Etiket: ’su

  • Radyoaktif su okyanusa boşaltılıyor

    Radyoaktif su okyanusa boşaltılıyor

    Japonya, 2011’deki depremin ardından meydana gelen tsunamide zarar gören Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’ndeki radyoaktif atık suyu okyanusa boşaltmaya başladı.

    Santraldeki su 2011’deki deprem ve tsunamide hasar gören reaktörleri soğutmak için kullanılmıştı.
    Japonya, nükleer santralde biriken bir milyon tondan fazla radyoaktif suyun okyanusa tahliyesinin bugün başladığını duyurdu.

    Açıklamanın ardından ilk tepki Pekin yönetiminden geldi. Atık suyun tahliyesinin başlanması kınanarak bunun “oldukça bencil ve sorumsuzca olduğu” belirtildi.

    Tahliye konusunun sınır ötesi etkileri olan büyük bir nükleer güvenlik sorunu yarattığı vurgulanarak “Yalnızca Japonya’nın özel meselesi değildir” denildi.

    Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı raporunda radyoaktif suyun tahliye planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğu belirtilmişti.

  • Radyoaktif suyu boşaltılmaya başlanıyor

    Radyoaktif suyu boşaltılmaya başlanıyor

    Japonya hükümeti 2011 yılında meydana gelen 9 büyüklüğündeki Büyük Doğu Japonya Depremi’nin ve tsunaminin ardından Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde biriken arıtılmış radyoaktif atık suya ilişkin son kararını verdi. Bugün kabine üyeleri ile bir araya gelen Japonya Başbakanı Fumio Kishida toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, arıtılmış radyoaktif atık suyun kontrollü olarak denize salınımına 24 Ağustos Perşembe günü başlanacağını duyurdu. Kishida, “Hava şartları izin verirse suyun tahliyesinin 24 Ağustos’ta başlamasını bekliyoruz” dedi.

    Nükleer facia yaşanmıştı

    Çernobil faciasından sonraki en büyük nükleer felaket olan Fukushima Nükleer Santrali kazasında, deprem ve tsunaminin ardından 3 nükleer çekirdeğin erimesi sonucu radyasyon sızıntısı meydana gelmişti. Bölgedeki binlerce kişinin tahliyesi ile sonuçlanan kaza sonrası 1.3 milyon ton radyoaktif atık su oluştuğu belirtilmişti. Japonya hükümeti uzun bir araştırma sürecinin ardından atık suyun uluslararası standartlar çerçevesinde arıtılarak denize salınmasına karar vermişti. Tokyo’nun kararı başta yerel balıkçılar ve Japonya’nın komşuları olmak kamuoyunun tepkisini çekmişti.

    Denetim yapılmıştı

    Japonya hükümeti şeffaf şekilde yürütülecek tahliye sürecinin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından da denetleneceğini açıklamıştı. Son olarak IAEA uzmanlarının yaklaşık 2 yıllık çalışma sonucu hazırladığı raporda Tokyo’nun tahliye planının uluslararası standartlara uygun olduğu belirtilmiş, tahliyenin çevre üzerinde “önemsiz” bir etkiye sahip olacağı kaydedilmişti.

  • Boşa akan suya müdahale yok

    Boşa akan suya müdahale yok

    Vatandaşın iddialarına göre; içme suyu hattındaki birkaç patlak sebebi ile 3 gündür tonlarca su boşa aktı. Patlak sebebi ile ev ve iş yerlerindeki musluklardan gelen suyun azaldığını anlatan vatandaşlar, duruma müdahale edilmemesine tepki gösterdi.

    “Musluktan akan suda azalma var”

    Mahallede esnaf olan Ünal Mital, “Üç günden beri sularımız hep patlak, bakım yok. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (ESKİ) ekipleri gelişigüzel yapıp geçiyor, muslukta akan suda azalma var.” dedi.

