Etiket: Süleyman Soylu

  • “1 yıl devam ettirmek zorundayız”

    “1 yıl devam ettirmek zorundayız”

    Bakan Soylu, Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi’nde gerçekleştirilen Afet Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından inşa edilecek konutlara ilişkin Soylu, “Özellikle evler 1 yılda teslim edilecek. Bu konuda bazen bir kısmı kötü, bir kısmı iyi niyetli, gördüğü tabloyu ‘burası bir daha ayağa kalkmaz’ şeklinde değerlendiren vatandaşlarımız. Bir kısmı da bunu istismar edip fitne çıkaranlar şöyle söylüyorlar. Bu şehirler tahliye edilecek. Bu şehirler sağlam zemin üzerinde yeniden bu vatandaşlarımızın şehri olarak hayatına devam edecek. Oradaki tespitler de yapılmıştır. Şehrin yıkılanlarının nereye kurulacağına yönelik değerlendirmeler yapıldı ve bu çalışmalar aynı şekilde devam edecek” ifadelerini kullandı.

    Depremin ardından oluşabilecek herhangi bir salgın hastalık durumuyla ilgili açıklama yapan Soylu, “Dün Sağlık Bakanımız ile birlikte çalıştık, bugün Hatay’da tekrar çalışacağız. Şu anda bir salgın hastalık, bir enfeksiyon, bağırsak enfeksiyonu gibi bir yayılım söz konusu değil. Bu konuda sağlık yetkililerimizin dikkati en üst seviyededir. Zaten hastanelerimiz işlem yapıyor. Kahramanmaraş özelinde onlarca ekip köyler dahil olmak üzere taramalara devam etmektedir” dedi.

    “200 bin çadır sevk edildi, 100 bin çadır daha sevk edilecek”

    Soylu, deprem bölgelerindeki mevcut barınma durumuna ilişkin, “Geçici barınma merkezleri olarak çadırlar kuruldu ve aynı zamanda bunun yanı sıra Türkiye genelinde şu ana kadar 200 bin çadır sevk edildi ve bunların önemli bir bölümü kuruldu, kurulmaya devam ediyor. Yaklaşık 100 bin çadır daha sevk edilecek, onların da kurulumu devam edecek. Konteyner yaşam alanları yapılacak, bunlarla ilgili yerler tespit edildi, altyapılar yapılıyor” diye konuştu.

    “Yardımlaşma duygusunu 1 yıl devam ettirmek zorundayız”

    Aşevleri ihtiyaçları, kuru gıda, hijyen ve 1’inci el gönderilebilecek giysi gibi yardımların sürdürülebilir kılınması gerektiğini belirten Bakan Soylu, ‘binlerce araba geldi, tıkanıklık var’ değerlendirmesinin aksine en çok yardımlara şu an ihtiyaç duyulduğunu kaydederek, “Bu 1 yıllık süreç. Vatandaşlarımıza şunu ifade etmek istiyorum. Bu 1 yıllık süreç içerisinde şu 10 günde gösterdiğiniz yüce gönüllülüğü, yardımlaşma duygusunu, milletimizin karakterine haiz olan bu duyguyu 1 yıl için de devam ettirmek zorundayız. Bu buruk sürede enkazdan bir canlı daha çıktı. İnşallah ümitlerimiz Kahramanmaraş’ta devam ediyor. Büyük bir mücadeleyle arkadaşlarımız durmadan çalışmaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
    Soylu, imkanlar doğrultusunda arama kurtarma çalışmalarının en yüksek noktaya ulaşması için çalışıldığını not düşerek, “Kahramanmaraş’ta şu an itibarıyla 215 enkazda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu bunun 20 katından gidiyor. Nitelikli binalar kaldı. Bu nitelikli binalardaki arama kurtarma çalışmalarını bazı binalarda 24 saat esasıyla devam ettiriyoruz. Helikopterlerle, off road araçlarla, jandarma araçlarıyla köylere kadar ulaşılıyor” dedi.

    “Şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10’ar bin lira hesaplarına gönderildi”

    Depremden etkilenen yerlerin hasar tespitlerinin devam ettiğini söyleyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:
    “Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, özellikle depremzede olan ailelere yardım konusunda ’10 bin lira destekte bulunacağız’ değerlendirmesiyle ilgili Cumhurbaşkanımıza da arz ettik, şu ana kadar 335 bin 956 aileye 10’ar bin lira hesaplarına gönderildi. Eğer hasar tespitlerinin yüzde 30-35 civarı tespit edildiyse daha 3’te 1’idir bu oran ve bu bir şekilde hesaplarına aktarılmaya devam edilecek. Dün akşam itibarıyla 144 bin 956 aileydi. Bu sabah itibarıyla 191 bin aile, toplam 335 bin 956 ailenin hesaplarına 10 bin liralar gönderilmiş oldu.”
    “Şu anda bin 833 dernek ve STK, 59 bin 814 kişiyle bölgede destek ortaya koymaktadır” diyen Bakan Soylu, STK denetimlerinin herhangi bir tartışma ve istismara mahal erilmemesi için düzenli olarak yapıldığını belirterek, “Bunu istismar eden, devletle eş koşmaya çalışan varsa da elbette gereği yerine getirilecektir. Şehirler normalleşemeye başladığında, konteyner şehirler oluşturulduğunda tahliye edilen vatandaşlarımız şehirlere döndürülecekler. Burada onların hayatının belki ilk 1 yıl daha önceki zaman diliminde olduğu gibi olmaz ama en azından ihtiyaçlarını gerçekleştirebilecek bir hali sağlamaya çalışacağız” diye konuştu.

    “Bize yapılan ihbarların yüzde 99’u boş çıktı”

    Güvenlik ve asayişle ilgili bir dedikodu olduğunu anlatan Bakan Soylu, her alanda süreci sekteye uğratmak isteyenlerin bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
    “Biz Kahramanmaraş’tayız, bir yağma görmedik. Adıyaman’da bir yağma yok, Osmaniye’de bir yağma yok ama acaba devletin bu konuda ortaya koyduğu irade ve otoriteyi hem başka yerlerden hem de buradan ‘sarsabilir miyim’ düşüncesinde olanlar, ‘ben fırsatı elime geçirdim, buradan da bir darbe indirebilir miyim’ derdinde olanlar bu dedikoduları değerlendiriyorlar ve bunları toplumun tamamında bir endişeye sevk etmek maksadıyla ortaya koymaya çalışıyorlar. Şu anda burada 1 güvenlik görevlisi varken bütün deprem bölgesinde 3 güvenlik görevlisi var ve geçmiş periyotta olandan daha az suç var. Hırsız hırsızdır. Eğer vicdanı yoksa açıkta bir malı almak isteyebilir. Buna da güvenlik görevlileri gerekli müdahaleyi ihbarlar çerçevesinde yapıyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99’u boş çıktı. Hatta bunun da üzerinde.”
    Soylu, güvenlik ve asayiş açığı olduğunu dillendirenlerin bir güvensizlik algısı oluşturma anlayışına doğru gitmeye çalıştıklarından bahsederek, “Bu hesabı yapanlar bugün uğraşılan zorlu meselede sadece oyalama durumunda olanlardır. Onlarla ilgili sosyal medya üzerinden siber suçlar birimimiz, yargımız gerekli çalışmaları yapmakta” açıklamasını yaptı.

