Etiket: Suriye

  • Acılarını enkaza resmetti

    Acılarını enkaza resmetti

    Yıllardır savaşı grafiti çalışmalarıyla dünyaya anlatan sanatçılardan Aziz Esmer, Selam Hamid ve Muhammed Enis Hamdun, bu kez de Kahramanmaraş merkezli depremlerin neden olduğu yıkımı ve yaşanan acıları yansıttı.

    Afrin’de depremler yüzünden yıkımların en çok yaşandığı Cinderes beldesinde buluşan sanatçılar, yıkılan bir binanın duvarına halkın çektiği acıları resmetti.

    Türkçede deprem anlamına gelen “Zilzel” kelimesini bir duvarın üzerine Arapça harflere benzettikleri yıkılmış binalar şeklinde resmeden sanatçılar, kelimenin içine bir elin ortasına konulmuş yaralı kalp çizdi.

    Sanatçılar, yaralı kalbi dikmeye çalışan bir el üzerinden, depremzedelerin çektiği acıyı göstermeye çalıştı.

  • “Suriye’ye dönenlerin sayısı 20 bin”

    “Suriye’ye dönenlerin sayısı 20 bin”

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile dün Hatay’ın Defne ilçesinde gerçekleşen 6,4 büyüklüğünde ardından kent merkezinde incelemelerde bulundu. İlk olarak AFAD Koordinasyon Merkezi’ne geçen Akar daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri İrtibat Bürosu’na giderek bilgi aldı. İncelemelerde bulunan Bakan Akar gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

    Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen “asrın felaketinin” hemen ardından beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile Hatay’a geldiği, dünkü depreme de AFAD Koordinasyon Merkezi’nde yakalandığı hatırlatılarak deprem anında hissettiklerinin sorulması üzerine Akar, “Sarsıntıyı ciddi bir şekilde yaşadık. Her akşam AFAD Koordinasyon Merkezi’nde çalışmaların koordine edildiği, ihtiyaçların belirlendiği bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Toplantı için hazırlıklarımızı sürdürürken çok şiddetli sarsıntı oldu. Uygun bir şekilde alanı boşalttık ve Mobil Koordinasyon Merkezi’ne geçerek toplantıya devam ettik. Bütün ilgili valilerimiz, yetkililer süratle duruma vaziyet ettiler. İlk andan itibaren gerekli raporları aldılar ve arama kurtarma timleri başta olmak üzere her türlü desteği sağlamaya başladılar. Yapılması gerekenleri yaparak sıkıntının büyümesini önlediler” diye konuştu.

    Hatay merkezli dünkü deprem ve sonrasındaki artçıların ardından bölgede özellikle Mehmetçik olarak yeni bir kuvvete ihtiyaç olup olmadığı sorusuna Akar, “Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan ve 11 ili etkileyen depremlerin ardından hemen gerekli koordinasyon yapıldı, AFAD koordinatörlüğünde valililerimizin ihtiyaç ve isteklerini bildirmesine bağlı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ilk andan itibaren vatandaşımızın yanına koştu. Şu anda da bütün durumu yakından takip etmekteyiz. Anlık olarak bilgi alışverişi ve gerekli koordinasyon yapılıyor. İş makinaları, arama kurma timleri, güvenlik, lojistik imkanları seferber edilmiş durumda. Bunların tamamına yakını bölgeye konuşlandı. Çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Vatandaşlarımızla beraber, onlarla omuz omuza devlet ve millet birlikteliğinin çok güzel örneklerini görüyoruz” yanıtını verdi.

