Etiket: Süleyman Soylu

  • Soylu’dan AYM açıklaması: Çok hoşuma gitti

    Soylu’dan AYM açıklaması: Çok hoşuma gitti

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin FETÖ ve PKK’dan çok çektiğine işaret ederek, “Peki bunların temel meselesi devletin içine sızmaları değil miydi? Kamuya girecek görevlilerin güvenlik soruşturmasını iptal etmek demek, onlara devletin kapılarını yeniden açmak demek değil midir? Onu ben mi iptal ettim. Anayasa Mahkemesi iptal etti. Hangi hakla iptal ettiniz? Bir ülkenin cumhurbaşkanı, bütün kurumları sabahtan akşama kadar eleştirilirken Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararların eleştirilemez diye bir şeyi söz konusu değildir” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da şehit, gazi yakınları ve gazilerle buluşmasında konuştu. Bakan Soylu, Anayasa Mahkemesi’nin güvenlik soruşturmalarının kaldırılması ve şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunun iptal edilmesi kararlarını eleştirisi üzerine gelen tepkilere cevap verdi. Bakan Soylu, geçen gün Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir söz söylediğini hatırlatarak, “Çok hoşuma gitti. Kimlerin Anayasa Mahkemesi’ni savunduğunu gördüm. Bu devlete ‘katil’ diyenler ve Anayasa Mahkemesi tarafından ‘siz katil deme hürriyetine sahipsiniz’ diyenler, yıllardan beri bu ülkenin değerlerini yerlüf etmek (Tarumar etmek, silmek, süpürmek) isteyenler hepsi bir cephe oldular, hepsini bir fotoğrafta Allah göstermek nasip etti. Biz yaşıyoruz, biz vicdan sahibiyiz. Bu ülkeyi bölmek ve parçalamak için birilerinin talimatlarıyla ‘sokağa çıkın, yıkın, yakın, özerklik ilan edin’ diye haykıranlar, çukur ve barikat eylemlerini gerçekleştirdiler. Onlarca polisimiz, onlarca jandarmamız, onlarca Türk Silahlı Kuvvetleri görevlimiz, askerimiz şehit oldu, gazi oldu, hayatında oranın nişanesini taşıyarak yaşayanlar var” ifadelerini kullandı.

    ‘DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNDE BÖYLE BİR ŞEY YOKTUR’

    Soylu, geçen hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası tevdi törenini hatırlatarak, “Türkiye’de kendini aydın olarak nitelendiren sözde aydınlar, çukur ve barikat olaylarında yapılanları ‘devlet katliamıdır’ diye tanımladılar. Orada yürüyenleri gördükçe bizim için kahraman olanlar, bu ülkenin bir parçasında kendisini hissettiğini zannedenler için katil. Birileri benim bunu kabul etmemi bekliyorsa yanılıyor. Dünya kadar saldırsınlar, söz söyleyemeyeceksek, hakkımızı muhafaza edemeyeceksek Allah şahittir ömrümüzün sonuna kadar kendimizi bir odaya kapatırız. Böyle bir şey olabilir mi? Anayasa Mahkemesi, bunlara bunu söyleme hakkının bir özgürlük hakkı olduğunu söyleyecek. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey söz konusu değildir. Amerika, Avrupa, DEAŞ ile ilgili bunun bir düşünce bir özgürlük hakkı olduğunu ifade etsinler. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değildir. Onun için sırça köşklerde oturup, özgürlük naraları atanlar, dönüp bu ülke için fedakarlık yapanların ve bu ülke için hayatını, canını ve ailesini terk etmeye hazır olanların nasıl bir iman içinde olduğuna baksınlar” diye konuştu.

    ‘ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANININ UMURUNDA MI BİLMİYORUM’

    Bakan Soylu, şehit olan Sezer Astsubayın 20 günlük çocuğunu göremediğini hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesi Başkanının umurunda mı bu bilmiyorum, yaşıyor mu bu duyguyu onu da bilmiyorum. Bu ülkenin bir kısım yüksek bürokratları bu ülkenin bir vilayetine ‘güvenli mi değil mi’ diye o ilin valisini 7 kere arayıp ‘acaba gelmem güvenli mi değil midir’ diye bir anlayışı soran bir ürküntüye sahipken, özgürlükten bahsedemezler. Burada sapla samanı kimse birbirine karıştırmasın. Bir ülkenin cumhurbaşkanı, bütün kurumları sabahtan akşama kadar eleştirilirken Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararların eleştirilemez diye bir şeyi söz konusu değildir. Dünyanın hiçbir tarafında değildir, dünyanın hiçbir demokrasisinde hiçbir hukuk devletinde değildir” dedi.

    ‘HANGİ HAKLA İPTAL ETTİNİZ?’

