Etiket: ’su

  • AK Partili meclis üyelerine çay fırlattı

    AK Partili meclis üyelerine çay fırlattı

    Bolu Belediye Meclisinde yabancı uyruklu kişilere 10 kat su zammı ve katı atık vergisi ücreti zammıyla ilgili önerge oy çokluğuyla Plan ve Bütçe Komisyonuna sevk edildi. AK Parti’li Meclis üyelerinin karara tepki göstermesinin ardından Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Sakin olun” diyerek poşet çay fırlattı. Özcan’ın bu davranışı AK Parti’li Meclis üyeleri tarafından büyük tepki çekti.

    Bolu Belediyesi Ağustos ayı ilk oturumu Bolu Belediyesi’nin meclis salonunda gerçekleştirildi. Gündem maddelerinin görüşüldüğü meclis toplantısının sonunda Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, kentte yaşayan yabancı uyruklu kişilerin su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapılmasıyla ilgili önergeyi meclis üyelerinin oylarına sundu. Oy çokluğuyla kabul edilen önerge, Plan ve Bütçe Komisyonuna sevk edildi. Yabancı uyruklu kişilere verilmesi önerilen su zammıyla ilgili karar, bir sonraki belediye meclisi toplantısında oylanacak.

    ‘BANA IRKÇI VE FAŞİST DİYENLER ASLINDA VATAN HAİNİNİN BİZZAT KENDİSİDİR’

    Oylama öncesi konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile yabancıların eşit haklarda olmadığını ifade ederek, “Sözlerimin tamamının arkasındayım. Bana ırkçı ve faşist diyenlere sesleniyorum. Hadi oradan, siz kimsiniz diyorum. Bu ülkenin bekasını düşünen vatandaşlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tıpkı benim gibi vatanseverdir. Bana ırkçı ve faşist diyenler aslında vatan haininin bizzat kendileridir. Bu teklifim Anayasaya, yasalara, yönetmeliklere aykırı bir yanı yoktur. Bunu hukukçu olarak söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile yabancılar bu ülkede aynı haklara sahip olamazlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda bahsedilen eşitlik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları açısından geçerlidir. Yabancılar ve vatandaşlar eşit haklara sahip olamazlar” dedi.

    ‘GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER’

    Başkan Özcan, yabancı uyruklu kişileri kendisinin Bolu’ya davet etmediğini belirterek, “Ben sizi Bolu’ya davet etmedim. Benden önceki belediye başkanı da davet etmedi. Sizi devlet de doğrudan Bolu’ya göndermedi. Siz bir tercih yaptınız. Geldiniz Bolu’ya yerleştiniz. Bu tercihse Bolu’ya yerleşmek, nasıl Bodrum’da 1 TL’lik suyu 10 TL’ye içiyorsan, Bolu’da kalmak da bir tercihtir. Kalırsanız bu tür uygulamaların muhatabı olabilirsiniz. Bu tür uygulamaları yapmayan belediyelere gitmek isterseniz buyurun. Taşınmanıza da yardımcı oluruz. Benim bu konudaki son sözüm şudur; geldikleri gibi gidecekler” diye konuştu.

    AK PARTİLİ MECLİS ÜYELERİNE ÇAY FIRLATTI

    Meclis toplantısının son kısmında yabancı uyruklu kişilere 10 kat su zammı ve katı atık vergisi ücreti zammının oy çokluğuyla kabul edilmesine AK Parti’li Meclis üyeleri tepki gösterdi. Belediye Başkanı Özcan da AK Parti’li meclis üyelerine “Sakin olun” diyerek masasının altından çıkardığı poşet çayları fırlattı. Tanju Özcan’ın bu hareketi AK Parti’li meclis üyelerinin büyük tepkisine sebep oldu. Meclis üyeleri Tanju Özcan’a “Terbiyesiz, utanmaz, faşist diktatör” diyerek bağırdı. Salonda kısa süreli tartışma yaşanırken, Tanju Özcan tartışmalara cevap vermeyerek salondan ayrıldı.

  • Bolu Belediye Başkanı: Söylediklerimin tamamının arkasındayım

    Bolu Belediye Başkanı: Söylediklerimin tamamının arkasındayım

    Bolu’da yabancı uyruklu kişilerden su faturası ve katı atık vergisini 10 kat fazla alacaklarını açıklayan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, partisinin yaptığı açıklamalardan rahatsız olduğunu ifade ederek, “Açıklamalarımın bir kısmından rahatsız olduklarını ifade ettiler. Konuştuk ama ben tavrımı seçimden önce de ortaya koymuştum. Düşüncelerimin, dün söylediklerimin tamamının arkasındayım” dedi.

    CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın kentte yaşayan yabancı uyrukluların su faturası ve katı atık vergisi ücretlerine 10 kat zam yapacağını açıklaması tartışmalara yol açtı. Tartışmaların ardından Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Tanju Özcan hakkında ırkçı söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Göreve ilk geldiği zaman kentte yaşayan sığınmacılara verilen ayni ve nakdi yardımları kesmesiyle gündeme gelen Özcan’ın bu kararı partisinden de tepki gördü. Kentte yaşayan yabancı uyruklular ise Özcan’ın açıklamalarına tepki gösterdi.

