Etiket: tarla

  • Tarlalar hasat için gün sayıyor

    Tarlalar hasat için gün sayıyor

    Erzincan’ın Çayırlı ilçesinde ayçiçeği tarlaları sarıya boyandı. İlkbaharda ekilen bitki, ağustos ayında yüzünü gösterdi. Ağustos ayının sonuna doğru hasadı yapılacak ayçiçeği insan ve hayvan beslenmesinden sanayi sektörüne kadar birçok yerde kullanılıyor.
    Son yıllarda üretimin arttığı Çayırlı’da halk arasında gündöndü olarak da anılan ayçiçeği tarlaları ilçeye giden güzergâhı adeta sarıya boyadı. Fotoğraf çektirmek isteyenlerin ilgi odağı olan sarı renkli Ayçiçek tarlaları, görsel bir şölen sunuyor.

    Fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmezi haline geldiğini söyleyen Esra Aydemir, “Birkaç gün önce bu güzergâhı kullanan arkadaşlar görsel şölen sunan bu tarlaları görünce durup cep telefonuyla fotoğraf çekilmişler, sosyal medya hesaplarında paylaşmışlardı. Bizde gördük burasının Çayırlı yolu istikameti olduğunu söylediler. Kelkit’ten atlayıp geldik burada bolca fotoğraf çekiyoruz” dedi.

  • Elazığ domatesi dünya sofralarını renklendiriyor

    Elazığ domatesi dünya sofralarını renklendiriyor

    Şanlıurfa’dan Elazığ’ın Alatarla köyüne akrabalarını ziyaret gelen Mehmet Salih Kıran, burada ekim alanının boş olduğunu fark etti. Geçen sene tarlaları kiralayarak ilk defa ekim yapan Kıran, bu sene alanı artırarak 3 bine çıkardı. 600 kişiye istihdam sağlayan tarlada hasat başladı. İşçiler tarafından toplanan domatesler, ilk olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine gönderiliyor. İç piyasa bittikten sonra ardından toplanan domatesler ikiye bölünerek güneş altında kurutulmaya bırakılacak.

    Kurutulan domatesler ise ABD, Almanya, İspanya ve İngiltere başta olmak birçok ülkeye ihraç edilecek. Tarlaların ucu bucağı gözükmezken, işçi sayısının önümüzdeki hafta bin 200’e çıkacağı öğrenildi. Geçen seneye göre verimin iyi olduğu öğrenilirken bu sene ortalama 25 bin ton rekolte beklendiği bildirildi.


    Ortalama 3 bin dönüm alana domates ektiklerini belirten Mehmet Salih Kıran, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine dağıtıyoruz. Ardından kurutmaya geçeceğiz. Kuruttuktan sonra yurtdışına ihracat ediyoruz. Amerika, Almanya, İspanya ve İngiltere olmak üzere her yere gidiyor. Geçen sene yeniydik, iklimi bilmiyorduk az ekmiştik. Verim az aldık. Bu sene iklime alıştık. Bayağı bir verim bekliyoruz. Şu anda yoğun bir tempodayız. 12. aya kadar devam edeceğiz. Yağışlar etkili oldu ürünümüz biraz geç çıktı. Ama verim bu sene gayet iyi. Elazığ domatesi şu anda dünyanın sofrasını renklendiriyor. Bu yıl 20 bin ton rekolte bekliyoruz. Ortalama buradan 25 bin ton rekolte bekliyoruz. İnşallah 30 bin tona varırsa daha güzel olur. Barajdan su içiyoruz. Suyumu ve yolumuz yok. Çoğu büyük kamyonlar geri dönüyor. Valimiz bir görse şu anda burada 600 kişi çalışıyor. Bir hafta sonra bin 200 kişiye çıkacak” dedi.