    Bakan Soylu, bu ülkenin FETÖ ve PKK’dan çok çektiğine işaret ederek, “Peki bunların temel meselesi devletin içine sızmaları değil miydi? Güvenlik soruşturmasını, yani kamuya girecek görevlilerin güvenlik soruşturmasını iptal etmek demek onlara devletin kapılarını yeniden açmak demek değil midir? Onu ben mi iptal ettim. Anayasa Mahkemesi iptal etti. Hangi hakla iptal ettiniz? 15 Temmuz 2016 tarihini ne çabuk unuttunuz. Gaziantep’te bir düğünü basıp onlarca insanı katleden bir zihniyeti ne zaman unuttunuz? ‘Ben avukatım’ deyip terör örgütünün müdafisini yapanlar hala bugün caridirler. Bu ne çabuk unutuldu? Bunları ben sizle dertleşirim. Anlıyorum ki sosyetik aydınların dertleri bu ülkenin birliği beraberliği değil. Anlıyorum ki her gün gelen şehit haberleri, yapılan terörle mücadele, terör örgütlerine karşı verilen kahramanca mücadele onlar için film sahnesinden ibaret. Belki de arkamızdan ‘anlat anlat heyecanlı oluyor’ diye dalga geçer, küçümser bir duruş içindeler. Ayrı bir dünyadalar. Ama İstiklal mücadelesini yaparken de böyle insanlar vardı. Her kahramanlık her özgürlük mücadelesinde de bu tip insanlar vardı. Allah bu tip insanları görünce memleketi, bayrağı için mücadele eden insanların işlerini kolaylaştırıyor” dedi.

  • Soylu açıkladı! Pazartesi başlayacak, ücretsiz olacak

    Soylu açıkladı! Pazartesi başlayacak, ücretsiz olacak

    İçişleri Bakanı Soylu, “Pazartesiden itibaren yeni tip sürücü belgeleri nüfus müdürlüklerinden randevu alınarak yeni nesil kimlik kartlarına yüklenecek. Ücret alınmayacak. Geçerlilik süresi dolunca sürücü belgesi kimlik kartından silinecek” açıklaması yaptı.

    Çipli kimlik kartlarında pazartesiden itibaren yeni dönem itibaren başlıyor.

    Bakan Soylu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde düzenlenen programda “Hayat Kimliğinle Kolay” projesi kapsamında sürücü belgesi bilgilerinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartına yüklenmesi uygulamasını anlattı.

    Geçmişte nüfus işlemleri için uzun süre beklendiğini anlatan Soylu, teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak, hizmetleri hızlandırdıklarını belirtti.

    Nüfus idarelerinin Türkiye’nin teknolojik, modern yüzünü temsil ettiğini dile getiren Soylu, yazılımdan, kimlik kartı basımına, kimlik, ehliyet ve pasaportun tek noktada verilmesine kadar pek çok noktada önemli adımlar atıldığını ifade etti.

    Özel sektörün dinamik bir unsur olduğunu, vatandaşın talebini artırabilmek için hizmet standardı ve kalitesini sürekli yükseltmek zorunda olduğunu belirten Soylu, devletin özel sektörün ortaya koyduğu hizmet memnuniyeti standardına ulaşamaması halinde devletle özel sektör arasındaki makasın açılacağını, bu durumun da devleti itibarsızlaştıracağını kaydetti. Soylu, bakanlık olarak hizmet alanlarında vatandaşın memnuniyetini ölçen bir sisteme sahip olduklarını, verilen hizmetin ardından vatandaşlara memnuniyetinin sorulduğunu anlattı.

    Nüfus idarelerinde verilen hizmetlere ilişkin aldıkları en büyük riskin, kimlik, ehliyet ve pasaportun bir arada verilmesi işlemi olduğunu aktaran Soylu, ehliyet ve pasaport sisteminin bir günde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne entegre edildiğini, aynı gün hizmet vermeye başlandığını, 4-5 günlük ufak aksaklıkların ardından sistemin tam olarak oturduğunu söyledi. Soylu, “Bugünkü aklım olsa yapmam. Mübarek, önce ehliyeti al, bir ay sonra pasaportu al.” ifadelerini kullandı.

    Bakan Soylu, ehliyet, kimlik, pasaport işlemlerinin 15 dakikada, bunlardan sadece birine ilişkin işlemin ise maksimum 8 dakikada gerçekleştirildiğini bildirdi.

    Yeni sistem sayesinde ayrı ayrı parmak izi verilmek durumunda kalınmadığını da dile getiren Soylu, bunun ülkenin güvenlik sistemine büyük katkı verdiğini, binlerce olayın aydınlatılmasını sağladığını vurguladı. Soylu, atılan adımların faydasının pandemi döneminde de görüldüğünü anlattı.

    Devrim olarak nitelendirdiği yeni bir gelişmeyi daha paylaşan Soylu, “Önümüzdeki yılın ilk zaman dilimlerinde inşallah elektronik kimlik doğrulama sistemini de getiriyoruz. Bu da bir devrim, değişim. Teknolojik olarak bizi başka bir noktaya götüren unsur.” ifadelerini kullandı. Bu sistemin dolandırıcılıkların önüne geçeceğini, kurumları kontrol mekanizması açısından ciddi bir noktaya getireceğini kaydeden Soylu, bütün alt yapının, yazılımların, düzenlemelerin tamamlandığını, gelecek yıl gerekli adımın atılacağını bildirdi.

    “2 bin 850 belge türünden 2 bin 20’si istenmiyor”

    Farklı uçlardaki dijital adımlarla 21. yüzyılın tüm imkanlarını kullanarak hem güvenliği hem de kamu hizmet standardını artırmaya çalıştıklarını ifade eden Soylu, kamudaki hizmet sunumunu, bürokratik işlemlerden kaynaklı kayıplardan kurtarmayı hedeflediklerini söyledi.

