Etiket: ’su

  • Barajların doluluk oranı son günlerde arttı

    Barajların doluluk oranı son günlerde arttı

    Trakya’da bulunan 14 barajın doluluk oranı son bir ayda yağan yağışlarla 91 milyon 165 bin metreküp su geldi. 1 milyar 112 milyon 968 bin metreküp hacme sahip 14 barajlardaki toplam su miktarı geçtiğimiz Kasım ayında 383 milyon 72 bin metreküp seviyesinden, 474 milyon 237 bin metreküpe yükseldi.

    Edirne’de 189 milyon 992 bin metreküp olarak ölçülen 6 barajdaki toplam su miktarı, 20 Aralık’ta 219 milyon 465 bin metreküpe yükseldi, Tekirdağ’da da 4 barajdaki su miktarı ise 126 milyon 777 bin metreküpten 153 milyon 327 bin metreküpe ulaştı.

    Kırklareli’nde ise 4 barajın toplam su miktarı aynı dönemde 89 milyon 256 bin metreküpten 101 milyon 445 bin metreküpe çıktı.

  • Su verimliliği seferberliği

    Su verimliliği seferberliği

    İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada değerlendirme toplantısı ile alakalı şu açıklama yapıldı, “Ülkemizde değişen iklime uyum sağlanması, su kaynaklarının kalite ve miktar açısından korunması ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanmasına ilişkin çözüm yollarının ve kaydedilen gelişmelerin katılımcı ve çok paydaşlı şekilde değerlendirilmesi, politika, strateji eylem planlarının oluşturularak uygulanması ile konuya ilişkin farkındalığın artırılması amacıyla, toplumun her kademesinden su kullanıcı gruplarını içine alacak şekilde, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde ve Bakanlığımız koordinasyonunda 31 Ocak 2023 tarihinde Ulusal Su Verimliliği Seferberliği başlatılmıştır. Konuyla ilgili olarak İl Müdürümüz Alpaslan Kenger başkanlığında, İl Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri ve İlçe Müdürleri bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı yapıldı.”

  • Hayvancılık ve su ürünleri değerlendirildi

    Hayvancılık ve su ürünleri değerlendirildi

    İl Müdürü Özkan Parlak’ın idaresinde gerçekleştirilen toplantıda Hayvancılık ve Su Ürünleri değerlendirildi. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada: “İklim değişikliği ve su azlığından dolayı ülkemizin gıda arz güvenliğini korumak ve sürdürülebilir bir tarım ve hayvancılık için suyu merkeze alan bir üretim planlaması çalışmaları devam ediyor. Bakanlığımız tarafından 5 Nisan 2023 tarihinde yasalaşan ve 14 Eylül 2023 tarihinde Resmi Gazetede Yönetmeliği yayınlanan Tarımsal Üretim Planlamasının ülkemiz üreticilerime hayırlı olmasını diliyoruz. Türkiye yüzyılı, üretimin ve üreticinin yüzyılı olacak” denildi.

  • Seralarda kullanılan su tekrar değerlendirilecek

    Seralarda kullanılan su tekrar değerlendirilecek

    Çalışmalar çerçevesinde Sandıklı ilçesinde komisyon kurularak seraların sulamasında kullanılan gübreli suyun drene edilen kısmının yeniden kullanımına yönelik çalışmalar gerçekleştirildi. Bolvadin’de ise tüm kamu kurumlarından temsilcilerin katıldığı Su Verimliliği Eğitim çalışması gerçekleştirildi. Perlatör kullanımının önemini gösteren su akış testi gerçekleştirildi. Perlatör kullanımıyla yaklaşık üç kat daha az su harcandığı görüldü.

  • Kişi başı 229 litre su tüketiyoruz

    Kişi başı 229 litre su tüketiyoruz

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ait Su ve Atık Su İstatistiklerini yayımladı. Belediyeler, köyler, imalat sanayi iş yerleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri ve maden işletmeleri tarafından 2020 yılında su kaynaklarından toplam 18,2 milyar metreküp su çekilirken, 2022 yılında ise toplam 19,2 milyar metreküp su çekildi. 2022 yılında çekilen suyun yüzde 56,8’i denizden; yüzde 22,1’i yeraltı ve yüzde 21,1’i yüzey suları olmak üzere toplam yüzde 43,2’si tatlı su kaynaklarından temin edildi.

