Etiket: susuzluk

  • Susuzluktan çatlayan topraklar için yağmur duası yapıldı

    Susuzluktan çatlayan topraklar için yağmur duası yapıldı

    Hacılar Gölcüğü olarak geçen gölet çevresindeki piknik alanında düzenlenen yağmur duası; hatim cüzlerinin okunması ile başladı. Hatim duası sonrasında öğle namazı kılındı ve yapılan yağmur duasıyla eller semaya açılarak dua edildi. Yağmur duası sonrasında köylülerin gönüllü olarak hazırladığı etli pilav Ahırlı, Yalıhüyük ve Bozkır’dan katılan katılımcılara ikram edildi.

    Yağmur duasının ardından konuşan Ahırlı Belediye Başkanı Ali Üzlük, “Bugün ilçemizde havaların mevsim normallerinin aksine sıcak ve kurak gitmesi sebebiyle yağmur duası yapıldı. Bu seneki kuraklığın en büyük göstergesi şuan bulunduğumuz Hacılar Gölcüğü Göletimizin durumudur.

    Bu aylarda dua ettiğimiz alana kadar su olurdu göletimizde. Yağmurun yağması ve bereketin çok olması için belediyemiz öncülüğünde yapılan organizasyona halkımız hem maddi hem manevi destek sağladı ve yoğun katılımla ellerimizi semaya açtık. Uzaktan yakından duamıza katılan hemşehrilerimize teşekkür ederim” dedi.

  • Edirnelilerin susuzluk isyanı

    Edirnelilerin susuzluk isyanı

    Edirne’de iddiaya göre bazı bölgelerde 10, bazı bölgelerde ise 5 gündür suların kesik olması nedeniyle vatandaşlar soluğu mahalle çeşmelerinde ve camilerde alıyor. Şükrüpaşa, Barutluk, Yancıkçışahin, Abdurrahman, Medresealibey gibi birçok mahallede günlerdir evlere su verilemiyor.

    Edirne’de 26 Kasım tarihinden bu yana bazı mahallelerde içme suyu çamurlu akıyor, bazı bölgelerde ise su kesintileri yaşanıyor. Günlerdir sorunun çözülmesini bekleyen Edirneliler, yaşanan durum karşısında belediyeye tepki gösterdi.
    Çamurlu akan suyla duş bile alamadıklarını ve bulaşık dahi yıkanmadığını belirten vatandaşlar, hastalık kapma endişesi yaşıyor. Barutluk Mahallesi sakinlerinden Orhan Akbaş, suların 10 gündür kesik olduğunu sadece belli aralıklarla çok az miktarda geldiğini belirtti. Ne yollarda ne de sularda hayır bulamadıklarını söyleyen Akbaş, yapılan hizmetlerin de seçim yatırımı olduğunu savundu.

    Vatandaşlardan Selçuk Akbaş ise taşıma suyla değirmen döndürmeye çalıştıklarını aktardı.

    “21. yüzyılda böyle rezillik olmaz”

    “21. yüzyılda böyle rezillik olmaz” diyerek yaşanan su kesintileri ve çeşmelerden akan çamurlu suya tepki gösteren vatandaşlardan Recep Orak, “Yok dubaları kırmışlar, hepsi yalan. Su geliyor, bulanık geliyor. O zaman demek ki Edirne’ye su geliyor. Arıtma tesisini biliyoruz, süper bir arıtma tesisi var. Neden bulanık akıyor, kum çamur. Boruların içini doğru düzgün temizlemiyor çalışanlar. 5 günden beri su yok. Gelen su da simsiyah bulanık geliyor. Akan bu kirli suyla banyo bile yapamadım” dedi.

    Su geldiğinde kahve akıyormuş gibi bir renk olduğunu belirten İpek Sent, 5 gündür su olmadığını ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını söyledi.

    “Koca çarşı çamur içinde”

    Suların çamurlu aktığını söyleyen Gülşen Çilli, “Devamlı dışarıdan su alıyoruz. Ne çayını yapmaya, ne yemeğine koymaya hiçbir şeye kullanamıyoruz. Çamurlu akıyor. Bir bardak bile yıkayamıyorsun. Düzeltmeye çalışıyorlar. Koca çarşı çamur içinde” diye konuştu.