  • Bursa’da yaban mersini hasadını Romanyalı kızlar yaptı

    Bursa’da yaban mersini hasadını Romanyalı kızlar yaptı

    Bursa’nın Orhaneli ilçesindeki bir çiftliğin sahibi olan Ahmet Kahrıman, kızı Saliha Kahrıman’ı Erasmus eğitimi için Romanya’ya gönderdi. Saliha Kahrıman’ın eğitim sürecinde tanıştığı Romanyalı kız öğrenciler Paula Anghelache, ikiz kardeşler Maria Alecsa Olaru ve Loana Elise Nicol Olaru, yaban mersini üreticiliği hakkında bilgi almak için Türkiye’ye geldi. Bursa’nın Orhaneli ilçesinin yolunu tutan Romanyalı kızlar Çivili Mahallesi’nde çiftçi ve aynı zamanda Yaban Mersini Kooperatif Başkanı Ahmet Kahrıman’ın çiftliğinde yılın son yaban mersini hasadını yaptılar.


    Ahmet Kahrıman, “Kızımız Romanya’da Erasmus eğitimi alırken tanışmış olduğu arkadaşlarına yaban mersini ürettiğimizi anlatmış. Onlar da gayet meraklı bir şekilde bahçemizi görmek istemişler. Bu kızlar daha önce Romanya’da, İtalya’da yaban mersininin tadına bakmışlar, ne olduğunu biliyorlar. Biz de bu tarlamızı gösterelim dedik onlara. Yılın son hasadını yaptırdık. Geldiler tadına, lezzetine, dayanıklılığına, aromasına hayran kaldılar. Yaban mersininin değişik çeşitleri olduğunu her bir cinsinin ayrı tat, lezzet ve aromasının olduğunu kendilerine anlattık. Dağ yöresi yaban mersininin Türkiye’de ve dünyada bir numara olduğunu kendilerine gösterdik ve onlar da dokunarak, koklayarak ve tadına bakarak bu kaliteyi tescillemiş oldular” dedi.


    Romanyalı kız öğrenciler öğrenmek istedikleri yaban mersini üreticiliği ve yetiştiriciliği hakkında bilgiler edinirken, ıhlamur çiçeği de toplayarak ailelerine götürdüler.

  • Kars’ta tarlalardan bereket fışkırdı

    Kars’ta tarlalardan bereket fışkırdı

    Kars’ta bol yağışlı geçen yaz ayı arpa, buğday, ayçiçeği ve silajlık mısırda yüzde 100’lük rekolte artışıyla çiftçilerin yüzünü güldürdü. Hasat dönemine kısa süre kala halı ve kilim desenlerini anımsatan altın sarısı arpa, buğday tarlaları ile yeşil ayçiçeği ve silajlık mısır tarlaları havadan görüntülendi.

    “Herkesin ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak”

    Bu yıl ekinlerin çok bol olduğunu ifade eden Arpaçay ilçesine bağlı Akçalar köyünden çiftçi Erkan Kaya, “Ürünler maşallah bu sene çok iyi yağmurlardan dolayı, arpa olsun, buğday olsun, yulaf olsun gayet bol miktarda. Herkesin ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak. Bugüne kadar hiçbir sıkıntı olmadı. İnşallah bundan sonra da olmaz. Allah doludan saklasın, şimdi artık yulaf biçimindeyiz. 10-15 gün sonra arpa biçimi başlayacak. Sırasıyla devam edecek” dedi.

    Kars’ta 2023 yılında yağmurların bol olmasıyla başta arpa, buğday olmak üzere yulaf, silajlık mısır ve ayçiçeği ürün rekoltesinde yüzde 100’lük artış görüldü. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Karslı çiftçilere verdiği destekle ekilen tohumlar, yetişerek hasat edilmeye hazır hale geldi. Çiftçilerin ot biçimine başladığı Kars’ta arpa ve buğday biçilmesine ise sayılı günler kaldı.

    “Ekili araziler halı ve kilim desenlerini anımsatıyor”

    Öte yandan Kars’ta tarım arazileri en verimli yılını yaşarken, altın sarısı arpa ve buğdayın, silajlık mısır ile ayçiçeğinin yeşiliyle birleşmesi nakış nakış işlenmiş halı desenlerini anımsatıyor. Altın sarısı tarlalar havadan görüntülendi.

