Etiket: tarihi eser

  • Otel bahçesinde süs olarak kullanılan tarihi esere el konuldu

    Otel bahçesinde süs olarak kullanılan tarihi esere el konuldu

    Bodrum’daki lüks otelin bahçe düzenlemesinde dekor olarak kullanılan sütun başlarının Antik döneme ait orijinal tarihi eserler olduğu belirlendi. Otel yetkililerinin tarihi değeri olduğu bilmediklerini belirtikleri toplam 5 parça sütün başı Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne götürüldü.

    Bir ihbarı değerlendiren Bodrum Sualtı Müze Müdürlüğü ekipleri, Göltürkbükü Mahallesindeki bir lüks otelde (Antik Otel) tarihi eserlerin dekor amaçlı kullanıldığını belirledi. Muğla Kültür ve Turizm İl Müdürü Zekeriya Bingöl’ün talimatıyla Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü yetkilileri harekete geçip, otelde 25 Ağustos’ta denetim yaptı. Otelde yapılan denetimde, bahçede tarihi eser olduğu tespit edildi. Kimisi otel bahçesinde dekor amaçlı sehpa olarak kullanıldığı anlaşılan tamamı orijinal mermer tarihi eserler tek tek tespit edilip, tutanak tutuldu. Söz konusu 5 parça eserlerin 1986 yılında yaşamını yitiren otelin antikacı ortağı tarafından getirildiği ileri sürüldü. Eserler, Bodrum Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin yardımıyla bulundukları yerden alınıp, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne götürüldü.

    ‘KÜLTÜR TURİZMİNE KAZANDIRILACAK OLMASI NEDENİYLE MUTLUYUZ’

    Otelin 22 yıldır işletmeciliğin yapan Emine Kaynar (52) her sabah olduğu gibi rutin olarak hazırlıklarını yaptıkları sırada gelen Müze Müdürlüğü yetkililerinden uzun yıllardır tesisin bahçesinde süs amaçlı kullandıkları sütün başlarının tarihi değeri olduğunu öğrendiklerini belirtip, “Şikayet üzerine buraya geldiklerini söylediler. Eserleri götüreceklerini söylediler. Bu eserler yaz, kış otelimizde uzun yıllardır açıkta duruyor. Kaldırmayı hiç düşünmedik. Eğer niyetimiz kötü amaçlı olsaydı, açıkta, herkesin gezdiği bölgede olmazlardı. Nostaljik olduğu için kullandığımız taşlardı. Bunların bizden alınıp, herkesin görebileceği kültür turizmine kazandırılacak olması nedeniyle mutluyuz” dedi.

    ‘BİZ DE GİDİP GÖRMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ’

    Müze Müdürlüğü yetkililerinin geldikleri ilk gün 2 parça eseri götürdüğünü belirten Kaynar, “Ertesi gün tekrar gelip, ‘İhbar var 3 parça eser daha varmış’ dediler. ‘Benzer eser biz de yok ama isterseniz otelimizin bahçesini gezip bakabilirsiniz’ dedik ve birlikte kontrol ettik. 3 eser daha çıktı. Birisi lavaboydu, içinde yıllardır çiçek ekiliydi. Eserlerin Osmanlı ve Roma dönemine ait olduğunu öğrendik, kalan 3 parçayı alıp gittiler. Eserler sergilenmeye hazırlandıktan sonra biz de gidip eserleri bir de orada ziyaret edip, görmeyi düşünüyoruz” dedi.

    ‘ORTAĞIM GETİRDİĞİNDEN BERİ HİÇ YERLERİNDEN OYNATMADIK’

    Otelin mülk sahibi 75 yaşındaki Alim Kaynar da otelini 1986 yılında hizmete açtığını belirtip, “23 kendim çalıştırdım. Sonra buraya bir arkadaşımı ortak aldım. Onunla da 11 sene ortak olarak bu işletmeyi çalıştırdık. Bu eserleri o zaman ortağım getirmişti. Biz, tabi o zaman nerden getirdiğini bilmiyoruz bu taşları. O zamandan beri de bu taşlar burada duruyor. Açıkçası bu taşın ne olduğunu bilmiyorduk. Hatta bir dönem arkadaşlar, ‘Bu taşları boyayalım’ dediler, karşı çıktım. ‘Orijinal olarak dursun’ diye boyatmadık. Taşları geldiğin günden itibaren hiç yerinden oynatmadık. Devamlı yaz, kış burada kaldı. Sonradan kim fotoğrafını çektiyse buraya geldiler, tarihi değeri olduğunu söyleyip götüreceklerini belirttiler. Biz de tabii ki götürebilirsiniz dedik” diye konuştu.

