Etiket: Süleyman Soylu

  • Soylu yapılan bağışların miktarını açıkladı

    Soylu yapılan bağışların miktarını açıkladı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 425 bin 256 kişinin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda yangın ve sel bölgelerine 131 milyon TL destekte bulunduğunu açıkladı.

    İçişleri Bakanı Soylu, Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “425 bin 256 vatandaşımız ‘Ben de varım’ diyerek AFAD koordinasyonunda (17 Ağustos 8.00 itibariye) yangın ve sel bölgelerine destek için 1866’ya SMS gönderdi. Toplam destek miktarı 3’üncü gününde taahhütlerle birlikte 131 milyon 49 bin 316 TL oldu. Milletimizin yüce gönlüne müteşekkiriz” dedi.

  • Bursa’da Erdoğan ve Soylu’ya hakarete gözaltı

    Bursa’da Erdoğan ve Soylu’ya hakarete gözaltı

    Bursa’da, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’i hedef alan açıklamalarının ardından 2019’da evinin önünde vurulan gazeteci İrfan Aydın, Peker’in son yayınladığı videoları yorumlayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı.

    Orhangazi ilçesinde yerel internet sitesinin imtiyaz sahibi olan İrfan Aydın’ın, suç örgütü lideri Sedat Peker’in video paylaşım sitesinden yayınladığı videoları yorumlarken Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu’ya hakaret ettiği yönünde ihbar yapıldı.

    İhbarı değerlendiren İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Aydın’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yayınlarda Erdoğan ve Soylu’ya hakaret ettiğini tespit etti.

    Aydın’a yönelik operasyon düzenleyen ekipler, Orhangazi’deki iş yerinde gözaltına aldı. Aydın, işlemleri için emniyete götürüldü. Aydın, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.

    İrfan Aydın, 2019 yılında, Sedat Peker’i hedef alan açıklamalar yaptıktan sonra evinin önünde silahla 4 el ateş edilmesi sonucu yaralanmıştı.

  • Otoyollarda hız limiti artırılıyor

    Otoyollarda hız limiti artırılıyor

    Kara yollarındaki hız limitine ilişkin yeni çalışma yapılıyor. İçişleri Bakanı Soylu, “Otomobiller için 20 kilometreye kadar artırma yetkimiz var. Bu konuda hem yollara hem de standartlara göre Karayolları ile trafik bir çalışma yapıyorlar” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da düzenlenen ‘2021- 2030 Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu İzleme ve Yürütme Kurulu ile Trafik Güvenliği İhtisas Grupları Toplantısı’na katıldı.

    ‘TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜM ORANI 100 BİNDE 5’E DÜŞTÜ’

    Bakan Soylu, trafik güvenliği meselesinin küresel bir sağlık sorunu olduğunu ve dünyada yılda ortalama 1 milyon 350 bin kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiği belirterek, “Bugün dünyada 100 bin nüfus başına trafikte can kaybı ortalaması 18’dir. Avrupa Birliği (AB) ortalaması 5’ti ve biraz salgın koşulları sebebiyle de 4,2 oldu. Bizim ülkemizde ise 2015’te 9,6’ydı, 2020 sonu itibarıyla 5,8 oldu. Hatta, ülkemizdeki yabancı nüfusunu dahil edersek ki, teknik açıdan dahil etmemiz gerekir; çünkü sadece Türkiye’de 3,9 milyon mülteci var. Doğal olarak bu sayı 2020 itibarıyla 100 binde 5’e tekabül etmektedir. Sayısal olarak bakarsak da 2015 yılında kaza ölümleriyle ilgili 7 bin 530’dan, 2020 sonu itibarıyla yıllık 4 bin 866’ya gerilemiştir. Yani 2 bin 664 kişi daha az can kaybı yaşamışız” dedi.

