Etiket: su altı

  • Mağara dalışları anlatıldı

    Mağara dalışları anlatıldı

    Kutadgu Bilig Konferans Salonu’nda programa Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Sezen Sivrikaya Özak, Su Altı Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Bilir ile akademik personel ve öğrencileri katıldı.

    Programın davetli konuşmacısı İstanbul Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Ali Hakan Eğilmez; yeraltı yapılarının altında kalmış galeri, tünel, mağaralar, sarnıçlar veya deprem, sel, heyelan gibi afetler sonucu su altında kalan binalara yapılan dalışlar hakkında bilgiler paylaştı.

    Mağara, göl veya deniz dalgıçlığı, hazırlıkları, dalışlarda yaşanan kazalarla ilgili bilgi ve deneyimlerini aktaran Ali Hakan Eğilmez, ülkemizde Ahmediye Camii sarnıcı, Ayasofya dalışı, Altın Beşik, Kırk Gözler, Ali Şahin Pınarı mağaraları dalışları ile Avrupa ve Asya’daki mağara dalışlarından video ve fotoğraf örnekleri verdi.

    “Bazen bir binadan sökülen mermer veya tarihi bir yapıdan alınan sütunları bu sarnıçlarda görebilirsiniz” diyen Eğilmez, hayata geçirdikleri güzel proje örneklerini anlatarak sözlerini sonlandırdı.
    Programın sonunda Ali Hakan Eğilmez’e plaket ve teşekkür belgesi takdim edildi.

  • Su altı güzelliklerine Avrupa’dan büyük ilgi

    Su altı güzelliklerine Avrupa’dan büyük ilgi

    Antalya’nın tarihi Kaleiçi bölgesinde bulunan falezlerin denizle buluştuğu nokta, sadece kara üstü güzellikleriyle değil, aynı zamanda deniz altı zenginlikleriyle de dalış tutkunlarını cezbetmeye devam ediyor. Deniz sporlarına ilgi duyanlar ve su altı macerası arayanlar için Kaleiçi, son yıllarda heyecan verici bir dalış destinasyonu haline geldi. Turkuaz mavisi sularda farklı türlerde çok sayıda balık, renkli mercan resifleri ve antik surların kalıntıları gibi ilgi çekici deniz altı özellikleri bulunuyor. Dalış noktaları, hem yeni başlayanlar hem de deneyimli dalıcılar için uygun farklı derinlik seviyelerine sahip özellikte bulunuyor.

    “Bu yıl Rus turistte ise azalma yaşandı”

    Her yıl dünyanın dört bir noktasından milyonlarca misafir ağırlayan turizm kenti Antalya’da su altı güzelliklerine en çok ilgi ise Avrupalı turistlerden geldi. 2023 yılının dalış sektörü için iyi geçtiğini ifade eden Antalya Sualtı Derneği Başkanı Semih Başaran, “Turistlerin ilgisi geçen yıla göre daha fazla oldu. Dönemsel olarak düştüğü zamanlar da oldu. Özellikle Avrupalı turistlerin ilgisinin yüksek olduğunu gördük. Hindistan’dan da gelenler oldu. Bu yıl Rus turistte ise azalma yaşandı. Kaleiçi bölgesinde su altı canlılığı oldukça fazla. Farklı çeşitlerde çok sayıda balık görüyoruz, özellikle levrek ve kefal sürüleri var” dedi.

    Almanya ve İngiltere’den gelen turistlerin ilgisi daha fazla”

    Kaleiçi ve falez bölgesinde canlı popülasyonunun oldukça fazla olduğuna dikkat çeken Başaran, “Küresel ısınmanın bir sonucu olarak istilacı türleri de çok görmeye başladık. Her yıl bunun sayısı giderek artıyor, bu yıl balon ve aslan balıklarını fazlasıyla gördük. Avrupa’dan Almanya ve İngiltere’den gelen turistlerin ilgisi daha fazla oldu. Gençlerin daha ağırlıklı geldiğini görüyoruz” sözlerine yer verdi.

    “Özellikle pet şişelere çok sık rastlıyoruz”

    Su altı kirliliğinin önüne geçilmesi için vatandaşlara da seslenen Başaran, “Bizlere çok görev düşüyor. Bu güzelliklerin devam etmesi için denizlerimizi temiz tutmamız gerekir. Özellikle pet şişelere çok sık rastlıyoruz. Bölgemize her yıl daha fazla insanın dalış yapmak için geldiğini görüyoruz. Bize başvuran kişiler 2 saatlik bir eğitimin ardından ilk dalışını gerçekleştirebilir. Bunlar tanıtım dalışlarıdır, turistlerimiz su altının görüntülenmesini de yaparak bizlerin bir bakıma turizm elçisi oluyorlar” açıklamasında bulundu.

