yerleşen iki çocuk annesi Sindy Yılmaz (24) ise geldiği ilk yıl söz konusu çöplerin yol kenarlarına döküldüğünü fark ettiğini ve o günden itibaren bununla mücadele ettiğini söyledi. Kendisinin Türk olmadığını ama Türkiye’yi çok sevdiğini kaydeden Yılmaz, çöp yığınlarını her gördüğünde içinin yandığını ifade etti. Çöp döken bazı kamyonların plakasını aldığını ama bir sonuca ulaşamadığını belirten Yılmaz, “Neredeyse bahçemize dökecekler. Havamız kirleniyor, zehir soluyoruz. Polise gittim fakat bir sonuç alamadım. Bu çöp yığınları Avrupa’dan geliyor. Avrupa ülkelerinin çöpünü burada istemiyoruz” şeklinde konuştu.

  • CHP’den kadına şiddete karşı proje

    CHP’den kadına şiddete karşı proje

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Kadına yönelik şiddetin erkekler tarafından yapılması, erkeğin zafiyetini ve güçsüzlüğünü gösterir. Kaba kuvvet, asla ve asla kişiyi haklı kılmaz. Kişiyi haklı kılan aklıdır, mantığıdır, adalete duyduğu saygıdır. Şiddet uygulamak erkeğin kendisini aşma kapasitesinin olmadığını gösterir.” dedi.

    Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde CHP Kadın Kollarınca gerçekleştirilen YaşamHak Projesi’nin tanıtım toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

    CHP Kadın Kollarının “YaşamHak” adı altında önemli bir projeye imza attığını belirten Kılıçdaroğlu, eğer bir insanın yaşama hakkı varsa bu hakka herkesin saygı göstermesi gerektiğini söyledi. Kadına yönelik şiddetin özellikle son yıllarda arttığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, bu nedenle herkesin bu alana dikkat etmesi gerektiğini aktardı.

    “Birlikte, hep beraber Türkiye’nin bütün coğrafyasında kadına yönelik bir şiddet varsa bu şiddete karşı hepimizin ortak tavır takınması gerekiyor.” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Kadın kollarımız şiddete uğrayan kadınlarla ilgili olarak hukuki destek verecek, aynı zamanda psikolojik destek de verilecek. Doğa ve insan haklarından sorumlu olan genel başkan yardımcımız da var birlikte bu mücadeleyi sürdürecekler. Türkiye coğrafyasında nerede bir kadın şiddete uğruyorsa nerede kadın yardım istiyorsa kendisine derhal hem hukuki destek verilecek hem de psikolojik destek verilecek. Biz bunu yaptığımız takdirde bu ülkede kadına gerçek anlamda saygıyı gündeme getirmiş oluruz. Peki bu projeyi hayata geçirmek, kadına yönelik şiddeti engelleyecek mi? Asıl temel çözüm nerede? Asıl temel çözüm, kadınların birlikteliğinde. Asıl temel çözüm, kadınların siyasette çok daha güçlü bir şekilde var olmalarında. Bu nedenle ben bütün kadınların, belli bir hedef ilkesinde birleşmelerini istiyorum. Nedir o hedef? Kadına yönelik şiddet var, evet. Kadın mağdur oluyor, evet. Kadın yoksulluğu en derin yaşayan kişi. Eğer bir kadın çocuğunu yatağa aç yatırıyorsa o kadının dramını başka kimse anlayamaz. Kadının bu sorunlardan kurtulması ve daha güçlü olması için temel çözüm, kadının siyasetten çok daha güçlü var olmasıdır.”

    Kadının siyasette daha güçlü olabilmesinin yolunun parlamentoda daha fazla temsil edilmesinden geçtiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, nüfusun yarısından fazlasının kadın olmasına rağmen temsiliyet oranının ortada olduğunu belirtti.

    “Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi için çaba harcanmalı”

    Bütün kadınlardan bir beklentisi olduğunu aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben sizin hakkınızı savunuyorum siyasette daha fazla olmanızı, daha çok görülür olmanızı. Haklarınızı savunmanızı istiyorum. Onun için yapacağınız ilk şey, Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesi için çaba harcamaktır.” dedi.

    Nerede yaşarsa yaşasın kadınların “Siyasi Partiler Yasası’na cinsiyet kotasını getiren partiye biz oy vereceğiz, destek vereceğiz. Siyasi Partiler Yasasına cinsiyet kotasını getirmeyen partiye de hep beraber karşı duracağız.” demesi gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, kadınların birlik olması durumunda kabul ettiremeyecekleri hiçbir şeyin olmayacağına değindi.

    Kılıçdaroğlu, “Bir daha ifade ediyorum, siz kadınlar şiddetten mağdursanız, istismardan mağdursanız, yoksulluktan mağdursanız, eğitimden mağdursanız, o zaman yapacağınız bir şey var. Bu mu mağduriyetlere yol açar siyasi anlayışını bir tarafa bırakacaksınız.” diye konuştu.

