Etiket: Süleyman Soylu

  • “PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır”

    “PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır”

    Diyarbakır’da, oğlunun HDP’liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019’da oturma eylemi başlattı. Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı kararlı mücadele sayesinde 24 Ağustos 2019’da evladına kavuştu. Akar’ın kararlı eylemi ve yaktığı meşale, Türkiye’de birçok aileye cesaret ve umut oldu. Bu cesur duruşu gören aileler, 3 Eylül 2019’da HDP İl Başkanlığı önünde başlattığı evlat nöbeti 4’üncü yılına girdi.

    Eylemin 4’üncü yılında ailelerle bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, ailelerin sadece kendi çocuklarının yaşadıkları acıyı ve ıstırabı dile getirmediğini, tarihin akan gözyaşlarını ifade ettiklerini ifade etti.

    “HDP denilen siyasi parti PKK ile beraber Amerika uşağıdır”

    Bakan Soylu açıklamalarında, ailelerin sadece geçmişte yaşadıklarını dile getirmediğini, gelecekteki musibetten, annelerin çocuklarına, babaların çocuklarına tekrar hasret kalmamaları için söyledikleri her cümlenin altında tembihatlar ortaya koyduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:

    “Diyarbakır’da çok acıya şahidiz. Hakkarili dostlarımız var çok acıya şahidiz. Terör örgütleri çizgilerini ortaya koyabilirler. Terör örgütlerine yönelik yapılacaklar bellidir. Ama esas kızgınlığımız, derdimiz terör örgütlerine değildir. Terör örgütlerini kendilerine kalkan edenlerdir. Terör örgütlerini sahaya sürenleredir. Anne ve babalar başkalarının çocuklarına yapılacak haksızlığı engellemek için buradalar. Ama onun sütünde dünyayı haksızlığa uğratanlara karşı burada duruş sergileyenlere minnettarız. Bugün Amerika olmazsa PKK, PYD diye bir terör örgütü olmaz. PKK ve PYD’nin patenti Amerika’dır. Onların uşağıdır.”

    “Amerika PKK ve PYD’nin güvenliğini sağlayamaz ise Ortadoğu coğrafyasında yarım metre adım atamaz”

    Son 3 yılda Amerika senatosunun PKK ve PYD’ye 2 milyar dolar resmi yardım yaptığını aktaran Bakan Soylu, “HDP denilen siyasi parti PKK ile beraber Amerika uşağıdır. Güvenliğimiz olmazsa geceleyin bir yerde bir yere gitme ihtimalimiz olabilir mi? Elbette ki hayır. Amerika PKK ve PYD’nin güvenliğini sağlayamaz ise Ortadoğu coğrafyasında yarım metre adım atamaz. Hangi mağarada olursa olsun onun içerisinde duramaz. Kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan sadece ve sadece Türkiye’ de insanların yaşam standartının yükselmesi, huzur ve güven içerisinde olması için bir mücadele ortaya koymuyor. Aslında bize dayatılmak istenen bir hadiseye karşı mücadele ortaya koyuluyor. Kime güvendiğini söyleyeyim. Bunu iyi anlayan bu millete güveniyor. Ve kendini teslim ettiği Cenabı Allah’a güveniyor ve inanıyor” dedi.
    Hakkari’de sıfır öğrenci tıp fakültesini kazanırken geçen yıl 19, bu yıl 26 öğrencinin tıp fakültesini kazandığını ifade eden Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Demek ki bu annelerin buradaki duruşun, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politikanın, burada bulunan bu işin acısını çekmiş Orhan Bey’den (Miroğlu) Abdurrahman Bey’e kadar (Kurt) kıymetli milletvekili ablamdan Oya Eronat, buradaki Sivil Toplum Örgütlerine kadar Galip Bey’den (Ensarioğlu) Mehdi Bey’e kadar (Eker) herkesin içerisinde bir dert ve yara var. Biz kendi meselemizi çözeriz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu için söylüyorum. Kavgaların bile nasıl barışabileceğini bize ortaya koyan bir kültürü öğreten, ölüsüne günlerce, aylarca sahip çıkıp, taziyelerinde omuzlarına bir birinin kafasını yaslayabilen bir anlayıştan ve kardeşlikten bahsediyorum. Bu anneler Bağdat’, Şam’da, Halep’te yaşanın dramın bitmesinin peşindeler. Biz, emperyal bir ülke değiliz. Bizim başkasının toprağında zerre kadar gözümüz yok. Başkalarının bizim topraklarda gözü olabilir.”

