Etiket: tansiyon

  • “Gebelik şekeri bebekte obezite ve tansiyon riskini artırıyor”

    “Gebelik şekeri bebekte obezite ve tansiyon riskini artırıyor”

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Tutal, gebelikte şeker hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Dr. Tutal, “Gebelik şekeri, gebelik sırasında tespit edilen kan şekeri yüksekliğidir. Gebelik şekeri annede yüksek tansiyon hastalığı gelişme riskini artırır. Ayrıca bebekte yeni doğan döneminde hipoglisemi (şeker düşüklüğü) ve yenidoğan sarılığını tetikleyebilir. Şeker hastalığı gelişme riskini artıran unsurlar ise ailede şeker hastalığı olması, gebelikten önce kilolu olmak, 4.5 kilogramdan daha ağır bebek doğurmuş olmak, öncesinde erken doğum yapmış olmak, gebelik öncesi gizli şeker hastalığı, 25 yaşın üzerinde gebe kalmak ve polikistik over sendromudur” diye konuştu.

    “Tanı konma süreci”
    Hiçbir risk faktörü olmadan da gebelik şekerinin gelişebileceğinin unutulmaması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Tutal, “Genellikle gebeliğin 24. ve 28. haftaları arasında gebelik şekeri teşhisi konulur. Önceden gebelik şekeri geçirdiyseniz veya doktorunuz riskli olduğunuzu düşünüyorsa, 13. haftadan önce de testler yapılabilir. Gebelik şekeri taraması, oral glukoz tolerans testi (şeker yükleme testi olarak bilinir) ile yapılır. 50 gram glukozlu içecek içildikten 30 dakika sonra alınan kan düzeyine bakılır. Test sonucu anormal ise 100 gram glukoz ile tekrar test yapılır” şeklinde konuştu.

    “Şeker yükleme testi değil, annede şeker olduğunu bilmemek riskli”
    Şeker yükleme testi yaptırmanın zararlı olmadığını dile getiren Uzm. Dr. Tutal, “Test sırasında alınan şeker, 1 bardak şekerli içecek, birkaç dilim tatlı ya da bir tabak pirinç pilavındaki şeker kadardır. Asıl riskli olan durum annede gebelik şekeri olması ve bu durumun bilinmemesidir. Anne kanındaki yüksek şeker, bebeğe geçerek bebekte aşırı miktarda insülin üretilmesine, bu da bebeğin aşırı büyümesine neden olur. Aşırı büyük olan bebeklerin doğum travmalarına maruz kalma ihtimalleri artar. Annenin yüksek kan şekeri, erken doğumu tetikleyebileceği gibi bebeğin aşırı büyük olması da erken doğum kararının alınmasına neden olabilir. Gebelik şekeri olan annelerin bebeklerinde doğum erken olmasa bile akciğer gelişimi yetersiz olabilir ve bebek doğduğu zaman nefes almakta zorlanabilir. Kan şekeri kontrolsüz olan annelerden doğan bebeklerde doğum sonrası kan şekeri düşebilir. Çok ciddi düşüşler bebeğin havale geçirmesine neden olabilir. Derhal kan şekerinin yükseltilmesi gerekir. Gebelik şekeri olan annelerden doğan bebeklerde yaşamlarının ileri dönemlerinde obezite ve Tip 2 diyabet hastalığı gelişme riski artmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Anneye verdiği zararlar”
    Uzm. Dr. Tutal, gebelik şekerinin anneye ve bebeğe yansıyabilecek olumsuz etkileriyle ilgili de şunları söyledi:
    “Gebelik şekeri, yüksek tansiyon riskini arttırır. Ayrıca hem anne hem de bebeğin hayatını tehlikeye sokan preeklampsi riskini arttırır. Gebelik şekeri geçirdiyseniz bir sonraki gebelikte de muhtemelen gebelik şekeri olacaksınızdır. Ayrıca yaşınız ilerledikçe Tip 2 diyabet hastası olma ihtimaliniz de artacaktır. Gebelik şekeri geçiren kadınların yaşam tarzlarında yapacakları sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi sağlıklı değişimler, gelecekte şeker hastası olma ihtimallerini azaltır. Diyetle kan şekeri kontrol altına alınamayan hastalarda insülin tedavisi gerekir. Doğum sonrası kan şekeri ölçümüne bir süre daha devam edilmelidir. Doğumdan yaklaşık 2 ay sonra şeker yüklemesi yapılarak şekerin tamamen normale döndüğünden emin olunmalıdır. Daha sonra her 2-3 yılda bir diyabet riskinin değerlendirilmesi gereklidir. Bu hastalığın tedavisi endokrinoloji ve kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekimlerince yapılmaktadır.”

