Etiket: Süleyman Soylu

  • Soylu: Kadını vuracağına kendini vur

    Soylu: Kadını vuracağına kendini vur

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kadına yönelik şiddet olaylarını sert sözlerle eleştirerek, “Hakikaten anlamıyorum. Kadına şiddet ne demektir? Dövmek, şiddet ortaya koymak, bunlar ne demektir? Bu yakışır mı? Bizim anlayışımızla örtüşür mü? Sinirlenecekmiş. Kadını vuracağına kendini vur, delikanlısın ya. Neyini tatmin ediyorsun ya, neyini?” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mülki İdare Amirleri Eğitim Semineri’ne katıldı. Kadına yönelik şiddet olaylarını sert sözlerle eleştiren Bakan Soylu, “2019’da 336, 2020’de 20 Kasım itibariyle, 234 kadın aile içinde, kadına yönelik şiddet kapsamında cinayetten hayatını kaybetmiştir. Geçen yıl ilk 10 aylık periyotta can kaybı 308 idi. Yüzde 24’lük bir düşme var ama bizim için yeterli değildir. Bizim için buradaki rakam çok net söylüyorum, bir kadın cinayeti bile toplumumuza, inancımıza, öğretimize, medeniyetimize, Yunus’umuza, Mevlana’mıza, Hacı Bektaş’ımıza yakışmaz. Bu kadar açık ve net. Elbette ki kanunlarla gerekli her şeyi yapabilmek, temel sorumluluğumuzdur, ayrı. Ama toplumumuzda her şey kanunla belirlenmiş değildir. Biz bir milletiz. Tekrar söylüyorum. Her şey suç ve ceza kavramında düşünülmemelidir. Bu yapılıyor zaten. Herkes kendi otokontrolünü, milletimiz kendi otokontrolünü, kendi değerlerimiz çerçevesinde yapabilme kabiliyetine sahiptir. Biz böyle bir milletiz. İyiliği, yardımı, ayıbı, iyiyi, kötüyü tarif edebilen bir milletiz. Aileyi, anneyi, babayı bizi bu kavramlar ayakta tutmaktadır” dedi.

    “Hakikaten ben anlamıyorum. Kadına şiddet ne demektir? Dövmek, şiddet ortaya koymak, bunlar ne demektir? Bu yakışır mı? Bizim anlayışımızla örtüşür mü?” diyen Bakan Soylu, şunları söyledi:

    “Sinirlenecekmiş. Kadını vuracağına kendini vur, delikanlısın ya. Neyini tatmin ediyorsun ya, neyini? Bizi baştan çıkarmasınlar. Bu işi yapanlara sesleniyorum. Bizi burada baştan çıkarmasınlar. Onun için, biz sorumluluklarımızı yerine getireceğiz ve bu meseleyi çözmek durumundayız. Avrupa’ya ve dünyaya, güya o gelişmiş medeniyetleriyle her tarafta övünç duyduklarını ifade eden Avrupa’ya ve dünyaya, bu meselenin nasıl çözüldüğünü; inancımızla, kimliğimizi, aile yapımızın nasıl bu meseleyi çözdüğünü göstermek durumundayız.”

    ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NÜ KUTLADI

    24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla tüm öğretmenlerin gününü de kutlayan Bakan Soylu, “Şenay Aybüke Yalçın gibi Necmettin Yılmaz gibi gencecik yaşlarında bu ülkenin çocukları doktor olsun, mühendis olsun, bilim insanı olsun, sanatkar olsun diye emek verirken, hain terör örgütü PKK tarafından şehit edilmiş tüm öğretmenlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Dün annelerinin, babalarının röportajlarını dinledim. ‘Yine olsa yine öğretmen yapar, yine aynı yere gönderirim’ dediler. Biz asaletli bir milletin evlatlarıyız. Bildiğiniz gibi 25 Kasım, tüm dünyada ve bizde, kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan edilmiştir. Uluslararası alanda böyle bir gün varsa, demek ki küreseldir ve tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Farklı kültürlerde, farklı zamanlarda bu konuda yaşanmış pek çok hadise, pek çok mağduriyet var. Kur’an-ı Kerim’de kız çocuklarının öldürülmemesi, kadınlara güzel davranılması yönünde ayetler, hatta bizatihi Nisa isminde bir sure var. Yine bu konuda bizzat Resulullah’ın hadisi şerifleri, ikazları, kendi hayatındaki örnek davranışları, nezaketi ve hassasiyeti var” dedi.

