Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden sahasında incelemelerde bulundu. İliç’te heyelanın gerçekleştiği Sabırlı Deresi’nde bir yandan toprak kaldırma çalışmaları sürerken diğer yandan da vadiden akan suyun yığına karışmaması için tahliye işlemi devam ediyor.
Bakan Bayraktar, “Bugün ekiplerimizle birlikte vadinin içlerine doğru giderek dere yatağını yakından inceledik. Suyun akışını kontrol ettik, olası ilave tedbirleri değerlendirdik” dedi.
Etiket: ’su
-
İliç’te vadiden akan suyun yığına karışmaması için uğraşılıyor
-
İkinci cemre suya düştü
19-20 Şubat’ta havaya düşen cemrenin ikincisi suya düşerken, bu tarihten itibaren suyun ısınması bekleniyor. Üçüncü ve son cemre 5-6 Mart tarihlerinde de toprağa düşecek ve bu tarihten sonra hava sıcaklığında artış devam edecek.
-
Su paralarına göz diken hırsız güvenlik kamerasına yakalandı
Yenikent Mahallesi’nde meydana gelen olayda, bir bina önünde doldurulması için bırakılan damacanaların altına bırakılan su parası kimliği belirsiz bir kişi tarafından çalındı. Su satışı yapan kamyonun gelmesi için bekletilen boş damacanaların altındaki paraları çalan şahıs, hızla olay yerinden uzaklaşırken olay saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı.
Sosyal medyada paylaşılan video, vatandaşların tepkisine neden oldu. -
Ünlü Rapçi Feci Şekilde Can Verdi!
Asıl adı Oscar Alan Vazquez olan ve Meksika’da Majestic olarak bilinen 24 yaşındaki rapçi, Huatulco’daki La Entrega plajında denize girdikten kısa bir süre sonra boğularak öldü.
Majestic’in 4 arkadaşıyla birlikte plajın keyfini çıkardığı belirtilirken denize yüzmeye giden rapçi boğulma nedeniyle hayatını kaybetti.
Sağlık görevlileri denizde hayati belirtileri olmayan bir kişiye yardım için plaja gittiklerini ancak tüm çabalarına rağmen genç rapçiyi kurtaramadıklarını açıkladı.
-
Bursa’da suya yüzde 20 indirim
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Şubat ayı birinci oturumu, Meclis Başkanvekili Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın başkanlığında yapıldı. Toplantıda, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından verilen mesken su aboneliklerindeki kademe değişikliğiyle ilgili yazılı önerge de görüşüldü. Mecliste oy birliğiyle kabul edilen önergeyle, mesken abonelerinde 12 metreküp olarak uygulanan birinci kademede değişikliğe gidildi. Yeni düzenlemeyle birinci kademe aralığı 12 metreküpten 18 metreküpe çıkartıldı. Böylelikle vatandaşlar ilave 6 metreküp suyu önceki fiyatlandırmaya göre daha ekonomik kullanmış olacak. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Göreve başladığımız dönemde 10 metreküpten 12 metreküpe çıkardığımız birinci kademe su kullanım aralığını şimdi de 18 metreküpe çıkardık. Bu sayede yüksek fatura ödeyen kalabalık ailelerimizi bir nebze de olsa rahatlattık. Yeni düzenlemeyle birlikte 18 metreküp su kullanan bir abonemizin faturalarında ortalama yüzde 20’lik bir indirim yaptık. Tüm BUSKİ ailesiyle beraber biz de elimizi taşın altına koyduk ve vatandaşlarımıza destek olmak için durmadan canla başla çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
-
Su seviyesinin izleri duvarlarda kaldı
Turuncu kodla uyarılan Antalya’da dün etkili olan sağanak yağış nedeniyle çok sayıda araç, ev ve iş yeri sular altında kaldı. Bugün aralıklarla devam eden yağışın ardından yaralar sarılmaya başlandı. Yağışlar en çok metrekareye 372 kilogram suyun düştüğü Kepez ilçesinde etkili oldu. Özellikle Güneş, Gazi, Sütçüler, Habipler, Düdenbaşı, Hüsnü Karakaş Mahallesi’nde ev ve iş yerleri zarar gördü. Yağışın hafiflemesi ve suların çekilmesiyle bodrum katlar daire içlerinden su tahliyesi başladı. Tahliye işlemlerine Orman Bölge Müdürlüğüne ait arazözler ve motopomplarla gerçekleştirildi. Başta AFAD ekipleri olmak üzere bölgede hasar tespit çalışmaları gerçekleştirildi, vatandaşlara battaniye halı desteği sağlandı. Binaların bodrum katı suyla dolu olduğu görülürken, elektrik panosuna bir çocuk ayakkabısının girdiği görüldü. Suyun yüksekliği bodrumla birlikte 2 metreyi aştı, sel sularının izleri duvarlarda kaldı. Su altında kalan birçok otomobilin ise sahipleri tarafından çekilmeyi beklediği görüldü.