  • Lise öğrencileri su altı robotu üretti

    Lise öğrencileri su altı robotu üretti

    Öğrencilerden oluşan ve adını EGAL Robotics koyan takım, kendi ürettiği su altı robotu ile yarışmaya katılacak. Ahmet Emin Arslanbaş, Zafer Dülger, Yunus Emre Solmaz, İhsan Sivri, Mehmet Berk Erenlercayı, Ceylin Naz, Fatih Ferat ve Gizem Pir’den oluşan takımın tüm çalışmalarında okulun bilgisayar öğretmeni İsmet Kılıç yardımcı oluyor. Lise öğrencilerinin ürettiği su altı robotu, 8 motorlu olup 20-30 metreye kadar su almıyor. Ön bölgesindeki kamerayı uzaktan kumandayla kontrol eden öğrenciler, sık sık Kartepe Belediyesine ait bir havuzu kullanarak pratik yapıyor. Yarışmada istenen görevlerden biri olan su altı robotunun malzeme taşıması gibi konuları başarıyla tamamlayan ekip, TEKNOFEST’te yarışmak üzere 27 Nisan tarihini bekliyor.

    “Asıl gaye, öğrencilere bir şeyler öğretebilmek”

    Çalışmalardan bahseden Kartepe Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesi Bilgisayar Öğretmeni İsmet Kılıç, “Üzerinde çalıştığımız proje, insansız su altı robotu. TEKNOFEST çerçevesindeki kategorilerden biri bu. Biz de başvurumuzu yaptık. Liseler arası yapılan bir yarışma bu ama asıl gaye robot yapıp diğerleriyle yarışmak değil; robotun yapımı sürecinde öğrencilere bir şeyler öğretebilmek. Tabii yarışmaya gittiğimiz zaman farklı eğlenceler ve farklı insanlarla tanışmaları öğrencilere ekstra bir şeyler katıyor. İnsansız su altı robotuyla ilgili yarışmada farklı görevler oluyor. Su altında malzeme taşıma ya da görüntü işleme sayesinde otonom çalışma görevleri oluyor. Bu görevlerin gerçekleşebilmesi için yoğun bir yazılım süreci oluyor. İnsansız teknolojiler çok yaygınlaşmaya başladı. Özellikle su altında insanların erişmekte zorlandığı yerler oluyor. Su altı kaynakçılığı diye meslek var mesela.

    Bu meslekler zor ve aynı zamanda tehlikeli. Bunu robotlarla yapmak için çalışmalar devam ediyor. Şu anda da kullanılıyor zaten insansız su altı robotları. Onu farklılaştırarak ileride daha da fazla sektörler oluşacaktır. Eğitimci olarak biz profesyonel bir robot yapıp onun ticari hale gelmesine uğraşmıyoruz. Bunu yaparken öğrencilere bir şey öğretelim, belki onlardan birkaç tanesi ileride mühendis olup ticari ürün geliştirir, bunu yerli ve milli kaynak olarak satışa sunar diye uğraşıyoruz” dedi.

    “Hedefimiz uluslararası yarışmalara katılabilmek”

    Takım kaptanı ve aynı zamanda robotun pilotu olan 9. sınıf öğrencisi Zafer Dülger, “Robotun yukarı gidişi veya yanlara dönüşünün daha rahat olması ve daha hızlı gidebilmesi için 8 tane motor kullandık. 8’ini de fırçasız olarak kullanmayı tercih ettik. Dronlarda da kullanılan fırçasız motorlar hem hızımız için etkili oluyor, hem de güçlü gitmemize etki ediyor. Fikir olarak aslında biraz beraber bir şeyler öğrenelim diye girdik bu işe. Hem de denizlerle ilgili çok fazla şey bilmiyoruz. Araştırma amacıyla bu tarz şeyler kullanılabilir ve bu konularla ilgilenen fazla kişi de yok. O yüzden bu konulara değinmek istedik. Hedefimiz elbette her yarışmada yüksek dereceler elde edebilmek ama onun haricinde bundan sonrası için daha farklı daha uluslararası yarışmalara katılabilmek” diye konuştu.

    “20-30 metreye kadar su geçirmiyor”

    Robotun teknik özelliklerinden bahseden 10. sınıf öğrencisi Ahmet Emin Arslanbaş, “İç kısmında elektronik kartlar var. LAN kablosuyla bilgisayara bağlanıp su altında görüntü almayı ve kumandayla kontrol etmeyi sağlıyoruz. Sızdırmazlığı için önce füzyonda tasarlayıp sonra alüminyum plakayı sanayide yaptırdık. Arka tarafını da hem reçineyle kaplı tutturmak için hem de contayla kapağı taktık. Bu sayede su geçirmez oldu. 20-30 metreye kadar su geçirmiyor. Ön tarafta hem buğulanmayı önlemesi için silecek, hem de sileceğin ve kameranın hareketleri için iki tane server motor bulunuyor. Bunlar kumanda üzerinden atadığımız tuşlarla kontrol edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • “Kadınlar Günü’nde su altında anıldı”

    “Kadınlar Günü’nde su altında anıldı”

    Muğla’nın Milas ilçesinde yaşayan Aycan Çelikoğlu, İskenderun Teknik Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksekokulu’nda okuyordu. 6 Şubat günü meydana gelen depremde enkaz altında kalan Çelikoğlu’nun cansız bedenine 10 Şubat tarihinde ulaşılmıştı. Üniversite öğrencisi ve aynı zamanda da dalgıç olan genç kız memleketi Milas’ta toprağa verilmişti.