  • Bursa’nın tansiyonu ölçüldü

    Bursa’nın tansiyonu ölçüldü

    Dünyada on kişiden yaklaşık üçünde görülen yüksek tansiyona dikkat çekmek amacıyla tansiyon ölçümü etkinliği gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinlikte; ilçe sağlık müdürlükleri/toplum sağlığı merkezleri, devlet hastaneleri ve özel hastaneler, ağız diş sağlığı merkezleri ve belediye sağlık ekipleri, hastanelerde ve şehrin farklı noktalarında kurulan stantlarda, toplamda 2 bin 542 vatandaşın tansiyon ölçümünü yaparak yüksek tansiyon konusunda bilgilendirdiler.

    Tansiyon ölçümü sonrasında hipertansiyon tanısı olmayan bin 308 kişinin 563’ünde yüksek tansiyon tespit edilirken, hipertansiyon tanısı ile ilaç kullanan 804 kişinin ise 586’sında tansiyon ölçümünün yüksek olduğu ifade edildi. Yapılan taramalar sonucunda tansiyon ölçümü yüksek çıkan vatandaşlar aile hekimi, dahiliye/kardiyoloji uzman hekimi, acil poliklinik hekimi gibi ilgili polikliniklere yönlendirildiler.

    Yüksek tansiyon hastalarının genellikle yarısının hastalığının farkında olmadığını belirten İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri tansiyon ölçümünün düzenli olarak yaptırılması gerektiği, yüksek tansiyonun kalp hastalıkları, inme, böbrek hastalığı, erken ölüm ve yeti yitimi gibi durumlara sebebiyet verebileceğinin altını çizdiler.

  • Hipertansiyon hastaları hastalığının farkında değil

    Hipertansiyon hastaları hastalığının farkında değil

    Bursa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmet Zengin, Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Hipertansiyonun kan basıncı değerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Zengin, “Daha açık bir ifadeyle belli ölçümlerde büyük tansiyon değerinin 14, küçük tansiyon değerinin ise 9’un üzerinde olması hipertansiyon olarak adlandırılır. Toplumun yaklaşık yüzde 30’unda hipertansiyon bulunur fakat orandaki bu yüksekliğe rağmen maalesef çoğu kişi hipertansiyon hastalığının farkında değildir. Bu durum bireyler açısından riskler oluşturmaktadır. Çünkü hipertansiyon, kalp krizi, böbrek yetmezliği, felç gibi ciddi rahatsızlıklara neden olabilmektedir” dedi.
    Belli aralıklarla yapılan basit ve maliyetsiz ölçümlerle hipertansiyon tanısının rahatlıkla konulabildiğinin altını çizen Doç. Dr. Zengin, “Tanısı konulduktan sonra ise tedaviye uyum sağlandığı sürece başarı oranları yüksektir. Bu arada hipertansiyonun tedavisi yalnızca ilaç tedavisinden ibaret değildir. Öncelikle hipertansiyon rahatsızlığına sahip bireylerin yaşam tarzı değişikliği dediğimiz tuz alımının günde ortalama 6 gram olacak şekilde (yaklaşık 1 çay kaşığı) kısıtlanması, yoğun tuz içeriğine sahip turşu, sucuk, salam vb. gıdalardan uzak durulması, sigaranın bırakılması, fazla kiloların verilmesi ve düzenli fiziksel egzersiz yapılması gibi hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir” diye konuştu.
    Son olarak tedavide hekimin uygun göreceği bir ilacın da gerekli olabileceğini belirten Doç. Dr. Zengin, “Saydığımız yaşam tarzı değişiklikleri yapılmadan ilacın etkinliği yeterli düzeye ulaşmayabilir. Ayrıca sağlıklı bireylerde de sıralanan bu yaşam tarzı önerileri hipertansiyon gelişimini engelleyebilir veya geciktirebilir” şeklinde konuştu.

  • Hipertansiyon hastasının imdadına sağlık ekipleri yetişti

    Hipertansiyon hastasının imdadına sağlık ekipleri yetişti

    Çaldıran ilçesine bağlı Yuvacık Mahallesi’nde 37 yaşındaki hipertansiyon hastası ani bir rahatsızlık geçirdi. Hastalarını kötü hava şartlarından dolayı kendi imkanlarıyla hastaneye götüremeyen hasta yakınları, Van İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı ekiplerle irtibata geçti. Sağlık ekipleri, etkili olan yoğun tipiye rağmen iş makinalarının yardımıyla bölgeye ulaşmayı başardı.
    Ekiplerin ilk müdahalesinin ardından hipertansiyon hastası hastaneye ulaştırıldı. Vatandaşlar ise zorlu hava şartlarına rağmen hastaya ulaşan ekiplere teşekkür etti.