    ‘SÖYLEDİKLERİMİN TAMAMEN ARKASINDAYIM’

    Tanju Özcan, yaptığı açıklamada, partisinin açıklamalarından rahatsız olduğunu dile getirerek, “Genel Başkan yardımcımız Seyit Torun aradı. Açıklamalarımın bir kısmından rahatsız olduklarını ifade ettiler. Konuştuk ama ben tavrımı seçimden önce de ortaya koymuştum. Düşüncelerimin, dün söylediklerimin tamamının arkasındayım. Ben sonradan Cumhuriyet Halk Partili olanlardan değilim. Ben bu partinin gençlik kolları, ilçe başkanlığı, il başkanlığı, milletvekilliği, belediye meclis üyeliği, parti meclis üyeliği yapmış gerçek bir CHP’liyim. Dolayısıyla benim partimle herhangi bir sorunum yok. Cumhuriyet Halk Partili olarak doğdum. Cumhuriyet Halk Partili olarak da gözlerimi kapatmak istiyorum. Herhangi bir şekilde de bir başka partiye geçme, birilerine şirin gözükmek gibi bir derdim yok. Dolayısıyla ne sayın Muharrem İnce’nin partisine ya da başka bir partiye gitmek için mi bunları yapıyorsun gibi söylemler var. Hayır, ben CHP’liyim. Partimi seviyorum, sayıyorum. Atatürk’ün partisinde siyasete başladım ve Atatürk’ün partisinde siyaseti noktalamak istiyorum.” dedi.

    EVİNDE SİGORTASIZ MÜLTECİ ÇALIŞTIRDIĞI İDDİASI

    Tanju Özcan evinde sigortasız şekilde mülteci bir kadını hizmetçi olarak çalıştırdığı iddialarını ise şöyle cevapladı:

    “Bir haber sitesi olduğunu iddia eden belediyeye 7 yıldır borcunu ödemediği için icraya verilen bir vatandaş bu iddiayı ortaya attı. Bununla ilgili müfettiş de geldi. Sonrasında ortaya çıktı ki benim evimde sigortalı olarak çalışan yardımcı bayan Fas kökenli. Türk eşi 12 yıl önce eşi Fas’ta görevliyken evlenmişler sonra da Türkiye’ye yerleşmişler. 10 yıldır Türk vatandaşı. Ben sigortasını da yaptım. Bunu herkes biliyor. Zaten müfettişler kadıncağızın da ifadesini aldı. Bütün gerçekler ortaya çıktı. Bununla ilgili belgeleri de ben tüm kamuoyuna sunabilirim. Ben asla kaçak göçmen çalıştırmam. Sigortasız kimseyi de çalıştırmam.”

    ‘TAMAMEN ŞOV AMAÇLI’

    Bolu Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur Akbay, Tanju Özcan’ın Bolu’nun sorunlarıyla uğraşmak yerine şov yaptığını belirterek, “Bolu’nun başlıca sorunları varken sayın başkanın bu konularla popülist yaklaşımla gündeme gelmesi tamamen şov amaçlı. Biz bu konuları mecliste de konuştuk, tartıştık. Bunlardan ziyade Bolu’da çöp dağları oluşmaya başladı. Sineklerden geçilmiyor. Bunları takip etmek varken hala göçmenlerle uğraşıyor. Bunlarla Bolu’nun yerel sorunlarını kapatacağını düşünüyor ama kapatamaz” diye konuştu.

    ‘SENİN FAKİRLERE Mİ GÜCÜN YETİYOR?’

    5 yıldır Bolu’da yaşayan Irak uyruklu Ahmed Abed Hüsem(29), “Olan fakirlere olacak. Zengin parasını tıkır tıkır verip suyunu kullanacak. Ama fakirler ödeyemeyecek. Türkiye’ye fakir, aç mülteciler sığındı. Türkiye devleti bunlara sahip çıktı. Tanju bey olmadan belediye yemeğe ihtiyacı olanlara yemek veriyordu. Şimdi Tanju bey yardımların hepsini kesti. Senin fakirlere mi gücün yetiyor? Bu çok yanlış bir şey” dedi.

    ‘GÖÇ İDARESİ MÜSAADE EDERSE BAŞKA ŞEHRE TAŞINIRIZ’

    6 yıldır Türkiye’de yaşayan Irak uyruklu Muhammed Jabar ise, hükümet yetkililerinden bu konuda yardım istediklerini ifade ederek, “Göç İdaresi bize müsaade ederse biz başka şehre taşınırız. Bizi buraya Birleşmiş Milletler bu şehri tercih ederek yerleştirdi. Mecburiyetten bu şehirde yaşamaya geldik. Türk hükümetine sesleniyoruz. Bu karara tekrar baksınlar. Bizi bu durumda bırakmasınlar” diye konuştu.

    Suriye uyruklu Kawa Rafiullah isimli kadın ise, “Valla çok zor. Evde çocuklar var. Sütüm yok, çocuğa yoğurt yediriyorum. Faturalar ve ev masrafları Allah yardım etsin. Suriye’de savaş var, yemek yok, elektrik yok. Çocuklarıma Allah yardım etsin. Masrafımız çok” dedi.

  • Bursa barajlarında ne kadar su kaldı?

    Bursa barajlarında ne kadar su kaldı?

    Bursa’nın içme suyunu karşılayan barajların doluluk oranı sevindirdi.  Hiç yağış olmasa bile Bursa’nın 6 ay kadar yetecek suyu olduğu belirtildi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nden (BUSKİ) alınan bilgiye göre, Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 81, Nilüfer Barajı’nda doluluk oranı yüzde 99 olurken, ortalama doluluk oranı yüzde 90 olarak tespit edildi.

