Etiket: stokçuluk

  • Stokçuluk yapan işletmelere ceza yağdı

    Stokçuluk yapan işletmelere ceza yağdı

    Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun 2 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında başta marketlerdeki temel gıda ve ihtiyaç ürünlerindeki fahiş fiyat artışları olmak üzere; otomotiv sektöründeki stokçuluk eylemleri, hazır beton ve çimento sektöründeki fahiş fiyat artışları ve ekmek fiyat tarifelerine aykırı satışlar kurul gündemine alınarak incelendi. Gerçekleştirilen incelemeler neticesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından fahiş fiyat artışı ve stokçuluk yaptığı tespit edilen işletmelere toplam 61 milyon 66 bin 431 lira idari para cezası uygulandı.
    Ticaret Bakanlığının, piyasalarda fiyatlama davranışlarını bozarak tüketicileri olumsuz etkileyen eylemler karşısında gerekli idari tedbirleri uygulamaya devam edeceği öğrenildi.

  • Stokçuluk düzenlemesi Meclis’te kabul edildi

    Stokçuluk düzenlemesi Meclis’te kabul edildi

    Bir yandan enflasyon rakamlarının yüzde 73,5 seviyesine gelmesi diğer yandan fırsatçılık yapanlar nedeniyle gıda fiyatlarındaki yükseliş vatandaşın cebini zorlamaya devam ediyor. Gıda fiyatlarının düşmesi için daha önce atılan KDV indirimi adımı atılmış, denetimler daha etkin hale getirilmiş, Rekabet Kurumu kestiği milyonlarca liralık cezalarla stokçuluk yapanların önüne set koymuştu. Şimdi ise çok daha ciddi bir hamle yapıldı. Bu kapsamda fiyatları etkileme ile mal veya hizmet satımından kaçınma suçuyla etkin mücadele edilebilmesi ve stokçuluk faaliyetlerinin önlenebilmesi amacıyla Türk Ceza Kanunu’nda bu suçlar için belirlenen cezalar artırılıyor.

    HAPİS CEZALARININ SÜRESİ ARTIYOR

    TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen, Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile fiyatları etkileme suçunda hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 1 yıla, üst sınırı da 2 yıldan 3 yıla çıkarılacak. Stokçuluk suçunda da hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 2 yıldan 3 yıla yükselecek.

    Her iki suçun da örgütlü işlenmesi halinde söz konusu cezalar bir buçuk kata kadar artırılabilecek. Böylece, fiyat etkileme ve stokçuluk suçu işleyenler hakkında tutuklama kararı verilebilecek.

    Düzenlemeyle hakim ve savcı yardımcılığı da hayata geçirilecek. Sınavı kazananlar Türkiye Adalet Akademisi’ndeki temel eğitimden sonra “hakim yardımcısı ve savcı yardımcısı” olarak atanacak.

    Teklifle ayrıca, noterlerde gayrimenkul satışı yapılmasının önü açılacak.

  • Stokçulara verilecek cezalar artırılıyor

    Stokçulara verilecek cezalar artırılıyor

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bakanlık binasında basın açıklaması gerçekleştirerek stokçulara karşı uygulanacak yeni yaptırımları duyurdu. Bozdağ, stokçuluk ve fiyatları etkileme suçlarının cezalarının 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası şeklinde değişeceğini aynı zamanda yeni düzenleme ile bu suçların tutuklama yasağı kapsamından çıkarıldığını açıkladı.

    “HAPİS CEZASI ŞEKLİNDE DEĞİŞTİRİYORUZ”

    Stokçulara karşı yaptırımların arttırıldığını belirten Bakan Bozdağ, “Yapılan çalışma sonucunda cezanın 1 yıldan 3 yıla kadar olarak düzenlenmesi, eğer besinlerin, malların veya işçi fiyatlarının artmasına yol açacak sonuçlar, yapılan manipülasyonlar ve gerçek dışı haberler oluşturduğu takdirde bu cezanın yarısı oranında artırılması. Ama aynı suçu tellallar, bu işi yapan ruhsatlı simsarlar yaptığı takdirde yarı oranında cezanın arttırılması şeklinde yeniden cezayı tanzim eden çalışmalar yapılmaktadır. Tabi bu fiyatları etkileyerek haksız kazanç elde etme peşinde koşan kişilere yönelik cezai yaptırımların caydırıcı olma vasfını yükseltecektir” dedi.

