Etiket: ’su

  • Her görüşmede yarım litre su

    Her görüşmede yarım litre su

    Yapay zeka sistemlerinin soğutulması için kullanılan fanların ve klimaların yeterli olmadığı, bu durumdan dolayı makinelerin ısınmaması için sıvı soğutma sistemlerinin kullanıldığı ifade edildi.

    Colorado Riverside Üniversitesi ve Texas Arlington Üniversitesi’nden bazı araştırmacılar, yapay zeka sohbet robotlarının şaşırtıcı miktarda su kullandığını ortaya çıkardı.

  • Su içmek için susamayı beklemeyin

    Su içmek için susamayı beklemeyin

    Hava sıcaklığında yaşanan yoğun artış vücutta da belirli değişimleri beraberinde getiriyor. Metabolizma, artan vücut ısısını terleme ile dengede tutmaya çalışsa da, aşırı sıcak havalarda yeterli olamıyor. Artan vücut ısısı da başta beyin olmak üzere diğer hayati öneme sahip organlara olumsuz yönde etki ediyor. Tüketilen besinlere oldukça dikkat edilmesi gerektiğini belirten Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Bayram, özellikle kronik hastalığı bulunanların, yüksek sıcak havalarda beslenmelerine daha çok dikkat etmeleri konusunda uyarılarda bulundu.

    Su tüketiminde zorlanan kişiler için öneriler

    Sıvı, vücudun olmazsa olmazı. Özellikle yaz aylarında daha da önemli hâle gelen sıvı takviyesi, hayati bir öneme sahip. Terleme ile vücutta sıvı, mineral ve elektrolit kaybı görülüyor. Sıvı ve mineral kaybını önlemek için günde en az 2-2,5 litre su içmenin önemine değinen Bayram, “Su içmek için susamayı beklemeyin. Su tüketiminde zorlanan kişiler de, su içimini kolay hale getirmek için suyun içine taze meyve parçaları, nane, limon, zencefil, salatalık gibi yiyecekler ekleyebilirler. Soğuk bitki çayları, ev yapımı limonata, ayran ve maden suyu da sıvı tüketimini artırmaya yardımcı olabilir. Kahve, çay ve gazlı içecekler su tüketme eğilimini azalttığı için, vücutta sıvı kaybının yerine geçmeyecekleri unutulmamalı. Yeterli sıvı tüketiminin olup olmadığı idrar renginden anlaşılabilir. Eğer, idrar rengi renksize yakınsa sıvı alımı yeterlidir fakat koyu sarı ise sıvı alımı yetersizdir, dikkat edilmesi gerekir” şeklinde belirtti.

    “Hem sağlığı hem de çevreyi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış Akdeniz tipi beslenme”

    Vitamin, mineral ve su içeriği yüksek sebze ve meyvelerin tüketimi sıcak havalarda büyük önem taşıyor. Meyvenin fruktoz içerdiğinin unutulmaması gerektiğini ve aşırıya kaçılması hâlinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirten Bayram, “Sıcak havalarda aşırı yağlı, baharatlı ve şekerli besinlerden kesinlikle uzak durulmalı. Kızartmalar, aşırı yağlı besinler ve sakatatlar yerine ızgara, haşlama ve buğulama şeklinde yapılan yağsız etler tercih edilmeli. Balığın da haftada minimum 2 kere tüketilmesine özen gösterilmeli. Aşırı baharatlı yiyecekler bağırsak hareketlerini artırabilir ve vücutta sıvı kaybına yol açabilir. Bunların yerine sıvı, vitamin ve mineral açısından zengin sebze, meyve ve tam tahıllı yiyecekler tüketilmelidir. Hem sağlığı hem de çevreyi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış Akdeniz tipi beslenme buna en güzel örnek” dedi.

    Akşam yemeği saatinin çok geçe bırakılmaması, mümkünse en geç saat 20.00 gibi yenmesi gerektiğinin altını çizen Merve Bayram, “Uyumadan 2-3 saat öncesinde minik bir ara öğünle günün bitirebileceğini” dedi.

