Sürdürülebilir tarım teknikleri uygulanarak bölgenin kalkınmasını desteklemek, fındık tarımında yeni ve modern tekniklerin arazide uygulanabilirliği konularının değerlendirildiği toplantıya Milletvekili Ercan Öztürk, İl Müdürü Esra Uzun, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Doç. Dr. Şemsettin Kulaç, Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk ve teknik personel katıldı.
Toplantıda fındık tarımında yetiştiricilik sorunları, üreticilerin yapmış olduğu yanlış uygulamalar ve bölgede yapılacak olan fındık yenileme ve rehabilitasyon çalışmaları ile üreticilerin makinalı tarıma geçişi noktasında yeni uygulamalar değerlendirilerek fındıkta yol haritası belirlendi.
Yapılan değerlendirme toplantısında Düzce’de fındıkta budama ve gübreleme gibi kültürel işlemler konusunda bilgili Özcan Baylan ve fındık üreticisi Muhammet Gündüz katılım sağlayarak arazideki tecrübelerini paylaştı.
Etiket: Tarım
-
Fındık tarımında yeni uygulamalar değerlendirildi
-
Tarımın başkent, Türkiye’de ilk sırada
Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Geçtiğimiz kış döneminde kar yağışının az olması ile rekoltede düşüş endişesi ilkbahar yağışlarıyla yerini bereketli bir sezona bıraktı. Hububat alanında verimli bir dönem geçiren Konya Ovasında, yeşil bitki olarak bilinen pancar, havuç ve mısır gibi ürünlerin hasadı devam ediyor. Ülkedeki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bölümün karşılayan tahıl ambarı Konya’da, tarımsal üretim değeri olarak 33.10 milyar liralık bir değeri elde etmiş durumda. Sağlanan destekler ve üretim bilincinin gelişmesiyle Konya Ovası, 13 tane üründe üretim miktarı alanında Türkiye’de ilk sırada yer aldı.
“Konya bölgesinde 13 tane üründe üretim miktarı alanında Türkiye’de ilk sırada”
Konya Ovasının Türkiye’deki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bir kısmını karşıladığını kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Konya Ovasında yaklaşık olarak 1 milyon 89 bin hektarlık alanda üretim yapılmakta. Türkiye’deki üretim alanlarının yaklaşık olarak yüzde 7.84’lük bir kısmını kapsamakta. Yaklaşık olarak Konya bölgesinde 13 tane üründe üretim miktarı alanında Türkiye’de ilk sırada bulunmakta. Ayrıca tarımsal üretim değeri olarak da, Konya bölgesi 33.10 milyar liralık bir değere sahip. Bu 33.10 milyar liralık değer Konya bölgesindeki sulanabilir arazilerde üretilen ürünlerle karşılanmakta. Bunun yanı Konya bölgesinde süt üretimi de yaklaşık 1 buçuk milyon tonun üzerinde olmakla beraber Türkiye’de ilk sırada yer alıyor” dedi.
