Etiket: talep

  • Padişahların meyvesi taleplere yetişemiyor

    Padişahların meyvesi taleplere yetişemiyor

    Farklı rengi, aroması ve kokusu ile çilek türlerinin en lezzetlisi olan Osmanlı Çileği, 2021 yılında Kdz. Ereğli Osmanlı Çileğini Yaygınlaştırma ve Üreticileri Koruma Derneği tarafından coğrafi işaret olarak tescillendi. Padişah sofralarının vazgeçilmezi olan Osmanlı Çileği, aroması ve kokusu ile de dikkat çekiyor. Ziyaretlerde hediyelik olarak getirilen ve reçel yapımında kullanılan çileği yetiştirmek için 50 yıldır mücadele verdiklerini anlatan 63 yaşındaki tarım emeklisi Galip Keskin, dedelerinden aldığı mesleğini sürdürüyor.

    Ekim ayında dikilen Mayıs ayından itibaren hasat edilen Osmanlı Çileği’ni anlatan iki çocuk babası Galip Keskin, “Çilektepe Sokak’ta yaşıyorum. Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Bizden önce büyüklerimiz yapıyordu. Sonra biz devraldık. Çocukluğumuzdan beri yapıyoruz. Bu çilek bize Osmanlılar yaşamış daha önce. Onlardan kalma. Bize fidesi gelmiş zamanında. Sonra çoğaltmaya çalıştık. Üretmeye çalıştık. Osmanlı Çileği çok narindir. Yaz ayında kurumaya dönüyor. Çok narin bir çilek. Verimi az olduğu için fazla yaşatamıyoruz. Osmanlı Çileği’ni hiçbir yerde kolay bulamazsın. Aroması çok iyidir. Reçellik için birebirdir. Hediyelik götürülür. Ekim ayında dikiyoruz. Mayıs-Haziran aylarında da hasat ediyoruz. Daha çok iş adamları hediyelik olarak alıyor. Bilenler de reçellik olarak alıyorlar” diye konuştu.

    Osmanlı Çileği’nin yanı sıra büyüklüğü ile dikkat çeken Alo çileğini de ektiklerini anlatan Galip Keskin, “Alo çileği Osmanlı çileğine benzemez. Daha iridir. Daha dökümlüdür. Osmanlı Çileği’ne nazaran daha çok dayanıklı olduğu için köylüler olarak Alo çileğine ağırlık veriyoruz. Verimi daha fazla. Havalar iyi giderse hasat iyi oluyor. Havalar yağışlı olursa rutubetten çürüyor. Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. En az 50 yıldır bu işi yapıyorum” diye ifade etti.

    Osmanlı Çileği’ni zahmeti sebebiyle genellikle emeklilerin uğraştığını söyleyen Galip, “Yeni yetişen nesil bununla uğraşmaz. Ancak bizim gibi eskiler uğraşır. Zahmeti çok. Senede en az 7-8 kez bitkisini temizliyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar yetiştirmeye çalışıyoruz. Yazın kurak ayda kuruyor dayanmıyor” şeklinde konuştu.

  • Erzurumlular Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yeni stat müjdesi bekliyor

    Erzurumlular Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yeni stat müjdesi bekliyor

    Eski bir sporcu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetlerinin yaklaşık kırk ilde seyirci kapasitesi yüksek, modern ve birbirinden özgün mimariye sahip stadyumlar yaptığını hatırlatan araştırmacı-yazar Murat Ertaş, “Bir spor şehri olan, 45 yıldır profesyonel liglerde mücadele etmiş ve şu an TFF 1 Lig’de tüm zorluklara rağmen onurlu mücadelesini sürdüren Erzurumspor’umuzun stadyumu yok. Erzurumspor’un maçlarını oynadığı Kazım Karabekir Stadyumu’na depreme dayanıksız raporu verilmesinden sonra Erzurumspor iki aydır maçlarını İstanbul’da, Rize’de ve farklı şehirlerde taraftarından yoksun oynamaktadır. Biz Erzurumlular ve Erzurumspor taraftarları Cumhurbaşkanımızdan doğunun cazibe merkezi şehrimize 25 bin kişilik modern stadyum müjdesi bekliyoruz. Soğuk hava şartlarına uygun, içinde alışveriş merkezinin, yeme içme mekânlarının, gençlik merkezinin olduğu, bitişiğinde antrenman sahalarının ve sporcu otelinin olduğu stadyum. Yaşam merkezi mahiyetinde bir stadyum.” dedi.

