Etiket: Tarım

  • Üç adımda kurbanlık sorgulaması

    Üç adımda kurbanlık sorgulaması

    Tarım ve Orman Bakanlığı, yaklaşan Kurban Bayramı’nda vatandaşların kurban ibadetini sorunsuz bir şekilde yerine getirmesi için tüm hazırlıklarını tamamladı. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığının geliştirdiği “Tarım Cebimde” uygulaması, vatandaşların satın almak istedikleri kurbanlıkların aşılarını ve gerekli şartları taşıyıp taşımadığını sorgulayabilmelerine imkan sağlıyor. Vatandaşlar, öncelikle mobil uygulama mağazalarından “Tarım Cebimde” mobil uygulamasını cep telefonuna indiriyor. Ardından herkese açık “Hayvansal Üretim” ana menüsünden “Küpe Sorgulama” alt menüsü seçiliyor. Gelen menüde büyükbaş veya küçükbaş hayvan seçimi yapıldıktan sonra satın alınmak istenen hayvanın küpe numarası girilerek “Sorgula” butonuna tıklanıyor. Gelen sonuçlarda hayvanın yaşı, türü, ırkı ve aşıları hakkında tüm bilgiler görülebiliyor.
    Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise, yaptığı yazılı açıklamada Bakanlığın Kurban Bayramı için çalışmalarına hız verdiğini ve bayramın son gününe kadar hassasiyetle çalışacaklarını belirterek, “Bakanlığımızın ilgili tüm birimleri sahada olacak. Ancak bizim ekiplerimizin olmadığı noktada Tarım Cebimde uygulaması ile vatandaşlarımız satın alacakları hayvanların kontrollerini yapabiliyor. Çok kısa süre içinde hayvanın şeceresi görülebiliyor” ifadesini kullandı.
    Bakan Yumaklı, vatandaşlardan kurbanlık hayvan satın alırken bakanlığın belirlediği kurallara dikkat etmeleri ve uygunsuzluk gördüklerinde de yetkililere bildirmelerini istedi.

  • Plaza hayatını bıraktı huzuru tarımda buldu

    Plaza hayatını bıraktı huzuru tarımda buldu

    Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı kırsal Gölhisar Mahallesi’nde yaşayan 32 yaşındaki Vildan Uğurlu, çocukluğundan bu yana içinde büyüdüğü topraktan kopamadı. İstanbul Yeditepe Üniversitesi’nin Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık bölümünden mezun olan Uğurlu, İstanbul’da bir şirketin lojistik bölümünde 2 sene çalıştı. Metropol hayatının yoğun temposundan sıkılan ve beton yapılar içerisinde kapalı olduğunu fark ederek toprağı olan özlemini fark eden Uğurlu, çiftçilik yapmaya karar verdi. Plaza hayatını bir kenara bırakıp istifa ederek çiftçilikle uğraşan ailesinin yanına dönmeye karar veren Uğurlu, ilk etapta besi hayvancılığı yapmayı düşünürken, tanıştığı devlet destekli “Efeler diyarında pitaya” projesi ile hayatına yeni bir yön verdi. Ejder meyvesi olarak da bilinen tropik pitaya meyvesinin Aydın’ın bereketli topraklarında yetiştirilmesi için projeye dahil olan Uğurlu, çiftçilik hayalini gerçeğe dönüştürerek huzuru tarımda buldu.

    “Betonların içinde yaşıyoruz”