    ‘BURADA HER ŞEY DAHA ÇOK POLİSLE OLMUYOR’

    İnsanların özel hayatları ve aile hayatları söz konusu olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Burada her şey daha çok polisle olmuyor. Bu davranışın sebebi nedir, tetikleyicisi nedir, insanlar hangi psikolojiyle böyle bir suçu işler, personelimizi, neyi doğru yaparsak neticeyi değiştiririz, topluma, kamu personeline, sivil topluma hangi mesajı vermeliyiz, personelimizi nasıl eğitebiliriz. Yöneticilerimiz nelere dikkat etmeliler, başka hangi adımları atabiliriz, dünya bu konuda ne yapıyor, şikayet ve bildirim mekanizmasını nasıl daha iyi bir noktaya taşırız. İşte bunları doğru değerlendirmek ve bana göre en önemlisi, bütün doğruları aynı anda ve gecikmeden yapmak durumundayız. Şunu kabul etmek gerekir ki, Türkiye, AK Parti hükümetleriyle birlikte bu meselede samimi bir gayret ortaya koymuştur. Bunun en önemli ve kilit adımı da 2012 yılında kabul edilen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’dur. Türkiye’de daha önce örneği olmayan önemli bir adımdır, bana göre de aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede milattır” diye konuştu.

    KOLLUK BİRİMLERİ VE MÜLKİ AMİRLERE UYARI

    Kolluk birimleri ve mülki idare amirlerinin gerekli tedbir kararını vermekten çekinmemeleri ve gecikmemelerini isteyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

    “Mağdur olan kadına ve beraberindeki çocuklara, barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayati tehlikesinin bulunması halinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması, kanunun mülki idare amirlerimize verdiği yetki ve sorumluluklardandır. Yine aynı kanunda kolluk birimlerimize de gecikmesinde sakınca bulunan hallerde koruyucu ve önleyici tedbir alabilme imkanı getirilmiştir. Bu noktada şunu ifade etmek isterim, gerek kolluk birimlerimiz, gerek mülki idare amirlerimiz, böyle bir mesele geldiğinde lütfen tedbir kararı vermekten çekinmesinler ve gecikmesinler. Çünkü sonrasında ‘eyvah’ yetmez. Hatta ‘bu kararları verirken gecikmeyin’ demek bile belki doğru değil, ‘acele edin’ demek lazım. Öyle hassas davranın ki şiddet mağduru bir kadın, sizin yanınızdan asla tedbir alınmamış şekilde çıkmasın. ‘Gittim ama bir şey yapmadılar’ demesin. Elbette ki bu konuda sadece 6284’le sınırlı kalmış değiliz. Yine AK Parti hükümetleri döneminde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları hazırlandı. Üçüncü plan 2016-2020 arasını kapsıyordu, şimdi dördüncüsü hazırlanıyor.”

  • İçişleri Bakanı Soylu: Erkeklere sesleniyorum…

    İçişleri Bakanı Soylu: Erkeklere sesleniyorum…

    İçişleri Bakanı Soylu Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu.

    Kadın cinayetleri konusunda “Çok yanlış bilgilendirmelerle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum.” diyen Bakan Soylu, “Çırpınıyoruz bir şiddet olmasın diye. Bakanlıklarımızın önemli bir bölümü seferberlik ilan etmiş durumda. Her sabah bu rakamları alıyoruz. Azaltabiliyor muyuz, nerede eksiğimiz var… ‘Bu nasıl böyle olur’ diye neredeyse kıyameti koparıyoruz. Titizleniyoruz ama maalesef yanlış rakamlar yüzünden esir kalıyoruz. Biz neden bu rakamları yanlış verelim?” diye konuştu.

    Soylu: “20 Kasım itibariyle 234 kadın cinayete kurban gitti. Nerden cıktı bu kadın dövmek, nerden cıktı bu kadın cinayeti? Bunun hiçbir eğitimimizle uymadığını söylemek istiyorum. Erkeklere sesleniyorum; kendinize gelin neyi tatmin ediyorsun hangi duygunu yüceltiyorsun ayıptır.” ifadelerini kullandı.

    Bakan Soylu’nun açıklamaları şöyle:

    Elektronik kelepçe uygulamasını İçişleri Bakanlığı kendi bünyesine aldı.

    Yeni yerleşkede yaklaşık 1000 kapasiteli, 400’ü Ocak ayında devreye girecek, elektronik kelepçe izleme merkezinden bu süreç takip edilecektir.

    2020’nin ilk 6 ayında cinayete kurban giden kadınların, yüzde 90’ı daha öncesinde kolluk birimlerimize başvurusunun olmadığı ortaya çıkmıştır.

    Çok yanlış bilgilendirmelerle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum.

    Neredeyse 500 bine yakın kolluk görevlimiz var. Türkiye’nin her yanına uzanan bir teşkilatımız söz konusu.

    6284 çerçevesine giren bu konudaki tüm olayları anı anına takip edebilme kapasitesine sahibiz.