    “Srebrenitsa anneleri nasıl bir sıkıntı çekmişse bu sıkıntıda aynı sıkıntıdır”

    Diyarbakır’ın hürriyetine, kardeşliğine, Ortadoğu’nun, Orta Asya’nın, Balkanların kardeşliği olarak baktıklarını belirten Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Allah’a hamdolsun Diyarbakır huzura kavuştukça bu dediğim coğrafyalar huzura kavuşuyor. Bu annelerin isyanı, itirazı, babaların isyanı ve itirazı tam bin 97 gündür 309 evlatları için 304 ailenin isyanı sadece 7 yaşında, 8 yaşında, 9, 10, 11 yaşında bir çocuğun alıp dağa götürülüp kalaşnikofu çocuğun boyu kadar silahı verenlere sadece değildir. Onları maşa olarak kullananlaradır. Biz kardeşiz. Srebrenitsa anneleri nasıl bir sıkıntı çekmişse bu sıkıntıda aynı sıkıntıdır. Diyarbakır, iki peygamberi koynunda yatıran bir şehirdir. Dünya da bundan bir tane daha örneği söz konusu değildir. Burası dualı, evliyalar şehridir. Biz, ailelerin evlatlarını koruma anlayışına sahip çıkmak istiyoruz. 148 çocuğu bu annelerin 18 yaşından küçük dağa götürdüler. Birleşmiş Milletler nerede? Dünyanın medeni ülkeleri nerede? 12 yaşından küçük 6 çocuğu dağa götürdüler. 10 engelli çocuğu dağa götürdüler. Anneler, yaptığınız iş benim cümlelerimle anlatmaya yetmez. Bu millet sıkı durmaktadır, sıkı durmaya devam etmektedir. Evladım gel askere git2, şehit ol demesi kolay bir olay değildir. Kürtlüğünüzle gurur duyun, dilinizle gurur duyun, bu ülkenin birlik ve beraberliğiyle gurur duyun. Cumhurbaşkanımızın selamlarını ve muhabbetlerini iletmek istiyorum.”

    Bakan Soylu, konuşmasının ardından aileler teröre lanet yürüyüşüne geçti.

    Eylemin 4’üncü yılında Bakan Soylu yanı sıra Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Oya Eronat, Mehdi Eker, STK temsilciler ve Türkiye’nin dört bir yanından vatandaşlar katıldı.

  • Bakan Soylu ve Kurum Pakistan’da

    Bakan Soylu ve Kurum Pakistan’da

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum başkanlığındaki heyet, sel felaketinin yaşandığı Pakistan’da İçişleri Bakanı Rana Sana UllahKhan, Kalkınma ve Planlama Bakanı Ahsen Iqbal ve İklim Değişikliği Bakanı Sharry Rehman tarafından karşılandı. Başbakan Şahbaz Şerif, Soylu ve Kurum’u Başbakanlık konutunda kabul etti. Bakan Soylu ve Bakan Kurum, Şahbaz Şerif başkanlığında Sel Afeti Sonrası Koordinasyon Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirdi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile birlikte geldiği selin vurduğu Pakistan’da gerçekleştirdiği konuşmasında, “Karşı karşıya kalınan afetin büyüklüğü gün geçtikçe bütün dünya tarafından anlaşılıyor ve biz ilk günden itibaren hem havadan hem karadan bir kardeşlik köprüsü kurduk” dedi.

    Bakan Soylu, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmasında, “Karşı karşıya kalınan afetin büyüklüğü gün geçtikçe bütün dünya tarafından anlaşılıyor ve biz ilk günden itibaren hem havadan hem karadan bir kardeşlik köprüsü kurduk. Pakistan ve Türkiye ayrılmaz bağlara sahiptir ve bugün Türk milleti bu konudaki hem üzüntülerini hem kardeşleri için dualarını hem de ellerinden gelen desteklerini ortaya koymak istemektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bizlere ‘Pakistan’da sayın Başbakan ve heyeti ne zaman tamam derse o zamana kadar bu yardımımız ve desteğimiz devam edecek’ dedi. Bugün, 90 bin camide cuma namazı münasebetiyle dualar edilecek hem de Pakistan için destek talep edilecek. Gerek hükümetimiz gerek tüm sivil kuruluşlarımız büyük bir kampanya içerisindedir. Şu ana kadar 11 uçak intikal etti. 2 tren harekete geçti, 3’üncü tren hazırlanıyor. Yaklaşık 10 bin çadır sevk edildi. 25 bin gıda paketi, ayrıca sağlık malzemeleri ve ilaçlar, çocuk mamaları, giysiler ve yine buradaki afet merkezinin talep ettiği botlar ulaştırıldı” ifadelerini kullandı.

