Etiket: tarım ve orman bakanlığı

  • En fazla ormanlık alana sahip beşinci il

    En fazla ormanlık alana sahip beşinci il

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre 2015 yılı itibariyle Türkiye’nin yüzde 29’u ormanlarla kaplı. Bu oran Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise yüzde 43. Verilere göre, Türkiye sınırları içinde en fazla ormanlık alana sahip 81 il arasında Kütahya 5’inci il konumunda.

    Türkiye’deki en verimli ormana sahip illerin arasında 646.552 bin hektar ormanlık alan ile 5’inci sırada yer alan Kütahya, aynı zamanda genel alanının yüzde 56,5 sının orman alanı olması ile de 81 il arasında 9.cu sırada kendini gösteriyor.

    Konuyla ilgili Kütahya Orman Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Bölge Müdürlüğümüz tarafından ekonomik, ekolojik ve sosyokültürel açıdan büyük öneme sahip olan ormanlar için büyük uğraşlar verilirken, sürdürülebilir şekilde yönetilmesi için çalışmalar hızla devam etmektedir.

    Paha biçilemeyen tabii kaynak olan ormanlarımızı korumak, artırılmasına katkı sağlamak ve yarınlara en sağlıklı şekilde taşımak için var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz” ifadelerine yer verildi.

  • Baraj doluluk oranları

    Baraj doluluk oranları

    Tarım ve Orman Bakanlığı, 1 Ekim 2022 – 13 Nisan 2023 tarihleri arasındaki baraj doluluk istatistiklerini paylaştı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “1 Ekim 2022-13 Nisan 2023 tarihleri arasında Türkiye genelinde kümülatif yağışlar ortalamasında, uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 16,6 azalma, 2022 su yılına göre de yüzde 16,6 oranında azalma meydana gelmiştir. Günlük izlemesi yapılan 428 adet depolama tesisinde (düzenlenmiş doğal göller hariç) yüzde 46 aktif doluluk bulunmaktadır. Geçen yıl aynı tarihte doluluk oranı yüzde 39,6’dır. 428 adet barajımızda 137 milyar metreküp su bulunmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

    Açıklamada 301 adet sulama maksatlı barajda doluluk oranının yüzde 41 olduğu belirtilerek, “301 adet sulama maksatlı barajda aktif doluluk oranı yüzde 41 olup, geçen yıl aynı tarihten yüzde 3 oranında daha fazla su bulunmaktadır. 113 adet içme suyu barajında aktif doluluk oranı yüzde 46 olup, geçen yıl aynı tarihten yüzde 1 oranında daha fazla su bulunmaktadır. 149 adet enerji maksatlı barajda da aktif doluluk oranı yüzde 47,5 olup, geçen yıl aynı tarihten yüzde 75 oranında daha fazla su bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.

    Türkiye’nin büyükşehirlerinde bulunan barajların doluluk oranlarıyla ilgili ise şu ifadelere yer verildi:

    “Bazı büyükşehirlerimizin içme suyu durumu ise; İstanbul ilinin aktif doluluk oranı yüzde 43’dür. Geçen yıl aynı tarihten yüzde 40 oranından daha az su bulunmaktadır. Barajlara hiç su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 5 aylık karşılayabilme kapasitesi vardır. Ankara ilinin aktif doluluk oranı yüzde 27’dir. Geçen yıl aynı tarihten yüzde 1,5 daha az su bulunmaktadır. Barajlara hiç su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 1 yıldan daha fazla karşılayabilecek mevcut su hacmi vardır. Bu dönemde Ankara’da kaynaklarla ilgili bir sıkıntı öngörülmemektedir. Ayrıca acil durumda Kesikköprü Barajı’ndan (Kızılırmak) su getirme sistemi ile 460 bin metreküp/gün su temin edilebilme imkânı bulunmaktadır. İzmir ilinin aktif doluluk oranı yüzde 22,1’dir. Geçen yıl aynı tarihten yüzde 8 daha az su bulunmaktadır. Barajların yanında YAS (yer altı suyu) kuyuları ile yüzde 57 civarında içme suyuna takviye yapılmaktadır. Bu durum göz önünde alındığında önemli problemle karşılaşılması beklenilmemektedir.”

