Batman Barajında baraj kapaklarının açılması ile birlikte Batman Çayında su seviyesi yükseldi. Suların yükselmesi ile birlikte Batman Kozluk karayolunda çökme meydana geldi. Batman karayolları bakım onarım ekipleri yolu tek şeride düşürdü. Karayolu ekipleri yolun onarımı için çalışmalar başlattı. Çalışmalar nedeniyle Batman Kozluk karayolu trafik akışı tek şerit üzerinden devam ediyor.
Etiket: ’su
-
Çıldır Gölü sazlık alandaki su seviyesi arttı
Geçtiğimiz yıllara oranla göl kenarında bulunan sazlık alandaki su seviyesinin bu yıl çok daha fazla olduğunu dikkat çeken vatandaşlar, göle has sarı balıkların yumurtalarını bu alana bıraktıklarını ve büyük bir yoğunluk olduğunu dile getirdiler.
Kurak geçen kış döneminin ardından hava sıcaklıklarının normale dönmesi ile bu yıl erken çözülen Çıldır Gölü’nde sazlık alandaki su seviyesinin artması bölge halkını sevindirdi. Gölde bulunan sarı balıkların genellikle yumurtalarını bu alana bıraktığını anlatan vatandaşlar, “Burası Çıldır Gölü sazlık alanı. Sarı balıkların beslendiği alan. Genellikle bu dönemlerde bu bölgede ayrı bir gölet oluşuyor, göldeki balıklar buraya gelip yumurtalarını bırakıyorlar ve göle dönüyorlar. Bu alan bir anlamda göldeki sarı balıkların üretim alanı. Bu sene göçmen kuşlar yaban ördekleri geldi. Muhteşem bir doğal olan var burada. Sarı balık yoğunluğu var” diye konuştu.
Vatandaşlar ayrıca sazlık alan ile göl arasındaki menfezlerin çok kirli olduğunu, bunun da balık geçişlerini etkilediğini belirterek, en kısa sürede menfezlerdeki kirliliğin temizlenmesini istediler. -
Polise su sıkanlar gözaltına alındı
Çin’in Özel İdari Bölgesi olan Hong Kong’da Taylandlıların yaşadığı bölge olan Kowloon City’de Tay yeni yılı Songkran kutlamaları yapılıyor. Kutlamalar sırasında 20’li yaşlarda iki kişi elindeki su tabancasıyla polislere su sıktı. Polis, gençlerin festivali kullanarak polisleri hedef aldığını ve ikisinin de gözaltına alındıklarını bildirdi. Geleneksel Songkran kutlamaları sırasında, kovalar ve su tabancalarıyla su sıçratılarak kötü şansın uzaklaştırıldığına inanılıyor.
-
40 yıllık içme suyu sorunu çözülüyor
“Hiç bir mahalle susuz kalmayacak” diyerek çalışmalarını sürdüren SASKİ, Atakum ilçesine bağlı Aksu, Karakavuk ve Meyvalı Mahallelerinin su sorununa da neşter vurdu. Bölgeye 7 bin metre uzunluğunda içme suyu hattı döşeyecek olan ekipler şu ana kadar çalışmaların 5 bin 500 metresini tamamladı. Kalan kısmın tamamlanması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Proje sayesinde bölge halkına Selahattin Ereren İçme Suyu Arıtma Tesisi’nden kesintisiz ve yeterli miktarda içme suyu temini sağlanacak. Çalışmalar Nisan ayının 15’i itibarıyla tamamlanacak.