    “BİZ NEDEN BU RAKAMLARI YANLIŞ VERELİM?”

    (Kadın cinayetleri) Bu rakamlar konusunda bize itimat etmeyen gazete küpürlerinden bunları toplayan bir anlayış da söz konusu.

    Videoyu Oynat
    Çırpınıyoruz bir şiddet olmasın diye. Bakanlıklarımızın önemli bir bölümü seferberlik ilan etmiş durumda.

    Her sabah bu rakamları alıyoruz. Azaltabiliyor muyuz, nerede eksiğimiz var…

    Bu nasıl böyle olur diye neredeyse kıyameti koparıyoruz. Titizleniyoruz ama maalesef yanlış rakamlar yüzünden esir kalıyoruz.

    Biz neden bu rakamları yanlış verelim?

    Arttığı zaman arttı diyoruz, rakamları veriyoruz, alarm zillerini çalıyoruz.

    Tüm kadın cinayetlerini biz yapıyormuşuz gibi bizi suçlayanlar bu konuda acaba ne yapıyor? Sadece suçlamak siyasal şiddetin yanında acaba ne yapıyorlar.

    “ERKEKLERE SESLENİYORUM: KENDİNİZE GELİN YAHU”

    KADES’i indirin diye yalvarıyoruz. Belki bir aile şiddeti engelleyebiliriz diye. 21. asırda her şeyin şeffaf olduğu, her şeyin takip edildiği bir asırda hala bu konuda ideolojik anlayışın esiri olanlara ve bu meseleye çelme atmak isteyenleri üzülerek izliyorum.

    2016’da 304, 2019’da 336. Bu yıl 20 Kasım itibariyle 234 kadına yönelik şiddet kapsamındaki cinayetlerde kadınlar hayatını kaybetmiştir. Geçen yılın ilk 10 ayında 308’di, bu yıl 234. Yüzde 24 azalma var ama bizim için 1 bile fazla.

    Erkeklere sesleniyorum: Kendinize gelin yahu. Fiziksel olarak güçlü olabilirsiniz. Böyle bir ayıp olur mu? Neyi tatmin ediyorsun? Neyi ortaya koyuyorsun? Neyini sağlıyorsun? Hangi duygunu yüceltiyorsun? Ayıptır. İşin kanuni boyutu ayrıdır ama bizim toplumumuzda çocukluğumuzdan beri analarımızın söylediği söz ‘ayıptır bir daha yapma.’

  • Milyonlarca insana afet eğitimi verilecek

    Milyonlarca insana afet eğitimi verilecek

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “2021 yılını, ‘Afet Eğitim Yılı’ olarak ilan ettik. Milyonlarca insana afet eğitimi vereceğiz. 2021 yılından afet eğitiminden yorulmalıyız. Ancak yorulursak zihnimizde kalacak” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) düzenlenen ‘Mülki İdare Amirlerine Yönelik Afet Yönetimi Eğitim Programı’na katıldı. Programa Bakan Soylu ile birlikte AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve vali yardımcıları ile kaymakamlar katıldı. Burada konuşan Bakan Soylu, Türkiye’nin bir afet bölgesi olduğunu hatırlatarak, bu konuda alınacak tedbirlerin büyük önem taşıdığını söyledi.

    ‘AFETİN TEMEL MESELESİ İLK 6 SAAT’

    Yaşanan acı tecrübelerin, kendilerini bundan sonra yaşanacak afetlere hazırladığını ifade eden Soylu, Türkiye’nin afetle müdahale kapasitesinin, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden daha yüksek olduğunu ifade etti.

    Daha sonra afete erken müdahalenin önemine değinen Bakan Soylu, mülki idare amirlerinin, olayın ilk anında afet bölgesinde olması gerektiğini belirterek, “Afetin temel meselesi ilk 6 saattir. Vatandaşlarımızı toplanma alanlarına tahliye edebildiysek, trafiği açık tutabildiysek, cep telefonlarına yüklenmeden alternatif kaynaklarla iletişimi sağlayabildiysek ilk 6 saate doğru başlamışız demektir. Sonrasını daha iyi yönetebilmek kabiliyeti, Türkiye’nin kapasitesinde mevcuttur” dedi.