“Uykuda yakalandık”
Evi su altında kalan Leyla Çözgen, “Ortam çok kötüydü, çocuklarımı zor kurtardım. Kapı sıkıştı, açamadık, komşular geldi. Çocuklarım elimden kayıp gidecek diye çok korktum. Koltuk üzerine çıktık. Evde hiçbir şey kullanılamaz. Uykuda yakalandık, su hemen koltukların boyuna geldi. Şu an üst katta komşularda kalıyoruz” diye konuştu.
“Çok kötüydü”
Evini su basan ve eşyaları kullanılamaz hale gelen Hatice Küçüktaş Polat, “Ortam çok kötüydü, su bastı. Bayağı bir tedirgin olduk. Su yükseldi, suyun içinde eşimle titredim” diye konuştu.
“Toparlanmaya çalışıyoruz”
Dükkanı su altında kalan Mehmet Ali Bazna, “Akşam bir başladı yağmur sabaha kadar. Yani afet oldu. İki arabam gitti. Oğlumun saz aletleri zarar gördü. Vallahi bittik. Su metrelerce yükseldi. Arabamı alıp dışarı çıkacaktım, olmadı. Yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyoruz” dedi.
-
Sular altında kalan tarlalar dronla görüntülendi
Çanakkale’de çok sayıda su kaynağına sahip olduğu için mitolojide adı ’Bin Pınarlı İda’ olarak geçen Kaz Dağları’ndan beslenen 96 milyon 500 bin metreküp su kapasitesine sahip Bayramiç Barajı’ndan beslenen Karamenderes Çayı, iki gün süren sağanak yağışlar sonucu taştı. Taşkın nedeniyle bölgedeki çok sayıda buğday tarlası sular altında kaldı.
Kalafat köyü ile Yeniköy yolu ulaşıma kapanırken. jandarma dere yatağı üzerindeki yolu güvenlik şeridi ile kapattı. Sular altında kalan tarlalar dron ile görüntülendi.
Çanakkale Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Karamenderes Çayı’ndaki su seviyesinin yükselmesi nedeniyle Kalafat, Tevfikiye ve Kumkale güzergahında taşkın meydana gelmiştir. Bölgedeki vatandaşlarımızın çay yatağına yaklaşmamaları önemle rica olunur. Kamu kurum ve kuruluşlarımız tarafından gerekli tedbirler alınmakla beraber, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği açısından olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir” denildi.
-
“Sınırsız bir su kaynağımız yok”
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Su Verimliliği Seferberliği kapsamında Kocaeli Kongre Merkezi’nde “Su Verimliliği Seferberliği: Sanayi-Su Buluşması” programı düzenlendi. Programa, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır katıldı.
“Büyüyen ekonomimiz ve artan üretimimizle birlikte sanayide suya olan ihtiyacımız artıyor”
Toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, gelişen sanayi ile birlikte sadece endüstriyel değil, tarımsal ve kentsel su ihtiyacının da arttığına dikkat çekti. Su konusunun bütünüyle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yumaklı, “Elbette bugün ana gündemimiz su ve bu toplantıda bunun için birlikteyiz. ‘Dünyayı şekillendiren en önemli madde nedir?’ diye sorulsa herhalde hiç şüphesiz ‘Su’ denir. Ülkeler için zengin su kaynaklarına sahip olmak politik, sosyal ve ekonomik güç de demek aynı zamanda. Büyüyen ekonomimiz ve artan üretimimizle birlikte sanayide suya olan ihtiyacımız da artmakta. Ürün hazırlığından temizliğine kadar üretim proseslerinin tamamında suya olan ihtiyacımız son derece yüksek” dedi.
