Etiket: tarla

  • Kontrolden çıkan araç tarlaya uçtu

    Kontrolden çıkan araç tarlaya uçtu

    Tokat Caddesi Danişmend Gazi Bulvarı üzerinde meydana gelen kazada A.M.D. idaresindeki otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak boş tarlaya uçarak ters döndü. Kazada yaralanan bir kişi 112 sağlık ekipleri tarafından Niksar Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Ters dönen otomobil vatandaşların yardımıyla düzeltirken, polis kaza ile ilgili inceleme başlattı.

  • Bursa’da tarladan dönen aile kaza yaptı: 1 yaralı

    Bursa’da tarladan dönen aile kaza yaptı: 1 yaralı

    Kaza, İznik’in Boyalıca Mahallesi Atatürk Caddesi’nde meydana geldi. Ali Türkoz çalışmak için ailesi ile birlikte tarlasına gitti.

    Ali Türkoz idaresindeki elektrikli motosiklet ile eve dönen aile, Boyalıca girişinde 34 VL 6117 plakalı otomobille çarpıştı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza sonucu elektrikli motosiklette bulunan 1 kişi yaralandı. Yaralı, ambulansla İznik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.

     

  • Soğan tarlada yandı

    Soğan tarlada yandı

    Polatlı, soğan tarlaları ve depolarıyla Türkiye’nin önde gelen soğan üretim merkezleri arasında yer alıyor. 2021 yılında tescil edilen “Polatlı Soğan”ı Türkiye’nin soğan ihtiyacının da yüzde 36’sını karşılıyor.

    “İklimlerin değişmesinden soğanlar azaldı”

    İklim Değişikliğinin olumsuz etkilerinin en fazla hissedildiği Türkiye’de soğanı sıcaklıklar vurdu. Her yıl Ağustos ayında mahsul edilen soğanlar, bu yılın aynı ayında toplanamadan tarlada kaldı. Polatlı’nın Ilıca mahallesinde çiftçilik yapan Hayri Yürekli, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu sene havaların sıcak gitmesinden soğanlar olmadı. Soğanlar hastalık yaptı, suların azalmasından ve iklimlerin değişmesinden soğanlar azaldı” ifadesini kullandı.

    “Denizi de döksen soğanlar olmaz artık”

    Yürekli, “Soğanın bir kellesi en az yarım kilo olması gerekirken şu an 100 ila 200 gram. Bu çiftçinin maliyetini de kurtarmaz. Çok büyük zarar eder. Rekolte düşük, gördüğünüz yerde soğanlar hep yanmış. Denizi de döksen soğanlar olmaz artık. Yüzde 70 ila 80 böyle” diye konuştu.

    “Tarlada fiyat 6, pazarda 12 lira”

    Soğanın değerini ve olması gereken fiyatı da açıklayan Yürekli, “Tarlada fiyat 6 ila 7 lira. Pazar da şu an 10 ila 12 lira. Kışın ise 15 ila 20 lira olur. 10 ila 15 lira da olsa şimdi kurtarmaz. Maliyet yüksek verim az. Rekolte düşük. Çiftçi belki bunu da toplayamaz. Soğanın dönümü 6 ila 7 bin liraya mal oluyor. Maliyet zaten 8 ila 10 lira arası. O yüzden çiftçinin emeği bu sene boş” şeklinde konuştu.

  • Tarlada uyuyan Ayşenur kamyonun altında can verdi

    Tarlada uyuyan Ayşenur kamyonun altında can verdi

    Olay, Salihli’nin Karayahşi Mahallesi’nde meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, mevsimlik işçilerin çalıştığı biber tarlasında ailesinin yanında bulunan 6 yaşındaki Ayşenur Toprak, tarlanın bir kenarında uyudu. Şükrü Erdem (63) yönetimindeki kamyon, geri geri giderken uyuyan çocuğun üzerinden geçti. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde çocuğun hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan incelemenin ardından minik Ayşenur’un cansız bedeni İzmir Adli Tıp Kurumuna götürüldü.

    Şoför tabanca ile vuruldu

    Olay sonrası çocuğun yakınları da kamyon sürücüsü Şükrü Erdem’i tabanca ile vurup yaraladı. Ağır yaralanan sürücü, sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Salihli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yaralı kamyon sürücüsü tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    2 kişi gözaltına alındı

    Olayın ardından kamyon sürücüsü Şükrü Erdem’i vuran kişi ve kişilerin tespiti için çalışma başlatan Salihli İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, şüphelilerin C.K. (28) ve E.K. (34) olduğunu tespit etti. Şüpheliler yakalanıp gözaltına alındı. Şüphelilerin jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

    Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.