    “İddialar kesinlikle gerçek dışı”

    “TSK’nın kışladan geç çıkarıldığı” iddialarına ilişkin ise Akar, “Böyle bir şey söz konusu değil. Gerekli açıklamaları yaptık. Bazıları görmemekte, anlamamakta ısrar ediyor. İlk andan itibaren Mehmetçik milleti ve vatandaşı ile beraber oldu, olmaya devam ediyor. Yapılanlar da vatandaşlarımız tarafından görülüyor” ifadelerini kullandı.
    “Depremin ardından Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye akın halinde giriş yaptığı” iddialarına ise Akar, şu yanıtı verdi: “Bu kesinlikle doğru değil. Hudutta yaptığımız incelemelerde, askeri ve sivil erkanla yaptığımız görüşmelerde, sınır hattımızdaki askeri birliklerimizde yaptığımız denetlemelerde ve hudut kapılarında yaptığımız görüşmelerde yoğun bir şekilde konuyu görüştük. Kesinlikle bu iddialar gerçek dışı. Türkiye’de yaşayan Suriyeli vatandaşlar evlerini ve yakınlarını kaybetmeleri nedeniyle kendi topraklarına dönüyor. Tek yönlü olarak Türkiye’den Suriye’ye doğru evlerine ve topraklarına dönen Suriyeli vatandaşlar var. Şu anda bu rakamın 20 bini geçtiğini takip ediyoruz.”

  • “Suriye’deki kolera salgını endişe verici”

    “Suriye’deki kolera salgını endişe verici”

    Kahramanmaraş’ta 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler 10 ilde yıkıcı etkilere neden oldu.

    Depremin ardından yol kenarlarında biriken çöpler, içme suyuna erişimde yaşanan zorluk ve beraberinde gelen hijyen sorunu en büyük problemler arasında yer alıyor.

    Deprem bölgesinde enfeksiyon riskini değerlendiren İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, henüz salgın hastalıkların söz konusu olmadığını, önümüzdeki haftanın bu açıdan çok kritik olduğunu, önlemler açısından bu süreyi çok etkin bir şekilde değerlendirmek gerektiğini söyledi.

    İlk hafta arama kurtarma ve yaralıların acil tedavilerine yönelik ekiplerin sahada aktif rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Yavuz, artık salgın hastalık riski açısından halk sağlığı ve enfeksiyon uzmanlarının bölgede daha aktif rol oynayacağını, salgın riskinin artışa geçeceği döneme girildiğini kaydetti.

    “BU HAFTAYI BOŞA HARCARSAK SALGININ ÖNÜNE GEÇEMEYİZ”

    Prof. Dr. Yavuz, 1999 depremini yaşayan biri olarak böylesine büyük bir yıkım görmediğini vurgulayarak “Bu haftalardan sonra artık gerçekten altyapı olanaklarının yetersizliği nedeniyle enfeksiyon hastalıkları, salgın hastalıklar açısından çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu hafta bizim açımızdan tüm hazırlıkları bitirmemiz gereken çok kritik bir hafta. Şu aşamada yeterince önlem alırsak, salgın ortaya çıkmadan ya da çıksa bile hızla baskılama şansımız olur. O nedenle dernek olarak bu haftayı boşa harcamamayı tavsiye ediyoruz. Bölgede, özellikle yöneticilerde ‘Hiçbir sorun yok, her şey iyi, biz hallediyoruz’ yaklaşımı söz konusu. Fakat orada insanlar çok ağır sorunlar yaşıyorlar. Herkes el birliğiyle çalışmaya çok hevesli. Bu çok büyük bir olay ve iş birliği yapmak çok önemli.” dedi.

    “ŞU AN SALGIN YOK AMA KULLANIM SUYU GELMEZSE KAÇINILMAZ”

    Bölgede salgın hastalık var söylentilerinin doğru olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, kısa süre içinde gerekli önlemler alınmazsa, ishalli enfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok bulaşıcı hastalığın hızla yaygınlaşabileceğini kaydetti.

    Prof. Dr. Yavuz, depremden sonra en çok suyla bulaşan hastalıklarda sıkıntı olacağını dile getirdi.

    “İçme suyu sıkıntısı yok. Ama yeterli tuvalet ve kullanma suyu, yani temizlik açısından yeterli imkan yok. Hastalıktan korunmak için ellerinizi yıkayın diyoruz biz.” diye konuşan Yavuz, “En çok ishalli hastalıklar görülür. Kullanma suyu ve tuvalet, salgın hastalıklar açısından çok kritik bir ihtiyaç. Kurulan çadır kentlerde dahi tuvaletler yetersizdi.” dedi.

