Etiket: sporhaber

  • Başkan Aktaş’tan Saraybosna’ya ziyaret

    Başkan Aktaş’tan Saraybosna’ya ziyaret

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, beraberindeki heyetle Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’ya resmi ziyaret gerçekleştirdi.

    Ziyaret kapsamında Saraybosna Büyükşehir Belediye Başkanı Abdulah Skaka ile bir araya gelen Aktaş, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, iki kardeş şehir arasındaki ilişkilerin güçlenerek devam ettiğini söyledi.

    Skaka ile geçen yıl da bir araya geldiklerini anımsatan Aktaş, “Akabinde Şubat 2020’de Saraybosna’da buluşarak yapacağımız çalışmalarla ilgili ön anlaşmalar yaptık. Fakat çok kısa bir süre sonra başlayan Kovid-19 pandemi süreci çalışmalarımızı olumsuz etkiledi.” diye konuştu.

    Saraybosna ile Bursa arasındaki kardeş şehir ilişkisinin 41 yılını doldurduğunu kaydeden Aktaş, “Biz de 41 kere maşallah diyerek bunu güçlendirerek devam ediyoruz.” dedi.

    Aktaş, Bursa’nın 3 milyondan fazla nüfusuyla Türkiye’nin en güçlü ikinci ihracat şehri olduğuna dikkati çekerek, “Otomotiv, tekstil ve ahşap sanayi Bursa’nın öncelikleri arasında. Çok güçlü sanayi kuruluşlarımız ve çok güçlü sanayicilerimiz var. Dost ve kardeş ülke Bosna Hersek’te ve dolayısıyla onun başkenti Saraybosna’da bu iş insanlarını buluşturarak karşılıklı kültürel etkileşimle beraber ticari altyapıyı da temin etmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Bursa’nın Saraybosna’nın daha büyük hali olduğunu aktaran Aktaş, iki şehrin hem coğrafyaları hem de içinde yaşayan insanların özellikleri itibarıyla benzerlikler taşıdıklarını söyledi.

    Aktaş, gelecek dönemde sanat ve meslek edindirme kurslarıyla ilgili çalışmaların gerçekleştirileceğine işaret ederek, özellikle kadınlara yönelik eğitimlerle ilgili Bursa’dan Saraybosna’ya eğitmenler gönderileceğini aktardı.

    Meslektaşı Skaka’ya Bosna Hersek’te 15 Kasım’da yapılacak yerel seçimlerde başarılar dileyen Aktaş, “Aldığımız bu başkanlık emanetini her iki şehrin halklarının menfaatleri doğrultusunda kullanacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” şeklinde konuştu.

    Skaka da Bursa’nın Saraybosna’nın en eski kardeş şehirlerinden biri olduğunu belirterek, Saraybosna’daki tarihi yapıların ayağa kaldırılması ve restorasyonunda Bursa’nın önemli bir rol oynadığını kaydetti.

    Saraybosna’nın özellikle Türkiye’deki kardeş şehirlerle ilişkilerini daha da güçlendirmeyi hedeflediğini söyleyen Skaka, “Bugünkü görüşme Bursa ile Saraybosna arasındaki, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki, en nihayetinde de iki ülkenin halkları arasındaki iyi ilişkilerin devamı niteliğindedir.” diye konuştu.

    Saraybosnalı mektep öğrencilerine Kur’an-ı Kerim dağıtıldı

    Aktaş, Saraybosna ziyareti kapsamında Saraç Ali Camisi ile Sedrenik Camisi’ni ziyaret ederek mektep öğrencileriyle sohbet etti.

    Hayrat Vakfı şubesi ve Diyanet Vakfı marifetiyle öğrencilere Kur’an-ı Kerim dağıtan Aktaş, “Okul eğitimleri devam ederken Kur’an-ı Kerim eğitimi almak için buralara koşup gelen çocuklarımızı görmek açıkçası bizleri duygulandırdı. Çocuklarımızın hem eğitimlerini almaları hem dinimizi öğrenmeleri noktasında Diyanet teşkilatının da Bosna Hersek İslam Birliğinin de çok büyük gayretini gördüm, Hayrat Vakfının da onlara destek verdiğini gördüm.” ifadelerini kullandı.

    Aktaş, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in kabrinin de bulunduğu Kovaçi Şehitliği ile Firuz Bey Hamamı’nı da ziyaret etti.

  • Zelenskiy, Türkiye ziyareti öncesi konuştu

    Zelenskiy, Türkiye ziyareti öncesi konuştu

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetlisi üzerine Türkiye ziyareti öncesi konuştu. Zelenskiy, Türkiye silahlı kuvvetlerinin dünyanın en güçlü ordularından biri olduğunu ifade ederek,” Bölgede Türkiye olmadan hiçbirşey olmaz”dedi.

    Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi üzerine çalışma ziyareti çerçevesinde bugün Türkiye’ye geliyor. Türkiye ziyareti öncesi konuşan Ukrayna lideri Zelenskiy, Türkiye ile Ukrayna arasındaki stratejik ortaklığın dostluk ve saygı temelinde kurulduğunun altını çizerek, “Ukrayna’ya tutarlı ve bütünüyle samimi desteğinden dolayı Türkiye’ye minnettarız. Bu, Ukrayna’da tüm nesiller boyunca unutulmayacak” dedi.

    “HER MİLLETİN SESİNİN DUYULMASI GEREKTİĞİNİ DÜNYAYA, BİRLİKTE SÖYLÜYORUZ”

    Türkiye ile Ukrayna arasındaki güçlü stratejik ortaklık ilişkilerini değerlendiren Zelenskiy, “Bugünün karmaşık ve çelişkili dünyasında, iki ülke haklarının bir arada olması kesinlikle anlaşılır. Biz sadece komşu değiliz. Dünyaya birlikte her milletin sesinin tam anlamıyla duyulması gerektiğini söylüyoruz. Bu ve çok daha fazlası bizi birleştiriyor” dedi.

    İki ülkenin stratejik ortaklığının uzun vadeli dostluk, karşılıklı saygı ve toplumların duygularının bilgece anlayışı temelinde kurulu olduğunu vurgulayan Ukraynalı lider, “Ukrayna’ya yönelik tutarlı ve bütünüyle samimi desteğinden ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik yardımından dolayı Türkiye’ye minnettarız. Bu, Ukrayna’da tüm nesiller boyunca unutulmayacak” diye konuştu.