“Konya bölgesinde suyun değeri çok önemli”
Sulama alanlarının artırılmasıyla beraber üretim alanlarının yaklaşık 2 ile 3 üç katına kadar arttırabilir olduğunun altını çizen Kırkgöz, “Konya’nın tarımsal yönetim açısından değeri ülkemiz için çok büyük. Yaklaşık olarak 1.89’luk hektarlık alanın yüzde 32’lik bir kısmını sulayabilmekteyiz. Sulu alan olarak tarımsal alanda kullanabilmekteyiz. Konya bölgesinde suyun değeri çok önemli çünkü kapalı bir havzada bulunan Konya bölgesi, dışarıdan herhangi bir su girişi olmadığı için suda çok sıkıntı yaşamakta. İleriki dönemlerde bu sulama alanlarının artırılmasıyla beraber üretim alanlarının yaklaşık 2 ile 3 üç katına kadar arttırabiliriz. Tabii tarımsal üretimdeki iklim ve su, bu yetiştiriciliğin üretim değerleri için en önemli unsur oluşmakta. Geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız iklimlerdeki değişmeler bize bunu bir kez daha gösterdi. Sahadaki, ziraat mühendisi meslektaşlarımız bu konularda kendilerini geliştirmekte. Ürünlerin daha az su kullanılarak, daha verim alabilmeleri için çiftçilerimize her aşamada yardımcı olmaktalar. Sürdürülebilir bir tarım yapılabilmek için, bu konulara çok dikkat edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Güçlü bir üretim için, güçlü bir tohumculuğa ihtiyacımız var”
Tohum ve gübrenin üretim alanındaki önemine değinen Burak Kırkgöz, “Ülkemiz için ve Konya için oldukça önemli bir konu. Tohum üretiminde de Konya bölgesi ülkemizin tamamında gerçekleştirilen sertifikalı tohumun yüzde 28’lik bir kısmını Konya bölgesinde üretmekteyiz. Sertifikalı tohumun yüzde 28’lik bir kısmı Konya bölgesinde üretiliyor. Güçlü bir üretim için güçlü bir tohumculuğa ihtiyacımız var. Bunu her fırsatta çiftçilerimize de söylüyoruz. Özellikle sertifikalı tohum kullanmaları gerektiğini ve bu üretimden alacakları ürün miktarından artışın en önemli unsurlarından biri de sertifikalı tohum. Konya bölgesinde tohumculuk anlamında da birçok firma çalışmakta ve argelerini sürdürmekte. Bu tohum firmalarının da Tarım Bakanlığı tarafından biraz daha desteklenmesi ve bu çalışmaların biraz daha artırılarak ülkemizin ekim alanlarının sertifikalı tohuma kavuşması için işletmelerin biraz daha desteğe ihtiyacı var. Tohum konusu dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli bir konuyu kapsamakta. Özellikle ülkemizde yetiştiriciliği yapılan ata tohumu olarak da bilinen tohumların gelişmeleri ve bunların ıslah çalışmalarının arttırılarak devam edilmesi gerekmekte. Bununla ilgili Tarım Bakanlığımızın ciddi anlamda çalışmaları var. Şu anda hali hazırda bakanlığımızın yürütmüş olduğu üretim planlaması da bizim için ve ülkemiz için çok önemli” şeklinde konuştu.
“Yumurta, et ve süt üretimi de Konya lider sırada”
Suyun tüketimi daha az olan ürünlere desteğin biraz daha arttırılması gerektiğine dikkat çeken Kırkgöz, “İnşallah önümüzdeki dönemlerde Konya bölgesinde su sıkıntısı olduğu için suyun tüketimi daha az olan ürünlerin yetiştirilmesi için özellikle hububat ve su tüketimi az olan ürünlere desteğin biraz daha arttırılması gerekiyor. Diğer ürünlerdeki desteklerin suyun bol bol olan illerimizde destek verilmesi bizim için önemli. Özellikle Konya bölgesi için üretimlerde birinci sırada yer alan ürünlerimiz başlıca arpa, buğday, mısır, şeker pancarı, havuç, Konya’nın yüksek kesimlerinde vişne, bunun yanında korunga, acı bakla, lale, Macar tohumu, kuş yemi, bezelye ve yemeklik bezelye olarak sıralayabiliriz. Tabii bunların yanında yumurta, et ve süt üretimi de Konya lider sırada” diye konuştu.
-
Tarımda mahalle seferberliği
Çiftçiye ve tarıma teşvik çalışmalarını aralıksız sürdüren Bursa’nın Nilüfer Belediyesi, kent merkezinde yaşayanlar için de mahalle aralarına bostanlar kuruyor. 7’den 70’e her yaştan, her meslek grubundan mahallelinin bir araya gelerek tarımla tanıştığı bostanlarda hem ekolojik tarım yapılıyor hem de binaların arasında sıkışmış yaşamlara nefes alanları açıyor. Sadece çocukların ekip biçme izni olduğu bir “Çocuk Bostanı” bile var.