  • Bursa’da Kurtuluş Savaşı’ndan kalma eşyalara ilgi büyük

    Bursa’da Kurtuluş Savaşı’ndan kalma eşyalara ilgi büyük

    Bursa’nın İznik ilçesinde bir antikacıda sergilenen eşyalardan Kurtuluş Savaşı’ndan kalma üzerinde kan bulunan sıhhiye çantası ve tüfek, ilgi topluyor.

    İznik ilçesinde yaşayan antikacı Hakan Turan, Türkiye’nin ve dünyanın birçok noktasından topladığı antika eşyaları, dükkanında sergiliyor. Bu eşyaların özellikle turistlerden ilgi gördüğünü ifade eden Turan, Kurtuluş Savaşı’ndan kalan sıhhiye çantası ve tüfeğin ise ayrı bir değer gördüğünü söyledi.

    Üzerine Türk bayrağı işlenen ve kan izlerinin de görüldüğü sıhhiye çantası ve tüfeği satmayı ise düşünmediğini dile getiren Turan, ” Aslında sıhhiye çantasını bu denli önemli kılan üzerindeki şehitlerimizin kanları. Manevi değeri çok yüksek. Bu sıhhiye çantası, İznik’in yüksek kesiminde bulunan bir köyden geldi. Bana veren kişi de bu çantanın, Kurtuluş Savaşı’nda yer alan dedesine ait olduğunu ifade etti. Savaştan sonra köyüne giden dedesinin, bir bavulunun içerisinde bulmuşlar. Kurtuluş Savaşı’ndan kalma silahı da sergiliyoruz. Bu iki materyalin de manevi değerleri çok büyük olduğu için satmayı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Deniz kenarında tarihi eser bulundu

    Deniz kenarında tarihi eser bulundu

    Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde, deniz kıyısında Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen sütun başlığı bulundu.

    Alaplı ilçesi Karşıyaka Mahallesi’nde gezmeye çıkan vatandaşlar, deniz kenarında gördükleri taşın tarihi eser olabileceğini düşünerek, Alaplı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’ne haber verdi. Gelen ekipler taradından yapılan incelemenin ardından Roma dönemine ait olduğu değerlendirilen 50 kilogram ağırlığındaki sütun başlığı iş makinesi yardımıyla bulunduğu yerden çıkartıldı.

    Sütun, Alaplı Belediyesi’ne götürülürken Karadeniz Ereğli Müze Müdürlüğü yetkililerine bilgi verildi. Müzeden görevlilerin ilçeye gelerek, sütunda inceleme yapacakları öğrenildi.

  • Diyarbakır’da tarihi eser operasyonu

    Diyarbakır’da tarihi eser operasyonu

    Diyarbakır’da jandarmanın düzenlediği operasyonda 48 tarihi eser ele geçirildi.

    Valilikten yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmada, merkez Kayapınar ilçesinde ikamet eden kişilerin ellerinde bulundurdukları tarihi eserleri satmak için müşteri aradığı yönünde bilgiye ulaşıldı.

    Operasyon başlatan ekipler, bir akaryakıt istasyonunda tarihi eserleri satmaya çalıştıkları esnada şüphelileri suçüstü yakaladı.

    Şüphelilerin üst ve araçlarındaki aramada, 31 sikke, bronz figürlü metal kupa, 22 santimetre uzunluğunda üzeri figürlü obje, 7 metal heykel, 2 insan yüzü görünümlü metal küçük obje, metal hac simgeli mühür, yılan figürlü metal obje, bronz levha, bronz levha, madalyon ile metal figürlü hamam tası olmak üzere toplam 48 tarihi eser ele geçirildi.