    “Tüketilecek besinlerin güneşte uzun süre bekletilmemesine dikkat”

    Bayram, sözlerini şöyle sonlandırdı:

    “Gıda güvenliği özellikle sıcak günlerde daha da önemli bir hâle geliyor. Sıcak havalarda özellikle et ve et ürünleri, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri içeren yiyecekler daha çabuk bozulmakta ve besin zehirlenmelerine yol açabilmekte. Tüketilirken kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor. Sebze ve meyveler iyice yıkanmalı. Ayrıca, temiz olmayan su kullanımı ve bu sularda yıkanan sebze ve meyvelerin tüketilmesi ishale yol açabilir. Tüketilecek besinlerin güneşte uzun süre bekletilmemesine de dikkat edilmelidir.”

  • Su kullanımı yüzde 25 arttı

    Su kullanımı yüzde 25 arttı

    Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre Muğla’da kullanılan içme suyu miktarında ciddi bir artış yaşandı. 2022 yılının ilk 7 ayında Muğla genelinde 8 milyon 484 bin 667 metreküp su kullanılırken, 2023 yılının aynı döneminde bu rakam 10 milyon 579 bin 650 bin metreküpe yükseldi.

    Bodrum susuz kalabilir

    Kış aylarında yeterli yağışın alınamaması, yer altı su kaynaklarının azalması ve şuursuz su tüketiminin artması nedeniyle barajlar olumsuz etkilendi. Geçtiğimiz yılların bu dönemleri baz alındığında il genelinde faaliyet gösteren barajlarda gözle görülür bir düşüş yaşanıyor. Özellikle yüzde 100 doluluk oranının altına düşmeyen Marmaris Atatürk Barajı bugün itibariyle yüzde 70 seviyelerinde seyrediyor. Bodrum’un içme ve kullanma suyu ihtiyacının karşılandığı Geyik Barajı 2020 yılının 1 Temmuz tarihinde yüzde 85 doluluk oranına sahipken şu an yüzde 29, yine Bodrum’un içme ve kullanma suyu ihtiyacının karşılandığı Mumcular barajında doluluk oranı yüzde 27 olarak ölçüldü.

    Kayıp kaçak oranı yüzde 18 düştü

    Muğla Büyükşehir Belediyesi 2014 yılından bu yana içme suyundaki kayıp ve kaçakların önlenmesi adına Muğla genelinde altyapı yatırımlarını sürdürüyor. Bu çerçevede 2014 yılından bu yana 1 milyon 602 bin 101 metre içme suyu hat çalışması yapıldı. Bu çalışmalar ile kayıp ve kaçak su kullanımı yüzde 18 oranında azaltılarak tekrar siteme dâhil edildi ve vatandaşlara sunuldu. Bunun yanı sıra ek su sağlanması amacıyla İçme suyu arıtma tesislerinde revizyon çalışması yapıldı ve arıtma kapasiteleri artırıldı. Ayrıca yeni su kaynakları bulunarak siteme dahil edildi ve arıtma tesislerinde yeşil alan sulaması yapılabilecek şekilde artıma yapabilen sistemler kuruldu.

    Su tasarrufu uyarısı

    Dünya genelinde etkili olan iklim krizi nedeniyle su kaynaklarındaki azalmanın ülkemizde de baş gösterdiğine vurgu yapan MUSKİ Genel Müdürlüğü su tasarrufu konusunda vatandaşları uyardı. MUSKİ’den yapılan açıklamada, özellikle araç yıkama, bahçe sulamasının vahşi sulama ile yapılması, bozuk tesisatlar, duş ve diş fırçalama sürelerinin normalden fazla olması gibi birçok farklı nedenden kaynaklı olarak suyun boşa gittiği açıklandı. Suyun her bir damlasını dikkatli kullanarak su tüketimini en aza indirmek ve tasarruf etmenin büyük önem taşıdığı belirtilirken, vatandaşlardan tasarruf konusunu ciddiye almaları istendi.

  • 720 hektar alan suyla buluştu

    720 hektar alan suyla buluştu

    Van Büyükşehir Belediyesi, Özalp ilçesi Seydibey ve Aksorguç mahallelerine tek kaynaktan yaptırdığı iki farklı sulama kanalıyla 720 hektarlık tarım arazisini suyla buluşturdu. Özalp ilçesine 45 kilometre uzaklıkta bulunan Seydibey ve Aksorguç mahallelerinin yıllardır süren sulama sorunu, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından çözüme kavuşturuldu.