  • Yaz tatilinde tarlaya koştular

    Yaz tatilinde tarlaya koştular

    Dünyanın en verimli ovalarından birisi olan Gürsu Ovası’nda Santa Maria armudu için hasat başladı. Gürsu’da 50 bin Bursa genelinde ise 100 bin tonun üzerinde rekolte beklenirken, işçi bulmakta zorlanan üreticiler çareyi üniversite öğrencilerinde buldu. 40 dereceleri bulan sıcaklıklara rağmen yaz tatilinde tarlada çalışan öğrenciler hem ev ekonomisine destek oldu hem de haçlıklarını çıkardı. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 daha fazla verim aldıklarını söyleyen üreticiler, Santa Maria armudunun tarlada 35 liradan satıldığını ifade etti.

    Santa Maria’nın raf ömrü uzun oluyor

    Santa Maria armudunun ince kabuklu ve şekerlenmesinden dolayı uzun süre çürümeden kalabildiğini söyleyen armut üreticisi Enes Uğur, “Armut hasadımız çok iyi geçti. Armut Bursa için çok güzel bir ürün, fiyatı da çok güzel. Bu sene güzel bir kar elde etmek istiyoruz. Hastalıksız ve dolusuz çok güzel bir sezon olmasını ümit ediyoruz. Bu armut İtalya’dan geldiği için Santa Maria diyoruz. Santa Maria armudunun özelliği ise ince kabuklu olması ve şekerlenmesi. Bu topraklarda yetiştiği için raf ömrü uzun oluyor. Santa Maria armudu başka bölgede buradaki gibi ince kabuklu ve raf ömrü uzun olmuyor” dedi.

    Rekolte yüzde 30 arttı

    Geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 daha fazla verim aldıklarını ifade eden Uğur, “Rekolte bu sene geçen seneye göre yüzde 30 daha fazla. 10 ton meyve beklenen bahçelerden 13-14 ton meyve toplanıyor. İsrail pazarı Filistin’deki zulümden dolayı kapalı ama Rusya, Suudi Arabistan, Irak gibi yerlere ihracat devam ediyor. Araplar daha çok küçük armutları, Ruslar ise büyük armutları seviyorlar. Armutlarımızın yüzde 60-70’i Rusya’ya gidiyor” şeklinde konuştu.

    Üniversite öğrencileri sıcak havalara rağmen destek veriyor

    İşçi bulmanın zor olduğunu kaydeden Uğur, 40 dereceleri bulan sıcaklıklara rağmen üniversite öğrencilerinin tarlada hasada destek verdiklerini söyleyerek, “Normalde çalıma saatlerimiz 8.00-17.00 ama biz 6.00-15.00 arasında çalışıyoruz. Yapılan anlaşmaya göre farklı saatlerde de çalışan var. Armudun budaması eylül ayında başlayıp nisan ve mayıs ayına kadar devam ediyor. Şubat ayında da ilaçlaması başlıyor. Armudun bu zamana kadar gelmesi çok zorlu bir süreçten geçiyor. Armut ağacının yetişmesi aşağı yukarı 30 yıl sürüyor. 100 dönüm kadar Santa Maria hasadı yapılıyor. 20’şer kişiden oluşan 3 grup halinde çalışıyoruz. 5-6 kişi günde 20 ton mal topluyor. İşçi bulmak biraz zor. Daha doğrusu işini iyi yapan yok. Üniversite öğrencileri bize destek oluyor. İşçilerin aldığı para çalışma saatine göre değişiyor. 900 liraya da çalışan da var, bin liraya da çalışan var. Armudun kilosunun fiyatı tarladan çıkma büyük boy 35 lira, küçük boyları ise 17-18 lira arası” diye konuştu.

    50-55 bin ton arası rekolte bekleniyor

    Armut hasadında bu yıl çiftçinin yüzünün güldüğünü ifade eden Gürsu Ziraat Odası Başkanı Kamil Dönmez, “2024 yılı Santa Maria hasadına yaklaşık 3-4 gün önce başladık. Rekoltemizde bu sene kayıp yok. 50-55 bin civarında rekoltemiz var. Hasat yoğun bir şekilde devam ediyor. Bereketli bir sezon yaşıyoruz. Bizdeki satış fiyatı ya erken dalda satış fiyatı olur. 18-20 kilogram civarında bir satış oldu. Ayrıca ürünü kendileri toplayıp depoya teslim eden çiftçi arkadaşlarımız, 30-35 lira bandında ürünü depoya teslim ediyorlar. Gürsu olarak 50-55 bin ton civarında bir Santa Mariamız var. Bursa’ya baktığımız zamanda toplam 100 bin ton Santa Maria var. 20 gün hasat yapıp piyasaya sokarsanız, her yer armut sirkesi, armut çürüğü olur. Bunun böyle olması mümkün değil. Bunun için ürünler depoya girmek zorunda. Ürünü periyotlar halinde 6-7 ay içinde depodan pazara çıkarmak zorundasınız. 100 bin ton armudu 20 günde pazara çıkardığınızda ne satabilirsiniz, ne tüketebilirsiniz” dedi.