“Her alanda doğrudan etkilerini hissettiğimiz bir iklim değişikliği var”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Dünyanın 4’te 3’ünün sularla kaplı olduğunu, bunun yüzde 97.5’inin de tuzlu sulardan oluştuğunu düşünürsek, su anlamında bir problemimiz olmadığını söyleyebiliriz. Ancak küresel su varlıklarının sadece yüzde 2 buçuğu teorik olarak tatlı sulardan oluşmakta. Ancak bunun kullanılabilir olanı sadece 3’te 1’i. Daha çarpıcı bir ifadeyle, dünyadaki kullanabileceğimiz su varlığı bir bardak içerisindeki bir damla mesabesinde. Her alanda doğrudan etkilerini hissettiğimiz bir iklim değişikliği var. Akdeniz havzası ülkelerinden birisiniz ve iklim değişikliğinden kuzeydeki ülkeleri düşünecek olursak çok daha hızlı şekilde etkilenecek ülkelerden birisiyiz. Geride bıraktığımız dönemde iklim değişikliğin etkilerinin azaltılması ve direncimizin uyum kabiliyetimizin artırılması için çok değerli çalışmalar yapıldı. Ulusal katkı beyanımız hazırlandı. Azaltım ve uyum başlıkları altında iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri belirlendi. Ancak bu değerli çalışmaların hayata geçirilmesi son derece önemli çünkü sadece yazılı metinlerde kalması bizim için bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla su kaynaklarımızın gelecek için daha fazla öneme sahip haiz olduğunun altını bir kez daha burada çizmek istiyorum”“Sadece 6 yıl içerisinde nüfusumuz yüzde 10 artarken, su varlığımız da yüzde 20’lik bir düşüşü öngörüyoruz”
Bakanlık olarak tarımsal üretim ve su kaynaklarına yönelik riskleri analiz ettiklerini ifade eden Bakan Yumaklı, iklim krizinde su kaynakları için daha güçlü bir iş birliğine ve çözüm yollarına ihtiyaç olduğunu kaydetti. Yumaklı, “Sadece 6 yıl içerisinde nüfusumuz yüzde 10 artarken, su varlığımız da yüzde 20’lik bir düşüşü öngörüyoruz. Her alanda nüfusumuzun artışıyla birlikte su ihtiyacı artacak. Uluslararası su endeksi var. Bin 700 metreküplük teorik olarak kullanabileceğiniz suyun üzerinde ise bir ülke, su zengini. Bin 700 metreküple, bin metreküp arasındaysanız ülke olarak su stresi altındasınız ki, Türkiye öyle. Bin metreküpün altında iseniz su fakirisiniz. Burada bin metreküpe yakın olmak da var, bin yedi 700 metreküpe yakın olmak da var. Biz bin 313 metreküpteyiz. Eğer bütün teorik çalışmalarımızı, planlamalarımızı, strateji belgelerimizi, eylemlerimizi belirledikten sonra bunları hayata koymazsak, çok yakında bu bin metreküpün altına düşmemiz son derece mümkün. İklim değişikliğine uyum kabiliyetimizin artırılması adına bu yüzden su verimliliğini son derece önemli olduğunu, su verimliliğinin gereklerinin yerine getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Tarımda damla sulama ve benzeri sulama sistemleri ülkemizde şu anda yüzde 33 seviyesinde”
31 Ocak 2023’de Emine Erdoğan himayelerinde Türkiye’de su verimliliği seferberliğini başlattıklarını söyleyen Bakan Yumaklı, “Ancak maalesef sadece 6 gün sonra ülkemiz, tarihin gördüğü en büyük depremlerden birini yaşadı ve 11 ilimizin çok genişçe bir nüfusu bundan etkilendi. Bu vesileyle, hem 6 Şubat depremlerinde hem de 1999 depremlerinde etkilenen Kocaeli başta olmak üzere, bu coğrafyada hayatını kaybedenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Tabii bu süreç bizim çalışmalarımıza ara vermemizi gerektirdi. Ancak tekrar çalışmalarımıza ivme kazandırdık ve bu yılın başından itibaren ve bundan sonra artık dur durak vermeden sadece bir seferlik değil, sürekli bu algıyı ve bilinci artırmak üzere çalışmalarımıza devam edeceğiz. Peki bu seferberlikte neler var? Kısaca bilgi vermek istiyorum. Su verimliliği sistemlerinin hayata geçirilmesi ve su verimliliği birimlerinin kurulması, içme suyu sistemlerinde kayıp ve kaçakların azaltılması, kullanılmış suların sanayi başta olmak üzere tarım ve kentsel kullanımlarda yeniden kullanım potansiyellerinin belirlenmesi, bunların nasıl yapılacağına dair rehber dokümanların hazırlanması ve özellikle tarımda su verimliliğini merkeze oturtmak adına tarım kanununda yapmış olduğumuz tarımsal üretim planlamasının yeniden düzenlenmesi, tarımda özellikle damla sulama ve benzeri sulama sistemlerine geçilmesi. Tarımda damla sulama ve benzeri sulama sistemleri ülkemizde şu anda yüzde 33 seviyesinde. Hedefimiz bunu yüzde yüze çıkarmak” dedi.