    Bürokratik işlemlerde vatandaştan pek çok farklı belge istendiğini, teknoloji sayesinde zaten kendi sistemlerinde var olan belgeleri vatandaştan tekrar talep etmeyi kaldırmak istediklerini belirten Soylu, bunun için yalınlaştırma adı verilen bir projeye başladıklarını ve şu ana kadar 2 bin 850 belge türünden 2 bin 20’sini istemeyi bıraktıklarını kaydetti.

    Soylu, ayrıca, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde şu ana kadar yeni nesil 58 milyon 871 bin 105 kimlik kartı, 10 milyon 190 bin 205 sürücü belgesi, 4 milyon 496 bin 901 pasaport düzenlendiğini aktardı.

    Sağlık kuruluşlarına verilen yetkiyle doğum ve ölüm bilgileri işlemlerinin de online ve hızlı yapılmasını sağladıklarını bildiren Soylu, 29 bin 650 doğum, 266 bin 473 vefat tescili yapıldığını, bu sayının tüm vefat tescillerinin yüzde 65’ini oluşturduğunu ifade etti. Soylu, bildirimlerin otomatik olarak hastaneden girildiğini, evrak, zaman, kaynak, personel israfı olmadan işlemin gerçekleştiğini kaydetti.

    Soylu ayrıca, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün aynı zamanda ciddi bir arşive sahip olduğunu ve 1881’den beri bulunan 366 milyon belgeyi dijital ortama taşıdıklarını bildirdi. Bakan Soylu, 65 bin nüfus kütüğünün 35 bininin de restoratörlerin çalışmasıyla tertemiz hale getirildiğini, kalanlar için de çalışma yürüttüklerini söyledi.

    Mekansal adres kayıt sistemi projesine de değinen Soylu, 53 ilde 1151 yetkili idarenin sisteme entegrasyonunun tamamlandığını, 28 ildeki 610 idareye ilişkin entegrasyon çalışmasının sürdüğünü ifade etti.

    Nüfus Müdürlüklerinin vatandaşla temas eden yüzünü modernleştirmek istediklerini de belirten Soylu, 14 il ve 29 ilçede 43 nüfus müdürlüğünün yeni konsepte uygun tasarlandığını, 47 ilçe müdürlüğüyle toplam 90 nüfus müdürlüğünün bu konsepte uyumlu hale getirildiğini bildirdi.

    “İlkini hayata geçiriyoruz”

    Bugün de daha önce atılan modern adımların üzerine inşa ettikleri projeyi tanıtacaklarını ifade eden Soylu, kartlarını taşıdığı cüzdanı göstererek, “Derdimiz, bunun şişkinliğini azaltmak.” dedi.

    Kimlik kartının arkasında bir çip bulunduğunu, vatandaşın hayatını kolaylaştıracak bazı işlemleri buradan yapmayı planladıklarını belirten Soylu, ilkini de bu projeyle hayata geçireceklerini söyledi.

    Bakan Soylu, “21 Eylül 2020 tarihinden itibaren, yeni tip sürücü belgeleri, yeni alınan ehliyetler Türkiye genelinde nüfus müdürlüklerinden randevu alınmak suretiyle yeni nesil kimlik kartlarına yüklenmeye başlanacaktır. Bu işlem için, herhangi bir ücret alınmayacak.” diye konuştu.

    Sürücü belgesinin geçerlilik süresi dolduğunda tıpkı eski kartların yenilenmesi gerektiği gibi sürücü belgesinin de kimlikten otomatik olarak silineceğini belirten Soylu, “Fiziki olarak ehliyetiniz olmak durumunda ama esas itibariyle geçerlilik sürecinde ülkemiz sınırları içinde artık trafik denetimlerinde ayrıca sürücü belgesi ibraz etme zorunluluğu ortadan kalkacak. Gerek jandarma gerek trafik, cep telefonu, tablet, barkod okuma cihazı, kimlik doğrulama cihazıyla kontrol yapabilecek.” ifadelerini kullandı.

    Yeni sistemden sürücü belgesi basımının aynen devam edeceğini, yükleme işleminin yeni nesil sürücü belgesi basılınca yapılacağını dile getiren Soylu, “Yeni kimlik almaya gidenlere nüfus müdürlüklerimizdeki memurlarımız şu soruyu soracaklar, ‘kimlik kartınıza ehliyetiniz varsa yüklemek ister misiniz?’ İşaretlerse iki işlemi bir arada görecek, otomatik yüklenmiş olacak. Kart adresine postayla gittiği andan itibaren, ehliyeti ve kimliği bu kartta taşıyacak. Her basılan yeni kimliğin içine otomatik olarak da bunu yüklemiş olacağız.” diye konuştu.

    Bakan Soylu, bu işlemle yurt içinde ehliyet taşıma zorunluluğunun ortadan kalkacağını ancak yurt dışında kimlik kartını okuyacak bir sistem olmadığından ehliyetin taşınması gerekeceğini anlattı.

    Sistemin test edilmesi amacıyla ülke genelinde 3 bin 500 personelin kimlik kartına yeni nesil sürücü belgesinin yüklendiğini aktaran Soylu, şu ana kadar hiçbir sorunla karşılaşılmadığını, her türlü teknik önlemin alındığını bildirdi.