  • Başkent’te tarlada çıkan yangın korkuttu

    Başkent’te tarlada çıkan yangın korkuttu

    Kahramankazan ilçesi Peçenek Mahallesi’nde dün öğleden sonra bir tarlada bilinmeyen bir sebepten dolayı yangın çıktı. Yangın kısa sürede tarladaki anızlara sıçradı. Şiddetli rüzgar sebebiyle kısa sürede büyüyen yangın, tüm tarlayı sardı.

    Yangının yerleşim alanlarına doğru ilerlediği görülürken, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve jandarma ekibi sevk edildi.
    Bölgeye gelen itfaiye ekiplerinin yoğun uğraşı sonucu yangının söndürüldüğü öğrenildi. Yangın havadan görüntülendi.

  • Bursa’da buğday tarlası ve 1 biçerdöver kül oldu

    Bursa’da buğday tarlası ve 1 biçerdöver kül oldu

    Yangın, Harmancık ilçesi Okçular köyünde meydana geldi. Buğday tarlasında henüz belirlenemeyen bir sebeple çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Yangını gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekiplerin müdahalesi ile yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında 100 dönüm tarla ve 1 biçerdöver kül oldu.

  • Gediz’de tarla yangını

    Gediz’de tarla yangını

    Konuyla ilgili Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Gediz ilçesi Muhipler Mahallesinde çıkan tarla yangınına Gediz Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerimiz müdahale etti. Alo 112 ‘ye yapılan ihbar üzerine Jandarma’dan gelen bilgilerle yangın bölgesine hareket eden Gediz Orman İşletme Müdürlüğüne ait 2 arazöz 1 su ikmal aracı, 2 ilk müdahale aracı, 13 yangın işçisi ve teknik personel ile anında müdahale edilen yangın kısa sürede kontrol altına aldı. Yangının çıkış sebebi henüz belirlenemezken, soğutma işlemleri yapılan sahada 7 dekar alan zarar gördü. Yangında aynı zamanda bir sincap ailesi kurtarıldı” ifadelerine yer verildi.

  • Dünya’nın gözü bu tarlada

    Dünya’nın gözü bu tarlada

    Tüm dünya için büyük bir öneme sahip olan buğday ve arpaya, kuraklık ve savaşlar nedeniyle ulaşılması zor bir hal aldı. Bu sıkıntının önüne geçebilmek için ise Türk bilim adamları kolları sıvadı. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy öncülüğünde Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi tarafından soğuk ve kuraklığa dirençli, ürün kalitesi yüksek buğday ve arpa çeşidi geliştirilmesi için uzun zamandır çalışmalar sürdürülüyordu. Üniversitenin 250 dekarlık uygulama tarlasında kuraklık, soğuk ve hastalıklara dirençli 3 bin 500 çeşit adayından elde edilen ürünlerin hasadı gerçekleştirildi. Çalışmayla gelecekte dünyayı bekleyen kuraklık ve kıtlık tehdidine karşı önlem alınması hedefleniyor.


    “Çeşit adaylarımızdan yüksek verim ve kalite değerine sahip olanları tescil ettirmek üzere Tohum Tescil ve Sertifikasyon Merkezi’ne göndereceğiz”

    Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, uygun gördükleri buğday çeşit adaylarını Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi’ne göndereceklerini ifade ederek, “ Burası Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal AR-GE Merkezi. Burada yürüttüğümüz ıslah çalışmaları var. Bu ıslah çalışmalarında tahılların hasat dönemi geldi. Özellikle arpa, buğday ve yulafta ıslah çalışmalarımız var. Şu anda arpa ve buğdayın hasadını gerçekleştiriyoruz. Burada Sivas ekolojik şartlara uygun yeni çeşitlerin geliştirilmesine yönelik olarak yaptığımız çalışmalar var. Her biri birbirinde farklı genotipik yapıya sahip yaklaşık 3 bin 500 adetı çeşit adayımız var. Bu çeşit adaylarımızdan bugüne kadar gözlemler aldık. Hasat sonrası da bunların verim düzeylerine ve kalitelerine bakarak uygun gördüklerimizi Tohum Tescil ve Sertifikasyon Merkezi’ne göndereceğiz. Yöremizde de ıslah edilmiş ilk çeşitleri çiftçimize ulaşmasını sağlamış olacağız” dedi.