    Baraj doluluk oranlarının düşük olsa da hiç su gelmemesi halinde 1,5 yıllık suyu karşılayabilen stok olduğu bildirilen açıklamada, “Barajlara hiç su gelmemesi halinde tüm içme suyu talebini 1,5 yıldan daha fazla karşılayabilecek mevcut su hacmi vardır. Bursa ilinin aktif doluluk oranı yüzde 45,7’dir. Geçen yıl aynı tarihten yüzde 6,4 daha az su bulunmaktadır. Özellikle Bursa ilimizin 2 ay önce ciddi bir içme suyu sorunu ile karşılaşabileceği düşünülmüş ve YAS kuyuları hemen devreye alınmaya başlanılmıştır. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı barajların doluluk oranı son 1 ayda yüzde 35 artmıştır. Barajlara hiç su gelmemesi halinde içme suyu ihtiyacının yaklaşık 7 aylık kısmını karşılayabilme kapasitesi vardır. Ayrıca ihtiyaç halinde YAS kuyuları da devreye alınabilecektir. Ayrıca ülkemiz yağışlı bir dönemden geçmektedir. Bunun da baraj doluluklarına olumlu etki yapması beklenmektedir” ifadelerine yer verildi.

  • Tarım ve Orman Bakanı Kirişci Çanakkale’de

    Tarım ve Orman Bakanı Kirişci Çanakkale’de

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, bir dizi temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere Ankara’dan uçakla Çanakkale Havalimanına geldi. Bakan Kirişci’yi havalimanında, Çanakkale Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Adayı Jülide İskenderoğlu, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, daire müdürleri ve partililer karşıladı.

    Bakan Kirişci, havalimanındaki karşılama töreninin ardından Çanakkale programının ilk ayağı olan Valilik il brifingi için İl Özel İdare Binasına geçti.

    Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder, İl Tarım ve Orman Müdürü Erdem Karadağ, Çanakkale Orman Bölge Müdürü Enver Demirci ve daire müdürlerinin katılımıyla basına kapalı olarak brifing alan Bakan Kirişci, ardından cuma namazı için Tacettin Aslan Camii’ne geçecek.

  • Gıda işletmelerine sıkı takip

    Gıda işletmelerine sıkı takip

    Ramazan ayı boyunca 7 bin 500 gıda kontrol görevlisi Türkiye genelinde denetimlerini yoğunlaştıracak.

    Tarım ve Orman Bakanlığı, özellikle depremden etkilenen illere yapılan gıda yardımlarının kontrolünü sürdürürken ramazanda da güvenle gıda tüketilebilmesi için denetimlere ağırlık verecek.

    Ramazanla birlikte beslenme alışkanlıklarında da değişiklik oluşuyor. Unlu mamuller, ekmek, tatlı, şekerli mamuller, et ve süt ürünlerinin tüketimi bu ayda artış gösteriyor. Bakanlık söz konusu ürünlerle ilgili işletmelerin resmi kontrollerine yoğunlaşacak.

    Özellikle iftar yapılan toplu tüketim yerlerinde, başta hijyen kontrolleri olmak üzere gerekli denetimler yapılacak.

    “Ramazan paketi” adı altında muhtelif gıdaların bir arada yer aldığı paketlerin satış ve dağıtımının gerçekleştirildiği iş yerlerine yönelik denetimlerde gıdaların son tüketim tarihi ile etiket bilgileri kontrol edilecek, gerekli hallerde ürünlerden analiz edilmek üzere numune alınacak.

     

    Öte yandan Bakanlık, geçen yıl yaklaşık 1 milyon 350 bin gıda denetimi gerçekleştirdi. Bu kontrollerde 18 bin 413 idari para cezası uygulandı. Alo 174 Gıda Hattı’na gelen başvuru sayısı ise 84 bin 861 oldu. Gerekli incelemeler sonrası bunlardan 4 bin 735’ine ilişkin cezai işlem yapıldı.

    Vatandaşlar, halk sağlığı ve gıda güvenliğini ilgilendiren tüm ihbar ve şikayetlerini Türkiye’nin her yerinden Alo 174 Gıda Hattı’na ya da “0 501 174 0 174” numaralı WhatsApp Gıda İhbar Hattı’na bildirebilecek.