    Yetkililer hiç yağış olmasa bile gelecek yıl Ocak ortalarına kadar sıkıntı yaşanmayacağını belirtilirken, vatandaşların suyu her ortamda tasarruflu kullanmaları konusunda uyardı.

  • Atık yağ getirene 5 litre su hediye

    Atık yağ getirene 5 litre su hediye

    Marmara Denizi’nde hayatı felç eden deniz salyası; kirlilik, sanayi ve evsel atıkların deşarjını yeniden gündeme taşırken, Yıldırım Belediyesi ilginç bir uygulamaya imza atarak denizlerin yok olmasını önlemeye çalışıyor. Belediyenin kampanyasına göre 1 litre atık yağ getiren vatandaşlar 5 litre memba suyu ile ödüllendiriliyor. Kampanya çerçevesinde bütün muhtarlıklar, belediye hizmet noktalarında takas işlemleri yapılabiliyor.

    Marmara’daki deniz salyası ile birlikte çevrenin temiz tutulması bir kez daha gündeme gelirken, Yıldırım Belediyesi çevreci bir kampanyaya imza attı. 1 litre atık yağ biriktiren vatandaşlar, belediyeyi arayarak yağları teslim ediyor ve karşılığında 5 litre kaynak su veriliyor. 2 yıl içinde 36 ton atık yağ, 23 ton civarında elektronik atık toplandı. Yine tamircilerden toplanan 20 bin araç lastiği de asfalt yapımında değerlendiriliyor.

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Biz şehrimizi, dünyamızı gelecek kuşaklara bırakacak emanet olarak görüyoruz. Dolayısıyla atıkların da geri dönüşebilir olması bizler için önemli. Maalesef çevrenin önemini Marmara’da yaşadığımız müsilaj felâketi ile birlikte çok daha iyi gördük. Bu noktada çevre şuurunu hemşehrilerimize daha iyi aşılamak için bir takım uygulamalar yapıyoruz. Şu ân yaptığımız uygulamada 1 litre atık yağ getirene 5 litre kaynak suyu hediye ediyoruz. Muhtarlıklar, belediye hizmet noktaları olsun, yağ getirenlerle böyle bir takas yapıyoruz. Hem de vatandaşlarımızın bizim çağrı merkezimize not bıraktıklarından evlerine gidip atık yağlarını alıyor ve kaynak suyu hediye ediyoruz” dedi.

    “Biz bu çalışmamızla birlikte 2 yıl içinde 36 ton atık yağ toplamış olduk. 23 ton civarında elektronik atık topladık” diyen Başkan Yılmaz, “Elektronik atık verene de tasarruflu ampul veriyoruz. Sadece bunlar değil, ambalaj atıklarının toplanması için kendi tesislerimizi kurmak üzereyiz. Bakanlığımızın desteği ile TAT dediğimiz Toplama Ayrıştırma Tesislerini yakın zamanda kurmuş olacağız. Semt pazarlarındaki atıklarından da kompost elde ederek organik atıklardan istifade etmiş olacağız. Tarımla uğraşan vatandaşlara da hediye edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Köyün her yerinden su çıkıyor

    Köyün her yerinden su çıkıyor

    Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Pınarbaşı köyü, yeraltı su kaynakları zenginliği ile dikkati çekiyor. Kuraklık tehlikesinin ülke gündemini uzun süre meşgul ettiği bir dönemde ‘Bin Pınarlı Dağ’ olarak bilinen Kazdağları’nın eteklerindeki köy, su bolluğuyla dikkat çekiyor.

    ‘Bin Pınarlı Dağ’ olarak bilinen Kazdağları’nın eteklerinde kalan Bayramiç ilçesinin Pınarbaşı köyü ve çevresindeki yeraltı su kaynakları zenginliği şaşırtıyor. Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte köyde evlerin temelinden, bahçesinden, sokaklardan hatta futbol sahasından dahi çıkan kaynak suları göletler oluşturuyor. Yeraltı kaynak sularının kapladığı 400 nüfuslu köy, görüntüsü ile Venedik’i andırıyor. Pınarbaşı’nda yaşayanlar, bu doğa olayının, suyun bollaştığı her Ocak ayında tekrarladığını belirtiyor.

    Köy muhtarı Hayrullah Özkan, her yıl kış gelip sular bollaştığında köyün altındaki kaynak sularının yüzeye çıktığını belirterek, “Köyün bir kısmı su altında kalıyor. Spor sahamız, yollarımız, her tarafımız şu anda su içerisinde. Bu nedenle yollarımız bozuluyor. Kış gelince halimiz böyle oluyor. Bu durum hoşumuza gidiyor. Güzel manzaralar oluşuyor. Biz bu şekilde olmasına razıyız. Yeter ki sularımız bol olsun. Her yerde kuralık olurken, köyümüzde şu an bol su var. Bu köyümüze güzellik katıyor” dedi.

    ‘HAYAT SULARIN İÇİNDE GEÇİYOR’

    Pınarbaşı köyünde yalnız yaşayan 83 yaşındaki Ayşe Tenar’ın evinin altında da yeraltı su kaynağı bulunuyor. Evinin içi ve bahçesi kış aylarında sürekli suyla dolan Tenar, “Son yağmurların ardından ev yine sular altında kaldı. Duvarların dibinden kaynıyor, bir baştan diğer başa kadar su doluyor evin içi. Gece gündüz sürekli su akıyor. Napalım böyle böyle hayat geçiriyoruz işte bu suların içinde” dedi.