Semtlerde toprağın dönüştürüleceği ve korunacağı alanları düzenleyerek, tarım için tüm altyapıyı hazırlayan Nilüfer Belediyesi, Mahalle Bostanları’nın sorumluluğunu Nilüfer Kent Konseyi ve Mahalle Komiteleri üzerinden o bölgede yaşayan mahalle halkına devrediyor. Bostanların sorumluluğunu alan vatandaşlara, düzenli fide ve tohum desteği yapılıyor.Bu alanlarda sebze fidelerini ekip bakımını yapan vatandaşlar, tarım yapabilme şansı bulmaktan memnun. Apartmanlarından çıkıp birkaç adımda bostanlarına ulaşan mahalle sakinleri, komşularıyla burada tanışıp, sosyalleşiyor, birlikte ekip biçiyorlar. Mahalleliler artık bostanlarda gün yapıyor ve toplanan ürünlerle yemek pişirip birlikte yiyorlar.
Altınşehir Mahallesi Muhtarı Melahat Şanal taleplere yetişemediklerini, bu nedenle kura yöntemiyle alanı pay ettiklerini söyledi. Kurada çıkanlar bir yıl boyunca kendi alanını istediği gibi ekip biçiyor.Kentin içinde insanları toprakla buluşturmak için nasıl bir yol izlediklerini anlatan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, özellikle çocukların tarımla tanışmasını gelecek adına çok önemsediklerini söyledi:
“Dört mahalle bostanından birini çocuklara ayırdık, Kent Konseyi Çocuk Meclisi’ne tahsis ettik. Bu bostanın sahibi Nilüferli çocuklar Onlar periyodik aralıklarla gelip burada ektikleri sebzelerin bakımını yapıyor, ürün topluyorlar. Ayrıca kreşlerimizdeki çocukları da zaman zaman buraya getirip tarımla tanıştırıyoruz. Bizim üretime yönelmekten başka çaremiz yok, toplumun tüm kesimlerini ama özellikle de çocukları üretime yöneltmeliyiz. Türkiye yeniden kendisini doyurabilen bir ülke olana kadar bu çaba dalga dalga yayılmalı. Yaşadığımız iklim krizi ve gıda krizi karşısında başka çaremiz de yok.”“Çileğin ağaçta yetiştiğini sanan çocuklar vardı”
Çocuklarını ve torunlarını mahalle bostanına getirdiklerini söyleyen bir mahalle sakini de “Çileğin ağaçta yetiştiğini sanan çocuklar vardı. En doğru bilgiyi buraya getirerek veriyoruz. Sadece öğrenmiyorlar, kendi çileklerini dikebiliyorlar” diye konuştu.
Bostanını temizlemeye gelen başka bir mahalle sakini de “Her şey bedava. Hayvan gübresi getirdiler, ücret almadılar. Suyumuz burada. Fide istersen belediye, ücretsiz veriyor. Bize sadece ekip toplamak kalıyor” dedi. -
Tarımda Ordu modeli
Dünyada ve Türkiye’de, tarımda makineleşmenin artması ve kentleşme sürecinin kırsal kesimdeki nüfus kaybını hızlandırması sonrası atıl duruma düşen topraklar, Ordu Büyükşehir Belediyesinin projeleriyle yeniden tarıma kazandırılıyor.
4.5 yılda 32 bin dönüm âtıl araziyi tarıma kazandıran, çiftçilere tohum desteği sağlayan Ordu Büyükşehir Belediyesi, ‘Ordu İlinde Tarımsal Mekanizasyon Altyapısının Geliştirilmesi Projesi’ doğrultusunda toprak işleme makineleri, hasat ve harman makineleri ve ilaçlama makineleri olmak üzere toplam 28 adet makinenin bulunduğu Tarım Makineleri Parkı kurdu.