    Türk kadınlarının Kurtuluş Savaşı sırasında erkeklerle birlikte mücadele ettiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Şerife Bacı’yı kim unuttu, kimse unutmadı. Kastamonu’daki İstiklal yolunda, cepheye silah taşıyan kadınları kim unuttu? Kimse unutmadı. Açlıkla, yoksullukla en temel mücadeleyi yapan kadın değil mi? Kadındır. O zaman kadının siyaset hakkının teslim edilmesi lazım. Bunun için Siyasi Partiler Yasası’na cinsiyet kotasının getirilmesi lazım. 306 kadın örgütü var. Hepsiyle görüştüm. Aynı düşüncemi, 306 kadın örgütüne de söyledim. Ağlamak değil, hak istemek önemlidir. Projenin adı ne? YaşamHak. Hakkınızdan söz edeceksiniz, elinizden alınan hakların iadesini isteyeceksiniz. Karadenizli kadının nasıl çalıştığını biliyor muyuz? Biliyoruz, günün 24 saati çalıştığını biliyor muyuz? Biliyoruz. Neden siyasette daha az yeri var. Bu mücadelenin verilmesi lazım.”

    “Bütün kadınlar, Aile Destekleri Sigortasını talep edecek

    Kadın yoksulluğu ile mücadele etmenin de bir hak olduğuna işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, iki gün önce Sivas’ta bir derneğin dağıttığı 500 liralık yakıt yardımı için metrelerce kuyruk oluştuğunu hatırlattı.

    Oradakilerin yüzde 99’unun kadın olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Peki yapmamız gereken ne? Aile destekleri sigortasını talep edecek bütün kadınlar. Kimse kadınları, onun çocuklarını ve ailesini açlığa ve yoksulluğa mahkum edemez. 21’inci yüzyılın Türkiyesi’nde mahkum edemez. Dolayısıyla yoksulluğunun giderilmesini istemek de bir haktır kadın için.” açıklamasında bulundu.

    1974’te parlamentonun “Aile destekleri sigortasını uygulayacağım” diye söz verdiğini ve hala uygulanmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, bunun mücadelesinin de yapılması gerektiğini bildirdi.

    Kadın kollarının güzel bir projeyi başlattığını tekrarlayan Kemal Kılıçdaroğlu, ancak kendisinin 1-2 adım ötesini dillendirdiğini anlattı.

    “Kadın hem yaşamda ekonomik olarak güçlü olacak hem moral olarak güçlü olacak. Kimseye el avuç açan bir kadını görmek istemiyoruz. Çöp konteynerlerinden yiyecek toplayan kadınları görmek istemiyoruz. Tam tersine bu kadın evinde otururken sosyal devlet ona her türlü olanağı sağlamak zorundadır. Bunu sağlamadığınız takdirde devlet, sosyal devlet olmaktan çıkar. Kadın güçlü olduğu takdirde şiddete maruz kalmaz. Kadına yönelik şiddetin erkekler tarafından yapılması, erkeğin zafiyetini ve güçsüzlüğünü gösterir. Kaba kuvvet, asla ve asla kişiyi haklı kılmaz. Kişiyi haklı kılan aklıdır, mantığıdır, adalete duyduğu saygıdır. Şiddet uygulamak erkeğin kendisini aşma kapasitesinin olmadığını gösterir. İnsana saygı duymadığını gösterir. Biz hep birlikte kadın, erkek hep birlikte kadına yönelik şiddet konusunda duyarlılığımızı korumalıyız, mücadele etmeliyiz. Zaten bu konuda bütün davalar CHP hukuk birimleri tarafından izlenmektedir, kadın kolları tarafından izlenmektedir. Dolayısıyla biz 5 Aralık’ta, kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği bir tarihte böyle bir projeyi hayata geçiriyoruz.”

    “Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yok”

    CHP Kadın Kollarını ve projede çalışan herkesi kutlayan Kılıçdaroğlu, birlikte mücadele edeceklerini vurguladı. Bu coğrafyada herkesin huzur içinde yaşaması gerektiği ve bunu sağlayacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı olmadığını söyledi. Bu ülkede yaşayan kadınlardan iki şey beklediğini aktaran Kılıçdaroğlu, kadınlardan “Siyasi Partiler Yasası’nda cinsiyet kotası istiyorum. Siyasette söz sahibi olmak istiyorum. Siyasette güçlü olmak istiyorum.” demesini istedi.