  • Bursa’da başkanlardan kritik ‘Su’ zirvesi

    Bursa’da başkanlardan kritik ‘Su’ zirvesi

    İlçe belediye başkanları ve STK temsilcileriyle bir araya gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, tasarrufu yaygınlaştırıp, atık suları geri kazanacaklarını, ayrıca 2023 yılında Çınarcık Barajı’nı devreye sokarak Bursa’nın muhtemel kuraklık riskini sona erdireceklerini söyledi.

    Büyükşehir Belediyesi tarafından su kaynaklarının doğru kullanılması ve kuraklığın önüne geçilmesi maksadıyla tertiplenen toplantıya ilçe belediye başkanları ile STK temsilcileri katıldı. ‘Kuraklık ve Su Yönetimi’ toplantısı, Merinos AKKM’de gerçekleştirildi. Yıldırım Beyazıt Salonu’nda ikincisi düzenlenen toplantıya; Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan ile ilgili STK’ların temsilcileri katıldı. Toplantıda; şehrin mevcut su seviyesi, kuraklığa karşı alınması gereken tedbirler ve atık suların geri kazanılması gibi alanlarda katılımcılar görüşlerini dile getirdi.

    Çınarcık’ın suyuyla kuraklığa 30 yıllık öteleme

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, küresel iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarının Bursa’da da hissedilmeye başladığını hatırlatarak, 2019 yılından beri yaşanan ve günden güne şiddetini artıran meteorolojik kuraklık konusunda ‘1 yılı aşkın süredir’ BUSKİ çatısı altında çalışmalar sürdürdüklerini ifade etti. Alınan tedbirler nedeniyle şu anda problem yaşanmadığını dile getiren Başkan Aktaş, kentin 30 sıkıntısını bertaraf edecek Çınarcık Barajı isale hattı projesine hız vererek, 2023 yılı içerisinde 145 milyon metreküp ilave suyu Bursa ile buluşturacaklarını ifade etti. Hızla yükselen dünya nüfusunun, kentleşme, sanayileşme ve tarımsal faaliyetlerdeki hızlı artışın tablonun bundan sonrası için hiç de iyi sinyaller vermediğini belirten Başkan Aktaş, “İlkini bu yılın Ocak ayı başında düzenlediğimiz ‘Kuraklık ve Su Yönetimi’ konulu toplantımızın ikincisini bugün gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz, konunun uzmanlarının görüşlerini alarak, kapsamlı ve eksiksiz bir model meydana getirmektir. Takdir edersiniz ki yıldan yıla büyüyen Bursa’mızın yakın gelecekte önce susuzluk ardından da kuraklık ile karşı karşıya kalmaması için bugünden kalıcı çözümler üretmek, hepimiz için toplumsal sorumluluktur. Bursa’nın sürdürülebilir su yönetimi planını hep birlikte oluşturarak, hem bizlere hem çocuklarımıza hem de gelecek nesillere yaşanabilir şehir bırakmak için el ele vermemizin zamanıdır” dedi.

    Tasarruf kültürü ve atık suların geri kazanılması

    Başkan Alinur Aktaş, organize edilen toplantılardan elde edilecek çözüm önerilerinin kısa, orta ve uzun vadede hayata geçirileceğini açıkladı. Bu doğrultuda öncelikle suyun yerinde kullanılması, karbon salınımının kontrol altına alınması, ısı adalarının denetimi ve yeşil enerjiden istifade gibi konularda çalışmalar yapmak istediklerini kaydeden Başkan Aktaş, ardından su tüketiminde toplumsal bilincin geliştirilmesi, kullanımın denetim altına alınması ve tasarruf için farkındalık oluşturulması gibi çalışmalara eğilmek istediklerini kaydetti. Başkan Aktaş, “Cumhurbaşkanımızın birkaç gün önce müjdelediği ve Türkiye genelinde 150 noktada inşa edileceği açıklanan, yeraltı barajları ve yağmur hasadı gibi modeller de gündemimizde. Bizler de su rezervlerimizin geliştirilmesinin yanı sıra geri dönüşüm, gri sulardan istifade ve yeniden değerlendirme gibi çözümler ile Bursa’nın su geleceğini güvence altına almak istiyoruz” diye konuştu.

  • Bursa İnegöl’de “Su Biterse Herkes Susar” sergisi

    Bursa İnegöl’de “Su Biterse Herkes Susar” sergisi

    İnegöl Belediyesi, yaşanan kuraklığa ve su kullanımında tasarrufun önemine dikkat çekmek adına “Su Biterse Herkes Susar” sloganıyla resim sergisi düzenledi. 30 görselin yer aldığı sergi, Kent Müzesinde izlenime sunuldu.

    Ülkemiz, mevsim normallerinin altına düşen yağışlar ve su kullanımındaki hatalar nedeniyle son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Kuraklığın tüm dünyayı tehdit ettiği dönemde, İnegöl Belediyesi de yaşanan kuraklığa dikkat çekmek ve bu konuda bir farkındalık oluşturmak adına “Su Biterse Herkes Susar” sloganıyla resim sergisi düzenledi. İnegöl Kent Müzesinde vatandaşların izlenimine sunulan sergide, kuraklık temalı 30 görsel yer alıyor.