  • Bursa’da ‘Toprağa saygı yürüyüşü’

    Bursa’da ‘Toprağa saygı yürüyüşü’

    Tema Vakfı Bursa İl Temsilciliği Osmangazi İlçe Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen etkinlik, Bursa Millet Bahçesi’nde gerçekleşti ve iklim krizinin toprak erozyonu, çölleşme ve su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine odaklandı. Katılımcılar, ‘Toprağa Saygı Yürüyüşü’ ile bu önemli konuya dikkat çekti.

    TEMA Vakfı Bursa İl Temsilcilisi Şaban Uyar:

    1992 yılında kurulan TEMA Vakfı, 1994 yılından itibaren geleneksel olarak Toprağa saygı yürüyüşüleri yaparak erozyon ve onun getireceği tehliklere dikkat çekmeye çalışıyorlar. Bu özel hafta boyunca, belirlenen tema ve slogan doğrultusunda çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenliyor. Bu yıl, TEMA Vakfı 13-19 Kasım tarihlerini “İklim Krizi, Kuraklık ve Su” temalı Erozyonla Mücadele Haftası olarak ilan etti ve sloganını “TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN” olarak belirledi. Geleneksel Toprağa Saygı Yürüyüşü, bu etkinliklerin en önemlisi olarak sürdürülmekte. TEMA Vakfı gönüllüleri, Türkiye genelinde hafta boyunca Toprak Saygı Yürüyüşü’nün yanı sıra stant çalışmaları ve eğitim sunumları gibi çeşitli etkinliklerle toplumsal bilinci artırmaya katkıda bulunuyorlar.

    Son yıllarda şiddetini artıran felaketlerle kendini gösteren iklim krizine dikkat çekmek için Tema Vakfı Bursa’da yürüyüş düzenledi. İklim kriziyle ısınan Dünya’da su varlıkları da tehlikede.

  • Camilerde yağmur duası yapıldı

    Camilerde yağmur duası yapıldı

    Bodrum’un içme suyu kaynağı olan Mumcular barajının kurumasının ardından Milas’ta bulunan Geyik barajından su almaya başladı. Geyik barajının da kurumasıyla birlikte Bodrum susuzluğa mahkum oldu.

    MUSKİ tarafından açılan kuyulardan ilçeye su gelmeye başladı. Zaman zaman su kesintileri yaşayan Bodrum’da su kesintileri ciddi anlamda artmaya başladı. Bunun üzerine Bodrum Belediyesi su deposu dağıtmaya başladı, oteller havuzların boşaltılmaması, yeşil alanların sulanmaması konusunda adımlar atıldı. Suların tasarruflu kullanılması için belediye hoparlörlerinden anonslar yapılarak vatandaşlar uyarıldı.

    Tüm camilerde yağmur duası yapıldı

    Yağmurun yağmadığı için barajların su dolmaması nedeniyle Bodrum İlçe Müftüsü İbrahim Kapancı tarafından Cuma namazı ardından tüm cemaatle birlikte yağmur duası yapıldı. Cuma namazı önce elleri semaya açan cemaat Allah’tan rahmetini esirgememesini istedi. Daha sonra Cuma namazının farzının ardından tüm cemaat yağmur duası yaptı. Müftü Kapancı merkezi sistemden tüm camilerde aynı anda dua okudu.

    Öte yandan, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit’in katıldığı programda Cumhuriyet’in 100’cü yılı nedeniyle Şehitler ve Filistin’de hayatını kaybedenler için dualar da okundu.

  • Gazze’de su kıtlığı

    Gazze’de su kıtlığı

    İsrail-Hamas arasında 7 Ekim’de başlayan çatışmalarda 10’uncu güne girildi. İsrail’in çatışmaların başlamasıyla Filistin’deki yakıt ve suyu kesmesinin ardından büyük su kıtlığı yaşayan Gazzeliler, kuyulardan su almak zorunda kalırken, şişe ve mutfak eşyalarını su ile doldurmak için uzun kuyruklar oluşturuyor.

    Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı Genel Komiseri Philippe Lazzarini yaptığı açıklamada, suyun kesilmesiyle Gazze Şeridi’nde yaşayan 2 milyondan fazla insanın su kıtlığı riskiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Lazzarini, 2 milyon kişiye su sağlanması için yakıtın hemen Gazze’ye ulaştırılması gerektiğini ifade ederek, “Bu durum ölüm kalım meselesine dönüştü” dedi.