    Belediyeler tarafından su kaynaklarından 6,7 milyar metreküp su çekildi. Çekilen suyun yüzde 43’ü barajlardan, yüzde 29,1’i kuyulardan, yüzde 16,5’i kaynaklardan, yüzde 7,7’si akarsulardan ve yüzde 3,7’si göl, gölet veya denizlerden sağlandı. Kaynaklardan çekilen toplam 6,7 milyar metreküp suyun 4,1 milyarı içme ve kullanma suyu arıtma tesislerinde arıtıldı. Belediyeler tarafından kanalizasyon şebekesinden deşarj edilen 5,4 milyar metreküp atık suyun 4,6 milyarı atık su arıtma tesislerinde arıtıldı.
    Belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu şebekesine çekilen kişi başı günlük ortalama su miktarı 229 litre olarak hesaplandı. Bu miktar 2020 yılında 228 litre idi. Üç büyük şehirde ise çekilen kişi başı günlük ortalama su miktarının İstanbul için 190 litre, Ankara için 242 litre ve İzmir için 210 litre olduğu tespit edildi.
    Belediyeler tarafından kanalizasyon şebekesi ile deşarj edilen kişi başı günlük ortalama atık su miktarı 197 litre olarak hesaplandı. Bu miktar ise 2020 yılında 189 litre idi. Üç büyük şehirde ise günlük kişi başı ortalama atık su miktarının İstanbul için 256 litre, Ankara için 211 litre ve İzmir için 181 litre olduğu tespit edildi.

    Su tüketimi giderek artıyor

    Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurdan Yıldırım, su kullanımı, atık su ve arıtılan su miktarlarını yorumlayarak, “Gerek sıvı gerekse katı haldeki yağışlar, karalar yüzeyine düşen atmosferden gelen meteorik sular, doğrudan veya yer yüzeyinde var olan akarsular, göl, baraj gibi sularla tabanlardan olmak üzere dolaylı bir şekilde yeraltına geçer ve oradaki yer altı sularını besleyerek yer altı su rezervlerini oluşturur. Bu rezervlerden ihtiyaçlar ölçeğinde sular pompalarla yüzeye aktarılarak çeşitli amaçlarda kullanılır. Bu miktar çekilen su miktarı olarak tanımlanıyor. 2019 yılındaki bir raporda global ortalama su tüketiminin günde kişi başı 80 litre olduğunu, Türkiye’de ise kişi başı 190 litre su tüketildiğini bildiriliyor. Bu rakamlar su tüketimimizin fazla olduğunu ve giderek arttığını gösteriyor” dedi.
    Yer altı suyu kullanımından bahseden Prof. Dr. Yıldırım, “Belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu şebekesine çekilen kişi başı günlük ortalama su miktarının 229 litre olarak hesaplanmasına karşın kanalizasyon şebekesi ile deşarj edilen kişi başı günlük ortalama atık su miktarı 197 litre olarak hesaplanmıştır. Bu rakamlar yer altından çekilen suyun, yer altına deşarj edilen sudan daha fazla olduğunu göstermektedir. Eğer çekilen suyun miktarı, akiferi besleyen su miktarından fazla ise yer altı su seviyelerinde azalma, kuyu tabanlarının aşağıya çekilmesi, akiferin kuruması, kayaç tanelerinin sıkışması ve boşlukların azalarak zemin oturması ve zeminde büyük çatlakların oluşması, kıyı ekosistemlerinin ve sulak alanların kaybedilmesi gibi negatif sonuçlar doğurabilir. Deniz kenarında beslemeden daha fazla su çekme yapıldığında tatlı suyun çekildiği akifer ortama tuzlu suyun yerleşmesi sonucu tatlı suların zamanla tuzlu su haline gelmesi tehlikesi söz konusudur. Seul Ulusal Üniversitesinden jeofizikçi Ki-Weon Seo’nun yürüttüğü çalışmada ise orta enlemlerden çekilen yer altı suyun gezegenin eğimi üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu gösterdi. Boşaltılan yeraltı suyu rezervleri, Dünya’nın eksen kutbunun kaymasına neden oluyor” diye konuştu.