Arazisinde tarım yapmak isteyen ancak makine ihtiyacı sebebiyle bunu gerçekleştiremeyen üreticilere sembolik ücretlerle kiralanan makineler, kullanıldıktan sonra başka üreticilerinde kullanmasına imkân sunuyor.Üreticiler makine ve tohum desteği ile maliyetleri azalttı
Sonbahar döneminde yem bitkisi ekimi yapmak üzere Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanlığına başvuran ve aldıkları makineleri ekim faaliyetlerinde kullanan üreticiler makinelerden oldukça memnun kaldı.
Çamaş ilçesinde üretim yapan, 3 günde 100 dönüm araziyi işleyip yem bitkisi ekimi yapan üreticiler, tarım makineleri ve tohum desteğinin kendilerini çok rahatlattıklarını belirttiler. Hem ekonomik hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren vatandaşlar, tarım makineleri ve tohum desteği dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ilettiler.
Öte yandan Ordu genelinde fındık altı yem bitkilerinin ekildiği alanların yanı sıra makineli tarıma uygun 94 bin 290 dönüm arazi bulunuyor. Bu alanlarda üretim yapılması amacıyla kurulan makine markı üreticilere büyük kolaylık sağlamaya devam edecek. -
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Belçika’da
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Tarım Diyaloğu’nun ikincisi toplantısına katılmak üzere Belçika’nın başkenti Brüksel’e geldi. Bakan Yumaklı ve AB Tarım ve Kırsal Kalkınma Komiseri Janusz Wojciechowski eş başkanlığında düzenlenen toplantıda, gıda güvenliği, coğrafi işaretler ve IPARD programı gibi birçok farklı konu ele alındı.
Bakan Yumaklı yaptığı açıklamada, “Ortak politikalar çerçevesinde iş birliğinin geliştirilmesi en büyük hedefimiz” dedi.
Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Tarım Diyaloğu’nun ilk toplantısı Mayıs 2022’de Ankara’da gerçekleşmişti. -
Samsun tarım ürünlerinde Türkiye’de ilk sıralarda
Müdür İbrahim Sağlam, sınırları içinde üç büyük ovaya ve iki önemli akarsuya ev sahipliği yapan Samsun’un üretim deseninin çok büyük çeşitlilik gösterdiğini ve 50’ye yakın ürün çeşidinin bulunduğunu ifade etti. Sağlam, “İlimizin iç bölgelerinde başta buğday, yağlık ayçiçeği ve kanola; doğusunda fındık, soya ve kivi gibi meyvelerimiz; batısında ise sebze üretimi ile öne çıkmaktadır. İlimiz tarla bitkilerinden çeltik üretiminde 142 bin 480 ton ile ülke ölçeğinde 2. sırada olup, 6 bin 942 ton soya üretimiyle 5. sırada ve ayçiçeği tohumu yağlık olarak önemli bir artışla birlikte 55 bin 695 ton üretim ile 11. sırada yerini bulmuştur. Yem bitkileri üretiminde ise ilimiz 411 bin 527 ton fiğ (yeşil ot) üretimiyle 1. sırada, 42 bin 344 ton yem bezelyesi üretimi ile 2. sırada ve 1 milyon 75 bin 975 ton silajlık mısır üretimi ile 8. sırada yer almaktadır” dedi.
Lahana ve karnabaharda Türkiye’de 1., fındıkta 2., kivide 3.