    Çalışma bünyesinde mahalleyi besleyen Akçay Deresi’nden gelen su, toplam uzunluğu 4,5 kilometreyi bulan iki farklı sulama kanalı güzergâhı oluşturularak iki farklı gölete bağlandı. Ekipler, 3 ay süren çalışma ile dere yatağındaki taşkınlara karşı da koruma duvarı üzerinden kanalı devam ettirdi.

    Bölgede toplam 720 hektar alanı suyla buluşturan projede, göletten arazilere ilk su törenle bırakıldı. Özalp Kaymakamı Muhammed Emin Nasır, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Özvan, Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yusuf Altun, her iki mahalle muhtarı ve mahalle sakinlerinin yer aldığı törende, vanaların açılmasıyla su yaklaşık 20 dakika içerisinde en uzak noktadaki araziye ulaştı.

    Tarım arazilerinden artık daha fazla verim alabileceklerini ifade eden Aksorguç Mahalle Muhtarı Mehmet Selim Şaylığ, projenin tamamlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Muhtar Şaylığ, “İki mahalle arasındaki tüm arazilerimiz susuzdu. Hepsi kuraktı. Tüm emeklerimiz boşa gidiyordu. Çok şükür arazilerimiz suya kavuştu. Buğday, arpa, yonca ekimlerimiz var. Artık daha iyi verim alabileceğiz. Allah devlete zeval vermesin. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” dedi.

  • Su içmek için susamayı beklemeyin

    Su içmek için susamayı beklemeyin

    Hava sıcaklığında yaşanan yoğun artış vücutta da belirli değişimleri beraberinde getiriyor. Metabolizma, artan vücut ısısını terleme ile dengede tutmaya çalışsa da, aşırı sıcak havalarda yeterli olamıyor. Artan vücut ısısı da başta beyin olmak üzere diğer hayati öneme sahip organlara olumsuz yönde etki ediyor. Tüketilen besinlere oldukça dikkat edilmesi gerektiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimler Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, özellikle kronik hastalığı bulunanların, yüksek sıcak havalarda beslenmelerine daha çok dikkat etmeleri konusunda uyarılarda bulundu.

    Su tüketiminde zorlanan kişiler için öneriler

    Sıvı, vücudun olmazsa olmazı. Özellikle yaz aylarında daha da önemli hâle gelen sıvı takviyesi, hayati bir öneme sahip. Terleme ile vücutta sıvı, mineral ve elektrolit kaybı görülüyor. Sıvı ve mineral kaybını önlemek için günde en az 2-2,5 litre su içmenin önemine değinen Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Su içmek için susamayı beklemeyin. Su tüketiminde zorlanan kişiler de, su içimini kolay hale getirmek için suyun içine taze meyve parçaları, nane, limon, zencefil, salatalık gibi yiyecekler ekleyebilirler. Soğuk bitki çayları, ev yapımı limonata, ayran ve maden suyu da sıvı tüketimini artırmaya yardımcı olabilir. Kahve, çay ve gazlı içecekler su tüketme eğilimini azalttığı için, vücutta sıvı kaybının yerine geçmeyecekleri unutulmamalı. Yeterli sıvı tüketiminin olup olmadığı idrar renginden anlaşılabilir. Eğer, idrar rengi renksize yakınsa sıvı alımı yeterlidir fakat koyu sarı ise sıvı alımı yetersizdir, dikkat edilmesi gerekir” şeklinde belirtti.