  • Kızıldeniz’de tansiyon düşmüyor

    Kızıldeniz’de tansiyon düşmüyor

    Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde ticari gemilere yönelik saldırılar sürüyor. Danimarka merkezli deniz taşımacılığı şirketi A.P. Moller-Maersk tarafından yapılan açıklamada, ABD Donanması eşliğinde Babülmendep Boğazı’ndan kuzeye doğru ilerleyen ABD bandıralı iki gemiye füze saldırısı düzenlendiği belirtilerek, birden fazla füzenin ABD Donanması tarafından imha edildiği aktarıldı. Açıklamada, “Seyir halindeyken her iki geminin de yakınlarında patlamalar oldu ve ABD Donanması birden fazla füzeyi imha etti” ifadeleri kullanılarak, gemilerin ve mürettebatın saldırıda zarar görmediği ve gemilerin ABD Donanması eşliğinde Aden Körfezi’ne geri döndükleri belirtildi.
    Her iki geminin de Maersk’in ABD Savunma Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve diğer ABD devlet kurumları için yük taşıyan ABD iştiraki Maersk Line, Limited (MLL) tarafından işletildiği belirtildi.

  • Tansiyonu düştü, 15 metrelik falezlerden düştü

    Tansiyonu düştü, 15 metrelik falezlerden düştü

    Olay, Muratpaşa ilçesi Atatürk Kültür Parkı içerisindeki falezlerde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, falezlerden bir kişinin düştüğünü görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen ekipler, yaklaşık 15 metre yükseklikten ağaçlık alana düşen Resul Gök’ü (58), kurtarmak için operasyon hazırlığına başladı. Halat yardımıyla aşağı inen itfaiye ekipleri, Gök’ü kemerle bağlayarak bulunduğu yerden çıkardı. Tüm kurtarma anlarını sahile inen asansör kısmından takip eden vatandaşlarla turistler, o anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti.

    Yine kurtarma çalışmaları sırasında olayın meydana geldiği yerin hemen 50 metre uzağında bir gencin falezlerin uçurum kısmında oturduğu gözlendi.
    Başından ve vücudunun çeşitli bölgelerinden yaralanan Resul Gök, polise verdiği ilk sözlü ifadesinde tansiyonun düştüğünü ve ardından kendisini yerde bulduğunu söylediği öğrenildi.

    Resul Gök, tedavisi yapılmak üzere ambulansla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü.

  • Tansiyon hastalığında yaş düşmeye başladı

    Tansiyon hastalığında yaş düşmeye başladı

    Elazığ’da görevli kardiyoloji uzmanı Musa Bulut, tansiyon hastalığı bulunan vatandaşlara uyarılarda bulunarak hastalığın artık gençlerde de görülmeye başlandığını söyledi. Tansiyonun çok önemli bir konu olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Bulut, “Kalp krizine, böbrek yetmezliğine ve beyin kanamasına neden olabilir. Tansiyonu tedavi ederken kişiye göre, yaşa göre tedavi edilmelidir. Kısacası herkesin tedavisi farklı olmalıdır. Yaşlılarda, idrar sökücü ilaçlardan kaçmamız gerekiyor bunun da sebebi gece uykuyu bozmamak ve idrar kaçırmamaları içindir. Gençlerde daha çok sempatik aktivasyonu engelleyen ilaçlar veriyoruz. Sinir ve stresi azaltarak tedavi etmeye çalışıyoruz. Aslında nedeni bulup nedene yönelik tedavi edersek daha başarılı oluyoruz. Gençlerde en sık karşılaştığımız nedenler, horlama, kilo, sağlıksız beslenme ve fazla tuz tüketimi tansiyonu daha çok tetikliyor. Tiroid problemleri de çok fazla tansiyonu tetikleyen durumlardır. Bu tür hastalara gerçekten araştırılıp problemi bulduktan sonra tedavi edersek daha başarılı olabiliyoruz. Yaşlı hastalardada gerekli tedaviyi kalp hastalığı için ayrı, tiroid hastalığı için ayrı ve şeker hastaları için ayrı yapmamız gerekiyor. Herkese aynı tedaviyi vermememiz gerekiyor. Bazı besinler de tansiyon da bize yardımcı olabiliyor. Sarımsak limonu halk arasında herkes biliyor ama ben nitrikosit üzerinde durmak istiyorum. Özellikle mor gıdalarda olan moleküldür ve damarları gevşetip tansiyonu doğal olarak düşürüyor. Bunu doğal olarak derin burun nefesi alıp vererek de oluşturabiliyoruz. Çünkü burun epitelinde sentezlenebiliyor. Gıdalar da ise mor gıdalar özellikle yaban mersini, nar, karalahana, mor pancar gibi gıdaları tüketirsek tansiyona çok büyük destek olur. Ayrıca hastalara düzenli kontrole gelmelerini öneriyoruz. Kontrol altına alınmamış tansiyon hastalarına daha sık gelmelerini tavsiye ediyoruz onun dışında 3 ayda 1 kontrole gelmeleri gerekiyor. Ne yazık ki kalp krizlerinde olduğu gibi tansiyonda da yaş aşağıya çekilmeye başlandı. Bu eski yaşam ile şimdiki yaşam tarzının bir olmamasıdır. Eskiden insanlar, yerdi içerdi fakat çalışırdı. Eski tohumlarımız doğaldı şimdi her şey bozulmaya başladı. İnsanlar artık her şeyi bir düğmeyle hallediyorlar. Artık tarlada buğday sürmekte yok. Bu yüzden gıda tüketimini azaltmamız lazım. Gece geç saatlere kadar atıştırıp yatmamamız gerekiyor. Bunlara dikkat etmediğimiz için genç hastalarda da obezite ve tansiyon hastalıkları çok artmaya başladı” diye konuştu.