“Mahallelerimize yeniden hayat gelecek”
Her yaz yaşadıkları su çilesinin sona ereceğini dile getiren Aksu Mahallesi Muhtarı Yılmaz Üçüncü, “Bu projeye çok ihtiyacımız vardı. Yazın sularımız yetmiyordu. Bu proje bittiğinde neredeyse 40 yıllık su sorunu çözülmüş olacak. Biz de heyecanlı bir şekilde çalışmaları takip ediyoruz. Susuz hiç bir şey olmuyor. Suyla birlikte mahallelerimize yeniden hayat gelecek. Mustafa başkanıma mahallem adına teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
“Başkanımız verdiği her sözü tutuyor”
8 mahallenin bu projeden faydalanacağını belirten Yukarı Aksu Mahalle Muhtarı İlhami Arslan, “Tankerlerle su taşımaktan kurtulacağız. Büyükşehir Belediye Başkanımızın yaptığı hizmetlerden dolayı çok memnunuz. Başkanım ‘Susuz köy, yolsuz köy bırakmayacağım’ demişti. Her yaptığı çalışma ile de sözünü tutuyor. Allah razı olsun başkanımızdan. Başta kendisine ve projede emeği olan tüm ekibine teşekkür ediyoruz” diye konuştu.Mahalleler için önemli yatırım
İçme suyu hatları ile Selahattin Ereren İçme Suyu Arıtma Tesisi’nden mahallelere su verileceğini söyleyen İçme Suyu İşletme Bakım Şube Müdürü Emre Kalay, “Yaz aylarında meydana gelen nüfus artışı, mevsim değişikliği ve mevcut sondajın yetersiz kalması sebebiyle Aşağı Aksu, Yukarı Aksu ve Karakavuk Mahallelerinin üst kısımlarında su sıkıntısı yaşanmaktaydı. Soruna neşter vurmak için Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Genel Müdürümüzün talimatlarıyla proje hazırladık. 10 Mart’ta başladığımız 7 bin metrelik içme suyu hattı projesinin 5 bin 500 metresini tamamladık. Kalan bin 500 metrelik bölümde de üç ekip halinde çalışılıyor. İnşallah Nisan ayının 15’ine kadar suyu akıtmış olacağız. Proje sayesinde Meyvalı mahallesine su takviyesi yapılacak. Çalışmalarımız tamamlandığında artık bu mahallelerimiz için su sorunu ortadan kalkmış olacak ve mahalle haklımızın özlemle beklediği önemli bir yatırımı ilçemize kazandırmış olacağız” şeklinde konuştu.
“Ekiplerimiz gece gündüz çalışıyor”
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, özellikle kırsal bölgelerdeki mahallelerin su sorununu çözmek için SASKİ ekiplerinin gayretle ve özveriyle çalıştığını belirterek “Öyle mahallelerimiz var ki sorunu çözmek çok zor. Ama bu iş gönül işi. Sorunu çözmek de, suyu getirmek de bizim işimiz. 20 kilometre uzaklıktan suyu getirmemiz gerekiyor olsa bile biz o mahallemize suyu getireceğiz. Ne pahasına olursa olsun mutlaka insanlarımızı sağlıklı içme suyuna kavuşturacağız. Bu amaç doğrultusunda ekiplerimiz gece gündüz demeden çalışıyor. Söz verdiğimiz gibi 2024’te içme suyu ve altyapı sorunu yaşayan mahallemiz kalmayacak” ifadelerini kullandı. -
Bu diyet ölüme sebep olabilir
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Ocak, son dönemde sosyal medyadan görerek uygulanan su diyeti gibi diyetlerin ölüme davetiye çıkardığını söyledi. Diyetisyen Meltem Yavaş ise diyetlerin parmak izi gibi kişiye özel olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti.
Bursa’da eşinin uyguladığı su diyetini kendi de uygulamak isteyen kişi, hızlı kilo verdiğine sevinirken hayatını kaybediyordu. 2 ay önce başladığı diyetin kilo haricinde vücudundaki değişimleri fark edemeyen kişi, fenalaşması üzerine hastaneye kaldırıldı. Yapılan incelemelerin ardından tedaviye başlanan hasta, hayati tehlikeyi atlattı. Hastaya müdahaleyi yapan, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Ocak, “Son bir hafta içinde iki hastam acil bölümünden geldi. Biri yaygın kemik ve eklem ağrıları, halsizlik, yoğun kırgınlık, kandaki oksijen yüzdesi yüzde 74’lere kadar inmiş bir haldeydi. Acilde hastayı değerlendirdikten sonra tomografi ve kan tahlili yaptık. Kan tahlillerinde ürekratin elektrolit dengesinin çok değişmiş olduğunu gördük.Neredeyse tüm vücudunun elektrolitleri değişmiş ve zararlı düzeye gelmişti. Çektiğimiz tomografide de akciğerde ploraze dediğimiz sıvı birikmesi olmuş, kalp enzim değerleri artmış ve enfeksiyon değerleri yükselmişti. Niçin böyle olduğunu öğrenmeye çalışırken, hasta yaklaşık 2 aydır su diyeti yaptığını söyledi. Nasıl uyguladığını sorduğumda ise, ‘Su içiyorduk. Günde 3 öğün, maydanoz, dereotu, roka gibi sadece sebze ağırlıklı beslendik’ dedi. Hastamızı yatırdık, tedavisine başladık. Diyetini kestik ve normal beslenmeye geçtik. 3-4 gün içerisinde toparladı. Durumu şimdi daha iyi. Bende su diyetinin sosyal medyada reklamını görmüştüm. Hatta kendi hesabımda ‘bu şarlatanlıktır, bu doğru değildir’ yazdım. Orada eleştirilere de uğradım. Ama hala aynı şeyi söylüyorum” dedi.