    ‘TÜRKİYE, BM HEDEFİNİ TUTTURAN İKİ ÜLKEDEN BİRİ’

    Çok genel çerçeveyle, böyle bir fotoğrafın içinde olduklarını; ancak bir değerlendirme ortaya koyarken dünyada yaşanan değişimlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Soylu, “BM Genel Kurulu, 2011-2020 arasında trafik kazalarındaki can kaybını yüzde 50 azaltma hedefi koyduktan bugüne kadar dünya nüfusu da yüzde 12 artmıştır. Bizim ülkemizde ise yüzde 11,9 artmıştır. Yani ülkemizde; sürücü belgesi sayısı yüzde 36,4, motorlu taşıt sayısı yüzde 49,6 artmış. Keza 2011’de Suriye kaynaklı bir göç hadisesi başlamıştır. Bunun özellikle göçmen kaçakçılığı ile ilgili olarak trafik kazalarına çok olumsuz yansımaları oldu. Bir minibüste 20 Suriyeli kardeşimizin, bazen 30-32 Afganlı kardeşimizin olduğunu gördük. 15 Temmuz sonrasında terör-uyuşturucu ve diğer bölgesel sorunlarla verdiğimiz mücadele ve karşı karşıya kaldığımız yüksek güvenlik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğu zaman, bizim trafik kazaları konusunda elde ettiğimiz başarı, bana sorarsanız daha anlamlı ve daha önemli bir hale gelmektedir. Türkiye, tüm bu şartlar altında, BM’nin can kayıplarındaki yüzde 50 azalış hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olmuştur” diye konuştu.

    ‘AVRUPA, ‘TÜRKİYE’DE BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ’ DEDİ’

    Onun için de mutlaka strateji sahibi olunması ve konuyla ilgili tüm kurumların iş birliğini sağlamak durumunda olduğunu dile getiren Soylu, “İşte bu kurul, bu toplantılar bunun için değerlidir ve bu stratejik yaklaşım sayesinde Türkiye, son 5 yılda trafik kazalarındaki can kayıplarını yüzde 35 oranında azaltabilmiştir. Yol kenarlarındaki denetimler, aldığımız diğer tedbirler, bu başarının sadece bir ayağıdır. Bu, topyekûn bir Türkiye başarısıdır. Biz bu rakamları gönderdiğimizde Avrupa, ‘Türkiye’de böyle bir şey olamaz’ dedi. Yani, ‘Türkiye’de 100 binde ölüm oranı 5,8’e düşemez’ dedi. Bunu kabul etmek istemediler; ama incelediler ve burada çok önemli bir rol model ortaya çıktı. Ve bu modeli de esas itibarıyla kabul etmek zorunda kaldılar” ifadelerini kullandı.

    ‘SÜRÜCÜYÜ, ORTALAMA HIZ ALIŞKANLIĞINA SEVK ETMELİYİZ’

    Ortalama hız koridoru uygulamasının önemine değinen Bakan Soylu, bu uygulamanın tüm dünya tarafından kabul edildiğini belirterek, “Ben birçok Avrupa ülkesine gidiyorum. Orada soruyorum, ‘Ne uyguluyorsunuz, ne noktaya geldiniz?’ diye. Ortalama hız koridoru bütün dünyanın kabul ettiği en önemli anlayışlardan bir tanesidir. Bizim yapmamız gereken, sürücüyü bir ortalama hız alışkanlığına sevk etmektir. Ve kritik yerlerde, bu alışkanlığa sevk ettiğimiz andan itibaren ölümlü ve yaralanmalı kaza sayısını düşürebiliriz. Mesela ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda; 2020 yılında toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandı. Halen yeni otoyollara sistemin kurulumu devam etmektedir. Kamuoyunda sempatik bir algısı oluşan ve hatta bazen sosyal medya paylaşımlarına konu olan maket trafik aracı uygulamasından da olumlu sonuçlar aldık. Toplam 839 maket trafik ekip aracı, 428 adet de maket trafik polisimiz var. Bunların bulundukları yerlerin 3 kilometre yarıçapındaki alanda trafik kazalarında neredeyse yüzde 30’a yakın, ölüm oranlarında ise yüzde 23,8’lik bir azalış oldu” dedi.