    Şehirde iyi bir stadyumun olmasının milli maçların Erzurum’da yapılması anlamına geleceğini vurgulayan Ertaş şöyle konuştu, “Kupa final maçlarının Erzurum’da oynanması bir çok güzel gelişmeyi beraberinde getirir. Erzurum yüksek irtifa kamp merkezine sahip. Yüksek irtifa kamp merkezinin yanında şehrimizin modern stadyuma sahip olması ülkemizdeki ve Avrupa’daki marka takımların Erzurum’da kamp yapması demektir. Stadyuma sadece sportif katma değer olarak bakmıyoruz. Erzurum’a yapılacak modern stadyum Erzurum’un turizmine ve tanıtımına da ciddi katkı sağlayacaktır. Türk cumhuriyetlerinden, Avrupa’dan ve ülkemizden birçok futbol takımının kamp için Erzurum’u tercih edeceklerdir. Şehrin moral değerleri yükselecektir. Türkiye’mizin Kafkaslara ve ön Asya’ya açılan kapısı Erzurum’da Türk Devletler Teşkilatı Futbol Turnuvası yapılabilir. Spor şehri Erzurum bir futbol akademisi merkezi olabilir.”

  • Kiralık araçlara yoğun talep

    Kiralık araçlara yoğun talep

    Ramazan Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bayramda aile ziyareti veya tatil yapacak vatandaşlar kiralık araçlara yöneldi. Kiralık araçlara yoğun talep fiyat artışını da beraberinde getirdi. Kiralık araç fiyatları bayram öncesi yaklaşık yüzde 20 arttı. Bayramda araç kiralayacak vatandaşlara firma sahipleri erken rezervasyon yapmalarını öneriyor. Erken rezervasyonun yanı sıra bilinen firmalarla sözleşme yapılması öneriliyor.

    ”Fiyatlar bayram için bin lira civarında”

    Bayramda kiralık araçlara yoğun talep olduğunu belirten firma yetkilisi Gökhan Ardeşen, ”Bayramda çalışanların uzun süre izini oluyor. Akraba ziyaretleri oluyor. Bu sebeplerle bayramlarda kiralık araçlara talep artıyor. Bayramlar kiralık araç piyasasında en yoğun zamanlardır. Araç kiralama firmaları bayramlarda araçları uzun dönemli kiralamak istiyor. En düşük fiyatlar bayram için bin lira civarında. Normal zamanlarda 800 lira civarında olan günlük kiralık araç fiyatı bayramda bin liraya kadar yükseliyor” dedi.

    ”15 gün önceden rezervasyon yapılmalı”

    Araç kiralayacaklara önerilerde de bulunan Ardeşen, ”Araç kiralamak isteyenler yaklaşık 15 gün önceden rezervasyon yapmalı. Son günlerde çok fazla seçenek kalmayabilir. Öncesinde kaparo ödenmesini tavsiye ederim. Araç kiralarken imzalanan evraklar iyice incelenmeli, okunmalı. Bilinen güvenli firmalardan araç kiralamak daha güvenli olacaktır” diye konuştu.

  • Çiftçi ve yetiştiricilerden emekli olma talebi

    Çiftçi ve yetiştiricilerden emekli olma talebi

    TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yer alan 4/a ve 4/b kapsamındaki sigortalıların emeklilik prim gün sayılarına ilişkin çeşitli açıklamalarda bulundu. Çelik, 5510 Sayılı yasaya göre çeşitli meslek gruplarının emeklilik prim gün sayısında farklı muamele gördüklerini belirterek “5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda; çiftçi ve yetiştiricilerimiz de diğer serbest meslek, tüccar ve ticaret erbabı gibi emeklilik koşullarına göre Yasa’nın 4/b maddesinde tanımlanan kategoridekiler gibi 9 bin günde emekliliğe hak kazanmaktadırlar. Yasa’nın 4/a maddesinde belirtilen “hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar” olarak tanımlanan kapsamda çalışanlar ise 7 bin 200 günde emekliliğe hak kazanmaktadırlar. Dolayısıyla eskiden SSK’lı olarak tanımlanan ve şimdiki uygulamaya göre 4/a olarak anılan çalışanlar ile yine eskiden Bağ-Kur’lu olarak tanımlanan ve şimdiki uygulamaya göre 4/b olarak anılan meslek erbabı arasındaki prim gün sayısı 7 bin 200 güne sabitlenerek eşitlik sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