    “Hep birlikte bu depremin oluşturduğu yıkımın içinden güçle beraber çıkacağız”

    Kurumların birbiriyle irtibat halinde millete olan sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sonlandırdı:
    “İnsanlar canlarıyla uğraşıyor. Bu ülkenin yetiştirdiği adamlar ellerini kaldırıp, şarkı niteliğinde sloganlar atıp ‘onu öldüreceğiz, bunu öldüreceğiz’ gibi sözler söylüyorlar. Sözde öldürmek kolay bir şey de hayatında böyle bir şeyin yanından geçmemiş olan insanlar sadece toplumu germek ve endişeye sevk etmek için hiç de yakışmayacak şeyler yapıyorlar. Onları da yakaladılar, gereğini yerine getirirler. Devletimiz her zamankinden daha tetikte, her zamankinden daha teyakkuz halindedir. Her zamankinden daha bütün kurumları birbiriyle en yüksek derecede irtibat halindedir. Millete olan sorumluluğumuzu bu ülkenin yetiştirdiği evlatlar olarak gücümüzün yettiği ölçüler içerisinde yerine getirmeye bütün birimlerimizle çalışıyoruz. Hep birlikte bu depremin oluşturduğu yıkımın içinden güçle beraber çıkacağız.”

  • ” Bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz”

    ” Bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz”

    Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açıklamalarda bulundu.
    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve ardından Elbistan’dan 7.6’lık iki büyük depremden sonra devletin bütün birimleriyle herkesin büyük bir mücadele ortaya koyduğunu belirten Bakan Soylu, “Bütün birimler hava şartlarının, koşulların zor olmasına rağmen yerlerine intikal etti. Karakışın getirdiği olumsuzluklara özellikle depremin bu bölgede neredeyse yolları ortada yarmasına rağmen vatandaşımızın biran önce imdadına yetişebilmek için bütün Türkiye devletiyle milletiyle seferber oldu. Bizde o saatten itibaren Kahramanmaraş’tayız. Bütün birimlerimizle sahada olmaya çalışıyoruz hem de koordinasyon yaparak buradan hizmetleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu afetin çok büyük bir afet olduğunu söylemek istiyorum. Bu afet yüzlerce detayın aynı anda yönetilmesini gereken bir afettir. 250 kilometre fay hattı. Yaklaşık 99 bin 362 kilometre kare. Macaristan’dan, Portekiz’den, İrlanda’dan, Çek Cumhuriyeti’nden büyük Hollanda’nın iki katı. Yani büyük bir afet alanında çok güçlü bir yer kürenin gördüğü denizler hariç kara en büyük depremlerden birisi. Özellikle deprem danışma kurulumuz ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğümüzün ortaya koyduğu değerlendirmeler altında söylüyorum” diye konuştu.

    Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta 5 bin 323 kişi hayatını kaybetti

    Devletin bütün imkanını sevk etmekte olduğuna vurgu yapan Bakan Soylu, ”Sadece burada görev yapan polis, jandarma, Türk Silahlı Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri mensubu arkadaşlarımızın sayısı 20 bin. Herkes burada büyük bir mücadeleyi ortaya koymaktadır. Bugüne kadar son aldığımız rakam 5 bin 323 vatandaşımızı Kahramanmaraş’ta kaybettik. Allah rahmet eylesin. 4 bin 493’üde şuana kadar defnedildi” şeklinde konuştu.

    “Bazen de yetişmekte zorlandığımız ardından yetiştiğimiz durumlar elbet olacaktır”

    Günlük 500 bin öğün yemek verildiğini aktaran Soylu, “Toplam 500’ün üzerinde köyü var buranın. Ulaştıklarımıza araçlarımızla, ulaşamadıklarımıza dışardan getirttiğimiz off road araçlarla, yolu kardan kapalı olanlara helikopterle ulaşıyoruz. Çok önemli ve zor olduğunu biliyoruz. Kesinlikle hiç bir şeyden etkilenmeden bizim vatandaşımıza görevimiz var yapmak zorundayız. Biz kamu adına devlet adına buradayız. O insanlara bu memleketin bir evladı olarak yapmakla mükellefiz. Birileri açık araya bilir, eksik olabilir. Bütün dünyanın büyük olarak nitelendirdiği böyle bir deprem de elbette ki bazen de yetişmekte zorlandığımız ardından yetiştiğimiz durumlar elbet olacaktır. Bunu istismar konusu yapmak, bundan bir siyasal çıkarım ortaya koymak, deprem ortaya koyduğu hasardan daha büyük bir hasardır. Bir insanın nasıl bir ruh hali olabilir ki fitnenin fesadın peşinde gidebilir. Bu dünyadan hepimiz gideceğiz, gidiyoruz. Belki bir saat sonra burada bir deprem olacak burada gördüğünüz hiç kimse olmayacak. Belki bizde biraz önce bahsettiğimiz meftalarımız gibi bizden sonra gelenler bunu değerlendirecekler. Burada eğer bir siyaset yapılacaksa hem millet nezdinde hem Cenab-ı Allah nezdinde hesabı sorulur, bende yaparsam hesabı sorulur. Bir çok alanla karşı karşıyayız. Bu kadar insan nerede kalacak nerde yatacak, işini nasıl yapacak gibi bir çok operasyon yönetiyoruz. Sadece burada değil 10 vilayette yürütülmektedir.” diye konuştu.

    “120 polisimizi, 32’inin üzerinde jandarma personelimizi kaybettik”

    Hayatını kaybedenler konusunda da bilgi veren Soylu, “Polis Teşkilatımız da 120 arkadaşımızı kaybettik, Allah rahmet eylesin. Kahramanmaraş’ta da, Hatay Nurdağı’nda da bu toplu kayıplar, toplu olmayan kayıplar da var 32’inin üzerinde de jandarma personelimizi kaybettik. Bütün kaybettiklerimize Allah rahmet eylesin” ifadelerini kullandı.

    Yağma iddiaları konusuna da değinen Soylu, her ihbarı değerlendirdiklerini yüzde 99.9’unun asılsız olduğunu kaydetti.