    ‘OTOYOLLARDA HIZ SINIRININ ARTMASI İÇİN ÇALIŞMA YAPILIYOR’

    Bakan Soylu, ‘2021- 2030 Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu İzleme ve Yürütme Kurulu ile Trafik Güvenliği İhtisas Grupları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada yol ve araç kalitesinin artması nedeniyle otoyollarda hız limitlerinin bir miktar esnetilebileceğini söyledi. Soylu “Trafik kazalarının en önemli nedeni sürat; ama eski Türkiye değil. Yol standardımız, kalitemiz konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız da karayollarımızda çok yetkindir. Bizim sürat kilometremiz 120’dir, ona bir yüzde 10’luk tolerans var, 132 kilometredir. Otomobiller için 20 kilometreye kadar artırma yetkimiz var. Bu konuda hem yollara hem de standartlara göre karayolları ile trafik bir çalışma yapıyorlar. Bir miktar artırma konusunda, özellikle yeni kara yollarından başlamak suretiyle bir adım atılması üzerine bir çalışma gerçekleştirilmektedir. Elbette ki ortalama hız da kendi açısından önemli bir anlayış oluşturmaktadır” dedi.

  • TBMM Başkanı Şentop, Bakan Soylu ile görüştü

    TBMM Başkanı Şentop, Bakan Soylu ile görüştü

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yaklaşık 1,5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin içeriğine ilişkin ise açıklama yapılmadı.

    TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclis Başkanlığı makamında bir araya geldi. Görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü.

    SEDAT PEKER’DEN 10 BİN DOLAR ALAN SİYASETÇİ İDDİASI

    İçişleri Bakanı Soylu, Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar alan bir siyasetçi olduğunu söylemişti.

    Şentop bu siyasetçinin kim olduğunu Soylu’ya gönderdiği bir mektupla sormuştu.

    Görüşme bu yaşananlardan sonra gerçekleşti. Ancak taraflardan görüşmenin içeriğine ilişkin bir açıklama henüz yapılmadı.

  • Mustafa Çalışkan: ‘Bence toplum Soylu’nun açıklamalarından rahatsız’

    Mustafa Çalışkan: ‘Bence toplum Soylu’nun açıklamalarından rahatsız’

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Sedat Peker’in iddialarının ardından Peker’e koruma polisi verilmesinde sorumluluğuna işaret ettiği Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan “Benim gibi bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak? Bir görelim bakalım” dedi. Çalışkan, Soylu’nun açıklamalarından toplumun rahatsız olduğunu savundu.

    Organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla hakkında arama ve tutuklama kararı bulunan Sedat Peker’in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik “Koruma polisimi sen vermedin mi?” iddiasının ardından, Soylu katıldığı bir televizyon programında dosyanın kendisinin üzerinde ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi sallandırıldığını belirtti.

    Sedat Peker’e özel polis koruması verilmesiyle ilgili olarak ise Soylu, “16 Ocak 2015’te DHKP-C tehdidi ile kendisine koruma veriliyor. Şimdi esas iş bundan sonra. İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, terörden sorumlu müdür de Mustafa Çalışkan. Nurettin Demir Kadıköy Emniyet Müdürü. Özgür Taşdemir emniyet müdürü ihraç edildi. En irtibatlı olduğu kişi Sedat Peker. 2015 yılında sanal bir tehditle Nurettin Demir kardeşinden kalan DHKP-C mirasıyla bir kurgu yapar ve koruma verilir” ifadelerini kullandı. Bu açıklamaların ardından Mustafa Çalışkan’a yönelik soruşturma başlatılacağı ve açığa alınacağı iddia edildi.

    Soylu’nun suçladığı Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’a yaptığı açıklamada, Soylu’nun hakkındaki iddialarına ilişkin, “Allah’a sığınıyorum” dedi.