    İKLİM EYLEM PLANI ÇALIŞMALARI BAŞLATILDI

    Belediye Başkanı Alper Taban, bugün beraberindeki davetlilerle birlikte serginin açılışını duyurmak ve sergiyi gezmek için Kent Müzesine geldi. Burada bir açıklama da yapan Taban, “Kuraklıkla ilgili bir imtihandan geçiyoruz. Bu konuda biz de farkındalık oluşturmak adına Kent Müzemizde bir fotoğraf sergisi gerçekleştiriyoruz. Kuraklık aslında bir doğa olayı gibi düşünebilir ancak insanın bu noktadaki etkileri nasıl azaltılabilir, bunlarla alakalı mutlaka plan program içerisinde hareket ediyor olmamız lazım. İnegöl Belediyesi olarak iklim eylem planı adı altında bir çalışmayı başlatmış bulunuyoruz. Bununla ilgili detayları yakın zamanda konunun paydaşları ile birlikte sunmuş olacağız. Bu konuda bir strateji belirleyerek, hedefler koyarak o hedefleri bir bir hayata geçirmek istiyoruz. Bundan sonra bu kavram her ne kadar dünyada yeni bir kavram gibi gözükse de her şehrin kendi özelinde hazırlanması gereken bir çalışma olduğunu düşünüyorum” dedi.

    TÜRKİYE SU ZENGİNİ BİR ÜLKE DEĞİL

    Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına da vurgu yapan Taban, şöyle devam etti: “Ülkemiz su zengini bir ülke değil, öncelikle bunu bilmek lazım. Yapılan araştırmalara göre Türkiye, en çok su sıkıntısı çeken dünyadaki 32’nci ülke olarak araştırmalara yansımış. Su kaynaklarımızın yüzde 70’ini tarımsal sulamada kullanıyoruz. Biliyorsunuz şehrimizde de BUSKİ vasıtasıyla bu anlamda vahşi sulamadan uzaklaşılıp artık günün şartlarına uygun sulama yöntemlerinin kullanılması adına su kaynakları revizyondan geçiyor, yer altı ve içme suyu, sulama suyu sularımız hepsi yenilenme süresi içerisinde. Bunları da kıymetli olarak görüyoruz. Çünkü boşa akan bir su olmaması lazım. Yağmur suyu ve kanal suyunu ayırmaya çalışıyoruz. Bundan sonraki süreçte bu gelişmeleri hep birlikte yaşıyor olacağız.”

    “Su ihtiyacımız giderek artıyor çünkü nüfus artıyor. Dikkat çekici olarak şunları söyleyebiliriz üretime oranla 1 kilogram domates için 184 litre su tüketimi gerçekleşiyor. 1 kilogram havuç için 133 litre, bir elma için 70 litre su harcanıyor. Tabi sadece tarlada değil her gün evlerden 10 bin ile 20 bin arası su tankerini dolduracak kadar suyun boşa gittiğini görüyor uzmanlarımız. El yıkama için 8 litre, diş fırçalama için 14 litre, bulaşık yıkama için 114 litre, araba yıkamak için 300 litre su tüketiliyor ortalamada. Bu yöntemlerle günde 200 ile 400 milyon litre arası su tasarrufu sağlanacak. Tabi su bana göre içme anlamında kullanıldığında en güzel ilaç. İnsan vücudunun da büyük çoğunluğu su. Dolayısıyla suyu tüketirken de, sulamada kullanırken de, diğer ihtiyaçlarımızda kullanırken de çok dikkatli kullanmalıyız. Barajlar yapıyoruz, sulama suyu barajları yapıyoruz. Şehrimizde iki tane var. Şimdi Allah nasip ederse içme suyu barajımız gelecek. Yaklaşık 20 milyon metreküp suyu orada bir havza içerisinde depoluyor olacağız. Bunlar suyu daha doğru kullanma anlamında önemli olaylar. Bugün burada da kuraklık neticesinde çatlayan toprakları, insanların su olmadığında nasıl zorluklarla yaşadıklarını görüyoruz. Emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Tüm ilçe halkımızı da sergimizi gezmek üzere buraya davet ediyorum.”

    Açıklama sonrası davetlilerle birlikte sergi gezilerek fotoğraflar incelendi.

  • Başkan Aktaş’tan su açıklaması

    Başkan Aktaş’tan su açıklaması

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, DSİ verilerine göre son 100 yılın en kurak kış mevsimini geçiren Bursa’nın, hiç yağış olmasa bile 75 günlük suyu olduğunu belirterek, “Kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlarımız var. Kimse paniğe kapılmasın, ancak suyun tasarruflu kullanılması hususunda herkesin üzerine düşen görevler var” dedi.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye genelinde yaşanan genel kuraklık sorununun Bursa’ya yansımalarını değerlendirdi. Pandemi sürecinde Türkiye sürekli maske, mesafe ve temizliği konuştuğunu, temizliğin ise en önemli unsurunun su olduğunu dile getiren Başkan Aktaş;

    “Son 30 yılın en kurak yılı ve son 100 yılın en kurak kış mevsimini geçiriyoruz. Şükürler olsun biz 2020 yılı içerisinde hiçbir şekilde tamiratlar dışında insanımıza su kesintisi yaşatmadık. Bu konuda makro planlar yapıyoruz. Kısa ve orta vadeli çalışmalarımız var. Gölbaşı’nın da sürece katılması ile alakalı yapılacak çalışmalar var. Ama asıl bizim hedef projemiz, Çınarcık Barajı. Dönemimiz içerisinde bitirmeyi arzu ediyoruz. Ocak sonuna kadar inşallah Çınarcık Barajı’nın projesini DSİ’den alıyoruz. Çınarcık Barajı’ndan suyun Bursa’ya ulaştırılması, 4 tane depo ve arıtma tesisi ile desteklenmesi gibi tarihi bir proje. İnşallah bu şehrin envanterine Nilüfer ve Doğancı Barajı’ndan sonra Çınarcık Barajı’nı katacağız” dedi.