    İkinci olarak Aile Destekleri Sigortası’nı çıkarma konusunda sözünü yerine getirmeyen partilere oy verilmemesini de isteyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

    “Bu iki konu hayata geçirildiği takdirde, hayatın her alanında kadınlar çok güçlü olacak. O zaman zaten kadın erkek eşitliği dediğimiz, fırsat eşitliği dediğimiz eşitliği yakalamış olacağız. Eşitlik kağıt üzerinde kalmamalı, söz olarak kalmamalı eşitlik. Eşitlik hayata geçirilmeli ama hayata geçirilmesi için lütuf olarak beklenmemeli. Kadınlar bunu lütuf olarak beklememeli. Mücadele sonunda bu hakları alabilmeli. Mücadele sonunda alınan her hak çok değerli haktır. Bütün kadınlardan bu 2 temel konuda ortak hareket etmelerini istiyorum. Çünkü aynı acıyı bütün kadınlar ortak yaşıyor. O zaman bu acıları gidermek zorundayız. Bu coğrafyadan atmak zorundayız.”

     Nazlıaka projeyi tanıttı

    CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka da YaşamHak Projesi hakkında bilgi verdi. CHP’nin 81 ildeki tüm kadın örgütlerinin bu projede görev alacağını bildiren Nazlıaka, “Biliyoruz ki kadının halinden yine en iyi kadınlar anlar. Çünkü biz kadınlar görünmez iplerle birbirimize bağlıyız. Amacımız sadece şiddet gören kadınların yaşam hakkını savunmak değil, aynı zamanda bu yaşama yön vermek, değiştirmek. İşte bu değişim, birlikte kuracağımız eşit ve aydınlık yarınların habercisi olacak.” dedi.

    CHP Genel Merkezinde 7 gün 24 saat çalışacak bir çağrı merkezi kurduklarını aktaran Nazlıaka merkezin pazartesi günü saat 10.00’dan itibaren hizmete gireceğini açıkladı. Nazlıaka, şunları kaydetti:

    “Bu merkez kanalıyla korkutulmaya, sindirilmeye, dört duvar içinde şiddetin her türlüsüne maruz bırakılmaya çalışılan kadınları, onların sesi ile kucaklayacağız. Aynı zamanda ‘yasamhak.com’ web sayfamızdan bize elektronik posta ile ulaşmalarını sağlayacağız. Dayanışarak, mücadele ederek, örgütlü ve sağlam temeller atacağız. Türkiye’de şiddete uğrayan birçok kadın baskı, korku ve güvensizlik nedeniyle gördüğü şiddeti dile getiremiyor. Bu şiddet kendini değersiz hissetmesine, kendini anlatamadıkça yalnızlaşmasına, istemese dahi kendini toplumdan soyutlamasına sebep oluyor. Oysa böyle olmak zorunda değil. Bu nedenle ‘Yalnız değilsin, biz varız’ sloganıyla yola çıktık. Tek bir kız kardeşimizin dahi kirpiği yere düşmesin diye, onlara destek olacağız. Barınma ihtiyacı olan kadınların, yerel belediyelerimizin desteği ile sığınma evine yerleşmelerini sağlayacağız. Barolar ile yaptığımız iş birliği ve partili avukatlarımız sayesinde şiddet gören kadınlara hukuki destek vereceğiz. CHP Kadın Kolları olarak kadına ve çocuğa yönelik şiddet davalarını takip edeceğiz, mağdur olan kadının ya da yakınını kaybetmiş olan ailenin yanında yer alacağız.”

  • Kadir Topbaş yoğun bakıma alındı

    Kadir Topbaş yoğun bakıma alındı

    Yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedavisi gören eski İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, yoğun bakıma alındı.

    Kadir Topbaş’ın oğlu Mustafa Ömer Topbaş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, babası Kadir Topbaş’ın yoğun bakıma alındığını belirtti.

    Babasının 16 Kasım’dan bu yana Covid-19 tedavisi gördüğünü ifade eden Mustafa Ömer Topbaş, hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

    “Babamız Kadir Topbaş bu sabah yoğun bakıma alındı. Doktorlar önümüzdeki saatlerde şu an uygulanan basınçlı oksijen desteğinden pozitif bir ilerleme kaydedilemezse entübe etme durumunda kalabileceklerini söylüyorlar. Bu zor anımızda arkadaşlarımız, dostlarımız ve sevenlerinden dua bekliyoruz. Sizlerin duası ve Allah’ın izniyle babamızın kısa zamanda sağlığına kavuşacağına inanıyoruz. Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.”

  • Bakan Elvan’dan enflasyon açıklaması

    Bakan Elvan’dan enflasyon açıklaması

    Hazine ve Maliye Bakanı Elvan, “Yüksek enflasyonun vatandaşımız üzerindeki etkilerini en aza indirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

    Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, sosyal medya platformu Twitter’dan yaptığı paylaşımla, “Yüksek enflasyonun vatandaşımız üzerindeki etkilerini en aza indirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

    Elvan, “Enflasyonist beklentilerin iyi yönetilmesi, fiyat istikrarının tesisi için para ve maliye politikası araçlarımızı eş güdüm içinde kullanacağız” ifadelerini kullandı.

    https://twitter.com/lutfielvan/status/1334425329075621888