  • Deprem bölgesine 4 tır yem

    Deprem bölgesine 4 tır yem

    Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık depremlerin ardından afet bölgesinde yaraları sarmak için kent genelinde yardım kampanyaları devam ederken, bir yardımda büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için yapıldı.


    Yardım kampanyaları kent genelinde aralıksız devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, Karacabey Kaymakamlığı ile Karacabey İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü öncülüğünde büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için toplanan 104 ton yem deprem bölgesine gönderildi.
    Karacabey İlçe Tarım ve Orman Müdürü Davut Aytek; “6 Şubat’ta meydana gelen depremden dolayı insanlarla beraber orada yaşayan 11 milyona yakın büyükbaş ve küçükbaş hayvanımız bulunmaktadır.


    Bu hayvanların aç kalmalarından dolayı bakanlığımızın talimatı ile beraber Karacabey İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personelleriyle duyurular yaparak destek istedik. Sağolsun Karacabey halkı, yem fabrikaları ve bayilerinin kampanyamızı yoğun bir şekilde destekleyerek, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar için 4 tırı dolduracak kapasitede; hazır yem, arpa, küspe, sılaj ve mısırdan oluşan 104 ton yem toplandı.


    Hayırsever vatandaşlarımız sayesinde toplamda 725 bin lira değerinde 104 ton hayvan yemi Karacabey İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’müz tarafından afetzedelere ulaştırılmak üzere sevk edildi. Sevkiyatlar; Hatay Kırıkhan, Adıyaman Gölbaşı, Kahramanmaraş Elbistan ilçelerine yapıldı. Lojistik ve yem temininde yardımcı olan her bir vatandaşımıza teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.


    Öte yandan, Karacabey’den sevk edilen tırların tamamı bölge ulaşarak, dağıtımına başlandığı öğrenildi. Dağıtımların belirli bir koordinasyon dahilinde devam ettiği belirtildi.

  • Personel alımı için detaylar açıklandı

    Personel alımı için detaylar açıklandı

    Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddesi çerçevesinde, daha önceki atamalarda atama şartlarını taşımama, feragat ve evrak teslim etmeme gibi nedenlerle boş kalan pozisyonlar başta olmak üzere, bakanlık bünyesine bin 200 sözleşmeli personel alınacak.
    Söz konusu adaylar, büro ve destek personeli (temizlik görevlisi, şoför), koruma ve güvenlik görevlisi, kara gümrük kapılarında 7 gün 24 saat çalışılması esasına göre veteriner sınır kontrol noktası müdürlüklerinde veteriner hekim, zirai karantina müdürlüklerinde ziraat mühendisi (inspektör görevi yapmak üzere bitki koruma bölümü mezunu) olarak görevlendirilecek.

    Tarım ve Orman Bakanlığına alınacak bin 200 personel ilanı için adaylar tarafından yapılacak tercihler, ÖSYM (Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi) Başkanlığınca 16-20 Aralık tarihlerinde kabul edilecek.

    İstihdam edilecek bin 200 sözleşmeli personelin unvan ve sayıları şu şekilde:
    304 büro personeli
    267 koruma ve güvenlik görevlisi
    201 temizlik görevlisi
    167 ziraat mühendisi
    107 veteriner hekim
    68 şoför
    48 orman muhafaza memuru
    14 gıda mühendisi
    7 harita mühendisi
    7 avukat
    4 su ürünleri mühendisi
    3 kimyager
    1’er balıkçılık teknolojisi mühendisi, ziraat teknisyeni ve sağlık teknikeri.

  • Bakanlık duyurdu: Bin 200 personel alınacak

    Bakanlık duyurdu: Bin 200 personel alınacak

    Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,

    “Bakanlığımızın taşra teşkilatı birimlerinde görev yapmak üzere 2022 yılı içerisinde çeşitli branşlarda bin 200 sözleşmeli personel alımı gerçekleştireceğiz. Allah devletimize, milletimize hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. İnsan kaynağımızı 2023 yılında da güçlendirmeye devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

  • Bakanlıktan kuraklık için eylem planı

    Bakanlıktan kuraklık için eylem planı

    Kuraklıkla ilgili çalışmaları uzun zamandır sürdüren TAGEM’de, kuraklık çalışmalarında dünyada üçüncü olma özelliğine sahip, misyonu Türkiye’de yetiştirilen tarla bitkileri türlerinin tamamında su kullanım kapasitesi ve etkinliği ile bitkilerde stres tolerans düzeylerini belirlemek olan “Kuraklık Test Merkezi”ni 2010 yılında Konya Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesinde kuruldu.

    Kuraklık Test Merkezinin faaliyete girmesi sonrasında on binlerce materyal morfolojik, fenolojik ve fizyolojik olarak test edilerek kuraklığa dayanıklı çeşitler belirlendi. Sürdürülen projelerle 2016-2018 yılında Orta Anadolu ve geçit bölgelerine uygun kurak koşullara dayanıklı üç adet çeşit ‘Bozkır’, ‘Taner’ ve ‘Şehzade’ ekmeklik buğdayları; ‘Türköz’ makarnalık buğday, ‘Ayrancı’ arpa, ‘Özer’ tritikale çeşitleri geliştirildi.

    Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce 2020 yılında 6 adet kuraklığa dayanıklı çeşit tescil ettirildi. Kurak koşullar için özel geliştirilen yüksek verimli, yüksek kaliteli ve su kullanım etkinliği yüksek bu çeşitlerin tohum çoğaltım ve sertifikasyon-kademeli tohum üretim aşamaları bu yıl içinde ve önümüzdeki yıllarda tamamlanacak.

    “Taner” 2021 yılında üreticiyle buluşturuldu

    Kurak alanlarda bile mevcut çeşitlere göre yüzde 15 daha yüksek verimli ve çok kaliteli olan ‘Taner’ çeşidi 2021 yılında üretici ile buluşturuldu. TAGEM Enstitülerince geliştirilen ve üretimi yapılan kuraklığa tolerantlı 30 ekmeklik buğday, 12 makarnalık buğday ve 19 arpa çeşidi bulunuyor.

    Toprak hazırlama masrafları azalarak, girdiler düşüyor

    Kuraklıkla mücadelede çeşit geliştirme yanında koruyucu toprak işleme ve doğrudan ekim uygulamalarının yaygınlaştırılması için de Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce ülke genelinde TAGEM ve FAO destekli projeler ve örnek uygulamalar yürütülüyor. Bu çalışmalar ile üreticiler, toprak hazırlama masraflarını azaltarak girdilerini düşürürken, toprak işleyip parçalamadığından topraktaki nemi muhafaza ederek kuraklığın etkisini azaltmış oluyor. Yapılan çalışmalarla bu sistemi kullanan üretici sayısında ve doğrudan ekilen alanlarda artış gözleniyor.

    Bakan Kirişci’den iklim değişikliği ve kuraklık vurgusu

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, iklim değişikliği ve kuraklık meselesinin son yıllarda dünyanın en önemli gündem konularından biri olduğuna dikkati çekti.

    Kuraklıktan dolayı üretim miktarlarında bütün dünyada kayda değer düşmeler yaşanabildiğini belirten Kirişci, bu durumun da gıda üretimini ve arzını sürdürülebilir yöntemlerle ele almayı çok kritik bir mesele haline getirdiğini vurguladı.

    Bunun için tarımsal üretim kaynakların verimliliğini ve sürdürülebilirliğini sağlayacak her türlü tedbiri almak zorunda olduklarının altını çizen Kirişci, şu değerlendirmede bulundu:

    “Bu konuda gelecek nesillere karşı sorumluluğumuz vardır. O yüzden, iklim değişikliğine karşı gıda güvenliğini sağlayacak tedbirler almak stratejik önceliklerimiz arasına girmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak konuyu sürdürülebilirlik perspektifinden bütün boyutlarıyla ele alıyor ve çalışmalarımızı güncel veriler ışığında şekillendiriyoruz. Toprak, su ve genetik kaynaklarımızın korunması, verimliliğin artırılması ve üretim alanlarında su potansiyeline uygun ürün desenlerinin oluşturulması bu konudaki çalışmalarımızın ana çerçevesini oluşturmaktadır. Kuraklığa dayanıklı türlerin geliştirilmesi bu çerçevede yürüttüğümüz en kritik konulardan biri. Bununla ilgili Ar-Ge çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Islah ve kuraklık çalışmaları devam ettiği sürece de konuyla ilgili çalışma yapan tüm Enstitülerimizce daha iyi çeşitler ülkemize kazandırılacaktır.”

  • Tarım Bakanlığı’ndan Bursa’da istişare toplantısı

    Tarım Bakanlığı’ndan Bursa’da istişare toplantısı

    Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, ​​​​​​​Bursa Diyanet İşleri Başkanlığı Bursa Dini İhtisas Merkezi Müdürlüğünde gerçekleştirilen eğitimlerin ilk gününe Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci çevrim içi katılım sağladı.

    Kirişci, son dönemde küresel sorunlara bağlı tarımsal üretim zincirinde yaşanan aksaklıkların daha fazla hissedilir olduğunu ifade etti.

    Bakanlık olarak aldıkları ve alacakları tedbirlerle muhtemel zararların önüne geçtiklerini vurgulayan Kirişci, “Hepimizin yaşadığı global kriz, tarım sektörünün ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Vatandaşlarımızı hem bugün yaşanan krizden korumak hem de gelecek kuşaklara yaşanabilir bir Türkiye bırakmak için tarım politikalarımızı üç sac ayağına oturttuk. Bunlardan ilki ekilişleri artırmak, ikincisi verimi yükseltmek, üçüncüsü de kaliteyi artırmaktır.” ifadelerine yer verdi.

    Kirişci, yerel tarım ekonomisini artırmak, gıda güvenliğini sağlamak, taze ve ucuz gıdaya erişimi sağlamak ve tarımda istihdamı artırmak için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirterek, “Bünyemizde çalışan her bir personelimizin Bakanlığımız hedefleriyle uyumlu ve artan verimlilikte çalışabilmesi için kurum içi eğitimlerin çok önemli olduğuna inanıyorum. Sizlerden beklentim bulunduğunuz konumda öncelikle üreticilerimizin sorunlarını çözmeye odaklı bir anlayış içinde olmanızdır. Marmara Bölgesi ikinci etap eğitim ve istişare toplantısının siz değerli mesai arkadaşlarıma yararlı olmasını dileğiyle selamlarımı sunuyorum.” açıklamasında bulundu.

    Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü Adem Dinç ise istişare, koordinasyon ve eğitim konularında katılımcıları bilgilendirdi.

    Dinç, bu toplantı ile Bakanlık merkez birimleriyle bağlı kuruluşlarının il ve ilçe müdürlükleriyle bir araya gelerek istişare etmek, eğitim ve bilgilendirme yoluyla tereddüt duyulan konuların iş birliğiyle çözüme kavuşturulması ve dolayısıyla uygulamada olabilecek hataları minimize etmenin amaçlandığını aktararak, “İlk programımıza Ege Bölgesi ile başladık, Marmara Bölgesi ile devam ediyoruz. İlerleyen günlerde diğer bölgelerimizde de çalışmalarımız devam edecektir.” ifadesini kullandı.

    Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül de merkez ve taşra teşkilatlarında çalışan personelin Bakanlığın sahip olduğu en önemli kaynaklardan biri olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu kaynağın motive edilmesi, etkin ve doğru olarak kullanılması belirlenen hedeflerin ulaşılmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca günümüzde kurumların başarısını artırmada en önemli aktif unsur olan insan kaynağının verimli kullanılmasının gerekliliği, performans değerlemesi, üzerinde önemle durulması gereken bir konu haline dönüştürmüştür. Bu etkinlik, Personel Genel Müdürlüğü ile taşra birimleri arasında var olan iletişimin daha verimli hale getirilmesi amacıyla düzenlendi. Bölge toplantılarında Bakanlığımızca oluşturulacak olan stratejik planların, hedeflerin doğru belirlenmesi, ulaşılabilir hedefler koyulması için sahadan alınan bilgilerin en etkin ve doğru biçimde ilgili yerlere ulaştırılmasında, mevcut insan kaynağının verimli ve doğru kullanılmasıyla birlikte var olan verimliliğin artırılmasına, ulaşılacak hedeflere en ekonomik bir disiplin içinde ulaşılmasına ve birimler arasında işleyiş bakımından bir bütünlüğe katkı yapacak toplantıyı düzenleyen Yetenek Yönetimi ve Eğitim Daire Başkanlığına teşekkür ederim.”

    İdari ve mali şubelerin çalışmalarına yönelik eğitimlerin verildiği bölge istişare toplantısının 9 Eylül’e kadar devam edeceği bildirildi.​​​​​​​

  • Bakanlıktan yurt dışı tarımsal yatırımlarına ilişkin açıklama

    Bakanlıktan yurt dışı tarımsal yatırımlarına ilişkin açıklama

    Tarım ve Orman Bakanlığı Türkiye’nin yurt dışında özel sektör aracılığıyla gerçekleştirilmesi planlanan tarımsal yatırımlarına ve tarım politikasına ilişkin açıklama yaptı.

    Açıklamada “Ülkemizin tarım politikasında önceliği, tüm tarım alanlarımızın verimli bir şekilde kullanılması, alın ve akıl teri döken çiftçimizin desteklenmesidir. Bu minvalde Bakanlığımız göç, veraset ve diğer nedenlerle terk edilmiş tarım arazilerini yeniden üretime kazandırmak için yeni bir destekleme modeli geliştirmek üzere çalışma yürütmektedir. Türkiye, tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayiinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Ülkemiz Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2020 yılı verilerine göre dünya bitkisel ürünler üretiminde 12’nci, sebze üretiminde 4’üncü ve meyve üretiminde ise 6’ncı sıradadır. Tarımsal hasıla bakımından da Avrupa’da birinci durumdadır. Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar ve üretime yönelik teşvikler ile çok sayıda tarım ürününde de dünyada liderliğimiz devam etmektedir. Bunun yanı sıra ülkemiz, tohumculuk, tarım makineleri, tarımsal ürün işleme ekipmanları, modern hayvancılık tesisleri ve mezbaha ekipmanları, soğuk hava deposu teknolojileri, modern seracılık teknolojileri ve üst düzey gıda işleme, tesis, alet ve ekipmanları üretiminde çok büyük bir potansiyele sahiptir. Pek çok ülkeye bu alanlarda ürün, hizmet ve teknoloji ihracatı gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca Türkiye büyük bir bilgi, tecrübe ve know-how altyapısına da sahiptir” denildi.

    “Görevimiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı hakkında bilgi vermek”

    Yabancı ülkelerde özel sektör aracılığıyla yatırım imkanları geliştirme konusunda yeni bir vizyon belirlendiğinin vurgulandığı açıklamada, “Özel sektörün tarımsal kalkınma sürecine dahil olması için teşvik edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ülkemize döviz girdisi sağlayan en önemli sektörlerden biri inşaat sektörü, ülke kalkınmasının özel sektör aracılığıyla desteklenmesinin en güzel örneklerinden biridir. Müteahhitlerimiz Rusya’da, Kazakistan’da, Irak’ta, Katar’da ve diğer ülkelerde yatırım yaparak büyük başarı hikayeleri yazmaktadırlar. Türkiye inşaat sektöründe dünyada 2’nci sırada yer almaktadır. Tarım sektörünün de inşaat sektörü gibi desteklenerek uluslararası düzeyde hak ettiği yere gelmesi hedeflenmektedir. Türkiye’nin kendi teknolojisini ve bilgi birikimini devreye sokarak diğer ülkelerle yapacağı tarım alanındaki iş birliği, büyük potansiyelimizi hayata geçirme fırsatı sunacaktır. Bu sayede, Türk yatırımcılar da bilgi birikimlerini ve tecrübelerini ihraç edebileceklerdir. Yurt dışında tarımsal yatırım yapmak konusunda Tük şirketleri, yani özel sektör nihai karar verici olacaktır. Bakanlık olarak görevimiz, yatırımcı firmalarımıza yatırım yapılacak ülke ortamı hakkında bilgi vermek ve yatırımcıların haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır. Kaldı ki; birçok gelişmiş ülke, sınırları dışında tarımsal arazi kiralamaktadır. Sanayileşmiş bu ülkeler, yatırımlarını tarımın önemini bilerek gerçekleştirmektedirler. Bu ülkeler ayrıca, bu yatırımlarını gelecekteki tarım ve gıda ürünü ihtiyaçlarını temin etmek için yapmaktadırlar. Yaşanan pandemi süreci, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel iklim değişikliği ve artan nüfus nedeniyle tarımsal üretim daha da hayati bir hal almıştır. Bu ortamda Türkiye’nin ve iş insanlarımızın küresel gıda piyasasında söz sahibi olması adına Bakanlığımızın yeni vizyonu büyük önem kazanmıştır. Bu vizyon, bize ülkemizin ihtiyaç duyduğu hayati ve stratejik ürünlerin temininde belli başlı ülkelere bağımlılığın azaltılmasını sağlayacaktır” ifadelerine yer verildi

    Açıklamanın devamı şöyle:

    “Ülkemiz özellikle soya ve ayçiçeği gibi ürünleri büyük oranda ithal etmektedir. Bu ürünlerin yetiştirilmesi için yeterli arazimiz bulunsa bile iklim ve coğrafi koşullar iç talebi karşılayacak oranda üretim yapılmasına imkân vermemektedir. Ayrıca Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığı da aşikardır. Ülkemizin planladığı bu vizyoner yatırımlar, ithal edilen ürünlerin azalması ve cari açığın kapatılmasında da önemli bir rol oynayacaktır. Dahilde işleme rejimi adı altında ülkemizdeki firmalara hammadde temini de bu yatırımlar sayesinde kolaylaşacaktır. Vizyonumuzun gereği bu yatırımlar çevreyi korumak ve karbon ayak izini azaltmak için de son derece önemlidir. Ülkemiz, tarımsal alandaki yurt dışı yatırımlarında “kazan-kazan” ilkesini benimsemektedir. İş birliği yapılan ülkelerde “birlikte üretip birlikte kazanmak” hedeflenmektedir. Dünyanın önde gelen tarım ülkelerinden Türkiye, deneyimlerini tüm insanlık ile paylaşmaktan yanadır. Bunu da tarihi misyonun bir gereği olarak görmektedir. Dünya Ticaret Örgütünün raporlarına göre yaklaşık 41 ülke başka ülkelerde arazi kiralamış, 62 ülke de arazilerini başka ülkelere kiralamış veya satmıştır. İngiltere’nin başta Afrika’da olmak üzere 4,4 milyon hektar arazi kiraladığı bilinmektedir. ABD’nin aynı yöntemle kiraladığı arazilerin büyüklüğü 3,7 milyon hektardır. İngiltere’nin kiraladığı arazilerin büyüklüğü Danimarka’nın yüzölçümüne eşitken, ABD, İsviçre ve Çin’in Moldova büyüklüğünde kiraladığı tarım arazileri vardır. Afrika’nın en yoksul ülkelerinden biri Kongo 8,1 milyon hektar arazi kiralamışken Endonezya 7,1 milyon, Filipinler 5,2 milyon ve Sudan 4,7 milyon hektar arazi kiralamış veya satmıştır. Böylece kendi sınırları dışında tarımsal yatırım yapan ülkelerin, bu yatırımlarını mevcut tarım ve gıda ürünleri ihtiyacı için değil gelecekte dünya gıda piyasasında söz sahibi olmak için gerçekleştirdikleri açıkça anlaşılmaktadır. Türkiye’nin tecrübesine ve üretkenliğine sonuna kadar güvenen ve tarımsal yatırımlara ihtiyaç duyan ülkeler, Türkiye’ye bizzat kendileri yatırım teklifinde bulunmaktadırlar.

    Nüfusu 2050’li yıllarda 100 milyonun üzerine çıkması beklenen Türkiye’nin, 2053 vizyonunun da bir gereği olarak tarımsal üretimini artırması aklın ve bilimin bir gereğidir. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Bakanlığımız, hem yurt içinde hem de yurt dışında tarımsal alanda yatırım yapan yatırımcılarımızın yanında olmaya devam edecektir. Bakanlığımızın vizyonu yurt dışında tarımsal üretim yapmak için Türk yatırımcısını teşvik etmek ve onlara avantaj sağlamaktır. Bakanlığımızın görevi yatırımcılarımıza yabancı ülkelerdeki tarımsal yatırım imkanları hakkında bütün yönleriyle bilgi vermektir. Ayrıca yatırımcılarımızın haklarını koruyacak şekilde hukuki bir zemin oluşturmaktır. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yurt dışında arazi kiralanması söz konusu da değildir. Bakanlık olarak pandemi süreci başta olmak üzere alın terini büyük emeklerle toprağa dökerek insanımızın karnını doyuran çiftçilerimizin her zaman yanında olduk, sonuna kadar da yanlarında olacağımızı saygılarımızla kamuoyuna duyururuz”