“Her hastama diyeti bende tavsiye ediyorum”
Su diyetinde bireylere sadece su içirip sebze ağırlıklı beslenme yapıldığını ifade eden Uzm. Dr. Ocak, “Bu 2, 3 veya 5 ay sürebiliyor. Bazı kişilerde olumsuz bir durum gözükmeyebiliyor. Tabi ki aç kalmaya bağlı insanlar yoğun kilo verebiliyor. Diyetisyenlik bölümü diye bir gerçek var. Sadece bu işe bakıyorlar. Diyet sanıldığı gibi kolay bir şey değildir. Muayene yapmadan, incelemeden rastgele diyet uygulanması doğru değildir” diye konuştu.
Diyetisyen Meltem Yavaş ise, “Su diyetleri veya farklı isimlerle anılan diyetleri sosyal medyada sıkça duymaktayız. Fakat sağlıklı zayıflamada bunların yeri katiyen yoktur. Sağlıklı zayıflama diyetlerinde bizler kişinin ihtiyaçlarına göre matematiksel hesaplamalarla kişiye göre diyet listeleri oluşturuyoruz. Herkesin diyeti aslında ‘parmak izi’ gibi diyebiliriz. Yapılan su diyetleri, lahana diyetleri kişinin vücudunda ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Kısa sürede vitamin mineral yetersizliklerine bağlı aslında katlanılabilir rahatsızlıklar olsa da, uzun vadede organ hasarlarına kadar yol açabilir. Geri dönüşü olmayan sorunlarla karşılaşılabiliyor. Örneklerini çok fazla görüyoruz. Çevremizde çok uçuk fiyatlarla hiç alakası olmayan, beslenmeyle ilgili hiç eğitim almamış kişiler, kendisine inana kişilere aslında sıvı besinler, detox programları uyguluyorlar. Biz her defasında söylüyoruz, katiyen kullanılmamalı” dedi.
-
“Suyu ve toprağı idareli kullanmalıyız”
Bir dizi programlar için Denizli’ye gelen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Nihat Zeybekçi Kongre ve Kültür Merkezi’nde tarım sektörü temsilcileriyle durum değerlendirmesi yaptı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının açılışında konuşan Bakan Kirişci, “Kırsalda terk edilmiş alanlar var, bu tür alanların vatandaşlar tarafından kullanılması mevcut mevzuata göre mümkün değil. Şimdi mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını ayırdık. Mülk sahibine, ‘2 yıl süreyle şayet bu alanlar boş kalmaya devam ederse, biz burayı kiralanacak alanlar envanterlerine dahil edeceğiz’ diyoruz. Bu kiralama işlemini en yakın oradaki insanlardan başlayarak bir takım meslek örgütleri ve onsan sonrada dışardan gelenlere tercih sıralamasında bulunacağız. Oradan aldığımız kira gelirini varisler varsa onların hesabına, mahkemelikse bankada bloke edeceğiz, değilse kişiye yatıracağız. Amacımız 686 bin hektar alanı değerlendirmeyi hedefliyoruz. Orman köylülerimize elde etmiş olduğumuz gelirlerden pay vereceğiz, 1 milyarlık bir orman ürünü sattık 200 milyon TL’lik masrafı vardır, 800 milyonluk TL’lik getirisi olur. Bu miktarın yüzde 10’u olan 80 milyon TL’yi buradaki orman köylülerine nakli olarak dağıtacağız. Bu orman köylüsünün ormana daha çok sahiplenmesini sağlayacağız” dedi.