     


    Emeklilik şartlarının adil ve hakkaniyete uygun olması gerektiğine işaret eden Genel Başkan Çelik, “Mevcut uygulamanın adil ve gerçekçi olmadığını düşünüyoruz. Yaptığı işin mahiyeti itibarıyla çiftçi ve yetiştiricilerimiz serbest meslek mensubu olmadığı gibi tüccar ve ticaret erbabı da değildir. Bu nedenle emeklilik şartlarının da adil ve hakkaniyete uygun olması gerekir. Çiftçi ve yetiştiriciler bilfiil kendi işinin işçisidir. Yaz kış, gece gündüz demeden ve mesai kavramı olmadan çalışan, üreten bu insanlar tam anlamıyla gerçek bir emekçidir. Aynı işi veya daha ağırını yapan çiftçilerimiz emeklilik şartları bakımından da 4/a kapsamında çalışanlar gibi 7 bin200 günde emeklilik hakkına sahip olmaları sosyal adalet anlayışının da bir gereğidir” dedi.

    Çelik, emeklilik şartlarındaki haksızlığın giderilmesinin yüzbinlerce çiftçi ve yetiştiriciyi memnun edeceğine dikkat çekerek “Mevcut haliyle bu uygulama çiftçilerimiz açısından önemli bir hak kaybına neden olmaktadır. Adil ve gerçekçi olmayan bu durumun düzeltilmesi noktasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Vedat Bilgin’den TBMM yasama dönemi kapanmadan önce bu yasal değişikliğin yapılmasını talep ediyoruz. Bununla ilgili emek ve katkı sunacak olanlara önemli bir haksızlığın giderilmesi adına yüz binlerce çiftçilerimiz minnet ve şükran duyacaktır“ değerlendirmesinde bulundu.

  • Sakaryaspor: “TFF’den ivedilikle Altay-Sakaryaspor maçının VAR kayıtlarını açıklamasını talep ediyoruz”

    Sakaryaspor: “TFF’den ivedilikle Altay-Sakaryaspor maçının VAR kayıtlarını açıklamasını talep ediyoruz”

    Spor Toto 1. Lig ekibi Sakaryaspor, dün oynanan 30. hafta müsabakasında deplasmanda Altay’a 3-1 mağlup oldu. Mücadele sonunda ise hakem yönetimi tepki topladı. Yeşil-siyahlı kulüp TFF’yi maçın VAR kayıtlarını açıklamaya çağırdı.

    Sakaryaspor cephesinden de açıklama gecikmedi. Kulüpten “Hırsız Var” başlığıyla yapılan açıklamada, “Sakaryaspor’un emeklerinin ve alın terinin gasp edilmesine artık yeter diyoruz. Türk futbolundaki yeteneksiz hakem sorununu anlayabiliyoruz ancak art niyetli ve kullanışlı aparat olan hakemlere diyeceğimiz tek söz Sakaryaspor ağır taştır altında kalırsınız. TFF’den ivedilikle dün akşam oynanan Altay-Sakaryaspor müsabakasının VAR kayıtlarını açıklamasını talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Ramazan geldi, hurmaya talep arttı

    Ramazan geldi, hurmaya talep arttı

    Doyuruculuğu ve besleyiciliğinin yanında Ramazan ayına özgü olması nedeniyle ayrı bir önemi olan hurma, satış noktalarında kendini göstermeye başladı. Hac malzemesi ve hurma ticaretiyle uğraşan Vahdettin Özcan yaptığı açıklamada, Ramazan ayına saatler kala hurmaya talebin arttığını söyledi.


    İşletme sahibi Özcan “Başı Rahmet, ortası mağfiret ve sonu günahlardan kurtuluş ayı olan mübarek Ramazan-ı Şerif Ayı’nın gölgesi üzerimize düştü. Ramazan’ı -Şerif Ayı’na hayırlısıyla eriştik. İşletmemize gelen müşterilerimiz için imsakiyelerimizi de hazırladık. İşletmemizde sadece Ramazan Ayı’nda değil her zaman hurma bulunmaktadır. Tabi ki de Ramazan’a özel, biraz daha çeşitliliği arttırdık.

