Etiket: tahliye

  • Bursa’daki suç örgütü davasında 2 tahliye

    Bursa’daki suç örgütü davasında 2 tahliye

    Bursa’da “tefecilik” ve “silahla yaralama” gibi suçlara karıştıkları iddia edilen 11 kişinin yargılandığı davada, tutuklu 2 sanık tahliye edildi.

    Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 2’si tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına, tutuklu sanıklar Hünkar Y. ve Mustafa D. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ise salonda hazır bulundu.

    Hünkar Y. ve Mustafa D’nin tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

    Bursa’da 4 Ocak 2019’da şikayetler üzerine harekete geçen güvenlik güçleri, uzun süren teknik ve fiziki takibin ardından suç örgütüne operasyon düzenlemiş, 9 kişi yakalamıştı. “Tefecilik, silahla yaralama, zorla senet imzalatma, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet, tehdit, suç üstlenme ve yağma” suçlarını işledikleri iddia edilen örgütün, müştekilerden 1,5 milyon liraya yakın haksız kazanç elde ettiği öne sürülmüştü.

  • Barış Atay’a saldıran üç sanık tahliye edildi

    Barış Atay’a saldıran üç sanık tahliye edildi

    İstanbul Kadıköy’de Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay’a saldırdıkları gerekçesi ile tutuklu yargılanan 3 sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.

    MAHKEME KARANTİNADA OLDUĞU İÇİN DOSYA BİLİRKİŞİYE GEÇ YOLLANDI

    İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Ömür Canpolat, Çağlar Baş ve Çağrı Hasan Çalışkan , Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemi ile katıldı. Barış Atay Mengüllüoğlu ve avukatları İsmail Demirci, Şerif Özgür Urfa ve Onur Güneş de duruşmada hazır bulundu. Duruşma tutanağına, “1 numaralı celse sonrası her ne kadar dosyanın bilirkişiye verilmesi kararı alınmış ise de; mahkememiz ve personelinin tamamının COVİD-19 sebebi ile izolasyona alınmış olması nedeni ile dosyanın bilirkişiye ancak 23 Kasım 2020 tarihinde verilebildiği ve henüz bilirkişiden dönmediği anlaşıldı” şeklinde yazıldı.

    “OLAY KESİNLİKLE YOL VERME KAVGASI DEĞİLDİR”

    Duruşmada söz verilen müşteki Barış Atay, olay gecesi Kadıköy’de bir kadın arkadaşı ile buluşup bir mekana gittiklerini ve gece 01.00 sıralarında mekandan çıktıktan sonra olayın meydana geldiğini söyledi. Atay, “Çıktıktan 30 metre kadar yürüdükten sonra arkamdan ayak sesleri duydum. Sonra bir şahıs arkadan boğazıma sarılıp sinkaflı sözlerle küfür ederek, ‘Vatan haini, ş……’ diyerek yumruk sallamaya başladı. Daha sonra bu kişinin Ömür Canpolat olduğunu öğrendim. Canpolat’ın sağında ve solunda oturan diğer sanıklar Çağrı Hasan Çalışkan ve Çağlar Baş’ın da bana vurmaları ile yere düştüm. Ben yerdeyken kapandım. Sanıklar o şekilde tekme ve yumruklarla beni darp etmeye devam ettiler. Çevreden bir şahıs, ‘Polisi aradım’ deyince sanıklar kaçmaya başladı. Arkadan gördüğüm kadarı ile 4 kişiydiler. Ancak ben dördüncü kişiyi teşhis edemedim. Olay kesinlikle yol verme kavgası değildir. Sokak geniş bir sokaktı” dedi. Sanıkları tanımadığını söyleyen Atay, “Sanıkların beni tanıyıp tanımadıklarını bilmiyorum. Ancak bana hakaret ederlerken ‘vatan haini’, ‘ş……’ gibi şeylerle ilişkilendirdikleri için politik kimliğimi bildiklerini düşünüyorum. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.