    “Bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar”

    Kendisinin de ikinci depremi yaşadığının altını çizen Soylu, “Biz hepimiz burada depremzedeyiz. Buradan milletimize şikayet ediyorum. Ellerindeki bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar. Bunlar batsınlar diyebilirler ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var. Elbetteki bunların değerlendirmeleri de yapılacaktır. Şu günler geçip gitsin işimize bakalım. Bu milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

  • ‘Türkiye’nin yolculuğu yeni başladı’

    ‘Türkiye’nin yolculuğu yeni başladı’

    Türkiye’nin yıllardır hem içeriden, hem de dışarıdan gelen büyük badireleri atlattığını belirten Soylu, “Türkiye’nin hangi adımları attığını mücadelesini haykırmaya hazır mısınız? Türkiye hem dışarıdan hem içeriden 10 yıllardır büyük badirelerle karşı karsıya kaldı. 10 yılda bir darbe yaptılar. Bu milletin sevdiklerini idam ettiler. ‘Bu ülkeyi siz değil, dışarıdakiler yönetir’ dediler. Birliğimize beraberliğimize kimliğimizi her şeyimize karstılar. Bu kadar baraj yapabilirsiniz diye üzerimizde vesayet kurmaya çalıştalar. Edanızdaki coğrafyayı ve kardeşlerimizi yoksulluğa ve mahzunluğa ittiler. Tek gayeleri Anadolu coğrafyası insanlığa umut olmasın istediler. Erdoğan bu ülkeye Başbakan olduğunda 10 gün sonrası görülemiyordu. ‘Hedefimiz 2023′ dedi. Ardından 2071 dedi. Erdoğan şimdi başka bir şey söylüyor. Hem de ne zaman, Avrupa soğuktan donarken söylüyor. 2023, 2053, 2071 dedi, şimdi de Türkiye 100 yılı diyoruz. Kıymetli Aydınlılar altını çizerek söylemek istiyorum. Türkiye çok badireler atlattı. İnsanlar maaşlarını alabilmek için, insanlar akşamdan Ziraat Bankası önünde kuyruğa giriyordu. Hastaneden randevu alabilmek için gece yarısı battaniyeye sarılarak insanlar sıra almaya çalışıyordu. Ancak zengin insanlar uçağa binebiliyordu. Ne oldu da 20 yıldır Erdoğan ile buraya gelindi. Petrol mü bulundu?

    “Dağlar teröristlerden temizlendi”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçmişte her gün vatan evlatlarının 5-10 tabut ile geldiği ülkeyi bugün o dağlardan teröristleri temizlediklerini söyledi. Soylu, “Bugün terörle mücadele ediyoruz. Elin oğluna avuç açmıyoruz. Amerika’ya avuç açmıyoruz. Türkiye bunu nasıl başardı? Avrupa pandemide yaşlıların ölüme terk ederken, Erdoğan’ın yaptığı şehir hastaneler bütün dünyaya örnek oldu. Vatan evlatlarının 5 tane, 10 tane şehit tabutları ile geldiği bu ülkede dağlar teröristlerden temizlendi. Ulaşım Avrupa’nın parmak ısırdığı şekle geldi. Ben İstanbul’da büyüdüm. Dedem bizi Cuma günleri çeşitli camilere götürürdü. Hem Müslümanlığı, hem de 600 yıl dünyayı sömürmeden yöneten Osmanlıyı anlatırdı. ‘Ayasofya’da İnşallah size namaz kılmak nasip olur’ diye dua ederdi. Allah’a hamdolsun bugün nasip oldu. Erdoğan sadece ATAK helikopteri değil, hasta adam dedikleri ülkeyi, Amerika’nın tahammül edemediği devrimleri de yaptı. Dindar olan dindarım dedi, Aleviyim diyen Aleviyim diyebildi. Her ona saldırmak istediklerinde Menderes ile fotoğrafını yan yana koyup ‘senin de sonun böyle oyacak’ dediler. Ama korkmadı. Niye biliyor musunuz? Arkasında mangal yürekli bir Türk milleti var da ondan. Allah sizden razı olsun. Bugün aslında başka bir yerde olacaktım, ama hemşehrilerim Aydınlılara hislerimi söylemek için geldim. Erdoğan’a sahip çıktığınız için Allah sizden razı olsun”

    “Türkiye’nin yolculuğu yeni başladı”

    İçişleri bakanı Soylu, “Kılıçdaroğlu’nu tanıyor musunuz? Amerika’nın talimatı ile tezkereye ‘hayır’ dedi. Niçin? Çünkü PKK-PYD orda olsun istediler. Apo’nun eski arkadaşını kendine danışman yaptı. Ay-Yıldızlı bayrağı kaldırdılar. Niçin? Masanın altında PKK ile iş tutuyorlar. Bunlar çürük domates. Buradan şikayet ediyorum polisimiz ve kahraman Mehmetçik adına. Türk polisi, askeri uyuşturucu ticareti yapıyor diyor. Yazıklar olsun. Dağları tertemiz yaptık. Terör bitirdik. Ondan intikam almak istiyor. Bir de Babacan var. Ali Babacan Anayasadan Türklüğü çıkaracaklarını söylüyor. Yapamazsınız. Bir de Meral Akşener var. Geçen gün Diyarbakır’a gitti. PKK ile iş tutmaya çalışanları Allah hiç bir zaman mutlu mesut etmemiştir. Ne dedi biliyor musunuz? ‘Artık bu kan dökme bitsin’ dedi. Kim kan dökücü? Polis mi Asker mi? Sen polisi askeri kan dökücü dersen, bu millet senden bunun hesabını sorar. Menderes diyarından, Efeler diyarından sesleniyorum. 14 Mayıs’ta bunları haddine bildirecek misiniz? Biz büyük bir yolculuğa çıktık ancak Türkiye’nin yolculuğu yeni başladı. Bir araba yaptık çıldırıyorlar. Terör temizlendi. Gabar’da petrol, Bingöl Genç’e demir çıktı. Allah’a hamd olsun bize Tayyip Erdoğan, 6’lı masaya da Kılıçdaroğlu düştü. Erdoğan’ı Türkiye yüzyılında Türkiye’nin lideri olarak sandıklardan çıkarmaya hazır mısınız? Atacağınız her oy rahmetli Menderes’i asanlardan ve astıranlara atacağınız Osmanlı tokadı olacaktır” dedi.

  • “Pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek”

    “Pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek”

    Bakan Soylu, Antalya’nın Lara Turizm Merkezi’ndeki bir otelde düzenlenen İl Göç İdaresi Genel Müdürleri Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

    Burada konuşan Bakan Soylu, 21. Yüzyılın basit bir soru sorduğunu ifade ederek, “Bizim bir atasözümüz bunun cevabını çok iyi verir. ‘Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar”. Tamda dünyanın hali belki de bunu ifade etmektedir. Batı sömürerek, Doğu’yu fakirleştirerek, istikrarsızlaştırarak zenginleşti. Sonunda kıyamet koptu. Mesele tek başına Suriye değildir, Suriye göç meselesinde sadece bir kompartmandır. Suriye olmasaydı dünyanın başka bir istikrarsız noktasında patlak verecekti. Afganistan, Pakistan, Afrika bir kaynak. 1970 yılındaki dünyada uluslararası göçmen sayısı 84 milyon, o günkü dünya nüfusunun yüzde 2.3’üydü. 2020 yılında bu sayı 280 milyonu aştı dünya nüfusunun yüzde 3.6’sı oldu. 2021 yılı sonunda zorla yerinden edilmiş insan sayısı 89. 3 milyondu. 2022 yılının başında Ukrayna-Rusya savaşı başladı yıl ortasın da bu sayı 103 milyona çıktı. Afganistan’ı karıştırdılar, Afrika’yı istikrarsızlaştırdılar oradan bir göç dalgası oluştu. Aslında yeni bir şey yaşamıyoruz” diye konuştu.


    Göçün hiş değişmediğini aktaran Bakan Soylu, Batı’nın bunu yeni normal gibi tarif etmesi ve şaşırması,paniklemesi olarak nitelendirdi.