    “ÜLKENİZİN SİLAHLI KUVVETLERİ DÜNYANIN EN GÜÇLÜLERİNDEN BİRİ”

    Zelenskiy, Ukrayna’nın Türkiye ile iş birliğini geliştirirken, aynı zamanda NATO’ya entegrasyon yolunda çaba sarf ettiğini belirterek, “Ülkenizin silahlı kuvvetleri, kabiliyet ve askeri güç bakımından dünyanın en güçlü ordularından biri. Bu bağlamda, çok sayıda Ukraynalı askeri personelin Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim merkezlerinde eğitildiğine ve NATO güçlerinin en iyi temsilcilerinin modern bilgileri ile deneyimlerini edindiğine dikkati çekmek isterim. Bu aynı zamanda ülkemizin, İttifak’ın Özel Müttefiki statüsünü elde etmesinde önem teşkil etti” ifadelerini kullandı.

    “KARADENİZ’DEKİ BÜYÜK DOĞAL GAZ KEŞFİ BÖLGEDE GÜÇ DENGELERİNİ DEĞİŞTİRECEK”

    Türkiye ile Ukrayna’nın çok geniş bir yelpazede müzakereler yürüttüğünü belirten Ukrayna Devlet Başkanı, Türkiye ziyaretinden beklentilerini şöyle özetledi:

    “Müzakerelerimizin içeriği geleneksel olarak o kadar geniş ki, tek bir konuyu öne çıkarmak mümkün değil. Ekonomik iş birliğimizin daha ileriye taşınması, ortak işletmelerin kurulması, yatırımlar, enerji iş birliğinin geliştirilmesi ve çok daha fazlası. Bu arada, Türk halkını Karadeniz’deki büyük doğal gaz rezervlerinin keşfinden dolayı tebrik ediyorum. Bu yatağın geliştirilmesi bölgedeki güç dengelerini, Türkiye Cumhuriyeti ve dostlarınızın lehine önemli ölçüde değiştirecektir.”

    “SERBEST TİCARET ANLAŞMASINDA BİTİŞ ÇİZGİSİNDEYİZ”

    Türkiye ile Ukrayna arasında uzun yıllardır devam eden Serbest Ticaret Anlaşması (STA) müzakerelerini değerlendiren Zelenskiy, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İyi dostlar için ulaşılamayan sonuçlar yoktur. Bu tür müzakereler, ancak pazarı hiçbir şey ifade etmeyen ülkeler için basit olabilir. Türkiye ile Ukrayna ise tamamen farklı. Devasa bir ekonomik potansiyele sahibiz. Bu, üzerinde anlaşılması gereken çok fazla nüans olduğu anlamına geliyor ve zaman gerektiriyor. Ayrıca, artık bitiş çizgisindeyiz. Anlaşmanın kısa süre içerisinde imzalanacağını umuyorum. Türkiye, sadece üç yıl sonra cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yılını dostlarıyla birlikte kutlayacak. Bu bayramı, çok daha fazla sayıda ekonomik temasa sahip olarak kutlamak istiyoruz. Serbest Ticaret Anlaşması’nın en kısa sürede imzalanması, bu hedefe ulaşmamıza önemli ölçüde yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “UKRAYNA’DAKİ TÜRK YATIRIMLARI TEK KELİMEYLE MÜKEMMEL”

    Soruları yanıtlayan Zelenskiy, Ukrayna’daki Türk yatırımlarını ‘tek kelimeyle mükemmel’ olarak nitelendirerek, “Ülkenizin şirketleri yol ve diğer altyapı inşaatlarını yapıyorlar, kaliteli mobil bağlantı sağlıyorlar. Küçük ve orta ölçekli işletmeler hakkında çok uzun süre konuşulabilir; Ukrayna’nın büyük kentlerindeki Türk işletmelerinin sayısına bakmak yeterli. Ancak tüm bunlar bile, eminim ki, iş birliğimizin yalnızca başlangıç aşaması. Her zaman daha fazlasını yapabiliriz” ifadelerini kullandı.

    “TÜRK İŞ DÜNYASININ ÖZELLEŞTİRMELERE KATILIMINI BEKLİYORUZ”

    Altyapı, bankacılık, gemi yapımı alanındaki projelerde ortak çalışmaların genişletilmesinin öncelikli hedef olduğuna işaret eden Ukraynalı lider, “Ancak imkanlarımız bununla sınırlı değil. Türk iş dünyasının Ukrayna’daki özelleştirmelere geniş katılımını bekliyoruz. Devletimizin politikası, yatırımcılara en üst düzeyde yardım sağlama fikri üzerine kurulu. İş dünyasının çalışmak istediği tüm alanlarda biz her zaman yardım etmeye hazır olacağız” dedi.

    “SAVUNMA SANAYİNDE GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMEMİZ MANTIKLI”

    Savunma sanayinin Türk-Ukrayna ilişkilerinde öncelik verilen alanlardan biri olduğunu belirten Ukrayna Devlet Başkanı, şunları ifade etti:

    “Devletinizin askeri-sanayi kompleksinin gelişimini büyük bir ilgiyle izliyor ve saygı duyuyoruz. Açıkçası, bileşenlerinin çoğunda öğrenecek çok şeyimiz var. Ama biz de mütevazı olmamalıyız. Zira, Ukrayna savunma endüstrisi, gelenekleri ve güvenilirliği ile haklı olarak ün salmıştır. Modern savaşın ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla, böyle bir temele sahipken, Ukrayna ve Türkiye’nin güçlerini birleştirmesi kesinlikle mantıklı.

    “TÜRK İHA’LARININ ORTAK ÜRETİMİYLE İLGİLENİYORUZ”

    Örneğin, Türk insansız hava araçları (İHA) kendilerini en iyi şekilde kanıtladı. Bunun askeri-sanayi kompleksinizin gerçekten gurur kaynağı olduğunu görüyoruz. Bu, savaş alanındaki durumu kökünden değiştirebilecek bir silah türü. Kesinlikle ortak üretimle ilgileniyoruz. Bu konuda söylenecek çok bir şey yok, her şey ortada. Türkiye bu yönde ciddi bir başarı gösteriyor ve biz bu ürünleri satın alıyoruz. Ukrayna ise İHA motorları üretiyor. Dolayısıyla, ortak girişim başlatmak, doğal bir adım. Antonov uçakları konusundaki girişime (ortak üretim) olan ilgiden de şüphesiz memnunuz. Uçak yapımı konusunda da Türk dostlarımızla ortak çok fazla şey yapabiliriz. Dahası, savunma sanayi alanında Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği yapabileceğimiz alanlar kesinlikle bunlardan ibaret değil. Motor üretimi, hava savunma sistemlerinin geliştirilmesi, ‘Korvet’ sınıfı geminin ortak üretimi konularında iş birliği potansiyeli çok büyük.”