    Konuşmanın ardından Bakan Soylu’nun yeni nesil sürücü belgesi bilgileri yeni kimlik kartına işlendi.

    “Türkiye pek çok ülkenin ilerisinde”

    Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Şefik Aygöl de bu projeyle vatandaşların sürücü kimliği ve kimlik kartını aynı anda taşıma zorunluluğunun kalkacağını ifade etti.

    Aygöl, 11 bin personel ile 81 ilde hizmet verdiklerini anlatarak, Türkiye’nin nüfus hizmetleri alanında pek çok ülkenin ilerisinde olduğunu belirtti.

    Vatandaşa daha kaliteli ve hızlı hizmet verme konusunda attıkları en önemli hizmetlerden birinin sürücü belgesi, kimlik kartı ve pasaportların tek merkezden verilmesi olduğunu aktaran Aygöl, evinden ayrılamayan 15 bin 600 vatandaşın adresine giderek hizmet sunduklarını da bildirdi.

  • Çipli kimlik kartlarında yeni dönem!

    Çipli kimlik kartlarında yeni dönem!

    Aksaray Genç Mucidler Bilim ve Sanat Derneği tarafından yürütülen “Gelecek Evinde Şekillenecek” projesinin on-line açılışına katılan Soylu, İçişleri Bakanlığının teknolojik altyapısı hakkında bilgiler vererek yürütülen projeleri anlattı.

    Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden yılda 35 milyon vatandaşın hizmet aldığını belirten Soylu, daha önce emniyet müdürlüklerinden verilen ehliyet ve pasaport hizmetinin nüfus idareleri üzerinden verildiğini hatırlattı.

    Soylu, bu süreçte kimlik kartlarının da değiştiğini, şimdi bir adım daha ileri giderek ehliyet bilgilerinin çipli kimlik kartları ile birleştirilmesi projesinin cuma gününden itibaren başlayacağını söyledi. Soylu, şunları kaydetti:

    “Cuma gününden itibaren Allah nasip ederse başlatıyoruz. Ehliyeti kimliğimizin içerisine yüklüyoruz. Yani vatandaşımız artık hem ehliyetini hem kimliğini taşımak zorunda kalmayacak. Bizim polislerimiz de denetleme yaparken ‘ehliyetin yoksa sana ceza yazarım’ demeyecek. Cebimizde artık çok kart olmayacak. Becerebilirsek e-imzayı, banka kartlarını, SGK ve sağlık bilgilerini de bunun içerisine koyacağız. İçerisinde parmak izinin olduğu, biyometrik resimlerin olduğu bir kartı sağlayacak yüksek kabiliyete sahibiz.”

    2021’DE 81 İLİN TAMAMINDA HAYATA GEÇİRİLECEK

    Acil çağrı numaralarını tek bir çatı altında toplayan 112 Acil Çağrı Merkezi projesinin dünyada parmakla gösterildiğini belirten Soylu, sistemin 45 ilde başarıyla hayata geçirildiğini söyledi. Soylu, uygulamanın 2021 yılının haziran ayında 81 ilin tamamında hayata geçirileceğini anlattı.

    Yerli yazılıma sahip olan sistemin tüm ihbarları yapay zeka ile ilgili birimlere anında ileteceğine işaret eden Soylu, bu sayede önemli bir projenin de başarıyla uygulanacağını vurguladı.

    Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak sınırların ve kıyıların elektronik güvenlik sistemleriyle denetleneceği bir projenin de 2021’de tamamlanması için çalışmaların sürdüğünü dile getirerek, e-Devlet üzerinden yürütülen çalışmalar hakkında da bilgiler verdi.

    Göreve geldiğinde e-Devlet sistemi üzerinden 51 hizmet verildiğini aktaran Soylu, bugün bu rakamın 435’e yükseldiğinin altını çizdi.

    Soylu, İçişleri Bakanlığı olarak daha önce vatandaştan çeşitli işlemler için 2857 belge istenildiğini hatırlatarak, yaklaşık 3 yıl içinde yürütülen çalışmalarla artık bu belgelerden 2020’sinin istenilmediğini, diğer belgelerin de e-Devlet üzerine taşınması için çalışmaların sürdüğünü aktardı.

    “Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Başkanlığı” adıyla bir merkez de kurulduğunu ve birkaç ay içinde çalışmalarına başlayacağını bildiren Soylu, “Türkiye’nin bütün lokasyonlarını, bütün kameralarını, asayişini ve trafiğini bağladığınız ve hakikaten buradan da Cumhurbaşkanlığındaki ilgili birime aktarabileceğimiz olağanüstü bir mekanizmayı ortaya koyuyoruz. İnşallah o da tamamlanmış ve bitmiş olacak” diye konuştu.

     

  • AYM üyesinden İçişleri Bakanı Soylu’ya yanıt

    AYM üyesinden İçişleri Bakanı Soylu’ya yanıt

    AYM Üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ı hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdi. Yıldırım, Anayasa’nın bir maddesini yazıp bisikletli fotoğraflarını paylaştı.

    Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) “Karayollarında toplantı ve gösteri düzenlenemez” düzenlemesini iptal eden kararı nedeniyle hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya AYM üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım’dan yanıt geldi.