    Gazze’ye hiçbir insani yardım malzemesinin girişine izin verilmediğini belirten Lazzarini, “Gazze’deki su tesisi ve kamusal su şebekelerinin durmasıyla temiz su tükendi ve insanlar kirli su tükenmek zorunda kalıyor. Bu da su kaynaklı hastalık riskini artıyor” ifadelerini kullandı.
    Lazzarini ayrıca, Gazze’de 11 Ekim’den bu yana elektrik kesintisi yaşandığını ve bu durumun su tedarikini etkilediğini aktararak, “Artık Gazze’ye yakıt taşımamız gerekiyor. İnsanların güvenli içme suyuna sahip olmasının tek yolu yakıttır. Aksi takdirde çocuklar, kadınlar ve yaşlılar dahil birçok insan susuzluktan ölmeye başlayacak. Su artık kalan son cankurtaran halatıdır. İnsani yardıma yönelik kuşatmanın derhal kaldırılması çağrısında bulunuyorum” dedi.

  • Susuzluk yok, tasarruf var

    Susuzluk yok, tasarruf var

    Büyükşehir Belediyesi’nin altyapı yatırımlarıyla yüzde 20’ler seviyesine inen içme suyundaki kayıp kaçak oranıyla Türkiye’ye örnek olan Bursa’da, mevcut su rezerviyle 2023 yılının içme suyu anlamında sorunsuz tamamlanması hedefleniyor. Kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı’nda geçen yıl bu dönemde yüzde 32 olan doluluk bu yıl yüzde 49, Nilüfer Barajı’nda ise geçen yıl yüzde 49 olan doluluk bu yıl yüzde 65 olarak ölçüldü. Doluluk oranlarının geçen yıla göre yüzde 50 civarında fazla olması umut verirken, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yılı sonuna kadar Bursa’da su temini konusunda endişe yaşanma ihtimalini çok düşük olarak gördüklerini vurguladı.

    “Tasarruf şart”

    Sonbahar yağışları ve yaklaşan kış mevsimi şartları dikkate alındığında, barajlardaki su seviyelerinin daha da yükselmesinin beklendiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Doluluk oranları, bu yıl içerisinde Bursa’yı bekleyen herhangi bir susuzluk tehlikesinin yaşanma ihtimalinin zayıf olduğuna işaret ediyor. Şu an itibarıyla normal şartlarda toplam su rezervimiz, içme suyu ihtiyacımızı yıl sonuna kadar karşılayacak düzeyde. Ancak barajlardaki su seviyelerinin yeterli miktarlarda olmasına rağmen, su tasarrufunu elden bırakmayalım” dedi.

  • Su sıkıntısını protesto ettiler

    Su sıkıntısını protesto ettiler

    Mahalle sakinlerinden Metin Emre Yeniay ise su sorununa, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin mahalleye yaptığı ve hayvanların su içtiği yalaktaki suyla duş alarak tepki gösterdi.
    Tekirdağ Saray Küçükyoncalı Mahallesi sakinleri son dönemlerde mahallelerinde yaşanan su sıkıntısına dikkat çekmek ve tepki göstermek için bir araya geldi. Kendi imkanlarıyla su ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan vatandaşlar, yıllardır aynı sorunu yaşadıklarını ve kalıcı çözüm istediklerini ifade etti. Mahalle sakinlerinden Metin Emre Yeniay ise su sorununa, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin mahalleye yaptığı ve hayvanların su içtiği yalaktaki suyla duş alarak tepki gösterdi. Saray Küçükyoncalı Mahallesi’nde 900 hane yaz ayında su sıkıntısı yaşıyor. Su kaynaklarının yetersizliği ve yaz aylarındaki aşırı su tüketiminin şebeke basıncını düşürmesi nedeniyle mahalleye düzenli su verilemiyor.

