Etiket: tarihi kent

  • Öğrenciler tarihi kent merkezi için çalıştı

    Öğrenciler tarihi kent merkezi için çalıştı

    2022-2023 eğitim-öğretim yılı güz dönemi boyunca İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Programı öğrencileri İzmir ili kent merkezi içerisinde unutulmaya yüz tutmuş ve yoğun kentsel doku içerisinde kaybolmuş tarihi çeşmeleri tespit etti. Geleneksel Yapı Sistemleri ve Öğeleri dersi çerçevesinde 2’nci sınıf öğrencileri, çeşmelerin mevcut durumlarını belirleyerek plan-cephe-yapım teknikleri-malzeme özelliklerine yönelik mevcut durumlarını değerlendirildi ve projeler hazırladı.

    Öğrenci projeleri hakkında konuşan Dr. Öğr. Üyesi Çağla Ercanlı, “Bu dönem sonu projesi ile, günümüzde işlevini yitirmiş, çarpık ve yoğun kentleşme, bakımsızlık, yanlış onarımlar gibi nedenler sonucunda özgün görünümlerini yitiren ve kent içinde susuz kalarak giderek yok olan bu çeşmelere dikkat çekmeyi hedefledik ve tarihsel ve kültürel açıdan değerli bu kentsel öğelerin yeniden canlandırılmasına yönelik yapılması gereken çalışmalara öncü olması için ilk adımı attık” ifadelerini kullandı.

    Projenin yürütücülüğünü üstlenen Dr. Öğr. Üyesi Umut Devrim Tunca, “Geleneksel Mimarlık dersinde ise öğrenciler İzmir ili Konak ilçesi Basmane kentsel sit alanında doku analizi çalışması yürüttüler. Bu proje ile alandaki tescilli yapıları belirleyerek sosyal, kültürel ve çevresel değerler ile geleneksel malzeme kullanımının tarihi İzmir kent merkezindeki örneklerinin incelenmesi hedeflendi” dedi.

    Sergide ayrıca, yürütücülüğünü Öğr. Gör. Dr. Pelin Özden’in yaptığı Bezeme Teknikleri dersi çerçevesinde üretilen “Geometrik İslami Desenler” başlıklı uygulama çalışmalarını ve diğer uygulamalı derslerde yapılan çeşitli maket çalışmalarından örnekleri görmek mümkün.
    Öğrenci projelerinin sergisi 22 Mayıs’a kadar İzmir Kavram Meslek Yüksekokulunda ziyarete açık olacak.

  • Tarihi kent Belen’in evlerinde hasar yok

    Tarihi kent Belen’in evlerinde hasar yok

    Kahramanmaraş merkezli depremler Hatay’ın pek çok ilçesinde yıkıma yol açtı. Topraklarının yüzde 85’i dağlardan oluşan Belen ilçesinde 3 mahallenin bulunduğu en eski yerleşim yerindeki yapılar depremde de ayakta kaldı. Asrı deviren yapılarda büyük depremlerin ardından hasarın oluşmaması dikkatlerden kaçmadı. İlçedeki 3 mahallede hasar oluşmaması ise kayalık zemine kurulu olmasına bağlanıyor. Amanos Dağları’na kurulu ilçe, depremlerin ardından göçlerin ilk durağı noktası haline geldi. Kenti güvenli bulan vatandaşlar Belen’e yerleşmeye başladı.

    Depremlerin ardından İskenderun’daki evini bırakarak Belen’deki yazlık evine taşındığını belirten Salih Kenanoğlu, “Belen ilçesi kayaların üzerine kurulu olduğu için çok fazla hissetmedik. Bu Hatay bölgesinde sanırım en korunaklı yer. Kayaların üzerine olduğu için bir sıkıntı yaşamadık. İskenderun merkezde oturuyorduk. İki büyük depremin ardından buraya geldik. Burada hiçbir sıkıntımız yok. Depremleri de fazla hissetmiyoruz. Buradaki evlerin hiçbirinde hasar yok. Vatandaşlar buraya gelerek kiralık ev ve arsa arıyor. Bölge de kıymetlendi. Buradaki evlerin birçoğu 60-70 senelik, bir çizik bile yok. Güvenle yatıyoruz” dedi.