    Yıldırım, Bakan Soylu’ya sosyal medya hesabından gönderme yaparak verdiği yanıtta Anayasa’nın 138. maddesini paylaştı.

    Söz konusu maddede şu ifadeler yer alıyor:

    “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”

    Yıldırım daha sonra “Bisiklet maceram 2020-1992” yazarak bisikletli fotoğraflarını paylaştı.

    Prof. Dr. Engin Yıldırım, 19.10.2015-25.10.2019 tarihleri arasında Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği görevini de yürütmüştü.

    SOYLU NE DEMİŞTİ?

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu Açılış Töreni’nde Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’a yüklenmişti. Anayasa Mahkemesi’nin “karayollarında toplantı ve gösteri düzenlenemez” kararını iptal etmesini konu edinen Süleyman Soylu, Arslan’a “Anayasa Mahkemesi karar veriyor. FETÖ’cüler girsin, PKK’lılar girsin ne olacak. Anayasa Mahkemesi Başkanı’na buradan söylüyorum. Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Anayasa Mahkemesi Başkanı’na söylüyorum kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım sen var mısın?” demişti.

  • Bakan Soylu: Örgütün psikolojisini çökerttik

    Bakan Soylu: Örgütün psikolojisini çökerttik

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu yıl dağa 35 kişi çıktı. İkna ile gelenlerse 700’ü aştı, terör örgütünün bütün psikolojisini çökerttik” dedi.

    Bakan Soylu, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen ‘Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu’ açılış törenine katıldı. Törene ayrıca, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanı Cüneyt Ünal ve 81 il güvenlik şube müdürleri de yer aldı. Törende konuşan Bakan Soylu, Türkiye’nin 40 yıldır terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini bildirdi. Bu mücadele de binlerce vatan evlanın şehit düştüğünü, çocukları okul önlerinden dağa kaçırıldığını belirten Soylu, “Bu örgütün malum partiyle ilgisini herkes biliyor, hatta o aileler o partinin önünde bir yıldır eylem yapıyor. O partinin belediye binalarında örgütün bir temsilcisinin olduğunu, eş başkanlık sisteminin doğrudan örgütün talimatı olduğunu, çukur barikat eylemlerinde bizzat malum partili belediyenin araçlarının kullanıldığını, belediye araçlarının bırakın çukur kazmayı, bizzat bombalı eylemlerde kullanıldığını herkes biliyor. Resmi raporlarda bunların hepsinin kaydı var, zaptı var ama müdahale ettiğiniz zaman, burada kanunu uyguladığınız zaman, ilginç şekilde bu normları koyan, güya uluslararası medeniyet dengeleri belirleyen batılı ülkelerden de, kendi içinizdeki bir kesimden de, muhalefet kisvesi altında tepki alıyorsunuz” dedi.

    ‘YAZIKLAR OLSUN, AYIPTIR’

    Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Soylu, “Neymiş, ana muhalefet partisi lideri Demirtaş’ın hapishanede yattığı günleri şeref madalyası olarak nitelendiriyormuş. Buradan ana muhalefet partisine sesleniyorum; bu ülke kolay kazanılmadı. Yazıklar olsun, ayıptır. Belediyeleri pişpişleyip terör örgütüne silah taşıyanlara alkış tutan, sokağa çıkıp yakıp yıkın talimatı veren birinin şeref madalyası alacağı bir ülke değildir burası, yazıklar olsun. Ayıptır, biz ne anlatacağız Allah’ınızı severseniz. İki gün önce Samsun Havza’da Yüzbaşı Mahmut’u toprağa verdik. Dünyanın hangi ülkesinde bir yüzbaşı terörist almak için mağaraya indi? Kemal Kılıçdaroğlu evinde rahat rahat uyuyorsan, şu anda toprağın altında yatan Yüzbaşı Mahmut sayesindedir. Kolay değil mi Ankara’da siyaset yapmak? Kolay size Ankara’da siyaset yapmak. Ne anlatacaksınız, yalandan şehit ailelerine telefon açıp başsağlığı verenler, üzerindeki sorumluluğu saldığınızı mı zannediyorsunuz?” diye konuştu.

    ‘BEN VARIM, SEN VAR MISIN’

    Bakan Soylu, Anayasa Mahkemesi’nni (AYM) güvenlik soruşturmasında kişisel verilere ulaşılması hükmünü özel hayatın gizliliğine aykırı bularak iptal etmesine ilişkin ise, şunları kaydetti:

    “AYM karar veriyor; güvenlik soruşturmasını kaldıralım ne olacak. FETÖ’cüler girsin, PKK’cılar girsin. Polis korumalarına ne gerek var ya, özgürce bisikletle işe git gel bakalım. Tamamen her şey güvenlik altında ya hadi git. Ben varım, sen var mısın ? Kendi arabamla tek başıma gitmeye ben varım, sen var mısın? Bu ülke büyük bir mücadele içinden geçiyor, bizi zorluk içinde bırakmayın. Yapmayın, etmeyin bu ülkeye. Son aldığınız karar, şehirler arası yollar her türlü eylem ve etkinliğe açıktır. İyi açarız, dertlerini Anayasa Mahkemesi Başkanı’na anlatsınlar. Güvenlik soruşturmaları iptal, bu devirde kim girerse girsin. Bu ülkede PKK yok, bu ülkede FETÖ de yok, bu ülkede DEAŞ da yok, ne olacak. Beyefendiler sırça köşklerinde oturacaklar, her türlü işi yapacaklar, evlatlar şehit olacak, şehit cenazelerinde de üzülecekler.”

