Etiket: tahıl

  • Yeni tohumluk fiyatları açıklandı

    Yeni tohumluk fiyatları açıklandı

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Polatlı Tarım İşletmesi Müdürlüğünde düzenlenen 70. TİGEM Geleneksel Hasat Bayramı’na katıldı. Program öncesi Polatlı’da bulunan bir buğday tarlasında biçerdöverle buğday hasadı yapan Kirişci, tarlada inceleme yaptı, çiftçi ve işçilerin sorunlarını dinledi. Ardından Hasat Bayramı’nın düzenlendiği alana geçen Bakan Kirişci, konuşmasında çiftçilerin Hasat Bayramı’nı kutlayarak, çiftçilere bol kazanç temennisinde bulundu. Kirişci, üreticilerin kazanmasından mutluluk duyduğunu dile getirdi.

    “Dünyadaki buğday üretiminde 2021 yılı itibarıyla 10’uncu sıradayız”

    Hububat üretiminin son 18 yılda yüzde 20, son 3 yıllık dönemde ise yüzde 8 oranında artarak 37 milyon tona yükseldiğini belirten Bakan Kirişci, “Buğday üretimimiz 19 ila 22,6 milyon ton aralığında seyrederken, yurt içi talebi karşılamada küresel krizlerden etkilenmeyecek bir noktada olduğumuzu birlikte görüyoruz. Dünyadaki buğday üretiminde ise 2021 yılı itibarıyla 10’uncu sıradayız. Bitkisel üretimde daha iyi bir sürece yol aldığımızı özellikle belirtmek isterim. 2021 yılında nadas alanlarında sağlanan 1,1 milyon dekarlık azalmayla birlikte ekilen tarla mevcudumuzda toplam 4 milyon dekarlık bir artış gerçekleştirilmiştir. Bunun ötesinde gıda güvenliğimiz açısından stratejik bir niteliğe sahip hububat üretimini arttırmak için daha özel uygulamalar da geliştiriyoruz. 2022 yılı bitkisel üretim destekleme bütçemizin yüzde 65’ini hububata ayırarak bu konuda yeni bir adım atmış bulunuyoruz” dedi.

    Bereketli bir üretim yılı yaşandığını kaydeden Kirişci, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım fiyatlarının çiftçinin yüzünü daha fazla güldürdüğünü, fiyatlardaki memnuniyeti her yerde gördüklerini belirtti.

    “Büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 82, küçükbaş hayvan sayımız yüzde 80 düzeyinde artmıştır”

    “Çiftçimiz gerek emeğine gerekse tarıma verdiğimiz değerin farkında. Allah hepsinden razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün olduğu gibi yarın da her koşulda çiftçimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bundan hiçbir üretici kardeşimin, kimsenin şüphesi olmasın” diyerek çiftçinin yanında olacakları mesajını veren Bakan Kirişci, “Bütün üreticilerimizle birlikte güçlü ve büyük Türkiye’yi inşa etmekte kararlıyız. Tarım sektörü, bu sürecin en güçlü ayaklarından biri olduğunu her geçen gün fark edilir bir duruma getirmiş bulunmaktadır. Stratejik öneme sahip hayvancılıkta sağladığımız gelişmelerle de bu kararlılığı gösteriyor, üretim gücümüzü ve kabiliyetimizi ortaya koyuyoruz. Hayvan varlığımızda ve hayvansal üretimde son 20 yıl çok büyük artışlar gerçekleştirmiş ve bu gerçekleştirmeyi de sürdürme kararlılığı içerisinde bulunuyoruz. Büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 82, küçükbaş hayvan sayımız yüzde 80 düzeyinde artmıştır. Et üretimimizde yüzde 151 (1,9 milyon ton), süt üretimimizde ise yüzde 176 (23,2 milyon ton) düzeyine gelinmiş ve bu artışlar gerçekleşmiştir” diye konuştu.