    “En yüksek sınır dışı oranlarını yakaladık”

    Batının göç meselesinde dünyaya vizyonsuzluğu, gaddarlığı, beceriksiz ile rezil olduğunu ifade eden Bakan Süleyman Soylu, “ Biz insanlığa mahcup olmadık. Tarihimize kendimize mahcup olmadık. Neye rağmen devlet otoritesinin tamamen yok olduğu iki ülke Irak ve Suriye’ye rağmen. Aynı bölge kaynaklı büyük bir terör mücadelesi verirken, sınırımızda bir terör devleti kurulması için ABD ve Avrupa büyük uğraş verirken insanları mağdur etmeden biz bu süreci yönettik. İlk andan itibaren ayakları yere basan kuralları ve hedefi belirli göç politikası uyguladık. Açık kapı politikasında düzenli göçü yönetmek, kaçak göçle de mücadele etmek bu politikanın iki temel ayağıdır. Ülke içinde etkili bir yakalama stratejisi ve etkili bir sınır dışı mekanizmasını kaçak göçün argümanı olarak gördük ve bunu ciddiyetle takip ettik. En yüksek sınır dışı oranlarını yakaladık. Bu politikayı işin en başından itibaren hukuki ve kurumsal alt yapı üzerinden takip ettik. Biz devlet geleneği olan bir milletiz, bu kabiliyeti hiçbir zaman baskı ve oyunla kaybetmeyen bu konudan bayrağımızı sürekli olarak dalgalandıran büyük bir milletiz” diye konuştu.

    “Avrupa’dan çözüm beklenmez”

    Kimsenin Avrupa’dan çözüm beklememesi gerektiğinin altını çizen Bakan Soylu, “Çok uzun yıllardan beri Avrupa’da yükselen İslam düşmanlığı aynı zamanda Türkiye üzerinden şekillenen İslam düşmanlığı,malasef gerçekleri bilenlerinde doğru sözleri söyleyebilme kabiliyetini engellemektedir. Sizle masanın etrafında kısık sesle konuşmaktadırlar. Ama toplumun önüne çıktıkları zaman o toplumu Türk ve İslam düşmanlığına yönlendirdikleri için gerçekleri konuşamamaktadırlar. Eylemleri kendi milletlerini oluşturdukları bu sonuçla örtüşmeye devam etmektedir. Oradan bir ümit söz konusu değildir. İnsanlığa ait bir iyi bir şey yapabilme çıkarımının Avrupa’dan çıkması mümkün değildir. Vizyonunu kaybetmişlerdir. Pandemi, göç enerji ve gıda konusundaki başarısızlıkları tüm problemler arkasındaki acizlikleri Avrupa’ya özgüven kaybı ortaya koymuştur. Siz dünyada ilk kez Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesiyle kurulan genç bir teşkilat olarak her birinizi genç bir göç mühendisi olarak gördüğüm, dünyanın içindeki bu çıkmazı yaşayacağınız yıllar var. İstikametiniz insanlık açısından çözümünüz Avrupa olmasın. Onların istikameti doğru değildir. Sadece saf bir göç meselesiyle uğraşmıyorsunuz, Batı’nın istihbarat oyunlarıyla da uğraşıyorsunuz. Para yolladıkları STÖ’lerin Türkiye ve tarafındaki coğrafyanın hangi kaynakları ayırdıklarını biliyoruz. STÖ’lerin bir bölümümü yasakladık. Burada ajanlık faaliyeti gerçekleştiriyorsunuz. Sadece Afganistan’dan Pakistan’dan, Bangladeş’ten,Yemen’den yola çıkan kendine ait bir gelecek oluşturabilir miyim diye bir çok tehlikeden geçen insanlarla yüzleşmiyoruz. Tam tersi canavar bir batı ile yüzleşiyoruz. Onların bu insanlık meselesi gerçeği ile yüzleşiyoruz” dedi.
    Bakan Soylu, Türkiye’nin 3.5 milyon Suriyeli sığınmacısı olduğunu belirterek, Türkiye’nin kendilerine sahip çıkmasını beklediklerini söyledi.

    “Son 12 ayda 130 bin kişiyi ülkesine gönderdik”

    311 bin Türkiye’de tüm ülkelerden uluslararası korumada sığınmacı olduğunu kaydeden Soylu, “3 mil yon 800 binin üzerinde, yaklaşık 4 milyona yakın yabacıya Türkiye ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de 1 milyon 350 binin üzerinde ikametli yabancısı var. Bu kadar yabancıyı Türkiye’de toplumsal olayla tahrik etmek isteyenler olmasına rağmen bir düzen içinde karmaşıklıklar olmadan bir anlayış içinde yönetebilmek Türkiye’nin maharetidir. Ellerine her yakaladıkları olayın videosunu çekip Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizin sabahtan akşama kadar suç işlediği anlayışını ülkeye nakşetmeye çalışan kötücü ruhlar elbette olacaktır çünkü Batı onlara para veriyor. Biz Türkiye’yi aile üzerinden yıkmak için gayret ediyoruz ama yapamıyoruz, bari hiç olmazsa yabancı düşmanlığı gibi bir fitneyi bu milletin içine koymaya çalışalım diye kötücül ruhlarla bu milletin üzerine oyun oynuyorlar. Kaçak göçe müsaade edilmedi, kim suç işlemişse gereği yerine getirildi. İngiltere bir kişiyi bile ülkesine gönderemedi. Son 12 ayda 130 bin kişiyi kendi ülkelerine geri gönderdik. Uluslararası kurallar çerçevesinde bunu yaptık, kimseye eziyet yapmadık. Bunların hepsi büyük operasyonlardır. Kendi siyasi partisinin kongresini yapamayan, belediye otobüslerini çalıştıramayanlar, cenaze arabasını millete ittirtmek zorunda kalanlar dünyanın en kompleks ve karmaşık meselelerinde iflas etmeleri kaçınılmazdır. Türkiye’nin dünyada en becerikli şekilde göç meselesini yönetmektedir” dedi.

    “Dünyanın en çok göçmen gönderen ülkesi Türkiyedir”

    Bakan Soylu, her 100 Suriyeliden ancak 1.9’unun asayiş meseleleriyle karşı karşıya kaldığını belirterek, yüzde 98.1’inin bu ülkenin kurallarına uyduğunu ve uymaya devam edeceğini bildirdi.
    Yüzde 98.1’i görmeden, yüzde 1.9’luk bir parça üzerinden o insanların karşılaştığı sorunları görmeden yapılan açıklamaları eleştiren Soylu, “12 ayda 130 bin kişiyi kafamıza göre gönderdik. Dünyaya en çok kaçak göçmeni geri gönderen ülke Türkiye’dir. Yanımızın yanımızın yanımızın yanı başına yaklaşan bir ülke yoktur. Kaçak göç mücadelesini dünyada en güçlü şekilde yapan Türkiye’dir. Hem de bunu insani koşullarda yapabilen tek ülkedir. Göçü sınır meselesi olarak görüyorlar. Bizim kitapçıklardan almışlar elektro optik kulelerin ne olduğunu biliyorlarsa adımı değiştiririm, neye faydası olduğunu biliyorlarsa adımı değiştiririm. Sığınmacıların biyometrik kayıtları parmak izleri hepsi alınarak gelmiştir ve defalarca güncellenmiştir. Sıkı bir takip vardır. Türkiye’de yılda 8 bin insan kaçakçısı yakalanıyor bilmiyorlar. Türkiye’deki sayı Avrupa’nın tamamının sayısı kadardır. İstanbul’da iki tane daha geri gönderme merkezi yaptırıyoruz”diye konuştu.