    “Bu sene verim oldukça iyi”

    Bu sene verimin oldukça iyi olduğunu belirten Karaköy, “Bu sene ekstra yağışlar vardı. Yağışların olmasından dolayı da materyallerimizde doğal bir epidemi oluştu. Burada pas ve septoria gibi hastalıklara karşı da incelemiş olduk. Bu sene verim oldukça iyi diyebilirim. Özellikle ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda oldukça güzel çeşit adaylarımız var. Ekmeklikte yöremizde yaşanan en büyük problemlerden bir tanesi protein değerinin düşük olması ve enerji değerinin düşük olmasıydı. Bizim de çeşit adaylarımız içerisinde protein ve enerji değeri yüksek ekmeklik adaylarımız var. Bu şekli ile yöremizde ve ülkemizde benzer ekolojilerde kullanılabilecek kaliteli çeşit adaylarını Türk tarımına kazandırmış olacağız” diye konuştu.

    “Dünyada benzer ekolojilerde üretime katkısı olacaktır”

    Karaköy, tahılların stratejik bir ürün olduğuna değinerek, “Tahıllar, stratejik üründür. Gerek tahıllar, gerekse şeker pancarı gibi ürünler stratejik öneme sahip. burada geliştireceğimiz bir çeşit öncelikli olarak ülkemize fayda sağlayacaktır. Onun haricinde dünyada benzer ekolojilerde üretime katkısı olacaktır” şeklinde konuştu.

  • Tarladan değirmene yolculuk

    Tarladan değirmene yolculuk

    Erzincan’da hasadı yapılan buğday, Karasu Nehrinde yıkanarak değirmenlerde öğütülmek için çeşitli aşamalardan geçiriliyor. Geçimlerini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar, kışlık ihtiyaçları olan un ve bulgur hazırlıklarına başladı. Hasadı yapılan buğdayları önce akarsularda yıkayarak güneşte kurutan çiftçiler, daha sonra mahsulleri elekten geçirerek, yemeklik ve ekmek pişirimi için hazır hale getiriyorlar. Çeşitli aşamalarda geçirilen buğday, son olarak değirmenlerde öğütülerek una dönüştürülüyor

    Hasadı yapılan buğday elek yardımıyla temizlediklerini ifade eden çiftçilerden Murat Çakmak, “Rüzgarın yardımıyla buğday arasındaki otlar daha güzel ayıklanıyor. Buğdayımızın belli bir miktarını tohumluk olarak ayırıyoruz. Geri kalan kısmını da değirmene götürüp ihtiyaçlarımızı karşılamak için una dönüştürüyoruz. Kış için hazırlık yapıyoruz. İhtiyaç durumunda da 10-20 teneke kaynatıp bulgur yapıyoruz. Unu da tandır ekmeği yapmak için hazırda bulunduruyoruz” dedi.

    Buğdayın önce yıkamaya alındığını ve sonrasında ise kurutup değirmene götürüldüğünü anlatan Çakmak, “Değirmende, buğdayın içerisindeki taşları ayırıyorlar. Unun yanı sıra bulgur da yapıyoruz. Buğday 2-3 günlük bir aşamadan geçiyor. Kışa hazırlık için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu bizim bir geleneğimiz. Her sene devam ettiriyoruz. 6 nüfuslu bir aileyiz, onun için bize 30 teneke buğday yetiyor. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olduğu zaman 50 teneke un da bize yetmiyor. Tandır ekmeği daha güzel ve maliyeti de daha düşük. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman un tüketmek daha mantıklı geliyor” diye konuştu.