  • Tarladan sofraya Çubuk turşusunun hikayesi

    Tarladan sofraya Çubuk turşusunun hikayesi

    Çubuk ilçesinde yetiştirilen salatalıklarla hazırlanan coğrafi işaretli turşu damakları çatlatıyor. İlçedeki 25 çeşit turşudan biri olan salatalık turşusunu kendi ürünleri ile üreten Çubuk Ev Tipi Turşu Üretim Tesisi, bu lezzetin meraklıları için kapılarını İHA’ya açtı.

    Tarladan tenekeye

    Çubuk Belediyesi fidanlığında mart ila nisan ayının sonunda ekilen salatalıklar 4 aylık bir süre sonunda hasada hazır hale geliyor. Coğrafi işarete sahip olan Çubuk turşusu için yerinde yetiştirilmesi gereken salatalıklar, organiğe en yakın şekilde üretiliyor.
    Hasadın ardından Çubuk Ev Tipi Turşu Üretim Tesisine getirilen salatalıklar burada önce elek makinesinden geçiriliyor. Salatalıklar bu makinede 0,1 ve 2 olarak adlandırılan boyutlara göre ayrılıyor. Küçükten büyüğe göre kasalara doldurulan salatalıkların sonraki durağı yıkama ve fırçalama makinesi oluyor.
    Burada kasalardan tekneye boşaltılan salatalıklar fırça ve su ile temizlenerek banda çıkarılıyor. Ardından salatalıkların turşunun suyunu içine çekmesi için gerekli olan iğneleme işlemine geçiliyor. Ardından salatalıklar tekrar boş bir tekneye düşüyor ve tenekeye konarak bir dizi işlemden geçecek kurulum aşamasına geçiliyor.

    Kurulum aşaması

    Bütün bu işlemlerin ardından salatalıkların 1 ay boyunca bekleyecekleri tenekenin kurulum aşaması başlıyor. Burada turşunun en önemli malzemelerinden biri olan sarımsak, defne yaprağı, acı biber ve tadına en önemli katkıyı sağlayan çiçekli dereotu, salatalıklarla beraber tenekeye koyuluyor. Ardından içinde 2 yıl öncesinden alınıp bekletilen üzüm sirkesi ve tuz olan suyu tenekeye aktarılarak bir gün boyunca fermente olması için ağzı açık şekilde bırakılıyor.

    Sunum aşaması

    Ardından tenekelerde bir ay boyunca bekletilen salatalıklar, tuzunun seyreltilmesi için tekneye boşaltılarak yıkanıyor. Damak çatlatan Çubuk Turşusu, farklı boyutlardaki kavanozlara tek tek yerleştirilip ağzı kapatılarak yurt içi ve yurt dışı siparişlere hazır hale geliyor.

    Test aşaması

    Turşular yola çıkmadan önce gıda teknikerleri tarafından, turşuların Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine uygun olup olmadığının kontrol edildiği test aşamasından da geçiyor. Burada önce coğrafi işaret belgesi denetiminden geçen turşular daha sonra tuz tayini, asetik tayini ve pH tayinine tabi tutuluyor. Bunun üzerine tüketim aşamasında herhangi bir sorunun olmadığının anlaşılmasının ardından turşular kamyonlara yüklenerek dağıtıma çıkıyor.
    Şanlıurfa’dan Ankara’ya salatalık hasadı için gelen bir işçi İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Şu anda 45 ila 50 dönüme bakıyoruz. Başka yerde biber ve fasulye var. Onları ayrı gruplar topluyorlar. Sabah 08.00’de başlıyor, 12.00’de bırakıyoruz” ifadesini kullandı.
    Çubuk turşusu üreticilerinden Satı Özkan ise “Çubuk turşusu salatalıkları doğal. Tarladan geliyor, yıkanıyor, eleniyor, iğneleniyor. Özelliği tamamen doğal olması. Sevgimizi katarak yapıyoruz burada turşuları. İçine sarımsak, dereotu, defne yaprağı, karabiber, acı biber. Turşu Çubuk’ta yaşayan vatandaşlar için önemli gelir kaynağı” dedi.

    Turşu satılan bir mağazaya alışveriş yapmaya gelen Bengüsü Taylan, “Buranın turşularının çok meşhur olduğunu duydum. Tadım yapmıştım daha öncesinde, çok beğendim. O yüzden turşum bittiğinde Çubuk’a gelip turşumu alıp geri gidiyorum. Salatalık ve karışık turşusunu çok seviyorum. Turşu suyunu çok seviyorum. Bağışıklık sistemini düzelttiği söyleniyor. Sindirime de iyi geliyor. Sıklıkla tüketmeye çalışıyorum. Daha çok sirkeli olanı yedim ve onun verdiği mayhoşluk daha iyi geliyor. Bu mükemmel lezzeti deneyip görmeliler” diye konuştu.