    SINIRDA KOLERA TEHLİKESİ

    Suriye’deki kolera salgınının endişe verici olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Suriye’de kolera salgını var. Yine sınırda kolera olguları görüldü. Dolayısıyla koleranın da erkenden yakalanabilmesi için, mobil ekiplerle, çok da teçhizat gerektirmeden yapılabilecek şekilde hızlı tanı olanaklarının, bir an önce bölgede yaygınlaştırılması gerekiyor” dedi.

    Hasta başı testlerin ivedilikle kullanıma sokulmasının çok kritik olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Streptokok, grip, Covid için alanda (hasta başında) test yapılabilmeli. Bu, hastaların erkenden saptanarak, en azından hasta kişinin ortamdan uzaklaştırılmasını ve bulaşmanın engellenmesine yarar. Salgının hızı azaltılabilir. Yine ishalli hastalıkların da erken tanısında kullanılabilecek birtakım kitler var, daha ucuz. Bu da temin edilmeli. İkincisi temasla bulaşan enfeksiyonlardan endişeliyiz. Uyuz, bunların başında gelir, kalabalık ortamlarda yaşayan insanlarda çok hızlıca yayılabilir. Şu an uyuz salgını yok, salgın ihtimaline karşı özel solüsyonları da bölgeye fazlasıyla temin etmişler. Ayrıca depremden önce konuştuğumuz üst solunum yolu enfeksiyonları, yine bölge için büyük risk. Bunlar içinde Beta hemolitik streptokok (strep A) invaziv (derin yerleşimli) formları görülebilir. Dolayısıyla enfeksiyon hastalıklarında bir gruba da antimikrobik tedavi vermek gerekebilir.” diye konuştu.

    Bölgeye çok sayıda geniş spekturumlu antibiyotikler de yığıldığını ancak, bunun yerine daha basit formdaki antibiyotiklerin kullanılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yavuz, aksi taktirde ciddi bir antibiyotik direnci riskinin de söz konusu olacağını kaydetti.

    HERKESE TETANOS AŞISINA GEREK YOK”

    Tetanos aşılarının sadece yaralılara uygulanması gerektiğini ve bölgedeki herkese tetanos aşısı yapmaya gerek olmadığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, kuduz açısından bölgenin riskinin arttığına da dikkat çekti.

  • İsa heykeli Türk bayrağıyla aydınlatıldı

    İsa heykeli Türk bayrağıyla aydınlatıldı

    Rio de Janeiro’daki Kurtarıcı İsa Heykeli, 6 Şubat meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin kurbanları anısına Türk ve Suriye bayraklarının yanı sıra destek mesajlarıyla aydınlatıldı.

    Brezilyalı yetkililer, heykeli aydınlatma amaçlarının her iki ülkede hayatını kaybeden 42 bin kişiyi onurlandırmak olduğunu söyledi.

    Kurtarıcı İsa heykelini iki ülke bayrağının projeksiyonları ve “Türkiye ve Suriye için dua edin” yazılı mesajlar kapladı.

    Öte yandan, Türkiye iki büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor.

    İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya’da büyük yıkıma yol açtı.

    Arama kurtarma çalışmaları devam ederken can kaybı 38 bin 44’e yükseldi, yaralı sayısı 108 bin 68 oldu.

    Suriye sağlık bakanlığına göre, Suriye hükümeti kontrolündeki bölgelerde bin 414 kişi öldü. Suriye’nin muhaliflerin kontrolündeki kuzeybatısında ise en az 4 bin 400 kişi yaşamını yitirdi.