    “Açığa alınmayı bekliyor musunuz?” şeklindeki sorusuna ise Çalışkan, “Türkiye’deki en dürüst insanı neden dolayı açığa alacaklar çok merak ediyorum. Çıksın bir görelim bakalım. Türkiye’de insanlar var. Dürüst siyasetçiler var. En başta Sayın Cumhurbaşkanı var. Mustafa Çalışkan gibi bir insanı açığa kim alacak, nasıl alacak bir görelim bakalım. Çok merak ettim” dedi.

    “Soylu’nun açıklamaları sizde herhangi bir rahatsızlık yaratmıyor mu?” sorusuna ise Çalışkan, “Bence toplum rahatsız. Benim rahatsız olmam çok da önemli değil” ifadelerini kullandı.

  • Soylu: Talimatım budur, hesabını sorarım

    Soylu: Talimatım budur, hesabını sorarım

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadına yönelik şiddetle ilgili açıklamasında ”Bir kadın gidecek polise ‘Ben sıkıntıdayım, yardım et’ diyecek, polis ona ‘Git müracaat et’ dedikten sonra görevden alınmayla karşı karşıyadır. 112, 156 arandığında bir savsaklama varsa hesabını sorarım” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aile içi şiddetle mücadeleye ilişkin açıklama yaptı.

    Bakan Soylu, bir kadının polise gidip ”Ben sıkıntıdayım, yardım et” dedikten sonra polisin ona ”Git müracaat et” demesi halinde görevden alınmayla karşı karşıya olduğunu söyledi.

    ”TALİMATIM BUDUR”

    Talimatının bu yönde olduğunu belirten Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

    ”Ona yardımcı olacak, aile içi şiddetle mücadeleye yönelik birime götürecek, teslim edecek yardımcı olacak. Aklı da orada kalacak. 112, 156 arandığında bir savsaklama varsa hesabını sorarım, arkadaşlarım da sorar.”

  • Kılıçdaroğlu’ndan Soylu’ya çağrı: İsmini açıkla

    Kılıçdaroğlu’ndan Soylu’ya çağrı: İsmini açıkla

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıkladığı ‘Sedat Peker’den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi’ iddiasına değinen Kılıçdaroğlu, “Bir siyasetçiyi ayda 10 bin dolarla keklemişler diyor. Kim diyor? İçişleri Bakanı. Araştıralım dedik. Buna da hayır dediler. Kim her ay 10 bin dolar rüşvet alıyorsa Meclis Başkanı onu ortaya çıkarmak zorundadır. Süleyman Soylu bu ismi açıklamak zorundadır.” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

    Sedat Peker’in iddiaları ve Süleyman Soylu’nun açıklamaları Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündemindeydi.

    10 BİN DOLAR ALAN SİYASETÇİ

    10 bin dolar alan siyasetçi iddiasını da gündeme getiren CHP lideri, “İçişleri Bakanı açıklama yapıyor devletin televizyonunda. ‘Siyasetçiyi keklemişler. Ben ne yapayım. Ayda 10 bin dolar hangi siyasetçiye gönderiyorsa ondan sorsun’ diyor. Araştırılsın dedik, buna da hayır dediler. TBMM Başkanlığı’na dilekçe verdik. TBMM’nin onurunu, saygınlığını koruma görevi vardır. Sizi de mi birileri kekliyor? Birileri size de mi avantaj sağlıyor? Meclis Başkanı’nın aciz olmaması lazım. Sessiz olma hakkı yoktur. Kim 10 bin dolar rüşvet alıyorsa açıklamak zorundadır. Eğer bir siyasetçi 10 bin dolar rüşvet alıyorsa adını ver. Memlekette savcı mı kaldı? Hepsi sağır, kör ve dilsiz. Bir yerden talimat bekliyorlar” ifadelerini kullandı.

    Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a çağrıda bulunan CHP lideri, “Meclis Başkanı protokolde iki numaralı adam. Sadece Meclis’in değil Türkiye’nin itibarını korumak zorundadır. Kim bu 10 bin dolar alan siyasetçi? Mafyadan, yeraltı çetelerinden alıyorlar. Böyle bir rezaleti Türkiye yaşamadı. Hırsızlığın ayyuka çıktığı, rüşvetin sıradanlaştığı dönemi yaşıyoruz. Eski Bizans entrikalarını yaşıyoruz. Tam bir rezalet” dedi.