“Zannettiğimiz gibi sınırsız bir su kaynağımız yok”
Sanayide çevre dostu ve sürdürülebilir üretime katkı sağlanması hedefiyle çalışmalar yapıldığını aktaran Yumaklı, “Yeşil Organize Sanayi Bölgesi uygulamaları başta olmak üzere, sanayide çevre dostu ve sürdürülebilir üretime katkı sağlaması için hedeflediğimiz çalışmalara baz teşkil etmek üzere 152 adet sektörel su verimliliği rehberi hazırlanmış durumda. Peki bu rehberlerde yer alan teknikler uygulanırsa ne olur? Tekstil ve giyim sektöründe ortalama yüzde 50 su kullanımını azaltmak mümkün. Birkaç sektör daha söyleyeceğim. Örneğin, gıda ve içecek sektöründe ortalama yüzde 48, ağaç ve ağaç ürünleri imalatında yüzde 47, kimya, petrokimya, eczacılık sektörü ki Kocaeli’mizde bu sektörler gelişmiş, yüzde 37 oranında su kullanımını azaltmak mümkün. Esasen konu sadece su kazanımı değil. Su kaynaklarımızı kullanırken de aynı zamanda çevresel ve ekonomik başka kazanımları da elde etmek. Temiz su kaynaklarımızı daha az tüketmek istiyoruz. En başta söyledim. Zannettiğimiz gibi sınırsız bir su kaynağımız yok. Su temini için harcanan maliyetleri azaltabiliriz. Enerji ihtiyacını azaltabiliriz. Bütün bunları ve diğerlerini de yaparak aslında üretmiş olduğumuz ürünlerde uluslararası rekabet gücümüzü de dolaylı olarak artırmış oluruz” şeklinde konuştu.
“Mavi vatanımızı koruma ve geliştirme adına bin 744 baraj ve gölet yapıldı”
Türkiye’de su ve sulama alanında 10 binden fazla projenin hayata geçirildiğini de ifade eden Bakan Yumaklı, “Mavi vatanımızı koruma ve geliştirme adına bin 744 baraj ve gölet yapıldı. İçme suyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere içme suyu tesisleri, taşkın ve özellikle atık su arıtma tesisleri, yeraltı barajları ki şu anda bunların en azından belli oranda seviyeye gelmiş olduğunu da görmekten son derece mutluyuz. Türkiye’ye kazandırılan bu eserler hepimiz için geleceğe dair birer yatırım. Kocaeli’ye de su ve sulama alanında yaklaşık 2 milyar liralık bir yatırım yapıldı, 26 tesisle birlikte. Hizmete alınan bu eserlerle ülkemizde sanayide kullanılacak enerjide suyun kesintisiz devamını istiyoruz. Bu vesileyle bugün bir hatırlatma daha yapacağız. Bugün 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü. Sulak alanlar yağmur ormanlarından sonra dünyada en üretken ekosistemler. Dolayısıyla bizler de Bakanlık olarak 16 milyon dekar alana sahip 6 bin 418 sulak alanımıza gözümüz gibi bakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Protokol imzalandı
Konuşmaların ardından Bakanlar İbrahim Yumaklı ve Mehmet Fatih Kacır, ‘Sanayide Su Verimliliği İşbirliği’ protokolünü imzaladı. Programın ardından Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi Atıksu ve Geri Kazanım Tesisi de gezildi. Öte yandan, imzalanan bu protokol ile birlikte su verimliğinin artması, su israfının ise azaltılması hedefleniyor.