  • İç savaştan kaçtılar depreme yakalandılar

    İç savaştan kaçtılar depreme yakalandılar

    Suriye’nin Haseki kentinde yaşayan Azap Zemon, yaşanan iç savaşta bombaların hedefi olan evleri yıkılırken ailesinden 11 kişiyi kaybetti. Kalan 8 kişi ile birlikte 2015 yılında Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınan Azap Zemon ve ailesi, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bulunan mülteci kentinde yaşamaya başladı. Aile kısa sürede İslahiye ilçesi Fevziçakmak Mahallesi’nde iki katlı bir evin birinci katındaki daireyi kiraladı. Aile, yeni komşularının da desteği ile yeniden hayata tutundu. Zemon ailesi, 6 Şubat Pazartesi günü 7.7 büyüklğündeki Kahramanmaraş Pazarcık depreminde iç savaşta yaşadıkları manzarayla karşılaştı. Sarsıntıda yıkılan evi enkaza dönen Zemon ailesinin 12 yaşındaki Abdulmoti Zemon, enkaz altında kaldı. 8 yıl önceki acıları tazelenen Azap Zemon ve diğer aile fertleri, kendi imkanları ile ilk dört saat içerisinde Abdulmoti’nin cenazesine ulaştı. Zemon ailesi, çocukları Abdulmoti Zemon’un arkadaşının da enkaz altında olduğunu duyunca yeniden sarsıldı. İhbar üzerine bölgeye giden arama kurtarma ekipleri, evin enkazında yürüttüğü çalışmada kimseye ulaşamadı. Abdulmoti’nin arkadaşının hastanede ve sağ olduğunu öğrenen Zemon ailesi, yürütülen arama çalışmaları nedeniyle tuzla buz olan evin enkazını görünce büyük şok yaşadı.


    Kimlik ve değerli eşyalarınıarıyorlar

    Harabeye dönen evlerindeki eşyaları kurtarmanın telaşını yaşayan Zemon ailesi, yerle bir olan evlerindei eşyalarının da hasar gördüğünü öğrenince ise bu kez kimlik, yardım kartları gibi kişisel ve değerli eşyalarının telaşına düştü. Elleriyle kazdıkları beton ve moloz yığınları arasında tencere çanak, kimliklerini arayan Zemon ailesi, kimsesiz ve sokakta kalmanın çaresizliği iele kaybettikleri küçük Abdulmoti için gözyaşı döküyor.


    Oyuncak silahla enkazda nöbet tutuyor

    Ailenin 6 yaşındaki Mustafa ise oelindeki oyuncak tabanca ile olan bitenden habersiz, enkazda oyun oynuyor. Kimi zaman enkazın bir köşesinde oyuncak tabancasıyla nöbet tutan Mustafa bazı zamanlar ise enkazdan çıkarılan kablo ve çeşitli eşyalarla oyun oynuyor.

  • En çok can kaybı Cinderes’te

    En çok can kaybı Cinderes’te

    Suriye’de depremin büyük yıkıma yol açtığı ve 513 kişinin hayatını kaybettiği Cinderes beldesi, en çok can kaybının yaşandığı bölge oldu.

    Suriye’de de hissedilen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, ülkenin kuzey batısında büyük yıkıma yol açtı. Depremden kaçmayı başaran ve enkazdan kurtulan Suriyeliler, köy ve kasabaların çevresinde çadır kampı kurdu. Bazı aileler ise iç savaş nedeniyle yıllardır kamp alanlarında kalan yakınlarının yanına yerleşti.

    Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yapılan açıklamada, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde 2 bin 274 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Depremin meydana gelmesinin ardından 4 gün boyunca, sınır bölgelerinde oluşan hasar nedeniyle yardımların çoğu gönderilemedi. Rejim yönetimi, küresel baskıların ardından, Türkiye’den yardım konvoylarının ulaştırılabilmesi için Salı günü 2 sınır kapısını daha açtı.

    Muhaliflerin kontrolündeki enkaz alanlarında arama kurtarma çalışmaları sivil savunma örgütü Beyaz Kasklılar’a bağlı ekipler tarafından yürütülüyor. Örgüt tarafından yapılan açıklamaya göre, 40 köy ve kasabadaki toplam 550 konut tamamen yıkıldı, bin 570’ten fazla binada ise büyük hasar meydana geldi. Toplam yaralı sayısı ise 2 bin 950 olarak açıklandı.