    ‘200 BİN AFET ÇANTASI DAĞITACAĞIZ’

    Bütün dünyanın örnek aldığı bir sistemi en güzel şekilde oluşturduklarını kaydeden Bakan Soylu, şöyle dedi:

    “81 il afet planını, 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle bitireceğiz. İnşallah ilk etapta 100 bin, toplamda 200 bin afet çantasını, ilgili afet bölgelerindeki vatandaşlarımıza dağıtmaya çalışacağız. Yine 2021 yılını, ‘Afet Eğitim Yılı’ olarak ilan ettik. Milyonlarca insana afet eğitimi vereceğiz. Bunlarla birlikte hep beraber tatbikatları yapacağız. Televizyonlarda gördük, özellikle öğrencilerimizin ve belli yaşa kadar olan gençlerimizin, deprem anında ne yapabileceği konusunda yüzde 90 isabet var. ‘Çök, kapan, tutun’ modelini çok güzel uygulamışlar ama bizim yaşta olanlar telaş yapmışlar. Ve çoğu yapması gerekeni yapmamış. O andaki doğru bir davranışla riski en aza indirebilme imkanına sahibiz. Onun için 2021 yılını bir eğitim yılı olarak değerlendiriyoruz. 2021 yılından afet eğitiminden yorulmalıyız. Ancak yorulursak zihnimizde kalacak.”

    ‘AFET YÖNETİMİ, ORKESTRA YÖNETMEK GİBİDİR’

    Afet konusunda bütün hazırlıkların 2-3 katına çıkarılması durumunda dahi ‘tamam’ denilecek bir nokta olmadığını işaret eden Bakan Soylu, çünkü afetin belirlenen bir noktada bitebilecek bir süreç olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:

    “Terör bitebilir. Kaynağı var kurutursunuz. Hırsızlığı, uyuşturucuyu, trafik kazalarını en alt seviyelere indirebilirsiniz. Ancak bir daha deprem olmayacağını kimseye söyleyemeyiz. İllaki olacak. Zamanını kimsenin kestirebilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla sürekli hazırlanmak, sürekli afet yönetim kapasitemizi yenilemek, ama en önemlisi de bu afetlere dayanaklı, yıkılmayan, zarar görmeyen yaşam alanları oluşturmak zorundayız. Ben bir afet uzmanı değilim ancak yaşadığım saha tecrübeleri şunu net bir şekilde ortaya koymuştur ki; afet yönetimi bir orkestra yönetmek gibidir. Pek çok farklı birimi, pek çok farklı kurumu, pek çok farklı meseleyi ancak bir arada ve uyum içinde çalıştırabileceğiniz ölçüde başarılı olursunuz. Aksi takdirde bir de ‘yönetim afeti’ yaşarsınız.”

    Bakan Soylu, ayrıca yarın İstanbul’da AFAD toplantısı yapacaklarını hatırlatarak, “1 ay içinde İstanbul’da hem bilim insanlarımızdan hem ilgili bakanlıklardan bakan yardımcılarımızdan hem kendi kurumlarımızdan oluşan AFAD kurulunu toplayacağız. Bir İstanbul fotoğrafını hep birlikte çekeceğiz. Ardından İzmir’le ilgili bir fotoğraf çekeceğiz” dedi.

  • Bakan Soylu: Önümüzdeki yıl PKK’nın defteri kapatılacak

    Bakan Soylu: Önümüzdeki yıl PKK’nın defteri kapatılacak

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Yurt içi terörist sayısı 340 seviyesinin altına düşmüştür. Yurt içinde PKK’nın defteri, önümüzdeki yıl şu tarihlere ulaştığımızda kapatılacaktır” dedi.

    Ankara’da Jandarma Havacılık Okul Komutanlığı’nın düzenlediği pilotluk ve teknisyenlik kursunu tamamlayan askerler için Şehit Orgeneral Eşref Bitlis Kışlası’nda mezuniyet töreni düzenlendi. Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir ve askeri personel katıldı.

    ‘TERÖRÜ KAYNAĞINDA YOK EDEN BİR ANLAYIŞIMIZ VAR’

    Burada konuşan Bakan Soylu, Türkiye’nin güvenlik yönetimi açısından büyük ve tarihi bir değişim yaşadığını belirterek, “Türkiye eskiden yabancı ülkelerden aldığı insansız hava araçlarıyla (İHA) sağlanan emanet bir istihbaratla terörle mücadele etmeye çalışıyordu. Bugün milli İHA ve SİHA’larımızla ürettiğimiz istihbarat ve izleme ağı, PKK’yı 3 bin rakımındaki mağaralarında dahi takip edebilmektedir. Eskiden terörle mücadele etmek için bize saldırılmasını beklerdik, bugün yaz, kış kesintisiz operasyon yapan, terörü kaynağında yok eden bir anlayışımız var” dedi.

    ‘YURT İÇİ TERÖRİST SAYISI 340’IN ALTINA DÜŞTÜ’

    Türkiye’nin tarihinde görülmemiş ikna ve teslim rakamlarına ulaştığına dikkat çeken Bakan Soylu, “Son 4 yılda emniyet ve jandarmamızın ikna yöntemiyle ulaştığı sayı 824 kişidir. Kendiliğinden teslim olanlar ile birlikte bu sayı 1842 kişi olmuştur. Örgüte katılım ise 5 binli rakamlardan geçen yıl için 130, bu yıl için ise hâla 52 seviyesindedir. Ve yurt içi terörist sayısı da 340 seviyesinin altına düşmüştür” diye konuştu.