    Aydın’da ilk pitaya üreticilerinden olduğunu ve ilk etapta nasıl yapacağını, kime pazarlayacağını bilmeden bu işe girdiğini anlatan Vildan Uğurlu, “İstanbul’da Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra 2 sene özel sektörde lojistik departmanında çalıştım. Gayet güzel bir işim ve kariyerim vardı. Klimalı ortam, çok rahat şartlar, maaşım iyi, özel sigortam var. Her şey çok iyi ama rahat değilsiniz. Orada büyük bir koşuşturma var ve sürekli kapalı gibisiniz. Betonların içinde yaşıyorsunuz. Ailem buralı. Ben de doğma büyüme çiftçiyiz. Çiftçilikle uğraşarak büyüdük. Daha sonra istifa edip niye köyüme dönüp, kendim üretip, toprakla beraber yaşa mıyım diye bir karar aldım. Sonra istifamı verdim ve köyüme geldim. Aslında ilk geldiğimde ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Şunu yapacağım diye dönmedim. İstifa edeceğim kesin ama ne yapacağım konusunda ailem çiftçi olduğu için bir şekilde bir yerden başlarım şeklinde gelmiştim. Aslında ilk geldiğimde besi hayvancılığı yapmak istiyordum. Çünkü biz küçükken hayvancılık yapıyorduk. Şu an halihazırda damlarımız vardı. Besi yetiştiriciliğine dair araştırma yaparken İlçe Tarım Müdürümüz Mehmet Esen’den ‘Efeler diyarında pitaya’ projesi olduğunu duydum. Daha sonra ailemle biz bir araştırmaya girdik. İzmir’e Muğla’ya gittik. Farklı seraları gezdik. Sonrasında 1 dönüm için hibe proje desteği vardı eski kaymakamımızın. Onun desteğini alarak bu işe girme kararı aldık. Aydın’da aslında ilk yetiştirenlerden bir tanesi benim. Bu ürünü kime pazarlayacağız, nasıl pazarlanacak, kim yiyecek gibi bunlara dair herhangi bir fikrimiz yoktu” dedi.

    “Ağaçlarımız tam olgunluğa ulaştı”

    Bu yıl tam kapasite olarak hasat yapmayı beklediğini ifade eden Uğurlu, “2020 yılının Kasım ayında ilk meyvelerimizi diktik. Şu an dördüncü senemizdeyiz. 2 hasat dönemi geçirdik. Bu sene üçüncüsünü gerçekleştireceğiz. İlk 2 senede çok ürün alamadık. Bu sene inşallah tam kapasitede ürün alacağım. Yaklaşık bin 500 tona yakın bir ürün elde etmeyi düşünüyorum. Ağaçlarımız artık tam olgunluğa ulaştı ve hepsi meyve verebilecek pozisyona geldiler şu an” şeklinde konuştu.

    “Çiftçiliğe daha geniş açıdan bakabiliyorum”

    Öğrencilik dönemlerinde gittiği Amerika ve Kanada’daki çiftçileri de gözleme fırsatı bulduğunu ve yurt dışı tecrübesinin de kendisine çok şey kattığını vurgulayan Uğurlu, “Aslında yurt dışı tecrübesini görüp ondan sonra buraya gelmek ekstra bir güzel. Çünkü tam içine giremedim ama Amerika’da çiftçilikle uğraşan insanları gözlemledim. Benim için farklı ve güzel bir tecrübe oldu. İyi ki gitmişim, görmüşüm diyorum çünkü buraya geri döndüğümde bir şeylere kapalı değil de daha geniş açıdan bakabiliyorum. Daha bilinçli olarak nasıl yapabilirizi şu anda görebiliyorum. Şu an aynı zamanda tekrardan üniversite sınavına girdim. Normalde alaylı olarak bu işi yapıyorum. Ailem çiftçi olduğu için onların bilgi birikimiyle yapıyordum. Şimdi birinci sınıfım, Bitki Koruma bölümüne girdim. Teori ile birleştirip gitmek ekstra bir boyut kazandırdı” dedi.

    “Üretmeyi kesinlikle bırakmayın”

    Her fırsatta hemcinslerini de teşvik etmeye çalıştığını ve toprağın önemine dikkat çektiğini ifade eden Uğurlu, “Buraya döndükten sonra kesinlikle bir pişmanlık hissetmedim. Hatta şey gözüyle bakılıyor. Genelde okuduysan, masa başı klima altında bir işin varsa burada çok el üstünde tutuluyorsun. Ülkemiz genelinde hatta çiftçilik biraz daha alt sınıf gibi görünüyor ama ben inanılmaz mutluyum. Biz kadınlar her alanda her şeyi yapabiliyoruz. Çevremdeki kadın arkadaşlarıma da bu konuda teşvik etmeye çalışıyorum. Eğer imkanınız varsa toprağınıza sahip çıkın ve üretmeyi kesinlikle bırakmayın” diyerek herkesin topraklarına sahip çıkmasını istedi.