    Tarım sektörünü Türkiye yüzyılının tarımına hazır hale getirmek için çabaladıklarını dile getiren Bakan Kirişci, tarımın hiçbir şekilde ihmal edilemeyeceğini vurguladı. TİGEM’in önemine dikkat çeken Kirişci, çiftçiler tarafından kullanılan sertifikalı tohumlukların yüzde 96’sının yurt içinde üretildiği bilgisini vererek, “2021 yılında çiftçilerimize 135 bin ton sertifikalı hububat tohumu temin eden TİGEM, bugün 2022 yılında bu rakamı inşallah 200 bin tona çıkarmış bulunmaktadır. Ülkemizdeki artan sertifikalı tohum kullanımıyla birlikte son 20 yılda yurt içi üretimde de büyük artış gerçekleştirilmiştir. Çiftçilerimiz tarafından kullanılan sertifikalı tohumlukların yüzde 96’sı yurt içinde üretilmektedir. Sertifikalı tohumda ihracatın ithalatı karşılama oranı 2002 yılında sadece yüzde 31 iken, 2021’de yüzde 94,3’e yükselmiştir” dedi.

    Bakan Kirişci, yeni tohumluk fiyatlarını paylaştı

    TİGEM’in sertifikalı tohumluk satış fiyatlarının yeni halini paylaşan Bakan Kirişci, şu ifadelere yer verdi:

    “Tohumluk fiyatları makarnalık ve ekmeklik buğday için kilo başına 10,5 TL, tritikale için kilo başına 9,5 TL ve arpa için kilo başına 9 TL olarak belirlenmiştir. Hayırlı uğurlu olsun. Bizler yürüttüğümüz tarım politikalarıyla, her türlü yatırım ve desteklerimizle Türkiye yüzyılının projeksiyonlarını yapıyoruz. Bu anlamda tarım sektörünü ileriye taşıyacak bütün çalışmalar bizler için bir kazanç vesilesi kabul edilmeli. Yeter ki üreticimizin, girişimcimizin, ülkemizin lehine kazanımlar sağlanmış olsun. Yeter ki gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye’yi miras bırakalım.”
    Bakan Kirişci, çiftçilere her türlü desteği vermek için yoğun çaba içerisinde olduklarının altını çizerek, “Üreten herkesin yanındayız arkasındayız. Alın ve akıl terini akıtan siz üretici emekçi çiftçi kardeşlerimize her türlü araç-gereç, gübre ve tohum desteği vermek için yoğun çaba içerisindeyiz. Alın terinizin, fedakarlığınızın karşılığını alabilmeniz bizim her zaman önceliğimizdir. Bakanlığımızın her bir teşkilat mensubu sizlerin hizmetindedir” dedi.

    Bakan Kirişci, programın düzenlendiği alanda kurumların açtığı stantları gezerek ürünler hakkında bilgi aldı. TİGEM Geleneksel Hasat Bayramı’nın sonuncusu 2019 yılında yine Polatlı Tarım İşletmesi Müdürlüğünde yapılmıştı.

  • Kültür mirası: “Likya tahıl ambarları”

    Kültür mirası: “Likya tahıl ambarları”

    Antalya’da Likya mimarisiyle yapılmış tahıl ambarları, binlerce yıldan bugüne kalan en önemli kültürel miraslardan biri olarak biliniyor. Antalya bölgesinin tarım kültürü ve sivil mimari açısından önemli mirası olan tarihi ahşap tahıl ambarları, tez konusu da oldu.

    Antalya’nın batı ilçelerindeki tarımsal üretim alanlarında yoğunlaşan ahşap tahıl ambarları, binlerce yıllık sivil mimari geleneğinin bugüne kadar gelen en önemli örnekleri arasında yer alıyor. Ancak çoğu kullanılmayan bu mimari şaheserlerin yok olma tehlikesi olduğu belirtiliyor. Bu ambarların en güzel örnekleri Kaş, Finike, Elmalı ve Konyaaltı ilçelerinde zamana direniyor.

    Ambarlar hakkında detaylı araştırma yapıp, tez hazırlayan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Naciye Küçük, metal çivi kullanılmadan sedir ve çam ağacından inşa edilen yapıların korunması gerektiğine işaret etti. Küçük, “Tarihi ahşap yapıların planları ve mimarisi çok eskilere, Likya anıt mezarlarına ve Likya evlerine uzanıyor. Likya mezar odaları gibi semer damlı ve kırma çatılı olarak, kare planlı, tek giriş olarak şekillenen ambarların, tıpkı mezar odalarındaki defin mekanları gibi dikdörtgen şeklinde gübse olarak adlandırılan bölümleri bulunuyor. Tarladan sofraya, buğdaydan ekmeğe insan yaşamı için önemli olan gıda ve beslenme kültürünün binlerce yıllık evrimine tanıklık eden tahıl ambarları, insanın coğrafya ile kurduğu ilişkinin öyküsünü anlatıyor. Bu öykü hepimizin ortak kimliği ve geçmişini oluşturan kesittir. Coğrafyayla insan gelecekte geçmişteki kadar aynı dili konuşmayacaktır” dedi.