    TANIK DİNLENDİ

    Tanık olarak dinlenen Pınar G. ise olay gecesi Barış ile Kadıköy’de buluştuklarını, bir mekana gittiklerini, mekandan ayrıldıktan sonra herhangi tartışma olmadan Atay’ın saldırıya uğradığını söyledi. Pınar G., “SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılan sanık Ömür Canpolat müştekiye ‘vatan haini’, ‘ş……’ şeklinde hakaret ediyordu. Yol verme kavgası değildi” dedi. Mahkeme, adli kontrol şartı ile üç sanığın da tahliyesine karar verdi. Sanıkların haftada bir gün karakola giderek imza vermesine kararlaştıran mahkeme, sanıkların yurt dışına çıkışlarını da yasaklayarak duruşmayı erteledi.

    İDDİANAMEDEN

    İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay’ın 31 Ağustos 2020 gecesi Kadıköy’de saldırıya uğradığı belirtiliyor. Olay sonrası yapılan soruşturmada Atay’a, Ömür Canpolat, Çağlar Baş, Çağrı Hasan Çalışkan’ın saldırdığı belirtilen iddianamede, şüphelilerin bir dakika süreyle müştekiyi darp ettikleri kaydediliyor. Olaydan dolayı müşteki Atay’ın basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı kaydedilen iddianamede, şüpheli Ömür Canpolat’ın, “Kamu görevlisini kasten yaralama” ve “Kamu görevlisine alenen hakaret etmek” suçlarından 1 yıl 8 aydan 3 yıl 10 aya, şüpheliler Çağlar Baş ve Çağrı Hasan Çalışkan’ın da, “Kamu görevlisini yaralama” suçundan 6 aydan 1,5 yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası istemiyle cezalandırılmaları talep ediliyor.

    DÖRDÜNCÜ ŞÜPHELİ HAKKINDA EK İDDİANAME DÜZENLENDİ

    İddianamede bir şüphelinin de yakalanamadığı belirtilirken, iddianame hazırlandıktan sonra Osman Avşar’ın isimli bir kişi de gözaltına alınmış, hakkında da ek iddianame hazırlanarak aynı mahkemeye gönderildi. Mahkemenin 15 gün içinde Osman Avşar hakkında hazırlanan bu iddianamenin kabulü veya reddi yönünden karar vermesi bekleniyor.

  • Sahte peygamber davasında tutuklu kalmadı

    Sahte peygamber davasında tutuklu kalmadı

    Kocaeli’de kendini ‘peygamber’ olarak tanıttığı, ‘yüz görümlüğü’ adı altında para aldığı öne sürülen Şaban Özdil ile birlikte ‘dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan yargılanan 9 kişi tahliye edildi.

    Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık’ yapıldığı şikayeti üzerine, “Rafet Efendi” olarak bilinen Şaban Özdil ile ilgili 2019 yılında soruşturma başlatılmıştı. ‘Peygamber’ olduğunu iddia eden Şaban Özdil’in, kendisine inananlardan yazlık, ev, otomobil ve ziynet eşyaları karşılığında cennet vaadinde bulunduğu belirlenmişti. Hac ibadetini kabul etmediği, kendisine inananlara namaz kılmalarına gerek olmadığını söylediği öne sürülen Şaban Özdil’in kendisiyle görüşmek isteyenlerden ise ‘yüz görümlüğü’ adı altında para aldığı iddia edilmişti. Özdil’in ayrıca kendisine para vermek istemeyenleri cehennem azabı ile korkutarak, bağış yapmaya zorladığı ortaya çıkmıştı.

    YARGILAMAYA DEVAM EDİLDİ

    Toplam 10 müşteki ve 26 mağdurun tespit edildiği dosya kapsamında, geçen yıl Ekim ayında düzenlenen operasyonla gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Şaban Özdil ile birlikte 9 kişi tutuklanmış, 6 kişinin ise tutuksuz olarak yargılanmasına karar verilmişti. ‘Rafet Efendi Tarikatı’ olarak bilinen tarikat üyelerinin yargılanmasına bugün Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya tutuklu olan Şaban Özdil ve diğer 8 sanık SEGBİS sistemi ile cezaevinden katılırken, tutuksuz sanıklardan B.Ş., Y.Y., M.G. ve S.S. ile sanık avukatları salonda hazır bulundu.