    ‘ÖNÜMÜZDEKİ YIL PKK’NIN DEFTERİ KAPATILACAKTIR’

    Türkiye’nin devletiyle milletiyle kamu kurumlarıyla sivil toplum organizasyonlarıyla demokrasisiyle hukukun üstünlüğüyle ve elde ettiği güvenlik kapasitesiyle birlikte çok başarılı ve stratejik adımlar attığını kaydeden Bakan Soylu, şöyle dedi:

    “Önümüzdeki yıl terörle mücadele hedefimizde ulaşacağımız temel nokta, son darbeyi vurmaktır. Zaten eylem yapamaz hale gelmiş olan, telsizlerle konuşmaktan bile çekinen ancak sivilleri hedef alabilen, salgında insanlara ekmek götüren Vefa Sosyal Destek Grubu’na bile saldırmaktan utanmayan bu hainlerin ipini inşallah 2021 yılı içinde çekmiş olacağız. Bunun için hem ikna çalışmalarımızı hem de sahadaki operasyonlarımızı kesintisiz ve daha güçlü şekilde sürdürme kararlılığındayız. Özellikle örgütün kış üslenmesini önlemek, önümüzdeki günlerin ilk hedefidir. Bu kış sahadan hiç çıkmayacağız. Allah nasip ederse 2021 yılında, şu tarihlere geldiğimizde terör örgütünün Türkiye’de kalan fertlerinin teslim olduğunu, teslim olmayanların ya kaçtığını ya da etkisiz hale geldiklerini göreceğimize inanıyorum. Yurt içinde PKK’nın defteri, önümüzdeki yıl şu tarihlere ulaştığımızda kapatılacaktır.”

    ‘BU ÜLKENİN EN BÜYÜK MALİYETİ TERÖRDÜR’

    Dünyanın bir yol ayrımında olduğunu ancak maalesef yolunu şaşırmış durumda olduğunu ifade eden Bakan Soylu, şunları söyledi:

    “Batılı ülkeler eskiden gizli yaparlardı, artık alenen terör örgütleriyle anlaşma yapar, iş tutar hale gelmiştir. Yakaladığımız teröristlerin bize verdikleri ifadeleri, o bölgede elde ettiğimiz istihbaratları milletimizle paylaşsak kendilerine ‘büyük’ diyen ülkelerin yüzüne bakmak kimsenin içinden gelmez. Büyük ama işleri zavallı olan ülkeler. Kravatlarını takıyorlar, kendi kamuoylarının karşısına çıkıyorlar, sonra da diyorlar ki ‘terörü lanetliyoruz’. Zavallılar, beslediğiniz, büyüttüğünüz terör örgütleri, terörü besliyor. Milletimiz hepsini görmektedir. Ama Türkiye yolunu şaşıranlardan değildir, hedefi, prensipleri nettir. Herhangi bir korkusu, çekincesi, önünü göremediği bir süreç söz konusu değildir. Bu ülkenin en büyük maliyeti terördür. Onun için bizler bu ülkede tam güvenliği sağlamak zorundayız. Bunun için ortaya koyduğumuz gücümüz de yeterlidir, stratejimiz de doğru bir stratejidir.”

    Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve protokol üyeleri, mezun olan 34 pilot ve 31 teknisyene brövelerini takarak diplomalarını verdi.

  • Bakan Soylu’dan koronavirüs açıklaması

    Bakan Soylu’dan koronavirüs açıklaması

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bir müddettir hastane ortamında süren tedavimiz, doktorlarımızın da uygun görmesi ile birkaç günlük dinlenme koşuluyla evde devam edecek.” ifadesini kullandı.

    Soylu, Twitter’dan yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisine ilişkin bilgi verdi.

    Bakan Soylu, şunları kaydetti:

    “Bir müddettir hastane ortamında süren tedavimiz, doktorlarımızın da uygun görmesi ile birkaç günlük dinlenme koşulu ile evde devam edecek. Eşim ve kızım ise negatife döndü.

    Bu süreçte ihtimamını esirgemeyen hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza, her gün arayarak moralini, duasını aldığımız Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hassasiyetine minnettar olduğum Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye ve elbette ki Sayın Sağlık Bakanımıza ve Ankara Şehir Hastanesi ekibine, her mecra ile arayan, soran, dua eden, iyi dileklerini ileten herkese ve duasına muhtaç olduğumuz milletimize şükranlarımı arz ediyorum. Bu vesile ile tüm hastalara acil şifa diliyor, salgın ile mücadelede kurallara uyarak, tedbir ve temkinli olunmasını istirham ediyorum. Allah duasız bırakmasın.”

