Etiket: tarih

  • Tarihi demir köprü yapılmayı bekliyor

    Tarihi demir köprü yapılmayı bekliyor

    İtalyanların Muğla’yı işgali sonrası 114 yıl önce Aydın Çine ilçesine ulaşımın sağlanması ve malzeme taşınması için İtalyanlar tarafından yapılan tescilli tarihi Kayırlı demir köprü, 2008 yılında mermer blokları taşıyan bir kamyonun köprüden geçişi esnasında çöktü.


    Tescilli tarihi köprünün yıkılmasının ardından köprüyü mahallelerinin ulaşımında kullanan 5 kırsal mahalle mahalleye ulaşabilmek için 5 kilometre daha fazladan yol gitmek zorunda kaldı.

    Yava, Memişler, Kayırlı, Kocamustafalar ve Çobanlar mahallelerinde yaşayan vatandaşların ilgili kurumlara yaptıkları başvurulara rağmen köprünün tescilli yapı olması nedeniyle sonuç alamadılar.


    Yatağan’ın yerel tarihçi yazarı Tarcan Oğuz, “1919 yılında İtalyanlar tarafından işgal edilen Kayırlı bölgesindeyiz. Bu bölgenin önemi, Aydın ve Muğla’nın kesişen yolu üzerinde tek geçiş yeri olan akarsu üzerinde bir köprü kurulur.

    Bu köprünün karşısında okul bulunuyor. Okul o dönemde karakol gibi kontrol merkezi olarak kullanılmış. Bu köprü İtalyanlar tarafından 1919 yılında yapıldı. Erzakların götürülmesi için yapılan bir köprü.

    Köprü geçtiğimiz günlerde yıkıldı ve harap durumda bekliyor” dedi.

  • Tarihe meydan okuyan değirmen

    Tarihe meydan okuyan değirmen

    Reyhanlı ilçesinde 150 yıllık tarihi değirmen Kahramanmaraş ve Hatay merkezli meydana gelen depremlere dayanarak ayakta kaldı. Bakımsız olduğu görülen değirmen havadan görüntülendi.

  • 10 ilde okulların açılacağı tarih belli oldu

    10 ilde okulların açılacağı tarih belli oldu

    Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıcı şekilde etkilediği 10 ilde eğitim öğretime ne zaman başlanacağına ilişkin açıklama yaptı.

    Bakan Özer, deprem nedeniyle eğitime ara verilen illerde, sağlam raporu olmayan hiçbir binada eğitim öğretimi başlatmayacaklarını belirtti.

    Özer, Gaziantep ve Osmaniye’de eğitim öğretime 1 Mart’a kadar verilen arayı 13 Mart’a kadar uzattıklarını söyledi.

    Özer, ”Adana, Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da merkez ve tüm ilçelerde 1 Mart itibarıyla eğitim ve öğretime başlıyoruz.” dedi.

    Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’da ise eğitim öğretime verilen ara 27 Mart’a kadar uzatıldı.

     

  • Asırlardır tarihe tanıklık ediyor

    Asırlardır tarihe tanıklık ediyor

    Osmanlı Dönemi’nde birçok yerde inşa edilen mahalle mescitlerinin önemli bir örneği olan Portakaloğlu Mustafa Ağa Mescidi, zamana meydan okuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi uzmanlarının Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yaptığı araştırmalar neticesinde ulaşılan “İzmit’te el-Hac Hasan Mahallesi’nde Portakaloğlu Mustafa Ağa Mescidi imamlığının tevcihi” isimli belgeyle ise mescidin tarihi aydınlandı. Tarihe ışık tutan mescidin, Portakaloğlu Mustafa Ağa tarafından 1778 yılında inşa ettirildiği öğrenildi. İzmit’in en eski mahallerinden Akçakoca Mahallesi’nde yer alan, 44 metrekare hacminde ve minaresi bulunmayan tarihi yapı, dönemin dini yapılarından çok, sivil mimarlık yapılarını sergilemesi yönüyle de dikkat çekiyor.

    “Tarihi yerde namaz kılmak ayrı bir huşu”

    Üç yıldır mescitte imamlık görevini yürüten Burak Atıcı, “Akçakoca Mahallesi çok değerli ve tarih kokan bir mahalle burada Orhan Cami, Akçakoca Cami, Yumurtacı Mescidi ve Alaca Mescit gibi tarihi yapılar çoğunlukta, Portakal Mescidi de bu tarihi yapılardan bir tanesi. Tarihi Portakal Mescidi’nde namaz kılmak ayrı bir huşu, burada namaz kılarken imametini yaparken cemaatim ve kendim ayrı bir, duygu his içerisinde namazlarımı eda ediyoruz. Bu da bizi aşırı bir şekilde etkiliyor, onun heyecanı her daim devam ediyor” dedi.