    AVUKATLARI TAHLİYE İSTEDİ

    Duruşmanın başlangıcında mağdur ve müştekilerden gelen dilekçe ve başvurular kayda geçirildi. İfadesi alınmayan B.C.A. ve C.F. isimli mağdurların ifadeleri alındı. İki mağdurun da ifadesinin alınmasının ardından sanıklara söz verildi. Dosya kapsamında yargılanan 9 tutuklu sanığın tamamı 14 aydır tutuklu bulunduklarını belirterek tahliyelerini talep etti. Daha sonra savunmalarını gerçekleştiren sanık avukatları da mağdurların birçoğunun mağduriyetlerinin giderildiğini ve şikayetlerini geri çektiklerini belirterek müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti.

    TÜM SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ

    Mahkeme heyeti, dosya kapsamında ifadeleri alınan mağdur ve müştekilerin birçoğunun şikayetlerini geri çekmesi, bir kısım mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi, dosya kapsamındaki tüm delillerin toplanmış olması nedeniyle sanıkların delilleri karartamayacağı gibi sebepler göz önüne alınarak Şaban Özdil ile birlikte tutuklu bulunan 9 sanığın tamamının tahliyesine karar verdi.

  • DEAŞ’ın istihbaratçısı itirafçı oldu, tahliye edildi

    DEAŞ’ın istihbaratçısı itirafçı oldu, tahliye edildi

    Mersin’de düzenlenen operasyonla yakalanan, evinde ele geçirilen dijital belgelerde 4 bine yakın DEAŞ’lı teröristin bilgileri bulunan Suriye uyruklu Kuteybe H., yargılandığı davada tahliye edildi.

    Geçen yıl 22 Kasım’da, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), DEAŞ’a yönelik ortak operasyon düzenlendi. Operasyonda, aralarında DEAŞ istihbaratçısı Kuteybe H.’nin de bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin Suriye’de örgüt adına faaliyette bulundukları ve Türkiye’ye kaçak yollardan giriş yaptıkları saptandı. Gözaltına alınan Kuteybe H.’nin evindeki bilgisayarında ise yaklaşık 4 bin DEAŞ’lının bilgileri ile haritalar, fotoğraflar ve örgüt üyelerinin takibi amacıyla yapılmış keşifler ile silahların sevk güzergahlarını gösteren bilgiler ele geçirildi. Sevk edildiği adliyede tutuklanan Kuteybe H.’nin dosyası ayrıldı.

    65 SAYFALIK İDDİANAME

    Yürütülen soruşturma sonunda Kuteybe H. hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle 65 sayfalık iddianame hazırlandı. Mersin 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, Kuteybe H.’nin Suriye’de DEAŞ adına çatışmalara katıldığı, Türkiye’de de örgüt adına faaliyetlerini sürdürerek çatışma bölgelerinde bulunan örgüt üyeleriyle irtibat kurduğu ifade edildi.

    KAYITLARI TEK TEK ORTAYA ÇIKTI

    Kuteybe H.’nin ikametinde ele geçirilen dijital materyallerde farklı ülkelerden 4 bine yakın DEAŞ üyesinin isimlerinin yanı sıra ‘örgüte katılmadan önceki mesleği’, ‘gittiği ülkeler’, ‘hangi sınır bölgesini kullandığı ve aracısı’, ‘referans bilgileri’, ‘uzmanlık alanı’ ve ‘savaşçı, eylemci ya da canlı bomba eylemcisi’ gibi kategorilerin bulunduğu künye şeklindeki ayrıntılı formun bulunduğu, ayrıca çok sayıda fotoğraf, harita ve görüntüler yer aldığı belirtildi.

    İTİRAFÇI OLDU, TAHLİYE EDİLDİ

    Bugün görülen davanın ikinci duruşmasında, Kuteybe H. ve avukatı hazır bulundu. Kuteybe H., tercüman aracılığıyla ifade verdi. Önceki duruşmalarda itirafçı olan Kuteybe H., ifadelerini tekrarlayıp tahliyesini talep etti. Talebi kabul eden mahkeme heyeti, yurt dışına çıkış yasağı getirdiği Kuteybe H.’nin tahliyesine karar verdi

  • Avukatların açıklaması gündem oldu! Halil Sezai tahliye mi edilecek?