    “Alt yapı hizmetleri çok bakımsız”

    Vatandaşlardan Hamit Turhan ise bir çalışmanın yapılmadığını belirterek, “3 gündür sadece burası değil, muhtarlığın önündeki sular da patlak. Orayı yaptılar mı bilmiyorum. Sokağımdaki su patlağını bu sabah gördüm, çok akmış olmalı çünkü evlere çok az su geliyor. İhtiyaçlarımız için şebeke sularını kullanamıyoruz çünkü bakım yok, altyapı hizmetleri çok bakımsız. Belki de bir araba geçerken falan patlamış olabilir, muhtemelen burası evlere giden şebeke hattı. Görüyorsunuz su yerin altından akıyor.”

  • Suya karışan zirai ilaç hayvanları telef etti

    Suya karışan zirai ilaç hayvanları telef etti

    Artuklu ilçesi kırsal Buğday köyünde iddiaya göre Birtava köyünde mısır üreticisinin ilaçlama deposundan sızan su, birikinti haline geldi. Zahir, Havvas ve Şemsi Akış kardeşlere ait 85 küçükbaş hayvan suyu içince 5 dakika içinde telef oldu.
    Çoban, durumu 112 Acil Sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine AFAD, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler, aldıkları numunede ilaç tespit etti.
    Zahir Akış’ın oğlu Yusuf Akış, babasının koyunları otlatmaya götürdüğünü, yaklaşık 2-2,5 saat sonra kendilerini arayıp koyunların telef olduğunu ilettiğini söyledi.

    Gittiklerinde 85 hayvanın telef olduğunu belirten Akış, “Mısır ilaçlama deposundan sızan su, birikinti haline gelmişti. O suyu içen hayvanlarımız 5 dakika içinde telef oldu. Mısır sahibinin daha bilinçli, daha tedbirli olmasını beklerdik. O sudan biz de içebilirdik, babam da içebilirdi. Tüm çiftçilerimizin bu olaydan ders çıkartmasını umuyoruz” dedi.

  • Çocuklar ıslanma havuzuna akın etti

    Çocuklar ıslanma havuzuna akın etti

    Yüksek sıcaklık Türkiye genelinde etkisini göstermeye devam ediyor. Termometrelerin Ankara’da da 40 derecenin üzerine çıkması sonucu sıcaktan bunalan çocuklar, Keçiören’deki ıslanma havuzuna akın ediyor. İlçedeki Kalaba Kent Meydanı’nda yer alan ıslanma havuzuna aileleriyle birlikte gelen çocuklar serinliğin tadını doyasıya çıkarıyor. Islanma havuzunun çocuklardan büyük ilgi gördüğünü söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Sıcak havalarda serinlemenin adresi Keçiören. Islanma havuzumuza çiçek ve meleklerimiz yoğun ilgi gösteriyor.

    Havuzumuzdaki hijyene de büyük önem gösteriyoruz. Burada sık sık temizlik çalışması yaparak çocuklarımıza sağlıklı bir ortamda eğlence ve serinlik yaşatıyoruz” dedi.
    Çocuklarının Islanma havuzundaki eğlenceli anlarına tanıklık eden aileler de Keçiören Belediyesi tarafından hizmete sunulan meydanın müdavimi olduklarını dile getiriyor.

  • Gıdaların yıkandığı suya dikkat

    Gıdaların yıkandığı suya dikkat

    İshallerin virüs dışında bakteriler yoluyla bulaşan enfeksiyonlarla da görülebildiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mustafa Kaplan, “Havaların ısınmasıyla beraber ve suların kirlenmesiyle beraber hastalarda ishal vakalarında artış görmekteyiz. Özellikle besinlerin yıkanmasında kirli suların kullanılması, havuza ve deniz sularına sıkça girilmesi ve buna bağlı su yutulması gibi durumlarda, yine sıcaklıklara bağlı olarak besinlerin hızlı bozulmasıyla beraber hastalarda ishal vakalarında bir artış görmekteyiz. Bu ishallerin çoğu virüs dediğimiz enfeksiyon sebeplerine bağlıyken, bazen bakteri dediğimiz bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak da görülebilmektedir” diye konuştu.