“Suyu ve toprağı idareli kullanmalıyız”
Toprağın ve suyun dikkatli kullanılması gerektiğini belirten Bakan Kirişci, “Türkiye’nin kaynaklarının optimum düzeyde verimli kullanılması adına bir takım çalışmalara imkan sağlayacak olan planlı üretim meclisimizden geçti. Mecliste 40 maddelik değişim sağlandı. Bizim topraklarımız artık bize yetmemeye başladı. Türkiye’de 2002 yılında kişi başı arazi varlığı 4 dekar iken, bugün 2.8 dekara geriledi. 2053 hedefi için bunun 105 milyon olacağını öngördüğümüzde, bu otomatikman bizim kişi başına 1.7 dekar gibi bugünkü 2.8’in bile 1.7’dekar gibi düzeye ineceğini bilmemiz gerekiyor. Nüfus artışımızla biz toprağımızla ile ilgili daha dikkatli olmamız lazım. Türkiye’nin 112 milyar metreküp suyu var, ama bu suyun eğer 2050’ye gelecek olursak bu su kaynaklarının yüzde 25 azalacağı yine projeksiyon olarak öngörülüyor. Bundan dolayı suyu da idareli kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.
Denizli’ye yapılan yatırımları açıklayan Bakan Kirişci, sözlerini şöyle tamamladı:
“Denizli’de bizim bakanlık olarak verdiğimiz çok önemli destekler var. Özellikle 20.8 milyarlık son 20 yılda verdiğimiz toplam destek var ve bu bitkisel üretimimizi 2.6 milyon TL’ye çıkardık yüzde 200’lük artışla. Büyük baş hayvan varlığını yüzde 245 artışla 275 bine ulaştırdık. Küçük baş ise yüzde 108 artarak 741 bine çıktı. Kanatlı havyan ise yüzde 204 arttı 6.3 milyona ulaştı. Arı kovan varlığımız yüzde 94 artışla 106 bin adet oldu. 627 proje için de tam 113 milyon TL’lik destek sağladık” dedi.
Bakan Kiriçci başkanlığında gerçekleşen tarım sektörü değerlendirme toplantısına Vali Vekili Mehmet Okur, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik, AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve sektör temsilcileri katıldı.
-
Biriken suda üreyen sivrisinekler tüm binayı sardı
Küçükçekmece Kanarya Mahallesi’nde bulunan 4 katlı binanın bodrum katına iddiaya göre 7 ay önce kanalizasyondan su sızmaya başladı. Bodrum katı sızan suyla dolarken bina sakinleri, suyun çekilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresine (İSKİ) başvurdu. Ancak herhangi bir çözümün olmadığı ileri sürüldü. Bir süre sonra tekrar başvuru yapan bina yöneticisi Mehmet Şerif Doğanay, olumlu herhangi bir dönüş yapılmadığını anlattı. Kanalizasyondan sızan ve koku yapan sudan bir hafta önce ise sivrisinekler üremeye başladı. Sinekler binanın her tarafına yayıldı. Binada oturan çocukların yüzlerinde ve vücutlarının çeşitli yerlerinde ise sivrisinek ısırıkları olduğu görülürken bazılarında ise yaraya dönüştüğü gözlemlendi. Konu hakkında tedirgin olan 15 dairenin yer aldığı bina sakinleri, hem suyun binanın kolanlarına zarar vermesi hem de sivrisineklerin hastalık yayma endişesi nedeniyle bir çözümün bulunmasını istiyor.
“İSKİ analiz yaptı iki kere, kanalizasyon suyu çıktı”
İSKİ’ye defalarca gittiğini ancak bir çözümün olmadığını anlatan bina yöneticisi Mehmet Şerif Doğanay, “Yaklaşık 7 ay önce buraya bir su girdi. Girerken biz İSKİ’ye müracaat ettik, geldi iki kere analiz yaptı. Analiz sonucunda kanal suyu çıktı ve çare olmadılar, gittiler. Git gel, git gel 50 kere gittik geldik bir sonuca varamadık. Önümüzde deprem var, binaya bu su zarar veriyor. Sinek aldı başını gitmiş, hiç kimse içerde dayanmıyor, çok kötü durumdayız. Su 7 ayı geçiyor, sudan dolayı sinek doldu” dedi.
“Çocuklar sabaha kadar uyumuyor”
Defalarca başvuru yapılmasına rağmen bir dönüşün olmadığını anlatan Doğanay, “Bina sinek doldu, akşamları herkes ilaçlıyor, çocuklar sabaha kadar uyumuyor. Bunun sonucunda hastalık var, sıtma var. İSKİ çare olmuyor bize, 50 kere müracaat ettik, dilekçe verdik, geri dönüş olmadı” diye konuştu.