    Yöneticileri misafirliğe davet etti

    Mahalleli, son dönemlerde mahallelerinde yaşanan su kesintilerine tepki çekmek amacıyla bir araya gelerek yetkililere seslerini duyurmak için basın açıklaması yaptı. Mahalleli adına konuşan Metin Emre Yeniay, “Mahallemizde yaşanan su sıkıntısına dikkat çekmek ve tepkimizi dile getirmek için buraya geldik. Bu sorun geçmiş senelerde de yaşanmış ancak bu sene global sıcaklıkların da etkisi ile artık dayanılmaz bir noktaya ulaştı. Öngörü yeteneğinden yoksun yöneticiler ve mevcut su kuyularının yetersizliğini görmezden gelip gerekli çalışmaları sağlamayan bürokratlarımızı özellikle bu günlerde evimde bir hafta misafir etmeye hazırım. Hayvancılık ve çiftçilik yapılmayan evimde bile bir hafta nasıl geçiyor görmelerini isterim. Tarlasından balya çekip evinde banyo yapamayan çiftçimizin, hayvanlarını taşıdığı sular ile susuz bırakmamaya çalışan hayvancılarımızın, sabahın beşinde çeşme başında bekleyip, evindeki çamaşırı bulaşığı yıkamaya çalışan ev kadınlarımızın halini ise ancak onlarla birlikte bu eziyeti çekerek anlayabilirsiniz” dedi.

    “Evimde alamadığım duşu almak için geldim”

    Yeniay, “TESKİ yetkililerinden aldığım bilgi istikametinde yaklaşık 1 hafta içinde yeni yapılan 400 tonluk tankın testlerinin bitip devreye alınacağını ve sorunun çözüleceği bilgisini aldım. Gelecek senelerde aynı problemi yaşamamak için buldukları çözümlerin uzun vadeli olduğuna inanmak istiyorum. Bu arada tankerler ile su taşıyan ve sahada çalışan emekçi çalışanlara da teşekkür ediyorum. Biz kendi içme suyunu kendi çabaları ile getirmiş bir köyüz. Zamanında kazmasını, küreğini, traktörünü, kepçesini alarak el birliği ile köye içme suyunu getirip çeşmeler kurdurmuş, içme suyu problemini çözmüş bir köyüz. Dünyada da artan susuzluk problemi yüzünden artık bize de yeni görevler düşüyor. Bahçelerde yapılan salma-vahşi sulama yerine suyun daha efektif kullanıldığı damlama sulama yöntemine geçmemiz hepimiz için elzem. Unutmayın ki sizin evinizde ip gibi akan su bir üst evde hiç akmıyor. Ben buraya evimde alamadığım duşu almak için geldim” diye konuştu.

    “Afrika’da yaşayanları geçtik”

    Basın açıklamasının ardından mahalleli Küçükyoncalı Mahalle Muhtarı İrfan Gündüz ile bir araya gelerek seslerini duyurmaya çalıştı. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş’e tepkilerini dile getiren mahalleli, “Yıllardır mahallemizde su sıkıntısı yaşıyoruz. Sabahın köründe kalkıp çamaşır yıkamaya çalışıyoruz. Birilerine tepkimizi göstermek zorundayız. Yıllardır bu mahallede su sorunu var ve niçin depo çalışması daha önce başlamadı? Biz Afrika’da yaşayanları geçtik. Büyükşehir ve İlçe Belediyesi bizim sorunlarımızla ilgilenmiyor. Artık kalıcı çözümlerin olması gerekiyor” dedi.

    Yalaktaki suyla duş aldı

    Mahalleli Metin Emre Yeniay de evinde su olmadığı için Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından mahalleye yaptırılan ve hayvanların su ihtiyacını karşıladığı yalaktan su alarak duş aldı. Evinde su olmadığı için banyo yapamadığını ifade eden Yeniay, kokmamak ve su soruna dikkat çekmek için yalakta duş aldığını kaydetti.

     

  • 2 ilçe diken üzerinde

    2 ilçe diken üzerinde

    Kış aylarında yetersiz yağış alan Tekirdağ’da yaz aylarında da yüksek sıcaklığın etkili olması sonucu su sıkıntısı baş göstermeye başladı. Şehirdeki yer altı sularının yanı sıra barajlarda adeta kuruma noktasına geldi. Şehirdeki Naip Barajı 2021 yılında yüzde 54, 2022’de yüzde 45, 2023 yılında ise yüzde 19’lara geriledi. Türkmenli Barajı ise 2021 yılında yüzde 42, 2022’de yüzde 28, 2023’te ise yüzde 8, Şarköy Barajı 2021 yılında yüzde 95, 2022 yılında yüzde 74, 2023 yılında ise yüzde 56’lara kadar geriledi. Genel olarak bakıldığında her yıl barajlar hızla kuruma noktasına doğru gidiyor. TESKİ Genel Müdürü özellikle Saray ve Süleymanpaşa ilçelerine dikkat çekerek bu iki ilçede büyük sıkıntılar olduğunu belirtti. Toprak bu iki ilçe ile ilgili yaptığı açıklamada vatandaşlardan bahçe sulaması, araba, halı yıkama gibi süreçlere son vermesini, suyu sadece zorunlu ihtiyaçları için su kullanmalarını istedi.