    Dr. Mustafa Kaplan, yaz ishalinin karnın üzerinde mide kısmında bir ağrı ile kendini göstermeye başladığını söyleyerek, “Genelde yeni başlayan, yazın görülen ishallerde hastalarda yeni başlayan karın ağrısı olur. Mide kısmının yani karnın üst bölgesinde başlayan ağrıyla kendini gösterir ilk başta. Daha sonra hastalarda şiddetli bulantı, kusma ve ishal ortaya çıkar. Genelde bu ishaller ciddi ishaller değillerdir. Birkaç günlük tedavi ile kendiliğinden toparlanabilir. Daha ciddi durumlarda ise ishal daha uzun sürmekte veya kanama ve gece şikayetleri ortaya çıkabilir. İshal tanımı genel olarak şöyledir; bir hasta normalde günde en fazla 3 defa tuvalete çıkar. 3’ten fazla tuvalete çıkması durumunda biz hastada ishalden bahsederiz” ifadelerini kullandı.


    Yaz ishalinin genelde çocuk ve yaşlılarda gözlemlendiğini ve sıvı kaybının bu hasta grubunda fazla olduğunu söyleyen Kaplan, “Özellikle yaz ishali çocuklarda daha sık görülmekte. Çocuklarda ve yaşlı popülasyonda su kaybı çok fazla olmaktadır. Buna bağlı olarak hastalarda böbrek, elektrolit bozukluğu görülebilmektedir. Bu sebeple de hastaların hastaneye yatırılması gerekmektedir. Normalde çoğu ishal basit evde alınan önlemlerle kendiliğinden geçmektedir. Besinlerin düzgün yıkanması, içilen suya dikkat edilmesi gibi. Yine böyle hastalara patates, muz püresi veya pirinç lapası gibi besinleri tüketmesini tavsiye etmekteyiz. Hastaların bolca sıvı tüketmesini de öneriyoruz. Eğer bunlarla şikayetleri geçmezse, hastanın ishali artarsa, ishal süresi uzarsa veya ishalinde kan görülmesi ve gece tuvalete çıkma gibi durumlar olursa mutlaka hastaneye başvurmalarını öneriyoruz. Çünkü biz bu gibi durumlarda hastadan kan tahlili, dışkı tahlili ve gerekirse karın ultrasonu gibi şeyler yapıp hastalara destekleyici tedaviler vermekteyiz” şeklinde konuştu.

  • Bursa sahillerinde son durum

    Bursa sahillerinde son durum

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan Gemlik’te 8, Mudanya’da 9 ve Karacabey’de 3, İznik Gölü kıyısında ise 4 olmak üzere 24 kamp ve plajda tespitler yapıldı.

    100 mililitrede bulunan bakteri sayısının “kılavuz değerler” olarak dikkate alındığı ölçümlerde, parametreler 19 plajda değerlerin altında, 4 plajda kılavuz değerle zorunlu değer aralığında, 1 plajda ise zorunlu değerin üzerinde olduğu tespit edildi.

    Ölçümlerde sonuçlar kılavuz değerlerin altındaysa “iyi kalitede su (girilebilir)”, kılavuz değerle zorunlu değer arasındaysa “orta kalitede su (girilebilir)”, zorunlu değerlerin üzerindeyse “kötü kalitede su (girilemez)” değerlendirmesinde bulunuyor.