    Avukatların açıklaması gündem oldu! Halil Sezai tahliye mi edilecek?

    Geçtiğimiz ay İstanbul’un Tuzla ilçesinde komşusu Hüseyin Meriç’i darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan şarkıcı Halil Sezai ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Sezai’nin avukatları, “Dava dosyasına sunulan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanmış olan rapor ile tutukluluğa sebep olan ‘silahla kasten yaralama’ suçunun işlenmediği kesinlik kazanmıştır” açıklamasında bulundu.

    İstanbul Tuzla’da, 67 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’e fiziksel şiddet uygulandığı anlar güvenlik kamarasına yansıyan, skandal gmrüntüler sonrası ‘silahla kasten yaralama’ suçundan tutuklanan Halil Sezai ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.

    Habertürk’te yer alan habere göre; ünlü şarkıcının avukatları tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
    “Halil Sezai, karışmış olduğu olay neticesinde ‘silahla kasten yaralama’ suçundan dolayı tutuklanmış olup savcılıkça hakkında cezalandırma talep edilmiştir.

    Dava dosyasına sunulan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanmış olan rapor ile tutukluluğa sebep olan ‘silahla kasten yaralama’ suçunun işlenmediği kesinlik kazanmıştır.

    ODUN PARÇASIYLA YARALAMADI

    Bu rapor ile müşteki Hüseyin Meriç’in vücudunda meydana geldiğini iddia ettiği dosyada yer alan odun parçasıyla gerçekleşmediği açıktır. Raporda görüleceği üzere Halil Sezai hiçbir surette dosyada ileri sürülen odun parçası ile şikâyetçi Hüseyin Meriç’i yaralamamış olup bu suçun işlendiği iddia edilen savcılık iddianamesi çökmüştür. Bununla birlikte tutukluluğun devamını gerektirecek hiçbir sebep kalmamıştır.

    Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin silahla yaralamanın olmadığına ilişkin raporundan sonra tutukluluk hali bir tedbir olmaktan çıkmış ve cezalandırma aracı haline gelmiştir. Bu husus kanunlarla sabit iken ünlü şarkı Halil Sezai’nin cezaevinde infazı mümkün dahi olmayan bir cezadan dolayı tutukluğunun ceza aracı olarak kullanılmasının ölçülülük ilkesi uyarınca kabulü mümkün değildir.

    MONTAJLANMAŞ GÖRÜNTÜLER SERVİS EDİLİP…

    Masumiyet karinesi uyarınca özgürlüğün sınırlandırılmasına yol açan tedbirlerin yaptırıma dönüşmemesini gerektirir. Dolayısıyla tutuklamaya, hükümden önce bir cezalandırma aracı olarak başvurulmamalıdır.

    Şikayetçi tarafça medyada algı yaratılmak amacıyla montajlanmış, kesilmiş ve sesi kısılmış görüntüler servis edilmiş olup yargı makamları baskı altına alınmakta istenmiştir. Maddi gerçeği olduğu gibi yansıtmaktan uzak olan bu görüntülerde dahi şikâyetçiye herhangi bir silahla vurduğu görülmemekte iken aksi yöndeki savcılık iddianamesi tamamen çökmüştür.

    Ünlü şarkıcı Halik Sezai’nin işlemediği bir suç sebep gösterilerek tutukluluk halinin devam etmesinin kabulü mümkün olmayıp mahkemece ivedilikle tahliye kararı verilmelidir.”

  • Keçi otlatırken cinsel istismara maruz kalmıştı! İsyan etti

    Keçi otlatırken cinsel istismara maruz kalmıştı! İsyan etti

    Aydın’da, lise öğrencisi N.Ö.’ye (14) cinsel saldırı girişiminde bulunduğu gerekçesiyle yargılanan şüpheli Kayhan D. (25), 4 ay tutuklu kaldıktan sonra ilk duruşmada adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Sanığın tahliye edilmesinin ardından konuşan N.Ö., ”Beklemediğim bir anda saldırıya uğradım. Çok korktum. Bana bunu yaşatan kişinin tahliye edilmesine şaşırdım” dedi.