    “44 metrekare ve ahşaptan oluşuyor”

    Asırlara meydan okuyan tarihi yapıda namaz kılmanın kendini ve cemaati oldukça etkilediğini ifade eden imam Burak Atıcı, “1778 yılarında yapıldığı rivayet edilmektedir. Tarihi 18. yüzyıla kadar dayanmaktadır, kesin bir tarih olmamak kaydıyla. Portakal Mescidi 1999 depreminde hasar görmüştür, 2009 yılında tekrardan devlet büyüklerimiz de katkılarıyla restore edilip ibadete açılmıştır. Bugüne kadar da 5 vakit namaz kılınmaktadır. Mimari özelliklerine gelecek olursak Portakal Mescidi’miz küçük bir mescit, 44 metrekare ve ahşaptan oluşuyor. Görselliğiyle gerçekten içimize işliyor, gören her kişi farklı duygu ve hislerle burada namaz kılmak istiyor. Tarihi Portakal Mescidi’miz bize ecdadımızdan kalmıştır, ecdadımızın da bizden isteği; bu tarihi mescitlere ve camilere sahip çıkıp onları güzelce korumaktır. Koruyup gençlerimizin yolunu açmalı ve camilere çekmeliyiz” diye konuştu.

  • Tarihe ışık tutan sergi

    Tarihe ışık tutan sergi

    2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa, Macar tarihinin derinliklerine ışık tutan önemli bir sergiye daha ev sahipliği yapacak. Macaristan’ın Ankara Büyükelçiliği’nin yanı sıra Liszt Enstitüsü, İstanbul Macar Kültür Merkezi ve Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa Koordinasyon Merkezi işbirliğinde ‘Ural’dan Karpat Havzası’na Macarların Göçü ve Yurt Tutması Sergisi’ izlenime sunulacak.

    Macar İlimler Akademisi İnsanî Bilimleri Araştırma Merkezi himayesinde eski Macarların tarihini çok yönlü araştırmalara tabi tutan, ünlü oryantalistlerin yanı sıra arkeologlar, dil bilimciler, Türkologlar ve tarihçilerin çalışmalarından oluşan sergi, Türk-Macar ilişkilerine derinlemesine bir bakış açısı kazandırıyor. Tarih severleri zaman tünelinde keyifli bir yolculuğa çıkaran sergi, Orta Asya’dan göç eden eski Macarların geleneklerine ve giydikleri kıyafetlere değin, kullandıkları savaş tekniklerinden inanç kültürlerine kadar birçok alanı görsel anlatımlarla sunuyor.

    150 yıldır süren Türk- Macar tarihi araştırmalarına geniş bir perspektiften bakan sergi, 25 Kasım Cuma günü saat 14.00’te Korupark Alışveriş Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açacak.

  • Tarih öncesine pedalladılar

    Tarih öncesine pedalladılar

    Nilüfer Belediyesi, düzenlediği doğa yürüyüşü ve bisiklet turu etkinlikleriyle Nilüferlilere, doğayla iç içe spor yapma fırsatı sunuyor. Mysia Yolları’nın farklı rotalarında gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören doğa yürüyüşlerinin yanı sıra bisiklet turları da düzenleniyor. Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Bisiklet Grubu iş birliğiyle gerçekleştirilen “Tarih Öncesine Pedallıyoruz” bisiklet turu da, doğaseverleri ve bisiklet tutkunlarını buluşturdu.

    Tura katılanlar, tarih, kültür ve spor dolu bir pazar günü geçirdi. Her yaştan 98 bisiklet tutkununun katıldığı tur, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda yer alan Nilüfer Kent Konseyi önünden başladı. Ardından İzmir Yolu güzergahında pedallayan katılımcılar, Başköy Mahallesi’ndeki Nilüfer Belediyesi Ertan Ayçetin Bisikletevi’nde mola vererek kahvaltı yaptı. 30 kilometre uzunluğunda orta zorluktaki parkurda bisiklet tutkunları, molanın ardından tarih öncesine pedalladı. Keyifli geçen bisiklet turu, Mysia Yolları üzerindeki önemli kültür noktalarından biri olan ve 8 bin 500 yıl öncesinin insan yaşamlarından kesitler sunan Akçalar Mahallesi’ndeki Aktopraklık Höyük Açık Hava Müzesi ve Arkeopark’ta son buldu. Katılımcılar, turun sonunda bu önemli kültür mekânını rehber eşliğinde gezerek, o dönemin yaşam biçimini öğrendiler.

