Etiket: süt üreticisi

  • Hataylı süt üreticilerine destek

    Hataylı süt üreticilerine destek

    Çalışma hakkında bilgi veren Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, gayelerinin, üreticilerin ellerinde kalan sütlerin boşa gitmemesini sağlamak ve yaşadıkları mağduriyet karşısında onların yaralarını sarmak olduğunu söyledi. Projenin, Hatay Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile işbirliği halinde yürütüldüğünü dile getiren Şahutoğlu, “Süt üreticilerinin, deprem sonrası yaşamış oldukları süt satışlarındaki sıkıntıları bir nebze azaltmak, onlara pazar alanı oluşturmak adına, Hatay Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile yapılan görüşmeler neticesinde 132 ton süt, birliğe kayıtlı üreticilerden toplanarak 12 ton kaşar peynirine dönüştürüldü. Sonrasında ise bu ürünler, 600 gramlık paketler halinde depremzedelerimize ulaştırılıyor. Böylelikle hem üreticinin elinde kalan sütü işlemiş olduk hem de depremzedelere bir nebze de olsa destek sağladık” diye konuştu.


    Çalışmanın Hataylı üreticiler adına çok önemli ve anlamlı olduğunu belirten Hatay Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Lütfi Danahaliloğlu ise “Üreticilerimizin çoğu sıkıntılıydı. 132 ton sütü Mersin Büyükşehir Belediyesinin sayesinde, üretici adına değerlendirmiş olduk. Üreticinin dışarıdan yem beklemesi zor oluyordu, onu önlemiş oluyoruz. Şu anda insanların birilerinden yem beklemektense, kendi ürettiğini satarak, onu paraya çevirip kendi imkanları ile yem alması büyük bir olay bizler için. Üreticiler adına çok teşekkür ediyoruz” dedi.
    Yenişehir Fuar Alanı’nda oluşturulan geçici barınma merkezinde kalan depremzedelerde yapılan çalışmadan çok memnun olduklarını dile getirdi.

  • İnekler satılınca süt fabrikaları olumsuz etkilendi

    İnekler satılınca süt fabrikaları olumsuz etkilendi

    Hayvancılık sektörü, yem ve kepek fiyatlarının artması nedeniyle zor günler yaşıyor. Tereyağı ile ünlü Trabzon’da özellikle Tonya gibi kırsal kesimlerde yaşayan vatandaşlar yem ve kepek fiyatlarındaki artış nedeniyle ineklerini satmak zorunda kalırken, fabrikalar süt bulmakta zorlanıyor.

    Süt ürünlerine gelen zamların ardından çoğu vatandaş Trabzon’un Tonya ilçesinin adı kullanılarak değişik illerde üretilen tereyağlarını marketlerde fiyatlarının ucuz olması nedeniyle rağbet gösterirken, Tonya Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Tekin Baki ise fiyatı ucuz olan tereyağlarının içinden patates çıkabileceğine dikkat çekti.

    Yem ve kepek fiyatlarındaki artış nedeniyle vatandaşların inek bakmakta zorlandığını dile getiren Baki, “Kendi bölgem açısından konuşursam bu coğrafyaya insanlar ayak bastığı günden itibaren hayvancılıkla uğraşmaktadır. Onlar için bir zorunluluktu. Bugün geldiğimiz noktada gelişen şartlar gelişen imkânlar vatandaşların şehirlere göç etmesi nedeniyle eskiye nazaran bugün sütün de azalması kaçınılmaz hale getirdi. Ama fakat şöyle söyleyelim son zamanlarda girdi fiyatlarının artışı ile beraber köyünde yaşayan insanlar sütunu satıp tereyağını satıp geçimini sağlamak isteyenler bu girdi fiyatlarından dolayı artık inek bakamaz duruma gelmiştir. 3 yıl önce 1 çuval yem 80 liraydı bugün 300 bandında. Bunun da artacağını söylüyorlar. Kepek 30 liraydı bugün 200 lira yani siz tahmin edebilirsiniz burada fiyatların nasıl arttığını şimdi üreticiyi de ayakta tutabilmeniz için ne yapmamız gerekiyor aldığımız sütü işleyeceğiz ve onlara destek olabilmek adına bizde ürünümüze zam uygulamak zorunda kalacağız. Bu durumda ne yapıyoruz tereyağı 3 yıl önce 35 lirayken bugün 150 liraya çıkıyor tabi birde alım gücümüz var vatandaşın alım gücünü göz önünde bulundurmak gerekiyor” dedi.