  • Koronavirüse yakalanan Soylu’dan ilk açıklama

    Koronavirüse yakalanan Soylu’dan ilk açıklama

    Koronavirüs testi pozitif çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan ilk açıklama geldi.

    Soylu sosyal medya hesabı Twitter’dan;

    “Pazartesi günü kendimizi iyi hissetmeyince tekraren yaptırdığımız test; eşim, kızım ve bende pozitif çıktı. Düne kadar evde sürdürdüğümüz tedavi doktorlarımızın tavsiyesi ile hastane ortamına nakledilmiştir.  Şükürler olsun, şimdi biraz daha iyiyiz.” açıklamasında bulundu.

  • İçişleri Bakanı Süleyman Soylu koronavirüse yakalandı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu koronavirüse yakalandı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve eşi Hamdiye Soylu’nun koronavirüs testi pozitif çıktı. Ankara’da bir hastanede tedavi altına alınan Soylu’nun bu nedenle depremin ardından İzmir’e gidemediği öğrenildi.

    İzmir dün 6.6 büyüklüğünde depremle sarsıldı. Depremin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla İzmir’e çok sayıda bakan gitti.

    Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez bugün İzmir AFAD Koordinasyon Merkezi’nde açıklama yaptı.

    İzmir’e giden bakanlar arasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun olmaması dikkat çekti. Elazığ depreminde bölgeye hızla intikal ederek çalışmalarda görev alan Soylu’nun, dünkü İzmir depreminden sonra yıkımın yaşandığı Bayraklı’ya gidememesinin nedeni belli oldu.

    Süleyman Soylu ve eşi Hamdiye Soylu’nun corona virüse yakalandığı öğrenildi. Testi pozitif çıkan çiftin Ankara’da bir hastanede tedavi altında olduğu belirtildi.

    SÜLEYMAN SOYLU’DAN İLK AÇIKLAMA

    Koronavirüs testi pozitif çıkan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan ilk açıklama geldi.

    Soylu sosyal medya hesabı Twitter’dan;

    “Pazartesi günü kendimizi iyi hissetmeyince tekraren yaptırdığımız test; eşim, kızım ve bende pozitif çıktı. Düne kadar evde sürdürdüğümüz tedavi doktorlarımızın tavsiyesi ile hastane ortamına nakledilmiştir.  Şükürler olsun, şimdi biraz daha iyiyiz.” açıklamasında bulundu

  • Bakan Soylu: Avrupa ve ABD, 3 maymunu oynuyor

    Bakan Soylu: Avrupa ve ABD, 3 maymunu oynuyor

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “PKK ve DEAŞ, ikiz kardeş gibi gelir elde ediyor. Biri bir tarafa kadar getiriyor para alıyor, öteki öbür tarafa geçiriyor para alıyor. Birlikte gelir elde ediyor. Avrupa ve Amerika da 3 maymunu oynuyor. Bunun farkındayız” dedi.

    İçişleri Bakanı Soylu, Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı Küçükköy Mahallesi’nde düzenlenen ‘Suriye Görev Gücü Değerlendirme Çalıştayı’na katıldı. Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir karışıklık noktasında, hiçbir coğrafyasında, hiçbir göç geri dönüşünde; Türkiye’nin ortaya koyduğu davranışı ve asaleti bulabilmenin, tarihin hiçbir döneminde mümkün olmadığını kaydeden Bakan Soylu, bu davranışın başka örneği olmadığını söyledi. Soylu, “10 Ekim 2015 100 kişi, 17 Şubat 2016 29 kişi, 13 Mart 2016 36 kişi, 12 Mayıs 2016 16 kişi, 28 Haziran 2016 46 kişi, 20 Ağustos 2016 57 kişi, 10 Aralık 2016 46 kişi, 31 Aralık 2016 39 kişi. Bu tarihler ve bu sayılar terör saldırıları ve yaşanan can kayıplarını ifade etmektedir. Sadece 14 ay içinde ve sadece 8 adet olan bu saldırılardaki kayıplarımız toplam 369 kişidir. Bunların hiçbiri fiilen 3’e bölünmüş Irak’ta, 9 yıldır iç savaş yaşayan Suriye’de veya 20 yıldır terörle anılan Afganistan’da yaşanmamıştır. Bunların hepsi bizim ülkemizde yaşanmıştır. Bunların hiçbiri tek başına yapılan terör eylemleri değil. Bunların hepsi yurt dışı destekli ve kurulumlu, DEAŞ ve PKK gibi küresel terör örgütlerinin işidir. Ana eylem sahaları, yaşam alanları Orta Doğu’dur ve bunlara çizilen ana hedef, bunlara verilen talimat bu bölgeyi istikrarsızlaştırmaktır” diye konuştu.