    “Fatih ve Esenyurt’taki rakamlar”

    Bakan Soylu, İstanbul’un tamamı 2019’dan itibaren yeni geçici koruma yerleşimine Fatih ve Esenyurt ilçelerinin ikamet izinlerine kapatıldığını bildirdi.
    İkamet iznine kapattıktan sonra Fatih’te 74 binden, 50 bine, Esenyurt’ta sayı 145 binden,136 bine düştüğünü kaydeden Bakan Soylu, yurt genelinde yerleşim oranı sorununu yüzde 25’den yüzde 20’ye çektiklerini kaydetti.

    “Fıs fıs fıs akıl vermeye çalışır”

    Ülke içindeki yabancı teröristlerin tespitiyle ilgili Türkiye’nin önemli bir performans ortaya koyduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “ Türkiye’nin bir de şöyle bir talihsizliği var, Türkiye’ye gelen her Amerikan Büyükelçisi, ‘ben Türkiye’de nasıl darbe yaparım, yaptırırım’ telaşı içerisindedir. Bu Türkiye’nin temel bir talihsizliğidir. Her Amerikan Büyükelçisinin ‘Türkiye’de acaba ben ne yaparım, ne yaptırırım ve Türkiye’ye nasıl zarar veririm, babalarıma nasıl yaranırım’ dertleri budur. Türkiye’nin yıllardan beri en önemli talihsizliklerinden bir tanesi budur, hep de bu olmuştur. Diğer büyükelçilerini toplar, fıs fıs fıs, onlara akıl vermeye çalışır. Avrupa’da da aynısını da yapıyorlar ya, onlar idare ediyorlar Avrupa’yı Amerikan büyükelçiliği. Avrupalılar üzülmez bu söze merak etmeyin. Onlar gerçeklerin ne olduğunu biliyorlar. Hakikaten biliyorlar, otururlar dizayn ederler, Türkiye’yi de dizayn edebileceklerini zannediyorlardı ama bir adam oyunlarını bozdu, Recep Tayyip Erdoğan. Onlar Türkiye’yi de böyle zannediyorlardı, oturacaklardı, fıs fıs fıs oyun, tezgah kuracaklar. Amerikan Büyükelçisine buradan söylüyorum, hangi gazetecilere yazı yazdırdığını biliyorum, pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek, çok net söylüyorum, pis ellerini Türkiye’nin üzerinden çek. Neleri yaptırdığınızı, hangi adımları attırdığınızı, Türkiye’yi nasıl karıştırmak istediğinizi net bir şekilde biliyorum. O pis ellerinizi, o maskeli, sırıtan yüzlerinizi Türkiye’nin üzerinden çekiniz. Bu kadar açık”açıklamasını yaptı.

    “Üzülüveriyorlar”

    Türkiye’de tespit edilen yabancı teröristleri de ülkelerine gönderdiklerini aktaran Soylu, “Adamı yakalıyoruz, bu senin adamın diyoruz, utanmazlığın bir boyutu da şu, bunu bütün Türkiye bilsin. Adamı kendi ülkesine almamak için vatandaşlıktan çıkartıyorlar. ‘Bu benim vatandaşım değil’ diyorlar. Bir yüzlü değil, iki yüzlü değil, her türlü numarayı ortaya koyuyorlar. Çıplak gerçekleri ortaya koyunca onların Türkiye’deki mümessilleri çok üzülüveriyorlar” diye konuştu.

    “111 bin kişiye ülkeye giriş yasağı koyduk”

    2016’da bir yabancı savaşçıyı sınır dışı ederken Hollanda ve Belçika’da ilgili makamları uyardıklarını hatırlatan Soylu,” 2011’den bu yana 150 ülkeden 111 bin kişiye ülkeye giriş yasağı koyduk. Çatışma bölgeleriyle irtibatlı olduğu tespit edilen 102 uyruktan 9 bin 319 yabancı terörist savaşçıyı sınır dışı ettik. Biz bu gayreti gösterirken onların tavrı bu kişileri vatandaşlıktan alelacele çıkarıp, meseleyi baştan savmak şeklinde hallederiz anlayışıyla olmuştur. Bugün bize konsolosluk kapatarak akıl vermeye çalışan ülkelerin aslında bu meseledeki yönetim becerisizliklerine bir örnek olması için paylaşmak istedim. Avrupa Birliği ülkelerine bin 126 yabancı terörist gönderdik. Türkiye olarak onlara soruyoruz, ‘Ne yaptınız? Tekrar bunlar yarın Türkiye’ye gelmeye çalışırlar mı ve ya çatışma bölgelerine giderler mi veya Avrupa’da bir şey yaparlar mı? diye. Ödleri patlıyor, kamuoylarına böyle bir şey söyleyecekler diye” dedi.
    Göçün dinamik bir süreç olduğunu kaydeden Bakan Soylu, sahayı sürekli takip ettikleri yakın gelecekte göçün küresel düzeyde bitmeyeceğinin ortada olduğunu belirtti.

  • “Kimse acıma beklemesin”

    “Kimse acıma beklemesin”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir dizi program için geldiği İzmir’de ilk olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) binasında, ilde gerçekleştirilen ‘Kökünü Kurutma Operasyonu’ hakkında açıklama yaptı. Gece saatlerinde eş zamanlı olarak 236 adrese eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonu yerinde takip eden Bakan Soylu, operasyonun detaylarını, gerçekleştirdiği basın açıklamasında anlattı. Bakan Soylu’nun beraberinde Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı İbrahim Seydioğulları de KGYS binasında hazır bulundu.

    202 şüpheli gözaltında

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Kent Güvenlik Yönetim Sistemi binasında konuşan Soylu, “Bu mübarek gecenin sabahında İzmir’de 36’ncı ‘Kökünü Kurtarma Operasyonu’nu gerçekleştirdik. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda İzmir İl Emniyet Müdürlüğümüz ve İzmir İl Jandarma Komutanlığımızla toplam 1472 personelin katılımıyla, 24 dedektör köpeği, hava araçlarıyla birlikte sabah saat 06.15’te başlayan operasyonda 225 hedefimiz 136 da girilecek yer söz konusuydu. 202 hedefe ulaşıldı ve gözaltına alındılar. Bu nedenle İzmir İl Emniyet Müdürlüğümüz ve İzmir İl Jandarma Komutanlığımızı tebrik ediyorum. Sabah itibariyle İzmir Valimiz, Emniyet Genel Müdürümüz, Jandarma Genel Komutan vekilimiz, Narkotik Daire Başkanımız, İzmir İl Emniyet Müdürü ve İzmir İl Jandarma Komutanımızla birlikte operasyonun seyrini takip ettik. Allah’a çok çok şükür kazasız belasız tamamladık. Bu Türkiye’deki 36’ncı Kökünü Kurutma Operasyonu. Şu anda ceza evlerinde birçoğu imal ve ticaret suçundan 222 bin tutuklu bulunuyor. 2022 yılında 2’bini İzmir’de 29 bin 800 kişi tutuklandı. Türkiye uyuşturucuyla mücadeleyi sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları, liderliği ve ortaya koyduğu iradeyle birlikte tüm hükümetimizle amansız bir şekilde sürdürmektedir” dedi.