    Bakan Soylu, “Bakanımız Murat Kurum ile birlikte birçok afet içerisinde yer aldık. Aylarca afet bölgesinde kaldık. Biz de tarihimizin en büyük yangın ve sel felaketlerini yaşadık. Burada birlikte çalıştığımız ve aylarca afet yönettiğimiz arkadaşlarımız var. Biz talimatlarınızı yerine getirmek için buradayız. Biz bize çizeceğiniz güzergahı, vereceğiniz talimatları bekliyoruz. Bunun normal bir afet olmadığını ve bir iklim değişikliği sonucu olduğunu ve özellikle Pakistan’a bu konuda yapabileceklerimizin en üst noktasını yapmaya hazır olduğumuzu bildirmek istiyoruz. Hem insanların hem tüm canlıların hem de esas itibariyle insanların morallerinin etkilendiği bir afetle karşı karşıyayız. Elbette bu toplantıdan sonra sayın başkanla bir değerlendirme yapacağız. Bütün bilgi birikimimizi samimiyetimizle, kardeşliğimizle burada test etmeye hazırız. Pakistan halkının geçmişte çok kardeşliğini gördük. Pakistan halkının kardeşliğini biz ne yapsak ödeyemeyiz” diyerek açıklamalarını tamamladı.

    Bakan Kurum: “Türkiye halkı olarak gönderme gayreti içerisinde olduk”

    Bakan Kurum, selde hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı dileyerek, “Pakistan devletine, halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Haziran ayı başından itibaren başlayan ve giderek şiddet, artan muson yağmurları sebebiyle Pakistan devletininim sınırlarının neredeyse 3’te biri sular altında kaldı. Bizim de afet koordinasyondan büyükelçiliğimizden aldığımız bilgiler çerçevesinde binlerce hayvanımız telef oldu, tarım alanları, milyonarlarca kardeşimiz evsiz kaldı. Şehirlerimizin altyapısında, yollarında köprülerinde ciddi hasarlar olduğunu öğrendik. İlk andan itibaren Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla İçişleri Bakanlığımız AFAD’ımız, büyükelçiliğimizle gerekli birimlerle koordinasyonu ilgili birimlerle yapmak suretiyle yardımları Türkiye halkı olarak gönderme gayreti içerisinde olduk. Bugün de İçişleri Bakanımız yine burada AFAD’ımız TOKİ’miz, Kızılay’ımız ile birlikte Türkiye’de yapmış olduğumuz gibi her afet sonrasında nasıl aksiyon alıyorsak dost ve kardeş Pakistan halkı ve devleti için de buradayız. Rengimiz ve dilimiz ayrı da olsa gönlümüz bir, kalbimiz bir” açıklamasını yaptı.

    “Cumhurbaşkanımızın talimatı; bu ihtiyaçları karşılama noktasında seferberlik ruhuyla hareket etmektir”

    Türk halkının kalbinin Pakistan için attığını dile getiren Bakan Kurum, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Biliyoruz ki bizim de zor zamanımızda Pakistan devleti, Pakistanlı kardeşlerimiz bizlerin, Türkiye’nin yanında olmuştur, olmaya da devam edecektir. Daha önce Pakistan’da yaşanan 2005-2010 yıllarında yine depremlerde birçok vatandaşımız, Pakistanlı kardeşlerimiz hayatını kaybetmişti. O gün de kardeşlerimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanımızın talimatları ile her türlü yardımı ve desteği yapmıştı. Bu çerçevede 4 bin 872 konut okullar, camiler, sosyal donatılarınız TOKİ başkanlığımız eli ile inşa etmiştik”