    Kimse paniğe kapılmasın

    Şu an Nilüfer ve Doğancı Barajı’nın olduğu bölgede yağış olmamasından kaynaklanan ciddi sıkıntılar olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Bursa’da son 30 yıl içerisinde 20 Kasım tarihinden sonra hiçbir şekilde kuyu takviyesi yapılmamış. Ama bu yıl yaşadığımız bu kuraklık maalesef takviyenin kış boyu devam etmesine neden oldu. Allah’a şükürler olsun öngörümüz o kadar iyiymiş ki 2019 yılı sonu ve 2020 yılında 75 tane yeni su kuyusu açtık. Eğer açmasaydık, biz Bursa’da şu an su kesintileri yapmak zorunda kalabilirdik. Normal şartlar altında hiçbir yağış olmasa bile 75 günlük suyumuz var, beklenen yağışlar var. Bunun yanında kısa vadeli takviye etmeyi düşündüğümüz bazı kaynaklar da var. Hemşehrilerimizin su sıkıntısı yaşanmaması adına elimizden gelen bütün gayreti ortaya koyacağız. Hiç kimse bu konuda paniğe kapılmasın ama inancımızın gereği olarak da israf haramdır. İsraf etmeden doğru ve sağlıklı bir şekilde kadınından erkeğine, yaşlısından gencine herkesin üzerine düşen sorumluluklar var. Tasarruflu olup, sorumluluklarımızı yerine getirelim” diye konuştu.

    Başkan Aktaş, pandemi sürecine rağmen sağlıklı içme suyunun kentin her köyesine ulaştırılması için yoğun bir çaba harcadıklarını, 70-80 yıldır içme suyu olmayan 30-40 haneli köylere bile 2020 yılı içinde sağlıklı içme suyunu ulaştırdıklarını da sözlerine ekledi.

  • BUSKİ’nin HES yatırımları Türkiye’ye örnek

    BUSKİ’nin HES yatırımları Türkiye’ye örnek

    Büyükşehir Belediyesi’nin ‘Sağlıklı Şehir Bursa’ hedefi doğrultusunda stratejik projelere imzasını atan BUSKİ Genel Müdürlüğü, milli ekonomiye katkı sağlamak ve artan enerji maliyetlerini düşürmek için içme suyu ana isale hatları üzerine kurduğu 3 HES yatırımıyla yıllık enerji ihtiyacının yüzde 15’ini karşılar hale geldi. BUSKİ’nin attığı bu adım, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından tüm Türkiye’ye örnek gösterildi.

    BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün Doğancı Barajı’ndan Dobruca Arıtma Tesisleri’ne kadar olan hatta yer alan D0, D13 ve D12 su depolarında hizmete aldığı HES santralleri, Türkiye’ye örnek oldu. 2016 yılında yenilenebilir enerji alanında projeler geliştiren BUSKİ, kente Doğancı Barajı’ndan su getiren ana isale hatları içerisinde akan suyun gücünden faydalanarak elektrik enerjisi üretmek için kolları sıvadı. HES yatırımları, kurulan hedef doğrultusunda bu hatta planlandı. Sırasıyla D0, D13 ve D12 su depoları üzerinde santraller kuruldu. Bu santrallerde hizmete alındığı tarihten bugüne kadar 52.934.000 kWh’lık elektrik enerjisi üretildi. BUSKİ, ana isale hatları üzerinde konumlandırdığı 3 HES yatırımıyla yıllık enerji ihtiyacının yüzde 15’ini karşılar hale geldi. BUSKİ’nin attığı bu adımlar, DSİ tarafından tüm Türkiye’ye örnek gösterildi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, durağan tüm varlıklarının aktif hale getirildiği, daha yaşanabilir bir Bursa yolunda emin adımlarla yola devam ettiklerini söyledi. Belirledikleri hedefler doğrultusunda atılması gereken tüm adımları tereddütsüz yerine getirdiklerini belirten Başkan Aktaş, BUSKİ’nin ana su hatları üzerindeki HES uygulamasının da bu anlamda bir gösterge olduğunu kaydetti. Enerji üretiminde doğal süreçten faydalanmak için HES’lerin yanı sıra GES ve RES’ler konusunda da benzer yatırımları hizmete aldıklarını söyleyen Başkan Aktaş, “Göreve gelir gelmez hazırladığımız 5 yıllık stratejik plan doğrultusunda, her anlamda daha yaşanabilir bir Bursa’nın temellerini hep birlikte oluşturacağız. Enerji üretimiyle de kendi kendine yeten bir Büyükşehir Belediyesi arzuluyoruz” dedi.