    ‘SEÇİLMİŞLİK BİR DOKUNULMAZLIK DEĞİLDİR’

    Bakan Soylu, terör soruşturması kapsamında HDP’li bazı belediye başkanlarının görevinden alındığını belirterek, “Demokrasiye aykırı davranıyorsunuz, seçilmiş insanları görevden alıyorsunuz’ diyorlar. Seçilmişlik bir dokunulmazlık değildir. Terör örgütü ile ilişki hakkı mı getiriyor, PKK’ya destek hakkı mı getiriyor? PKK örgütü ile beraber ülkenin canını yakmayı doğru mu kılıyor, haklı mı kılıyor? Ben size kısa bir bilanço vereyim. 2014-2019 döneminde uzaklaştırılan belediye başkanlarından 94 kişiden 63’ü hakkında ilk derece mahkemelerinin verdiği ceza toplam 628 yıl 908 ay 323 gün. Bunların bir üst derece mahkemelerde kesinleşen cezaları ise toplam 126 yıl, 230 ay ve 62 gündür. Aynı şekilde 2019 sonrasında görevden alınan 47 kişiden 10 tanesi için ilk derece mahkemelerin verdiği ceza toplamı 66 yıl 90 ay 15 gündür. Bunların da bir üst mahkemede kesinleşen cezaları ise toplam 26 yıl 28 aydır” dedi.

    ‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BÜTÜN PSİKOLOJİSİNİ ÇÖKERTTİK’

    Bakan Soylu, çocukların dağa gitmelerine göz yummayacaklarını belirterek, “Murat Karayılan denen o alçaklar, o namussuzlar bu çocuklara tecavüz mü etsinler? Bu yıl kaç kişi dağa çıktı biliyor muşunuz? Şu ana kadar 35 kişi çıktı. İkna ile gelenlerse 700’ü aştı, terör örgütünün bütün psikolojisini çökerttik” ifadesini kullandı.

  • Soylu’dan görevden alınan kaymakamlara ilişkin açıklama

    Soylu’dan görevden alınan kaymakamlara ilişkin açıklama

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görevden uzaklaştırılan kaymakamlarla ilgili açıklamada bulundu. Soylu, görevden uzaklaştırılan kaymakamlara yönelik FETÖ iddialarını yalanladı.

    Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

    “Görevden alınan kaymakamlarla ilgili hem eksik ve yanlış bilgi ile yapılan hem de maksatlı yorumların tamamı yalandır. FETÖ ile ilişkilendirme iddiaları tamammen yalandır. Birtakım kötü niyetli insanların ifade ettiği gibi yeni kaymakamlar değil. Burası İçişleri Bakanlığı, gelişigüzel işlem olmaz. Bu ilk defa yaptığımız bir işlem değil. Yaklaşık 1.5 ay önce de benzer bir işlem yaptık.”

  • Bakan Soylu: İlk 6 ay trafik kazalarında ölen sayısı 477 kişi azaldı

    Bakan Soylu: İlk 6 ay trafik kazalarında ölen sayısı 477 kişi azaldı

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Geçen yılın ilk 6 ayına göre bu yılın ilk 6 ayında, Türkiye’de trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı tam 477 kişi azalmıştır. Bu önemli bir azalıştır. Doğru yolda olduğumuzu ifade eden bir azalıştır” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde düzenlenen ‘Trafik Birim Amirleri 2’nci Etap Koordinasyon Toplantısı’na katıldı. Toplantıya Bakan Soylu ile birlikte bakan yardımcısı Muhterem İnce ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile 81 ilin trafik müdürü katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Soylu, terörle mücadeleye değinerek, “Terörde bugün PKK’nın dağda kalmış elemanlarının teker teker hesabını tutar hale geldik. İkna yöntemiyle veya operasyonel saha baskısıyla her gün birer ikişer hesaptan düşüyoruz” dedi.

    Türkiye’de yapılan yatırımlara ve hizmetlere değinen Bakan Soylu, yolları yenilediklerini, tekstil fabrikaları açtıklarını, demokrasi alanında tüm vesayeti bitirdiklerini ve millet iradesinin önündeki tüm engelleri kaldırdıklarını ifade ederek, “Buradan varmak istediğim netice şudur; eğer bugün Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 2010 yılında aldığı kararla ilan ettiği, ‘2011-2020 arasında trafik kazalarındaki ölüm vakalarının yüzde 50 azaltılması’ hedefini, Lüksemburg’la birlikte tutturabilen dünyada sadece iki ülkeden birisi olabilmişse; işte bunun altında, 21’inci yüzyıl başında ortaya koyduğumuz, tarif etmeye çalıştığım anlayışımız yatmaktadır” diye konuştu.