    Pakistan halkının ihtiyaçlarının karşılanması noktasında seferber olunduğunu sözlerine ekleyerek, “Bugün de gerek Pakistanlı kardeşlerimizin bundan sonraki yaşamlarında ihtiyaç duyduğu tüm alanlara ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Pakistan Devletinin ve halkının ihtiyaçları ne ise bu ihtiyaçları karşılama noktasında seferberlik ruhuyla hareket etmektir. Nasıl daha önce ülkemizde Elazığ, Malatya, İzmir’de beraber olduk ve afetlerde vatandaşlarımızın yarasını sardıysak, nasıl Pakistan, Arnavutluk, Somali ve Endonezya’da yine yaşanan afetlerde Türkiye olarak yardıma koştuysak bugün de Pakistanlı kardeşlerimizin yanında olacağız. Bu vesile ile tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

    Şerif: “Türk halkı her zaman olduğu gibi Pakistan halkının yanında olduğunu bir kez daha gösterdi”

    Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ise, Türkiye’nin verdiği desteğin, dostluğun ve kardeşliğin nişanesi olduğunu belirterek, “Benim kıymetli kardeşim Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hemen afetin arifesinde 27 Ağustos’ta beni aradı, taziye dileklerini iletti. Hayatını kaybeden binlerce insanımız için başsağlığı dileklerini iletti” ifadelerini kullandı. Hayatını kaybedenlerden 300’e yakınının çocuk olduğunu bildiren Şahbaz Şerif, “Türk halkı her zaman olduğu gibi Pakistan halkının yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. Afet gerçekleşir gerçekleşmez Türkiye’den yardımlar yağmaya başladı. Bunlar hem hükümet yardımları hem de vatandaşların gönderdiği yardımlardı” diye konuştu.

    Türkiye’den gelen yardım malzemelerinin afet bölgelerinde dağıtılmaya başladığını aktaran Şahbaz Şerif, Pakistan’da son 40 yıldaki en yüksek miktarda yağışın görüldüğünü söyledi.

  • Hablemitoğlu suikastı: Soylu’dan iade sürecine ilişkin açıklama

    Hablemitoğlu suikastı: Soylu’dan iade sürecine ilişkin açıklama

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sel felaketinin yaşandığı Pakistan’ın başkenti İslamabad’da temaslarda bulundu. Bakan Soylu temaslarının ardından, Bulgaristan’da yakalanan Necip Hablemitoğlu suikastının katil zanlılarından firari emekli albay Mustafa Levent Göktaş’ın iadesi hakkında açıklama yaptı. Türkiye’nin Interpol’de icra kurulu üyesi olduktan sonra kırmızı bültenler ve Interpol takibi konusunda daha aktif olduğunu kaydeden Bakan Soylu, Türkiye’den kaçan zanlılar konusunda da bir çok farklı yerde başarılı operasyonlar gerçekleştirildiğini söyledi. Soylu, şu anda Türkiye’de 4 veya daha fazla cinayetin zanlısı olan Barış Boy’un İtalya’da, Binali Camgöz ve Deniz Camgöz’ün Karadağ’da, Serkan Kurtuluş’un Arjantin’de, Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in Arnavutluk’ta yakalandığını ifade etti.

    “Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad’da yakalandı”

    Türkiye’nin sadece içerde değil dışarıda da bu takibi gerçekleştirdiğini belirten Soylu, “Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad’da Levent Göktaş, kaçak olarak Bulgar güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Biz bunu haber aldık. Ben iki defa Bulgaristan İçişleri Bakanı’yla bu konuda görüştüm. Bulgaristan Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, aynı zamanda Interpol birimimiz, Milli İstihbarat Başkanlığı’mız görüşmeler yaptı. Orada yakalandıktan sonra kendi iç kanunları çerçevesinde bir ödeme karşılığında serbest bırakılmıştı. Bundan Türkiye kamuoyunun bir bilgisi yok. Biz bunun üzerine tekrar yüklendik ve neticede dün akşam itibarıyla gözaltına alındı ve biyometrik verileriyle bizim aradığımız kişi olduğu belirlendi. Ama bundan önce, orada olduğunu öğrenince Interpol üzerinden hemen kırmızı bülten çıkardık. 24 saat içerisinde kırmızı bülteni Bulgaristan makamlarına ve komşu ülkelerin makamlarına da iletmiş olduk” dedi.