    Stokçuluk konusunu da değinen Bakan Bozdağ açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Elindeki malları kamunun ihtiyacını karşılamak için satması gerekenler, bunları satmayıp ‘bunlar biraz daha pahalılaşsın’ diyerek veya başka hesaplarla satmaktan kaçınanlar var. Burada başka bir cezayı görüyor Türk Ceza Kanunu. Bu cezayı 1 yıldan 3 yıla şeklinde değiştiriyoruz. Cezanın hem alt sınırı arttırılmakta hem stokçuluk suçlarında her ikisinin alt ve üst sınırları hem de artırım oranları değiştirilmektedir. Böylelikle bu iki suç da tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılmaktadır. Daha önceki düzenleme tutuklama yasağı kapsamı dışında olduğu için bu tedbirin uygulanma ihtimali de yoktu”

    GAYRİMENKUL ALIM VE SATIM İŞLERİ NOTERLİKLERDE DE YAPILABİLECEK

    Noterlerin değişik görevleri bir arada yaptığını hatırlatan Bakan Bozdağ, noterlik üzerinden attıkları yeni adıma ilişkin şunları söyledi:
    “Noterlik müessesesi bizim sistemimizde bir güven müessesesi. Atacağımız yeni adımla gayrimenkul alım ve satım işlerini Tapu Sicil Müdürlüklerinin yanı sıra noterliklerin de yapılmasına imkan sağlıyoruz. Bu düzenlemeden sonra Türkiye’de gayrimenkul alım ve satımı yapan her vatandaşımız bir yandan isterse Tapu Sicil Müdürlüklerine giderek bu işlemi yapabileceği gibi noterliklere de giderek bu işlemi yapabilecek. Noterlere gitmek veya Tapu Sicil Müdürlüklerine gitmek tamamen vatandaşımızın tercihine bırakılmaktadır. Ama noterliklere bu yetki ve görevin verilmesi vatandaşlarımız için çok büyük kolaylıklar ortaya çıkaracağına yürekten inanıyoruz. İnsanımız bu tercihten dilediğini kullanacak. Bu sistem, işleyecek.”

    “GÜVEN RİSKLERİ HİÇ OLMAYACAK”

    Bozdağ, tapu devir işlemleri veya alım-satım işlemleri sırasında Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Noterler Birliği’nin ortak çalışmalar yaparak güvenli bir sistem hayata geçireceklerini savunarak, “İşlem noterde yapıldığı an, aynı şekilde Tapu Sicil Müdürlüğü’ne de aynı anda düşecek. Dolayısıyla arada bir fasıla da olmayacak. Güvenlik riskleri hiç olmayacak. Vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu koruyan güvenlik tedbirlerini de içeren adımlar bunun içerisinde olacaktır. Bu da sonra derece önemli ve yeni bir gelişmedir” diye konuştu.

     

  • Stokçulara 2 milyon liraya kadar ceza

    Stokçulara 2 milyon liraya kadar ceza

    AK Parti, 8 maddelik Yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Stok cezasını 2 milyon TL’ye çıkaran düzenlemeleri içeren yasa teklifi Meclis’e sunuldu. 8 maddelik yasa teklifi; stokçuluk cezasında üst sınırın 500 bin liradan 2 milyon liraya yükseltilmesini öngörüyor.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, stokçulara yönelik cezaların artacağına ilişkin açıklama yapmıştı. Erdoğan’ın açıklamasının ardından harekete geçildi. Üzerinde çalışılan yeni düzenlemeye göre, stokçulara verilen cezalarda üst limit, 500 bin TL’den iki milyon TL’ye çıkarılıyor. AK Parti, 8 maddelik Yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Stok cezasını 2 milyon TL’ye çıkaran düzenlemeleri içeren yasa teklifi Meclis’e sunuldu.