  • Yüksek tansiyonla ilgili bilinen yanlışlar

    Yüksek tansiyonla ilgili bilinen yanlışlar

    Yüksek tansiyon birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan kan basıncı yüksekliği olarak biliniyor. “Sessiz katil” olarak nitelendirilen yüksek tansiyonla ilgili herkesin bildiği bazı bilgilerin kafaları karıştırdığını belirten Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Vugar Jafar, “Normal kan basıncı 120/80 mmHg dolaylarındadır. Yüksek tansiyon ise büyük tansiyonun 140 mmHg ya da küçük tansiyonun 90 mmHg’nin üzerine çıkması olarak tanımlanır. Dolayısıyla tansiyon bu rakamların üzerindeyse, hangi ölçüde ve ne kadar süreyle üzerinde olduğu ile orantılı olarak beyin kanaması riski yükselir” dedi.

    Uz. Dr. Jafar, “Toplumda tansiyon yüksekliği yaygın olarak bilinmektedir. Tansiyon için önlem alınmalıdır. Çünkü beyin kanamalarının en büyük sebebi tansiyon yüksekliği veya hipertansiyon hastalığıdır. Tansiyon yüksekliğine bağlı olarak beyindeki basıncın ani artması sonucu beyin damarlarının yırtılması meydana gelir ve bu çoğunlukla ölümle sonuçlanmaktadır” şeklinde konuştu.

    Tansiyonla ilgili pek çok yanlış bilginin kafalarda yer ettiğine değinen Uz. Dr. Vugar Jafar, yüksek tansiyonla ilgili 7 doğru bilinen yanlışı şöyle sıraladı:
    “1. Yüksek tansiyon ailemde var. Bunu önlemek için yapabileceğim hiçbir şey yok: Yüksek tansiyon ailesel olabilir. Ebeveynlerde ya da yakın akrabalarda yüksek tansiyon varsa, kişide de görülme ihtimali daha yüksektir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli kontroller, doğru takip ve tedavi ile ailesinde yüksek tansiyon geçmişi olan pek çok kişinin tansiyondan korunmasını sağlamaktadır.
    2. Sofra tuzu kullanmıyorum, böylece tansiyonumu kontrol altında tutabilirim: Bazı insanlarda kontrolsüz tuz kullanımı kaynaklı vücutta artan sodyum nedeniyle kan basıncı artabilir. Ancak sodyumu kontrol etmek, tuzluğu bırakmaktan daha fazlası anlamına gelir. Aynı zamanda yenilen gıdaların üzerindeki etiketleri kontrol etmek anlamına da gelir. Tüketilen hazır gıdalarda sodyum bol miktarda bulunur. Marketten ne alınırsa alınsın paketlerinin üzerindeki etiketler dikkatle okunmalıdır. Etiketlerde “soda” ve “sodyum” sözcüklerine ve “Na” sembolüne dikkat etmek gerekir.
    3. Yemek pişirirken normal sofra tuzu yerine deniz tuzu kullanıyorum. Bunlar düşük sodyumlu alternatiflerdir: Koşer tuzu ve deniz tuzu kimyasal olarak sofra tuzu ile aynıdır – yüzde 40 sodyum – ve toplam sodyum tüketiminde aynı şekilde sayılır. Sofra tuzu, iki mineral olan sodyum (Na) ve klorürün (Cl) bir kombinasyonudur. Deniz veya koşer tuzu tüketmek sofra tuzu tüketmekten daha sağlıklı bir seçenek değildir. Dolayısıyla yemeklerin içine atılan tuzdan ziyade ne yenilip içildiği konusunda dikkatli olunması, alınan gıda maddelerinin paketlerindeki etiketleri takip ederek sodyum kontrolü yapılmalıdır.