    “Ne nüfusa ne de sanayiye su bulabileceğiz”

    Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi (TESKİ) Genel Müdürü Turhan Toprak yaptığı açıklamada, “1 milyon 142 bin nüfusa su sağlayan bir idare olarak kışın ve bahar dönemlerinde ilimizde herhangi bir su sıkıntısı yaşanmamasına rağmen bulunduğumuz şu yaz aylarında tamamen sıcaklık ve kuraklığa bağlı olarak, tabii kırsal çeşmelerin kuruması, kaynakların kuruması yağışın olmamasıyla beraber bazı tarımsal alanları ve bahçe sulamaları şebeke suyundan yapılmaya başlandı. Dolayısıyla yerleşim alanlarının alt kotlarında vatandaşlarımız bahçe sulama ya da tarımsal sulama yapabilirken üst kısım kotlarda kalan vatandaşlarımız susuzluk yaşamakta. Bu nedenle değişik dönemlerde vatandaşlarımıza sosyal medya duyuları yapıyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızda duyarlılık ve hassasiyet istiyoruz. Üst kotlarda yaşayan vatandaşlarımızda su sıkıntısı yaşamasın ve hizmet alabilsinler. Dönem tasarruf dönemidir bahçe ve tarla sulama dönemi değildir. İleriki süreçlerde hayvanlarımız ve insanlarımız su bulamayacak duruma gelecekler. Bunu şimdiden korumak lazım barajları az kullanmak lazım. Yer altı sularınız az çekmek lazım. Üst yöneticilere karar alıcılara da seslenmek istiyorum. Sanayinin bu kadar gelmesi ve yer altı kaynaklarının buna yetmesi mümkün değil. Dolayısıyla ne nüfusa ne de sanayiye su bulabileceğiz” dedi.

    “Su kesintisine gitmek zorunda kalabiliriz”

    Toprak açıklamasının devamında, “Sahil alanlardaki vatandaşlarımız havuzlarını şebeke suyundan doldurmaktadır. Bu konuda da hassasiyet bekliyoruz. Havuzlarını şebeke suyundan doldurmasınlar. Farkı kaynaklardan su temin etme yoluna gitsinler. Bunlar gerçekten oradaki şebeke rezervini oldukça olumsuz etkiliyor. Saray ve Süleymanpaşa ilçemizde su rezervlerimiz uç noktalarda gitmekte. Vatandaşlarımız zaten bunu hissediyorlar ve bizi 185 çağrı merkezinden sürekli arıyorlar. Ağustos 15’ine kadar bu süreci atlatabilirsek su kesimi yapmadan süreci atlatabiliriz diye düşünüyorum. Saray ve Süleymanpaşa ilçelerimizde çok sıkıntıya girersek gece saatlerinde ya da mahalle bazlı su kesintisine gitmek zorunda kalabiliriz. Neden Saray, çünkü Saray ilçemizde Güneşkaya diye su kaynağımız var. Yer altından gelen doğal bir kaynak. Bu kaynaktan biz normal dönemde yaklaşık 80-90 litre bölü saniye su alabiliyorken bir önceki gün ölçtüğümüzde ise kaynağın su rezervinin 50 bölü litre saniyeye düştüğünü gördük. Farklı kuyulardan, kaynaklardan su temin ederek farkı kapatmaya çalışıyoruz. Ama ucu ucuna gidiyor. Özellikle Saray’daki vatandaşlarımızdan bahçe sulaması, araba, halı yıkama gibi süreçlere son vermesini ve sadece zorunlu ihtiyaçları için su kullanmalarını istiyoruz. Bu şartlarda bu yazıda atlatabiliriz. Önümüzde yaz ayları için Süleymanpaşa ve Saray ilçesi için yeni su kaynakları yatırımları yapmamız gerekiyor. Bu da ayrı bir maliyet” dedi.
    Diğer illerdeki su kanalizasyon idaresi müdürlükleri ile irtibat halinde olduklarını da ifade eden Toprak, “Her ne kadar Tekirdağ’da ülkenin en yüksek maliyetli suyunu içiyor içiyoruz demiş olsak bile Tekirdağ’da suyun maliyeti oldukça yüksek. Bugünden itibaren biz de suyun maliyeti 30 lira iken biz 21 lira 50 kuruşa suyu veriyoruz. Bu şartlarda gelecek yıllarda yatırım yapma şansımız da oldukça azalıyor. Bu konuda meclisimizden, genel kurulumuzdan ve vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Bir hizmet varsa o hizmetin bir de maliyeti vardır” diye konuştu.