    Göktaş’ın iade sürecine ilişkin bilgi veren Soylu, “İki türlü yöntem var. Bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz. Ama deport yöntemi bizim için daha basit bir süreç. Mahkeme süreci biraz daha uzun bir süreç ama biz iki süreci de takip ediyoruz. Hem Arnavutluk’ta hem Bulgaristan’da hem Karadağ’da hem İtalya’da hem de Arjantin’de takip ediyoruz” diye konuştu.

  • Bakan Soylu ve Kurum Pakistan’a gidiyor

    Bakan Soylu ve Kurum Pakistan’a gidiyor

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte Pakistan’a gidecek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Türkiye, sel felaketinin yaşandığı kadim dost ve kardeş ülke Pakistan’a yardım eli uzattı” dedi.

    Bakanlar Soylu ve Kurum’a Pakistan ziyaretinde TOKİ Başkanı Ömer Bulut, İlbank Genel Müdürü Yusuf Tekin, Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan’ın yanı sıra Türkiye’den alanında uzman mühendisler de eşlik ediyor.

    Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nde görev yapan bu ekip, afet etkisi belirleme, giderme çalışmalarında özel eğitimli profesyonel mühendislerden oluşuyor.

    Ekip hasar tespit yazılımı bulunan özel dronlar, geniş alan tarama özelliği bulunan yine İHA’larla (İnsansız Hava Aracı) bölgede hasar tespit çalışmaları yapacak.

  • Thodex’in CEO’su ne zaman iade edilecek?

    Thodex’in CEO’su ne zaman iade edilecek?

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    Bakan Soylu, Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan ve Arnavutluk’ta yakalan Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer ile ilgili soruyu şu şekilde yanıtladı:

    “Yakalanması için hepimizin, Arnavutluk Bakanlığının da gayret gösterdiği bu kişi yakalanmış oldu. Bir iade süreci var. Biz geçen Nisan ayında İnterpol üzerinden kırmızı bülteni çıkarmıştık. Dün itibariyle de Arnavutluk’ta yakalanmış oldu. 2 arkadaşımız şu anda Arnavutluk’talar. Hem dosyalarla hem de iade süreci için oradalar. İade süreci oradaki mahkemenin hangi tarihte olacağına ve mahkemede verilecek karara bağlıdır. O karar çerçevesinde biz iadeyi bekliyoruz.”

  • Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na tepki

    Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na tepki

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tweetini alıntılayarak tepki gösterdi.

    Bakan Soylu, “Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olmak için ergenleşmeni anlıyorum. Seni ‘troll’ yapmalarını da anlıyorum. Anlamadığım; FETÖ’nün ayak izinden yürümen, HDPKK’ya sevgin, CHP’yi her türlü suç örgütüne alet etmen, kutuplaştırma ve kaos için her türlü tahrike oynaman. Kılıçdaroğlu, Ankara’da, defalarca Emniyet Terör Şube’nin gözaltına aldığı, kamuda öğretmenlik de yapmayan, profesyonel eylemci HDPKK’lı eliyle polisle öğretmeni karşı karşıya getirmeye utanmıyor musun? Kılıçdaroğlu, 6’lı masaya kendini ispat için her yolu deniyorsun. Yeter kendi hırsın için yaptığın bu sorumsuzluklardan vazgeç” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na yanıt

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, ‘Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde yok’ ifadeleri bugün Genel Başkan Yardımcıları tarafından yalanlanamadığı için düzeltilmeye çalışıldı. Bu CHP açısından sevindirici bir gelişme olabilir. Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Bazen siyasette konuşma şehveti ve güç zehirlenmesi ile bu tür durumlar yaşanabilir. Bundan vazgeçmek de bir erdemdir. CHP Genel Başkan Yardımcıları bugün yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı’nın ifade ettiği sözlerin doğru olmadığını yani kendilerine YSK’dan daha fazla bilgi olmadığını net bir şekilde ortaya koymuş, ellerinde bulunan bilgilerin YSK’nın siyasi partiler ile paylaştığı seçmen kütüğü bilgisi analizi olduğunu ifade etmeye çalışmışlardır. Aslında bu ‘Bizim Genel Başkanımız yanlış bir cümle söyledi ve biz bunu temin ediyoruz düzeltiyoruz’ demektir. Keşke bunu kamuoyunda seçmen listeleri konusunda büyük bir iddia ile şaibe oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu yapmış olsaydı ve çağrımıza cevap verip ‘özür dileseydi.’ Halkımız bilgedir inanıyoruz ki bu yanlışın mazur görür özünü kabul ederdi. Bu vesileyle genel başkanlarını düzeltme açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı kardeşimize iki çift sözüm var. Elbette Türkiye ilk kez seçime gitmiyor. YSK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde seçmen kütükleri, bir seçim döneminde seçime girmeye hak kazanan siyasi partiler ile iki kez paylaşılır” ifadelerine yer verdi.