    “Kadınlar Günü’nde su altında anıldı”

    Üniversite öğrencisi genç kızı, Marmaris’teki dalgıç arkadaşları unutmadı. Dalgıç eğitmenleri Şafak Ünlü eşliğinde Kadınlar Günü’nde denize dalan gençler, arkadaşlarının fotoğrafı ve Türk bayrağını su üstünde ve su altında açarak Aycan Çelikoğlu’nu andı. Aycan’ın ailesinin de dalış etkinliğine katıldığı öğrenildi.

  • Gemlik Körfezi su altı kamerasıyla görüntülendi

    Gemlik Körfezi su altı kamerasıyla görüntülendi

    Bursa Büyükşehir Belediyesince bölgenin su altı dünyasını tanıtmak, biyoçeşitliliğini anlatmak ve bölgede dalış turizmine katkı sağlamak amacıyla Türkçe ve İngilizce seslendirmeli belgesel hazırlatıldı.

    Tahsin Ceylan ve ekibince gerçekleştirilen proje kapsamında, Gemlik Körfezi’nin su altı fauna, flora ve arkeolojik değerlerinin envanteri çıkarılarak, 194 sayfalık kitap hazırlandı.

    Yüzeyi Karadeniz, derinleri ise Ege ve Akdeniz kökenli olan Marmara’nın bu korunaklı körfezinde nesli tehlike altında olan çok sayıda tür, Ceylan ve ekibince kaydedildi.

    Kalamar, pina, deniz çayırı ve deniztavşanları

    Ceylan, yeşil Bursa’nın maviye açılan kapısı Gemlik Körfezi’nin, sahip olduğu zengin biyoçeşitlilikle dikkati çektiğini söyledi.

    Bilim insanlarının iklim krizinden sonra ikinci büyük tehlike olarak gördüğü biyoçeşitlilik krizinin önemi her geçen gün artarken, Gemlik Körfezi’nde bu alanda umut verici gelişmeler kaydedildiğini belirten Ceylan, canlı yaşamın yoğun olduğu Narlı’da kameralarına takılan kalamarların, nesillerini devam ettirmek için körfezi seçen türlerden olduğunu dile getirdi.

    Ceylan, “Yumurtalarını üzüm salkımı gibi itina ile halatların üzerine bırakan kalamarlar, yavrularını olası tehlikelerden korumak için başlarından bir an olsun ayrılmıyor. Bu dişiler tek seferde 20 bin yumurta bırakabiliyorlar. Bir canlının neslini sürdürmek için verdiği mücadele övgüyü hak ediyor.” dedi.

    “Pinalar deniz tabanında abide gibi duruyor”

    Nesli tüm dünyada tehlike altında olan pinaların da körfezde, deniz tabanında birer abide gibi durduğunu anlatan Ceylan, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) kırmızı listesindeki avlanması yasak bu canlıların, Akdeniz’in en büyük kabuklularından olduğunu aktardı.

    Tahsin Ceylan, denizlerin doğal filtreleri olan ve her biri saatte 6 litre suyu süzerek temizleyen pinaların yanı sıra körfezde deniz çayırlarına rastladıklarını ifade etti.

    Körfezin, “Zostera marina” türündeki deniz çayırlarıyla kaplı olduğunu kaydeden Ceylan, Akdeniz’in yaygın türü olsa da tentakülleri ile göz kamaştıran maviş denizanalarını, bilim insanlarının “Akdeniz faunasında bu harika türü görüntülediyseniz büyük ikramiyeyi kazanmışsınız.” dediği deniztavşanlarını da kaydettiklerini dile getirdi.

    Ceylan, deniztavşanlarının genellikle 50 ila 250 metre derinlikte çamurlu, kumlu zeminlerde yaşadığını, geniş ağız yapısıyla yumuşakçalarla beslendiğini anlattı.

    Ay denizanalarını ise Marmara Denizi’nin müdavimi olarak nitelendiren Ceylan, bu türe ilişkin şu bilgileri paylaştı:

    “Dokunaçlarıyla plankton ve yumuşakçalar toplayarak beslenir. Dünya okyanuslarının çoğunda bulunur. Ay denizanası düşük oksijen koşullarına güçlü bir tolerans gösterir. Dolayısıyla bolluğu ortamdaki çözünmüş oksijen azlığının belirgin anlatımıdır. Körfez ve kapalı koylar düşük oksijen konsantrasyonu nedeniyle ay denizanası için beslenme, büyüme, üreme ve hayatta kalma açısından avantajdır. Erkek ya da dişidir, parçalanarak çoğalır.”

    Ceylan, ay denizanalarının fazla olmasının o bölgede kirlilik olduğu anlamına gelmediğini sözlerine ekledi.