    En çok can kaybı Cinderes’te

    Suriye’de büyük yıkıma yol açan depremlerde en çok can kaybının yaşandığı bölge ise muhaliflerin kontrolündeki Afrin’e bağlı Cinderes beldesi oldu. Beyaz Kasklılar tarafından yapılan açıklamaya göre Cinderes’te 513 kişi hayatını kaybetti, 831 kişi ise yaralandı. Cinderes’te enkaz altında kalanların kurtarılması için mücadele devam ederken, harabeye dönen binaların çevresinde çadırlar kuruldu.

  • Suriyeliler memleketlerine gitmeye başladı

    Suriyeliler memleketlerine gitmeye başladı

    Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen deprem Suriye’yi de vurmuştu. Binaların yıkıldığı Suriye’de çok sayıda kişi de enkaz altında kalmış, hayatını kaybedenler de olmuştu. Hatay’ın Cilvegözü Gümrük Kapısı’na gelen Suriyeliler de depremden etkilenen yakınlarını görmek için ülkelerine gitmeye başladı. Sınırı geçmek isteyen Suriyeliler, uzun kuyruklar oluşturdu. Zaman zaman sıra tartışmalarının da yaşandığı kalabalık dron kamerasıyla görüntülendi.
    10 senedir Türkiye’de olduğunu ve deprem nedeniyle Suriye geçip oradaki yakınlarımı görmek istediğini söyleyen bir kişi, “Ben zaten sürekli gidip geliyorum. Şu anda acil gitmem gerekiyor. Deprem dolayısıyla oradaki akrabalarımı görmek istiyorum. Çok sayıda can kaybı olduğunu öğrendik. Şehrin durumu hiç iyi değil. Dönme şartını biliyoruz, 3-4 ay orada kalacağım, sonra çalışmak için Türkiye’ye döneceğim” dedi.
    Öte yandan sınırın öteki tarafındaki depremzedelere yardıma giden tırlar havadan görüntülendi.

  • “En büyük seferberlik”

    “En büyük seferberlik”

    Türkiye, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yaralarını sarmaya çalışırken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Ofisi’nden felakete dair yeni açıklamalar geldi. DSÖ Avrupa Bölgesi Direktörü Hans Kluge, düzenlenen çevrimiçi basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye’yi vuran ve Suriye’de de can kaybına neden olan depremin Avrupa bölgesinde son 100 yıldır görülen en büyük doğal afet olduğunu söyledi. Depremin yaralarını sarmanın zaman alacağını kaydeden Kluge, “Süreç ne kadar zaman alırsa alsın DSÖ, Türk ve Suriye halkının yanında olacaktır” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin iç savaştan kaçan Suriyeli mültecilere kapılarını açtığını hatırlatan Kluge, “Türkiye’nin yıllardır gösterdiği cömertliğin aynısını şimdi uluslararası toplumun da gösterme zamanı” dedi.

    En büyük seferberlik

    DSÖ’nün 75 yıllık tarihinde Avrupa bölgesindeki en büyük acil yardım ekibi konuşlandırma seferberliğini Kahramanmaraş depremi için başlattığının altını çizen Kluge, “Şimdiye kadar 12 acil sağlık ekibi Türkiye’ye gitti ve 10’u da yolda. Şu an 19 ülkeden uzman ekipler, Türkiye’nin devam eden mücadelesine katılarak acil yardım sağlık hizmeti sağlayacak” dedi.

    DSÖ’nün depremin yaralarını sarmak için 43 milyon dolarlık bir yardım kampanyası başlattığını da ifade eden Kluge, krizin büyüklüğü göz önüne alındığında rakamın artmasını beklediğini belirtti. “Türkiye’de tahminen 1 milyon insan evini kaybetti ve geçici barınaklarda yaşıyor. Türk makamlarına göre, tahminen 80 bin kişi hastanede tedavi görüyor ve bu da felaketten ağır hasar gören sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturuyor” diyen Kluge, “Sağlık Bakanlığı’nın yanındayız” diye konuştu.

