Etiket: SU KİRLİLİĞİ

  • Eğirdir Gölü su kirliliği martı popülasyonunu azaltıyor

    Eğirdir Gölü su kirliliği martı popülasyonunu azaltıyor

    Türkiye’nin en büyük tatlı su göllerinden biri olan ve Isparta’nın da içme suyunun bir kısmının karşılandığı Eğirdir Gölü aşırı kirlilik ve kuraklıkla karşı karşıya. Gölde son yıllarda yaşanan bu kuraklık ve kirlilik sonucunda gerek su hacminde gerekse biyolojik çeşitliliği kayıplara uğratmasının yanı sıra göl çevresinde yaşayan canlıları da etkilemektedir. Eğirdir Gölü su kalitesinin azalmasının, göl çevresinde yaşayan canlı türlerin azalmasına bağlı olduğunu vurgulayan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici “Gölün ve denizlerin de süsü olan bildiğimiz o bembeyaz güzel martıların da yaşamını diğer canlar gibi zora sokmaktadır. Martılar bildiğiniz gibi etçil organizmalardır ve göldeki balıklarla beslenirler ama ne yazık ki gölde balığın kalmayışı martıların beslenmesinde çeşitli sorunlara neden olmaktadır. Gölün bir çok kesimlerinde çok yoğun bir şekilde gelişme gösteren su bitkileri makroskobik ve mikroskobik su bitkilerinin çok aşırı bir şekilde artışı gölde su kalitesini olumsuz etkilemekte canlıların oksijensiz kalmasına da neden olmaktadır. Göl üzerinde kümeler halinde su bitkilerinin koparak geldiği de görülmektedir ve martılar ise bunların üzerinden besin bulmaya çalışmaktadırlar” dedi.

    “Göldeki su kalitesinin giderek azalması, biyolojik çeşitliliğinin azalmasına neden olmaktadır”
    Yapılan araştırmalar sonucunda kıyıda biriken yosunların arasında ölü balık yavrularının da biriktiğini vurgulayan Dr. Kesici “Martılar bu ölen balıkları yiyebilmektedirler fakat burada gölde çok yoğun bir şekilde suyun içerisinde bulunan mikroskobik organizmalar olan siyona bakterilerin aşırı bir şekilde artış göstermesi gölün suyundan, besininden yararlanan martılar içinde çok tehlikeli olmaktadır. Çünkü bakteriler bütün canlılarda önemli hastalıklara neden olan etmenlerin başında gelmektedir. Bu sebeple martıların olumsuz bir şekilde etkilenmesi söz konusudur. Aynı zamanda burada bulunan kirlilik unsuru oluşan besinlerin de siyona bakteri sularında martılar tarafından dışkılarıyla veya diğer yöntemleriyle, martıların portör olarak kullanılan taşınması da tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Göl çevresinde daha önceki yıllara nazaran çok daha az martıların yer aldığını görmekteyiz aynı zamanda bu martı popülasyonunun da giderek sayısının azalmasına neden olacaktır. Çünkü göldeki su kalitesinin giderek azalması, biyolojik çeşitliliğinin azalması ve martıların da besin bulamamasına ve bunların da üreme ve çoğalmalarında önemli bir etken olabileceği gibi sağlıklar açısından da çok tehlikelidir” açıklamalarında bulundu.


    Dr. Erol Kesici konuşmasının devamında gölün dip çamurunun temizlenmesi ve bilinen bilimsel yöntemlerle gölün eski durumuna dönüştürülmesinin sağlanabileceğini ve gölden aşırı su alımının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

  • Deniz suyu kirliliği sürekli kontrol ediliyor

    Deniz suyu kirliliği sürekli kontrol ediliyor

    Bu çerçevede, Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü ekipleri, haziran ayında Kocahasanlı, Erdemli, Kargıpınarı, Davultepe, Mezitli, Limonlu, Tırtar, Töbank, Kumkuyu, Sultankoyu, Yemişkumu, Paşa Türbesi, Kızkalesi, Akkum, Yapraklıkoy, Susanoğlu, Arkum, Büyükeceli, Karatepe, Anamur Ören ve Aydıncık halk plajları, Toslaklar Koyu, Bozyazı Kuğu Parkı Sahili, Karaağaç Piknik Alanı ve Aydıncık ile Anamur’da farklı sahil noktalarından numune alımı gerçekleştirdi. MESKİ Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Anamur, Bozyazı, Gülnar, Aydıncık, Silifke, Erdemli, Mezitli, Yenişehir ve Tarsus ilçelerinde belirlenen 40 farklı noktadan alınan numuneler analiz ediliyor.

    Deniz suyu numuneleri MESKİ Merkez Su Analiz Laboratuvarında analiz ediliyor

    Mersin’in birçok noktasından alınan deniz suyu numunelerinin mikrobiyolojik analizleri, akredite ve Çevre Yeterlilik Belgesine sahip olan MESKİ Merkez Su Analiz Laboratuvarında özenle yapılıyor. Yaz ayları boyunca her hafta belirlenen noktalardan düzenli olarak alınan numuneler analiz edilerek, sonuçları MESKİ’nin uzman ekipleri tarafından ‘Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik’ çerçevesinde değerlendiriliyor. Alınan deniz suyu numunelerine yapılan analiz değerlerinin, yönetmelik kriterlerine uygun çıktığı gözlemleniyor.
    MESKİ’nin sahillerden her hafta düzenli olarak aldığı numunelerle gerçekleştirdiği analizler sayesinde vatandaşlar, yaz boyunca sahilleri güvenli bir şekilde kullanabiliyor. MESKİ’nin kontrol ettiği noktaların sayısının her geçen gün artmasıyla da daha temiz bir Mersin ve Akdeniz hedefleniyor.

    “Denetimler titizlikle sürdürülüyor”

    MESKİ Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürü Gonca Özdemir, “Türkiye’nin en uzun sahil şeridine sahip Mersin’e gelen misafirlerimizin ve vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla denize girebilmesi için Kazanlı’dan Anamur’a kadar belirlediğimiz farklı 40 noktadan deniz numuneleri alınmaktadır. Alınan numunelerimiz çevre yeterlilik belgesine sahip ve akredite olan laboratuvarımıza gönderilmektedir. Analiz sonuçları ilgili mevzuatlar gereği belirlenmiş olan limit değerleri sağladığı görünmektedir. Halkımızın ve gelen misafirlerimizin Mersin sahillerinin her noktasında denize girebilmesi için idaremizce gerekli çalışmalar ve denetimler titizlikle devam etmektedir” dedi.