  • “Tarım ve hayvancılığın kalkınması önemli”

    “Tarım ve hayvancılığın kalkınması önemli”

    Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü “Dünya Çiftçiler Günü” etkinliği düzenledi. Kemerkasım köyünde ki etkinliğe Vali Selçuk Aslan, Vali Yardımcısı Ömer Sağlam, Tarım ve Orman İl Müdürü Esra Uzun, köy muhtarları ve çiftçiler katıldı.

    Vali Aslan tarım ve hayvancılığın çok önemli olduğunu belirterek “Tarım ve hayvancılık üretiminin her kademesinde çalışan vefakar çiftçilerimizin üretim ve verimliliğin arttırılması, yaşam şartlarının yükseltilmesi, ürettikleri ürünlerin pazarlara ulaştırılması, ülkemizin ve bölgemizin tarım ve hayvancılığının kalkınmasında yüksek öneme sahiptir. İlimiz fındık üretiminde önemli bir paya sahip olup geçen sene dondan dolayı çiftçilerimiz düşük verim elde etmişlerdi. İnşallah bu sene iyi ürün alınacağı öngörülmektedir. Bu vesileyle alın teri ve emeği ile en güzel ürünü üretmek için fedakarca çaba harcayan tüm çiftçilerimizin, Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlar, bereketli ve bol kazançlı bir yıl geçirmeleri temenni ederim” dedi.

    “Tarım ve hayvancılığın kalkınması önemli”

    Konuşmaların ardından çiftçilere çeşitli hediyelerin takdimi ve yemek ikramı ile tören sona erdi.

  • Batman’da tarım arazilerini dolu vurdu

    Batman’da tarım arazilerini dolu vurdu

    Kentte havaların mevsim normallerinin altında seyrettiği son günlerde etkili olan dolu ve sağanak yağış tarım ürünlerine zarar verdi. Etkili olan dolu yağışı Sason ilçesinde çilek tarlalarına, Beşiri ilçesine bağlı Deveboynu köyünde ise buğday ve arpa tarlaları ile fıstık ağaçlarına büyük zarar verdi. Deveboynu köyü sakinlerinden İhsan Kartal, mağdur olduklarını belirterek, “Söyleyecek söz yok. Görüldüğü gibi tüm ürünleri mahvoldu. Perişan durumdayız, yetkililerden yardım bekliyoruz. Yetkililerle görüştük ama bize bir şey söylemediler. Hiçbir şeyimiz kalmadı” dedi.

    Batman'da dolu ve sağanak tarım arazilerini vurdu

    Deveboynu köyü muhtarı Hamdullah Aba ise, dolu ve sağanağın etkili olduğu tarım alanlarında ciddi zararlara neden olduğunu dile getirdi. Bir yıllık emeklerinin yok olduğunu vurgulayan Aba, “Köyümüzde etkili olan yoğun yağışlar ve dolu yağışı nedeniyle yüzlerce fıstık ağaçları, buğday tarlaları ve ekili araziler büyük ölçekte zarar gördü. Yetkililerden ricamız çiftçilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesidir” ifadelerini kullandı.

  • Tarımda küçük ölçekli işletmeler tasfiye ediliyor

    Tarımda küçük ölçekli işletmeler tasfiye ediliyor

    Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu 14 Mayıs 1946 tarihinde kurulmuş olup; 1984 yılından bu yana gerek dünyada gerekse ülkemizde her yıl 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır. Tarımın günümüzde de insanların, toplumun ve doğanın sürdürülebilirliği için en hayati ve en değerli ekonomik faaliyet olma özelliği değişmemiştir. Dünyada nüfus artmakta, buna karşılık tarım alanları daralmaktadır. Ekonomik krizler, sürmekte olan savaşlar ve giderek şiddetlenen iklim krizi tarımı daha da önemli hale getirmiştir. Bu nedenle her 14 Mayıs’ta tarımın ve çiftçilerin sorunları gündeme getirilmekte ve tartışılmaktadır.