    Barajlar kuruyor

    TESKİ Genel Müdürü Turhan Toprak, “İçinde bulunduğumuz yaz dönemlerinde kuraklık ve mevsim normallerinin üzerinde devam eden sıcaklıklar nedeniyle yoğun bir su tüketimi yaşanmakta. Bu da tabii su kıtlığına doğru sebebiyet vermektedir. Kuraklık risklerini artırmaktadır. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarımızda da önemli bir azalmaya sebebiyet vermektedir. Son 10 yıllık sürece bakacak olursak, Tekirdağ nüfusu ülke genelinde sürekli artış oranında 2. sırada, yüzde 2,5’in üzerinde bir şekilde. Hatta Çerkezköy, Çorlu, Kapaklı gibi ilçelerimizde nüfus artış oranları yıllık olarak yüzde 5’lerin altına düşmemektedir. Tabii bu bölgelerde su yetiştirilmesi, su arzı anlamında önemli sıkıntılar bizi beklemekte. 2018 yılından bu yana sürekli azalma eğilimindedir. Örneğin 2021 yılında doluluk oranı yüzde 56 iken 2022’de yüzde 45, 2023 yılında ise yüzde 19. Bu 2024 yılında aynı şekilde devam ettiğinde kuraklık, seviyeler çok daha aşağılara belki de kullanılamaz duruma gelecek. Sıkıntılı bölgelerimizden bir tanesi Marmaraereğlisi bölgesi, Türkmenli Barajımız var, orada da su rezervleri oldukça azalmış durumda. Türkmenli Barajı’nda örneğin 2022 yılında yüzde 28’lerde iken, şu an yüzde 8’lere düşmüş durumda. Buralarda da yine ağırlıklı bir şekilde kuyulara yön vermek zorunda kaldık. Yeni kuyular açma çabası içerisindeyiz. 15-20 yıl öncesinde 70-80 metre aşağılarda su alabiliyorken, 120-130 metre kuyular açarken, şu anda biz 400 metrelik kuyular açıyoruz bölgede ve su miktarları da 180 metre aşağılardan su almaya başladık. Bu her geçen yıl 2 metre aşağıya kaymakta. Su rezervleri aşağıya inmekle birlikte aynı zamanda bu kuyulardan ağır metal gelmeye başlıyor ve dolayısıyla da arıtma ihtiyacını ortaya çıkarıyor” diyerek konuşmasını noktaladı.

  • İnci kefalini susuzluk tehlikesi bekliyor

    İnci kefalini susuzluk tehlikesi bekliyor

    Endemik bir tür olan ve sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefali yumurtlamak için 3 ay sürecek göç yolculuğu devam ediyor. 3 ay boyunca tuzlu ve sodalı olan Van Gölünü besleyen akarsu ve derelerdeki tatlı sularda yaşayacak olan balıkları bu yıl büyük bir tehlike bekliyor. Aşırı buharlaşma, artan kuraklıkla beraber yanlış tarla sulamayla birlikte balıkların hayat bulduğu ve çoğaldığı birçok dere tamamen kurudu, birçoğunda da önemli bir su kaybı yaşıyor. Bu sorunun, balıkların üremesini tehlikeye atacağı belirtiliyor.
    Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan inci kefalinin, üremek için göç ettiği dereler ve akarsulardaki zorlu göç yolculuğu bütün engellere rağmen devam ederken, martılar da rahatça avlanmanın keyfini çıkarıyor. Yumurtlama döneminde göle akan tatlı suyun akışının tersine yüzerek engelleri aşan balıkların martılar tarafından avlanması ilginç görüntüler oluştururken, bu sahneye tanık olanlar ise martılarla balıkların mücadelesini fotoğraflamaya çalışıyor. Alınan tedbirlerle kaçak avcılığın önüne büyük oranda geçilirken, bu yasaklardan sadece martılar muaf oluyor. Derelerde yoğunlaşan balıklara rahatça ulaşabilen martılar, balıkları avlamak için birbirleri ile kıyasıya yarışıyor.