    Ele geçirilen tarihi eserler, muhafaza altına alınarak Müze Müdürlüğüne teslim edildi.

    Yakalanan 3 şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı.

  • Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii ziyarete açılıyor

    Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii ziyarete açılıyor

    Trabzon’da restorasyon çalışmaları tamamlanan Sümela Manastırı ve Ayasofya Camii, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla düzenlenecek törenlerle yarın ziyarete açılacak.

    Türkiye’nin ‘inanç turizmi’ açısından önemli merkezlerinden biri olan Trabzon’un Maçka ilçesindeki tarihi Sümela Manastırı ile 2013 yılında müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya Camisi’nde başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Bölge turizmine büyük katkı sunan tarihi mekanlar, Bakan Ersoy’un katılımıyla yarın düzenlenecek törenlerle ziyarete açılacak.

    AYASOFYA CEMAATİYLE BULUŞACAK

    İstanbul’da Ayasofya’nın ibadete açılmasının ardından Trabzon’da, 7 yıl önce müzeden camiye dönüştürülerek restorasyonu başlatılan Ayasofya-i Sağir Cami-i Şerifi de ibadete açılmış olacak. Cami, 2 yıl süren çalışmaların ardından cemaatiyle buluşacak. Caminin ibadete açık alanında bulunan freskler, özel bir sistemle namaz vaktinde otomatik olarak örtüldükten sonra, namaz bitiminde tekrar ziyaretçilere açılacak.

    SÜMELA MANASTIRI AÇILIŞA HAZIR

    Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde bulunan, Türkiye’nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, her yıl yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği tarihi Sümela Manastırı’nda da 4 yıl süren restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Manastırda endüstriyel dağcılar, kaya düşmesine karşı yamaçları çelik ağlarla ördü.

    SÜMELA’DA KONTROLLÜ ZİYARET

    Koronavirüs salgını nedeniyle 18 Mart’ta ziyarete kapatılan tarihi manastırın, normalleşme adımları kapsamında bir bölümü 1 Haziran’da yeniden açılmıştı. Manastır, yarın düzenlenecek törenin ardından koronavirüs tedbirleri göz önünde bulundurularak ziyaretçilerini ağırlayacak.

    ‘HAYIRLI OLSUN’

    Giresun’dan gezi amaçlı Trabzon’a gelen Yusuf Öner, Ayasofya ve Sümela Manastırı’nın ziyarete açılmasının sevindirici olduğunu söyleyerek, “Restorasyon biraz uzun sürdü ama yeninden Ayasofya’nın ibadete, Sümela Manastırı’nın da ziyarete açılması güzel bir şey. Bilseydik yarın gelirdik. Ama olsun, hayırlısı olsun” dedi.

    ‘TARİHİ KORUYORUZ”

    Kent sakinlerinden Muhammet Göktürk, tarihi değerlere sahip çıkılıp, korunduğunu kaydederek, “Allah’ımıza çok şükür bu günleri bize gösterdi. Burası ve İstanbul’daki Ayasofya’yı açtık. Bunlar bizim milli değerlerimizdir. Bu günleri bize yaşatanlara şükran borçluyuz. Hiç kimseye ayrım gözetmiyoruz. Bu değerleri görüldüğü gibi koruyoruz. Aynı anlayışı başka insanlardan da görmek istiyoruz” diye konuştu.

    Niğde’den Karadeniz turuna çıkan ve Ayasofya Camii’ni ziyarete gelen Burcu Aygüneş de çok heyecanlı olduklarını ifade ederek, emeği geçenlere teşekkür etti.

    SÜMELA MANASTIRI

    Trabzon’un Maçka ilçesinde Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında ‘Meryem Ana’ adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13’üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 4 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında riskli kayaların temizliği yapılan manastırın kapılarının ziyarete açılmasıyla turist yoğunluğu yaşanması bekleniyor. Manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.