    “TÜRKİYE BU ZOR DÖNEMDE BİLE TURİSTLERİN GÜVENLİĞİNİ EN ÜST DÜZEYDE SAĞLADI”

    Pandemi nedeniyle dünyadaki tüm ülkelerin zor bir dönemden geçtiklerini belirten Ukraynalı lider, “Ancak şunu belirtmek isterim ki, Türkiye böylesine bir dönemde bile turistlerin güvenliğini en üst düzeyde sağlayabildi. Bu Türk toplumunun örgütlülüğünün ve bilgeliğinin güzel bir göstergesi” dedi.

    Ukrayna’yı ziyaret eden Türk turistlerin sayısının da artığının altını çizen Zelenskiy, “Türkiye artık, vatandaşları Ukrayna’yı en fazla ziyaret eden ilk 10 ülke içinde. Bu ziyaretlerin artış eğiliminde olduğunu görüyoruz. Salgının sona ermesinin ardından toplumlarımızın bu alanda yeni bir seviyeyi yakaladıklarını göreceğiz” diye konuştu.

    “DONBAS’TA BARIŞ MÜMKÜN, AMA MOSKOVA’NIN DURUŞU ÖNEMLİ”

    Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesinde devam eden barış sürecinde, iktidarda olduğu süre boyunca eskiye nazaran önemli ilerleme kaydedildiğine dikkati çeken Zelenskiy, şunları kaydetti:

    “Birincisi, müzakere formatını yenilemeyi başardık. Diplomatlar arasındaki görüşme her zaman, silahların ‘konuşmasından’ iyidir. Ukrayna’nın geçici olarak işgal altındaki topraklarında tutsak olan birçok insan kurtarıldı. Cephede 80 günden fazla süredir ateşkes yaklaşık yüzde 100 uygulanıyor. Zaman zaman meydana gelen provokatif bombardımanlar dışında, altı yıldan fazla süredir ilk defa sağlanan uzun süreli sessizlikten bahsedilebilir.

    Bu, barışa ulaşmanın mümkün olduğuna dair güven veriyor. Ancak barışa giden yol iki taraflı. Rusya da yolun kendi tarafındaki kısmını geçmeli. Savaşı ne kadar sürede sonlandırabileceğimiz konusu, büyük ölçüde Moskova’nın duruşuna bağlı. Savaşın herhangi bir gün, bugün, yarın ya da ertesi gün sonlanabileceğini düşünüyoruz. Ancak işgal altındaki topraklarımız tamamen işgalden arındırılmalı ve Ukrayna’nın kontrolüne geri verilmeli.”

    “KIRIM BİR AN ÖNCE URKAYNA’NIN KONTROLÜNE DÖNMELİ”

    Zelenskiy, 2014 yılından sonra Kırım’ın sorunlarını çözmek ve öncelikle işgali sona erdirecek mekanizmalar geliştirmek için zemin oluşturabilecek hiçbir adım atılmadığını ifade ederek, “İşte bu nedenle Kırım Platformu’nu kuruyoruz. Bunun, tüm uygar ülkeler ile Ukrayna’daki ve uluslararası alandaki toplumsal güçlerin Kırım’ın yararı için faaliyet göstermesine imkan sağlayacağını öngörüyoruz” dedi.

    “BÖLGEDE TÜRKİYE OLMADAN HİÇBİR ŞEY ÇÖZÜLEMEZ”

    Kırım Tatar Milli Meclisi’nin yetkililerinin de bu çalışmaya dahil olacağın umduğunu belirten Devlet Başkanı, “Ortak hedefimiz, Kırım’ın bir an önce Ukrayna devletinin kontrolüne geri dönmesi için çözüm üretmek olmalıdır. Bu konuda Türkiye’nin ciddi rol oynayacağını umuyoruz. Bölgemizde Türkiye olmadan bir şeyi çözüme bağlamak mümkün mü? Tabii ki hayır” diye konuştu.

    “TÜRKİYE BİZİM İNSANLARIMIZ İÇİN ÖZEL ÖNEME SAHİP”

    Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Türkiye ve Türk insanı hakkındaki görüşleriyle ilgiyi soruyu ise şöyle yanıtladı:

    “Bu sorununuzla ilgili ayrı bir mülakat yapılabilir. Türkiye o kadar zengin ve farklı bir ülke ki, hatırladığınız her şeyi sıralamak imkansız. İstanbul’u kısa cümlelerle anlatmak hiç mümkün mü? Ya da harikulade Türk sahillerini? Sizin ülkeniz apayrı bir dünya gibi. Ülkenizin bu öneminin siyasi güce dönüşmesi tamamen doğal. Türkiye bizim insanlarımız için özel öneme sahip. Uzun yıllar süren Sovyet iktidarının ardından sınırlar açıldığında, milyonlarca Ukraynalıya, farklı bir ülkede gerçek misafirperverliğin ve gerçekten mükemmel bir tatilin ne demek olduğunu Türkiye gösterdi. Bu, Ukraynalılar için Türkiye imajının sonsuza dek, Türk toplumunun sıcaklığı ve cömertliği duygularıyla ilişkilendirilmesini sağladı.”

  • Ödüller sahipleriyle buluştu

    Ödüller sahipleriyle buluştu

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Bursa Günlüğü Dergisi Deneme Yarışması ile Farabi Makale Yarışması’nda dereceye girenlere ödülleri Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından verildi.

    Ulaşımdan altyapıya, spordan çevreye kadar her alanda yatırımları hız kesmeden sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan kadim kent Bursa’nın kültürel birikimine katkı sunmaya devam ediyor. Bu amaçla Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Bursa Günlüğü Dergisi Deneme Yarışması ile Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Farabi Makale Yarışması’nda süreç, ödül töreni ile son buldu.