    ‘YALNIZCA TARİHİ MİRAS DEĞİL’

    Ambarların mimari miras olmadığını, yaşamın bütününe dokunduğunu vurgulayan Naciye Küçük, “Bu ambarlar kentteki kültürel mirasa göre daha az korunabiliyor. Yaklaşık 10 yıldır yaptığım araştırma ve gözlemlerde, tahıl ambarlarının giderek yok olduğunu gördüm. Bu nedenle bu konuda çalışmayı seçtim. Bu çalışmaya, ambarların toplu olarak bir arada olduğu Kaş ilçesine bağlı Bezirgan Mahallesi’nde başladım. Daha sonra Antalya geneline yaydım. Ortaya 150 sayfalık bir tahıl ambarları tezi çıktı. Tahıl ambarları yalnızca tarihi bir miras değil, gerisinde insanın bütün yaşamını kapsayan bir tarih barındırıyor. Bu nedenle korunmalı, restore edilmeli ve gelecek kuşaklara taşınmalıdır” diye konuştu.

    ‘EN BÜYÜK AMBAR ÖRNEKLERİ ELMALI’DA’

    Antalya çevresinde, biri konut içinde diğeri konut dışında olmak üzere iki tür ambar olduğunu aktaran Küçük, şöyle konuştu:

    “Antalya’nın batı ilçelerinde özellikle Elmalı ilçesine bağlı Karamık ve Beyler mahallelerinde 100 tondan fazla kapasitesi bulunan ambarlar var. Bu da bölgedeki geçmişteki yığınsal üretimin bir göstergesi. Yine Elmalı’nın diğer mahallelerinde konut içinde ve dışında küçük ambarlarda vardır. Ambarlar konusunda yaptığım araştırmalarda, üçüncü gruptaki ambarların köylerin belli bölgesinde, harman yeri olarak kullanılan alanın yanında toplu olarak inşa edilmiş olduğunu gördüm. Bunları bir bekçi bekliyor. Bunlar Konyaaltı ilçesindeki Sinan Değirmeni’nden başlıyor. Kaş’a bağlı Gökçeören ve Bezirgan mahallelerinde yoğunlaşıyor. Bu üç yerleşim yerindeki ambarlar, konut yanında değil, toplu olarak bir arada bulunuyor. Bunlar bölgenin üretim geçmişinin önemli tanıkları. Bunların toplu olarak inşa edilmeleri, sürekli bir bekçinin beklemesi yayla ile sahil arasındaki göç yaşamı. Bunlar yayladan sahile göç ederken ürünlerini ve bazı eşyalarını sakladığı birer kasadır. Ancak Kaş’a bağlı Bezirgan Mahallesi’nde 250 olan ambar sayısı bugün 100’e düşmüş durumda. Kalanlar da bir bir yok olmaya yüz tutmuş durumda. Hazırlanacak bir restorasyon projesiyle gelecek kuşaklara taşınmalıdır.”

    ‘BU KÖKLÜ GELENEK YAŞATILMALI’

    Kaş’a bağlı Bezirgan Mahallesi’ndeki ambarların 2012 yılında, Kaş’ın Gökçeören ile Konyaaltı’ndaki Sinan Değirmeni’ndeki ambarların ise 2013 yılında ‘kültür varlığı’ olarak tescil edildiğini; ancak korumaya yetmediğini kaydeden Naciye Küçük, “Ambar sahipleri basit onarımları dahi yapamadığından ambarların yok oluşu hızlandı. Finike’nin Yazır Mahallesi’nde geçmişte sayısı 300 olan ancak bugün 150’ye düşen ambarların ve sivil mimari örneği olan köy evlerinin tespiti ve tescili yapılmalı. Bir Türkmen yerleşkesi olan Yazır Mahallesi tarihi, doğası ve insanı ile birlikte koruma altına alınmalıdır. Likya coğrafyasıyla kesişen bölgedeki ambarlar, geçmişin mimari kültüründen izler barındırıyor. Bölgedeki ambarların formu, geçmişin konut mimarisi ve kaya mezarlarında ya da lahitlerde görülen özgün formlardan izler taşımaktadır. Bu köklü geleneği yaşatmak, yok olmasının önüne geçmek, gelecek kuşaklara taşımak için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının öncülük yapması gerekiyor” dedi.