    70-80 TL’ye satılan tereyağlarına dikkat

    Reyonlarda 70-80 TL’ye satılan tereyağlarının patates çıkabileceğini ifade eden Baki, “70-80 TL’ye satılan tereyağları var. Mümkünatı yok. Olursa da içinde patates çıkar. Satanları görüyoruz ne yediklerini bilmiyorlar yani artık bunu insanlar yiyince diyorlar mı ki bilmiyorum evlerinde biz ne aldık mı diyorlar yoksa çok mu lezzetli diyorlar onları kendi muhasebesini kendileri yapsın. Ama şimdi şöyle söyleyelim 5 yağlı 1 sütten 100 kilo süt diyelim bundan 5 kilo yağ elde edebilirsiniz şimdi bugün yeni zamlarla beraber 15 Mayıs’tan en sonra gelen fiyatlarla 7,5 liraya çıkıyor hatta daha 7,5-8 arası oynuyor. Şimdi 100 kiloya 800 lira para veriyorsun şimdi 5 kilo yağ elde ediyorsun 800 lira bir maliyeti var ve 5 kiloda yağın var kaça satman gerekir buradan hesaplayabilirsiniz. Artan sütü de kullanıyorsun ama ne kadarını en azından kara geçirebilirsin sonuçta sütün her şeyini kullanamayabilirsiniz. Sütun durumuna göre değişiyor. Bu yüzden yani o fiyatlar imkanı yok sütun kaymağı dediğimiz şeyi alsam bile 60-70’e zor geliyor. Yani daha fazla maliyeti mevcut. Bu durumda vatandaşlarımıza şunu söyleyelim kendileri dışarıdan hani evlerine süt isteyenler oluyor şehirlerde yaşayan insanlar oradan litresini hesaplasınlar var zaten yağın maliyetini de az çok kendileri evlerinde yaptığı zaman vatandaşlarımız artık buna da yönelmeye başladı. Bu da sevindirici aslında insanların kendisinin üretmesi gayet güzel. Üretemeyenler içinde şunu söyleyebiliriz düşük fiyat görürseler uzak dursunlar çünkü bu sağlık sağlığın şakası olmaz yediğiniz şeyler sizin içerisinde biyolojik olarak birikim yapar yarın öbürgün sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz” şeklinde konuştu.

    “Devletten yardım istiyoruz”

    Trabzon’un Tonya ilçesinde yaşayan Ayşe Günaydın, eskiden 7-8 tane inek baktığını belirterek, “Şimdi bir tane buzağım var. Bakamıyoruz. Artık kimse inek bakmıyor. Bende yaşlılık halimle bakmaya çalışıyorum” diye konuştu.

    Devletten yardım istediklerini söyleyen Esma Günaydın ise, “Eskiden daha iyiydi. Süt sattığımız zaman evimizin ihtiyacını alırdık. İnekler için yem ve kepek alırdım. İhtiyaçlarımızı görürdük ama şimdi bakıyoruz hiçbir şey yok. Eskiden 10 tane ineğim vardı. Artan maliyetlerden dolayı inek bakamaz hale geldik. Fiyatlar çok pahalı. 400 lira bir yem. 200 lira kepek onları alamadığımız için inek bakamıyoruz. Devletten yardım istiyoruz. Biz ineğe bakalım vatandaşlara süt ve tereyağ verelim. Fiyatlar artamaya devam ederse mecburen inekleri satıp ahırların kapısını kapatacağız” şeklinde konuştu.

  • Sarıbal: Süt üreticisi litre başına 50 kuruş zarar ediyor

    Sarıbal: Süt üreticisi litre başına 50 kuruş zarar ediyor

    “Açıklanan Süt Fiyatı Hayal Kırıklığıdır”

    CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, 2.80 TL olarak açıklanan süt referans alım fiyatının üretim maliyetlerinin altında olduğunu belirterek, “Açıklanan fiyatla çiftçi 50 kuruş zarar etmeye devam edecek” dedi.

    TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulanan Orhan Sarıbal, Ulusal Süt Konseyinin (USK) çiğ süt tavsiye alım fiyatının üreticide büyük hayal kırıklığı yarattığını söyledi. 13 ayın ardından 2 lira 30 kuruş olan çiğ süt tavsiye alım fiyatının 1 Ocak – 30 Nisan 2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 2 lira 80 kuruşa çıkarıldığını anımsatan Sarıbal, “Süt üreticilerinin uzun zamandır beklediği çiğ süt alım tavsiye fiyatı 50 kuruş arttırılmış oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı da, daha önce 40 kuruş olarak belirlediği primi 30 kuruşa düşürdü. Böylelikle üretici eğer açıklanan fiyattan satmayı başarabilirse 3 lira 10 kuruştan satacak. Oysa bir litre sütün bugünkü maliyeti 3 lira 60 kuruş. 13 ayın ardından yapılan artıştan sonra bile çiftçi eğer üretmeye devam ederse, litre başına 50 kuruş zarar etmeye devam edecek” diye konuştu. Sarıbal, açıklanan süt fiyatları nedeniyle süt hayvanlarının kesime gideceğini söyledi.

    Besici de zarar ediyor

    Et ve Süt Kurumunun (ESK), karkas kesim fiyatını 34 liradan 36 liraya çıkarmasını da değerlendiren Sarıbal, “Kesim fiyatlarının en az 40-42 TL olması gerekiyor. Açıklanan kesim fiyatlarıyla besici de maalesef zarar ediyor. Alınan iki karar da hayvancılık sektörü için hayal kırıklığıdır” dedi.

    Meraya hapishane kuruluyor

    CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, TBMM’deki basın açıklamasında, Bursa Yenişehir’de yapılması kararı alınan hapishane hakkında da bilgi verdi. Hükümet tarafından Bursa Yenişehir ilçesinde havaalanın karşısında Karaköy sınırında mera statüsünde olan 500 dönüm alanda cezaevi yapılması kararı alındığını aktaran Sarıbal, hayvancılığın sürdürülebilmesinde meranın büyük önem taşıdığını ama ülkemizde meraların çeşitli gerekçelerle imara açılarak yok edildiğini söyledi. Sarıbal, “Yenişehir Belediye Meclisinin, bütün siyasi parti temsilcilerinin, Ziraat Odası ve Muhtarlar Derneği üyelerinin de bulunduğu bir toplantı yapıldı. Toplantıya katılanlar, Belediye Başkanı da dâhil herkes, mera alanına hapishane yapılmasına karşı çıktı. Bu karardan dönülmelidir” diye konuştu.

    8 milyon emekli açlık sınırının altında

    Konuşmasının son bölümünü emeklilerin sendikal hak mücadelesine ayıran Sarıbal, ülkemizde, emekliler ile yaşamını yitirmiş olan emeklilerin hak sahipliği ile Sosyal Güvenlik Kurumundan aylık alan 13 milyon 496 bin kişi bulunduğunu, bu insanlardan 8 milyon 850 binini asgari ücretin yani açlık sınırının da altında maaş aldığın vurguladı. “Emeklilerin %20’sinin aylık harcanabilir geliri 763 liradır. 1 milyon 100 bin emekli bin TL’den daha az maaş alıyor. Kalanların büyük bölümü de yoksulluk sınırı altında hayatlarını sürdürmektedirler” diyen Sarıbal, emekli olduğu halde geçinemediği için 4 milyon kişinin çalışmaya devam etmek zorunda kaldığını aktardı.

    Emeklilerin Sendikal Mücadelesi

    Emeklilerin ve hak sahiplerinin haklarını aramak, insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadele etmek ve bunun için de sendika kurmak istediklerini ancak izin verilmediğini ifade eden Sarıbal, şunları söyledi:

    “Son olarak Tüm Emekli Sen sendikası Ankara Valiliğinin şikayeti üzerine kapatıldı. Emekliler Sendikasının kapatılması davası ise devam ediyor. Oysa emeklilerin sendikalı olmasını engelleyecek bir yasa söz konusu değildir. Tam tersine Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmesi, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa Temel Haklar Şartı ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası emeklilere sendika kurma tanıyor. Anayasanın 90. Maddesi Türkiye’nin onayladığı uluslararası insan hakları sözleşmelerinin iç hukukun üstünde olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle sendikanın kapatılması Anayasayı ihlal suçudur.”