    Son dönemlerde artan döviz kurundan dolayı birçok üründe stokçuluk yapılıyordı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuya ilişkin açıklama yaparak, stokçuluk yapanların cezalandırılacağını bildirmişti. Erdoğan’nın açıklamasının ardından beklenen kritik düzenleme için harekete geçildi.

    Ticaret Bakanlığı ‘Perakende Satış Yasası’nın 18inci maddesinde yer alan stokçulara verilen cezalarda artışa gidecek.

    HAKSIZ FİYAT DEĞERLENDİRME KURULU KURULMUŞTU

    Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapmak, gerektiğinde denetim ve incelemelerde bulunarak idari para cezası uygulamak ve her türlü tedbiri almak amacıyla geçtiğimiz yıl Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu kurulmuştu.

    500 BİN TL’DEN İKİ MİLYON TL’YE ÇIKARILACAK

    Kurul tarafından alınan kararlar doğrultusunda mal ve hizmetin fiyatında fahiş artış yapanlara 100 bin TL’ye, stokçuluk yapanlara ise 500 bin TL’ye kadar ceza kesilebiliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı üzerine gündeme gelen yeni düzenlemeye göre 500 bin TL’lik üst limit iki milyon TL’ye kadar çıkarılacak.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DUYURMUŞTU

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşü yaptığı açıklamada stokçulara yönelik cezanın artırılacağını, bunların mallarına el konulacağını söylemişti. Önceki gün yapılan kabine toplantısından sonra ise maliyet artışı ve kur yükselişiyle izah edilemeyecek fiyat artışı yapanlarla bilhassa stokçuluğa yönelenlerin gözünün yaşına bakılmayacağını belirtmişti.

    Erdoğan, “Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi ülkesine ve milletine karşı böyle ağır bir suç işleyen herkesin yakasına yapışılacaktır” ifadelerini kullanmıştı.

    STOKÇULUĞA 545 BİN LİRA CEZA VERİLDİ

    Geçtiğimiz günlerde, Ticaret Bakanlığı, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun İzmir’de bir otomotiv bayisine stokçuluk yaptığı gerekçesiyle üst sınır olan 545 bin 550 lira ceza verdiğini duyurmuştu.

    TBMM’YE SUNULDU

    AK Parti, 8 maddelik Yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Stok cezasını 2 milyon TL’ye çıkaran düzenlemeleri içeren yasa teklifi Meclis’e sunuldu.

  • Ali Erbaş’tan ‘stokçuluk’ açıklaması

    Ali Erbaş’tan ‘stokçuluk’ açıklaması

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Bencilce davranarak kişisel menfaat sağlamaya yönelik yaklaşımlarda bulunmak, elinde ürün olduğu halde daha çok kazanma hırsıyla piyasaya sürmemek yani ihtikara tevessül etmek, İslam’ın üstün ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan ve yasakladığı bir davranıştır. İnsaniyet açısından da kabul edilemez bir durumdur” dedi.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda 40’ıncı İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nın 18 maddeden oluşan sonuç bildirgesini okudu. Erbaş, insanlığın bir yanda israf, bencillik ve tüketim çılgınlığı, diğer yanda ise açlık, yoksulluk ve sefalet ile tasvir edilebilecek ciddi sosyal problemlerin kıskacında sıkıştığını belirterek, “Terör, göç, şiddet, salgın hastalık ve tüm dünyayı kuşatan adaletsizlikler insanların kahir ekseriyetini çaresizlik ve umutsuzluk girdabında zor ve karamsar bir hayata mahkum etmektedir. Bu durum sosyal ilişkiler bakımından küresel ölçekte ve psikolojik boyutta ciddi kırılmalara zemin hazırlamakta, maddi ve manevi bunalımlara neden olmaktadır” diye konuştu.