    “Hem sağlığı hem de çevreyi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış Akdeniz tipi beslenme”

    Vitamin, mineral ve su içeriği yüksek sebze ve meyvelerin tüketimi sıcak havalarda büyük önem taşıyor. Meyvenin fruktoz içerdiğinin unutulmaması gerektiğini ve aşırıya kaçılması hâlinde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirten Bayram, “Sıcak havalarda aşırı yağlı, baharatlı ve şekerli besinlerden kesinlikle uzak durulmalı. Kızartmalar, aşırı yağlı besinler ve sakatatlar yerine ızgara, haşlama ve buğulama şeklinde yapılan yağsız etler tercih edilmeli. Balığın da haftada minimum 2 kere tüketilmesine özen gösterilmeli. Aşırı baharatlı yiyecekler bağırsak hareketlerini artırabilir ve vücutta sıvı kaybına yol açabilir. Bunların yerine sıvı, vitamin ve mineral açısından zengin sebze, meyve ve tam tahıllı yiyecekler tüketilmelidir. Hem sağlığı hem de çevreyi olumlu yönde etkilediği kanıtlanmış Akdeniz tipi beslenme buna en güzel örnek” dedi.
    Akşam yemeği saatinin çok geçe bırakılmaması, mümkünse en geç saat 20.00 gibi yenmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Merve Bayram, “Uyumadan 2-3 saat öncesinde minik bir ara öğünle günün bitirebileceğini” dedi.

    “Tüketilecek besinlerin güneşte uzun süre bekletilmemesine dikkat”

    Bayram, sözlerini şöyle sonlandırdı:
    “Gıda güvenliği özellikle sıcak günlerde daha da önemli bir hâle geliyor. Sıcak havalarda özellikle et ve et ürünleri, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünleri içeren yiyecekler daha çabuk bozulmakta ve besin zehirlenmelerine yol açabilmekte. Tüketilirken kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor. Sebze ve meyveler iyice yıkanmalı. Ayrıca, temiz olmayan su kullanımı ve bu sularda yıkanan sebze ve meyvelerin tüketilmesi ishale yol açabilir. Tüketilecek besinlerin güneşte uzun süre bekletilmemesine de dikkat edilmelidir.”

  • Kaplumbağaya elleriyle içirdi

    Kaplumbağaya elleriyle içirdi

    Kastamonu’da bir vatandaş, sıcak sebebiyle bitkin düşmüş halde bulduğu kaplumbağaya elleriyle su içirerek kendine gelmesini sağladı.
    Kastamonu’da Okmeydanı Mezarlığına giden Honsalar Mahallesi Muhtarı Ramazan Boyacı, sıcaktan yorgun ve bitkin düşmüş halde bir kaplumbağa buldu.

    kaplumbağanın susuz kaldığı için bitkin düştüğünü düşünen Boyacı elleri ile su içirdi. Susuzluğu giderilen kaplumbağa daha sonra doğal yaşam alanına bırakıldı.
    O anlar ise cep telefonu ile görüntülendi.

  • Sıcaktan bunalan kaplumbağaya elleriyle su içirdi

    Sıcaktan bunalan kaplumbağaya elleriyle su içirdi

    Kastamonu’da Okmeydanı Mezarlığına giden Honsalar Mahallesi Muhtarı Ramazan Boyacı, sıcaktan yorgun ve bitkin düşmüş halde bir kaplumbağa buldu. kaplumbağanın susuz kaldığı için bitkin düştüğünü düşünen Boyacı elleri ile su içirdi. Susuzluğu giderilen kaplumbağa daha sonra doğal yaşam alanına bırakıldı.
    O anlar ise cep telefonu ile görüntülendi.

  • Bursa sahillerine ‘kaliteli su’ ölçümü

    Bursa sahillerine ‘kaliteli su’ ölçümü

    Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Marmara Denizi’ne kıyısı bulunan Gemlik’te 8, Mudanya’da 9 ve Karacabey’de 3, İznik Gölü kıyısında ise 4 olmak üzere 24 kamp ve plajda tespitler yapıldı. 100 mililitrede bulunan bakteri sayısının “kılavuz değerler” olarak dikkate alındığı ölçümlerde, parametreler 12 plajda değerlerin altında, 11 plajda kılavuz değerle zorunlu değer aralığında, 1 plajda ise zorunlu değerin üzerinde olduğu tespit edildi.
    Toplam sonuçlar kılavuz değerlerin altındaysa “iyi kalitede su (girilebilir)”, kılavuz değerle zorunlu değer arasındaysa “orta kalitede su (girilebilir)”, zorunlu değerlerin üzerindeyse “kötü kalitede su (girilemez)” değerlendirmesinin gerçekleştirildiği ölçümlerde “iyi kalitede su” olduğu tespitlerine yer verildi.