    Bursa’nın “iyi, orta ve kötü” deniz suyuna sahip sahil ve plajlar şöyle:

    Gemlik: Narlı Halk Plajı, Büyükkumla Halk Plajı, , Gemsaz Halk Plajı, B.B.B Kurşunlu Kadınlar Plajı, Karacaali Gençlik Kampı, B.B.B. Küçükkumla Halk Plajı, B.B.B. Kumsaz Halk Plajı ve Hasanağa Kadınlar Plajı ‘iyi kalite su’
    Mudanya: Zeytinbağı Halk Plajı, B.B.B. Eğerce, B.B.B. Mesudiye Halk Plajı, Altıntaş Halk Plajı, B.B.B. Eşkel Halk Plaj’larında ‘iyi kalite su’, Burgaz Halk Plajı, Coşkunöz Halk Plajı, Kumyaka Halk Plajılarında ‘orta kalite su’ olarak tespit edilirken Burgaz Altınkum Halk Plajı ise ‘kötü kalite su’
    Karacabey: Yeniköy Halk Plajı, Malkara Halk Plajı, Kurşunlu Halk Plajlarında ‘iyi kalite su’
    İznik Gölü: Göllüce Halk Plajı, İnciraltı Mevki Halk Plajı, Darka Tatil Köyü, ‘iyi kalite su’ olarak tespit edilirken, Orhangazi Halk Plajında ise ‘orta kalite su’.

  • Celil ve Üçoluk yaylaları suya kavuşuyor

    Celil ve Üçoluk yaylaları suya kavuşuyor

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü (ASAT) tarafından Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı Karagöl Yaylası’ndan, Kumluca ilçesine bağlı Celil Yaylası ve Kemer ilçesine bağlı Üçoluk Yaylası’nda toplam 300 haneye ilk defa içme suyu verilmesi için çalışmalara başladı. Proje çerçevesinde Karagöl depodan verilecek su için 100 tonluk hazır depo konulacak, 7 bin 500 metre 110’luk HDPE (Yüksek Yoğunluklu Polietilen) boru, 8 bin metre 63’lük HDPE boru kullanılacak.

    Kesintisiz su sağlanacak””

    Projenin hayata geçirilmesiyle, Karagöl depodan Celil Yaylası ve Üçoluk Yaylası bölgelerinde yaşayan toplam 300 haneye içme suyu ulaştırılması sağlanacak. Yaz aylarında yoğunluk yaşanan bölgede abone bağlantılarıyla birlikte, vatandaşlar günlük sağlıklı su ihtiyaçlarını daha kolay ve kesintisiz bir şekilde karşılayacak.

    “Yaylalara ilk kez su gelecek”

    Kumluca Karacaağaç Mahalle Muhtarı Necdet Karakoyunlu, kendini bildi bileli bölgede su sorunu olduğunu belirterek, “Kumluca ASAT Şube Müdürümüze sorunlarımızı ilettik. O da sağ olsun Muhittin Başkanımıza iletti. Muhittin Başkanımız da sorunu çözdü. Karacaağaç Mahallesi Celil Yaylası ilk kez içme suyuna kavuşuyor. Mahalle halkım adına Muhittin Başkanımıza çok teşekkür ediyorum” dedi. Kumluca Güzören Mahalle Muhtarı Salih Erdoğan da çalışmalar için Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Böcek’e teşekkür ederek, “Bugüne kadar taşıma suyla değirmen döndürmeye çalıştık. Arabamızla, el arabasıyla, elimizde sırtımızda evlerimize su taşıdık. Çok şükür yaylamız suya kavuşuyor” dedi.

  • Aşırı sıcakta hayvanlarını serinletmeye çalıştı

    Aşırı sıcakta hayvanlarını serinletmeye çalıştı

    İlçede hayvancılık yapan Bestami Akgöç, sıcak nedeniyle süt veriminin düşmemesi için Basra sıcaklarında hayvanlarını su ile serinletti.
    Akgöç, evinde gözü gibi baktığı ineği ve keçisinin evladı gibi olduğunu, onları da sıcaktan korumaya çalıştığını söyleyerek, “Instagram’da bir video paylaştım bana neden inek ve keçileri yıkıyorsunuz diye soruyorlar.