    Bozdoğan ilçesinin kırsal Başalan Mahallesi’nde yaşayan lise birinci sınıf öğrencisi N.Ö., 15 Mayıs’ta amcasının da aralarında bulunduğu yakınları ile keçilerini ormanlık alana otlatmaya götürdü. Bir ara yakınlarının gerisinde kalan N.Ö.’ye, iddiaya göre arkasından gelen Kayhan D. saldırdı. N.Ö., ağzını kapatıp, kendisini yere yatırmak isteyen Kayhan D.’den elini ısırarak kurtulduktan sonra bağırarak amcasından yardım istedi. Bunun üzerine neye uğradığını şaşıran Kayhan D., koşarak uzaklaştı. N.Ö., yaşadıklarını amcasına anlattı. Eve dönen amca, yaşananları N.Ö.’nün babası Hasan Ö.’ye anlattı. Bunun üzerinden Hasan Ö., savcılığa gidip Kayhan D. hakkında suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında Nazilli ilçesinde 5 gün sonra yakalanan Kayhan D., sevk edildiği mahkemede tutuklandı. Kayhan D. hakkında dava açıldı. Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 22 Eylül’de görülen davanın ilk duruşmasında Kayhan D., hakkındaki suçlamaları kabul etmeyip, tahliyesini istedi. Mağdur N.Ö. de pedagog eşliğinde mahkemede ifade verip, yaşadıklarını anlatarak Kayhan D.’den şikayetçi olduğunu söyledi. İfadeleri dinleyen ve dosyayı inceleyen mahkeme heyeti, 4 ay tutuklu kalan sanık Kayhan D.’nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

    ‘ÇOK KORKTUM’

    Sanık Kayhan D.’nin tahliye edilmesine tepki gösteren baba Hasan Ö., “Sanığın adli kontrol şartı ile tahliye edilmesi bizi üzdü” dedi. Yaşadıklarını anlatan N.Ö. ise, “Beklemediğim bir anda saldırıya uğradım. Çok korktum. Bana bunu yaşatan kişinin tahliye edilmesine şaşırdım. Tutukluluğunun devam etmesini bekliyordum” diye konuştu.

    N.Ö.’nün kuzeni Özkan Ö. de sanığın tahliye edilmesinin kendilerini üzdüğünü belirtip “14 yaşındaki bir çocuğa bunu yapan biri, kim bilir daha başka kimlere neler yapar. Yetkililerden bu olay karşısında adaletin sessiz kalmamasını ve sanığa gerekli cezanın verilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.

  • Hrant Dink Vakfı’na tehdit davasında iki sanığa tahliye

    Hrant Dink Vakfı’na tehdit davasında iki sanığa tahliye

    HRANT Dink Vakfı’nı elektronik posta yoluyla tehdit ettikleri iddiasıyla “Zincirleme şekilde imzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit” suçundan tutuklu sanıklar Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan’ın tahliyelerine karar verildi.

    İstanbul 56. Adliye Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaya, tutuklu sanıklar Ersin Başkan ve Hüseyin Ateş Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Şikayetçiler Hrant Dink Vakfı ve Fethiye Çetin’in avukatları da duruşmada hazır bulundu. Geçen celse avukatları olmadığı için savunması alınamayan sanıklara CMK’dan avukat atanması üzerine savunmaları alındı.

    SUÇLAMALARI REDDETTİLER

    Sanık Ersin Başkan savunmasında, “Vakfın açıklamasından sonra tepki amaçlı e-postayı attım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum” dedi. Sanık Hüseyin Ateş ise “Bu olayları yaşamadan önce internette görmüş olduğum videolardan sarsıldım. Vakfın takipçilerinden üyelerinden dolayı. Vakfı aradım açmadılar. Ben bir çok psikolojik ilaç kullanıyorum. O gün de ilaç kullanmamıştım. Tehdit etmek istemedim” diye konuştu. Avukatının sorusu üzerine sanık Ateş, halen cezaevinde ilaç kullandığını da belirtti. Öte yandan her iki sanık da haklarında ceza verilmesi durumunda hükmün açıklanmasını geri bırakılmasını kabul ettiklerini belirttiler.