    “Türkiye dünyaya uyuşturucuyla mücadelenin nasıl olduğunu göstermektedir”

    Konuşmasında Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadele konusunda tüm dünyaya örnek teşkil ettiğinin altını çizen Bakan Soylu, “Avrupa ve Amerika, büyük uyuşturucu nakillerinin dışında uyuşturucunun kendi içlerinde dağıtımı dahil olmak üzere teslim olmuş durumdadır. 2017 yılında 941 olan uyuşturucuya bağlı ölümler 2021 sonu itibariyle 250 rakamındadır. Türkiye bu oranı 4’te 1 oranında düşürmüştür. Milyonda 324, nerdeyse 90 katı Amerika’dadır. Avrupa ortalaması milyonda 29’dur. Almanya ise milyonda 29.6’dır. Türkiye bu konuda Avrupa ve Amerika’nın dünyanın içinde bulunduğu iklime teslim olmamaktadır. Son 4 yılda 124 bin 110 bini yıkılmış veya restore edilmiştir. Geri kalan 14 bin binanın rehabilitasyon ve yıkım işlemleri valiliklerimiz ve ilgili yerel yönetimlerce devam etmektedir. Türkiye dünyaya uyuşturucuyla mücadelenin nasıl olduğunu göstermektedir ve göstermeye devam edecektir. Terörle nasıl mücadele etmişsek ve ülke sınırlarımız içinde terörü etkisiz hale getirmeyi sağlamışsak şimdi de uyuşturucuyla mücadeleyi dünyaya aynı terörle mücadele ettiğimiz, birçok terör örgütüyle aynı anda baş ettiğimiz gibi uyuşturucuyla mücadeleyle nasıl başarılı olduğumuzu dünyanın pes ettiği noktada örnek olarak olarak göstermiş bulunmaktayız. Milletimiz bize itibar etsin. Bu konularda gençlerimizi, çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi uyuşturucu illetine karşı muhafaza edip korumak bizim sorumluluğumuz ve namus borcumuzdur. Kimse acıma beklemesin. Acırsan acınacak duruma düşersin. Uyuşturucuya karşı sert mücadelemiz devam edecektir. Bunun altını çiziyorum. Türkiye hem etrafındaki coğrafyaya hem de dünyaya uyuşturucuyla nasıl mücadele edildiğini ve arzın nasıl kesildiğini en önemli örneğini gösterme kararlılığı içerisindedir” sözlerine yer verdi.

    “İzmirli hemşehrilerimiz bize itimat etsin”

    İzmir’de ilk ‘Kökünü Kurutma Operasyonu’nu gerçekleştirdiklerini ve operasyonların süreceğini söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Operasyona katılan arkadaşlarımıza ediyor ve İzmirli hemşehrilerimize sesleniyorum. Bu İzmir’deki ilk Kökünü Kurutma Operasyonu’dur. Göreceksiniz karşınızda daha çok olacağız. Devletin suç ve suçluyla nasıl mücadele ettiğini, hakim olduğunu, özellikle uyuşturucu satanlara, dağıtıcılara ve imal edenlere nasıl muamele yaptıklarına şahit olacaksınız. İzmirli hemşehrilerimizin de bize itimat etmesini, rahat etmesini ve devletine güvenmesini arzu ediyor, teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

  • Bakan Soylu, Kınık’a geliyor

    Bakan Soylu, Kınık’a geliyor

    Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu ile Kınık Belediyesi işbirliği ile düzenlenecek olan “Türkiye Yüzyılında Muhtarlık Kurumunu Güçlendirme Çalıştayı”, yarın saat 10.30’da Kınık Öğretmenevi Amfi Salonunda düzenlenecek. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılacağı çalıştaya İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Genel Sekreteri Osman Aydemir, Ege Bölgesi Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Ayşe Taylan, Muhtarlar Konfederasyonu Yönetim Kurulu, Ege Bölgesi Muhtarlar Federasyonu Yönetim Kurulu, Muhtarlar Daire Başkanı Suna Üstünel, Muhtarlar Daire Başkanı Ahmet Dalkıran, diğer illerin muhtarlar dernek başkanları, İzmir ilçeleri dernek başkanları ve yardımcıları, Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer ve Türkiye genelinden 350 muhtar katılacak. Çalıştay programı öncesi saat 10.00’da çalıştay heyeti, Kınık Belediyesini ziyaret edecek. Ziyaret sonrası heyet, çalıştayın yapılacağı Kınık Öğretmenevi’ne geçecek.

    Açılış konuşmaları ile başlayacak olan program, öğle yemeği ve cuma namazının ardından saat 15.00’da katılımcıların yapacağı konuşmalar ile devam edecek. “Kırsal Kalkınma Destekleri”, “Hayvan Varlığı ve Hayvancılık Destekleri”, “Bitkisel Üretim Destekleri”, “İzmir Tarımı” konu başlıklarının ele alınacağı çalıştay, saat 17.00’deki değerlendirme toplantısı sonrası düzenlenecek olan akşam yemeği ve Halk Eğitim Merkezi Türk Sanat Müziği Korosu gösterisi ile sona erecek. Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımı ile gerçekleşecek olan “Türkiye Yüzyılında Muhtarlık Kurumunu Güçlendirme Çalıştayı”nın Kınık’ta gerçekleştirilecek olmasından son derece memnuniyet duyduklarını ve tüm muhtarları çalıştaya davet etiklerini söyledi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Kınık’taki programın ardından, İzmir’de gerçekleştirilecek “Bir çocuğun en iyi narkotik polisi annesidir” seminerine katılım sağlayacak. Küçük yaştaki çocukların ve gençlerin zararlı ve yasaklı maddelere karşı korunmasına ve bilinçlendirilmesine yönelik yapılacak olan seminer sonrasında Bakan Süleyman Soylu, İzmir’den ayrılacak.

  • DEAŞ’a karşı mücadeleye devam ediyoruz

    DEAŞ’a karşı mücadeleye devam ediyoruz

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanlığındaki Şehit Demet Sezen Konferans Salonu’nda düzenlenen İl Emniyet Müdürleri Toplantısı’na katıldı. Toplantıda açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, terör örgütlerine kırsalda büyük darbe vurduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi:
    “Ay yıldızlı bayrağı gördüğümüzde bütün saldırılara karşı göğsümüzü siper etmeyi kendimize bir iman ahdi olarak görürüz. Tek terörist kalmayıncaya kadar, bunların etkisini bu topraklardan sıfırlanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Kim hangi siyasi hesabı yaparsa yapsın, teröristle koyun koyuna girsin. Biz Türkiye’nin kurumlarını, hiçbir kurumunu bunlara teslim etmeyeceğiz. Etmemek için de mücadele ediyoruz, başaracağız da. DHKP-C, PKK, TKPML, MLKP, MKP bütün bu örgütlerin kırsal yapısı tamamen bitirilmiştir. Şehirlerde de 15 Temmuz’dan sonra bunlara çok önemli darbeler vurulmuştur.”