    Bursa’nın “iyi, orta ve kötü kalite” deniz suyuna sahip sahil ve plajlar şöyle:

    Gemlik: Narlı Halk Plajı, Büyükkumla Halk Plajı, Hasanağa Kadınlar Plajı, Gemsaz Halk Plajı, B.B.B Kurşunlu Kadınlar Plajı ‘iyi kalite su’ olarak tespit edilirken Karacaali Gençlik Kampı, B.B.B. Küçükkumla Halk Plajı, B.B.B. Kumsaz Halk Plajı ‘orta kalite su’.

    Mudanya: Zeytinbağı Halk Plajı, B.B.B. Eğerce, B.B.B. Mesudiye Halk Plajı ‘iyi kalite su’ olarak tespit edilirken, Altıntaş Halk Plajı, Burgaz Halk Plajı, Coşkunöz Halk Plajı, Kumyaka Halk Plajı, B.B.B. Eşkel Halk plajlarında, Burgaz Altınkum Halk Plajında ise ‘kötü kalite su’

    Karacabey: Malkara Halk Plajı, Yeniköy Halk Plajı, Kurşunlu Halk Plajlarında ‘iyi kalite su’
    İznik Gölü: Göllüce Halk Plajı ‘iyi kalite su’ olarak tespit edilirken, İnciraltı Mevki Halk Plajı, Darka Tatil Köyü, Orhangazi Halk Plajında ise ‘orta kalite su’.

  • Oğlunu kurtarmak isterken boğuldu

    Oğlunu kurtarmak isterken boğuldu

    Samsun’da köprüden sulama kanalına düşen 13 yaşındaki oğlunu kurtarmak için peşinden suya atlayan baba boğularak hayatını kaybetti.
    Olay, Samsun’un Bafra ilçesinin Doğankaya Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 13 yaşındaki Bilal Esad Durmuş, sulama kanalı üzerindeki köprüden düşerek akıntıya kapıldı. Oğlunu kurtarmak için peşinden suya atlayan baba Hasan Durmuş (42) da akıntıya kapılıp kayboldu.

    Baba-oğul itfaiye ekipler tarafından suya giriş yerinden yaklaşık bir kilometre uzakta bulunarak ambulansla hastaneye kaldırıldılar. Hasan Durmuş tedavi altına alındığı Bafra Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Bilal Esad Durmuş’un Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavisin devam ettiği ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.

  • “Susuzluk” krizi

    “Susuzluk” krizi

    Kırşehir’de Hirfanlı Barajının yakınındaki köylerde yaşanan kuraklık, çiftçilerin ürün verimini azalttı.
    Kırşehir”in Kaman ilçesinde bulunan Hirfanlı Barajı’na yakın Benzer, Kargın, Kızılözü, Yeniköy, Kekilliali, Savcılı Kurutlu, İkizler, Kışla ve Ebeyit Köylerinde kuraklık yaşanıyor. Benzer köyünde incelemelerde bulunan Kaman Ziraat Odası Başkanı Çetin Gökalp, Tarım ve Orman Bakanlığı projesiyle bölgenin suya kavuşturulması gerektiğini söyledi.

    Gökalp, “Hirfanlı Barajına bölgenin uzaklığı 2-3 kilometre. Yaklaşık 10 köyün bakanlık projesiyle sulu tarıma geçirilmesi gerekir. Toprağın ivedilikle suyla buluşturulması gerekir. Çiftçimiz bölgede 3 yıldan bu yana kuraklık çekiyor” dedi.

    Çiftçi Hasım Gökalp da, bölgede su deposunun yanı sıra Kızılırmak ve Hirfanlı Barajına yakınlıklarının olmasına rağmen kuraklığı anlamadıklarını söyleyerek, “Her yıl attığımız gübre ve emeği topraktan karşılayamıyoruz. Bizler, gece-gündüz demeden herkese hizmet sunuyoruz. Emeklerimizin ise karşılığı gelmiyor. Suya uzaklığımız çok değil ama her yıl kuraklık mağduruyuz” diye konuştu.