    ‘ŞİDDET ZİHNİYET BOZUKLUĞUDUR’

    Erbaş, şiddetin hayatın her alanına sirayet eden küresel bir sorun haline geldiğini belirterek, “İnsan onuruyla asla bağdaşmayan şiddet, bir davranış ve zihniyet bozukluğudur. Sebebi ve kaynağı ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın şiddeti meşru gören anlayış, töre ve geleneğin karşısında durarak şiddetin her türlüsüyle kararlılıkla mücadele etmek, en temel insani ve dini görevdir” dedi.

    İNSANİYET AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ’

    İslam’ın iyilik, isar, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma gibi erdemlerin toplumun tüm fertlerini kuşatacak bir anlayışla ikame edilmesini, birlikte yaşama ahlakına ve hukukuna özen gösterilmesini istediğini vurgulayan Erbaş, “Bencilce davranarak kişisel menfaat sağlamaya yönelik yaklaşımlarda bulunmak, elinde ürün olduğu halde daha çok kazanma hırsıyla piyasaya sürmemek yani ihtikara tevessül etmek, İslam’ın üstün ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan ve yasakladığı bir davranıştır. İnsaniyet açısından da kabul edilemez bir durumdur” diye konuştu. Erbaş, ailenin korunmasına, güçlendirilmesine ve desteklenmesine yönelik hizmetlerin hayati öneme sahip olduğunu, aileyi olumsuz etkileyen, zayıflatan ve işlevsiz hale getiren anlayış ve yaklaşımlara karşı kolektif bir duruş sergilemenin en temel görevleri olduğunu belirtti.

    ‘ALGI OPERASYONU MALZEMESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ÜZÜCÜ’

    Erbaş, Diyanet’in gençlere yönelik dini rehberlik ve manevi destek hizmetlerine özel önem verdiğini söyleyerek, “Zira din istismarının aynı zamanda bir güvenlik meselesine dönüştüğü, istismarcı yapıların öncelikli hedef kitle olarak gençliği belirlediği bir ortamda, sahih dini bilgi ve medeniyet kodları ekseninde gençlerimize rehberlik etmek hayati öneme sahiptir” dedi.

    Özellikle sosyal medya mecralarında ‘fetva’ kavramı etrafında gelişigüzel tartışma ve paylaşımların dikkat çektiğini belirten Erbaş, “Din İşleri Yüksek Kurulumuzun görüşü olarak gündeme gelen bazı konu ve metinlerin bağlamından kopartılarak ve çarpıtılarak tam bir algı operasyonu malzemesine dönüştürülmesi üzüntü vericidir. Aynı zamanda bu durum, dijital dünyada bilgiyi kullanma noktasında vahim bir dikkatsizliği ve kaygı verici bir ahlaki sorunu da ortaya koymaktadır. Dolayısıyla vatandaşlarımızın dini bilgi, görüş ve fetva gibi konularda doğrudan başkanlığımızın eserlerini, iletişim kanallarını, sosyal medya hesaplarını kullanması veya müftülüklerimize müracaat etmesi büyük bir öneme sahiptir” diye konuştu.

    ‘GÜNDELİK TARTIŞMALARIN İÇİNE ÇEKİLMEK ÜZÜNTÜ VERİCİ’

    İslam’ın evrensel mesajları, ilkeleri ve ölçüleri hususunda toplumu aydınlatmak, dinin hüküm ile değerleri ekseninde milleti ve insanlığa hizmet etmenin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın varlık sebebi ve anayasal görevi olduğunu söyleyen Erbaş, “Bu doğrultuda, her türlü farklı görüş ve düşüncenin, ideolojik, etnik ve politik yaklaşımın üzerinde kuşatıcı bir anlayışla hareket etmek, başkanlığımızın en temel hassasiyetidir. Hal böyleyken başkanlığımızın zaman zaman gündelik tartışmaların içine çekilmesi, doğru olmayan bilgilerle kurumumuzun ve mensuplarımızın yıpratılması son derece yanlış ve üzüntü vericidir. Bu sebeple din ve diyanet ile ilgili yazan, konuşan ve paylaşım yapan herkesin hakikate bağlılık konusunda çok daha hassas olması gerekmektedir” dedi.