    Kent kültürüne katkı

    Merinos Açıkhava Kütüphanesi’nde düzenlenen törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, köklü bir tarihe, kadim bir kültüre, yemyeşil bir tabiata, müstesna bir konuma sahip olan Bursa’nın kültürüne katkı sağlamak için yoğun bir çaba harcadıklarını söyledi. Bursa’yı kadim kılan değerin ne tekstil, ne otomotiv ne de organize sanayi bölgeleri olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, “Bursa’yı kadim kılan baş özellik bugüne kadar kültür sanatta kat ettiği mesafedir. Belediye sadece yol, yapı, su işleriyle uğraşan bir yer değil, aynı zamanda kültür, sanat, edebiyat ve eğitim sahası da vardır. Bu organizasyonların ana gayesi de kent kültürüne katkı sunmaktır” dedi.

    Ödüller sahiplerini buldu

    Bursa’nın tarihî ve tabii güzelliklerini deneme tadında okumak için düzenlenen Bursa Günlüğü Dergisi Deneme Yarışması’na Türkiye’nin birçok yerinden gelen denemelerin titizlikle değerlendirildiğini ifade eden Başkan Aktaş, deneme yarışmasının birincisi Yaşar Bayar, ikincisi Kübra Çetin, üçüncüsü İbrahim Şaşma, dördüncüsü Serkan Erden ve beşincisi Sema Dinç’i tebrik etti. Zor bir süreci idare eden seçici kurul üyeleri; Mustafa Özçelik, Âkif Durmuş ve Dr. Mustafa Baki Efe’ye emekleri için teşekkür eden Başkan Aktaş, 2020’nin UNESCO tarafından “Farabi Yılı” ilan edildiğini Türk Filozofu Farabi’yi yâd etmek için de makale yarışması düzenlediklerini kaydetti. Pandemi süreci nedeniyle Farabi’nin hakkıyla yad edilemediğini dile getiren Başkan Aktaş, ilim dünyasının çokça istifade ettiği bir isim olan Farabi’yi Bursa olarak hatırlamak ve hatırlatmaktan gurur duyduklarını kaydetti. Başkan Aktaş, makale yarışmasının birincisi Ayşe Eraslan, ikincisi Cemil Çiçek, üçüncüsü Zahide Elif Ataseven, teşvik kazanan Yüksel Akpınar ve Baki Karakaya’yı da kutladı. Başkan Aktaş, makale yarışmasının seçici kurul üyeleri Prof. Dr. Yaşar Aydınlı, Prof. Dr. Mehmet Cüneyt Kaya, Doç. Dr. Ferruh Özpilavcı, Doç. Dr. Mehmet Fatih Birgül ve Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Taşkent’e de emekleri için ayrı ayrı teşekkür etti.

    Dergi teşekkürü

    Deneme yarışmasının seçici kurulunda görev alan Şair ve Yazar Mustafa Özçelik, öncelikle Bursa Günlüğü Dergisi için Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür etti. Bursa’nın, Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biri olduğunu dile getiren Özçelik, “Böylesi şehirlerin önemi, kültür sanat faaliyetlerine verdikleri kıymetle ortaya çıkar. Bu nedenle Bursa Günlüğü Dergisi için Büyükşehir Belediyesi’ni kutluyorum. Yeni kalemlerin edebiyata kazandırılması, şehre dair duyguların, yaşanan hayatın kayda geçmesi anlamında dergileri çok önemsiyorum. Tarih boyunca Bursa için çok şiirler, romanlar yazıldı. Tek başına Tanpınar’ın şiiri bile yeterli. Ödül alan arkadaşları kutluyorum. Bu sürecin, roman yarışması, hikaye yarışması, tiyatro eseri yarışması şeklinde devam etmesini arzu ediyorum” dedi.

    Konuşmaların ardından Başkan Aktaş, her iki yarışmada da dereceye giren eser sahiplerine ödüllerini verdi.

  • BUÜ Tıp Fakültesi’nin 50.Yıl sergisi

    BUÜ Tıp Fakültesi’nin 50.Yıl sergisi

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi, kuruluşunun 50. yılını kurucu dekan Prof. Dr. Fikret Karaca’nın adını verdiği Tıp Tarihi Koleksiyonu’nda sergiliyor.

    Rektörlükten yapılan açıklamaya göre, serginin açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali, Kurucu Dekan Prof. Dr. Fikret Karaca’nın kızı Leman Dorsay, fakülte ve hastane yöneticileri, akademisyenler ile personel katıldı.

    Törende konuşan Rektör Kılavuz, Tıp Fakültesinin 50 yıl önce İstanbul Üniversitesine bağlı kurulduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

    “Üniversitemizin kuruluş tarihi 1975. Yani Tıp Fakültemiz bizden 5 yıl önce kurulmuş ve faaliyet geçmiştir. Fakültemiz, eğitim öğretim kadrosu ve hizmet kalitesi açısından Türkiye’nin en önemli fakülteleri arasında yer almaktadır. Bugüne kadar fakültemize ve Üniversitemize çok önemli yöneticiler geldi geçti. Hepsinin ortak özelliği Üniversitemizi daha ileriye götürmek için çalışmak oldu. Bu anlamda fakültemiz başta olmak üzere, üniversiteye hizmet sunmuş ve öteki dünyaya irtihal etmiş herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Buralarda insana sunulan sağlık hizmeti, onların amel defterlerine sürekli akıp giden olan bir sadaka olarak yazılıyor. Bu çok önemli bir hadisedir. Bizden sonraki neslin de bu fakülteyi ve hastaneyi daha ileri düzeye çıkaracağına olan inancımı da yineliyoruz. İnşallah burada yetişen gençler, bu küçük sergimizi gezdiği zaman Fikret hocamız başta olmak üzere tüm yöneticilerimizi rol model alacaklardır.”

    Dekan Kaya ise bundan sonra da büyük bir adımla, yeni projeler ve yeni hastanelerle yollarına devam edeceklerini vurguladı.

    Kaya, “Bizim hayalimiz bir müze oluşturmaktı. İlk etapta böyle bir koleksiyon açıldı. İnşallah bu projeyi daha da geliştireceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

    Fikret Karaca’nın kızı Leman Dorsay da babasının Bursa aşığı bir hekim olduğunu aktardı.