    İran hurması, dallı hurma, sükkeli hurma, Medine hurması, sülleç, çelebi, berni, meşruk, mebruk gibi birçok birbirinden özel ve lezzetli hurmalarımız tezgâhta yerini aldı. Zengin hurma çeşitliliğimiz bulunmaktadır. Paketlerimizin fiyatı 30 liradan başlamakta olup 225 liraya kadar hurmalarımız bulunmaktadır. Hepsinin kendine has özellikleri güzellikleri var’’ dedi.

  • Depremlerden sonra vatandaşlar TOKİ konutlarına yöneldi

    Depremlerden sonra vatandaşlar TOKİ konutlarına yöneldi

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 20 yılı aşkın süredir dar gelirli vatandaşlar için sosyal konutlar inşa ediyor. Kentsel dönüşümlerle de il ve ilçelerde yapımı tamamlanan güvenli konutları ödeme kolaylığı ile vatandaşlara sunuyor. TOKİ, binalarda uyguladığı “radye temel”, “tünel kalıp taşıyıcı sistem”, “yüksek beton dayanımı” gibi depreme karşı çözümlerle binada oluşacak sarsıntıyı ve dolayısıyla hasarı en aza indiriyor. Vatandaşlar, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yapısal hasar görmeyen TOKİ konutlarına yöneldi.

    Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde de 5. etap TOKİ konutlarının yapımına başlandı. 283 milyon 700 bin liraya mal olacak 210 konut, 1 cami ve ticaret merkezlerinin inşa edileceği zeminin kayalık olması dikkat çekiyor. Temel alanında iş makinalarının güçlükle kırdığı taşlar farklı alanlara taşınıyor. Bahşılı Belediye Başkanı Recep Zafer Tekin, yaptığı açıklamada, depremlerden sonra TOKİ konutlarına talep patlaması olduğunu söyledi.


    “Burası 210 konutluk bir yer”

    2020 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan sıcak asfalt ve 5. etap TOKİ yapılması talebinde bulunduklarını ifade eden Başkan Tekin, “Sayın Cumhurbaşkanımız Kırıkkale’ye mühimmat depoya geldiğinde kendisiyle görülme fırsatı bulduk. Birinci konu, Bahşılı’nın içerisindeki sıcak asfalt çalışmaları 2’nci konusu ise 5. etap TOKİ. Burası 210 konutluk bir yer. Cumhurbaşkanımıza dosyayı arz ettikten sonra milletvekilimiz ve il başkanımızın da destekleriyle beraber ilgili bakanımızla görüştük. Yerleriyle ilgili fizibilite çalışmaları yapıldı. Biz çok ısrarcı olduk buranın yapılmasıyla ilgili. Buranın rakımı yüksek güzel bir yer” dedi.

    “Güvenli bir yerde otursunlar diye burayı ısrar ettik”

    Konutların yapılacağı bölgenin Kızılırmak, Kırıkkale, Hasadede ve Ahılı manzaralı olduğunu anlatan Başkan Tekin, “Bahşılı malum ırmak kenarı olduğu için zemin kum ve mil. Biz bunu iki yıl önce güzel bir zemin bulalım ki çok uzun süre insanlar hem manzaradan faydalansın hem de güvenli bir yerde otursunlar diye burayı ısrar ettik. Zemin çok sağlam olduğu için buraya yaptık. Önce dediler ilçe halkımızdan bazıları ‘Tepenin başına gittiniz de oraya nasıl gideceğiz? Su nasıl çıkacak? Elektrik nasıl olacak?’ diye. Biz dedik ki ‘Allah vermesin her hangi bir depremde sağlam zeminli bir yer olsun’ dedik” diye konuştu.


    “Çok fazla talep patlaması oldu”

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından vatandaşların TOKİ konutlarına yöneldiğini belirten Başkan Tekin, “7. etabında buraya yapılmasıyla ilgili talepler oldu. Depreme dayanıklı yaşanabilir bir kent oluşturuyoruz. TOKİ blokları depremde hiç zarar görmedi. Onun için çok fazla talep patlaması oldu. İnşallah devamını getirmeye çalışacağız” şeklinde konuştu.