    ‘PERSONEL SAYIMIZI ARTIRDIK’

    Trafikteki bu başarının, trafiğin dört ana bileşeni olan eğitim, denetim, altyapı ve ilk yardım hizmetlerindeki gelişmeyle eş zamanlı seyrettiğini belirten Bakan Soylu, şöyle dedi:

    “Ülkemizde sağlık ve ulaştırma altyapısında elde ettiğimiz gelişmeler, hem kaza sayılarında, hem de yaşanan can kayıplarının azalması üzerinde etki etmiştir. İşin trafik politikası tarafında ise 2017 yılında yayınladığımız ‘trafik güvenliği uygulama politika belgesi’nden çok ciddi bir verim aldık. Özellikle, bahsettiğim 4 bileşenden ‘denetim’ ve ‘eğitim’le ilgili olarak bu belgede ortaya koyduğumuz stratejik yaklaşım, hızlıca saha sonuçlarına yansımıştır. Bunun yanı sıra 21’inci yüzyılda diğer sorun alanlarımızı yönetirken yaptığımız gibi, trafik yönetiminde hem yapısal değişiklikler hem de teknik ve beşeri kapasite arttırımına dönük adımlar attık.

    Emniyet tarafında trafikle ilgili 3 daireyi trafik daire başkanlığı altında birleştirdik. 2016-2020 arasında emniyet birimlerimize 5 bin 934 yeni personel dahil oldu. Jandarma birimlerimizde ise 2016 yılında 2 bin 700 olan trafik personeli sayımız bugün 5 bindir. Aynı periyotta emniyet trafik birimlerimize 534 motosiklet aldık. Jandarma trafik birimlerimizde ise 2016’da hiç motosiklet yokken yine yaptığımız alımlarla, bugün bu sayı 350’dir.”

    ‘KAZA ORANLARI AZALDI’

    Tuzak radar uygulamasının yerine ortalama hız koridoru yaklaşımının hayata geçirildiğini hatırlatan Bakan Soylu, şunları söyledi:

    “2017 yılında Edirne’den Şanlıurfa’ya kadar uzanan 2 bin 155 kilometrelik otoyol ağında sistemi kurduk. Sistemin kurulu olduğu otoyollarda; 2019 yılında toplam kazada yüzde 18,8, ölümlü kazada ise yüzde 6,6 azalma elde ettik. Şimdi bunu bir adım daha ileri taşıyoruz. Özellikle plaka tanıma sistemi ve kent güvenlik yönetim sistemi kameraları üzerinden ortalama hız tespiti yapıyoruz. Aynı şekilde maket trafik ekipleri projesi de olumlu ve net sonuçlar elde ettiğimiz, yenilikçi bir yöntemdir. Halihazırda 767 adet maket/model trafik ekip aracımız var ve bu araçların bulunduğu 3 kilometre yarıçaplı alan içinde ölümlü kazalarda yüzde 17,5, ölümlerde ise yüzde 26,4 azalma elde ettik. Bunların haricinde geleceğin sürücülerini yetiştirmek için, gelecekteki sürücü davranışlarını şimdiden doğru oluşturmak için de pekçok kampanya ve eğitim programı uyguluyoruz. 46 ilde 97 adet çocuk trafik eğitim parkımız var. Bunların bir kısmını modernleştirdik ve işlevselliklerini arttırdık. Bu parklardan bulunmayan 25 il için de çalışma başlattık. Ve buralarda şu ana kadar yaklaşık 200 binin üzerinde evladımıza trafik eğitimi verdik. Narkotik operasyonlarında ele geçen TIR’ları trafik eğitim TIR’larına dönüştürdük. Mobil Trafik Eğitim TIR’ı projemizle şu ana kadar 400 bin çocuğumuza trafik eğitimi verdik.”

    ‘HAYATINI KAYBEDEN KİŞİ SAYISI 477 KİŞİ AZALDI’

    Her bir denetim aracının, her bir yeniliğin kendi adına sonuçları olduğunu ve bu sonuçların toplam başarıyı oluşturduğunu belirten Soylu, şöyle dedi:

    “2015 yılında trafik kazalarındaki can kaybı sayımız 7 bin 530’du. 2017’de ise 7 bin 427. Ancak 2017’de politika belgemizi yayımladıktan sonra 2018 rakamımız 6 bin 675 oldu ve 2019’da bu rakam 5 bin 473 oldu. Geçen yılın ilk 6 ayına göre bu yılın ilk 6 ayında, Türkiye’de trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısı tam 477 kişi azalmıştır. Bu önemli bir azalıştır. Doğru yolda olduğumuzu ifade eden bir azalıştır. Genel bir trend vermesi açısından da 2015-2019 sonu arasında kazalardaki can kaybının yüzde 27,5 olduğunu; yüz bin nüfus başına düşen can kaybı oranının 9.6’dan 6.6’ya gerilediğini de bir not olarak paylaşmak isterim. Hedefimiz bu yıl yüz binde 6. İnşallah seneye yüz binde 5’e getirmek istiyoruz. Her zaman söylediğimiz bir söz var, trafik kazalarında 1, bizim için büyük bir rakamdır, en sevdiğimiz rakam da 0’dır. Dolayısıyla, biraz önce paylaştığım olumlu trend rakamlarının nihai hedefi sıfıra ulaşmaktır. Önemli bir noktaya geldik, bunu taşıyacak irade ve potansiyele sahibiz, imkana sahibiz, inşallah bunu kısa sürede başaracağımıza inanıyoruz.”