    Bu sayede BUÜ’nün de kurulmasının önünün açıldığına işaret eden Dorsay, “Babam emekli olduğu 1986 yılına kadar Bursa’da yaşadı. Sonra İstanbul’a döndü. Benim de doktor olmamı isterdi ancak benim yüreğim o dönem doktorluğun zor şartlarını kabul etmemişti. Bana bu özel günü yaşatan, babamla ilgili bu olayı gerçekleştiren, kadir kıymet bilen bu güzel insanlara teşekkür ederim. Yıllardır hep hayalimdi. Projeye inanan, destek veren ve ön ayak olan herkese çok teşekkür ediyorum. Artık gönlüm rahat.” ifadelerini kullandı.

    BUÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali ise sergi mekanının oluşturulmasında emeği bulunan herkese teşekkürlerini iletti.

    Konuşmaların ardından koleksiyonun açılış kurdelesi kesildi. Davetliler daha sonra hep birlikte sergi alanını gezdi.

  • Mahkemeden Enis Berberoğlu kararı

    Mahkemeden Enis Berberoğlu kararı

    İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili yeniden yargılanma yer olmadığına ilişkin kararının detayları ortaya çıktı. Mahkeme kararında, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Berberoğlu ile ilgili “yeniden yargılama ve durma” kararının “yerindelik denetimi” kapsamında olduğu değerlendirmesi yaptı. Mahkeme AYM’nin böyle bir yetkisi olmadığı görüşüyle, yeniden yargılama ve durma kararı verilmesine yer olmadığına, hükmün aynen ifasına oy birliğiyle karar verdi.

    İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun yeniden yargılamasına yer olmadığına ilişkin karar verdi. DHA muhabiri kararın detaylarına ulaştı. Buna göre Mahkeme, AYM’nin “yol gösterme” değil, “yerindelik denetimi” yaptığı, böyle bir yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle yeniden yargılama ve durma kararı verilmesine yer olmadığına, hükmün aynen ifasına oy birliğiyle karar verdi.

    “AYM YERİNDELİK DENETİMİ YAPAMAZ”

    Mahkeme, 6126 Sayılı “Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki” Kanunun 50 fıkra 1-son cümlesinde “yerindelik denetimi” yapma yetkisinin bulunmadığını belirttiği kararında şu değerlendirmeyi yaptı:

    “AYM’nin hak ihlali talebindeki görevi mevcut yargılama dosyasındaki ihlali tespit etmek ve daha sonra ihlalin nasıl kaldırılacağı ya da durdurulacağı konusunda mahkemeye yol göstermektir. AYM tarafından başvurucu hakkında seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verilmekle birlikte, ihlalin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama ve mahkememizce durma kararı verilmesi gerektiğine dair yol gösterme işlemi yapılmıştır. 6216 sayılı Yasa’nın 50 fıkra 1-son cümlesinde ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, AYM ihlal kararından sonra hiçbir şekilde yerindelik denetimi yapamayacaktır.”

    “AYM KARARI MAHKEMEMİZ GÖREV VE YETKİ ALANINA MÜDAHALEDİR”

    AYM’nin bu kararıyla Mahkemeye müdahale ettiği değerlendirilmesi yapılarak, şöyle denildi:

    “Bu kapsamda incelendiğinde; başvurucu hakkında daha önceden verilmiş olan ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin kararıyla kesinleşen hapis cezasına ilişkin başvurucunun hak ihlali tespit ettikten sonra, yerindelik denetimi yapacak şekilde, yeniden yargılama ve hemen durma kararı verilmesi, mahkememizin görev ve yetki alanı içerisinde verilmiş karara müdahaledir.”

    “YOL GÖSTERME DEĞİL YERİNDELİK DENETİMİ”

    Temyiz aşamasında sanık avukatlarının yargılamanın durması talebinde bulunduğu ancak reddedildiği hatırlatılan kararda “Sanık avukatları tarafından daha önceden yargılamanın ve infazın durması talepleri temyiz aşamasında incelenmiş olup, bu taleplerin reddine karar verilmiştir. Yeniden AYM tarafından bu talepler hakkında yerindelik denetimi oluşturacak şekilde yeniden yargılama ve durma kararı verilmesine ilişkin mahkememize yol gösterme kararı, yerindelik denetimi kapsamındadır” denildi. Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri ile ilgili kanunun ilgili maddesinde, AYM’nin yerindelik denetimi yapma yetkisi bulunmadığı belirtilen kararda “AYM vermiş olduğu kararda hak ihlali tespitinden sonra, yeniden yargılama ve durma kararı verilmesine dair yapmış olduğu yol gösterme işlemi de, yerindelik denetimi yapma kapsamında kaldığı anlaşılmıştır” denildi.

  • Bursa’da Vlogger Akademisi başlıyor

    Bursa’da Vlogger Akademisi başlıyor

    Geçtiğimiz yıl Türkiye’de kurumsal olarak ilk kez düzenlenen ve yoğun ilgi gören Vlogger Workshop Akademi’ye imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Vlogger Akademisi düzenliyor.

    Gençlerin teknolojiyi doğru ve verimli kullanabilmelerine imkan sağlamak için birbirinden farklı etkinliklere imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz yıl Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Vlogger Workshop Akademi yapmıştı. Hayrettin, Kafalar, Danilo Zanna, Taklitman ve Gezimanya gibi takipçi sayıları milyonları aşan ünlü vloggerların katıldığı etkinlik, Bursalı gençlerden büyük ilgi görmüştü. Gençlerin bu ilgisine kayıtsız kalmayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, o etkinlikte Vlogger Akademi düzenleyeceklerinin de sözünü vermişti.

    AKADEMİ BAŞLIYOR

    Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen; sosyal medyada video içeriği üreten ya da üretmeyi hedefleyen video blogger adaylarına yönelik eğitim programı için 12 Ekim’de (BUGÜN) başlayan başvurular 25 Ekim 2020’de sona erecek. Toplam 15 kişinin katılabileceği eğitimden yararlanmaya hak kazananlar ise 26 Ekim – 1 Kasım 2020 tarihlerinde seçici kurul tarafından belirlenecek. 7 Kasım 2020 Cumartesi günü başlayacak eğitim programı 4 hafta sonunu kapsayacak şekilde her biri 4 saat süreli, 8 ders gününden oluşacak ve Cumartesi günleri teorik, Pazar günleri ise sahada uygulama eğitimleri verilecek. Vlogger Akademisi’ne katılmak isteyenler başvurularını Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin www.bursa.bel.tr adresli resmi web sitesi üzerinden yapabilecek.