  • “Lojistik sektörü hayati bir rol üstlendi”

    “Lojistik sektörü hayati bir rol üstlendi”

    BTSO genişletilmiş sektörel analiz toplantıları ile firmaları bir araya getirerek sektörlerin nabzını tutmayı sürdürüyor. Lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların yer aldığı 44’üncü Meslek Komitesi’nin Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı BTSO Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Ersan Keleş, BTSO meclis ve komite üyelerinin yer aldığı toplantıya 200’ü aşkın sektör temsilcisi katıldı.

    “Lojistik sektörü hayati bir rol üstlendi”

    Toplantıda konuşan Muhsin Koçaslan, Türkiye’nin 11 şehrinde büyük bir yıkım ve can kaybına yol açan afet dolayısıyla derin bir üzüntü içerisinde olduklarını söyledi. Koçaslan, “Kayıpların acısı yüreklerimizi dağlıyor. Ancak yaralarımızı hızla sarmak, bölgemizi ve ülkemizi yeniden ayağa kaldırmak zorundayız. Bursa Valiliğimizin koordinasyonunda kurmuş olduğumuz deprem yardım toplama merkezi ile üyelerimizden gelen yardımları, lojistik sektörümüzün de büyük destekleriyle depremden etkilenen tüm bölgelere ulaştırdık. Yaşanan bu zorlu süreçte sektörümüzün önemine bir kez daha şahit olduk. Ülkemizin farklı bölgelerinden ve dünyanın dört bir yanından gelen yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılmasında lojistik sektörümüz hayati bir rol oynadı. Desteklerini esirgemeyen sektörümüzün değerli temsilcilerine teşekkür ediyorum. Birlik ve dayanışma içerisinde bölgeyi yeniden ayağa kaldıracağımıza inanıyorum.” diye konuştu.


    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Koçaslan, lojistik sektörünün sorunlarının çözümü adına da önemli çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Sektörün en önemli gündem maddesinin depolama alanları konusu olduğunu söyleyen Koçaslan, “Şehir içindeki plansız sanayi tesislerinin şehir dışına taşınmasını hedefleyen KOBİ OSB gibi şehrin ihtiyacı olan depolama ve lojistik alanların kurulması için de talep toplamaya başlıyoruz. Sektör temsilcilerimizin de destekleriyle inşallah projemizi en kısa sürede hayata geçireceğiz.” ifadelerini kullandı.

    “Sektörün önemi afetle acı bir şekilde tecrübe edildi”

    BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Ersan Keleş, deprem felaketi nedeniyle çok büyük bir acı içerisinde olduklarını söyledi. Deprem haberini alır almaz BTSO olarak Bursa Valiliği ve AFAD koordinasyonunda ‘Kriz Masası’ oluşturduklarını söyleyen Keleş, “Arama kurtarma ve enkaz kaldırma faaliyetlerinde kullanılacak ekipman ve iş makineleri dahil olmak üzere Bursa iş dünyasının ve halkımızın deprem bölgesine göndermek istediği ayni yardımların toplanması ve bölgeye sevkinin sorumluluğunu üstlendik. Yardımların kontrol ve tasnif edilmesi sonrasında AFAD koordinasyonunda bölgelerden gelen taleplere göre malzemelerin doğru araçlarla efektif bir şekilde sevk edilmesi için çok çalıştık. Afet lojistiği anlamında çok önemli bir tecrübe edindik. Lojistik sektörünün temsilcileri olarak uzun vadede neler yapılması gerektiği konusunda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.


    Ersan Keleş, BTSO koordinasyonunda ‘Bursa Lojistik Merkez ve Depolama Alanları’ noktasında yakın zamanda talep toplamaya başlayacaklarını açıkladı. Sektörün bu noktada önemli bir ihtiyacı olduğunu tespit ettiklerini dile getiren Keleş, “Lojistik merkezde yer almak isteyen firmalar için başvuru süreçlerini kısa süre içerisinde web sitemizde duyuracağız. KOBİ OSB gibi Lojistik Merkez için toplama sürecine başlatıyoruz. Sektörün swot analizini çıkaracağız. Üye bilgi günncellemeleri bu açıdan çok önemli.