    Kozan’a gelseniz anlarsınız 50 derece sıcakta bir de Basra sıcakları var, biz dayanamıyoruz sıcaklara onlar nasıl dayansın? Biz onlardan geçim sağlıyoruz çocuğumuz gibi bakıyoruz. Çocuklarım da keçilerine kendi elleriyle su vererek sıcaktan koruyorlar, onların bakımını yapmak bize keyif veriyor. Biz onlara onlar bize bakıyor.

    Çok seviyorum onlarla ilgilenmeyi, vakit geçirmeyi. Bir kap su koyarak sokak hayvanlarını da düşünelim. Bir kap su her şeye bedeldir” dedi.

  • Ormanlık alanlarda 18 gölet ve 900’ü aşkın yalak oluşturuldu

    Ormanlık alanlarda 18 gölet ve 900’ü aşkın yalak oluşturuldu

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaban hayatının korunmasına yönelik her türlü önlemi aldıklarını belirtti. Soğuk kış günlerinde yaban hayvanlarının aç kalmaması için yemleme çalışmaları yapan DKMP Genel Müdürlüğü, sıcak geçen yaz günlerinde de yaban hayvanlarının su ihtiyacının giderilmesi için büyük gayret gösteriyor. Yaz mevsiminde doğal su kaynaklarının azalması gibi sebeplerle su bulamayan yaban hayvanları, yerleşim yerlerine yönelebiliyor. Bu durum yaban hayvanlarını yırtıcılara karşı savunmasız hale getirirken bazı olumsuzlukların yaşanmasına da sebep olabiliyor. Bu durumun önüne geçilmesi için yaban hayvanlarına kendi yaşam ortamlarında su bulma imkanı sağlamak büyük önem taşıyor.

    Ormanlık alanlarda 18 gölet ve 900’ü aşkın yalak oluşturuldu

    DKMP Genel Müdürlüğünce yaban hayvanlarının su ihtiyacını doğal habitatlarında karşılamak üzere su kuyuları açılıyor, daha rahat suya ulaşabilmeleri için yalaklar oluşturuluyor. DKMP Genel Müdürlüğü ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü arasında 2020 yılında yaban hayatı türlerinin su ihtiyacının karşılanmasına dair protokol çerçvesinde belirlenen bölgelerde 7 adet sondaj yapıldı ve 18 adet gölet faaliyete geçirildi. Ayrıca DKMP tarafından yaban hayvanlarının su ihtiyacının tespit edildiği alanlarda 900’ü aşkın yalak yapıldı.

    Fotokapanlarla izleniyor

    Yemleme ve su temini sağlanan bölgeleri fotokapan ile izleyen DKMP Genel Müdürlüğü yapılan çalışmanın amacına ulaşıp ulaşmadığını da tespit ediyor. Ülke genelinde elde edilen görüntülerde, birçok kuş ve memeli türünün periyodik olarak su içmek ya da serinlemek amacıyla bu alanları kullandığı görülüyor. Özellikle boz ayı, yaban kedisi, vaşak, yaban domuzu, tilki, porsuk, kınalı keklik gibi türlerin oluşturulan alanlara gelip su içtikleri kameralara yansıyor. Ayrıca, son günlerde yaşanan orman yangınlarından etkilenen bölgelerdeki yaban hayvanları için de hızlı bir şekilde yalaklar oluşturularak yemleme çalışmalarına ağırlık verildi.

    “Ormanlık alanlarda oluşturulan gölet ve yalaklar yaban hayvanlarına can suyu oluyor”

    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaban hayatının korunmasına yönelik her türlü önlemi aldıklarını belirtti. Yaz mevsiminde su bulmakta zorlanan yaban hayvanlarını da ihmal etmediklerine dikkati çeken Yumaklı, ormanlık alanlarda oluşturdukları göletler ve yalaklarla bu canlılara su sağladıklarını anlattı. Bakan Yumaklı, “DKMP Genel Müdürlüğümüz, yaban hayatının korunup geliştirilmesi için büyük gayret gösteriyor, yaz aylarında yaptığı çalışmalarla yaban hayvanlarına can suyu oluyor” ifadelerini kullandı.