  • Bursalı gençler Teknofest’e damga vurdu

    Bursalı gençler Teknofest’e damga vurdu

    Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde farklı kategorilerde derece elde eden Bursalı gençlerle bir araya gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye’nin teknoloji alanında öncü ülkelerden biri haline geleceğini söyledi.

    Bu yıl 22-27 Eylül tarihlerinde Gaziantep’te düzenlenen Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne Bursa’dan birçok ekip katılarak dereceye girme başarısı gösterdi. 21 ayrı kategoride düzenlenen ve 100 bin başvurunun yapıldığı teknoloji yarışmalarının finalleri, Kocaeli, Tuz Gölü ve Gaziantep’te yapıldı. Festivalin ‘Uçan araba tasarım yarışması ileri kategori” alanında Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ‘Turna teknik takımı’ birinci oldu. Yine BTÜ takımı olan ‘Lagari’ öğrencileri ise “Tübitak Uluslararası İnsansız Hava Araçları Yarışması’ sabit kanat kategorisinde ikincilik elde etti. BTÜ ‘Btusect’ takımı öğrencileri ise ‘Tarım Teknolojileri Yarışmasında’ ‘Dijital feromon tuzakları” adlı projeleriyle üçüncü oldu.

    Bursa Bilim Teknoloji Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren ‘Bioks takımı’, ‘Islak kirpi’ projesiyle ‘Biyoteknoloji kategorisinde’ Türkiye 6.sı oldu. ‘Robokod takımı’ ise ‘Agus-v2 – akıllı şehir yönetimi projesi’ ile akıllı ‘Ulaşım Kategorisinde’ Türkiye 3.sü oldu. Çalışmalarını Bursa Büyükşehir Belediyesi Görükle Gençlik Merkezi’nde sürdüren ‘Bursa Uludağ Üniversitesi Genç Mühendisler Topluluğu Ulucopter İHA takımı da ‘Tübitak uluslararası insansız hava araçları yarışması döner kanat kategorisinde ikinciliği elde etti.

    Roket yarışmasında ise ‘Vefa insansız sistemler takımı’, “Roket yarışması alçak irtifa kategorisinde üçüncülüğü ve yine aynı yarışmada ‘Genç Mimar Sinan Vefa roket takımı’, ‘Roket yarışması yüksek irtifa kategorisinde ikincilik elde ederek Bursa’ya büyük gurur yaşattı.

    “Gidilecek ileri noktanın ilk meşaleleri”

    Festivalde dereceye giren öğrencilerle Merinos Parkı’nda bir araya gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, projeler hakkında bilgi alarak gençleri tebrik etti. Maddi manevi her anlamda güçlü olmanın muasır medeniyetler seviyesine çıkmanın ana göstergesi olduğunu söyleyen Başkan Aktaş, Türkiye’nin gerekli hamleleri genç nesillerle birlikte attığını belirtti. Teknofest’in bu manada önemli açılımlardan olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, 2022’de Teknofest’in Bursa’da düzenlenmesini arzuladıklarını dile getirdi. Bu zamana kadar Bursa’daki takımların daha iddialı konuma geleceğine inandığını söyleyen Başkan Aktaş, 6 takımın dereceye girmesinden büyük gurur duyduklarını anlattı. Daha düne kadar bu manada hamle yapılamazken, artık Türkiye’nin İHA, SİHA, en donanımlı roketler ve uçakları üretip, kullandığının altını çizen Başkan Aktaş, “Yüksek teknolojinin Bursa’ya çok yakışacağını düşünüyorum. Bu manada genç nesil öncü olacaktır. Artık bu emekler zayi olmayacak ve ülkeyi gerçek manada uçuracak. Dünyanın bu alandaki sayılı ülkelerinden olacağız. Teknofest sayesinde çok uçuk kaçık projeler ortaya çıkıyor, gençler kendi dağarcıklarını geliştiriyor. Kat edeceğimiz daha çok yol var. Ülkemizin gideceği ileri noktanın ilk meşaleleri bunlar. Bu emekler karşılıksız kalmayacaktır. Dünya pandemiyi konuşurken, Türkiye yüksek teknolojiden bahsediyor. Yarışmaya katılan tüm öğrencileri kutluyorum. Gençlere emek veren anne ve babalara teşekkür ediyorum” dedi.

  • Mudanya’da kaçak yapıların yıkımına başladı

    Mudanya’da kaçak yapıların yıkımına başladı

    Mudanya Belediyesi sahillerin kullanımını engelleyen haksız işgallere ve kent estetiğini bozan kaçak yapılara geçit vermiyor. Söğütpınar ve Mesudiye’de kaçak olduğu belirlenip hakkında yıkım kararı alınan ruhsatsız yapıların yıkımına başlandı.

    Mudanya Belediyesi, kaçak yapılar ile mücadelesini aralıksız sürdürüyor. Mudanya Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ekiplerince kaçak olduğu belirlenen yapılar, 775 sayılı Gecekondu Kanunu gereğince yıkılıyor. Söğütpınar ve Mesudiye’de özellikle sahil kesimlerinde kent kimliğine ve dokusuna zarar veren, halkın sahillerin kullanımını engelleyen kaçak yapıların yıkımı gerçekleştirildi.

    Mudanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kaçak yapılara yönelik talimatını uyguladıklarını belirten Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “Kaçak olarak yapılan bina ve barakaların yıkımı için tebligat gönderilip 7 gün süre veriyoruz. Bakanlığın belirlediği yasaları uygulama yükümlülüğümüz var ve bu yıkımları yapmak zorundayız. Bu doğrultuda kentimizin sağlıklı yapılaşmasını sağlama yönündeki kararlılığımız devam edecek” diye konuştu.

  • Bahçeli: “TTB kapatılsın diyorum”

    Bahçeli: “TTB kapatılsın diyorum”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bizim sorunumuz Türk Tabipleri Birliği (TBB) Merkez Konseyi’ne yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanıyladır. Bizim hesabımız teröristlere güzellemeler yapan, ödüller yağdıran, övgüler düzen küçük bir azınlıkladır. Bu nedenle ‘Türk Tabipleri Birliği kapatılsın’ diyorum” dedi.

    MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Koronavirüs salgınının hayatın akışını bozmasının yanı sıra siyasetten ekonomiye, ticaretten sosyal ilişkilere, sanattan spora pek çok alanda olumsuz tesirlerini gösterdiğini belirten Bahçeli; maske, mesafe ve temizlik kurallarına özen gösterilmesinin herkesin asli görevi olduğunu söyledi. Bahçeli, “Türkiye bu badireyi Allah’ın inayetiyle en az hasarla en az kayıpla atlatacaktır. Sağlık Bakanı’mız ve donanımlı ekibi hastalıkla mücadele sürecini başarıyla yönetmektedir. Bilim Kurulu’muz bazı çatlak seslere rağmen meseleye hâkimdir ve bahse konu kurulun değerli üyeleri mesleklerinin ehlidir. Doktorlarımıza, hemşirelerimize, diğer bütün sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz” dedi.

    ‘HİÇ KİMSE NİYET OKUYUCULUĞUNA HEVES ETMESİN’

    MHP lideri Bahçeli, Sağlık Bakanlığı’nın verileri üzerinde şüphe uyandırmaya çalışanların, kendilerine göre yalan makinesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

    “Bizim sorunumuz Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’ne yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanıyladır. Bizim hesabımız teröristlere güzellemeler yapan, ödüller yağdıran, övgüler düzen küçük bir azınlıkladır. Bu nedenle ‘Türk Tabipleri Birliği’ kapatılsın diyorum. Hiç kimse niyet okuyuculuğuna heves etmesin. Öküz altında buzağı aramasın. Bilhassa CHP Genel Başkanı ve sivri zekâlı CHP’li yöneticiler iftira tezgâhını gitsinler başka kapılarda açsınlar. Son gelişmelerle sabittir ki, Türk Tabipleri Birliği’nin Başkanlığına kimin seçildiğini, bu şahsın nasıl bir kötü sicile ve maziye sahip olduğunu nihayetinde herkes görmüştür. Hükümet başarılı bir şekilde koronayla mücadele ederken, gerçekleri çarpıtanlara, insanüstü gayretleri sulandıranlara, sağlık camiasını zımnen suçlayanlara göz yumamaz, hareketsiz kalamazdık. Arı kovanına soktuğumuz çomak ne tesadüfi ki kovan içinde saklanan CHP’ye değmiş, iyisinden kötüsüne kadar diğer bütün siyasi yandaşlara temas etmiştir. Attığımız bir taşla aynı dalda tüneyen birden fazla kuş havalanmıştır. Doğruları eğip bükerek bizi doktorlarımızla kutuplaştırmak isteyen Kılıçdaroğlu’na tavsiyem, en iyi yaptığı işte ustalaşması, mesela yeni bir iskambil destesi alarak zilletin diğer ortaklarıyla masaya oturup, birbirlerini hile yaparak ütmeleridir.”

    ‘ERMENİSTAN KATİL BİR DEVLETTİR’

    Azerbaycan- Ermenistan çatışmasına ilişkin Bahçeli, Ermenistan’ın 27 Eylül Pazar günü aynı zamanda Türkiye’ye de saldırdığını belirterek, şunları kaydetti:

    “Biz iki devlet olsak da yeri gelirse aynı bayrak altında toplanır, Türklüğe kefen biçmeye çalışan ne kadar zalim varsa hepsine karşı aynı sipere gireriz. Şakamız yoktur, fakat işgalcilerin şakağını sıkacak irademiz hamdolsun vardır, hatta sefer için tetikte beklemektedir. Ermenistan katil bir devlettir. Türk milletini düşman olarak bellemiştir. Dağlık Karabağ 30 yıldır kanayan bir yaraya dönüşmüştür. Artık bıçak kemiğe dayanmış, sabır taşı çatlamıştır. Bu Paşinyan isimli kokuşmuşun pişman olacağı günler gelip çatmıştır. Nitekim o gün bugündür. Kadınları, yaşlıları, savunmasız insanları bombalayan bu rezillerdir. Güç birleşmeli, Türk milleti tek yumruk halinde hedefe kilitlenmelidir. Nahçıvan’ın kaderi Bakü’dür. Aksi halde kudurmuş Ermeni çeteleri buraya da üşüşebilecektir. Bize göre Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının ateşkes, diyalog, müzakere, diplomasi gibi kandırmacalar yoluyla çözüm teklifleri şu aşamada tuzaktır, tertiptir, yenilgiye onaydır. Mütecaviz düşmanın beli kırılmadan, askeri başarı siyaseten tasdik edilmeden kurulacak her masa tavizdir. Ermenistan’ın silahlı çeteleri ya Dağlık Karabağ’dan çekilecekler ya da ezileceklerdir. Çatışma bölgelerinde bozgun yaşayan Ermenistan, İran sınırından içeri sokulan PKK/YPG’li teröristleri de yanına alarak mazlumlara ateş ve ölüm yağdırmaktadır. Bu barbarlığın döktüğü kanların bedeli damla damla terör devleti Ermenistan’a ve cani ortaklarına ödettirilecektir. Güney Kafkasya’da çözümün tek yolu, Ermenistan’ın işgal ettiği Türk topraklarından bahanesiz çekilmesi, Dağlık Karabağ’a Azerbaycan bayrağının dikilerek egemenliğinin teyit edilmesidir. Başka çare yoktur, başka seçenek yoktur, başka çözüm yoktur.”

    ‘BU CHP’YE NE OLUYOR?’

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere bazı ülke ve uluslararası örgütlerin ateşkes çağrılarının boşuna olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:

    “Geçmişte yine aynı Konsey’in Ermenistan işgalinin sona ermesi, Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a iade edilmesi hakkındaki kararları ortadadır. Diğer yandan Macron’un Suriye’den intikal eden 300 cihatçının çatışma bölgesine getirildiğini söylemesi hayal mahsulüdür, şizofrenik bir yalandır. Macron Türkiye’nin siyasi açıklamalarını not alıyormuş, varsın kanlı kalemiyle not alsın dursun, dileğim sorulacak hesabımızı yazmayı da asla unutmasın. Üstelik NATO’yu göreve davet ederek Türkiye’den izahat etmesi küstah bir taleptir. Kurdun boynu kalınsa, kendi işini kendi yaptığından dolayıdır. Türk milletinin hiç kimseye ihtiyacı yoktur. Hadi Fransa’nın melun açıklamasını normal karşıladık diyelim, peki bu CHP’ye ne oluyor? Hangi çıkar odakları bu CHP’yi kontrol ediyor? Kimler bu CHP’nin tarlasını sürüyor? Türkiye’nin Azerbaycan’a silah yardımı yaptığını, milis ya da cihatçı grupları bölgeye aktardığını kaygılı bir üslupla söyleyen CHP’nin Dış Politika Başdanışmanı ve eski Bakü Büyükelçisi’ne ne diyelim? Bu sefil sefirin sözlerini neye yoralım, nasıl yorumlayalım? CHP yönetimine sesleniyorum; bir kez olsun kalbiniz milletle çarpsın, bir kez olsun siyasetiniz soydaşlarımızın sesine ses olsun. CHP Genel Başkanı ya çevresindekilere ayar vermeli hatta kulaklarını çekmeli ya da tarafını belli ederek Paşinyan’ı kucaklamak maksadıyla kollarını açıp yeni bir yürüyüşe başlamalıdır.”