    Soylu, paylaşımının devamında, “Siyasi partilere bu seçmen listesinin verilmesinin amacı, kontrol etmeleri varsa hatalarını düzeltmesi ve seçim çalışmalarını yapabilmelerinin temini içindir. Anlaşılıyor ki CHP böyle bir çalışmayı ilk kez yapıyor. Elbette ki partililer seçmen kütükleri üzerinden analiz, günümüzün deyimiyle veri madenciliği yapabilirler. Belki Genel Başkan Yardımcısı kardeşimiz eski uygulamayı bilmiyor olabilir. Bugün siyasi partilerin genel merkezlerine verilen listeler biz gençlik kollarındayken ilçe seçim kurulu tarafından seçime girmeye hak kazanan siyasi partilerin ilçe teşkilatlarına gönderildi. Yine her ilçe teşkilatı aynı usulle bu çalışmaları yapardı. Bunun yanı sıra bütün seçimlerde seçmen listesi askıya çıkar. Muhtarlar, seçmenler ve siyasi partiler tarafından bu listeler kontrol edilir. Adres başlık adres yanlışlıkları ve maddi hatalar varsa düzeltilir. Anlıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu boyundan büyük laf etmiş, partisi de bugün yaptığı açıklamayla usulü bilmeyen Kılıçdaroğlu’nu kurtarmak için uğraşmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz MERNİS üzerinden YSK’ya veri aktarımının tehlikeli detaylarını bir basın açıklamasıyla anlatacak. Belki bu açıklamayı okursanız seçmen kütüklerinde nasıl bir uygulama yapıldığını öğrenir ve bu hataya tekrar düşmemiş olursunuz. Hatırlayabildiğim kadarıyla bir zamanlar İBB aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, bu bilgiçliklerinden dolayı Kağıttepe’de de kendine oy dahi kullanamamıştı” ifadelerine yer verdi.

  • PKK/PYD’nin bombalı saldırısı engellendi

    PKK/PYD’nin bombalı saldırısı engellendi

    Bakan Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “PKK/PYD’nin, Fırat Kalkanı Harekat Alanı’ndaki Cerablus’ta gerçekleştireceği bombalı saldırı, Emniyet İstihbarat ekiplerimizin takibi ve operasyonuyla engellendi. 10 kg patlamaya hazır bomba yakalandı. EGM İstihbarat; Kilis ve Gaziantep, Emniyet İstihbarat ekiplerimize tebrikler” ifadelerini kullandı.

    https://twitter.com/suleymansoylu/status/1556000341212237824

     

     

  • “Seçim akşamı Erdoğan’nın önünde diz çökecekler”

    “Seçim akşamı Erdoğan’nın önünde diz çökecekler”

    Kocaeli Milli İrade Meydanı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen 10. Açılış Bayramı’na katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Allah’ımıza hamd olsun. Tam 20 yıldır Türkiye’yi dönüştüren, değiştiren AK Parti davasının, Cumhur İttifakı’nın neferleri olmaktan büyük onur duyuyor, hepinizi saygıyla, sevgiyle ve muhabbetle selamlıyoruz. Kocaeli, keşke hepiniz burada olsanız da şu muhteşem tabloyu bir görseniz. Allah sizden razı olsun. 2023’e hazır mısınız? Size şu kadarını söyleyeyim. Kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin. 2023’te o seçimin akşamı, bugün Amerika’dan, Avrupa’dan Tayyip Erdoğan’a çelme takmaya çalışanlar Allah biliyor ki içimizi, o akşam Tayyip Erdoğan’ın önünde diz çökecekler” diye konuştu.