    SEDAT PEKER’İN AÇIKLAMALARI

    Suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir yeraltı çetesi lideri dikkatle dinleniyorsa orada sorun vardır. İktidarda sorun var demektir. Mafya ile siyasetçi el ele kol kola yürürse, kaybeden Türkiye’nin itibarıdır. Tüm dünya bizimle dalga geçiyor. Bunlarda Allah korkusu da yoktur. Para için yapmayacakları hiçbir şeyleri yoktur, para için satmayacakları hiçbir şeyleri yoktur” dedi.

    Uyuşturucu iddiaları için bir Cumhuriyet Savcısının dava açamadığına işaret eden CHP lideri, “İktidar tarafından el üstünde tutuluyorsun. Neden, kekliyorlar; para veriyorlar” dedi.

    ERDOĞAN’IN KONUŞMAMASINA DİKKAT ÇEKTİ

    Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmamasına dikkat çekerek, “Memleket yangın yeri, saraya bakın sanki hiçbir şey yok. Ağzını açıp tek laf etmiyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Konuşursam benim sırlarım da açığa çıkar mı çıkmaz mı?” dedi.

    Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu memlekette Türkiye Barolar Birliği vardı değil mi? Savunmayı temsil ediyor değil mi? Nerede? 128 milyar dolar gibi o da arazi. Eğer Erdoğan her şeyin sorumlusu benim diyorsa, Türkiye’yi mafyaya teslim eden de Erdoğan’dır. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti için artık bir milli güvenlik sorunudur.”

    PARTİLİLERE ÇAĞRI

    Kılıçdaroğlu partililere bir çağrıda bulunarak şunları söyledi:

    “Bu ülke artık bu iktidarı taşıyamıyor. Bu ülkenin namuslu, onurlu, çalışkan insanları bu iktidarın yalanlarını taşıyamıyor. Herkesin midesi kalkıyor ortaya dökülen pisliklerden. Namuslu halkımız artık bunlara tahammül edemiyor. Biz hazır mıyız halkımızın taleplerine. Değişmeye ve değiştirmeye? Bu ülke artık AK Parti ile vedalaşmaktadır. Bizim için de bu kiri temizleme zamanıdır. Sırtıma koymaya çalıştıkları saldırılara, pisliklere rağmen hiç geri adım atmadım. Nasıl durduğumu ve nasıl savşatığımı biliyorum. Sefere çıkmaya hazır mıyz? Yeni bir siyasete yeni fırsatlara, yeni ekonomiye, namusa bir seferdir. Bu değişikliği Türkiye’ye getirmeye hazırım, siz de hazır mısınız? Eski tartışmalara ve olumsuz siyasete dur demeye hazır mısnız? Sarılmauya, barışmaya hazır mısınız? Daha çok demokrasiye, hoşgörüye, şefkate hazır mısınız? Hazır mısınız gönül bulmaya. Vakit veda vaktidir. Tertemiz insanlara ihanet etmiş insanlara veda vaktidir. Vakit seçim zamanıdır, artık seçimden kaçma kardeşim. Haydi Erdoğan, er meydanında bekliyorum seni. Zaman sandık zamanıdır. Yakışmaz bize korkaklık. Gel sandığı koy, Türkiye’yi aydınlığa çıkaralım.”

  • Bahçeli: İçişleri Bakanı yalnız değildir

    Bahçeli: İçişleri Bakanı yalnız değildir

    MHP lideri Devlet Bahçeli, “Hiç kimse TSK’nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. TSK’nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını ifade ediyorum. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Herkes yerini bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video ile rehin alınamaz. İftiralarla ele geçirilemez” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

    “Bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Üzerinde yaşadığımız toprakların tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmadığının farkındayız. Bilek güreşlerine eklemlenen hakimiyet ve hükümranlık mücadelelerinin üzerindeyiz. Sıcak veya soğuk çatışma ya da gerilim dinamiklerinin ağırlık merkezindeyiz. Dünyanın gözü üzerimizdedir. Medeniyetlerin kavşak noktasında doğu-batı güzergâhında yer almamızın avantajları olduğu kadar dezavantajlarını da görmek zorundayız.