    ‘AYAKTA KALABİLMEK İÇİN BU ADIMLARI ATMAK ŞART’

    21’inci yüzyılın gelişmiş medeniyetlerinin Orta Doğu’da istikrarsızlığa ve teröre senaristlik ile rejisörlük yaptığını belirten Bakan Soylu, şunları söyledi:

    “Elbette bu analizin küresel güçlerle ilgili boyutu keza Türkiye’nin 15 Temmuz öncesi yaşadığı güvenlik süreci, 15 Temmuz’da yaşadığımız elim hadise, bunun yanı sıra maruz kaldığımız göç baskısı, çok sayıda analize konu olmuştur. Burada odaklanmamız gereken konu Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı harekatlarının, bu gelişim süreci içinde bizim için neyi ifade ettiğini doğru tarif edebilmektir. 15 Temmuz sonrasında bizzat Sayın Cumhurbaşkanı’mızın yönlendirmesi ve yönetimiyle uyguladığımız yeni güvenlik konseptimiz, gerçekleştirdiğimiz bu üç harekat ve bu harekatlar doğrultusunda bölgede izlediğimiz ilkeli siyaset, DEAŞ- PKK ve bunların uzantılarına karşı kurduğumuz saha baskısı, içeride terörle mücadelemiz, güvenliğimizin esas itibarıyla sınırlarımızın ötesinde başladığını net şekilde ortaya koymuştur. Bunu ‘Türkiye’nin orada ne işi var?’ diye düşünenlere anlatıyorum. Libya’ya gidiyoruz, ‘Libya’da ne işin var? Suriye’de ne işin var? Doğu Akdeniz’de ne işin var? Irak’ta ne işin var?’. Keşke bir işimiz olmasaydı ama vekalet savaşına ciro ettikleri, güvenlik sömürgeciliğiyle yönetmeye çalıştıkları 21’inci yüzyılda ayakta kalabilmek için bu adımları atmak şarttır.”

    ‘3 MAYMUNU OYNUYORLAR’

    PKK ve DEAŞ’ın ikiz kardeş gibi gelir elde ettiğini vurgulan Bakan Soylu, “Biri bir tarafa kadar getiriyor para alıyor, öteki öbür tarafa geçiriyor para alıyor. Birlikte gelir elde ediyor. Avrupa ve Amerika da 3 maymunu oynuyor. ‘Maymuna bak’ diyor. Bunun farkındayız. Türkiye’nin bu yatırımları yapmasıyla örgütün bu gelirleri de kesilmiş oldu. Amerika eliyle PKK/PYD, Rakka’ya girdiği zaman oradaki DEAŞ’lılar ne oldu? Bu sorunun cevabını dünyada bir tane aklı başına adam versin. Ne oldu onlara? Onlar nereye ve nasıl gittiler? Dünyadaki terör örgütlerinin dizaynına bakmak isteyen, gözünü okyanus ötesine çevirsin. Avrupa, yumuşaktır; sadece siyasetin zihni tahkimatını yapmakla görevlendirilmiştir. Bir de kendi milli gelirlerinden kazandıklarını okyanus ötesinin talimatıyla istikrarsızlaştırılmak istenen bölgelere para aktarmakla mükelleftir. Görevi de bununla sınırlıdır” diye konuştu.

  • İçişleri Bakanı Soylu: “Herhangi bir inanç grubunun eğitimini almadım”

    İçişleri Bakanı Soylu: “Herhangi bir inanç grubunun eğitimini almadım”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hiçbir inanç grubunun eğitimini almadığını belirterek, “Alsam da söylerdim. Bunu da herkes bilir. Ancak geçmişte çok okuduğumu, kitaplar devirdiğimi de herkes bilir.” ifadelerini kullandı.

    Soylu, Twitter hesabından bir gazetede yayımlanan köşe yazısıyla ilgili paylaşımda bulundu.

    Çocukluğundaki dini eğitimini kendisini hayat alanında da eğiten dedesi Hacı Alaybey Soylu’dan aldığını belirten Bakan Soylu, çocukluğunun ve gençliğinin, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisinin binalarında ve koridorlarında geçtiğini aktardı.

    Soylu, söz konusu yazının sahibi köşe yazarına ithafen “Bahsettiğin gruplar ve gençler, özellikle 1980 darbesinden sonra partiyi hiç yalnız bırakmadılar, bunu herkes bilir. Bahsettiğin memleketsever, vatansever, mümtaz şahsiyetlerin hepsini parti koridorlarında, o arkadaşlarımızdan öğrendik.” ifadelerini kullandı.