  • Büyükşehir’in yeni markası: Bursa Su

    Büyükşehir’in yeni markası: Bursa Su

    Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2018 yılında üretime başlayan, Türkiye’de 26 il ve dünyanın 7 farklı ülkesinde tüketiciyle buluşarak, yıllık 40 milyon TL ciro ile kent ekonomisine katkı sağlayan Muradiye Su markasının ardından Bursa Su markası ile sektördeki pazar payını artırmayı hedefliyor.

    Bursa’nın sahip olduğu tarihi, kültürel ve doğal tüm değerleri ön plana çıkarıp, kent ekonomisi için katma değer sağlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımlarıyla Uludağ’dan gelen pınarlar da şehir ekonomisine can suyu oluyor. Kestel’in Gözede mevkiinde Uludağ yamaçlarında 2018 yılında ‘Muradiye Su’ markası ile üretime başlayan su şişeleme fabrikası, 11 farklı ürün gamıyla kısa zamanda sektörün önemli bir markası haline geldi. Oluşturduğu istihdamın yanında yıllık 40 milyon TL ciro ile kent ekonomisine değer katan Muradiye Su, Libya, Almanya, Hollanda, Belçika, Suudi Arabistan, Filistin, Kuveyt olmak üzere 7 farklı ülke ile Türkiye’de de 26 farklı kentte tüketiciyle buluştu. Uludağ pınarlarının tüketiciyle ekonomik ve sağlıklı şekilde buluşturulmasını hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, Muradiye Su’nun yanında yeni markası ‘Bursa Su’ ile sektördeki gücüne güç katacak.

    Hayat su ile devam eder

    Büyükşehir Belediyesi’nin yeni markası ‘Bursa Su’, Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı. Toplantıda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, iklim değişikliğinde yaşanan gelişmelerin bu şekilde devam etmesi halinde, bütün dünyada yüzde 40 oranında bir küresel su açığına maruz kalınacağını söyledi. Bu konu üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Malum hayat su ile devam etmektedir, suyun kullanım alanları bütün hayatımızı kapsamaktadır. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak BUSKİ marifetiyle Bursa’nın hem bugününü hem de yarınlarını kapsayacak biçimde, su ihtiyacını karşılamak adına çalışma ve yatırımlarımıza bütün gayretimizle devam ediyoruz. Bunun yanında Jeotermal AŞ şirketimiz ile ambalajlı su yatırımı ve yeni markamızla ilgili heyecanımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz” dedi.

    Pazar oldukça büyüdü

    Türkiye’de 2002 yılından sonra yaşanan ekonomik kalkınmanın yanı sıra ambalajlı su sektörüne yapılan yüksek teknolojik yatırımların ambalajlı su pazarını oldukça büyüttüğünü dile getiren Başkan Aktaş, “2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre dünyada 600 milyon hanenin ambalajlı su tükettiği belirtiliyor. Bu rakam yılda 391 milyar litre, yani dakikada yaklaşık 1 milyon adet ambalajlı suyun tüketilmesi anlamına geliyor. Türkiye’de ise yıllık kişi başı 68 litre pet ve cam, 81 litre damacana olmak üzere toplam 149 litre ambalajlı su tüketiliyor ve ülkemizde yaklaşık 400 adet su fabrikası bulunuyor. Bu fabrikalardan 28 adedi de şehrimizde yer alıyor. Yapılan hesaplamaya göre Bursa’mızda yıllık 450 milyon litre, yani yaklaşık 250 milyon TL tutarında hazır su pazarı bulunuyor. Şehrimizdeki bütün fabrikalarda şişelenen pınar su kaynakları, Bursa’mızın su ihtiyacının sadece yüzde 2,74’üne karşılık geliyor. Bu da şu anlama gelmektedir ki; bazılarının ifade ettiği gibi su fabrikalarının, Bursa’nın pınar suyu kaynaklarına herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Ayrıca bu su fabrikalarının tükettiği pınar su kaynakları bizim baraj havzalarımızın dışında yer almaktadır” dedi.

    ‘Bursa’da su çeşmeden içilir’

    “Bursa’da su çeşmeden içilir” sloganını akıllara kazıyan Büyükşehir Belediyesi neden su fabrikası kurdu?” sorusuna cevap veren Başkan Aktaş, “Amacımız; Bursa özelinde ambalajlı su pazarında, BESAŞ örneğinde olduğu gibi piyasanın regüle edilerek fiyat dengesinin sağlanması, bununla birlikte Bursa halkına teknolojinin son imkânlarını kullanarak temiz ve sağlıklı içme suyu sunma ihtiyacıdır. Ayrıca bölgemizde istihdam ve ekonomik değer oluşturmayı hedefledik. Bilmenizi isterim ki; “Bursa’da su çeşmeden içilir” sloganının arkasındayız. BUSKİ marifetiyle, tam bir sağlık güvencesine sahip içilebilir suyu halkımızın tüketimine sunuyoruz. Ancak hâlihazırda evsel tüketim dışında birçok alanda da ambalajlı su tüketimi tercih ediliyor. Bu noktada tüketici tercihlerine güvenilir bir seçenek sunabilmeyi amaçlıyoruz. Ambalajlı su; acil durum, doğal afet veya mücbir sebep hâllerinde su arzının kesildiği veya kirlendiği yerlerde de hayati önem arz ediyor. Deprem, sel, şiddetli kuraklık gibi mücbir sebep hâllerinde içilebilir musluk suyu kaynakları kesintiye uğradığında, ambalajlı su, şehir halkına gerekli suyu temin etmekte önemli bir rol oynuyor. Su fabrikamız, acil durumlarda ve doğal afet hâlinde günlük 70 tır kapasitesi ile bütün şehre yetebilecek alt yapıya sahiptir. Hatırlanacağı üzere Elazığ, Malatya ve son olarak İzmir’e depremden hemen sonra tırlarımızı göndermiştik” diye konuştu.