Müdür Sağlam şu bilgileri verdi:
“Sebze üretimine 406 bin 101 ton lahana üretimiyle 1.sırada, 60 bin 98 ton karnabahar üretimiyle 1. sırada, 6 bin 577 ton barbunya, 21 bin 641 ton pırasa üretimiyle 3. sırada, 7 bin 610 ton turp üretimiyle 4. sırada, 960 ton kırmızı pancar ve 168 bin 230 ton biber üretimiyle 5. sırada, 7 bin 800 ton brokoli üretimiyle ile 6. sırada yer almaktayız. Meyve üretiminde ilimiz fındık üretiminde 111 bin 701 ton üretim miktarıyla 2. sırada ve 12 bin 967 ton kivi üretimiyle 3. sırada olup son yıllarda kivi üretiminde yüzde 50 oranında artış olmuştur. Hayvancılıkta büyükbaş hayvan varlığı bakımından, 20 bin 671 baş manda ile ülke sıralamasında 1. ve 361 bin 973 baş toplam büyükbaş hayvan varlığı bakımındansa 13. sıradayız. Toplamda balıkçı gemi sayımız 616 adet olup, Samsun ilimiz su ürünleri bakımından 64 bin ton avcılık ve yaklaşık 11 bin ton yetiştiricilik olmak üzere toplamda 75 bin ton su ürünleri ile Türkiye de önemli bir paya sahip olmakla birlikte avcılıkta 1’inci ve yetiştiricilikte 5’inci sırada bulunmaktadır. Sıfırdan 1550 rakıma kadar üretim yaptığımız ve 50’ye yakın ürün çeşidimizin olduğu ilimizde, üretimi doğrudan tehdit eden zararlılarla etkin mücadelemize devam ediyoruz. Entegre mücadelelerde ve survey çalışmalarında toplam 92 adet zararlıyla mücadele etmekteyiz. Kahverengi kokarca da bunlardan bir tanesi” diye konuştu. -
Köşk’te, tarım arazileri taşkınlardan korunacak
Aydın genelinde bulunan derelerde meydana gelebilecek taşkınların önlenmesi ve tarım arazilerinin korunması hedefiyle başlatılan ıslah çalışmaları aralıksız devam ediyor.
Bu çerçevede Köşk Çayı Islah çalışmaları da hız kesmezken, proje çerçevesinde Uzundere Mahallesi’nde gerçekleştirilen taşkın koruma çalışmalarında sona yaklaşıldı. 650 metre kargir duvarlı ıslah kanalı ve 2 adet betonarme menfezin yapılacağı projede can ve mal kayıplarının minimuma indirilmesi hedefleniyor.
Yüzde 70 fiziksel gerçekleşmenin sağlandığı ıslah çalışmalarının tamamlanması ile birlikte 1 ilçe merkezi, 2 mahalle ve tarım arazileri taşkınlardan korunacak.
-
Tarımda verimlilik Büyükşehirle artıyor
Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla fide-fidan temininden kaliteli üretimin sağlanmasına, ekipman desteğinden ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar her alanda çiftçilere katkı sunan Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliğin artması amacıyla desteklerini kesintisiz sürdürüyor. Bu çalışmalar çerçevesinde Büyükşehir Belediyesi, Bursa İli Hayvancılığı Geliştirme Birliği ve Orhaneli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde 80 çiftçiye toplam 8 ton sertifikalı arpa ve buğday tohumu dağıtıldı.
Arazilerimizin kıymetini bilelim
Orhaneli Kaymakamı Muhammed Furkan Tuna ve Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt’un da katıldığı tohum dağıtım töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Fethi Yıldız, arazilerine sahip çıkmaları konusunda çiftçileri uyardı. Yapılan bu desteklerin en iyi şekilde değerlendirilip, tarımsal verimliliğin artırılması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, “Geçtiğimiz yıl Büyükorhan ilçemizdeki bir törende bölgede üretim yapan arkadaşımızla tanıştım. Kendisi uzun yıllar yurt dışında yaşamış. Oradan İstanbul’a gelmiş ve yaptığı araştırmalar sonucunda Büyükorhan’ı keşfedip, buradan büyük arazi satın almış. Yaban mersini üretip, uluslararası piyasalara ihracat yapıyormuş. En büyük hayalinin ise oğlunun da bu işi yapması olduğunu söyledi. Biz ne yapıyoruz, en ucuz fiyata arazilerimizi elden çıkarıyoruz. Kıymetini bilelim, arazilerimizi satmayalım. Çünkü arazimizi satın alanlar bir gün bizi o arazide işçi olarak çalıştırmaya başlarlar. Ben de aynı yörenin insanıyım. Bizim de arazilerimiz var ama bir metrekare bile satmadık. Kapımız çiftçilerimize her zaman sonuna kadar açık. Bu imkanları en güzel şekilde değerlendirip, bu yörenin bereketini artıralım” dedi.