    “Günlük kişi başına 102 litre su tasarrufu sağlayabilir”

    Arıtma sistemlerinin yetersizliğinden kaynaklanan sorunları aktaran Prof. Dr. Yıldırım, “Ülkemizde belediyeler, toplam atık suyun yaklaşık yüzde 88’ini arıtıldığı; fakat bu atık suyun yalnızca yarısının gelişmiş arıtmaya tabi tutulduğu biliniyor. Atık suyun yüzde 27’si biyolojik arıtmadan geçerken, yaklaşık yüzde 22’si, arıtmanın ilk aşaması olan sadece fiziksel arıtmadan geçiyor. Bu da ülke genelinde göllerde ve sulak alanlarda da su kalitesinde bozulma, su miktarında azalma ve biyoçeşitlilikte düşüşler şeklinde gözlemleniyor. Özetle, su krizinden bahsedilirken karşı karşıya olduğumuz tek sorun erişilebilir su miktarındaki azalma değil, aynı zamanda temiz suyun da azalması” şeklinde konuştu.
    Su tasarrufu ve su kaynaklarının kullanımı konusunda önerilerde bulunan Prof. Dr. Yıldırım şunları söyledi:
    “Su tüketimimizdeki bazı alışkanlıklarımızı değiştirerek veya basit önlemler alarak ciddi verimlilik elde edebiliriz. Örneğin; bu şekilde yılda dört kişilik bir ailenin yaklaşık 150 tonluk su kazancı, günlük kişi başına 102 litre su tasarrufu sağlayabilir. Günlük ortalama kişi başı su tüketiminin ortalama 229 litre olduğunu düşünürsek tüketimi neredeyse yarı yarıya azaltabiliriz. Tüm bu tasarruf önlemlerinin yanında su kaynaklarımızı kirletmemeye de azami özen göstermeliyiz. 1 litre atık suyun temizlenebilmesi için yaklaşık 8 litre temiz suya ihtiyaç var ve oldukça maliyetli bir işlem. Yeraltı sularının yenilenmesi için ortalama bin 400 yıl gerekiyor. Sularımızı korumak adına bizim alabileceğimiz basit önlemler var. Saniyede bir damla su sızdıran musluğumuzdan yılda 3 bin 500 litre su boşa akar. Benzer şekilde su sızdıran tuvalet rezervuarlarındaki bir kaçak, günde 700 litreye kadar suyun boşa akması demektir. Eğer böyle bir durum varsa hemen sorunu gidermeliyiz. Ayarlanabilir su başlıklarıyla daha az enerji ve su tüketimi sağlayabiliriz. Bu başlıklar sayesinde dakikada 25-30 litre su yerine, 9-12 litre su tüketiriz. Böylece 5-6 dakikalık bir banyo esnasında 50-100 litre sıcak sudan tasarruf etmiş oluruz. Atık yağlarımızı lavaboya, çöpe, suya ve toprağa dökmemeliyiz. Atık yağ toplayan firmalar veya belediyelerin göstereceği yerlere atmalıyız. Suda biyolojik olarak çözülebilen temizlik ürünleri tercih etmeliyiz.”

  • Yaz aylarının başına kadar yetecek su var

    Yaz aylarının başına kadar yetecek su var

    İzmir’de geçtiğimiz haftalarda etkili olan şiddetli yağışlar, barajların su seviyesini artırmada etkili olmadı. Kentin en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajında, son yağışlarla birlikte sadece 37 günlük su birikti. Aktif doluluk oranı yüzde 27.12 olan Tahtalı Barajındaki su seviyesi bir önceki yıla göre düştü. Hiç yağmur yağmasa dahi İzmir’de yaz aylarının başına kadar yetecek su bulunduğunu belirten İZSU Su Arıtma Dairesi Başkanı Serhat Ural, yağış aylarına tam olarak girilmediğini, yeni yılın ilk 3 ayında barajlardaki doluluk oranlarının artmasının beklendiğini kaydetti. Ural, tatlı su kaynakları miktarının gün geçtikçe azaldığını söyleyerek, ilk yolun tasarruftan geçtiği konusunda uyarıda bulundu.

    “Tahtalı Barajında geçmiş yıla oranla bir düşme söz konusu”