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’ın kamuoyunda dile getirdiği ‘Mekansal Planlama’ Bursa’nın bir gerçeği. Kentimizin ve sektörümüzün de Lojistik Merkeze ihtiyacı var. Lojistik Merkezimiz hayata geçtiğinde antrepolar, soğuk hava ve lojistik depoları, akaryakıt istasyonları, otopark alanları, konteyner stok sahaları, ticari ofisler, ticari alanlar, konaklama ve sosyal donatı alanlarını aynı çatı altında toplayabiliriz. Lojistik Merkez Bursa’nın ulaşılabilir ve ulaştırılabilir olması adına da önemli. Eğer proje hayata geçerse, şehrin trafik yükünü de azaltacaktır. Bu noktada Odamızın öncülüğünde yürütülen bu çalışmaya sektör temsilcilerimizin desteğini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

  • Tren kazasında ölen makinist için Türkiye’ye talep

    Tren kazasında ölen makinist için Türkiye’ye talep

    Yunanistan’ın Larissa kenti yakınlarında 1 Mart gecesi yaşanan tren kazasında hayatını kaybedenlerden biri olan 28 yaşındaki makinist Nikos Nalbantis’in babasının, Türkiye’de işlediği bir suçtan dolayı tutuklu olduğu öğrenildi. Cezaevindeki babanın, oğlunun cenaze törenine katılması için geçici izin başvurusunda bulunduğu belirtildi.

    İzin talebi konusunda Yunanistan Dışişleri Bakanlığının da devreye girerek Edirne’de tutuklu bulunan baba için Edirne’deki Yunanistan Konsolosluğu ve Yunanistan’ın Ankara Büyükelçiliği ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi. Yunan basınında, Yunanistan Dışişleri Bakanlığının “insani nedenlerle özel izin” talebiyle Türkiye Dışişleri Bakanlığına bildirimde bulunduğu kaydedildi.

    Başkent Atina’dan Selanik’e 352 kişiyi taşıyan yolcu treni; Larissa şehri yakınlarında aynı hat üzerinden gelen yük treni ile kafa kafaya çarpışmış, yolcu trenine ait 2 vagon çarpışmanın şiddeti ile tamamen ezilmişti. Olayda 57 kişi hayatını kaybetmiş, 56 yolcunun ise kayıp olduğu açıklanmıştı. Yaralanan 38 kişinin ise hastanede tedavisinin devam ettiği belirtildi.

  • Deprem konteyner evlere ilgiyi arttırdı

    Deprem konteyner evlere ilgiyi arttırdı

    Üç binden fazla binanın yıkıldığı yaklaşık 43 bin dolayında yapının da hasar aldığı kent tarihinde görülmemiş büyüklükte bir yıkımın yaşandığı Malatya’da vatandaşların barınma da öncelikli tercihi olan konteyner ev ve prefabrik yapılar yok satıyor. Fiyatları 65 ila 130 bin TL arasında değişen konteyner evlere talebin fazla olması nedeniyle siparişlere yetişmekte güçlük çektiklerini aktaran konteyner ev ve prefabrik yapı üreticisi Deniz İnce, konteyner evlerin çadırlara göre daha sağlıklı olduğu için taleplerin yoğun olduğunu söyledi.

    “Üretimi Malatya’da yapıyoruz”

    Özsan Sanayi Sitesi’nde üretim yaptıklarını aktaran İnce, ”Konteyner evlere yoğun ilgi var siparişleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Konteyner evler çadırlara göre daha sıcak ve sağlıklı olduğu için talep artıyor. Bizde fiyatlar konusunda vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şantiye tipi konteynerler 60-65 bin TL aralığında başlıyor, içerisinde tuvaleti, banyosu, mutfak dolabı olan konteynerlerin ise fiyatları 80-85 bin TL bandında işlem görüyor. İsteğe göre her büyüklükte yapılar hazırlayabiliyoruz” dedi.

    “Deprem satışlarımız çok fazla artırdı”

    KDV oranlarında değişikliğe gidilen yeni düzenlemeyle ürünlerde indirime gittiklerini aktaran İnce, ”Depremde sonra konteyner yapılara ilgili çok fazla arttı. KDV oranlarının düşmesiyle birlikte bir çok üründe de indirime gittik. Halkımız internette 25-30 bin TL civarında fiyatlar görüyor. Firmalar nakliye ücretini gönderin biz ürünü gönderelim diyor paralar gönderiliyor ama ortada ürün olmuyor bu noktada vatandaşlarımızı uyarıyoruz ama tüketiciyi kandırmayı iyi başarıyorlar“ ifadelerini kullandı. 160 ila 170 bin TL’ye kadar çeşitlikte ürün siparişleri aldıklarına kaydeden İnce yaşam standartları arttıkça fiyatların arttığını söyledi.