    Uluslararası topluma çağrı

    Türkiye ve Suriye’de yaklaşık 26 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Kluge, tüm hükümetleri ve sivil toplum kuruluşlarını depremden etkilenen bölgelere destek sağlamak üzere iş birliği yapmaya çağırdı. “Türkiye’deki depremlerde şu an itibariyle 31 binden fazla insan hayatını kaybetti, yaralı sayısı ise 100 bine yaklaştı” diyen Kluge, DSÖ’nün her an Türk ve Suriye halkının yanında olacağını yineledi.

  • “Deprem tüm dünyayı etkiledi”

    “Deprem tüm dünyayı etkiledi”

    ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de meydana gelen ve Suriye’yi de vuran depremlere değindi. Sözcü Price, “Ölü sayısının arttığını görmeye devam ederken Türkiye ve Suriye halkına tekrar içten taziyelerimi sunmak istiyorum. Bu trajedinin görüntüleri çok derin ve ihtiyaç sahiplerine her gün yardım etmek için çalışıyoruz. Yol açtığı yıkıma ve insan hayatındaki kayıplara baktığımızda bu deprem sadece Suriye’yi ve Türkiye’yi değil, dünyayı etkiledi” diye konuştu.

    ABD’nin arama-kurtarma ve yardım çalışmalarını desteklemeye, ek ekipman ve kaynakları seferber etmeye devam ettiğini belirten Price, “Olağanüstü zor koşullar altında gece gündüz çalışan yardım ekiplerinin ve kurtarma görevlilerinin inanılmaz özverilerini takdir ediyoruz” dedi.
    Price, “Dostumuz ve müttefikimiz olarak Türkiye’nin her adımda yanında olacağız. Suriye halkına, size de tam olarak aynı mesajı gönderiyoruz. ABD, ABD tarafından finanse edilen insani yardım ortakları aracılığıyla yardımı seferber etmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    “ABD 150’den fazla arama-kurtarma personeli ve köpek görevlendirdi”

    Price’in açıklamasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığından Türkiye ve Suriye’ye yapılan yardımları içeren yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “6 Şubat’ta Türkiye’nin orta kesimlerinde, Suriye sınırına yakın bir yerde 7.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi ve bunu onlarca şiddetli artçı sarsıntı izledi. Görüntüler ve hikayeler yürek burktuğu kadar her iki ülkede de can kaybı ve yıkım şok verici. Hem Türkiye’de hem de Suriye’de elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız ve bu operasyonların acil arama-kurtarma aşamasından çıkarken önümüzdeki günlerde söyleyecek daha çok şeyimiz olacak” ifadelerini kullanıldı. Açıklamada ABD’nin bugüne kadar Türkiye’deki arama-kurtarma çalışmalarına katılmak için 150’den fazla arama-kurtarma personeli ve köpek görevlendirdiği, helikopterlerin erişilmesi zor olan bölgelere ulaşılması için Türkiye’nin çalışmalarını desteklemek üzere görevlerde yer aldığı belirtildi. Ayrıca hem Türkiye’de hem de Su

  • Pakistanlı hayırseverden 30 milyon dolar bağış

    Pakistanlı hayırseverden 30 milyon dolar bağış

    Türkiye ve Suriye’de meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından dünya çapında başlatılan yardım kampanyaları devam ediyor. ABD’de yaşayan ve ismini açıklamayan Pakistanlı bir hayırseverin yaptığı yardım büyük yankı uyandırdı. ABD basınında yer alan haberlerde, hayırseverin Türk büyükelçiliğine giderek depremzedeler için 30 milyon dolarlık bir yardımda bulunduğu belirtildi. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Pakistanlı iş adamının yaptığı yardımdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

    Paylaşımında “İsmi açıklanmayan bir Pakistanlının ABD’deki Türk büyükelçiliğine giderek Türkiye ve Suriye’deki depremzedeler için 30 milyon dolar bağışta bulunması beni derinden etkileyen bir örnek oldu” ifadelerini kullanan Şerif, bunların insanlığın aşılamaz görünen şeyleri aşmasını sağlayan yüce hayır işleri olduğunu belirtti.