    Günümüzde gıda herkesin evrensel bir hakkı olmaktan ziyade herhangi bir meta ve önemli bir sermaye birikim yolu haline getirilmiştir. Günümüzde çok uluslu şirketler gıdayı büyük ölçüde kontrol etmektedir. Dünyada tarım ve gıda sisteminde eşitsizlikler derinleşmekte, emek sömürüsü ve doğa tahribatı artmakta ve küçük ölçekli aile işletmeleri tasfiye edilmektedir.

    Ülkemizde de çiftçilerin sorunları çığ gibi büyümektedir. AKP’nin kırsal kesimi ihmal eden emek ve üretici karşıtı tarım politikaları nedeniyle özellikle küçük aile işletmeleri hızla üretimden kopmaktadır. 2000’li yılların başında 3 milyon dolayında olan kayıtlı çiftçi sayısı günümüzde neredeyse 2 milyona düşmüştür. Kırsalda yaş ortalaması giderek yükselmekte olup, günümüzde 55-60 yaşa dayanmış durumdadır. 2005 yılında tarımsal istihdamın toplam istihdamdaki payı yüzde 25 dolayında iken günümüzde yüzde 15’e düşmüştür. Bundan 20 yıl önce tarım sektörünün Gayrisafi yurt içi hasıladaki payı yüzde 10 dolayında iken günümüzde bu pay yüzde 6’lara gerilemiştir. Çiftçilerimiz başta olmak üzere kırsal kesimde yaşayanlar, ülkemizde kişi başına düşen milli gelirin ancak üçte birini alabilmektedir. Çiftçi başına gelir Avrupa ülkelerinden Almanya’da 45 bin dolar, Fransa’da 26 bin dolar, İtalya’da 16 bin dolar iken Türkiye’de ise 4 bin dolar civarındadır.

    2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu ile tarıma verilecek desteklerin milli gelirin yüzde 1’inden az olamayacağı hükmü getirilmesine karşın verilen destek miktarı binde 5 ve daha altında kalmaya devam etmiştir. Son yıllarda ise önce binde 4’ün altına, 2023 yılında ise yüzde 0,24’e kadar gerilemiştir. Son 20 yılda çiftçiye verilen destekler 21 kat artarken, çiftçilerin bankalara olan borçları 112 kat artmıştır.

    Gerek ürettiği üründen emeğinin karşılığını alamayan gerekse kamudan yeterli ölçüde destek görmeyen çiftçilerimiz hızla topraktan, üretimden kopmaktadır. Ekili ve dikili arazi miktarı 2002 yılında yaklaşık 26,6 milyon hektarken, 2023 yılında 23,9 hektara gerilemiş, tarım alanları yaklaşık 2,6 milyon hektar gerilemiştir. Stratejik ürünler olan hububat, bakliyat ve yağ bitkilerinde üretim nüfus artış hızına yetmemektedir.

    Son iki yılda hayvan varlığımız 6,6 milyon baş azalmıştır. Sadece 2023 yılında canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına 1 milyar 383 milyar dolar (32,7 milyar TL) ödenmiştir. Hayvancılık destekleme ödemeleri ise bunun yarısı kadar 15,3 milyar liradır. Türkiye kendi çiftçisi yerine ithalat lobilerini ve çok uluslu tarım-gıda şirketlerini desteklemektedir.

    Dünya Çiftçiler Gününde çiftçilerimizin taleplerini şöyle sıralayabiliriz:

    ·      Üretimin ve çiftçilerin milli gelirden aldığı payın artırılması için tarımsal desteklerin Kanunda belirtildiği gibi gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 1’i seviyesine çıkarılmalıdır.

    ·      Girdi desteklerindeki artışlar çiftçilerin alım gücü dikkate alınarak yapılmalıdır.

    ·      2024 yılı için açıklanan brüt asgari ücrete göre çiftçilerin BAĞ-KUR primleri 6.901 liraya yükseltilmiştir. Bu miktar daha makul bir seviyeye çekilmelidir.