    Her zaman resmin büyüğüne odaklanmalıyız. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri görmeliyiz. MHP olarak hayatın akışını ve hadiselerin akışkanlığını milliyetçiliğin ilkeleriyle hukuk ve demokrasiyle okumalıyız. Tutarlı olacaksak etik hassasiyetlere uyacaksak başkaca bir seçenek olmadığını bilmeliyiz. Onun bunun dolduruşa gelerek siyaset yapmadık, bundan sonra da kimse beklememeli. Korkuya hiç rehin düşmedik. Türkiye’yi yakın markaja alarak karanlık operasyonların hedef ülkesi haline getirmek için ellerini ovuşturanlara taviz veremeyiz.

    “HEDEF TÜRKİYEMİZDİR”

    Telaşa kapılmadan, duygulara kanmadan daha soğukkanlı, sağduyulu davranmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin çevresindeki sinsi ve sisli kuşatma genişlemektedir. Asıl mesele gündemi işgal eden iddia ve isnatların taraftarlarından daha ötesidir. Yerli ve yabancı mihraklar tacizlerine, tahriplerine hız vermişlerdir. Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye’mizdir. Hedef milli birlikte ve huzur ortamımızdır. Bu menfur tezgahın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, suç ve terör örgütü temincileri vardır ve bellidir. Türkiye’nin üzerine gölge düşmesi, siyasi ve hukuki çözülme yaşaması konusunda alçak bir rekabet yaşanmaktadır. Amaç Türkiye’nin itibarını lekelemektir. Devlet ile millet arasındaki güven bağlarının kopuşuna, devlete ve hükümete karşı toplumsal bir direnişin gerekçesini teşkil etmektir.

    AKŞENER’İN RİZE ZİYARETİ

    CHP bunun üst figüranıdır. 6 ay içinde başka bir Türkiye’nin görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu krizin bekçisi konumundadır. HDP, Türkiye’nin kalbine hançer sokmak için bekleyen fitnedir. Asıl bizi düşündüren İP’in provokatörlüğüdür. Bu şahsın Rize’yi ziyaret ederek müessif olaylara sebebiyet vermesi incelenmelidir. Söz konusu ilçe belediyelerinin MHP yönetiminde bulunduğu göz önüne alındığında nasıl bir oyunun sahnelenmeye çalışıldığı fark edilecektir. İP Başkanı’nın toplumsal huzursuzluğun fitilini tutuşturmak için Rize’ye gitmesi sorumsuzlukla izah edilemez. Siyasi hayatı kumpasla, yalanlarla heba olmuş bu şahsın Netanyahu sözleri sonrası Rize ziyareti olay çıkarmak üzere planlanmıştır. 1959 Uşak olaylarında olduğu gibi podyuma çıkarılmıştır.

    AA’nın kuşkulu muhabiri tarafından sorulan ısmarlama soru gündeme oturmuştur. Viranşehir Kaymakamı’nın sözleri de başka bir konudur. Bunlardan birisi de PKK’nın maket uçaklarla suikast girişimidir. Şüphe uyandıran olaylar üst üste çakışmıştır. Kudüs’te cinayet, Kıbrıs’ta melanet, Karabağ’da rezalet zanlıları insanlık mirasını yağmalayan zalimler ve işbirlikçileridir.

    TERÖRLE MÜCADELE

    FETÖ’ye, PKK’ya ve milli bekamızı tehdit eden ülkelere karşı sağlam duruşumuz, kim varsa rahatsız etmektedir. Son zamanlarda ortaya çıkan mesnetsiz iddiaların, iftiraların Türkiye aleyhine icra edilen bölgesel ve küresel operasyonlardan bağımsız ele alınması mümkün değildir.