    ‘TÜRK MİLLETİ KAHRAMANDIR’

    MHP lideri Bahçeli, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’a saldırmasıyla birlikte Türkiye’nin 7 ayrı noktada hedefe koyulduğunu belirterek, “Libya’da Fransa, Rusya ve darbeci Hafter, Suriye’de; ABD, Rusya, Esad, İran, PKK, YPG ve diğer terör grupları, Kıbrıs’ta; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan, ABD, Irak’ta; PKK ve diğer mütecaviz güçler, Afrika’da; bazı körfez ülkeleri ve küresel güçler, Doğu Akdeniz’de; İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Yunanistan, Fransa olmak üzere Türkiye çoklu bir cephe hattındadır. Çok şükür bütün muhasım güçler ve mücavir bölgeler dengelenmiş, milli ve müessir irade kuvvetle sergilenmiştir. Türk milleti kahramandır, egemenlik haklarını, mavi vatanını, tıpkı Anadolu coğrafyası gibi sonuna kadar savunacaktır” dedi.

  • Kestel’de CHP’li üyeler meclisi terk etti

    Kestel’de CHP’li üyeler meclisi terk etti

    Önceden belirlenip dosya ve ekleri tüm parti gruplarına sunulmuş gündem yerine, oturum sırasında verilen önergelerle belediyenin yönetilmesine tepki gösteren CHP Grubu’nun oturumu terk etmesi, Kestel Belediye Meclisi’nin son toplantısına damgasını vurdu. CHP Meclis Grup Sözcüsü Volkan Durgut Başkan Önder Tanır’ın tavrını eleştirirken, yazılı açıklama yapan CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan da, gündem dışı önergelerin komisyonlara gönderilmeden direkt görüşülmesiyle hem komisyonların devredışı bırakıldığını hem de muhalefetin yok sayıldığını kaydetti.

    DURGUT: “KESTEL’İ YÖNETEMİYORLAR”

    Cumhuriyet Halk Partisi Kestel Belediye Meclis Grup Sözcüsü Volkan Durgut, belediye meclisinde gündem dışı verilen önergelerin direkt görüşülmesiyle demokratik bir yönetimin gerçekleşemeyeceğini daha önce de dile getirdiklerini, ısrarla aynı tablonun devamı karşısında bu antidemokratik yaklaşıma kamuoyunun dikkatini çekmek için de oturumu terk ettiklerini söyledi. Sosyal medyada da paylaşımlarda bulunan Durgut, “Başkanın gergin olması acaba işlerin yolunda gitmediğinin göstergesi midir? Gündem dışı gelen önergelerle meclisin demokratik olmayacağından dolayı, geçen ayki toplantıda katılmayacağımızı söylememize rağmen, bu ayki toplantıda da 5 tane önergeyi gündeme alıp meclis yapmak istediler. Bizler de CHP’li meclis üyeleri olarak salonu terk ettik” dedi.

    Kestel’in havasının kirlendiğini, doğasının katledildiğini, tarım alanlarının yok edildiğini belirten Durgut, “Aramızda zihniyet farkı çok. Biz eğitim diyoruz, siz cezaevi diyorsunuz. Biz doğa diyoruz siz beton diyorsunuz. Kestel’i yönetemiyorsunuz” ifadelerini kullandı.

    DOĞAN: “MERA KONUSU DA MI AYNI MANTIKLA GÜNDEME GELECEK?”

    Yazılı açıklama yapan CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan ise gündem dışı önergelerle iş yürütmenin, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır’ın keyfi yönetim hevesinin bir sonucu olduğunu kaydetti. Gündem dışı önergelerin komisyona sevk edilmeden görüşülüp karara bağlanmasının ancak gerçekten acil işlerde kabul gören bir model olduğunu belirten Doğan şöyle söyledi:

    “Önerge veriliyor, gündeme alınıp kabul ediliyor. Dolayısıyla konular komisyonlara gelemiyor, üzerinde konuşulamıyor, tartışılamıyor. Bir süzgeçten geçmeden, üzerinde grup kararı dahi alınamadan direkt meclis gündemine alınıp iktidardaki meclis grubunun oylarıyla geçip gidiyor. Muhalefet grupları yok sayıldığı gibi, son derece antidemokratik bir ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla iş yürütülüyor.”

    Hayvancılık ve tarımla geçinen Soğuksu Köyü mera alanının son derece yanlış bir yaklaşımla, cezaevi arazisi olarak kullanılmak istendiğine işaret eden Doğan, “Meranın betona dönüşmesi, köyü de köylüyü de yok edecek derecede sakıncalı bir karar olur. Verimsiz araziler durup dururken, ovadaki meraya inşaat olur mu? Böylesine önemli bir konu da Kestel Belediye Meclisi’ne önerge ile mi gelip görüşülmeden geçip gidecek? Böyle sakat bir yönetim anlayışı olabilir mi? Kestel halkı ilk seçimde bunların hesabını soracak, kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

    “KESTEL’DE HAVA KİRLİLİĞİNİN GELDİĞİ BOYUTLARA DİKKAT!”

    CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan, ilçede yaşayanların hava kirliliğinden mustarip olduğunu da hatırlatarak, “Kestel’de yaşamak gerçekten çok zorlaştı. Sağlığımız tehdit altında. Sanayi kaynaklı hava kirliliği konusunda hem Kestel Belediyesi, hem Büyükşehir Belediyesi ve hem de Çevre Bakanlığı’nın harekete geçmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu. Sanayi işletmelerinin insan hayatını hiçe saydığını vurgulayan Doğan, önlem alınmadığı takdirde meydana gelecek olumsuz sonuçlardan bugünkü iktidar ve yerel yönetimlerin sorumlu olacağının altını çizdi.