Çalışmalar meyvesini veriyor
Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt da özellikle 2014’ten itibaren hayata geçen Bütünşehir uygulamasıyla Büyükşehir Belediyesi’nden ciddi destekler aldıklarını ve özellikle tarıma yapılan çalışmaların meyvelerini de almaya başladıklarını söyledi. Orhaneli Belediyesi olarak ilk olarak 2014’te Ziraat Odası ile birlikte Göynükbelen’de 3 tır ahududu, yaban mersini ve çilek fidanı dağıttıklarını kaydeden Aykurt, “Daha sonra goji berry ve aronya dağıtmaya başladık. Üzümsü meyvelerde ilçemiz çok uygun. Geçen yıl ahududu güzel para yaptı. Sadece Göyrükbelen’e ekonomik katkısı 38 milyon TL. Yaz dönemlerinde Bursa’dan köye gelip, toprağı işleyen insanlar görmeye başladık. Kentlerden kırsala dönüş için en güzel hizmetleri yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Öncelik verimlilik olmalı
Orhaneli Ziraat Odası Başkanı Nafiz Kaya, dağıtılan arpa ve buğday tohumlarının sertifikalı olduğunu hatırlatarak, “Sertifikalı tohum demek, verimlilik demektir. Sertifikalı tohum almak ve ekmekle bu işler bitmiyor. İyi bir toprak hazırlığı, ot mücadelesi, iyi bir gübreleme gerekiyor. Tarımın esası verimlilik üzerine kurulmuştur. Verimliliği artırmak için bu tohumlarla birlikte ilçe tarım müdürlüğümüzden teknik olarak yardım ve destek almanızı rica ediyorum. Bu destek nedeniyle de Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum” dedi.
-
Tarım-GFE yıllık yüzde 40,97 arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verilerini paylaştı. Buna göre, Tarım-GFE’de, 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 2,63, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 33,13, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,97 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 56,87 artış gerçekleşti.
Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,36, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 4,31 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 35,80, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 81,65 artış gerçekleşti.Yıllık Tarım-GFE’ye göre 4 alt grup daha düşük, 7 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 14,35 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 26,44 ile hayvan yemi oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 106,79 ile veteriner harcamaları ve yüzde 91,34 ile malzemeler oldu.
Aylık Tarım-GFE’ye göre 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Bir önceki aya göre artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 0,91 ile hayvan yemi ve yüzde 1,24 ile tarımsal ilaçlar oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 7,75 ile tohum ve dikim materyali ve yüzde 5,21 ile malzemeler oldu.
-
Kocaeli’de tarım arazilerini su bastı
Hava sıcaklığının 7 derece ölçüldüğü Kandıra’da gece saatlerinde etkisini artıran sağanak günlük yaşamı olumsuz etkiledi. Sağanak sebebiyle İzmit-Kandıra yolunda bulunan tarım arazileri sular altında kaldı. Aynı zamanda yollarda da su birikintileri oluştu. Kefken, Kerpe ve Cebeci gibi sahil bölgelerinde derelerin taşması neticesinde ise birçok ev ve iş yeri zarar gördü.
Sağanak yağışın yanı sıra, etkili olan kuvvetli rüzgar da sahildeki işletmeleri olumsuz etkiledi. Fırtına dolayısıyla denizde dev dalgalar oluştu. Dev dalgaların beraberinde getirdiği çöpler de sahilde kirliliğe sebep oldu.