     

  • Öğretmenin merakı tarihi kenti ortaya çıkardı

    Öğretmenin merakı tarihi kenti ortaya çıkardı

    Sivas kent merkezine 60 kilometre uzaklıkta bulunan ve Hititlilerin en önemli idari merkezlerinden biri olduğu düşünülen 3 bin 800 yıllık Kayalıpınar diğer adıyla Samuha tarihi yerleşiminde kazı çalışmaları yeniden başladı. Kayalıpınar köyünden olan merhum Yüksel Erdoğan isimli bir öğretmen tarafından 1960 yılında keşfedilen yer 1990’da Kayseri Müze Müdürlüğü tarafından tescil edildikten sonra kazı çalışmaları için harekete geçilmişti.

    Günümüze kadar Paleolitik dönemden itibaren birçok tarihi kalıntının bulunduğu Hitit kentinde geçmişe ışık tutacak yeni kalıntılar aranıyor. Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner’in başkanlığını yaptığı kazıda başkan yardımcısı olarak Dr. Emre Kuruçayırlı görev alıyor. Titizlikle yürütülen kazıda, Eski Asur dönemi diğer adıyla Koloni Çağına döneme ait yapıya ulaşılmaya çalışılıyor.

    Tarihi yerleşim bir öğretmenin dikkati ile keşfedildi

    Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner, Kayalıpınar yerleşiminin bir öğretmen tarafından keşfedildiğini söyleyerek, “Burasını keşfeden Kayalıpınar köyünden bir öğretmen. 1960’larda Yüksel Erdoğan tarlalara küllü toprağın gittiğini görüyor ve o küllü topraklarda çok fazla seramik parçaları keşfediyor. Daha sonra bu küllü toprağın nereden geldiğini anlamak için küçük bir araştırma yapıyor ve Kayalıpınar’da Haraba Mevkiinden geldiğini görüyor. O dönemlerde Sivas’ta müze yokmuş ve 1990’da Kayseri Müze Müdürlüğü üzerinden Kayalıpınar’ın bir kısmını tescil ettirebiliyor, o da Haraba mevki olarak geçiyor. Orası da daha ziyade höyük şeklinde. 1992’de burada yapılan bir yüzey araştırması çerçevesinde buradaki dönemler belirleniyor. Ama burayı keşfeden ve koruyan ilk kişi Kayalıpınar’lı bir öğretmen” dedi.

    “İki küçük tablet parçası ve mühürlü baskılar ortaya çıktı”

    Maner, yeni başlayan kazı çalışmalarında iki küçük Hititçe çivi yazılı tablet parçası ve mühür baskıların ortaya çıktığını belirterek, “Kazı çalışmalarımız başladı. Kayalıpınar’ın Türkiye’de Anadolu arkeolojisinde önemi şu; Paleolitik çağdan itibaren iskan edilmiş. Doğal bir plato, yerleşim yeri olarak kullanılmış. Yüzey buluntuları sayesinde bunu anlıyoruz. Fakat özellikle Orta ve Geç Tunç çağında, yani Koloni ve Hitit dönemlerinde idari başkentlerden bir tanesi oluyor Anadolu’da. Çivi yazılı kaynaklardan o dönemlerde adının Samuha olduğunu öğreniyoruz. Kayalıpınar diğer dönemlerde olduğu gibi önemli bulgular verecektir. Burası Hitit döneminde idari başkentlerden bir tanesi. O dönemlerde ait bulgular elde edebildik. İki küçük Hititçe tablet parçası ve mührü baskılar ortaya çıktı. Ayrıca Orta Tunç, eski Asur dönemi Koloni Çağ dediğimiz döneme ait yapıya ulaşmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla çok heyecanlıyız” şeklinde konuştu.