Etiket: sürü bağışıklığı

  • İngiltere Pazartesi sürü bağışıklığına geçecek

    İngiltere Pazartesi sürü bağışıklığına geçecek

    Koronavirüs salgınından en çok etkilenen ülkelerin başında gelen İngiltere aşılama kampanyası sayesinde Kovid-19’u yenmek için en büyük adımı attı ve sürü bağışıklığına girilmesine günler kaldığını açıkladı.

    İngiltere’den dünyayı heyecanlandıran bir açıklama daha geldi.

    College London Üniversitesi’nin (UCL) oluşturduğu modellemeye göre İngiltere önümüzdeki pazartesi günü yani 12 Nisan’dan itibaren sürü bağışıklığına girecek.

    Üniversitenin modellemesi kovid-19’a karşı bağışıklık kazanan nüfusun %73.4’e ulaşması sayesinde oluşturuldu.

    UCL tarafından yayınlanan araştırmada, koronavirüse karşı aşı yoluyla veya önceden geçirdiği enfeksiyonlar sayesinde korunan kişi sayısı 12 Nisan’da yüzde 73,4’e çıkacağı bildirilirken bu rakamın ülkeyi sürü bağışıklığına kavuşturmaya yetecek oran olduğu belirtildi.

    Araştırma raporunda 14 Mart’tan bu yana 7,1 milyon kişiye daha aşı uygulandığı belirtilirken, aynı zamanda ülkede 24 gün içerisinde yaklaşık 100 bin yeni Kovid-19 vakası tespit edildiği bildirildi.

    DOĞUŞTAN BAĞIŞIKLIK VAR MI?

    Araştırmada yer alan uzmanlar her 10 kişiden birinin daha önce gerçekleşen enfeksiyonlar (koronavirüsün farklı türleri) nedeniyle doğuştan bağışıklığı olduğu belirtirken bunun dışında kalan kişilerin de t hücreleri sayesinde bağışıklık kazandığı açıklandı.

    Araştırma ekibinden UCL profesörü Karl Friston, “Sürü bağışıklığı tahminleri beni şaşırttı” ifadesini kullanırken, “Bağışıklığı tetikleme açısından aşılamanın tahmini etkinliği hesaba katılırken, bu modele göre nüfusun yaklaşık yüzde 70’inin bağışık olduğu anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

    SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI NEDİR?

    Sürü bağışıklığı sürü etkisi , topluluk bağışıklığı , nüfus bağışıklığı veya sosyal bağışıklık olarak da adlandırılır. Bireylerin büyük bir kısmının bağışıklığa sahip olduğu bir popülasyonda, bu tür insanların hastalık bulaşmasına katkıda bulunma olasılığı düşüktür, enfeksiyon zincirlerinin bozulma olasılığı daha yüksektir, bu da hastalığın yayılmasını durdurur veya yavaşlatır.

    Bir toplumdaki bağışıklık bireylerinin oranı ne kadar büyük olursa, bağışıklık sahibi olmayan kişilerin bulaşıcı bir bireyle temas etme olasılığı o kadar az olur, bu da bağışıklık olmayan bireylerin enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.
    Bireyler, daha erken bir enfeksiyondan iyileşme veya aşılama yoluyla bağışıklık kazanabilir . Belirli bir eşik değere ulaşıldığında, sürü bağışıklığı, bir popülasyondaki hastalığı yavaş yavaş ortadan kaldırır. Bu eliminasyon, dünya çapında başarılırsa, eradikasyon adı verilen enfeksiyon sayısında sıfıra kalıcı bir azalma ile sonuçlanabilir.

    DSÖ ‘AHLAK DIŞI’ DEMİŞTİ

    Ghebreyesus, son günlerde virüsün yayılmasına izin vererek, sözde “sürü bağışıklığına ulaşma” kavramı hakkında bazı tartışmalar yaşandığına dikkati çekerek, aslında “sürü bağışıklığının” aşılama için kullanılan bir terim olduğunu vurgulamıştı.

    “Örneğin, kızamığa karşı sürü bağışıklığı, nüfusun yaklaşık yüzde 95’inin aşılanmasını gerektirir.” diyen Ghebreyesus, kalan yüzde 5’inin ise kızamığın aşılananlar arasında yayılmamasıyla korunacağına işaret etmişti.

    Ghebreyesus, “Diğer bir ifadeyle sürü bağışıklığı, insanları virüse maruz bırakarak değil, virüsten korumakla sağlanır” uyarısını yapmıştı.

  • İsveç Kralı, hükümetin sürü bağışıklığı politikasını eleştirdi

    İsveç Kralı, hükümetin sürü bağışıklığı politikasını eleştirdi

    İsveç Kralı Carl 16’ıncı Gustaf, ülkede hızla artan virüs vakaları ve ölümleri sebebiyle İsveç hükümetinin sürü bağışıklığı yoluyla koronavirüsle mücadele yöntemini eleştirdi. Kral Gustaf, “Başarısız olduğumuza inanıyorum. Ölen çok sayıda insan var ve bu korkunç. Bu hepimizin muzdarip olduğu bir konu” dedi.

    İsveç’te hızla artan koronavirüs vakaları sebebiyle ‘sürü bağışıklığı politikası’ eleştirilen Başbakan Stefan Löfven’e bir eleştiri de İsveç Kralı Gustaf’tan geldi. Televizyona röportaj veren Kral Gustaf, “Başarısız olduğumuza inanıyorum. Ölen çok sayıda insan var ve bu korkunç. Bu hepimizin muzdarip olduğu bir konu” ifadelerini kullandı.