  • Kuzu otlatırken 16 milyon yıllık fosil buldu

    Kuzu otlatırken 16 milyon yıllık fosil buldu

    Elbistan’a bağlı Büyükyapalak Mahallesi’nde kuzu otlatan Yemliha Yılmış, sulama hattı için kazılan çukurda, dişe benzeyen bir obje olduğunu fark etti. Tarihe meraklı olan Yılmış, üzerindeki toprak kalıntılarını temizledikten sonra yaptığı incelemede bulduğdu şeyin bir hayvana ait diş olduğunu anladı. Etrafta daha detaylı bir arama yapan Yılmış, başka bir ize rastlamayınca evine döndü. Bulduğu dişin bir fosile ait olduğunu düşünen Yılmış, arkadaşları aracılığı ile bilim insanlarına ulaştı.

    Cep telefonu ile çektiği fotoğraflar yardımıyla, arkeolog ve paleontologlara bulduğu dişi inceleten Yılmış, aldığı cevap karşısında ise şaşkınlığını gizleyemedi. Yapılan ön incelemelerde 8 santimetre uzunluğundaki dişin 16 milyon yıl önce yaşamış bir ata ait olduğunu öğrenen Yemliha Yılmış, dişi Elbistan Şehir Müzesi’ne bağışladı.

     


    Elbistan Şehir Müzesi görevlileri, milyonlarca yıllık olduğu değerlendirilen at dişini envantere almadan önce boyunu ve özelliklerini tek tek kayda aldı. Dişin, önümüzdeki günlerde uzmanlarca inceleneceği belirtildi.


    Diş üzerinde kapsamlı bir tarih araştırması yapıldıktan sonra müzede sergilenmesini istediğini belirten Yılımış, “Büyükyapalak Mahallesi’nde sulama kanalı yapılırken çıkan toprakta fark ettim. Önce taş zannettim. Kuzu otlatırken tesadüfen buldum. Tarihçi arkadaşlarla görüştüm. Onların yaptığı ön çalışmada 16 milyon yıllık bir diş olduğunu söylediler. Tarihçi arkadaşlar da fosil olduğu için sergilenmesi gerektiğini tavsiye ettiler. Ben de bu tavsiyeye uydum” şeklinde konuştu.

    Tarihe meraklı olduğunu anlatan Yılımış, “Kendi çapımda şairlik var. Geçmişe meraklıyım. Tarihi şeyler ilgimi çok çekiyor. Bu ilgiyle etrafımı incelediğim için de dikkatimi çektim. Benim evimin önünde taşlar da var. Müzedeki görevliler etraflıca inceleyecek. Üzerinde bilimsel çalışma yapılacak. Eğer ön incelemede olduğu gibi 16 milyon yıl önce yaşamış bir ata aitse müzede sergilenecek. Bağışlayan kişi de ben olduğum için adımla sergilenecek. Benden sonra da çocuklarıma ya da torunlarıma güzel bir anı kalacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Asırlık saat  ilk günkü gibi çalışmaya başladı

    Asırlık saat ilk günkü gibi çalışmaya başladı

    Tarihi ve kültürel miras yatırımları ile Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almasını sağlayan yine Bursa’nın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasına öncülük eden Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarihi bir hazineyi daha gün yüzüne çıkardı. Osmanlı Devleti’nin kurucuları Osman Gazi ve Orhan Gazi türbelerinin de bulunduğu tarihi Tophane Meydanı’nda bulunan saat kulesinin yaklaşık 30 yıldır çalışmayan, atıl haldeki orijinal saati, Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirildi.

    Büyükşehir devrede

    Bursa’da 100 yılı aşkın zamandır kentin en hakim noktasında tarihe tanıklık eden saatin, restorasyonuna giden süreç; Tüm Saatçi İşadamları Derneği (TÜSAD) Başkanı ve Pırlant Saatçilik Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Akpınar’ın 2016 yılında kulenin bir köşesinde atıl halde duran saat mekanizmasını görmesi ile başladı. Akpınar, tarihi saatin yeniden çalışabilir hale getirilebilmesi için Belçika’da yaşayan, saatçiliğin ana vatanı olan Fransa, Almanya ve İsviçre gibi ülkelerde saat borsalarına katılıp, birçok müze ve özel koleksiyonda araştırmalar yapan saat restoratörü Fatih Serhat Yurtdakal ile temasa geçti. Belçika’dan gelip, adeta hurda görünümündeki mekanizmayı kule içinde inceleyen Yurtdakal, Belçika’ya döndükten 2 yıl sonra radikal bir kararla Bursa’ya yerleşti ve Nadir Saat atölyesini kurdu. Bu sırada TÜSAD Başkanı Hayrettin Akpınar da tarihi saatin restore edilmesi için Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile temasa geçti. Tarihi mekanizmanın restore edilip, çalışır vaziyette meydandaki özel bir kabinde sergilenmesi fikrini destekleyen Başkan Aktaş, çalışmaların hemen başlatılmasını istedi.