    Neden ‘Bursa Su’?

    Su fabrikasında önümüzdeki birkaç yıl içinde istihdamın artacağını ve yıllık 100 milyon TL’nin üzerinde ciro hedeflediklerini de kaydeden Başkan Aktaş, “Peki, Muradiye Su varken “neden Bursa Su markası?.” Bilindiği gibi Bursa’mız ambalajlı doğal kaynak suyu pazarında; kalitesi ve tüketicilerin tercih etme eğilimi noktasında Türkiye’nin en önde gelen şehri olmayı başarmış durumda. Bursa’nın doğal kaynak sularının pazarda; sağlıklı, lezzetli, olumlu ve avantajlı bir algısı var. Biz de açıkçası bu avantajı fırsata çevirmek istedik ve “Bursa Su” markasını Büyükşehir Belediyemizin bünyesine katabilmek için kolları sıvadık. Bu noktada bugün, ‘Muradiye Su’ya kardeş olarak ortaya çıkardığımız ‘Bursa Su’ markamız ile Bursa isminin sektördeki avantajlarını da kullanmış olacağız. Böylelikle markamızın pazardaki tutunma sürecini kısaltmanın yanı sıra, tercih edilme noktasında önemli bir ayrıcalık sağlamış olacağız. Sektördeki hemen her oyuncunun bu markaya sahip olmak gibi bir arzusunun olduğunu biliyoruz. Bu markayı Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak tescil etmiş olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

    12 litrelik yeni ürün

    Su fabrikamızın verimliliğini ve üretim kapasitesini artıracaklarını, ‘Bursa Su’ markası ile yepyeni bir kaynağı ve içimi yumuşak bir lezzeti daha tüketiciyle buluşturacaklarını belirten Başkan Aktaş, sektörde Bursa özelinde, ‘Bursa Su’ markası ile birlikte pazar lideri olmayı hedeflediklerini vurguladı. Muradiye Su markası ile 19 litre pet şişe olarak sunduklarını ürünü, damacana olarak da tüketiciyle buluşturacaklarını diye getiren Başkan Aktaş, Bursa Su ile de Bursa’ya yepyeni bir ürünü 12 litrelik damacana şişeyi kazandıracaklarını müjdeledi. Tüketicilerin 12 litrelik Bursa Su’yu 4 lira 75 kuruş gibi ekonomik bir fiyatla alabileceğine dikkat çeken Başkan Aktaş, “Günümüz şartları göz önünde bulundurulduğunda 12 litre damacana ürünleri fiziki gereklilikleri karşılamakla birlikte, son tüketici açısından kolay, ucuz ve ulaşılabilir olması yönüyle oldukça kıymetli. Bu kapsamda doğrudan dağıtım sistemi uygulaması ile başta Bursa halkı olmak üzere, tüketicinin temel su ihtiyaçlarını günümüz şartlarına uygun, kaliteli, ekonomik ve kolay ulaşılabilir şekilde sağlamaya başlıyoruz. Bir taraftan yaygın bir dağıtım ağı oluşumu ile Bursalılara en ekonomik doğal kaynak suyunu sunarken, öte taraftan doğrudan dağıtım sistemi ağında oluşturacağımız çok sayıda bayimiz ile girişimcilerimize de kendi işlerine yatırım yapma ve bu değere ortak olma fırsatını sunmuş olacağız. Ülkemizde bir ailenin asgari ambalajlı su tüketimi haftalık 1 litrelik 12 pet şişe olarak ölçü alındığında ekonomik açıdan; bir aile yılda 624 adet pet şişe tüketmektedir. 30.000 abone hedefimizle yola çıktığımızda, yıllık toplam 18 milyon 720 bin adet plastik şişenin doğaya karışması engellenecek, aynı zamanda döviz bazında petrokimya ürün alımı kısıtlanarak ülke ekonomisine katkı sağlanmış olacaktır” dedi.

    Denge unsuru

    Piyasanın yüzde 50 altında ve en az 1 yıl değişmeyecek fiyat uygulaması ile BESAŞ ve BUDO’da olduğu gibi pazarın denge unsuru olacaklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Haftada bir damacana kullanan bir ailenin bütçesine yıllık 390 TL katkıda bulunmuş olacağız. Sağlık açısından ise; ağır ürün kaldırılması sonucu oluşan bel ve boyun fıtığı gibi hastalıkların önüne geçilmesine yardımcı olmayı amaçlıyoruz. 19 litreye göre çok daha hafif olduğu için ev veya iş yerinde kullanım kolaylığı sağlanmış olacak. Fabrikadan dağıtım araçlarına yüklenen ürünler başka bir aracı olmadan mahalle ve sokak aralarına girerek tüketicilere sunulacaktır. Bu da Bursa’da bir ilk olma özelliği taşıyor. Ayrıca Bursa Su 12 litre ürünleri BESAŞ bayilerinden de temin edilebilecek. Hemşehrilerimiz, Bursa Su dağıtım araçlarının hangi bölge ve mahallede hizmet verdiğini ve geçiş saatlerini internet sitemizden öğrenebilecekler. Yeni markamız Bursa Su’nun şehrimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.