    Müşteki avukat Fethiye Çetin’in avukatı Ümre Deniz Dink, “Sanık Hüseyin Ateş, ifadesinde  müvekkilimin fotoğrafını gördüğünü ve 50 yaşlarında kadın olduğunu söylüyor. Müvekkilim Fethiye Çetin’in fotoğrafını kim gösterdi? Tanımadığı birine nasıl göndermiş?” diye sordu. Sanık Hüseyin Ateş de “Fethiye Çetin’i şahsen tanımam. Televizyonda, internette gördüğüm konuşmalarından dolayı tanıdım. Kendisine cezaevinden mektup yazıp özür diledim. Instagram’da adına tag açmışlar yorum yapıyorlardı. Oradan gördüm” şeklinde cevap verdi. Avukat Dink’in, “Neden özellikle Fethiye Çetin adı verildi?” sorusuna ise sanık Ateş, “Sürekli onun açıklamalarını görüyordum. Hiçbir terör örgütüyle bağlantım yok” diye yanıt verdi.

    “BUNLAR CİDDİ TEHDİTLERDİR”

    Vakfın avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da söz alarak “Hrant Dink cinayeti öncesinde benzer tehdit olayları yaratılmıştı. Bir atmosfer yaratılmış ve cinayet işlenmiştir. Dolayısıyla bu tehditler ciddi tehditlerdir. Katılma talebimiz vardır. Savcılığın ayrı yürütmüş olduğu soruşturma belgelerini inceleyip beyanda bulunacağız” dedi.

    TAHLİYELERİNİ TALEP ETTİLER

    Bunun üzerine söz alan sanıklardan Hüseyin Ateş, “Hrant Dink Vakfı’ndan özür dilemeye her zaman hazırım. Tahliyemi istiyorum. 110 gündür yatıyorum. Hücre de yatıyoruz” derken, sanık Ersin Başkan, “Bu kadar ciddi tehditlerse neden gazetecilerle paylaşılıyor? Hastalığımdan dolayı tahliyemi istiyorum” dedi.

    İKİ SANIĞA DA TAHLİYE

    Mahkeme, müştekilerin katılma taleplerini kabul etti. Mahkeme, her iki sanığı tutuklu kaldıkları süre, suç vasfının değişme ihtimali ve ölçülülük ilkesi gerekçesiyle tahliyesine karar verdi. Sanıkların eylemlerinin “tehdit” suçunu oluşturma ihtimaline binaen sanıklar ile katılanlar arasında uzlaştırma işlemi yapılabilmesi için dosyanın bir suretinin uzlaştırma bürosuna gönderilmesine de karar verildi. Ayrıca sanıkların ceza ehliyeti yönünden Adli Tıp Kurumu’na yazılan müzekkerenin de beklenmesine hükmedildi. Duruşma ertelendi.

    İDDİANAME

    Hrant Dink Vakfı’na yönelik ilki 27-28 Mayıs’ta e-posta yoluyla yapılan tehdit olayı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca re’sen soruşturma başlatılmıştı. Savcılıkça tamamlanan soruşturma sonucunda 18 sayfalık iddianame hazırlandı. İddianamede Hrant Dink Vakfı yöneticileri, avukat Fethiye Çetin arasında bulunduğu 9 müşteki yer aldı.

    İddianamede, ilk tehdit olayıyla ilgili Konya’da yakalanarak İstanbul’da tutuklanan Hüseyin Ateş hakkında 27-28 Mayıs’ta e-posta göndererek ve 23 Mayıs’ta Hrant Dink Foundation’ın Instagram hesabına yorum yaparak üç ayrı tehdit eylemini gerçekleştirdiğini belirtildi. Sanık Ateş’in “Zincirleme şekilde imzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit” suçundan  7,5 yıldan 26 yıl 3 aya kadar hapis talep edildi. İkinci tehdit olayını gerçekleştiren sanık Ersin Başkan ise Hrant Dink Vakfı’nın e-posta adresine 30 Mayıs tarihinde [email protected] isimli e-posta adresinden tehdit mesajı yollayarak  “İmzasız mektupla veya özel işaretlerle tehdit” suçundan tutuklanmıştı. İddianamede, sanık Başkan’ın 2,5 yıldan 8 yıl 9 aya kadar hapsi istendi.