    “Tüm dünyada FETÖ terör örgütü silininceye kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”

    Terör örgütlerinin kökünü kurutuna kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini aktaran Bakan Soylu, “DEAŞ’la göğüs göğüs mücadele veren tek ülke biziz. Birileri gibi meseleyi ‘mış gibi’ yaparak PKK/PYD’ye havale eden bir anlayış içinde olmadık. Etrafımızdaki tehlikeyi kendimiz bertaraf ettik. İçerimizde de sadece 2022’de 18 DEAŞ bombacısını yakalayıp etkisiz hale getirdik. Birçok belge ele geçirip o belgelerden hareketle çok önemli operasyonlar gerçekleştirdik. Yine bunu yanı sıra FETÖ terör örgütü ile mücadelemiz hiçbir salise bile aralık ortaya koymadık, hala devam ediyoruz. Birilerinin, devlete ihanet edenleri tekrar devlete alma konusunda ortaya koydukları anlayışa rağmen, en son yaptığımız Gazi Turgut Asla Operasyonu, ülkemizde FETÖ terör örgütü ile mücadelenin asla bitmeyeceğinin en önemli göstergesidir. Tüm dünyada FETÖ terör örgütü silininceye kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadele, içimize Avrupa’nın, Amerika’nın sızdırdığı ajanları temizleme mücadelesidir. Hangi milletvekillerinin ellerine kağıt sıkıştırırlarsa sıkıştırsınlar biz onların hiçbirisinden etkilenmeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “Kadın cinayetlerinde genel bir azalış var”

    Bakan Soylu, kadın cinayetlerine karşı yapılan çalışmalar sonucu cinayetlerde ciddi oranda azalmaların olduğunu belirterek, “6284 sayılı Kanun çerçevesinde 273 kadın cinayeti yaşadık. 5-6 cinayet daha var. O cinayetlerle ilgili de arkadaşlarımız, 6284 sayılı Kanun’a girip girmediğine bakıyorlar. 2015’de bu sayı 360’tı, belirli bir balans içinde genel bir azalış var. Burada kesinlikle boşluk vermemek lazım. Bunun da yolu, her ihbarı değerlendirmek, olayların risk seviyelerini sağlıklı ölçmek ve sağlıklı tedbir almaktır” ifadelerini kullandı.

    “Seçimin güvenliği jandarma ve polisimize emanettir”

    Yaklaşan seçim dönemine ilişkin de uyarılarda bulunan Soylu, seçim güvenliğinin sağlanmasının jandarma ve polisin görevi olduğuna dikkat çekerek, “Seçim dönemine giriyoruz. Seçim dönemini manipüle etmek isteyen çok anlayışla karşı karşıya kalacağınızı unutmayınız. Macaristan İçişleri Bakanı, kendi seçim dönemlerinde yurt dışındaki devletler tarafından kendi sivil toplum örgütlerine, seçim propagandası yapmak üzere para aktarıldığını tespit ettiklerini ve bu konunun önemli bir boyutta olduğunu ve bizatihi dışarıdan yönlendirme yaparak seçime müdahale ederek seçimi yönlendirmeye çalıştıklarını bana ifade etti. Orada da ‘Soros’ işleri karıştırmaya çalıştı. Seçimin güvenliği jandarma ve polisimize emanettir” diye konuştu.

    “Yaş haddinden emekliliğe 3 yıl kalan personele sağlanan haklar 5 yıla çıkarıldı”

    Polislere yönelik yeni düzenlemeler hakkında bilgilendirmelerde bulunan Bakan Soylu, “Bildiğiniz üzere polis atamaları Türkiye’de toplam 4 bölge uygulanacaktı, kapsamlı bir istişare sonucu bunun yerine 2 bölge uygulamasına devam etme kararı aldık. Öte yandan, şark görevini bitiren bir polisimiz batıya geldiğinde, orada görev süresi olan 8 yılı bitirdiğinde zorunlu rotasyona tabiydi, artık bunu kaldırdık. Kendi istemediği sürece veya ikinci şarkı gelmediyse, orada kalabilme imkanı getirdik. Şark görevini tamamen bitiren personel, batı illerinde görev süresini tamamlaması halinde zorunlu rotasyona tabi tutulmayacak. Ayrıca şarktan muafiyet hakkı olanlara muharip gazileri de ekledik. Şarkta bulunan 11 il ve bu illere bağlı 64 ilçe ve 6 merkeze bağlı birimde görev süresi 5’ti, bunu da 4’e, 4 olanı da 3’e düşürdük. Ayrıca bir yeniliğimiz de şu; aynı yerde kesintisiz şekilde iki şarkı birden yapacaksa ilk şark 4, ikinci şark 3 olmak üzere toplam 7 yılda şark hizmeti bitmiş olacak. Bir diğer önemli yeniliğimiz, yaş haddinden emekliliğe 3 yıl kalan personele sağlanan hakların, 5 yıla çıkarılması oldu” şeklinde konuştu.

    “Türk Polis Teşkilatı bütün saldırılara rağmen dimdik ayakta durmuş”

    Polis Teşkilatının tüm zorluklara rağmen dik duruşundan vazgeçmediğini dile getiren Bakan Soylu, “15 Temmuz darbe girişimine gelene kadar Türkiye’yi sürekli olarak fitneye sokmaya çalışan FETÖ terör örgütü bir taraftan, diğer tüm terör örgütleri bir taratan, vesayet sistemlerinin oluşturduğu baskılar bir taraftan sürekli Türkiye’nin huzurunu, güvenini, dengesini, demokratik düzenini bozmaya çalışan bir anlayışla içeriden ve dışarıdan karşı karşıya kaldık. Türk Polis Teşkilatı bütün bu saldırılara rağmen dimdik ayakta durmuş, cephesini ve kalesini muhafaza etmiş, Türk demokrasisine sonuna kadar sahip çıkmış, huzur ve asayişin teminin için büyük bir mücadele ortaya koymuş ve her türlü baskı ve yoğun tehditten hiçbir şekilde geri adım atmamış ve ülkemizi huzurlu bir şekilde geleceğe taşımanın yemini ettiği ilk günden itibaren sadakatle sahip çıkmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

    “Dünya tarihinde böyle bir mücadele söz konusu değildir”

    Bakan Soylu, dünyada eşi benzeri görünmeyen bir mücadele ortaya koyduklarını söyleyerek, “Dünya tarihinde böyle bir mücadele söz konusu değildir. Bu mücadeleyi planlayanlar, ortaya koyanlar ve bu saldırıları gerçekleştirmeye çalışanlarla yapılan bu mücadele, sadece bu topraklarda planlanan saldırılara karşı yapılan bir mücadele değildir. Amerika’dan Avrupa’ya kadar planlanmış ve Türkiye’de cumhuriyetimizin, demokrasinin, huzurun, sükunun, asayişin, birlik ve beraberliği sağlamak için kendini adamış Türk Polis Teşkilatını ortadan kaldırmaya, bölmeye, parçalamaya yönelik bir saldırıya karşı yapılan bir mücadeledir” ifadelerine yer verdi.