“Çözüm bulunmasını istiyoruz”
Çocuklarının geceleri uyuyamadığını anlatan bina sakini 3 çocuk babası İzzet Becerikli, “Sudan dolayı hep sinek doldu, çocukların yüzü hep sivilce oldu. Rahatsız oluyor, bir de geceleri uyuyamıyoruz. Çocukların kolları hep sivilce dolu, çözüm bulunmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
-
Baraj suları, sınıra dayandı
Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üzerinde yapımı tamamlanan kemer baraj sınıfında 275 metreyle gövde yüksekliğiyle Türkiye’nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı 22 Kasım tarihinde su tutmaya başladı.
Baraj kapaklarının kapanmasıyla, gövdede biriken su seviyesi 4 ay içinde 90 metreyi aştı. 29 Mart 2023 tarihi itibarı ile Yusufeli Barajında su seviyesi 594,45 kotuna, su yüksekliği 90,95 metreye, depolanan su miktarı 134,66 milyon metreküp seviyesine ulaştı.
Yusufeli ilçe merkezi ve bir çok köy sular altında kalırken Artvin’in Erzurum sınırındaki köylerde sular altında kalmak üzere. Suyun Erzurum sınırına ulaşmasına 5 kilometre kaldı. Geniş bir vadide ilerleyen su adeta denizi andırırken, sular altında kalacak bahçeler, tarlalardaki ağaçların bir kısmı taşındı. Köylerdeki evler çoğunlukla yıkıldı.
-
‘Mutlaka su tüketin’
Ramazan ayında oruç tutanların iftarla imsak arasında gerekli su tüketimini yapmasının önemine değinen Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Burcu Almacan İnce, “Hayati bir öneme sahip olan su, gün içinde mutlaka tüketilmesi gereken sıvılardan ilkini oluşturur. Su hayati fonksiyonlarımızın devam etmesi, vücut ısısının korunabilmesi, besinlerin sindirilebilmesi, vücudumuzdaki atık maddelerin uzaklaştırılabilmesi için gereklidir. Ramazan ayında vücudun sıvı ihtiyacı daha da artmaktadır.
Uzun süreli açlık sonrası gerekli olan sıvıyı yerine koyabilmek için iftar ile birlikte belirli aralıklarla gerekli olan su içimi büyük önem kazanmaktadır. Özellikle yaşlılarda, böbrek hastalığı bulunan kişilerde, kalp ve tansiyon hastalarında sıvı tüketiminin doktor kontrolü ve takibinde hesaplanması ve uygulanması daha sağlıklı olacaktır. İftarla başlayıp sahur bitimine kadar geçen sürede en az 2,5 litre su içilmesi öneriliyor” dedi.
“Diğer içecekler suyun yerini tutmaz”
Çay, kahve, limonata gibi içeceklerin suyun yerini tutmadığını dile getiren Uzm. Dr. İnce, “Çay ve kahvenin fazla miktarda tüketimi vücutta sıvı kaybına neden olacaktır. Bu sebeple iftardan bir iki saat sonra tercih edilmesi uygun olacaktır. Ramazan’da yeterli miktarda su tüketmenin yanı sıra, iftar ve sahur öğünlerinde susuzluğa neden olacak sucuk, pastırma, turşu, şalgam gibi tuz ve baharat içeriği yüksek gıdalar tercih edilmemelidir. İftar ve sahur arasında tüketilecek suyun içerisine taze limon dilimleri, taze nane yaprakları veya rulo tarçın eklemek hem suya farklı bir aroma katıp içimini kolaylaştırır hem de mideyi rahatlatarak tatlı yeme isteğini bastırabilir” şeklinde konuştu.
-
Kaçak yakalanan balıklar suya geri bırakıldı
Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri su ürünleri kontrollerine aralıksız devam ediyor. Balık avı sezonu ile birlikte hareketlilik devam ederken, su ürünleri kontrol görevlileri de saha denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bu çerçevede ilçe genelindeki iç sularda kontrollerini gerçekleştiren ekipler, yaklaşık 2 saatlik çalışmanın ardından nehirlerdeki sahibi belirsiz gergi ağları kaldırarak imha etti. Uzun uğraşların ardından canlı olarak yakalanan balıklar da nehre geri salındı.
Konu ile ilgili Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Didim İlçe Müdürlüğü Su Ürünleri Kontrol ekibimizce iç sularda gerçekleştirdiğimiz denetimde tespit edilen sahipsiz gergi ağları toplanmış olup, balıklar canlı olarak suya iade edilmiştir. Denetimlerimiz hız kesmeden devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