    500 parça tek tek söküldü

    Uzmanlık alanı tarihi mekanik saatler, barometreler ve her türlü tarihi zaman ölçüm enstrümanları olan Fatih Serhat Yurtdakal saatin, 19’uncu yüzyılın başında faaliyete başlayıp, 20’nci yüzyılın ortasına kadar üretim yapan Fransız şirketi “Bailly-Comte” tarafından imal edildiğini belirledi. Tamir edilemediği için 1990’lı yıllarda sökülen mekanizma yerine elektrikli bir makine takılırken, yıllarca kulenin içinde kaderine terk edilen tarihi mekanizmayı atölyesine getiren Yurtdakal, iki yıl önce onarım ve restorasyona başladı. Yurtdakal, 500’ü aşkın parçadan oluşan saatin tüm parçalarını söküp, adeta iğne oyası gibi büyük bir titizlikle çalıştı. Eksik olan sarkaç, kelebek debriyajlar, bazı manivela kolları ve bazı dişliler, orijinaline uygun olarak yeniden üretildi, arızalı ve aşınmış parçaların bakımı yapıldı. En küçük ayrıntısına kadar sökülüp, restore edilen saatin kadranı sıfırdan imal edildi. Saatin, pirinç olan rakamları yine Osmanlı döneminde sadece saat kadranlarında kullanılan Türk rakamları olarak kadranda yerini aldı.

    Tarihi meydanda sergileniyor

    Tarihi kule içinde zamana yenik düşen ancak Saat Restoratörü Fatih Serhat Yurtdakal’ın ellerinde yeniden hayat bulan asırlık saat, kulenin önüne yapılan özel bir cam kabin içinde sergilenmeye başladı. Saat başı, saatler kadar gong çalan çanı ile Bursalıları asırlar öncesine götüren saat, manuel olarak 24 saatte bir kuruluyor ve akreple yelkovanın yarışı 100 yıl öncesinde olduğu gibi yeniden devam ediyor.

    Emeklerimize değdi

    Türkiye’nin farklı illerinde kule saatlere yeniden hayat veren son olarak Bursa’nın Yenişehir ilçesindeki tarihi saati orijinal haliyle çalışır duruma getiren Fatih Serhat Yurtdakal, Tophane’deki saatin restorasyonu sürecinin TÜSAD Başkanı Hayrettin Akpınar’ın gayretleriyle başlatıldığını ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da süreci yakından takip ettiğini söyledi. Tophane’deki saatin dönemindeki saatlere göre daha komplike olduğunu belirten Yurtdakal, “Saat, çeyrekleri, yarım saatleri ve saat başlarını çalma özelliğine sahip. Her biri 60 kilo olan 2 ağırlığı var. “Remontage égalite” denilen yani 10 saniyede bir kurulum yapan bir sisteme sahip. Restorasyon öncesi saat çok yorgun ve kötü durumdaydı, tamamıyla korozyona uğramıştı. Eksik olan parçaları imal ettik. 500’ü aşkın parçayı tek tek söküp, onarımını ve bakımını yaptık. İlk günkü orijinal haline kavuşan saatin sergilenmesi de bence çok önemli. O bir saat olarak kule içindeki kabinde misyonunu tamamladı ve şimdi tarihi meydanda sergilenerek, kentin tanıtımına katkı sağlıyor. Yorucu bir çalışma oldu ancak emeklerimize değdi” dedi.