  • Ayçiçeği tarlalar güneşi kıskandırıyor

    Ayçiçeği tarlalar güneşi kıskandırıyor

    İlçenin hemen hemen her yerinde bulunan ayçiçeği tarlaları arasında yapılan yolculuklar ise daha keyifli hale geldi. Kahramankazan Ankara yolu’nun sağında ve solunda bulunan ayçiçeği tarlaları yoldan geçen sürücüler için sarının her tonuyla göz kamaştıran görseller oluşturuyor.
    Belediye tarafından hibe edilen yaklaşık 10 bin dönümlük alana ekilen ayçiçeklerinin hikayesini, ayçiçeği tarlasında anlatan Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, makam aracı olarak kullandığı Togg T10X model aracının kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı.
    Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, ilçedeki tarımın kalkınması ve ürün çeşitliliğinin artırılması için belediyeye ait arazileri çiftçilere hibe ediyor. İlçede yaşayan çiftçileri, tohum, yakıt ve toprak hibeleri ile tarıma teşvik etmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Oğuz, çiftçiler üretmek istedikten sonra belediye olarak her türlü desteği vermeye hazır oldukları mesajını verdi.

    “Kahramankazan ovasında farklı ürünlerde ekilsin istedik ve ayçiçeğini seçtik”

    Çekirdeklik ve yağlık olarak ikiye ayrılan ayçiçeklerin toprak ve tohum hibesine geçen yıl başladıklarını ve ilk hasadı almak için belediye olarak çok heyecanlı olduklarını belirten Başkan Oğuz, ürün çeşitliliğini arttırmak için çıkılan bu yolda çiftçilerin desteğini almanın mutluluğunu yaşadığını vurgulayarak, “Kahramankazan’da arpa, buğday ve nohut gibi klasik tarım ürünlerimiz var. Bu ürünler yıllardır ekiliyor. Oldukça verimli Kahramankazan ovasında farklı ürünlerde ekilsin istedik ve ayçiçeğini seçtik.

    Çiftçilerimize yağlık ayçiçeği hibeleri verdik. Yaklaşık 10 bin dönüm toprak hibesinde bulunduk. Sevindirici olan noktada şu ki, çiftçilerimiz bu ürünü çok sevdiler ve geçen sene başlattığımız bu teşvik kampanyasına katılım gösterdiler. Kahramankazan’da arpa, buğday, ayçekirdeği, nohut, fasulye, onlarca çeşit sebze ve meyve ile birlikte çok çeşitli ürünlerin hasadını yapabiliyoruz. Kahramankazan’da ekilen ürünlerin tohumunun ve fidelerinin yaklaşık yüzde 90’ını belediye olarak bizler verdik. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan sonra ayçekirdeği yağı fiyatları bir anda arttı. Bizim çıkış noktamız da bu olaylar oldu. Türkiye’de ilk defa o dönemde bir ilçe belediyesi bu konu ile ilgili çalışmaları başlattı. O da bize nasip oldu. Çabaların boşa gitmediğini görmekte bizi çok sevindiriyor. Tarım Mahsulleri Ofisimiz bu ürünleri değerinden alarak çiftçilerimize kazandırmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    Piyasaya çıktığı ilk günlerde siparişini veren ve makam aracı olarak kullandığı Togg marka aracını büyük bir gururla ve mutlulukla kullandığını belirten Başkan Oğuz, “Togg’dan çok memnunuz. Aracımızın yerli ve milli olması bizim için çok kıymetli. Kahramankazan’da ‘bizim evin bebesi’ diye bir ifade vardır. Togg’da bizim evin bebesi o yüzden çok seviyoruz. İlçemiz hem sanayi hem de tarımsal faaliyetler anlamında ‘Türkiye Yüzyılı’na hazır” açıklamalarında bulundu.