    Terörle mücadele kahramanca devam ederken, vatan savunması cesaretle yapılırken bu mücadele içinde yer alan asker ve sivil devlet adamlarını itibarsızlaştırma çabaları matuf bir amaca hizmet etmektedir. Biz her şeyin farkındayız. Devletin hükmü, milletin kutlu varlığını uçuruma çekmek isteyen kampanyayı görüyoruz. Algı düzenekleri kuranlar, herkes bilsin ki yıkım ittifakının potasında birleşmişlerdir. Oyun büyüktür, oyun kirlidir, oyun karanlıktır.

    Libya’daki varlığımızın rövanşını almaya çalışıyorlar. Kıbrıs’taki kararlılığımızın hesabını sormaya kalkıyorlar. Doğu Akdeniz’den intikamla yanıp kavruluyorlar. Irak’ın kuzeyinde PKK/PYG’ye dünyayı zehir etmemizden dolayı üzerimize geliyorlar. Terör devletinin suya düşmesinden gocunuyorlar. Kandil’e Türk bayrağı dikeceğiz ya çıldırıyorlar.

    128 milyar dolar nerede diye sorun dediler tutmadı, 104 emekli amiral bildiri yayınladı kimse yemedi, Cumhur İttifakını karalayın, ekonomiyi kötümserliğe sokun diye tembihte bulundular inanan çıkmadı. Çabalar boşuna, hevesler beyhudedir. Türk milleti Cumhurbaşkanı’nın, devletinin, hükümetinin, egemenlik haklarının destekçisidir. Bir suç varsa, suçluların belgelerle tespiti yapılmışsa adres bağımsız Türk mahkemeleridir. Karambolde siyasi fırsatçılığa kapılanlar, iki dünyada bunun hesabını vereceklerdir.

    “İÇİŞLERİ BAKANI YALNIZ DEĞİLDİR”

    İkazen diyorum ki hiç kimse İçişleri Bakanı’nın boynuna tasma geçiremeyecek kimsenin gücü yetmeyecektir. Hiç kimse TSK’nın onurlu komuta heyetine çamur atamayacaktır. TSK’nın ve İçişleri Bakanı’nın yalnız olmadığını ifade ediyorum. Konu devletimizin saygınlığı ve bekasıdır. Herkes yerini bilmek zorundadır. Herkes ağzından çıkanlara dikkat etmekle mükelleftir. Türkiye’nin gündemi video ile rehin alınamaz. İftiralarla ele geçirilemez. Sayın Binali Yıldırım’ı evladıyla töhmet altında bırakmak müfteriliktir. Bu meselede tarafsız kalmak Türkiye’ye kast etmek için kullanılan çevrelere destek vermektir.

    “DÜŞMANA HİZMETLE BİR”

    Her nifak ve dedikoduya sarılan CHP’nin siyasi ayıplıdır, ahlaksızdır. Çukur siyasetidir. Kılıçdaroğlu’nun rotası yanlıştır. CHP Türkiye üzerinde emelleri olanların Türkiye muhalifidir. İP bu limana varmıştır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek için faal olanlara bedeli ne olursa olsun izin verilmeyecektir. Biden lobisinin zehir saçan zihniyeti Türkiye Cumhuriyeti’ni düşüremeyecektir. CHP’nin sırtını emperyalizme dayaması tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda düşmana hizmet etmekle birdir.

    “HÜKÜMETİMİZİN YANINDAYIZ”

    Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır. Biden’ın muhalefeti pışpışlaması sonu hüsran olacak maceraya atılmaktır. Ruhsatı kovboylar değil, güç odakları değil büyük Türk milleti vermektedir. Türkiye’yi siyasi, hukuki ve toplumsal alanlarda taşeronlar vasıtasıyla seçime zorlamak demokrasi ve milli irade düşmanlığının yansımasıdır. Türkiye sokakta bulunmadı, harita üzerinde kurulmadı. Türk milleti tesadüfen bir araya gelinmedi. Bağımsızlık hediye alınmadı. Sınırlarımız icazetle çizilmedi. Varsa çıksın karşımıza. Hiç kimse MHP ve ülkücü hareketin sabrını test etmemelidir. Herkesin sorumlu davranması tarihi bir görevdir. Biz hükümetimizin yanındayız. Sokak çetelerinin karşısındayız.