    ·      Tarım ve çiftçi BAĞ-KUR’unda emeklilik prim gün sayısı sigortalı işçilerde olduğu gibi 7 bin 200 güne düşürülmelidir.

    ·      SGK primlerinde prim ödeme gün sayısı 15 güne düşürülmeli, 30 gün ödenmiş olarak kabul edilmelidir.

    ·      Çiftçilerimizin başta kuraklık olmak üzere, her türlü afet için ödenen tazminat zararını karşılamalıdır.

  • Tarımın geleceği gençlerde

    Tarımın geleceği gençlerde

    Matlı, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajında
    “Tarlalarında gecesini gündüzüne katarak aralıksız çalışan, zorlu hava şartlarına göğüs geren, ektiğini biçen, emeğiyle berekete sebep olan çiftçilerimiz ülkemizin kalkınmasında yoğun emek sarf eden kesimlerin başında gelmektedir. Çiftçilerimizin emeği ve özverisiyle üretilen ürünler, sofralarımıza bereket, ülkemize ise refah getirmektedir. Bugün dünya nüfusunun her geçen gün çoğalması ve gıda ihtiyacının artması, tarımın ve çiftçilerin önemini daha da artırmaktadır. Ancak, bu noktada üzücü bir gerçekle yüzleşmekteyiz; gençlerimiz tarım sektöründe yeterince yer almamaktadır. Öyle ki TÜİK verilerine göre, 2023 yılında tarım sektöründe istihdam edilenlerin sayısı bir yılda 171 bin kişi azalırken, genç nüfusta işsizlik oranının yüzde 17,4 olması gençlerimizin tarım sektörüne uzak durduğunu göstermektedir. Bu durum, gelecekte üretimde sıkıntılara ve tehditlere yol açabilir. Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik ve kalkınma için gençlerimizin tarım sektörüne kazandırılması ve teşvik edilmesi hayati önem taşımaktadır” dedi.
    Gençlere tarımın sadece toprakla değil, aynı zamanda teknolojiyle de iç içe olduğunu göstermek gerektiğini ifade eden Özer Matlı, “Modern tarım uygulamaları, dijitalleşme ve yenilikçi çözümlerle gençlerimizin ilgisini çekebilir ve sektöre kazandırabiliriz. Bu sebeple, genç çiftçilere yönelik finansal desteklerin artırılması, tarım eğitiminin yaygınlaştırılması ve modern tarım teknolojilerine erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. Bursa Ticaret Borsası olarak, genç çiftçilerimizin, girişimcilerimizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz. Unutmayalım ki, gençlerimiz tarımın geleceğidir. Onları sektöre kazandırarak, tarımın ve ülkemizin geleceğini güçlendirebiliriz” diye konuştu.

  • Şanlıurfa’da tarım arazileri sel altında kaldı

    Şanlıurfa’da tarım arazileri sel altında kaldı

    Suruç ve Birecik kırsal mahallelerinde dün akşam saatlerinde etkili olan sağanak, hayatı olumsuz etkiledi. Yağış nedeniyle tarım arazileri ile yollar su altında kalırken, bazı evleri ise su bastı. Sürücüler yollarda güçlükle ilerledi. Bölgede biriken sular, iş makineleriyle kanallar açılarak tahliye edildi.

    Bugün havanın güneşli olduğu bölgede, temizlik çalışmaları devam ediyor.

  • Siirt Fıstığı üretimine yönelik eğitimler devam ediyor

    Siirt Fıstığı üretimine yönelik eğitimler devam ediyor

    Eğitim programında akademisyenler tarafından Siirt Tarım ve Orman İl Müdürlüğü teknik elemanlarına Siirt fıstığında aşılama, gübreleme, budama, hastalık ve zararlılar konusunda eğitim verildi. Siirt Tarım ve Orman İl Müdürü Ergün Demirhan ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Karademir’in açılış konuşmaları ile başlayan program Doç. Dr. Mehmet Hadi Aydın, Doç. Dr. Cevdet Kaplan ve Dr. Öğretim Üyesi Nevzat Aslan tarafından verilen teknik bilgilendirme eğitimi ile devam etti.
    Siirt Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Siirt Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yapılacak programlarla teknik elemanlara ve çiftçilere yönelik eğitim çalışmalarının devam edileceği belirtildi.