Programda, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, sanayi sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ile siyasi partilerin temsilcileri de hazır bulundu. -
Su sayaçları için ‘don’ uyarısı
Konuya ilişkin yapılan uyarıda, soğuk havanın su sayaçlarına zarar verdiği, bu durumda soğuğa karşı herhangi bir yalıtımı olmayan su sayaçlarının belirli bir süre kullanılmadığında donduğuna dikkat çekildi. Açıkta bulunan su sayaçlarının koruyucu materyaller ile kaplanması gerektiği belirtilerek donan su sayaçları ile borulara kesinlikle ateş veya sıcak suyla müdahale edilmemesi gerektiği vurgulandı.
Herhangi bir mağduriyetle karşılaşmamak için su sayaçları ile tesisat borularının soğuktan mutlaka korunması gerektiği kaydedilerek, “Ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de soğuk havaların etkisi hissedilmeye başlandı. Özellikle kar yağışları sonrası düşen hava sıcaklıkları nedeniyle açıkta bulunan su sayaçlarının donma tehlikesi altında kalmakta. Sayaçların ve su tesisatlarının donmaya karşı korunması gerekmektedir” bilgilendirilmesine yer verildi. -
1 yılda yüzde 100’ü aştı
Akaryakıt, kira, enerji, çalışan ücretleri gibi maliyetlerde yaşanan artış su fiyatlarına da yansıdı. İstanbul’da 19 litrelik damacana su fiyatları geçtiğimiz yılın Ocak ayında 30-40 lira bandındayken şu an 75-100 lira arasında satılıyor. 1,5 litrelik ve 5 litrelik sular da aynı oranda arttı. Su satıcıları genel olarak maliyet artışlarından yakındı. Satıcılar, fiyatlardaki artışın tüketicilerin su arıtma sistemlerine geçişini hızlandırdığını ifade etti.
Su fiyatlarındaki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan su dağıtım firma yetkilisi Ünsal Akpolat, ‘‘19 litre suyu 75 TL’ye satıyoruz. Bir diğer marka 19 litre suyu da 85 liraya satıyoruz. Akaryakıt fiyatları arttı, çalışan ücretleri arttı. Kira fiyatlarımız, nakliye fiyatlarında da artış yaşanıyor. Geçtiğimiz sene 35-40 liraya satıyorduk. Vatandaşlar da artan fiyatlara tepkili, bazıları arıtma cihazı taktırıyor. Satışlarımıza da düşüş olarak yansıyor. Yarım litre suları 5 liraya satıyoruz. Bardak olarak hesaplarsak, 1 bardak suyun fiyatı 1 lirayı aşıyor’’ dedi.
Sinan Öcal isimli bir başka satıcı ise ‘‘Pandemi sonrası fiyat artışları sürüyor. Kira ücretimiz yüzde 100’ün üzerinde arttı. Asgari ücret arttı, akaryakıt fiyatları arttı, bu artışlar su fiyatlarına da yansıyor. 19 litrelik damacana su 1 ay önce 77 liraydı, son zamla birlikte 92 liraya yükseldi. 1 sene içinde ise artış yüzde 100’ü aştı’’ diye konuştu.
”Fiyatlar sürekli değişiyor”
Fiyatlardaki artıştan şikayet eden Nedret Yener isimli vatandaş, ‘‘2 kişiyiz 5 litrelik pet şişelerde su alıyoruz. Fiyat söyleyemiyorum çünkü sürekli fiyatlar değişiyor. Sadece içmek için aldığım suyu kullanıyoruz. Yemek ve çay için dinlendirilmiş suyu kullanıyoruz. Arıtma denedik fakat tadı hoşumuza gitmedi. Satılan suların da doğal kaynak suyu olup olmadığını bilmiyoruz. Satılan suların doğal kaynak suları olduğunu da düşünmüyorum’’ ifadelerini kullandı.