    İçişleri Bakanı Soylu şöyle devam etti:

    “Bu şahsiyetlere vefamız, rahmetli Menderes’ten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kadar, millet yolculuğuna, vatan sevdasına ve Müslümanlığa hizmetkarlıklarına, siyasetten ve devletten hiçbir şey istemeden samimiyetle bağlılıklarınadır. Ve 17-25 Aralık, 15 Temmuz sonrası hiçbir fitneye, ayrılığa, her türlü tehdide rağmen prim vermediler, fırsat tanımadılar. Devlete, millete tüm birikim ve müktesebatları ile sahip çıktılar. FETÖ’ye meydan okudular.”

    Arif Önemli’nin, 1980 darbesinden sonra yıllarca 1993’e kadar Doğru Yol Partisi’nin Zeytinburnu İlçe Başkanı görevini yürüttüğünü hatırlatan Soylu 1999’da kendisinin il başkanlığı döneminde de İl Disiplin Kurulu Başkanı olduğunu hatırlattı.

    Süleyman Soylu, açıklamasında şunları kaydetti:

    “Kavanozda yetişmedim. Amerika’dan bir günde talimatla gelmedim. Veya büyükelçiliklerin emzirdiği adam da değilim. Vefayı severim, hem semtini hem asaletini hem manasını. Son olarak, herhangi bir inanç grubunun eğitimini almadım. Alsam da söylerdim. Bunu da herkes bilir. Ancak geçmişte çok okuduğumu, kitaplar devirdiğimi de herkes bilir. Müslümanlık senin, ideolojini aldığın kirli mahfillerde öğrenilmez. Allah öğrenmek isteyene muhakkak fırsat verir. Yazık ki çocuk, öğrenecek çok yolun var. Fakat işin başında fitneye düşmüşsün. Kötü yola düşmüşsün. Allah kurtarsın.”

  • Soylu: Kira yüzünden polisler İstanbul’a gitmek istemiyor

    Soylu: Kira yüzünden polisler İstanbul’a gitmek istemiyor

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da İnşaat Emlak Birimleri Eğitim ve Koordinasyon Toplantısı’nda konuştu. Bakan Soylu, lojmanların önemine vurgu yaparak bazı bölgelere ilişkin kiralık ev eleştirisi yaptı. Soylu, “Bizim bakanlığımızda jandarmadan emniyete kadar arkadaşları Türkiye’yi turlattırıyoruz. Bazı yerler var, kiralık ev bulabilmek mümkün değil.’ dedi ve Bodrum’u örnek gösterdi.

    Bakan Soylu’nun açıklamaları şöyle:

    “Özellikle Doğu ve Güneydoğuda lojman konusunda çok daha fazla adım atmamız lazım. Buna ihtiyacımız var. Küçük de olsa, oraya giden 4-5 yıl görev yapacak arkadaşlarımıza hem güvenli hem emin hem de aileleriyle beraber olabileceği…

    Bakın arkadaşlar eğer Doğu ve Güneydoğu’ya eğer bir başka vilayete bizim bakanlığımız rotasyon bakanlığıdır. Yani çakılı kadro bakanlığı değil bizim bakanlığımız. Bizim bakanlığımızda jandarmadan emniyete kadar; ben 4 yıldır içişleri bakanlığı yapıyorum. Boyuna arkadaşları Türkiye’yi turlattırıyoruz. Bütün bunları ortaya koyacak bir değerlendirmeyi bir disiplinle sağlamaya çalışıyoruz.

    Bazı yerler var, kiralık ev bulabilmek mümkün değil. Hadi gitsin de Bodrum’da bir polisimiz kiralık ev bulsun parayla bakalım. Yani sadece mesele Doğu ve Güneydoğu değil. Bir daha söyleyeyim mi? Ve netice itibariyle İstanbul’a tayin ediyoruz. Ama ‘ben gitmek istemiyorum’ diyor. Biz bunların her birini teker teker yönetmeye çalışıyoruz.

    Onun için burada hepinize önemli görevler düşüyor. Çalışan arkadaşlarımızın moralini, performansını hem çalışma alanlarında hem de mümkünse kalabilecekleri yerlerde anlayışı gerçekleştirmeliyiz.

    Mutlaka mevzuata tam hakim olun. Ben özellikle ailelerinize, mesai arkadaşlarınıza tekrar şükranlarımı hürmetlerimi ve saygılarımı ifade etmek istiyorum.

    Ben bütün bu çalışmalarınızdan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Son cümlelerim şunlar olacak. Bunu tüm arkadaşlarıma ifade etmeye çalışıyorum. Biz büyük bir medeniyetin evlatlarıyız.”