    Zamanı tersine çeviren şehir

    Tophane Saat Kulesi’nin restorasyonundan bölgedeki meydan düzenleme çalışmalarına kadar her aşamayı yakından takip eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da TÜSAD Başkanı Hayrettin Akpınar ve Saat Restoratörü Fatih Serhat Yurtdakal ile iki yıl önce başlattıkları süreci başarıyla tamamladıklarını söyledi. Zaman zaman atölyedeki restorasyon süreçlerini görme imkanı da bulduğunu belirten Başkan Aktaş, “Tarihi zenginliği ile zamanı tersine çeviren şehir olan Bursa’mızda hiç bilinmeyen bir değeri daha gün yüzüne çıkardık. Bu saat Yunan işgali başta olmak üzere pek çok tarihi olaya tanıklık etmiş ancak bozulunca yapılamadığı için sökülüp, kule içinde kaderine terk edilmiş. TÜSAD Başkanımız konuyu anlattığında gerçekten çok heyecanlandım. Bu değerin kentimize kazandırılması için gerekenin yapılmasını istedim. Saat Restoratörü Fatih Serhat Yurtdakal’ın büyük gayretleriyle de tarihi saat yeniden çalışır duruma geldi. Kulenin önünde sergiliyoruz. Vatandaşlarımız hem zamanı öğreniyor hem de 100 yıl öncesinin teknolojisiyle yapılan mekanizmanın nasıl çalıştığını gözlemleyebiliyor. Başta restoratörümüz olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Yenişehir tarihi gün yüzüne çıkıyor

    Yenişehir tarihi gün yüzüne çıkıyor

    Bursa’nın Yenişehir’de bulunan Osmanlı döneminden kalan birçok tarihi eser belgesel haline getirilecek. Yapılan çalışma ilçede ilk olacak. Belgeselin yapımcılığı Gazeteci Fatih Ak yapacak.

    Gazeteci Fatih Ak, “Osmanlılar Yenişehir’de birçok tarihi eser inşa etmişlerdir. Günümüze kadar gelen eserlerden ilçe merkezindeki 17 camiden 10 tanesi Osmanlı dönemine aittir. Yine köylerde de yapılan camilerin ve hamamların bir kısmı Osmanlı döneminde yapılmıştır. İlçedeki diğer tarihi eserler Babasultan Zaviyesi, Sinanpaşa Camii ve Kervansarayı, Çiftehamamlar, Süleymanpaşa Camii ve Türbesi, Saray Hamamı, Şemaki Evi, Saat kulesi gibi önemli eserlerin çekimlerini tarihçiler ile birlikte çekeceğiz. Bu çalışmalar ilçede ilk olurken ilçe tarihine de ışık tutacak. Son derece önemli çalışmanın ortaya çıkmasında bizlere yardımcı olan ilçe kaymakamı Rahmi Köse’ye Belediye Başkanı Davut Aydın’a ve destek veren herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

  • Bursa’da tarih meraklıları Arkeopark’ta buluşuyor

    Bursa’da tarih meraklıları Arkeopark’ta buluşuyor

    Bursa’nın daha yaşanabilir şehir olması amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, sosyal ve kültürel etkinliklerini hız kesmeden sürdürüyor.

    Büyükşehir Belediyesi Kültür Şube Müdürlüğü bünyesinde arkeoloji bilincinin oluşturulması ve uygulamalı saha çalışmalarının yapılması amacıyla oluşturulan Arkeoloji Kulübü, 8500 yıllık geçmişi bulunan Arkeopark’ı atölye çalışmalarıyla adeta eğitim alanına dönüştürdü.

    Geçtiğimiz ay yapılan ‘Hitit Çivi Atölyesi’ ile 3500 yıllık geçmişi olan Hitit çivi yazısını uygulamalı olarak tarih meraklılarına öğreten Arkeoloji Kulübü, şimdi de M.Ö.750’nci yıllara ait Gordion mozaiklerini günümüze taşıdı. Atölye çalışmasına katılan Uludağ Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencileri, yaklaşık 3000 yıl öncesinin popüler sanatı olan zemin mozaiklerinin nasıl hayat bulduğunu hem öğrendi hem de uygulamalı olarak gerçekleştirdi.

    Büyükşehir Belediyesi arkeologlarından Volkan Karaca, arkeoloji biliminin doğru anlaşılması için bu tür atölye çalışmaları yaptıklarını söyledi. Antik döneme ait eşyaları ve kullanılan araç gereçleri arkeoloji meraklılarına tanıttıklarını kaydeden Karaca, “Mozaik tekniğimizde harç olarak, Romalı Mimar Vitrivius’un tarifini uyguluyoruz. Ancak mozaikte kullandığımız taşlar kesme değil doğal. Bu örnekleri Gordion mozaiklerinde görüyoruz. Sivil vatandaşa yönelik mozaik atölyesinin Türkiye’de ilk olduğunu söyleyebilirim” dedi.

    Atölyeye katılan gençler, ‘harç yapımından doğal taşların dizilimine kadar’ çağlar öncesinin önemli sanat dalı mozaik yapımını uygulamalı olarak hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadı.