Etiket: Tarım

  • Tarımda dron dönem

    Tarımda dron dönem

    Düzce İl Özel İdaresi tarafından tarımda kullanılmak üzere 3 dron alınarak, çiftçilerin hizmetine sunuldu. Hem zamandan hem ilaçlamadan hem de tohumdan tasarruf sağlayacak olan dronlar, traktörün ekine verdiği zararı da ortadan kaldıracak.

    Türkiye genelinde tarımda dron kullanımının yaygınlaşmaya başladığını vurgulayan Düzce İl Genel Meclis Başkanı Fazlı Koç, “İnşallah hem tohumlamada hem gübreleme de hem de ilaçlamada dron kullanacağız. Daha fazla verimle şehre katkı sağladığını düşünüyoruz. 3 dron aldık. Çilimli Kuşoğlu köyünde zirai dron ile Konuralp pirinci ekimi gerçekleştirdik. Çok verimli olduğunu görüyoruz. Çiftçilerimizle istişare ettik. Ürün başına 5 kilogram tohumda kar ediyor. İşçilikte kâr ediyor. Dron ile verimin çok daha iyi olacağı bilgisini farklı şehirlerden almıştık” dedi.

    İlaçlama yapabilecek

    Tarımda kullanılan dronların yaklaşık 45 kilograma kadar yük taşıyabildiğini ifade eden Koç, “Valimizin Cevdet Atay’ın öncülüğünde, Genel Sekreterimiz Hayri Şen’in de katkılarıyla güzel bir proje olduğunu düşünüyoruz. İnşallah hem tohumlamada hem gübrelemede hem de ilaçlamada kullanacağız” diye konuştu.

  • Devlet destekli tarım sigorta bedeli

    Devlet destekli tarım sigorta bedeli

    Devlet destekli tarım sigortalarında toplam sigorta bedeli, 2022 yılında yıllık %138,1’lik bir artış göstererek 296.149.927.061 TL oldu. Branş ayrımında en yüksek yıllık artış %201,3 oranı ile kümes hayvanları hayat sigortasına ait. Devlet destekli tarım sigortalarında toplam poliçe sayısı ise yıllık %22,3’lük bir artış ile 3 077 908 adet olarak gerçekleşti.

    Toplam devlet destek prim tutarı %94,9 arttı

    Toplam devlet destek prim tutarı %94,9 artışla 4.822.741.665 TL olurken, toplam prim tutarı %92,5 artışla 9005.954.305 TL olarak gerçekleşti. Sigorta ettirilen alan (sera dahil) 2022 yılında %21,2 artış göstererek 34.917.314 dekar, sigorta ettirilen büyükbaş hayvan sayısı ve küçükbaş hayvan sayısı ise sırasıyla %35,7 ve %28,1 arttı.

    Toplam ödenen hasar bedeli %32,8 arttı

    Toplam ödenen hasar bedeli branşlara göre incelendiğinde ilk sırayı 2.218.501.835 TL bedel ile bitkisel ürünler, ikinci sırayı ise 694.999.871 TL bedel ile büyükbaş hayvan hayat sigortası aldı. Toplam ödenen hasar bedeli nedenlerine göre incelendiğinde ise 812.454.829 TL bedel ile dolu olayı ilk sırayı aldı.

  • Topraksız tarımla yüzde 50 verim

    Topraksız tarımla yüzde 50 verim

    Bursa’nın kırsal Keles ilçesinde kurdukları serada süs bitkisinin yanı sıra topraksız tarım denemeleri yapan ziraat mühendisi İsmail Duman, ürünlerini saksılara ekerek yüzde 50 verim hedefliyor. Bulundukları bölgede toprağın ağır olduğunu söyleyen Duman kendi hazırladıkları kokopit toprak karışımıyla bu sorunun önüne geçtiklerini ifade etti. Ayrıca topraksız tarım ile birlikte alandan da tasarruf ettiğini belirten Duman, bitkilerin saksılarda daha uzun süre dayandığını ve bir saksıdan yaklaşık 25 kilogram ürün alabileceklerini belirtti.

    Topraksız tarım denemeleri yapıyor

    Dağ bölgesinde kurdukları serada süs bitkilerinin yanı sıra topraksız tarım denemeleri yapan ziraat mühendisi İsmail Duman “Burada asıl amacımız çiçek üretmek. 3 yıldır üretimimiz sorunsuz bir şekilde devam ediyor. Bunun yanı sıra topraksız tarıma biraz merak sardık. Günümüz şartları da değiştiği için topraksız tarım denemeleri yapıyoruz. Çeşit olarak domates, biber, kavun ve salatalık fidelerimiz mevcut. Şu an güzel bir şekilde devam ediyor. Yaklaşık 20 gün önce diktik. 5 litrelik saksılara ektik. Şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadık. Sulama, gübreleme kontrollü bir şekilde devam ediyor” şeklinde konuştu.

    “Toprak sorununun önüne geçtik”

    Bölgedeki toprağın ağır ve killi olmasından dolayı böyle bir girişim yaptıklarını söyleyen Duman, “Topraksız tarım yapmaktaki asıl amacımız, bölgenin toprakları çok ağır ve killi yapıda. Bundan dolayı biz kokopit karışımı bir toprak hazırladık. Bitki için de güzel bir durumda hiçbir sorun da yaşamadık. Şu başarılı bir şekilde ilerliyoruz. Eğer bu şekilde devam edersek seneye arttırarak ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.

    Fide başına 25 kilogram ürün bekleniyor

    Topraksız tarımla beraber yüzde 50 verim elde edildiğini söyleyen Duman, “Ağaç başına hedefimiz 10-12 kilogram. Ama bunlar aşırı çeşitli olduğu için bir saksı iki ağaç görevi görmüş olacak. Yaklaşık 20-25 kilogram verim bekliyoruz domates için. Topraklı tarımla arada yaklaşık yüzde 50 fark var. Ama bizim asıl sorunumuz toprak. Bu sorunu çözebilmek için bunu deniyoruz. Tabi bunun yanında topraksız tarım daha verimli ve daha uzun süre dayanıyor. Yüzde 50 randıman farkı olacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Kaçak lüks yapı yerle bir edildi

    Kaçak lüks yapı yerle bir edildi

    Nilüfer Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, verimli tarım arazilerini kaçak yapılarla talan etmek isteyenlere göz açtırmıyor. Özellikle kentin kırsal bölgelerinde tarım ve hayvancılık yapma maksatlı izin alınarak başlayan, sonrasında fabrika ya da konut yapılan kaçak yapılar, Nilüfer Belediyesi ekipleri tarafından yıkılıyor.


    Nilüfer Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin denetimleri sırasında tesbit edilen Fadıllı Mahallesi’ndeki lüks konut da bunlardan biri oldu. 5 bin metrekarelik tarım arazisi üzerine yapılan kaçak yapı, Nilüfer Belediyesi ekipleri tarafından yıkılarak yerle bir edildi. 120 metrekare taban alanına sahip iki katlı lüks yapıda, mülk sahibinin itirazlarına rağmen geniş güvenlik önlemleri altında yıkım kararı uygulandı. Yetkililer yıkımların önümüzdeki günlerde de devam edeceğini belirtti.

  • Dolu yağışından tarım arazileri etkilendi

    Dolu yağışından tarım arazileri etkilendi

    Edirne Tarım ve Orman İl Müdürlü ve ilçe müdürlükleri teknik ekipleri tarafından, dolu yağışından etkilenen 11 köydeki tarlalarda hasar tespit incelemeleri yapıldı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
    “19 Haziran 2023 tarihinde ilimiz Havsa ilçesi Hasköy, Köseömer, Lalapaşa ilçesi Sarıdanişment, Süloğlu ilçesi Taşlısekban, Sülecik, Domurcalı, 20 Haziran 2023 tarihinde ise Merkez ilçeye bağlı Değirmenyeni, Avarız, Yolüstü ile Havsa ilçesi Yolageldi, Taptık köylerinde dolu yağışı meydana gelmiştir. Dolu yağışının görüldüğü andan itibaren zararın meydana geldiği köylerde il ve ilçe müdürlüğü teknik personelimizce konuyla ilgili önce muhtarlıklara ve çiftçilerimize bilgilendirme çalışması yapılarak, arazi şartlarının parsel bazlı tespit çalışmalarına uygun hale gelmesiyle saha çalışmalarına başlandı ve devam etmektedir. Yapılan çalışmalar neticesinde 4 ilçemize bağlı 11 köyde yaklaşık 16 bin dekar buğday, arpa, kanola, ayçiçeği ve mısır ekili alanın yüzde 30 ile 80 arasında zarar gördüğü, yaklaşık 400 üreticimizin zarardan etkilendiği ilk tespitler sonucu ortaya çıktı.”

    Hasar tespit çalışmaları devam ediyor

    Açıklamada ayrıca, “İl ve ilçe müdürlüğümüzce parsel bazlı zarar tespit çalışmaları devam etmekte olup; zarar gören net alan, net zarar oranı parsel bazlı tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra belirlenecektir. Üreticilerimize uğradıkları dolu zararı nedeniyle geçmiş olsun dileklerimizi sunar, oluşabilecek risklere karşı tarım üretiminin güvencesi olan devlet destekli tarım sigortasını yaptırmalarını önemle hatırlatırız” ifadelerine yer verildi.

  • Sağanak yağış tarım arazilerine zarar verdi

    Sağanak yağış tarım arazilerine zarar verdi

    İlçede önceki gün gece başlayan ve gece geç saatlere kadar devam eden yağmur, sonrası derelerden taşan su Başkuycak, Kozvan, Ülfeciler Koçhisar ve Gürsu köyleri başta olmak üzere ilçedeki bir çok köyün tarım arazilerine zarar verdi. Bölgede şeker pancarı, soğan, patates, haşhaş, arpa, buğday ve mısır ekili alanlar yağış sonrası oluşan su birikintisinden olumsuz etkilendi. İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkililerinin bölgede zarar tespit çalışmalarına başladı.

    Bölgede incelmelerde bulunan Sandıklı Ziraat Odası Başkanı Fatma Toptaş, ilçenin afet bölgesi ilan edilerek, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olan veya ata tarlası nedeni ya da farklı nedenle ÇKS sistemine kayıt yaptıramayan üreticilerin desteklenmesini istedi. Başkan Fatma Toptaş şöyle konuştu:
    “Üreticilerimiz her sene bir doğal afet yaşıyor. Bu seneki doğal afetimiz ise kesilmeyen yağmurlar. Yağmur ve su baskınları ürünlerimizi bitirmiş durumda. Bu nedenle bölgemizin doğal afet bölgesi ilan edilerek üreticilerimize kesintisiz destek verilmesi gerekli. Araziler, evler, besihaneler bütün hepsi su altında. Hızlıca rögarlar açılsa, dereler daha önce ıslah olsa bu hasarlar olmayacaktı. İnşallah bu zaralar hızlıca giderilir.

    Çiftçilerimiz vereseli tarlaları nedeni ile bazı ürünlerini ÇKS’ye kayıt ettiremedi. ÇKS kaydında olmayan arazilerinde muhtar beyanı ile tespit edilerek tüm üreticilerimize destek verilmeli. Köylülerimiz tarım arazilerini ve evlerini su bastıktan sonra Köylere Hizmet Götürme Birliğini aramışlar. Kendi ifadelerine göre ‘Şuan için kepçemiz yok’ cevabını almışlar. Çünkü bütün bölgede böyle zarar olduğu için kepçelerde sıra varmış. Bir an önce bu kepçelerin sıra gözetmeksizin bu dere yataklarına gelerek dere yataklarını açmasını istiyoruz.”

  • Dolu ve sağanak tarım arazilerine zarar verdi

    Dolu ve sağanak tarım arazilerine zarar verdi

    Kentte dün akşam etkili olan dolu ve sağanak, Lalapaşa’ya bağlı Sarıdanişment köyü ile Süloğlu’ndaki Domurcalı, Taşlısekban, Sülecik ve Tatarlar köylerindeki buğday, arpa, ayçiçeği ve kanola ekili arazilere zarar verdi.

    Zarar gören arazilerde Tarım ve Orman Müdürlüğü ve ziraat odası ekipleri hasar tespit çalışması başlattı.

    Lalapaşa Ziraat Odası Başkanı Taner Öztürk, AA muhabirine, dün akşam aniden bastıran dolu ve sağanağın hasara yol açtığını söyledi.

    Hasar tespit çalışmalarına başlandığını belirten Öztürk, “Büyük bir doğal afet yaşandı. Çok hızlı yağan dolu ve sağanak arazilere zarar verdi. Özellikle hasat dönemi gelen kanola, buğday ve arpa tarlalarında yüzde 80’e varan zararlar var. Tüm üreticilerimize geçmiş olsun. Zarar gören üreticilerimize gerekli desteğin verilmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Sarıdanişment Köyü Muhtarı Turan Yılmaz ise dolu vuran tarlalarda zarar olduğuna dikkati çekti.

    Dolu ve sağanağın fırtınayla geldiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

    “Kısa bir sürede metrekareye 20 kilogram yağış düştü. Fırtına ve doluyla birlikte ekili ürünler zarar gördü. Köyümüzde 2 bin dönüme yakın zarar gördü. Arpalarda zarar yüzde 90’a yakın. Olgunluk ne kadar ilerlemişse zarar o kadar artıyor. Arpa tarlaları artık sapı için biçilecek. Aynı şekilde kanola tarlalarında da zarar var. Daha önce hiç böyle bir afeti görmedim.”

    Ziraat Mühendisi Gülnihan Yörük de hasat dönemi yaklaşan ürünlerde zararın daha çok olduğunu ifade etti.

    Aynı zamanda üreticilik yaptığını belirten Yörük, “Çok üzgünüz. Arpalarda dönüme 500-600 kilogram verim bekliyorduk. Ancak dolu nedeniyle büyük kayıp yaşandı. Benzer durumda kanola ekili arazileri de zarar görü. Ayçiçeklerinin de yaprakları delindi.” diye konuştu.

  • Tarım arazileri ve yolar sular altında kaldı

    Tarım arazileri ve yolar sular altında kaldı

    Saros Körfezi’nde etkili olan şiddetli sağanak nedeniyle tarım arazileri zarar gördü. Meteorolojiden gelen uyarıların ardından teyakkuza geçilmesi ile can kaybı yaşanmazken Keşan-Mecidiye arasındaki yol ise suyun taşmasından dolayı ulaşıma kapatıldı. Keşan ilçesi için yapılan uyarılarda vatandaşlar acil olmadıkça bu bölgelerde yola çıkmamaları için bilgilendirildi. Ayrıca vatandaşların yola çıkmamaları yönünde uyarı yapıldı.

    Yetkili kurumlarca, ‘Acil olmadıkça yola çıkmayın’ başlığıyla atılan mesajda, “Şiddetli yağış nedeniyle Erikli, Yayla ve Danişment yollarında oluşan su taşkınları tehlike oluşturmakta” olduğu belirtildi. Oluşabilecek kuvvetli rüzgâr, sel, su baskını gibi olumsuzluklar hayati tehlike oluşturabileceği derecede olduğu ifade edildi. Bölgedeki vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması yönünde uyarılar tekrar tekrar yapıldı. Edirne AFAD ve jandarma ekiplerinin bölgede herhangi bir olumsuzluk olmaması adına önlem aldığı bildirildi.

  • Teknoloji tarımla buluştu

    Teknoloji tarımla buluştu

    Çilimli Kuşoğlu Köyünde dron ile Konuralp pirinci ekimi gerçekleştirildi. Düzce Valisi Cevdet Atay, Düzce Milletvekili Ercan Öztürk ve kurum amirlerinin katıldığı zirai dron ile pirinç ekimi ile Düzce’de bir ilk gerçekleştirildi. Kuşoğlu köyünde pirinç üretimi ile ilgilenen çiftçiler dron ile ekimin kendileri için büyük bir kolaylık olduğunu söyledi. Taşıma kapasitesi 40 kilo olan dron ile hem ekim hem de ilaçlama yapılan bölgede çiftçiler zahmetli günlerin geride kaldığını belirtti. Artık aylarca uğraşmadıklarını ve büyük zahmetler yaşamadıklarını dile getiren çiftçiler, dron ile üretim sürecinin hem zaman hem de bedenen avantajlarından memnun olduklarını anlattı.

    Çiftçi Musa Zeki, “Önceden pirinç elle serpiştiriliyordu. Orakla biçiliyordu, bağlanıyordu ve çok zahmetliydi. Traktörle taşıyorduk ama şimdi her şey teknolojik oldu. Bir iki günde dikiliyor. Eskiden bir ay sürüyordu ve çok uğraşıyorduk. Dron ile dikilip ilaçlanıyor. Şimdi kolaylık var” dedi.

    “Kendi tohumumuz ile kendi pirincimizi yetiştireceğiz”

    Düzce’de teknolojinin tarımla buluştuğuna işaret eden Milletvekili Ercan Öztürk, Düzce’de bir ilkin yaşandığını söyledi. Zirai dron yöntemi ile Konuralp pirincinin ekiminin gerçekleştirildiğini ifade eden Öztürk, “Bu bölgede siyah pirinç de yapılıyor. Bizans zamanında da bu siyah pirinç ekilirmiş. Bu bölgede toprağın siyah pirince ayrı bir aroma kattığını biliyoruz. Ekimi yapılan pirinçten kendi tohumu üretilecek ve kendi tohumumuz ile kendi pirincimizi yetiştireceğiz. Düzce Valimizin de önderliğinde, İl Özel İdaremiz, çiftçilerimizin de katılımı ile güzel bir projeye şahit olduk” diye konuştu.

    “Düzce pirinç ile markalaşacak”

    Öztürk, yapılacak çalışmalarda Düzce pirincinin markalaşma yolunda hızla ilerlediğine dikkat çekerek, “Düzce’nin kendi markası olma yolunda bir pirinci var. Hem Düzce’miz hem Çilimli ilçesinin özelinde de markalaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. İl Özel İdaremiz bununla alakalı projeler yaptılar. Kendi kurutma tesisimizi kuruyoruz. Düzce’deki çeltik üreticisi çeltiğini kurutmak için Balıkesir’e gitmek durumundaydı. Şimdi burada kendi değirmenimizi ve kendi fabrikamızı kuruyoruz. Düzce pirinci adı altında markalaşacak. Hatta bazı yerlerde şu anda Düzce siyah pirincinden tatlı yapılıyor. Adı da bu bölgede yetiştiği için Çilimli tatlısı olarak anılıyor. Örneğini gördüğümüz gibi artık teknoloji tarım ile buluştu. Çeltikle alakalı tüm işlemler bundan sonra Düzce ilinde yapılacak. Çilimli markalaşacak” şeklinde konuştu.

    “Osmanlı mutfağının vazgeçilmeziydi”

    ‘Çilimli siyah pirinci Osmanlı mutfaklarının da vazgeçilmez bir aromasıydı’ diyen Öztürk, siyah pirinci herkese tavsiye ederek, “Bizim için pirinç çok kıymetli bir ürün. Bu anlamda biz bunu yeniden üretime katarak gerek pirincin üretimini çoğaltarak yeniden mutfakların vazgeçilmez lezzeti haline getirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda herkese tavsiye ediyoruz. Şeker hastaları siyah pirinçten yapılmış tüm ürünleri rahat tüketebilirler. Bilindiği gibi beyaz pirinci şeker hastalarının tüketmesi ile alakalı sıkıntılar var ama siyah pirinci şeker hastaları gönül rahatlığıyla tüketebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Tarımsal çalışmalarımız olacak”

    Düzce’de bundan sonra tarım ve turizm üzerinde daha çok durulması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Düzce’nin geneliyle alakalı da tarımsal çalışmalarımız olacak. Ama şu anda ekilip dikilmeyen arazilerin bir envanterini çıkaracaklar. Biliyorsunuz ki hükümetimizin çıkardığı bir kanun var. Çiftçimize diyor ki; ya bu araziyi sen ek, ya da diyor ben senden alacağım bir üçüncü şahsa kiralayacağım o ekecek. Bir şekilde ekonomiye kazandıracağız” dedi.

    “Tarım savunma sanayi kadar önemli”

    Son olarak tarımın önemine de değinen Milletvekili Öztürk, “Dünyanın geldiği noktada tarım en az savunma sanayiye kadar kıymetli bir sektör. Biz de bundan sonra bir karış boş yerimiz kalmaması için çalışacağız. Çiftçilerimize gerekli desteği vereceğiz. Türkiye genelinde Düzce üzerinde bizde kendi elimizden geleni yaparak çiftçimize bir şekilde bu tarım ekonomisinin içine çekeceğiz” diye konuştu.

  • Tarımın bugünü ve yarını, Bursa TB’de konuşuldu

    Tarımın bugünü ve yarını, Bursa TB’de konuşuldu

    İki oturumda gerçekleşen zirvenin konukları, Ekonomi Gazetesi Köşe Yazarı Ali Ekber Yıldırım ile kadın girişimciler Beyza Aydın ve Eda Halıcı oldu. Zirveye Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Aslım, Meclis Başkan Yardımcısı Mustafa Aksu, Yönetim Kurulu Üyeleri Emrah Silmez ve İlker Birgül ile Meclis Üyesi Mehmet Korkmaz,Borsa üyeleri, akademisyenler, ziraat odası temsilcileri ve davetliler katıldı.

    Tarım sektörü hak ettiği değeri göremiyor

    Zirvenin açılışında konuşan Bursa TB Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, tarım sektörünün, yalnızca ülkemiz için değil, tüm dünya için oldukça kritik ve bir o kadar da stratejik bir sektör olduğunu söyledi. Tarım sektörünün gelinen noktada pek çok sorunla mücadele ettiğini ifade eden Başkan Matlı, “Dünyanın en verimli tarım arazilerine sahip olmamıza rağmen, iklim değişikliğine bağlı artan kuraklık, plansız yapılaşma, parçalı arazi yapısı, girdi maliyetlerindeki artış, tarımda teknoloji kullanımının azlığı gibi çeşitli faktörler nedeniyle tarım sektörü, hak ettiği değeri görememektedir” dedi.

    “Bursa, tarım ürünleri ihracatında istediği noktada değil”

    Bursa’nın sahip olduğu tarımsal üretim çeşitliliği ve dünyaca ünlü gıda markalarıyla aynı zamanda önemli bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Başkan Özer Matlı, ahududu, deveci armudu, Bursa siyah inciri başta olmak üzere pek çok meyve ve sebze ürününde Türkiye’de ilk sırada yer aldığını kaydetti. Matlı, tarım alanlarının giderek daralması, gıda firmalarının hızlı kentleşme sonucu şehrin içinde sıkışıp kalması, gençlerin tarımdan uzaklaşması, tanıtım ve pazarlama eksikliği gibi pek çok nedenden ötürü Bursa’nın tarım ihracatında istediği noktayı yakalayamadığı ifade etti.