    Tahtalı Barajı’nın doluluk oranlarıyla ilgili bilgileri aktaran Serhat Ural, “Henüz yağmur sezonunun tam olarak başlamamasıyla barajlara az miktarda su geldi. İzmir’de içme suyu temin ettiğimiz 6 tane barajımız var. Bunlardan en önemlisi Tahtalı Barajı. Tahtalı Barajında geçmiş yıla oranla bir düşme söz konusu. İzmir’in yüzde 40’lık su ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajında baraj seviyesi geçtiğimiz yıl yaklaşık 51.96 metre iken bu yıl 47.95 metre olarak güncellendi. Barajın doluluk oranı ise geçen yıl yüzde 40.98 iken bu yıl yüzde 27.12’ye gerilemiş durumda” diye konuştu.
    Bölgedeki diğer barajların doluluk oranlarına dair de açıklamada bulunan Ural, “Balçova Barajı, İzmir’in Hatay ve Güzelyalı bölgesinin su ihtiyacını karşılıyor. Balçova Barajının doluluk oranı, geçtiğimiz yıl yüzde 26.36 iken bu yıl yüzde 23.37’ye geriledi. Kutlu Aktaş Barajı’nda ise geçen sene doluluk oranı yüzde 46.24 iken bu yıl yüzde 24.10’da kaldı. Gördes Barajı’nda doluluk oranı geçen yıl yüzde 3.99 iken bu yıl yüzde 5.28’e yükseldi. Hem sulama yapılan hem de içme suyu temin edilen Ürkmez Barajında ise doluluk oranı geçen yıl yüzde 38.82 iken bu yıl yüzde 13.76 olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar bazı barajlarımızdaki doluluk oranı geçmiş yıllara göre düşük olsa da bu sene yağmur sezonuna yeni girmiş bulunmaktayız. Kasım ayının başından itibaren de barajlarımıza su girişi başladı. Su giriş miktarlarımız sevindirici seviyelerde olmasa da önümüzdeki; ocak, şubat ve mart ayında yağış sezonunda yağmurlarla birlikte barajlarımızın doluluk oranının artacağını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Tahtalı Barajında son 14 yılın en düşük su seviyesi bulunmakta”

    Yağışlarla birlikte barajlarda kaç günlük su dolduğu hakkında bilgi veren Ural, şöyle konuştu:
    “Kasım ayı itibaren yağış sezonunun başlamasıyla birlikte; Kutlu Aktaş Barajına 125 gün, Balçova Barajına 33 gün, Tahtalı Barajına 37 gün, Ürkmez Barajına 54 gün, Gördes Barajına 175 gün, Güzelhisar Barajına ise yaklaşık 400 gün yetecek su geldi. Baraj seviyelerimiz değişkenlik gösterse de geçmiş yıllara baktığımızda özellikle Tahtalı Barajı’nda son 14 yılın en düşük su seviyesi bulunmakta. Fakat son 24 yıla bakarsak bugünkü su miktarından daha kötü 4 yıl var. Bunlar; 2001, 2007, 2008 ve 2009 yılları.”
    Derelerin henüz akışa geçmemesi sebebiyle barajlara istenilen miktarda su gelmediğini aktaran Ural, “Yaz sezonundan yeni çıkmamız ve toprağın aç olması sebebiyle yağan yağmurlar ilk olarak toprağa karışıyor. Bu sayede yeraltı su kaynakları da besleniyor. Ocak-şubat aylarında derelerin akışa geçmesiyle birlikte barajlarımıza çok daha yüksek miktarda su geleceğini tahmin ediyoruz. Tahtalı Barajı koruma havzası, 550 kilometre karelik bir alanı kapsıyor. Geniş bir alana yağan yağmurun Tahtalı Barajına toplanması mümkün. Özellikle nisan-mayıs ayları sonlarında Tahtalı Barajında yüksek miktarlarda doluluk oranı beklemekteyiz” dedi.

    “İlk yol tasarruftan geçiyor”

    Vatandaşlara su tasarrufu konusunda çağrıda bulunan Serhat Ural, son olarak şunları söyledi:
    “Yetişkin bireylerin, çocuklarımızı su tasarrufu konusunda eğitmesine yönelik vurgu yapmak istiyoruz. Ağaç yaş iken eğilir mantığıyla çocuklarımıza önce eğitim vermeliyiz. Tatlı su kaynaklarımızın miktarı gün geçtikçe azalıyor. Bunları geleceğe bırakmak için ilk yol tasarruftan geçiyor. Halkımızı su tasarrufu konusunda bilinçlendirmek istiyoruz.”

  • “Su Verimliliği Seferberliği”

    “Su Verimliliği Seferberliği”

    Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürlüğü tarafından öğrencilere yönelik düzenli olarak gerçekleştirilen etkinlik kapsamında Dicle Üniversite Tıp Fakültesi öğrencilerini Diski İçme Suyu Arıtma Tesisinde ağırladı.