  • Diyarbakır’da narko teröre darbe

    Diyarbakır’da narko teröre darbe

    Operasyonun detaylarına ilişkin İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; Lice ilçesi kırsalında gerçekleştirilen operasyonda önceden tespit edilen 255 farklı noktada, 2 ton 221 kg toz, 2 ton 860 kilo kubar olmak üzere toplam 5 ton 81 kilo uyuşturucu maddesi, 14 milyon 169 bin 150 kök kenevir bitkisi ile kenevir tarlalarını sulamak maksadıyla kullanılan 11 bin 525 metre sulama hortumu ve 2 adet su motoru ele geçirildi” denildi.

    Açıklamada ayrıca, uyuşturucu madde ile suçüstü yakalanan 3 şüphelinin de tutuklandığı aktarıldı.

    https://twitter.com/suleymansoylu/status/1303443946551545865

  • DAEŞ’in sözde Türkiye emiri yakalandı!

    DAEŞ’in sözde Türkiye emiri yakalandı!

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “DAEŞ’in sözde Türkiye emiri, önemli planlarla yakalandı ve tutuklandı” dedi.

  • Saldırıya uğrayan Barış Atay: “Olayın faili Süleyman Soylu’dur”

    Saldırıya uğrayan Barış Atay: “Olayın faili Süleyman Soylu’dur”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile sosyal medyada tartışmasının ardından saldırıya uğrayan TİP Milletvekili Barış Atay ifadesinde, “Bu olayın faili kendisine yönelik eleştiriyi alıntılayıp beni hedef gösteren Süleyman Soylu’dur” dedi. Sabah saatlerinde hastaneden ayrılan Atay’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Bakan Soylu, “Nitelikli cinsel saldırı” suçlamasıyla tutuklandıktan sonra tahliye edilen Musa Orhan’a ilişkin kendisine “Sen bir seri tecavüzcüyü korudun, kolladın” diyen Atay’a “Benden ‘tecavüzcü kollayıcı’ olmaz da senden tam tecavüzcü olur. Tuma’nın kollayıcısı… Dikkat yakalanma…” sözleriyle yanıt verdi. Soylu’nun sözlerinin ardından Kadıköy’de bir grubun saldırısına uğrayan Barış Atay, travma ve kaburgalarında kırık şüphesiyle tedaviye alındı.

    Sabah saatlerinde Numune Hastanesi’nden taburcu edilen Atay’ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Hastanede ifadesi alınan Atay, saldırganlar hakkında şikâyetçi oldu. Cumhuriyet’ten Tuğba Özer’in haberine göre ifadesinde ölüm tehditleri aldığını hatırlatan Atay, saldırı anını şöyle anlattı:

    “31.08.2020 günü arkadaşlarımla birlikte Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde bulunan bir mekanda bulunduktan sonra saat 01.00 sıralarında Dr. Esat Işık caddesinde arkadaşımla birlikte yürürken Dalga Sokak’a dönmemizin ardından ayak sesleri duydum. Daha sonra arkamdan gelen bir kişi boynuma atıldı. Bu şahsı savurduktan sonra 3 ya da 4 kişi beni arkamdan yumruklamaya başladı. Ben kendimi savunmaya çalışırken beni yere düşürdüler. Başta kafam olmak üzere vücudumun çeşitli yerlerine vurmaya başladılar. Bu esnada arkadaşımın polisi araması üzerine koşarak kaçmaya başladılar. Bu şahıslar beni darp ederken küfür ederek “vatan haini” diye bağırdı.

    Hava karanlık olduğu için bu kişilerin eşgallerini net olarak hatırlamıyorum. Beni darp eden ve hakaret eden bu kişilerden şikayetçiyim.”

    “Faili Süleyman Soylu’dur”

    Atay verdiği ek beyanında ise ölüm tehditleri aldığını hatırlatarak şunları kaydetti:

    “Bu olay cereyan edene kadar 1 Mayıs’ta DİSK binası önündeki eylemlerden itibaren sosyal medyadan ölüm tehditleri aldığıma ilişkin savcılıkta suç duyurusunda bulundum. Bunlardan bir tanesi ise takipsizlikle sonuçlandı. Bunun akabinde kullandığım araca sabotaj yapıldı. Bunun da şikayetinde bulundum. Bu yüzden bu olayın faili bütün şikayetlerle ilgilenmek yerine bir tecavüzcünün serbest bırakılması ile ilgili kendisine yönelik eleştiriyi alıntılayıp beni hedef gösteren Süleyman Soylu’dur.”

    Atay’ın avukatı Onur Güneş ise olayın yaşandığı sokakta kamera çalışmasının yapılmasını, ve baz istasyon kayıtlarının alınmasını talep etti.

    Güneş, saldırının planlı yapılmış olduğu üzerinde durduklarını ifade ederek, “mekandan çıktık sonra 50 metre yürümesinin ardından bu saldırı gerçekleştiriliyor. Bizim tahminimiz şu; birden fazla kişinin bu kadar kısa bir mesafede Atay’ı görüp bir milletvekiline saldırmaya karar vermesi hayatın olağan akışına aykırı. Ya oraya girerken bir takip söz konusuydu ya da o içerideyken orada olduğu haber alınarak dışarıda beklenilmiş. İki ihtimal den biri. Bu da kamera kayıtlarından ve baz sinyallerinden ortaya çıkacak” dedi.