    AP RAPORU

    AP’nin çağrısı ayaklarımızın altında çiğnenmeye müstehaktır. 19 Mayıs’ta kabul edilmesini de manidar bulduğumuzu belirtmek isterim. Teröristleri ülkelerinde ağırlayan, ülkelerin akıl ve vicdan tutulması yaşadıkları açıktır. Milliyetçi-ülkücü hareketi terörle anmak, terör sevicilerin harcıdır. Yayınlanan rapor Avrupa değerlerinin inkarıdır. Bir Haçlı organizyonudur, bizim için yok hükmündedir. Onların baktığı yer PKK’nın, YPG’nin, FETÖ’nün sığınıp ikmal yaptığı yılan deliğidir. Biz hakkın yanındayız, halkın yanındayız. Türk milleti yapay ayrımlara fırsat vermeyerek beraberliğini sonsuza kadar sürdürecektir. Gün kucaklaşma gündür.

    AP’nin raporu malumun bir nevi ilamından başka bir şey değildir. Türkiye üzerinde oynanan oyunların bir parçası da söz konusu raporun 19 Mayıs’ta yayınlanmasıdır. Nefret salgını vebadan daha büyük hasar vermektedir.”

  • Süleyman Soylu’dan Sedat Peker’e suç duyurusu

    Süleyman Soylu’dan Sedat Peker’e suç duyurusu

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, organize suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle hakkında iddianame hazırlanan Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılğı’na verilen başvuru dilekçesinde Sedat Peker’in, FETÖ üyelerinin kullandığı ve yalanlanan bazı iddiaları dile getirmesinin videonun operasyonel amaçlarla yayımlatıldığını ortaya çıkaran önemli bir durumdur” olduğu ifadelerine yer verildi.

    Dilekçede, “Uydurma senaryolara dayalı tüm hakaret ve iftiraları ile ilgili Sayın Başsavcılığınızca kapsamlı araştırma ve soruşturma yapılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur” denildi.

    Soylu ayrıca Peker’in kendisine yönelik sözleriyle ilgili “hakaret ve iftira” suçlaması ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulundu.

  • Thodex açıklaması: Maliyetini henüz bilmiyoruz

    Thodex açıklaması: Maliyetini henüz bilmiyoruz

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”Thodex’le şu anda maliyetinin ne kadar olduğunu bilmemekle birlikte burada bir olayla karşı karşıyayız. Günler geçtikçe bunun etkilerinin ne olduğunu hep beraber göreceğiz. Tabii bu olay duyulur duyulmaz gerekli hukuki tedbirler ve ihtiyati tedbirler alındı” açıklamasında bulundu.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kripto para vurgununa ilişkin bir açıklama yaptı.

    2 milyar dolarlık vurgun iddiasına ilişkin Bakan Soylu, ”Şu anda maliyetinin ne kadar olduğunu bilmemekle birlikte burada bir olayla karşı karşıyaz. Günler geçtikçe bunun etkilerinin ne olduğunu hep beraber göreceğiz. Tabii bu olay duyulur duyulmaz gerekli hukuki tedbirler ve ihtiyati tedbirler alındı”’ dedi.

    Bakan Soylu, Thodex’in kurucu ve yöneticisi Faruk Fatih Özer’in Türkiye bankalardaki 31 milyon lirasına el konulduğunu da açıkladı.

    Soylu, ”Thodex’in kurucusu Özer, 290 bin dolar civarında bir beyanda bulunmuş Arnavutluk’a girerken. Onu da biliyoruz, onu da oradan teyit ettik” dedi.