    4. Kendimi iyi hissediyorum. Yüksek tansiyon konusunda endişelenmeme gerek yok: ABD’de 100 milyondan fazla yetişkinin yüksek tansiyonu vardır. Birçok insan farkında olmadan yıllarca yüksek tansiyona sahip olur. Genellikle hiçbir belirti göstermediği için genellikle “sessiz katil” olarak adlandırılır. Kişiler tansiyonun damarlara, kalbe ya da diğer organlara zarar verdiğini fark etmeyebilir. Kişiler tansiyonlarını iyi bilmelidir. Mutlaka tansiyonlarını düzenli kontrol ettirmeliler.

    5. Alkolün kalp için iyi olduğunu okudum, bu da istediğim kadar içebileceğim anlamına geliyor: Ağır ve düzenli alkol kullanımı kan basıncını önemli ölçüde artırabilir. Ayrıca kalp yetmezliğine neden olabilir, felce yol açabilir ve düzensiz kalp atışları üretebilir. Çok fazla alkol yüksek trigliserit, kanser, obezite, alkolizm, intihar ve kazalara katkıda bulunmaktadır. Alkolün tüketilmemesi doğru olacaktır.
    6. Yüksek tansiyonum var ve doktorum bunu benim için kontrol ediyor. Bu, evde kontrol etmeme gerek olmadığı anlamına gelir: Hekim kontrolü iyi bir şeydir ancak evde de tansiyonun kontrol edilmesi gerekir. Bu hekimlere tedavi planının işe yarayıp yaramadığı konusunda büyük ölçüde fikir verir. Ölçümleri sabah ve akşam veya günde 4-6 kere olacak şekilde her gün aynı saatte veya doktorun önerdiği şekilde yapmak önemlidir.
    7. Yüksek tansiyon teşhisim var, ancak değerlerim düşmeye devam ediyor, bu nedenle ilaçlarımı almayı bırakabilirim: Yüksek tansiyon ömür boyu süren bir hastalık olabilir. Sürekli ilaç kullanılması gereken bir durum olsa da mutlaka hekimle irtibatlı olunmalıdır. Tansiyon değerlerinin düşmesi, bu hastalıktan kurtulunduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle hekime sormadan asla ilaç bırakılmamalıdır.”

  • Antalya’da ‘tansiyon’ yükselten kaza

    Antalya’da ‘tansiyon’ yükselten kaza

    Kaza; Demokrasi Bulvarında meydana geldi. Teoman Sarıkaya’nın kullandığı otomobil ile Canan Doğan’ın kullandığı otomobil ile çarpıştı. Kazanın ardından araçtan çıkarılan otomobil sürücüsü Canan Doğan ve diğer otomobilde yolcu olarak bulunan genç için olay yerine 112 sağlık ekibi çağrıldı. Otomobilde yolcu olarak bulunan genç sedyeye alınarak ambulansa bindirildi.

    Ambulansta yapılan müdahalenin ardından, geceyi hastanede geçirdiği ve aç olduğu belirlenen gencin tansiyonunun yükseldiği, önemli bir sağlık sorununun olmadığı belirlendi.

    Diğer taraftan kaza anı yol kenarındaki bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniyesine yansıdı.

  • Tansiyonu düştü, kaza yaptı

    Tansiyonu düştü, kaza yaptı

    Kaza, dün akşam saatlerinde Orhanlar Mahallesi Kız Kapısı Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, M.D. idaresindeki otomobil sürücüsünün tansiyonu düşmesi nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Başı dönen sürücü aracıyla bir iş yerinin girişine çarparak durabildi. Kazada otomobil sürücüsü M.D. ve araçta yolcu olarak bulunan Ü.D. yaralanırken, araçta yolcu olarak bulunan 1 kişi ise panik atak geçirdi.

    Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Adrese gelen sağlık ekipleri kazada panik atak geçiren kişiye ve 2 yaralıya müdahalede bulunduktan sonra ambulansla ilçedeki özel hastaneye kaldırdı. Hemen tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının ciddi olmadığı öğrenildi.
    Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.