  • Planlı tarımsal üretim için önemli toplantı

    Planlı tarımsal üretim için önemli toplantı

    Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci ve Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda; Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Tarım Havzaları Daire Başkanı Ergin Toprak, Hayvancılık Genel Müdürlüğü Proje Geliştirme ve Altyapı Daire Başkanı Önder Alçar, Stratejik Yönetim ve Kurumsal Performans Daire Başkanı İbrahim Temizkan ve Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü Yetiştiricilik Daire Başkanlığında görevli mühendis Nadir Uslu tarafından tarımsal üretimin planlanması kapsamında sunumlar yapıldı.

    Yapılan toplantıların ilk oturumunda; Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Devlet Su İşleri 3. Bölge Müdürlüğü, Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü, TİGEM Anadolu Tarım İşletmesi Müdürlüğü, Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Kazım Taşkent Eskişehir Şeker Fabrikası Müdürlüğü, Eskişehir Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü, Orman, Toprak ve Ekoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürlüğü, TMO Eskişehir Başmüdürlüğü, Eskişehir Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü kurum amirlerine yönelik bilgilendirme sunumu yapıldı.
    İkinci otumda ise; Tarım ve Orman Bakanlığı Şube ve İlçe Müdürleri ile birim sorumlularına yönelik bilgilendirme sunumu yapıldı. Yapılan sunum ve bilgilendirmenin ardından, karşılaşılabilecek sorun ve problemler ile çözüm önerileri hakkında karşılıklı soru-cevap bölümüne geçildi.

    Ülkemizde başta iklim değişikliği ve su kısıtı olmak üzere ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan yaşanan gelişmeler, tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemektedir. Ayrıca artan nüfus ve yoğun kentleşme sonucunda gıdaya olan talep artışı, gıda güvenliği ve doğal kaynaklar üzerinde olan baskıyı arttırmıştır. Bu nedenle kaynakların etkin ve planlı kullanılması zorunlu hale gelmiştir.
    Yakın zamanda dünyada yaşanan pandemi ve ülkemize komşu bölgelerde devam eden savaşların gıda arz ve talep dengesini olumsuz etkilemesi, gıda güvencesi ve güvenliğini temin etmek için tarımsal üretim planlamasının önemini daha da artırmıştır. Tarımsal Üretimin Planlanması Yönetmeliği kapsamında bitkisel üretim, hayvansal üretim ve su ürünleri alanlarında üretim planlaması çalışmalarına başlanmıştır. Yerelden merkeze bir yaklaşım ile kurgulanan planlama sürecinde illerdeki tarımsal üretimle ilgili tüm paydaşların temsil edildiği il teknik komiteleri kurulmuştur. Teknik komiteler illerin üretim potansiyeli, belirlenen ülkesel ihtiyaçlar, su varlığını ve iklim değişikliği gibi kısıtları da dikkate alarak illerdeki ürün desenlerini belirleyerek Bakanlıkta kurulan Tarımsal Üretimin Planlanması Kuruluna ileteceklerdir. Diğer taraftan üretim planlamasını teşvik etmek için tarımsal destekler ve hibe programları, sübvansiyonlu krediler, sözleşmeli üretim gibi uygulamalarda da düzenlenmeler yapılmaktadır.

  • Tarımsal girdi enflasyonu arttı

    Tarımsal girdi enflasyonu arttı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 ocak ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksini (Tarım-GFE) açıkladı.

    2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 7,51, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,51, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 45,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 36,81 artış gerçekleşti.

    Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 7,27, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 9,07 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 41,22, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 74,88 artış gerçekleşti.

    En çok artış veteriner harcamalarına

    Yıllık Tarım-GFE’ye göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 167,95 ile veteriner harcamaları oldu.

    Aylık Tarım-GFE’ye göre 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 29,35 ile veteriner harcamaları oldu.