    “Tayyip Erdoğan’ın hayali Anadolu’nun ahlakını bütün dünyaya nakşetmektir”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayallerinden bahseden Soylu, şöyle devam etti:

    “Tayyip Erdoğan’ın hayali bu ülkede sadece iktidar olmak değil, Tayyip Erdoğan’ın hayali şehir hastaneleri yapmak değildir, Tayyip Erdoğan’ın hayali bölünmüş yollar yapmak değildir, Tayyip Erdoğan’ın hayali nükleer santraller yapıp Türkiye’nin enerji açığını kapatmak değildir, Tayyip Erdoğan’ın hayali İHA ile SİHA ile terörün beline darbe vurmak değildir sadece. Tayyip Erdoğan’ın bir hayali var. Tayyip Erdoğan’ı hayali 2023 seçimini kazanmak değildir, 2123’ün Türkiye’sini kazanmaktır. Tayyip Erdoğan’ın hayali Marmaray yapmak, Avrasya yapmak, Tayyip Erdoğan’ın hayali biraz önce sürdüğü yerli otomobilimizle milletimizi buluşturmak değildir, Tayyip Erdoğan’ın hayali Anadolu’nun ahlakını bütün dünyaya nakşetmektir. 100 yılın altyapısını kurdu. Önümüzdeki 100 yılın Türkiye’sinin geleceğine hazırlanması için altyapısını kurdu. Sizler 50 gram oy pusulalarınızla birlikte bu ülkeyi mağlup etmeye çalışanlara demokrasiyle birlikte ders verdiniz. Gezi olaylarınızı siz yendiniz, 17-25 Aralık darbesini siz yendiniz, dik durdunuz. 6-8 Ekim olaylarını siz yendiniz, siz dik durdunuz. 15 Temmuz hain darbesini siz yendiniz, dik durdunuz. Bize itimat edin, bugüne kadar itimat ettiniz. Bizimle birlikte çok çalışın, bugüne kadar çok çalıştınız”

    “Amerika’nın sevgisine ihtiyacımız yok, milletimizin sevgisine, gücüne ihtiyacımız var”

    İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle noktaladı:

    “Kocaelili hemşehrilerim, şu Kılıçdaroğlu’nu güldürmeyeceksiniz değil mi? Bakın, ne oyun kurmuşlarsa kurmuşlar. Gıda krizi için Tayyip Erdoğan’ın ayağına geldiler mi? Ukrayna-Rusya savaşının durması için Tayyip Erdoğan’ın ayağına geldiler mi? Sevmeseler de geldiler mi? Bizim onların sevgisine ihtiyacımız yok. Bizim Avrupa’nın, Amerika’nın sevgisine ihtiyacımız yok, milletimizin sevgisine, gücüne ihtiyacımız var”

     

  • Bakan Soylu’dan cemevi saldırısı ve KPSS açıklaması

    Bakan Soylu’dan cemevi saldırısı ve KPSS açıklaması

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) gerçekleştirilen ‘AFAD Acil Durum Kurulu 2022 Yılı 1. Toplantısı’nın ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    “KPSS iddialarıyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu (DDK) suç duyurusunda bulundu. Soruşturmadaki son durum nedir?” sorusu üzerine Bakan Soylu, “Devlet Denetleme Kurulu, Yükseköğretim Kurumu, ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla da Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor. Devlet işinin başında” cevabını verdi.

    “Yargı, bir tutuklama, iki de ev hapsi kararı verdi”

    Bakan Soylu, “Cemevlerine saldırılarıyla ilgili yeni bir gözaltı var mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

    “Bulunduğu illerde değil Ankara’da bu saldırıyı yapabilme planı ve bütün bunlarla birlikte oluşturulmak istenen bir provokasyon var. Ben 6 yıldır İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Bu tip olaylarda kendisini hep deliliğe veren ortaya çıkıyor. Ben 10 yıldır Ankara’da yaşıyorum ama bu üç adrese bir saatte gidemem. Nasıl oluyor da bu İzmir’den Eskişehir’e geçiyor ve Ankara’ya geçip bunu yapıyor. Bu eski Türkiye’nin ayak izleri. Yargı, bir tutuklama, iki de ev hapsi kararı verdi. Bu soruşturmanın bittiği anlamına gelmiyor. Soruşturma devam ediyor ve biz buradaki çapağı bulacağız.”