  • Aksaray’da mısır tarlasında küçük çaplı obruk oluştu

    Aksaray’da mısır tarlasında küçük çaplı obruk oluştu

    Obruk, Aksaray’ın Sultanhanı ilçesi sınırlarında bulunan Dalamaz mevkisindeki mısır tarlasında oluştu. Hacı Neşeli’ye ait mısır tarlasında 3 gün önce gece vakti meydana gelen obruk tedirginliğe neden oldu. Aksaray İl Afet Acil Durum (AFAD) ekiplerinin inceleme yaptığı ve güvenlik şeridine aldığı bölgede arazi sahipleri de tedirgin.

    Sabah tarlasına kontrole geldiğinde obruğu fark ettiklerini belirten tarla sahibinin oğlu Ali Neşeli, “İlçemizde obruk oluştu, AFAD geldi baktı inceledi ‘göçük olabilir’ dedi. 3 gün önce gece yarısı oluştu. Yüzeydeki topraklar aşağıya çöktü. AFAD ekipleri ‘Yanından geçmeyin içini doldurabilirseniz doldurun’ dediler. Şu an ise burası sıkıntılı” dedi.

  • Mısır yerine esrar dikmiş

    Mısır yerine esrar dikmiş

    Manisa İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ile Salihli İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı JASAT ekipleri, Dombaylı Mahallesi’ndeki mısır tarlasında yasa dışı yollarla kenevir ekildiği bilgisi üzerine harekete geçti. Ekipler, dron ile yaptıkları kontrolde H.Y.’ye (60) ait mısır tarlasında kenevir ekili olduğunu tespit etti. Mısır tarlasında yapılan aramada 60-300 santimetre boyunda kök kenevir ele geçirildi.
    Kenevirler, mısır tarlasından jandarma ekipleri tarafından tek tek sökülürken, H.Y. gözaltına alındı.
    Şüphelinin adli işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.

  • Minibüs buğday tarlasına devrildi

    Minibüs buğday tarlasına devrildi

    Kaza, Osmancık-Dodurga Karayolu Ağıroğlan köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzzet Sağır yönetimindeki  minibüs, yağış nedeni ile kayganlaşan yolda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak 8 metre yükseklikten yol kenarındaki buğday tarlasına devrildi. Kazada sürücü İzzet Sağır (60) ile yanında yolcu olarak bulunan Yaşare Sağır (61) yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine sağlık ve kaza kırım ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından yaralılar ambulans ile Osmancık Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buğday tarlasına devrilen minibüs vinç yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı.
    Kasayla ilgili olarak başlatılan incelemenin devam ettiği öğrenildi.

  • Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Geçimlerini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar, kışlık ihtiyaçları olan un ve bulgur hazırlıklarına başladı. Hasadı yapılan buğdayları önce akarsularda yıkayarak güneşte kurutan çiftçiler, daha sonra mahsulleri elekten geçirerek, yemeklik ve ekmek pişirimi için hazır hale getiriyorlar. Çeşitli aşamalarda geçirilen buğday, son olarak değirmenlerde öğütülerek una dönüştürülüyor

    Hasadı yapılan buğday elek yardımıyla temizlediklerini ifade eden çiftçilerden Murat Çakmak, “Rüzgarın yardımıyla buğday arasındaki otlar daha güzel ayıklanıyor. Buğdayımızın belli bir miktarını tohumluk olarak ayırıyoruz. Geri kalan kısmını da değirmene götürüp ihtiyaçlarımızı karşılamak için una dönüştürüyoruz. Kış için hazırlık yapıyoruz. İhtiyaç durumunda da 10-20 teneke kaynatıp bulgur yapıyoruz. Unu da tandır ekmeği yapmak için hazırda bulunduruyoruz” dedi.
    Buğdayın önce yıkamaya alındığını ve sonrasında ise kurutup değirmene götürüldüğünü anlatan Çakmak, “Değirmende, buğdayın içerisindeki taşları ayırıyorlar. Unun yanı sıra bulgur da yapıyoruz. Buğday 2-3 günlük bir aşamadan geçiyor. Kışa hazırlık için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu bizim bir geleneğimiz. Her sene devam ettiriyoruz. 6 nüfuslu bir aileyiz, onun için bize 30 teneke buğday yetiyor. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olduğu zaman 50 teneke un da bize yetmiyor. Tandır ekmeği daha güzel ve maliyeti de daha düşük. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman un tüketmek daha mantıklı geliyor” diye konuştu.