    “Gayretimizi ve teyakkuzumuzu artırarak sürdürmek durumundayız”

    Her duruma karşı her zaman hazır olunması gerektiğinin önemine değinen Bakan Soylu, “Güvenlik sahasında bir yandan terör, uyuşturucu, kaçak göç gibi küresel sorunların yansımasıyla mücadele ediyoruz. Bir yandan trafik, kadına şiddet gibi dünyayla benzerlik gösteren suç başlıklarıyla mücadele ediyoruz. Bir yandan da teknolojinin ürettiği siber suçlar gibi yeni suç türleri ile mücadele ediyoruz. Etrafımızdaki coğrafyada kısa vadede istikrar ihtimali görünmüyor. Batı ülkelerinin terör örgütlerine destekleri de aynen devam edecek. Bu durumda gayretimizi ve teyakkuzumuzu artırarak sürdürmek durumundayız” şeklinde konuştu.

  • “Terör örgütleri zehirli yılan gibidir”

    “Terör örgütleri zehirli yılan gibidir”

    İçişleri Bakanı Soylu, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Terör örgütleri zehirli yılan gibidir aynı çuvala gireni sokar.

    Sarı torbalara itiraz edenler, İsveç’te terörün hain yüzüyle tekrar karşılaşmıştır.
    Dünyadaki terör örgütlerini de dize getireceğiz derken bunu kastetmiştik.
    Alışacaklar. Recep Tayyip Erdoğan bir dünya gerçeğidir” ifadelerine yer verdi.

  • Naim Süleymanoğlu’nun kahramanının rüyası gerçek oldu

    Naim Süleymanoğlu’nun kahramanının rüyası gerçek oldu

    1968 yılında Bulgaristan’dan mülteci olarak Avusturalya’ya giden Rasim Arda yıllar sonra Naim Süleymanoğlu’nun kaçışını organize ederken, TodorJivkov yönetimindeki Bulgaristan’ın isim değiştirme ile başlayan Türkleri asimile etme planından sonra 1989 dan itibaren isteğe bağlı olarak Türkiye’ye göç başlatıldı.

    Rasim Arda, mülteci statüsünde olduğundan eşi, çocukları Türk vatandaşı olduğu ve otuz yıldır Bursa’da ikamet izni ile oturduğu halde yıllardır Türk vatandaşı olamamanın üzüntüsünü yaşadı. Dünyanın en prestijli 7’nci pasaportuna sahip olmasına rağmen, çok istediği ay yıldızlı kimlik ve pasaportuna Tunaboylular ve Deliormanlılar Dernek Başkanı Süleyman Ulusoy’un çabaları ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin sayesinde kavuşacak.

    Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, Başkan Süleyman Ulusoy üye Nizami Altınel, İstişare Kurulu üyesi Osman Gürçay ve Rasim Arda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından kabul edilerek vatandaşlık müjdesini bizzat aldı. Naim Süleymanoğlu’nun filminin ana karakterlerinden, galasının şeref konuğu ve arkadaşı Rasim Arda’ya en çok istediği ay yıldızlı kimlik taşıma hakkı teslim edilmiş oldu.

  • Soylu’dan İmamoğlu açıklaması

    Soylu’dan İmamoğlu açıklaması

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlık basın odasında düzenlenen ‘2022 Yılı Değerlendirme Toplantı’na katıldı. Bakan Soylu, yaptığı açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

    Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili soruşturma hakkında bilgi veren Bakan Soylu, “Burada tetiği çekenin haricindekilerden bir kişi daha, yani hedefimizdeki iki kişi aranıyor. Burada onları da bulacağız ve adalete teslim edeceğiz. Buradaki soruşturmanın selameti açısından söyleyeceklerimiz budur. Sosyal medya dedikoduları üzerinden adım atmak doğru değil. Milletimiz emin olsun, araştırmalar kamuoyu nezdinde bilgilendirme yapılarak ilerleyecektir” ifadelerini kullandı.

    “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır”

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bugüne kadar 40 telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini aktaran Bakan Soylu, “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Cevapsız aramalarımız da vardır. Cep telefonu aramaları da vardır. Bugüne kadar 40 arama gerçekleştirildi. 20 tanesiyle karşılıklı görüşme yapılmış. Bütün arama kayıtları burada. 29 keresini karşı taraf aramış, 11’ine de ben geri dönmüşüm. Bana ‘CHP Genel Merkezi’ne karşı beni ezdirme’ diyebilirsin, hemşeri olduğumuzu söyleyebilirsin. Ama ‘yalan’ demen normal değildir” diye konuştu.

    “Yaptığı açıklamalarda ‘terör örgütüyle irtibatlıları almadım’ demiyor”

    İmamoğlu’nun belediyelere yönelik terör soruşturmaları hakkındaki açıklamalarıyla ilgili konuşan Bakan Soylu, “Basın toplantısında arkadaşların verdiği bilgiler çerçevesinde bir iflası görüyoruz. Bu adamları yoldan geçerken mi aldık. ‘İddia ettiğiniz kişileri belediyeye almadım, bana iftira atıyorsunuz’ demedi. Kıvırmak doğru değil. Değer ailesi nedir? Terör örgütü PKK dağa adam götürüyor, kardeşlerini işe sokuyor belediyelerde. Yaptığı açıklamalarda ‘terör örgütüyle irtibatlıları almadım’ demiyor. Bunun bir karşılığı yoktur. Devlet bunu sorgulamakla mükelleftir” dedi.

    “Ömrü devlete küfretmekle geçen insanları karşısına dizmiş”

    Soruşturmaların çeşitli evreleri olduğunu ifade eden Bakan Soylu, “Ben bunları işten atacak yetkiye sahip değilim. Atıldıktan sonra burada bitmiyor. Atılanlar OHAL kurumuna başvuruyor. Ondan sonra da mahkeme süreci var ve oraya gidiyor. Ben İBB’ye sandalye atacağım, acaba Ekrem İmamoğlu bugün işe kimi aldı? Ömrü devlete küfretmekle geçen insanları karşısına dizmiş, devlete küfür etmeyi takla atarak değiştiren anlayışı devam ettirmeye çalışıyorlar. ‘Ben iki taneyi tespit ettim, attım’ diyor. Demek ki atma yetkin var” şeklinde konuştu.

    “Bundan sonrası yargının işi”

    Dosyaların yargıya teslim edildiğine değinen Bakan Soylu, “Selpakla beraber yüzlerini siler dururlar. Yalan adamı terletir. Geçen sene Özgür Özel’in sorduğu soru üzerine, dedik ki terörle iltisaklı gözüküyor. Müfettiş görevlendirdik, müfettiş işini 11 ayda bitirdi. Dosyayı tanzim ettiler, yargıya gönderdiler. Bundan sonrası yargının işi. Senin de teftiş kurulun var. İncelemeni yaparsın. Yaptığı açıklamalardan hiçbirinde ‘ben terör örgütüyle iltisaklıları almadım’ demiyor. ‘Aldım ama sorun bakalım niye aldım’ diyor” dedi.