    Teknik personel tarafından öğrencilere, Dicle Barajı’ndan gelen ham su sırasıyla debi ölçümü, havalandırma yapısı, ön klorlama, hızlı karıştırıcılar, dağıtım odaları, durultucular, filtreler, klor temas tankı ve arıtma deposundan kente bulunan diğer depolarına, depolardan su şebekelerine nasıl dağıtıldığı, Scada yapısı ve Laboratuvarda su analizlerinin yapımı anlatıldı.
    Suyun kalitesi hakkında da bilgilendirilen öğrenciler, merak ettikleri konuları yetkililere sorarak cevap buldu.

    Öğrenciler musluklardan akan suyun yolculuğuna tanıklık etti

    DİSKİ Genel Müdürü Fırat Tutşi, barajdan havalandırmaya, partikül filtrelemesinden, klorlamaya temiz su depolamaya dek 32 kilometre getirilen su, tıpkı bir fabrika üretim bandı gibi pek çok aşamalardan geçtiğini belirtti.

    Farklı zamanlarda hizmete alınmış 6 arıtma tesisinin de faaliyette olduğunu aktaran Tutşi, tesisten çıkan suyun kalitesinin sürekli kontrol edildiğini ve arıtma işleminin buna göre yönlendirildiğini kaydetti. Tutşi, borulardan geçecek suyun da bir miktar klorlanarak zararlı mikroplardan arındırıldığını, suyun zahmetli ve uzun aşamalardan sonra musluklardan akıtılabildiğini aktardı.

    Tutşi, öğrencilerin su tasarrufu konusunda bilgilenmesini ve çevrelerini de bu yönde etkilemelerini umut ettiklerini ifade etti.

  • “Hatay’da şebeke suları içilebilir”

    “Hatay’da şebeke suları içilebilir”

    Savaş, Antakya ilçesine bağlı Derince, Ekinci, Şeyh Ali, Orhanlı, Barbaros, Kantara, Şirince Mahallelerini ziyaret ederek muhtar ve mahalle sakinleri ile halk toplantısında bir araya gelerek mahalle sakinlerinin sorunlarını ve taleplerini dinledi.
    Mahalle sakinlerinin yol, kanalizasyon, içme suyu, çöp ve atıkların toplanması, konteyner gibi talepleri üzerine Savaş, depremin üzerinden geçen 10 aylık süreçte boş durmadıklarını, işlerini yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini, bu süreçte bir an olsun siyaset düşünmediklerini, bir an olsun rant düşünmediklerini, vatandaşların talep ve ihtiyaçları doğrultusunda hizmet ürettiklerine dikkat çekti.
    Savaş, ağır hasarlı, ya da yıkılmış olsa da evinin bulunduğu alanda konteyner ya da çadırda yaşamlarını sürdüren vatandaşların talepleri doğrultusunda onları mağdur etmemek için su aboneliklerini iptal etmediklerini söyledi.

    Şebeke sularından örnekler alınarak periyodik olarak hem büyükşehir, hem de Sağlık Bakanlığı tarafından tahlillerin yapıldığını belirten Savaş, sularda herhangi bir kimyasal ya da biyolojik kirlilik olmadığını, vatandaşların şebeke sularını gönül rahatlığıyla içip kullanabileceğini dile getirdi.
    Savaş, Şubat 2022 de çıkan yasayla birlikte afet bölgelerinde yetkinin AFAD Kızılay ve 8 bakanlığa verildiğini, büyükşehrin yetkisinin olmadığını belirterek, “Ama, biz de depremden bu yana bizim yetkimiz yok diye durmadık, hiç durmadan çalışmaya devam ettik. Yetki hükümette, AFAD da, Kızılay’da, biz muhalefetiz diyerek sorumluluğu üzerimizden atıp izlemedik” diye konuştu.

    Savaş, “Mühim olan Hatay’ın sağlıklı bir şekilde ayağa kalkması, biz gelecek nesillere daha sağlıklı, sağlam bir şehir bırakmak için planlamalarımızı yapıyor ve çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın daha az maliyetle ev sahibi olabilmesi ve Hatay’ın yeniden inşası adına planlamasını yaptığımız toplu konut projemizi Ocak ayı içerisinde duyuracağız” dedi.

  • Silvan’a atık su arıtma tesisi yapılıyor

    Silvan’a atık su arıtma tesisi yapılıyor

    DİSKİ Genel Müdürlüğü, yer altı ve tatlı su kaynaklarını korumak amacıyla ilçelerde inşa ettiği atıksu arıtma tesislerine bir yenisini daha ekliyor. Silvan’a kazandırılacak çevre dostu atıksu arıtma tesisi projesiyle ilçeye 92 kilometre kanalizasyon hattı ile 3.1 kilometre terfi hattı kurulacak. Alt yapı sorununu çözecek projeyle ilçedeki kanalizasyon sisteminin iletimi arıtma tesisine aktarılacak bu sayede atık suların doğaya zarar vermesi önlenecek.