  • Son Dakika: Ankara’da plazada yangın!

    Son Dakika: Ankara’da plazada yangın!

    Ankara Söğütözü Mahallesi’nde bir plazada yangın çıktı. Plaza’nın tahliye edildiği bildirildi.

    Yangın sırasında binadan kopan parçalar etrafa saçılıyor.

    https://youtu.be/u6b0ANHoBZM

     

    “Via Tower” iş merkezinin alt katlarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, dış cepheye ve bazı katlara da sıçradı.

    Olay yerine gelen itfaiye ekipleri binada bulunanları tahliye ediyor.

    İtfaiye ekipleri, yoğun dumanın yükseldiği yangını kontrol altına almaya çalışıyor. Bölgeye takviye itfaiye ekiplerinin de gönderildiği belirtildi.

    Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, bölgeye ambulanslar da sevk edildi.

  • Bursa’da 9 katlı bina tahliye edildi

    Bursa’da 9 katlı bina tahliye edildi

    Bursa’da, 9 katlı bir binanın zemin katındaki kolonlarda çatlama meydana geldi. Gürültü ve hafif sarsıntıyla uyanan bina sakinleri, panikle dışarı çıktı. Binada oturan 21 dairedeki yaklaşık 70 kişi, geçici olarak akrabalarının yanına yerleşirken, komşu binalarda oturanlar ise binanın yıkılma tehlikesine karşı tedirgin olduklarını belirtti.

    Olay, geçen cumartesi gecesi Mudanya ilçesi Şükrüçavuş Mahallesi Su Deposu Caddesi üzerindeki 9 katlı bir binada meydana geldi. İddiaya göre, binanın zemin katındaki 3 kolonda çatlama meydana geldi. Gürültü ve hafif sarsıntıyla uyanan bina sakinleri, panikle dışarı çıktı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Yapılan kontrollerde binanın hasarlı olduğunun tespit edilmesi üzerine Mudanya Belediyesi ve polis ekipleri tarafından bina gece saatlerinde boşaltılarak, tahliye edildi. Binada bulunan 21 dairedeki yaklaşık 70 kişi, evlerinden çıkmak zorunda kaldı. Evlerinden çıkan bina sakinleri, geçici olarak çeşitli ilçelerdeki akrabalarının yanına yerleşti.

    ‘MAKİNEDE ÇAMAŞIRLARIM DURUYOR’

    Tahliye edilen evin 5’inci katında oturan Kuzey Algül, o gece yaşananları anlattı. Bir anlık panikle evden çıktıklarını söyleyen Algül, “Boşaltılan binamıza bir an önce teknik ekibin gelip bakmasını istiyoruz. Burada oturan 21 hane var. Yaklaşık 70 kişiye yakın insan var. Bayram üstü aşırı bir mağduriyet söz konusu. Ben şuan işe gitmek zorundayım ama yetkililer bize bir an önce binadaki eşyaları almamızı söylüyor. Bütün eşyalarımı bir anda nasıl alabilirim? Yetkililere sesleniyorum, bir an önce lütfen duyarlı olsunlar. Bayram öncesi site sakinlerini mağdur etmeyelim. Olay günü evdeydim. En alt kısımdaki kolonda yırtık tespit edilmiş. 1999 depreminde de buradaydım. Bundan daha kötü durumda olan binalara o dönem oturma izni verildi. Sağlamlaştırıldı ve orada insanlar şu an ikamet ediyor. O gece o kadar panikle biz evimizi boşalttık ki, benim daha çamaşır makinemde çamaşırlarım duruyor. Tedbir amaçlı boşaltıldı ama bu işin sonunun gelmesini istiyoruz” dedi.