    “Çok acilen etkin bir su yönetimi politikası uygulanması lazım”

    Şu anda Van Gölü’ne dökülen en büyük Akarsu olan Bendimmahi Çayı’nın üzerinde olduğunu ifade eden Van YYÜ Su Ürünelir Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Bendimahi Çayı neredeyse kurma noktasına geldi. Yani buradan yürüyerekten rahatlıkla karşı karşıya geçmemiz mümkün ve çay neredeyse kurma noktasında ve inci kefali üreme dönemindeyiz. Çay boyunca her yerde devasa su pompaları var. Herkes akarsuya bir su pompası atmış ve dere yatağından tarlalara su alıyor. Elbette ki çiftimizin ürün yetiştirilmesini istiyoruz ama bu şekilde kontrolsüz bir şekilde su alındığı zaman işte maalesef arkamızdaki manzara bu. Gölden akarsuya giren İnci kefallerinin akarsuyun yukarı kesimlerini çıkması bu şekilde mümkün değil. Çünkü neredeyse dere yatağında su kalmamış. Çok acilen etkin bir su yönetimi politikası uygulanması lazım. Akarsu yataklarına herkes istediği gibi su pompasını atarak tarlasına suyu alırsa maalesef üreme dönemi sonuna geldiğimizde İnci kefallerinin sağlıklı bir üreme gerçekleştirmediğine şahit oluruz. Şu anda bu akarsu yatağında su olmamasının temel nedeni kontrolsüz bir şekilde hemen Bendimahi Ççayı üzerindeki bulunan sulama regülatöründeki suyun büyük bir kısmının tarlalara kesilmesinden kaynaklanıyor. İnci kefali 800 bin yıldır yaşıyor ve 800 bin yıllık bu varlığını devam ettirmesi akarsularda gerçekleştireceği üremeye bağlı. Ama maalesef şu anda Van Gölü’ne dökülen en büyük akarsu neredeyse kuruma noktasında. Çünkü akarsu yatağındaki bütün suyu tarımsal sulamaya kesmiş durumdayız. Bu sorunun acilen çözülmesi gerekiyor” dedi.

    “20 bini aşkın insan bölgede inci kefali balıkçılığından geçimini sağlıyor”

    İnci kefalinin en yoğun olduğu dönemde olduklarını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “İnci kefalinin en yoğun gerçekleştiği akarsuların başında Muradiye ilçesinden Van Gölü’ne dökülen Bendimahi Çayı gelmektedir. Bendimahi çayı inci kefallerinin en önemli üreme habitatı. Dolayısıyla bu mevsimde akarsuda yeterli su bulunması hayati bir öneme sahip. Bendimami çayının 23. kilometresinde bulunan sulama regülatörüne az önce gittik. Sizlerin de görüntülediği gibi şu anda sulama regülatörünün tüm kapak kapalı. Akarsu yatağında sadece kapaklardan sızan su gidiyor. 20 bini aşkın insan bölgede inci kefali balıkçılığından geçimini sağlıyor ve dünya için çok önemli bir ekolojik tür inci kefali. Endemik bir tür dünyada sadece Van Gölü havzasında yaşıyor ve göldeki varlığını devam ettirmesi üreme başarısına bağlı. Yani bu dönemde her ne pahasına olursa olsun akarsu yatağında su olması lazım. Üremenin en yoğun olduğu zamandayız, akarsuyun bütün suyunu kesip sağlı sollu hemen armamızda görünen sulama kanallarına almışız. Akarsu’ya sadece sulama regülatörünün kapaklarından sızan su gidiyor. Bu sızan suyu da almak için yine onlarca su pompası atıyoruz akarsuya. Kimi yerlerde akarsuyun bağlantısı neredeyse kesilme noktasına gelmiş sadece cılız bir akıntı halinde. Dolayısıyla başla Devlet Su İşleri olmak üzere yetkililerin bir an önce buna müdahil olması ve bu durumu düzeltmesi gerekiyor. Çünkü akarsuya giren inci kefalleri öncelikli olarak yumurtalarını bırakabilmeleri lazım. İkincisi ise yumurtadan çıkan yavru inci kefallerinin Van Gölü’ne geri dönmesi lazım. Ama bu şartlarda ne Van Gölü’nden giren İnci kefalleri akarsuyun yukarı kesimlerle çıkabilir ne de buradan çıkan inci kefalleri akarsuyun yukarı kesimlerle çıkabilir ne de burada yumurtadan çıkan ifadeleri tekrardan Van Gölü’ne geri dönebilir. Dolayısıyla bölgemiz için çok önemli bir değer olan ve ekonomik getirisi yüksek olan böylesine endemik bir türün üreme başarısı açısından bir an önce bu duruma müdahale edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