    KASIM AYINA KADAR KARANTİNA VE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULANMADI

    Başbakan Löfven ise salı günü yaptığı açıklamada, sürü bağışıklığı sağlama stratejisinin başarısız olduğunu kabul etti. İsveç’te kasım ayına kadar salgının başlangıcından itibaren karantina ve sokağa çıkma yasağı uygulamayan Başbakan Löfven, sürü bağışıklığının işe yaramamasını “Daha önce bilmediğimiz bir virüs olduğunun ve pek çoğunun düşünemeyeceği şekilde davrandığının kanıtı” sözleriyle savundu.

    BAŞBAKAN KRALIN ELEŞTİRİSİNE KATILDI

    İsveç Kralı Gustaf’tan gelen eleştiri sonrasında ise Başbakan Stefan Lofven, kralın sözlerine katıldığını ifade etti. Lofven gazetecilere verdiği demeçte, “Elbette bu kadar çok kişinin öldüğü gerçeği, başarısızlıktan başka bir şey olarak değerlendirilemez. Salgını atlattığımızda gerçek sonuçlara varılabilir” dedi.

    İsveç’te koronavirüs vaka sayısı 367 bin 120 olarak raporlanırken, virüsten hayatını kaybedenler 7 bin 993 olarak açıklandı.

  • Sürü bağışıklığını savunan “Great Barrington Bildirisi”

    Sürü bağışıklığını savunan “Great Barrington Bildirisi”

    Koronavirüs önlemlerinde karantinaya karşı çıkan bir grup bilim insanı bir araya geldi. Ortaya çıkan Great Barrington Bildirisi’ni iki haftada 10 binden fazla bilim insanı ve araştırmacı imzaladı. Bildiriye ayrıca 30 bine yakın sağlık çalışanı ve 535 binden fazla sivil de imza attı. DSÖ Direktörü Direktörü sürü bağışıklığını önermenin ahlak dışı olduğunu söyledi.

    NTV’den Ahmet Bal’ın haberine göre, Çin’de başlayan koronavirüs küresel bir salgına dönüştü. Dünya genelinde vaka sayısı 40 milyonun üzerine çıkarken 1 milyon 118 binden fazla insan hayatını kaybetti.

    Sadece 16 Ekim tarihinde dünya genelinde bir günde 416 binden fazla yeni vaka tespit edildi.

    Dünyanın önde gelen üniversitelerinde görev yapan üç bilim insanı ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Great Barrington kasabasında karantina önlemlerine karşı çıkan bir bildiri paylaştı.

    İmzalar Amerikan Ekonomik Araştırma Enstitüsü adındaki bir düşünce kuruluşunun binasında atıldı.

    Harvard Üniversitesi’nde görev yapan Dr. Martin Kulldorff, Oxford Üniversitesi’nde görev yapan Dr. Sunetra Gupta ve Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki Dr. Jay Bhattacharya bildiriyi kaleme alan isimler.

    Adını imzalandığı yerden alan “The Great Barrington Declaration” toplu karantina kurallarına karşı çıkıyor. Sürü bağışıklığı stratejisinin benimsenmesini isteyen araştırmacılara göre karantinadan vazgeçilmesi gerekiyor.

    Karantina kurallarının sosyal düzene zarar verdiğini savunan bilim insanları “odaklı korunma” adını verdikleri bir metod öneriyor. Gençlerin daha az riskli grupta olduğu ve sosyal hayatın yeniden “normal seyrinde” devam etmesi gerektiği savunuluyor. Odaklı korunma yöntemiyle toplumun bağışıklığının az riskli gruplar arasında hızlıca artacağı belirtiliyor.

    İmzacılar önerdikleri stratejinin sürü bağışlığı olmadığını savunsa da 518 kelimelik bildiride beş kez sürü bağışıklığı ifadesi kullanılıyor.

    İMZA SAYISI 10 BİNİ GEÇTİ

    Sürü bağışıklığı önerisiyle büyük tepki toplayan bildiriye aynı zamanda destek de fazla. Bildirinin internet sitesindeki bilgilere göre 4 Ekim tarihinden beri 10 bin 630 bilim insanı imza attı. Ayrıca 29 bin 439 sağlık çalışanı ve 536 bin “endişeli vatandaş” da imzacılar arasında yer aldı.

  • DSÖ: Sürü bağışıklığı bir seçenek değil

    DSÖ: Sürü bağışıklığı bir seçenek değil

    Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dün yaptığı açıklamada koronavirüsü durdurmak için sürü bağışıklığına izin vermenin “bilimsel ve etik açıdan sorunlu” olduğunu söyledi. DSÖ, sürü bağışıklığının insanları virüse maruz bırakmak olmadığını korumak için kullandığını ifade etti.

    DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün düzenlenen basın toplantısında aşı olmadan sürü bağışıklığını hedefleme fikrinin yanlış olduğunu vurgulayarak “Sürü bağışıklığı, aşılama için kullanılan bir kavramdır ve toplum aşı eşiğine ulaşılırsa virüsten korunabilir” dedi. Ghebreyesus “Yani sürü bağışıklığı, insanları virüse maruz bırakarak değil, virüsten korumakla sağlanır. Halk sağlığı tarihinde hiçbir zaman sürü bağışıklığı, bırakın bir pandemiyi, bir salgına yanıt verme stratejisi olarak kullanılmamıştır” dedi.