    “Çalışma azminiz varsa asla pes etmeyin”

    Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen ilk oturumda tarım sektöründe faaliyet gösteren genç kadın girişimciler Eda Halıcı ile Beyza Aydın, sektöre giriş hikayelerini ve deneyimlerini paylaştı. Çiftçiliğin zorluklarına dikkat çeken Beyza Aydın, tarım girişimciliğini içinde yanan bir ateş olarak nitelendirirken, “Bir kadın olarak bahçede, arazide çalışmak zorken hem genç olup hem de kadın olmak bu zorluğu biraz daha artırıyor. Ama eğer ki fikriniz varsa, çalışma azminiz ve umudunuz varsa asla pes etmemelisiniz” dedi. Tarım sektöründe markalaşmanın önemine vurgu yapan Aydın, “Ülkemi kalkındırmak istiyorum çünkü ürettiğimiz ve markalaştığımız sürece var olabiliriz” diye konuştu.

    “İklim ve su krizine karşı önlem almalıyız”

    Bursa’nın İznik ilçesinde 10 dönümlük arazide organik tarım yöntemleri kullanarak yaban mersini üretimi yapan Eda Halıcı ise, tarıma ilgi duyan herkese öncelikle araştırma yapmaları tavsiyesinde bulundu. Tarımsal girişimciliği “İçinizdeki üretim aşkı” olarak betimleyen Eda Halıcı, iklim ve su krizine dikkat çekerek, “Sürdürülebilir olmak, doğayı ve çevreyi korumak bizim için oldukça önemli. Biz arazimizde damla sulama sistemini kullanırken, yağmur sularını da filtreleyip saklıyoruz. Kullanabileceğimiz her şeyi geri dönüştürmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla tarımla uğraşsın ya da uğraşmasın herkesin iklim ve su krizine karşı birlikte önlem alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.


    Genç çiftçi eksikliği küresel bir sorun

    Zirvenin ikinci oturumuna katılan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, tarımın tüm insanlık için önemine vurgu yaptı. Tarım sektöründe genç çiftçi eksikliğine dikkat çeken Yıldırım, “Bu sorun sadece ülkemizde değil, dünyada da var. Pek çok ülkenin en büyük sorunu genç çiftçinin olmaması. Bunu desteklemek için de bayağı ciddi çabalar var. Çiftçi olmayınca bu sefer şirket tarımına geçiliyor. Aile işletmeleri dağılıyor, onların arazilerini şirketler alıyor. Dolayısıyla da bu durum ciddi bir arayışa neden olduğu gibi tarımda değişimi etkiliyor” dedi.

    “İyi bir planlama ile tarımda ciddi bir ihracatçı olabiliriz”

    Türkiye’nin tarımda yaş sebze ve meyve üretimi konusunda kendine yeterli olduğunu ancak yağlı tohumlarda ve bakliyatta kendine yeterli olmadığını ifade eden Yıldırım, iyi bir planlama ve çalışma ile bu konuda da kendine yeterli olunabileceğini söyledi. Nisan ayında çıkan yeni yasa ile sözleşmeli üretim ve kullanılmayan arazilerin kiralanmasını öngörüldüğüne değinen Yıldırım, Türkiye’nin tarımda iyi bir planlama ile kendi kendine yetebileceği gibi ciddi bir ihracatçı da olabileceğini vurguladı.

    Sanayi ile övünürken tarımı unutmayalım

    Bursa’nın sanayinin yanında tarım ve hayvancılık konusunda önemli bir merkez olduğunu belirten Ali Ekber Yıldırım, sanayinin ön plana çıkmasıyla tarım arazilerinin tehdit altında olduğuna dikkat çekti. “Sanayi ile övünürken tarımı unutmamamız lazım” diyen Yıldırım, Bursa’nın zengin ürün çeşitliliğine sahip bir şehir olduğunu ve doğru bir planlama ile tarımda, sanayide ve turizmde potansiyelini daha da geliştirebileceğini ifade etti. Yıldırım, dondurulmuş gıda konusunda Bursa’da bir kümelenme olduğunu ve bu sektörün daha da geliştirilebileceğini sözlerine ekledi.