    AYASOFYA CAMİ

    Ayasofya, yüzyıllar boyunca şehri ziyarete gelen seyyah ve araştırmacıların ilgisini çekmiştir. 1868 yılında harap durumda olan caminin Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle yeni baştan onarıldığı bilinmektedir. Bina, 1’inci Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla depo, hastane ve son olarak yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore edilerek 1964 yılından sonra müze olarak ziyarete açılmıştır. Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan yapı, kare-haç planlıdır ve yüksek bir merkezi kubbeye sahiptir. Yapı ana kubbenin etrafında değişik tonozlarla örtülmüş, çatı farklı yükseklikler verilerek kiremitle kaplanmıştır. Üstün bir işçiliğin görüldüğü taş plastiklerde Hristiyan sanatının yanı sıra Selçuklu Dönemi İslam sanatının da etkileri görülmektedir. 2012 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilen, freskleri asma tavan ve özel perdelerle kapatılan Ayasofya, 2013 yılında kılınan cuma namazıyla resmen ibadete açılmıştı.

     

  • Bursa’da tarladan 2200 yıllık tarih çıktı

    Bursa’da tarladan 2200 yıllık tarih çıktı

    Bursa’nın İznik ilçesinde bir çiftçi tarlasında zeytin ağaçlarını ilaçlarken Roma dönemine ait sikke buldu.

    Edinilen bilgiye göre, Abdulvahap Mevkinde sabah saatlerinde tarlasına zeytin ağaçlarını ilaçlamaya giden 37 yaşındaki Ferhat Köken bir ağacın dibinde eski bir para buldu. Üzerinde kabartmalı figürlerin olduğu parayı yanına alan Köken, İznik ilçe merkezindeki müze müdürlüğüne giderek parayı tutanak karşılığında yetkililere teslim etti.

    Müze müdürlüğünde görevli arkeolog tarafından incelenen eski paranın Roma dönemine ait olduğu yaklaşık 2200 yıllık olduğu öğrenildi. İncelenen paranın değerine göre çiftçi Köken’e ödül verileceği öğrenildi.

    Parayı bulan Ferhat Köken, Zeytinleri ilaçlamaya geldim. Ağacın dibinde dinlenirken gözüme çarptı. Tarihi para olduğunu anladım. Müze müdürlüğüne teslim ettim. Dedikleri gibi İznik tarih kokuyor her yerden tarih fışkırıyor” şeklinde konuştu.

  • Uşak’ta Roma Dönemi̇’ne ai̇t tari̇hi̇ eser ele geçi̇ri̇ldi̇

    Uşak’ta Roma Dönemi̇’ne ai̇t tari̇hi̇ eser ele geçi̇ri̇ldi̇

    Uşak’ta jandarma ekipleri tarafından Roma dönemine ait 2 adet tarihi eser ele geçirilirken, olayla ilgili 1 şüpheli gözaltına alındı.

    Uşak İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler tarafından tarihi eser kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla bir şahıs teknik takibe alındı. Şahsın tespit edilen adresine yönelik düzenlenen operasyon kapsamında Roma dönemine ait 1 adet kandil ve 1 adet gözyaşı şişesi ele geçirildi.

    Olayla ilgili şüpheli şahıs gözaltına alınırken, soruşturma devam ediyor.

  • Tokat’ta yüzlerce parça tarihi eser ele geçirildi

    Tokat’ta yüzlerce parça tarihi eser ele geçirildi

    Tokat’ta tarihi eser kaçakçılarına yönelik düzenlenen operasyonda bin 381 parça tarihi eser ele geçirildi.

    Tokat Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Erbaa ilçesinde tarihi eser kaçakçılarına yönelik operasyon düzenledi. İlçede belirlenen bir adrese yapılan aramada bin 306 adet sikke, 45 adet metal obje, 19 adet yüzük, 6 adet çini, 3 adet taş obje, 2 adet gözyaşı şişesi olmak üzere toplam bin 381 parça tarihi eser ele geçirildi.

    Olayla ilgili ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülen O.B. isimli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı. Ele geçirilen eserler İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teslim edildi.