    Etüt çalışmaları süren tesisin yer tespiti için DİSKİ Genel Müdürü Fırat Tutşi ve teknik ekip sahada incelemede yaptı. Projeyi ilçenin nüfus ve imar planına uygun hazırladıklarını vurgulayan Tutşi, özellikle yer altı su kaynaklarının korunması açısından atıksu arıtma tesisinin önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. 2024’de birçok ilçeye atıksu arıtma tesisi inşa etmeyi hedeflediklerini aktaran Tutşi, atıksu arıtma tesisleriyle ekolojik yapının zarar görmesinin önüne geçildiğini ifade etti.

    Silvan Atıksu Arıtma Tesisini son teknolojiyi baz alarak donatacaklarını belirten Tutşi, projenin uzun yıllar vatandaşların ihtiyaçlarına cevap vereceğini dile getirdi.

  • Edirnelilerin susuzluk isyanı: “Banyo yapamıyoruz”

    Edirnelilerin susuzluk isyanı: “Banyo yapamıyoruz”

    Edirne’de iddiaya göre bazı bölgelerde 10, bazı bölgelerde ise 5 gündür suların kesik olması nedeniyle vatandaşlar soluğu mahalle çeşmelerinde ve camilerde alıyor. Şükrüpaşa, Barutluk, Yancıkçışahin, Abdurrahman, Medresealibey gibi birçok mahallede günlerdir evlere su verilemiyor.

    Edirne’de 26 Kasım tarihinden bu yana bazı mahallelerde içme suyu çamurlu akıyor, bazı bölgelerde ise su kesintileri yaşanıyor. Günlerdir sorunun çözülmesini bekleyen Edirneliler, yaşanan durum karşısında belediyeye tepki gösterdi.

    Çamurlu akan suyla duş bile alamadıklarını ve bulaşık dahi yıkanmadığını belirten vatandaşlar, hastalık kapma endişesi yaşıyor. Barutluk Mahallesi sakinlerinden Orhan Akbaş, suların 10 gündür kesik olduğunu sadece belli aralıklarla çok az miktarda geldiğini belirtti. Ne yollarda ne de sularda hayır bulamadıklarını söyleyen Akbaş, yapılan hizmetlerin de seçim yatırımı olduğunu savundu.
    Vatandaşlardan Selçuk Akbaş ise taşıma suyla değirmen döndürmeye çalıştıklarını aktardı.

    “Mikrop içindeyiz, korona olacağız”
    Çocukların banyo yapamadığını, bulaşık ve çamaşırların yıkanmadığını ifade eden Barutluk Mahallesi sakinlerinden Meryem Demir, Belediye Başkanı Recep Gürkan’a seslendi. “Beyefendiye söyleyin yapsın bunları, yoksa biz pislikten korona olacağız” diyerek suların kesik olmasına tepki gösteren mahalle sakini Demir, ihtiyaçlarını karşılamak için hazır su kullandıklarını aktardı.

    “21. yüzyılda böyle rezillik olmaz”
    “21. yüzyılda böyle rezillik olmaz” diyerek yaşanan su kesintileri ve çeşmelerden akan çamurlu suya tepki gösteren vatandaşlardan Recep Orak, “Yok dubaları kırmışlar, hepsi yalan. Su geliyor, bulanık geliyor. O zaman demek ki Edirne’ye su geliyor. Arıtma tesisini biliyoruz, süper bir arıtma tesisi var. Neden bulanık akıyor, kum çamur. Boruların içini doğru düzgün temizlemiyor çalışanlar. 5 günden beri su yok. Gelen su da simsiyah bulanık geliyor. Akan bu kirli suyla banyo bile yapamadım” dedi.
    Su geldiğinde kahve akıyormuş gibi bir renk olduğunu belirten İpek Sent, 5 gündür su olmadığını ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını söyledi.

    “Koca çarşı çamur içinde”
    Suların çamurlu aktığını söyleyen Gülşen Çilli, “Devamlı dışarıdan su alıyoruz. Ne çayını yapmaya, ne yemeğine koymaya hiçbir şeye kullanamıyoruz. Çamurlu akıyor. Bir bardak bile yıkayamıyorsun. Düzeltmeye çalışıyorlar. Koca çarşı çamur içinde” diye konuştu.