  • Küçük ressamlar susuzluğu anlattı

    Küçük ressamlar susuzluğu anlattı

    Bursa’yı daha sağlıklı bir geleceğe taşımak adına bir taraftan önemli altyapı projelerine imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan su tasarrufu konusunda bilinçli bir nesil yetişmesi için eğitim çalışmalarına da büyük önem veriyor. BUSKİ ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle 2018 yılından itibaren 563 anaokulu ve ilkokulda 150 bini aşkın öğrenciye su tasarrufu ve su bilinci konusunda eğitimler verilirken, zaman zaman düzenlenen ödüllü yarışmalarla da çocukların tasarrufa teşvik edilmesi sağlanıyor.

    Suyun önemi ve suyun tasarruflu kullanılması gerekliliğine dikkat çekmek ve çocuklar bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen resim yarışmasında süreç ödül töreniyle tamamlandı. İlk ve ortaokul olmak üzere iki kategoride düzenlenen yarışmaya 1500’ü aşkın öğrenci katıldı. İlkokul kategorisinde yarışmanın birincisi Masal Gürlek, ikincisi Ozan Uçaklı ve üçüncüsü de Kübranur Cerrah oldu. Bu kategoride Ediz Aras, Güneş Ece Soy ve Rüzgar Bençtürk de mansiyon ödülünün sahibi oldu. Ortaokul kategorisinde ise Tuğba Yaşa birinci, Ceylin Bayram ikinci ve Ecrin Yiğit üçüncü oldu. Pınar Öz, Ece Naz Türkmen ve Aslı Ay da ortaokul kategorisinin mansiyon ödülüne değer görüldü.

    İlkokul kategorisinde; birinciye tablet, ikinciye bisiklet, üçüncüye scooter, mansiyon alan 3 kişiye de bluetooth kulaklık, Ortaokul kategorisinde ise; birinciye dizüstü bilgisayar, ikinciye bisiklet, üçüncüye drone, yine mansiyon alan 3 kişiye de bluetooth kulaklık hediye edildi. Küçük ressamlar ödüllerini Başkan Aktaş ve İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç ve AK Parti İl Başkan Yardımcısı Gökhan Yıldız’ın elinden aldı.

    Tasarruf eğitimle sağlanacak

    Ödül töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, en kurak geçen sezonda bile Bursalıları bir gün susuz bırakmadıklarını hatırlatarak, “Mevcut kaynakların en sağlıklı şekilde kullanılmasından Çınarcık Barajı gibi bir kaynağın kent merkezine ulaştırılmasına kadar her alanda büyük ölçekli yatırımları hayata geçiyoruz.

    Sınırlı kaynaklarımız karşısında nüfusumuzun sürekli artması tasarrufu çok daha önce çıkarıyor. Biz tasarrufun sadece teknolojik yatırımla değil, aynı zamanda eğitimle olacağının bilinciyle hareket ediyoruz. Bu yarışmaya 1500’ün üzerinde katılımın olması da bu bakımdan çok sevindirici. Ben hem yarışmaya katılan tüm öğrencilerimize hem de öğrencilerimizde tasarruf bilinci oluşmasını sağlayan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum” dedi.

    Zaman geçiyor

    İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük de “Çevre ile ilgili etkinlikleri sadece çevre haftasında değil, sürekli yapmaya çalışıyoruz. Çevre çocuklarımıza, torunlarımıza bırakacağımız önemli bir emanet. Yılın 12 ayı su, geri dönüşüm, atıklar gibi eğitimlere verdikleri desteklerden dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz. Su bir medeniyettir. O medeniyeti bu günlere kadar getirdik ve devam ettireceğiz. En önemli kavram zaman geçiyor. Suyla ilgili zaman geçiyor, dikkatli olmamız gerekli. Nasıl kullanılması gerektiğini, nasıl tasarruf edileceğini bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle bu farkındalık çalışmasına emek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.