    ‘BİZDE DE TEDİRGİNLİK VAR’

    Hasar gören binanın karşı tarafında esnaf olan Serhat Çelik, “Pazar gecesi saat 1 sıralarında birden bağırma sesleri duyduk. Hep beraber dışarıya çıktığımızda binanın yıkılma tehlikesi olduğunu söylediler. Gerekli mercileri hemen aradık. Binaya indiğimizde kolonların patladığını gördük. binayı tahliye ettiler. Binada oturanları çeşitli yerlere yerleştirdiler. Yıkılma tehlikesi çok yüksek. Bina, 9 katlı bir bina. 9 katın alt kısmındaki toprak sanırım kaydı. Bu da kolonların patlamasına sebep oldu. Bizler de burada komşuyuz, bizlerde de tedirginlik var. Bütün herkes bu durumdan şikayetçi. Belediye çalışmalarını sürdürüyor. Umarım en kısa zamanda sonuç bulunur” diye konuştu.

    ‘KORKUDAN BALKONA ÇIKAMIYORUZ’

    Hasarlı binanın yan tarafındaki binada oturan Hasan Keskin, kendilerinin de tedirgin olduğunu belirterek, “Bu sitenin yan bloğunda oturuyorum. Bu olaydan dolayı biz de mağdur durumdayız. Çünkü gece uyuyamıyoruz, rahatsız oluyoruz. Bir kolonun patlaması ve yan yatması bizleri tedirgin ediyor. Devlet büyüklerimizden bu konuyla ilgilenmelerini istiyoruz. Biz geceleri uyuyamıyoruz. Korkudan balkona çıkıp çay bile içemiyorum. Devlet büyüklerimizden bu konuyla ilgilenmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da cinayet sanıklarının tahliye talebine ret

    Bursa’da cinayet sanıklarının tahliye talebine ret

    Bursa’da alacağını isteyen Aydın Aktaş’ı (53) öldürüp, 2 kişiyi de yaraladıkları iddiasıyla tutuklanan baba-oğul ile damatlarının 3’er kez müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmalarına devam edildi. Tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedilen duruşma ertelendi.

    Olay, Osmangazi ilçesinde, geçen yıl ekim ayında bir iş hanında meydana geldi. Aydın Aktaş, kendisine 40 bin lira borcu bulunan Cengiz Beran’ın (50) kayınpederi Murat Beran’a (63) ait ganyan bayiine, arkadaşlarıyla gitti. Aydın Aktaş’ın Murat Beran’a kafa atması sonucu taraflar arasında kavga çıktı. Kavgaya, Beran’ın oğlu Kadir Beran (35), damadı Cengiz Beran ile Aktaş’ın oğlu Kaan Aktaş ve yakını Yusuf Gökçe de dahil oldu. Cengiz Beran ve Kadir Beran, tabancayla ateş ederek, yaralanan Aydın Aktaş, Kaan Aktaş ve Yusuf Gökçe hastaneye kaldırıldı. Durumu ağır olan Aydın Aktaş, kurtarılamadı. Olaydan sonra gözaltına alınarak, Bursa Adliyesi’ne sevk edilen Murat Beran, oğlu Kadir Beran ve akrabaları da olan damat Cengiz Beran, tutuklandı.

    Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs’ suçlarından 3’er kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan baba-oğul ve damatları ile 9 müşteki sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Cengiz Beran ve Kadir Beran, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Diğer tutuklu sanık Murat Beran ise karantina koğuşunda bulunması nedeniyle katılmadı. Davanın müşteki-sanıkları ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

    ‘SEN BURAYA ÖLMEYE Mİ GELDİN?’

    Duruşmada ifadesi alınan müşteki-sanık Kaan Aktaş, babasının olaydan bir gün önce alacak verecek meselesi yüzünden darp edildiğini öne sürerek, “Özür dilemek için şahısların dükkanına gittik. Murat Beran, babama, ‘Sen buraya ölmeye mi geldin?’ dedi. İçeri yürüdük, Kadir Beran bizi görünce silahını çıkardı, babama doğru ateş etmeye başladı. Babam vurulup düştü, sonra bana yakın mesafeden ateş edip bacağımdan vurdu. Arkadan da silah sesleri duydum, kim kime ateş etti bilmiyorum?” diye konuştu. Müşteki Yusuf Gökçe de kendisini Kadir Beran’ın vurduğunu öne sürdü.

    Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve eksik evrakların tamamlanmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.